Katalog

27MAYIS 1985 EKUMUM1 CUMtiUKl ¥£.!/!/ TURKIYE'den Başarı sıralamasında yabancı bankalar ön sırayı kapü Ekonomi Servisi Haftalık Nokta Dergisi tarafından yaptırüan bir analize göre 1984'ün "en başanlı" bankası bir yabancı banka. Amerikan Express. Ikinci sırada da yine bir yabancı banka olan Citibank bulunuyor. Bankaların başansını saptarken en temel ölçüt olarak "sennaye uygunlugu"nu alan Nokto Dergisi'nin 1984 yılı bankacılık performans analizinde kuçıik ihtisas bankalarının yanı sıra yaygın şube ağına sahip iki mevduat bankası da dikkat çekiyor. Geçen yıl başarı sıraJamasında sekizinci olabilen Akbank bu yıl 5. sıraya çıkmış gözükürken bir kamu bankası olan Vakıflar Bankası da ilk on arasına girmeyi başarmış durumda. Nokta Dergisi'nin "en başanlı 10 banka" sıraJamasında kamuoyunun çok yakından tanıdığı büyük bankaların yer almayışı dikkat çekiyor. En başanlı 10 banka sırasıyla şunlar: "Amerikan Eşpress, Citibank, Tiirk Ekonomi Bankası, Dışbank, Akbank, İktisal Bankası, Egebank, Arap Tiirk Bankası, Vakıflar Bankası, Tütiinbank. İkinci Boğaz Köprüsü ihalesindeki yenilgiden sonra Ingiüz ticari çıkarması Haziran ayında "Tiirkiye'nin ekonomik konumu" üstüne bir konferans, kasım ayında da Türkiye gezisi düzenleyen Londra Sanayi ve Ticaret Odası, "İngiliz hükümetine bel bağlamadan" iş kotarma çabasında. RAGIP DURAN LONDRA Londra Sanayi ve Ticaret Odası 24 haziran günü "Türkiye'nin ekonomik konumu" konulu bir konferans düzenleyeceğini acıkladı. Öte yandan oda, 313 kasım tarihleri arasında da bir Türkiye gezisi düzenliyor. Sanayi ve Ticaret Odası'na yakın kaynaklar, İngiliz firmalarının tkinci Boğaz Köprüsü ibalesini yitirdikten sonra, Türkiye'ye daha fazla önem venneye basladıklannı belirtirken, odanın Batı Avnıpa dairesinden bir yetkili, kişisel görüşlerini şöyle aktardı: "Köprii ihalesindeki büyük yenilgiden sonra kamuoyundaki büyük çalkantıyı izlediniz. Muhafazakâr bükümet, Avnıpa Konseyi, Avnıpa Parlamentosu gibi örgütlerde ve ikiü ilişkilerde genellikle Türk hükümetinin yanında yer almıştı. Ama şimdi kimi sanayiciler, bu girişimlerin ticari ve ekonomik ilişkilerde pek fazla yarar getirmedigini söylüyor. Thatcber'ın danışmanlan da ingiliz sanayicüerini beceriksizlikle suçlamaya başladüar. Bu durumda İngiliz sanayiciler, Türkiye konusunda istekli olmalanna rağmen, hükümetin kendilerini destekleyeceklerinden emin olmadıklan için biraz cekingenler, ama hükümete dayanmadan da ba2 BtiV IŞÇTJVtN BEKLEYtŞl BtTMEDt gelebilmesi için girişimlerin sürdüğünü belirten Londra Sanayi ve Ticaret Odası yetkilileri, 6224 sayılı Yatırımlar Kanunu'nda yapılan değişiklik sayesinde, "yabancı yatınmcılann Türkiye'de sağladıklan kânn tümünü ülkelerine transfer edebileceklerini" hatırlatıyorlar. Broşürde yer alan bilgüere göre, Ingiltere, Türkiye'nin dışalım harcamalannda yüzde 8'lik bir paya sahip. Aynca Ingiltere 1982 yüında Türkiye'ye 218 milyon sterlin değerinde mal satarken, bu rakam 1983 yılında 244 milyon stertine yükseldi. Ancak Ingiltere'nin Türkiye'den ithal ettiği malın toplam değerinde ise düşüş kaydedildi: 1982'de 208 milyon sterlin, 1983'te ise 185 milyon sterlin. 24 haziran günü düzenlenecek olan konferansta, AJarko Holding'ten tshak Alaton, BAŞBAKAN THA TCHER Danısmanla DPT'den Dr. Ali Tigrel, Enka Holding'ten n, sanayicüeri başansızlıkla suçlarken, isa Yüdınm Aktürk, Sabancı Holding'ten Dr. damlan Türkiye konusunda ümidi kestiler. Güngör Uras ve Türkiye'nin Londra Büyükelçisi Rabmi Gümrükçüoğlu birer konuşzı olumlu girişimlerin gerçekleşebikceğine ma yapacaklar. Londra Sanayi ve Ticaret inamyoruz biz." Odası Başkanı Sir David Steel'in açış konuşKOLLARI SIVADILAR masını yapacağı toplantıda, son konuşmacı "Blue Circle Industries" adlı İngiliz şirkeLondra Sanayi ve Ticaret Odası 'nın 24 hatinin yetkilisi Ian McLeond.Konusu: "Türkiziranda düzenleyeceği konferansla ilgili olaye'de özel ve kamu sektöriiyle yapbğunız işrak hazırlanan çağrı broşüründe, "toplanbiriiğinden çıkardıgımız deneyimler." ünın Türkiye'nin gücünü, potansiyelini, tiLondra Sanayi ve Ticaret Odası 313 kacari işbirligı ve ortak yaünmlar açısından kosım tarihleri arasında da lstanbul, Ankara numunu tanıtmak amacıyla yapddığı" belirve Izmir'i kapsayan bir gezi düzenlediğini tildi. Broşürde, şu görüşlere de yer veriliyor: acıkladı. ingiliz yatınmolann Türkiye'de ye"Başbakan Turgut Özal'ın iktidara geldiği ni iş alanları ya da olası iş ortakları bulması 1983 kasınundan bu yana geçen 20 ay, biramacıyla düzenlenen gezide, özellikle kamu lik ve istikrar dönemi olmuştur. Gümrük sektöründe bayındırlık alanındaki çalışmaoranlan indirilmiş, yabancı yatınmlaria illar konusunda temas ve incelemeler yapılagili yasalarda değişiklikJer yapümıştır." cağı öğrenildi. Yabancı sermayenin Türkiye'ye daha çok EKONOMİ NOTLARI OSMAN ULAGAY "Liberalomani" Tehlikesi Son bir haftanın gazete başlıklanndan seçmeter: • Buzdolabı ithalatında fon 150 dolardan 1 dolara, termosifonda 20 dolardan 1 dolara, elektrik süpürgesinde 40 dolardan 1 dolara indirildi. • Başbakan Özal, Japon sermayesine çağrıda bulunarak, "İşgücümüz çok ucuz, nasıl gelmek isterseniz öyle getin" dedi. • Yabancı sermayeye anayasa güvencesi getirilryor. • Serbest Bölgeler Kanun Tasarısı son şeklini aldı. • Serbest faiz geliyor. Bir yandan gazetelerde bu tür haberter yoğunlaşırken, diğer yandan ekonomi politikası çıkmaza giren hükümetin çıkış yolunu, "daha fazla liberalleştirmede" aradığı yolundaki söylentiler de artıyor. Yetkili noktada bulunan bazı kimselerin ağzında "daha fazla liberalleşme" sloganı dolaşıyor. Dış ticarette, kambıyo politikasında, bankacılıkta, sermaye piyasasında daha fazla liberalleşmenin, bugüne dek çözülemeyen sorunlan çözeceğine olan inanç da galiba azalacağına artıyor. Daha doğrusu bugüne dek istenen hedeflere varılamaması, ekonomide liberalleşmenin yarım kalmasına bağlanıyor; ekonomide tüm fiyatlar pıyasalarda belirlense bütün sorunlar birer birer çözülür mantığı ileri sürülüyor. Bu arada, Türkiye'de ekonomi alanında tam bir liberalleşmeye gidilmesını savunanların aynı zamanda politik liberallesmeyi ve Avrupa ile bütünleşmeyi de savunmaları gerektiği savı galiba hükümete yakın çevrelerde de taraftar bulmaya başlıyor. Bu nedenle AET'ye tam üyelik başvurusunun ilk fırsatta yapılacağı söylenıyor. Bu savın savunucularına göre, Türkiye1 de ekonomik liberalleşmeden korkanlar ve buna karşı çıkanlar, aynı zamanda politik liberalleşmeye, Türkiye'nin politik çerçevesi ve özgürlük standartlarıyla da bir Avrupa ülkesi olmasına da karşı çıkanlar. Onun için tüm risklerini göze alıp tam gaz liberalleşmeye yönelmek gerekiyor. ANAP iktidannın geleceğini buna bağlayanlar bile var. Bu söylentiler doğruysa, sözde "istikrar programı" uygulanan Türkiye'de herkes, her sabah uyandığında, "Acaba bugün neyle karşılaşacağım?" diye düşünmek zorunda. Hükümetin liberalleşme çabası içinde atacağı yeni adımlara, yapacağı yeni sürprizlere hazır olmak zorunda. Her işadamı, her yönetici, aln nan yeni kararlann ışığında atacağı yeni adımları tayin etmek, bu kararların alınacağını tahmin edemediği için daha önce atmış olduğu ters yöndeki adımların kendisine neye mal oiacağını hesaplamak zorunda. Kısacası, Türkiye'de istikrann asiında istıkrarsızlık demek olduğunu bilerek ona göre davranmak, karar almak zorunda. Böyle bir ortamda ancak çok kısa vadeli kararların alınabileceği, yeni yatırım gibi uzun vadeye dönük kararların erteleneceği, spekülatif faaliyetlere yönelmenin çekiciliğinin artacağı açık. Bu nedenle, "Daha fazla ve hızla liberalleşme" denemesinin kısa vadede ekonomiye birden ferahlık değil, karışıklık getireceğinı tahmin etmek hiç de zor değil. Ne var ki, Sayın Özal ve ekibi hem piyasanın tılsımına fazla inanmış hem de riskli oynamasını seviyor. Yaptığı bir hamlenin, attığı bir adımın tüm olası sonuçlannı düşünmeden, "Hatamızı görursek düzeltiriz" anlayışıyla bazı işîere girişiyor. Yapılan yanlışların sonuçları tabak gibi ortaya çıkınca da gene, "Biz şunu yanlış yaptık, onun için umduğumuz sonucu alamadık" deniyor, "Yaptığımız doğruydu, ama beklenmedik etkenler devreye girdi, basın olayları abarttı, onun için böyle oldu" deniyor. Belki biz yanlış görüyoruz, ama Türkiye'de daha fazla liberalleşme tutkusu uğruna, ekonomide sonu belirsiz yeni denemelere çok kimsenin tahammülü kalmadı gibi geliyor bize. Daha fazla liberalleşerek gelir dağılımını düzeltmenin, enflasyonu durdurmanın "ortadirek" denen kesime yapılan vaatleri tutmanın. ekonomideki tasarruf açığı sorununu çözmenin kolay gerçekleşemeyeceğini düşünüyoruz. Toplumun geniş kesrmlerinin, ekonomik sikıntılannın arttığı, iş âleminin belirsizlik içinde bocaladığı bir ortamda politik liberalleşme yolunda bazı adımlar atmanın da Özal hükümeti için hiç kolay olmayacağını sanıyoruz. Tam tersine topluma hedef gösterecek bir planlama anlayışına hiç itibar etmeyen bu "liberalomani" hastalığının, politik uzantıları da olan bir karşı tepkiyi doğurmasından kaygı duyuyoruz. TSE, Başbakanhğa bağlandı ANKARA (ANKA) Türk Standartlar Enstitüsü TSE'nüı Başbakanlığa bağlanmasını öngören yasa, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. TSE Kuruluş Yasası'nda değişiklik yapan yasaya göre, TSE markası, kurumun izni olmadan hiçbir şekilde kullanılamayacak. Yabancı ülkelerdeki standart çalışmalannı izleyecek ve işbirliği yapacak olan TSE'yi Başbakanİık, Maliye ve Gümrük Bakanlığı ile Sanayi ve Ticaret Bakanhğı elemanlan arasından Başbakanlıkça görevlendirilen birer kişiden oluşacak üç kişilik bir kurul denetleyecek. Adnan Kahveci: Şimdi de IMF'yi biz kullanacağız tSTANBUL, (UBA) Başbakanlık Başdanışmaru Adnan Kahveci, bugüne kadar IMF'nin Türkiye'yi kullandığını, belirterek, "Heyetin gelişini sonbahara erteleterek, şimdi de biz onları kullanacağız" dedi. Kahveci, heyetin gelişini, sonbahara erteleme kararının, "Tiirkiye'nin reklamının daha iyi yapılacagına inanılması nedeniyle" alındığını bildirdi Basbakanük Basdamşmanı ve olayın hikâyesini şöyle Önemli olan reklamdır. anlattı: "Adamlara, biz bu standby anlaşmasıru reklamımız için, sonuçlannı yüzde uygulayabileceğimiz bir anlaşmaya dönüştürmek istiyoruz dedik. Çünkü KDV uygulaması başlamıştı ve vergi gelir lerimizin hızının artmasına rağmen, tam olarak ne oiacağını kestiremiyorduk. IMF heyeti ikna oldu, gitti. Önemli olan Tiirkiye'nin reklamının yapılmasıdır. IMF'nin yayımlayacağı raporun değeri 100 milyon dolarla bile ölçülemez. Bizim bu girişimimızden sonra IMF öyle bir rapor hazırlayacak ki, uluslararası banka yöneticileri okuyacaklar. "Maşallah Tiirkiye"ye diyecekler. Kahveci, KDV ile ilgili bir soruyu yanıtlarken, televizyonda beş altı ay sürecek "KDV bilinçlendirme programı" uygulanacağını belirterek, "Reklam spotlanyla vatandaş ve esnaf neden fatura alması ve vermesi gerektigini anlayacak. Bu arada denetimleri de arttıracagız. KDV uyguiamaya konulduğunda, vergi vermeyen ve devlete yakalanacaklannı anlayanlar, fiyatlara yalnızca KDV'yi degil, aynı zamanda öde\ecekleri gelir vergisini de eklediler. Fiyatlar bu yıizden suni olarak artış kaydetti" dedi. Kıüa Mensucat'ta 6 yetkF çıkmazı tZMİR, (Cumburiyel Ege Bürosu) İki sendikanın yetki anlaşmazhğı sonucu mahkemelik olmalarıyla 7 aydan bu yana toplu iş sözleşmesi yapılamayan Kula Mensucat'ta çahşan 2 bin dolayında işçinin toplusözleşme umudu, bir kez daha suya düştü. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın işyerinde ö z Ipliklş Sendikası'nı yetkili kılması üzerine Teksif Sendikası, bakanlığı ve ö z lpliktş Sendikası'nı mahkemeye verdi. Kula Mensucat'ta yetki alan Türklş'e bağh Teksif Sendikası 1 Ekim 1984'te işverenle toplusözlesme görüşmelerine oturmuş, bu arada HakIş'e bağh ö z Ipliklş Sendikası mahkemeye başvurarak yetki itirazında bulunmuştu. Mahkemece atanan bilirkişi raporlarına karşıhkh itirazlar sürmüş, sonuçta mahkeme, her iki sendikanın da Uye çoğunluğunu sağlayamadıklan ve yetkili olamayacakları kararını vermişti. Mahkemenin karanndan sonra yoğun üye kaydı çabalanna giren her iki sendika, Çalışma ve Sosyal Güvenlik BakanlığYna başvurarak yetki isteminde bulundular. BakanUk, 21.5.1985 tarihli ve 13676/19024 savıh yazısıyla Kula Mensucat'ta ö z Ipliklş Sendikası'nın işyerinde çoğunluğu sağladığını bildirdi. YETKİ İPTALİ Teksif Sendikası'nın Denizli'de kurulu Küçüker Tekstil'de yetkisi, mahkeme karan ile iptal edildi. Teksif Sendikası Denizli Şube Başkanı Nedim Habcıoglu, "Sendikal bareketi kabul etmeyen işveren, yasalardaki boşluklardan yararianarak sendikalı işçileri işten çıkarmıştır" dedi. Toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağianamaması üzerine uyuşmazlığa gidildi ve atanan resmi arabulucunun da uzlaşma sağlayamaması üzerine grev kararı alındı. Yapılan grev oylamasında, işçiler greve "hayır" dediler. 400 işçinin çalıştığı işyerinde işveren TeksiPin yetkisineitirazedildiDavasonucundamahkeme, sendikanın, işyerinde üye çoğunluğu bulunmadığını belirleyerek yetkisinin iptalini kararlaştırdı. Mahkemenin karanna genel merkez düzeyinde itiraz edeceklerini açıklayan Şube Başkanı Halıcıoğlu, 13 ay içinde sendikalı 253 işçiden 238 iscinin işten çıkanldığını bildirdi. D/TiŞ'm ihaksine katdan tüm şirketler pay aldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DlTAŞ'ın 1985 yıhnda tran'dan taşınacak 7 milyon tonluk petrol ihalesinin sonuçları hiçbir armatörü Uzmedi. Petrolün tonunu 7 dolar 27 cent navlun fiyatıyla taşıyan Atlas tankerinden, aynı taşımayı 7 dolar 61 centten yapan Uğur Mengenecioğlu'nun gemilerine kadar ihaleye katılan tüm armatörler 2,5 milyar liralık petrol pastasını paylaşmaya başladılar. DtTAŞ'ın mart ayında açtığı ihaleye başvuran tanker sayısı, taşımanın tamamını karşılamaya yeterli olmayınca, armatörler herhangi bir tavan fıyat koşulu konmayan ihale şartnamesinden yararianarak 7 dolar 27 centten başlayan, 8 dolar 43 cente kadar uzanan navlun fiyat önerilerinde bulundular. DİTAŞ, başlangıç aşamasında 7 dolar 61 centten yukarı fiyatları reddederek, armatör şirketlere şu fiyatlar üzerinden mal vermeyi kararlaştu"dı: Denizcilik A.Ş.: Ton başına 7 dolar 27 cent, Zihni Denizcilik: 7 dolar 34 cent, UM Denizcilik: 7 dolar 61 cent, UM Denizcilik'e bağh Zafer tankeri için önerilen 8 dolar 43 centlik ton başına navlun önerisi ise pahalı bulunarak kabul edilmedi. KISA... KISA... FON ödenerek ithal edilen mallarda fon, PTT tarafından da tahsil edilebilecek. Yeni kararnameye göre Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı, fon tutarlannı indirebilecek ya da en çok yüzde 50 oranında yükseltebilecek. TEBA Şirketler Grubu, Kâbe'yi bol suya kavuşturuyor. Şirket, Mekke'nin 50 kilometre uzağındaki kuyulardan şehre su iletecek boru hattı inşaatını haziran ayı içinde tamamlayacak. Boru hattı ve su dağıtım şebekesi, 20 temmuzda Suudi Arabistan Kralı Fahd tarafından hizmete açılacak. ADİDAS lisansı ile üretim yapan Cankurtaran Holding, taklitçilere karşı mücadele kampanyası başlattı. Adidas'ın mümessili Cankurtaran Holding, taklitçi üretici ve satıcılara karşı, haksız rekabet davası açmak üzere harekete geçti. SERMAYE PIYASASINDAN HAZIRLAYAN YENER KAYA Merkez Şubemiz bugünden itibaren faaliyetini Meclisi Mebusan Caddesi, No: 55 Fındıklı, lstanbul adresinde sürdürecektir. Dünyn borscdannda geçen hafta NEW YORK BORSASI ABD Merkez Bankası'nın (FEDJ reeskont oranını yüzde 7.5'a, önde gelen bankaların da kredi faiz oranlarını yüzde 10'a indirmeleri üzerine hafta başında New York Borsası'nda büyük bir canlanma görüldü. Amerikan piyasalarında hisse senedi fiyatlarının yükselmesiyle birlıkte Dow Jones endeksi pazartesi günü 1304.88 puana yükselerek rekor kırdı. Wall Street'te hisse senetlerinin salı günü de değer kazanmasıyla endeks 1309'a kadar yükseldi. Salı günü borsada bir günde 13.3 milyon adet hisse senedinin satıldığı belirtiliyor. Dow Jones endeksi daha sonra hafta sonunda 1300 puana kadar geriledi. LONDRA BORSASI Londra Borsası'nın haftaya hareketli girmesiyle birlikte 2.9 puan kazanarak 1330.3 puana yükselen FT100 endeksi, hafıa ortasında 1334.4'e kadar çıktı. ICI ve British Telecom hisseleri değer kaybederken, özellikle bankacılık sektörüne ait hisselerin değer kazandığı gözlendi. PARİS BORSASI önceki haftayı durgun geçiren Paris Borsası'nın geçtiğimiz hafta canlılık içine girdiği ve bunun sonucunda 50 hisselik endeksinin 0.89 puan artış gösterdiği bildiriliyor. FR.4NKURT BORSASI özellikle otomobil ve bankacılık sektörü hisselerinin rağbet gördüğü Frankfurt Borsası'nda, haftayı 1292.9 puanla açarak salı günü 1283 puana kadar gerileyen 60 hisselik Commerzbank endeksi hafta sonuna doğru 1294.6 puana kadar yükseldi. TOKYO BORSASI Oldukça canlı bir hafta geçiren Tokyo Borsası'nda, Nikkei Dow endeksi hafta ortasında 3 nisandaki rekor düzeyini de aşarak 12697 puana kadar tırmandı. Ancak daha sonra Wall Street'teki gelişmelere koşut olarak 12654.29'a kadar geriledi. "Serbest faiz geliyor" haberleri, sermaye piyasasını telaşlandırdı Hisse senedi piyasasında oynayan küçük tasarruf sahipleri geçtiğimiz haftayı karamsar bir şekilde kapadılar. Banka faiz oranlarının serbest bırakılacağı ve uzun vadeli tasarruflara yüksek faiz uygulanması eğiliminin oluştuğuna dair haberler üzerine, yarı profesyonel hisse oyunculannın paralarını değerlendirirken sabit faiz alternatiflerine kayma eğilimine yöneldikleri gözlendi. Tasarrufcular arasında yaptığımız araştırma sonucunda çoğu hissecinin kanılarının şu iki noktada birleştiği gözlendi: • Eğer banka faiz oranlan yükselirse şu anda kendim için favori olarak görduğüm hisseler dışında diğer hisseleri tedricen elimden çıkarıp onların yerine portföyümü tahvil, hazine bonosu ve mevduat sertifıkaları ile zenginleştiririm. • Eğer banka faiz oranlan yükselir veya serbest bırakılırsa bir yıllık faiz oranının 1.3 çarpımıyla çıkacak yeni özel sektör tahvilleri ile portföyümü oluşturunım. Serbest faiz politikasının mevcut hükümetin kendi siyasi tercihi olduğu, ancak böyle bir eğilimin hisse senedi piyasasını olumsuz yönden etkilediğini savunan bir tasarruf sahibi, "Hiikümet siyasi tercibini bu yönde sürdürduğu muddetce hisse senedi piyasası küçük tasarruf sahipleri açısından cadbesini yitirecek ve küçük oyunculan tahvil, sertifika ve Hazine Bonosu gibi sabit getirisi olan altematifler aramaya itecektir" dedi. Bu durumun sermaye piyasası oyunculan arasında sabit faiz rantıyla geçinen yeni bir katman oluşturabileceğine dikkat çeken tasarrufçu, "Oysa, hisse senedi piyasası denetimsiz kaldığı müddetçe ekonomik istikrardan söz edilemez," dedi. Ote yandan, geçen hafta içinde hisse senedi piyasasında yine eskısi gibi ahmsatım kolaylığı gosteren ve prim yapma ihtimali fazla olan kâğıtlar dışında kayda değer bir gelişme olmadı. Ancak bu arada, T. Şişe Cam Fabrikaları A.Ş.'nin 9 milyar olan odenmiş sermayesini 8 nüİyar daha antırarak 17 milyara çıkarması ile birlikte söz konusu bu arttırımın 6 milyarlık bölümünü yeniden değerleme değer artış fonundan karşüayacağı da kesinleşti. Şirket aynca 9 milyarlık eski odenmiş sermayeye düşen yüzde 12.5'luk kâr payı öderaelerine de 29 mayıs tarihinde başlıyor. Bir başka kâr payı ödeme duyurusu geçtiğimiz hafta içinde Koruma Tanm A.Şîden geldi. Koruma Tanm A.Ş.'de beher 1000 TL.lik nominal hisselere düşen 325 TL.lik temettü ödemelerine 31 mayıs cuma gününden itibaren başlıyor. DB40 endeksi yükseliyor İki haftadır yükselen endeks 1.08 puan daha yükseldi ve 104.21 puana çıktı. DB40 endeksinde yükselmeye bazı değerli kâğıtlann talebi karşılayamaması ve bazı şirketlerin şimdiye kadar gerçekleşmeyen sermaye tezyidine girişmeleri yol açtı. l 04 DB40 Hisse Senedi Ryat Endeksi Haftalık gelişimi: 103,03 10182 102.04 . 100.26 106 12 19 28 tO 17 TÜRK EKONOMİ BANKASI A.Ş. Merkez Şubemizin Yeni Telefonları: 143 57 07, 143 57 08, 143 57 09,143 42 10, 143 40 74 DOVIZ KURLARI Mefkez Bankası doların esas kurunu •199.91 lira olarak belırledi. Dovizin Efektıf Doviz Doviz Efektif Cinsi Al.ş Abş Satış Satış 1 ABOOolan 524.65 529.90 524.65 535.14 1 Avustralya Dotarı 362.80 366.43 344.66 370.06 1 Avusturya Şilinı 24.26 24.26 24.50 24.75 1 Batı Alman Markı 169.95 171.65 169.95 173.35 1 Beiçika Frangı 8.61 B.44 8.02 8.52 I Fransız Frangı 56.87 55.81 56.93 55.81 I Hollanda Florini 153.64 150.63 152.14 150.63 İsveç Kronu 59.37 58.78 58.78 59.96 1 İsviçre Frangı 202.49 206.54 202.49 204.51 100 İtalyan Lireti 26.90 25.30 27.16 26.63 100 Japon Yeni 198.65 213.29 209.11 211.20 1 Kuveyt Dinarı 1733.23 1750.56 1646.57 1767.89 1 Sterlin 667.09 673.76 667.09 680.43 1 S.AratMStan Riyalı 145.37 138.10 148.28 146.82 Levent, Güvercin Durağı, Gazeteciler Yapı Kooperatifi C/3 Blok, Daire 7. Saat: 913 Tel.: 164 57 25 Randevu alınması rica olunur. ORHAN TÜZÜN DİŞ TABİBİ 2 genç bekâr gazeteciyiz Bebek, Arnavutköy, Levent, Şişli, Beşiktaş, Gümüşsuyu, Kabataş civannda uygun şartlarda kiralık daire arıyoruz. Tel.: 172 22 00 KENAN ERÇETİNGÜL 40 şirketin hisse senedi fiyatlarını izleyen DB40 endeksi geçen hafta 1.08 puan daha yükseldi ve 104.21 puana çıktı. Böylece endekste iki haftadır yükselme oldu. DB40 endeksindeki yükseliş iki nedenden kaynaklandı. Birincisi bazı değerli kâğıtlarda arzın karşılayamadığı bir talep görülmesi. Ikincisi de, bazı şirketlerde şimdiye kadar gerçekleşmeyen sermaye tezyidine geçen hafta girişilmiş bulunması. Bu nedenlere bağh olarak 11 şirketin hisse senedinin prim yapması endeksi ilerletti. Good Year hisselerindeki 2500 liralık kupon kesimi de bu ilerlemeyi engelleyemedi. Geçen hafta DB40 endeksi içinde bulunan 13 şirkete ait 15 hisse, şu fiyatlardan "borsa dışı" alım muamelesine uğradı: Bagfaş 2200 1900 (eski hisse), 1750 (yeni hisse), Ereğli Demir Çelik 700 750, Hektas 8000 8500, Kartonsan 1800 2100, KAV 5000, Kordsa 3000 3250, Koruma Tanm 1650, Plastifa> 6500, Rabak 1500 (eski) 1350 (yeni), Sarkuysan 1100 (eski), T.Siemens 7750 8000, T.Şişe Cam 1550, Lniro>al 900.