Katalog

CUMHURİYET/6 HABERLER 15 MAYIS 1985 S D Y P BCYCJK \azar: ANAP köksüz ota benzîyor Mehmet Yazar: Milletin hür iradesi ile getirdiklerini hapse atarsak, idam edersek, sürgüne gönderirsek, milleti yaralamış oluruz. Milliyetçi, maneviyatçı sağ kesim, birlik ve beraberliğini kaybettiğinde siyasi istikrar yok oluyor. milli iradenin siirekliliği bozuluyor, Meclısı tartışılır olmaktan çıKarmahyız... ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) DYP genel başkan adaylanndan Mehmet Yazar, dün 1. Büyük Kongre'de yaptığı konuşmada, Doğnı Yol'un kökü geçmişte, geleceğe uzanan bir inanç ve hizmet zincirinin bugünkü halkası olduğunu, geçmişi olmayanın geleceğınin de olmayacağına inandığmı bildirdi ve "Bizi ANAP'tan ayıran en büyük \asfımız budur, bu yüzden ANAP geçmişi de, geleceği de olmayan köksüz bir ota benzemektedir" dedi. Mehmet Yazar, inandıklan dava için yıllarca birçok kalede nöbet cuttuklarını, büyüklerin kaleyi bırakmamak Uvsiyesine her zaman uyduklannı anlattı ve çileli, ama şerefl bir yolda hizmet vermeye geldiğini söyledi. Milli iradenin üstünlüğüne inandıklannı, bunu insan ve millet olmanın en değerli koşulu saydıklannı ve bu nedenle sürekli olarak milli iradenin milletin geleceğinin vazgeçilmez güvencesi olduğu görüşünü savunduklannı vurgulayan Mehmet Yazar, şöyle dedi: KONUŞMALAR Cindoruk: Sanchğa etimiz değdiği gün iktidartz Hüsamettin Cindoruk: Biz, hür ve demokrat bir Türkiye istiyoruz. Biz, konuşan bir Türkiye istiyoruz. Bizim hedefimiz tam demokrasidir... Bu hükümet her dediğinin tersi çıkmış bir acemiler mangasıdır... ANKARA (Cumhuriyet Bürosn) Hüsamettin Cindoruk, DYP 1. Büyük Kongresi'nde yaptığı konuşmada, DYP'lilere, "Sandıga elimiz değdiği gün iktidanz" diyerek, iktidar müjdesi verdi. özal hükümetıni, "acemiler mangası" olarak niteleyen Cindoruk, "MUIetimiz, Başbakanını mendil açmış görmekten de ayn bir ısürap duymaktadır" dedi. Genel Başkanlığa aday olduğunu belirten Cindoruk, "Beni layık görmezseniz bulunduğum yerden ortak inancımızın bir neferi olarak hizmete devam ederim" diye konuştu. Cındonık, konuşmasına "dava arkadaslannı" selamlayarak başladı. "Ben Demokrat Parti'den gefiyonım" diyen Cindoruk, sözlerini "Ben, Yassıada'daki masum insaalan savunmaktan geUyornm. Ben, Adalet Partiri'nden geliyorum. Ben, Büyük Türkiye Partisi'nden getiyornm. Ben, Zincirbozan'dan geliyoruro. Ben, aranızdan, icinizden geliyorum" diye sürdürdü. Bugünlere kolay gelinmediğini ifade eden Cindoruk, Türkiye'nin bugün " a d ı ve ehliyetsiz" ellere geçtiğini vurguladı . 6 Kasım seçimlerinin eşit ve adil koşullarda yapıldığını savunan Cindoruk, "Biz, hür ve demokrat bir Türkiye istiyoruz. Biz, konuşan bir Türkiye istiyoruz. Bizim bedeflmiz tam demokrasidir" dedi. Hurriyetçi demokratik düzenin sorunlann çözümünun lokomotifı olduğuna değinen Cindoruk, Türkiye'nin bugün içinde bulunduğu durumu eleştirdi. Cindoruk, "Menderes ve Demirel tarzı kalkınma modellerine, çağdaş ihtiyaclara cevap verecek yorumlar katarak, Türkiye'nin her derdine çare buluruz" şeklinde konuştu. Cindoruk, "MUIetimizin 35 yıl önce başardığı milli egemenlik meselesini 35 yıl sonra bir 14 mayıs sabahında Türkiye'nin gündeminde tekrar gönnek fevkalade düsündürücüdür " dedi. "Türkiye'nin meselelerinin çözümünde, hür sandık tek çaredir" diyen Cindoruk, hedeflerini de şöyle açıkladı: "Milletimizin bugün içinde bulunduğu sıkıntılan vakından bfliyoruz. Türkiye'yi bugnn içinde bulunduğu durumdan kurtaracak mucize yoktur. Sadece DYP vardır. Hedefımiz, zengin ülkeler sınınna dayanmıs bir Türkiye'dir. Hedefimiz, yetişen gençliğine istikbal endişesinden uzak, mutlu bir yann hazıriayan Türkiye'dir. Hedefimiz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bolgesi kalkınmış, yöre halkının isini, aşını köyünde kentinde buldnfa, yöre insanının guvenlik ve huzur içinde yaşayabildiği bir Türkiye'dir. Kadromuz ve fikrimizle bir büyük birikimden gelerek isÜkbale doğnı koşar adım uzamyoruz. Biz, bir buyuk tezin partisiyiz. Zaman fikirlerimizi de, o fikfaieri savıınanlan da bep haklı çıkarttı. UZLAŞMA Bize uzlaşmaz diyenlere sesleniyorum. Biz 'Hür ve demokrat Türkiye istiyoruz' diyoruz. Biz de hür ve demokrat Türkiye istiyoruz diyenlerle zaten bizim ihtilafumz yoktur. Biz, 'Tam demokrasi istiyoruz' diyoruz. Biz de tam demokrasi istiyoruz diyenlerle zaten bizim ihtilafımız yoktur. Biz 'Hak, hukuk, adalet istiyoruz" diyoruz. Biz de hak, hukuk, adalet istiyoruz diyenlerle zaten bizim ihtilafımız yoktur. Biz, 'Buyuk ve kalkınmış Türkiye istiyoruz' diyoruz. Biz de buyuk ve kalkınmış Türkiye istiyoruz diyenlerle bizim zaten ihtilafımız yoktur, Biz, 'Ezan ve bayrak' diyoruz. biz de ezan ve bayrak diyoruz diyenlerle zaten bizim ihtilafımız yoktur. Şayet uzlaşmadan anlaşılan bu ise, biz uzlaşmacıyız. Şayet bize bu inançlannızdan vazgeçin, sizinle uzlaşalım deniyorsa, biz bir tek inancımızdan vazgeçemeyiz." DYP ÇATISI ALTINDA TOPLANMA Cindoruk, delegelere "14 Mayıs 1985 DYP Büyük Kongresi çatısı altında esen burriyet, demokrasi ve kalkınma ruzgâriannı buradan alıp yurdun dort bir köşesinde sizieri bekleyen vatandaşlanmıza ulaştıracaksuuz" diye seslendı. "Biz, sessiz milyonlann sesiyiz. Çünkü biz onun için vanz" diyen Cindoruk, "DYP, muhafazakâr milliyetçi, demokratlann tek çatısı olacakür. Bütün muhafazakâr, milliyetçi ve demokratlann DYP çatısı altında toplanması kaçınılmazdır" dedi. "Sandığa elimiz değdiği gün iktidanz" diyen Cindoruk, buna hiçbir kuvvetin engel olamayacağını ifade etti. Kin, intikam, kavga gibi duygulann partisi olmadıklanm vurgulayan Cindoruk, Özal hukümetine şu eleştirileri yöneltti: Turk işçisinin perişan olduğunu dile getiren Cindoruk, hür toplusözleşme sistemine yöneük müdahalelerin kaldırılacağını, grev hakkının mudahalesiz kullanılması için gereken önlemlerin alınacağım, asgari ücretin sefalet olmaktan çıkarılacağını söyledi. DYP'nin Türk işçisine acık sözu olduğunu belirten Cindoruk, "Menderes ve Demirel modeli poliükalar, Türk köyüne ve Türk köylüsüne silinmez hizmetler götürmüstur" diye konuştu. "Türk köylüsu bizi iyi büir" diyen Cindoruk, Türk köyiinün ve köylüsünün tüm sorunlanna kendilerinin sahip çıkacaklarını savundu. KOMÜNtZME KARŞI OLMAK Cindoruk, "Bizim için sizi deneyelim denilemez, denendik ve görüldük" şeklinde konuştuktan sonra şöyle dedi: "Atatürk Cumhuriyetine gönülden bağlıyız, laikiz. Laiklik, dinsizlik demek degildir. Laik olan devlettir. Türk milleti Müslümandır, tslamiy etin vecibelerini yerine getirecektir. Komünizmin amansız düşmanıyız. Hürriyetçi demokrasi, milletimizin hayat larzıdır. Onun karşısında olan komunizm, faşizm, militarizm gibi rejimleri gerekçesi ne olursa olsun reddederiz. Bana inamyor ve güveniy orsanız, hur oylannıza talibim. Bu yuce makamı bana layık gorürseniz, hayatım pahasına da olsa inançlanm istikametinde çalışınm. Şayet layık göremezseniz, bulunduğum yerden, ortak inancımızın bir neferi olarak hizmete devam ederim. Karar DYP 1. Buyuk Kongresi sayın delegelerinindir." çıkacağına inandığmı söyledi. DYP genel başkan adaylanndan Mehmet Yazar, Türkiye'nin coğrafi konumundaki özelliklerini, 1923'ten bu yana çeşitli atılıralar yapılmasına karşın, hâlâ birçok eksikliklerin bulunduğunu anlattı ve ülkemizle komşulanmız arasında çeşitli bakımlardan karşüaşormalar yaparak rakamlar verdi. Yazar, bugünkü iktidann "milli iradeain tam tecelli etmediği bir secimle isbaşına gdmesinden dotayı" milleti anlayamadığını, büyük düşünemediğıni ve olaylara bütunü ile bakamadığını bildirdi ve 'tçerde milletin ne çileler çektigi bu iktidan f azla flgüendirmiyor, yeter ki dışa fyi gözüksün. yeter ki birkac bü YAZAR, POLİS YARDIMIYLA SALONA GtRDl Odalar BirligiBajkanlığı'ndan aynlarak DYP'yekatılan Mehmet Yazar'm kongyük Ormayı memnun etsin" de resalonunagirişi biraz olaylı oldu. Cindorukçular, kapıda barikatkurarak Yazar'ı içerisokmazken, kapıda tartışmalar oldu. Daha sonra di. kapıdan giren Yazar, "Seninle el ele, omuz omuzayız" sloganlarıyla karşılandı. Cindorukçular ise vuhaladllar. (Fotoğraf: RIZA EZERi Çağlayangil: Demokrasi, akrobasi değüdir Kongrenin ikinci konuşmasını Ihsan Sabri Çağlayangil yaptı: Türkiye, kibrit çaksan patlayacak bir hale gelmistir... Himayelerle zenginlestirilmis holdinglerden büyük paralar sağiandığını ve Hazine imkânlarının siyasete alet edildiğini duymayan kalmamıştır. Türkiye'yi bir yasaklar ülkesi olmaktan çıkaralım. nınmıs siyaset adamlanna komisyon vererek, iş adamları ile göriışme imkânı aramamalı idi. Türkiye itibarda ise, işadamları başbakanla gorüşebilmek için kuynık olurlar. Yann öbürgun, Japonya'ya gidecek olan Turk Başbakanı, Japon TV'sinde konuşmasının çaresini para ile aramamalıdır. Türkiye itibarda olunca bütün imkânlar açılır. tktidardakiler, bu memlekeün ANAP'sız da yasayabilecegini hatırdan çıkarmamalıdır. Demokrasi akrobasi degildir, mavi boncuk dagıtarak devlet idare edilmez. İngilizler, 'ticarette en büyiik hile doğruluktur' derier. Siyaset de öyledir. Samimiyetten saparsanız, kandınna, oyalama yollanna dalarsanız netice husran olur." ANAP iktidannı şiddetle eleştirirken, hayaü ihracat bu boyutlara ulaşmışken, 28 milyon lira usulsüz vergi iadesi aldığı gerekçesiyle bazı tanınmış kişilerin hapishanede tutulduklannı belirterek şöyle devam etti: "Mazinin suçlan şimdi meziyet oldu. thracat yaptı diye plaket alıyorlar. Zaten ihracatı bir teşvik meselesi olarak gönnek yanlıştır. Üretimler arttınlmadığı sürece ihracatı arttırmak mümkün olmaz. Olmayan şeyin nesini satacağız? Böyle ekonomiye iyidir demek mumkun mu? Himayelerle zenginlestirilmis holdinglerden buyük paralar sağiandığını ve Hazine imkânlannın siyasete alet edildiğini duymayan kalmamıştır." Çağlayangil, "Türkiye'yi bir yasaklar ülkesi olmaktan çıkaralım" dedi ve konuşmasını şöyle sürdürdü: "Sen on ytl siyaset yapamazsın, sen beş yıl başa geçemezsin kayıtlannı kaldıralım. Böyle yasaklarla birlik beraberiik sağlamak zordur. Demokrasi eşitlik rejimidir. Kusuriu veya suçlu olanlann cezasını millete ya da yargıya bırakalım. Özlediğimiz beraberiiğe, ozellikle bunalım gunlerinde mubtaç olduğumuz birlik ve hıızura başka türiu kavuşamayız." Atatürk'ün "Askerier siyasete asta kanşmamalıdır. Siyaseti düşünen, siyaset için yetiştirilmiş başkalan vardır. Siyaset onlann vazifesidir" dediğıni hatırlatan Çağlayangil, şöyle devam etti: "Askerin siyasete kanşmasının ne hazin sonuçlar verdigi Balkan Harbi'nde gorulmüştür. Ordusu milletin en kutsal varlığıdır. Türk ordusu milletindir. Birbirinden aynlamazlar. Siyaseti n içine dalmak, ordunun güciınü yıpratır." Çağlayangil, konuşmasının son bölümünde, "Benim en şerefli mevkiim, sizlerle biriikte bu inancı paylaşmakür. Cumhurbaskanhğı koltuğunda da Yassıada'da da, Zincirbozan'da da bu imanla oturdum" dedi. "Milli irade, hiçbir kisi veya zümrenin ipoteği altında olamaz. Hiçbir kuvvet, kendisini milli iradeain üstünde farzedemez. Kendisini böyle gorenler daima aldanmışlar ve husrana ngramışlardır." Mehmet Yazar, "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" sözünün duvarlan süsleyen bir levha olmadığmı kaydetti ve Atatürk'ün, Yunan toplannın sesi Polath'dan duyulurken bile, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni feshetmediğini anımsattı. Yazar, 40 yılük demokratik yaşamımızda bu temel ilkenir üç kez kesintiye uğradığını bildirdi ve "Mffletin hür iradesi 0e getirdiklerini hapse atarsak, idam edersek, sürgüne gönderirsek, milleti yaralamış oluruz" dedi. DYP genel başkan adaylanndan Mehmet Yazar, demokrasi tarihinin kendilerine öğrettiği üç önemli şey olduğunu bildirdi ve bunları şöyle sıraladı: "Milktimirin buyük çoğunlıığunu teşkil eden milliyetçimaneviyatçı sağ kesim birtik ve beraberiiğini kaybettiğinde: Siyasi istikrar yok oJoyor. Milli iradenin süreküliği bozuluyor Kalkınma duruyor." Mehmet Yazar, tüm bunlann sonunda da milletin perişan olduğunu söyledi. 14 Mayıs 1950'de mületin Demokrat Parti bayrağı altında bütünkserek, ilk kez kendisini devlet iradesine egemen kıldığını anlatan Mehmet Yazar, 1956'da kurulan Hürriyet Partisi olayını anımsattı ve bu bölünmenin partiye bir ölçüde zayıflık getirdiğini bildirdi. 1961 Anayasası'nın birçok engeller getirdiğini, bu anayasa gereğince kurulan sağ partiler yüzünden milliyetçi sağın bölündüğunü, 1970'teki Demokratik Parti olayının sonunda da 1971 muhtırasıyla milli iradenin kesintiye uğradığmı anlatan Mehmet Yazar, böylece sağın darmadağın olduğu yetmişli yülara gelindiğini bildirdi. Tüm bu nedenlerle sağın birlik ve beraberlik içinde olması gereğini sık sık yineleyen Mehmet Yazar, "Biz düriist, güvenilir ve ciddi bir sivil iktidarla, milli iradeyi hâkim ve sürekli kılarız" dedi. Mehmet Yazar, "iktidar olmadan muktedir olamayacaklannı", bu yoldaki savaşımı meşru ve yasal yollardan yürüttüklerini ve ancak milletin hür iradesi ile iktidara geleceklerini bildirdi. Mehmet Yazar şöyle dedi: "1983'ün öut\ şartnamesi sebebiyle sağlıklı bir siyasal yapı olusmamıştır. Meclisin yapısı tartışılır hale gelmistir. Muhalefet, milletin desteğinden büyük ölçüde mahrum kalmıştır. Halbuki gerçek demokrasilerde gerçek muhalefet vardır. Demokrasilerin en yüce kurumu olan Mecns tarüşılıy orsa. bir anza var demektir. Meciisi bir an önce tartısılır olmaktan çıkarmalıyız. Bunun en saglıklı yolu, yüce Meclisin erken seçim karan almasıdır." Mehmet Yazar, anayasalann devlet yapısı ve millet iradesini düzenleyen temel ilke ve kurallar bütünü olduğunu ve bunlann uzun ömürlü olmalan gerektiğini anlattı ve "Ne var ki, siyasi yasaklann Anayasada yer alması, onu kısa sürede tartışma gündemine getinniştir" dedi. Yazar, bu yasaklann ve 2969 sayılı yasanın kaldınlması durumunda yaralann sanlmış olacağına, toplumda huzur ve barısın sürekli hale geleceğine ve anayasanın tartışma konusu olmaktan ANKARA, (Cumhuriyet Biırosu) DYP Bursa delegesi thsan Sabri Çağlayangil, Yıldınm Avcı'dan sonra yaptığı konuşmada, Türkiye'de demokrasi geleneğinden sözederek, "Demokrasi akrobasi degÜdir. Mavi boncuk dağıtüarak devlet idare edilmez" dedi. Çağlayangil, "gönün iktidanmn, sandık başındaki seçmenin aradıgına değil, bulduğnna oy verebudigi gunlerin bir armaganı olduğunu" söyledi. Çağlayangil, Türkiye'nin dış iliskilerinde bir gerileme dönemi ne girildiğini söyleyerek, "Türkiye kibrit çaksan paüayacak bir hale getirilmiştir. Gereksiz özur dilemeler onlarda, on sene sonra 70 milyon olalım, o zaman görüniz gibi en ciddi konuları çocuklann maballe kavgasına dönuştürmek onlarda" biçiminde konuştu. "Bugunkü şaşkın idarenin davası demokraside aranacaktır" diyen Çağlayangil, konuşmasını şöyle surdurdü: th; itibar, sadece sarraflardan borç para alabilmek deöildir. Türk Başbakanı, Amerika da ta Duyuru: Her kristal"değfldir! Buna göre, yalnız, en az % 24 kurşunoksit ihtiva eden kristal "gerçek kristaTdir. 50 yıllık, enğin bir tecrübe ve ustalıkla üretilen "Paşabahçe Kristali" dünyada ve yurdumuzda bu uluslararası özelliğe ve "Gerçek Kristal" garantisine sahip olarak satılmaktadır. Halkımızın, aldatılmadan, 'parasının tam karşılığını' almasına yardımcı olmak için saygıyla duyurulur. En duru, en parlak ve değerli cam cinsi olan kristale bu nitelikleri kazandırarak.onu başka camlardan ayıran en önemli teknik özellik kanşımındakı kurşunoksit (PbO)'dir. Yalnız kristalde kurşunoksit vardır. Ortak Pazar Topluluğu'na bağlı Avrupa ülkelerinde, (tüketicinin değerli bir mal alırken yanıltılmasını önlemek amacıyla) kristal mamuller, ihtiva ettikleri kurşunoksit oranına göre sınıflara aynlmıştır. era