23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 NİSAN 1985 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 İSMAİL GÜLGEÇ YAYIN DÜNYASENDA SANAT EDEBİYAT HAYVANLAR Buyrukçu'nun tarihli meşhudatı Dillerinde Dünya / Muzaffer Buyrukçu / 316 sayfa / Adam Yayıncıhk. NECATt GÜNGÖR Uzun zamandır edebiyatımızın canlı öğelerinden biri halinde kendini okutan Buyrukçu 'nun günlükleri", bilindiği gibi kitap olarak yayımlanmaya başlandı. llki, "Arina Yann" adıyla, Koza Yayınlan'nca 1976'larda yayıtnlanmıştı. Ikincisi, yani "Sıcak Üişkiler" 1982'de okura sunuldu. Geçen şubat ayında ise, söz konusu günlüklerin üçüncü cildi yayımlandı: "DiUerinde Dünya". Yayımlanmayı bekleyen dördüncü bir cildin varhğını biliyoruz, ancak, ne zaman okurlara ulaştırılır, bunu tahmın etmek bile güç... Nicedir dergilerde yeni bir günlüğıinü okumadığımız Buyrukçu'nun, bu ilgi çekici edebiyat turünden uzaklaştığı izlenimi içindeyiz; yanılıp yanılmadığınuzı da zaman gösterecek... öteden beri, unlü ünsüz birçok yazanmızın günlükleri varanlatmasmda toplanır. Yazar bu günlüklerinde, içe dönük değildir; bir iç hesaplaşma, bir iç dökme, oyalanma anlaşılamamanın dır: Sözgelimi Oktay Akbal'ın acısını çıkarma amacında değilkısa notlan; Değinmeler biçi dir. Tersine, dolu dolu yaşadığı, minde, kendi kendisiyle ve sa yaşamaktan mutlu olduğu dünnatçı dünyasıyla olan ilişkilerini, yanın, aynntılarla süslü, capcanderinlere inmeye gerek görme h fotograflannı çekip koyar den anlatır geçer. Bir başka öz önümüze. Bunları yaparken de, gün günlükçümüz de Salâh Bir anlattığı her olaya bir hikâye tasel'dir: Değjşik bir anlatım ta dı katar Buyrukçu. Tanıdığı indıyla, zengin ve alaycı bir dil ge sanlan, karşılaştığı Uginç durumreciyle, okurunu gün geçtikçe ları, toplumsal çelişkileri, o gükendine "miiptela" eden hava nün siyasal olay ve yorumlannı, sıyla okunagelmiştir hep... Ta acıları ve sevinçleri, yer yer patbii bunların başında Nurnllah latılan güzel sözleri kendine sakAtaç'ın hâlâ sıcaklığını koruyan lamak yerine, cümle âlem ile "Günce'Merini de saymak paylaşmak için kaleme sarıhr. gerekir... Yaşama sevincinin büyüsü vardır Buyrukçu'nun günlüklerinde Yaşama sevincinin denilse, yanlış olmaz. büytisü Bir anlamda da, Babıâli'nin Muzafer Buyrukçu'nun, ilk gizliaçık sosyolojisini yansıtır yayımlandığı günlerden beri il bu günlukler. Sözgelimi, bir Orgiyle okunan günlükleri ise, gü han Kemal'in hayat kavgasının cünü, yazannın hikâyeciliğinden izlerini bulmanız güç değildir. alan yazılardır: Yaşayan kişileri Yayımcılar, kâğıtçılar, matbaaanlatırlar. Olayhdır. Dahası, il cılar, ucundan kıyısından girerginçliğini sağlayan asıl neden, ler o gunün tarihine... Merkezedebiyatımınn seçkin simalannı de hep yazarın kendisi vardır; ötekiler, merkeze olan yakınhklan oranında fotoğrafta yer alabilirler. Roman yatagı içinde Muzaffer Buyrukçu'nun ilk günluğu, yanılmıyorsak "Papirüs" dergisinde yayımlanmıştı. Bilge Karasu ile geçen bir gün... Rahat hikâye anlatma yeteneğinin sağladığı olanaklarla, Buyrukçu, okur zihninde merak konusu olan sanatçı ve özellikle edebiyatçı portrelerini çizmeyi sürdürdü daha sonra... 1980'lere kadar... Buyrukçu'nun günlüklerinde dikkati çeken bir yön de, koyu bir içtenlik havasıdır. Yerde para bulduğu zaman yaşadığı o hafif çocuksu sevinci, pek az kişi bunca açık yüreklilikle anlatabilir herhalde! Ya da, eteklerinde rüzgârların uçuştuğu, buğday başağı tenli gencecik bir kızın ardından duyulan özlemi... Buyrukçu'nun günlükleri belli bir mekânla da sınırlı değildir. Çünkü, dediğimiz gibi, kendisiyle sınırı değildir... Taşhtarla'nın serüveninden, Beyoğlu gecelerine, avare yıllara, Yenikapı kopukluklarına, Cağaloğlu kaldırımlanna, salaş meyhanelere, çalgılı çengili eğlencelere, resmi törenlere kadar uzanan, daJlanıp budaklanan bir evren içinde devinir Buyrukçu'nun çevresi. Toplumu, kültür ve sanat yönüyle besleyen bir çevredir bu. Kuşaklar iç içe geçmiştir. Daha doğrusu bir panorama özelliği taşır... Neredeyse, bir roman atmosferine sahiptir, günlüklerin tümü bir arada... Ama tabii ki, roman sürekliliğine, roman tiplerine ve o catıya sahip değildir; yalnızca bir roman yatağı içindeymiş gibi akıp gider her şey... KİVl KİME DUM DUMA BEHK; AK Şiir isyandır, bahar hyankur Şiir Boşuna Yazılmış Olmayacak / Pablo Neruda / Çeviren: Nesrin Arman /160 sayfa / De Yayınevi. REFİK DURBAŞ "Extramadura'da bir köyde bir gece, bir türlü uyku tutmamıştı ve neredeyse safak sökmek üzereydi. Federico, gün doğumunu seyretmek için devrilmiş ^eykellerden birinin üzerine curdu. Federico, gözünü dikmiş heykel gövdelerine, onlann yükselen günle öfkelenen beyazlıklanna bakıyordu, minicik bir kuzu yakjnlarda otlamaya başlayan sürüsünden aynldığı sırada. Birden yanm düzine kara domuz yolu geçip kuzuya saldırdı ve Federico'nun şaşkınlığı ve dehşetiyle geçen dakikalar içinde onu parçalayıp, lursla yedi. Madrid'e döndüğünde bunu bana anlattığı zaman sesi hâlâ titriyordu; çocuksu duyarhğı nedeniyle bu ölümcül facia onu çılgınlık derecesinde huzursuz etmişti. Şimdi onun ölümü, onun anılarımızdan silinmeyen dehşet verici ölümü, o kanb şafağı anımsatıyor. Belki de, bu büyük, nazik, peygamber benzeri şaire kendi ölümünün görüntüsü önceden korkunç bir sembolle sunuldu yaşam tarafından." Ulkenuzde de şürleriyle yaygın bir üne sahip Pablo Neruda, 1937 yıhnda Paris'te yaptığı bir konuşmada büyük Ispanyol şairi Federico Garcia Lorca'nın ölümünü böyle anlatıyor. Bir şairin ölümu belki de, ancak böyle guzellikle anlatılabilir, ölüm, ancak böyle simgeleştirilebilirdi. 1973 yıhnda Şili'de Allende'ye karşı girişilen faşist darbe sıdan gözlem ve izlenimlerini sunuyor. Bunu yaparken de şiiri, özellikle hiçbir zaman gözden ırak tutmuyor. Lirik bir dille, sanki inceden bir şiir yazar gibi anlatıyor her şeyi ve her olayda, her olguda, kendi ülkesiyle, toprağıyla, kültürüyle, halkıyla diri bir bağlantı kuruyor. "Çünkü" diyor, "Bir şair yaşamının ilk aşaması, anayurdunun oz değerlerini sogurmaya adamalıdır. daha sonra karşılığını geri vermelidir. Onlan onarmalı, onlardan aldıklannın karşılığını ödemeli. Şiiri ve eylemiyle halkının gelişip olgunlaşmasına katkıda bulunmalı." Bunun dışında kendi şiirleri üzerine de açıklamalar getiriyor. rasında evi taranan, kitaplan ya özellikle "Latorre, Prado ve kılan, ertesi gün de ölüsü bulu Kendi Gölgem" bu açıdan nan çağımızın büyük şairlerin önemli bir yazı. "Ben bir şair den Pablo Neruda'nın yazı ve yurtsever, Şili'nin topragından konuşmalarından Matilde Neru yoğrulmuş bir ulusalcıyım" deda ile Miguel Otero Silva'nın dü dikten sonra, evrensel kültürle zenlediği "Pablo Neruda, Pas kendi şiiri üzerine çeviriyor obsions and Immressions" adlı ya jektifini. "Benim öıüm şiirdir" pıtın 1983 baskısından yararla diyerek noktalıyor yansını sonnılarak hazırlanan bir kitap eli ra. mizin altında artık: Şiir Boşuna Bu şiirsel planın arka tarafınYazılmış Olmayacak.Neruda'nın da da kapitalist bir dünyada yao guzelim kitabı "Yaşadığımı zarın gerçekçilik sorunu karşıItiraf Ediyorum"dan sonra. sındaki tavrından şairlerin soKitapta, 1937 yıhndan başla rumluluklanna, plastik sanatlaryarak Neruda'nın Santiago, Pa dan dünyamızı sarsan birçok ris, SaoPaolo, New York, Ro güncel ola.ya dek çeşitli sorunma, Pekin gibi kentlerde yaptı lara ışık duşürüyor. Çağımızın bir yurtsever, onurğı konuşmalar, Ercilta'da "tsla Negra'dan Yansımalar" başlığı lu, büyük şairinin şiirini algılaaltında yazdığı yazıların yanı sı mamıza yeni boyutlar getiren, sora 1971'de Nobel Edebiyat Ödü runlara yaklaşımını şiirsel bir balü'nü aldığı zaman yaptığı ko kış açısı altında irdeleyen, şairin nuşmalar ve bazı kitaplara yaz ve şiirüı sorumluluğunu sıcaklıkla gündemde tutmaya çaba gösdığı önsözler de yer alıyor. Neruda, coşkun bir söyleyiş teren önemli bir kitap "Şiir Bole, özellikle yakın dostları Lor şuna Yazılmış Olmayacak." Yalnız şairlere ve şiirseverlere ca, Alberti, Cesar Vallejo. Eluard, Picasso, Mayakovski vb. değil, "aydınım" diyebilen herüzerine berrak bir bakış açısın kese seslenebilen. PİKNİK PİYALE MADRA BUSUNLECDE OUJR OLMAZ GULEB OL0UM Tarihli vazılar Bir "günlük" yazan olarak Muzaffer Buyrukçu'nun bir şansı da, yazdıklarının belgesel bir nitelik taşımasıdır. Edebiyat sosyolojisiyle ilgilenenler, mutlaka Buyrukçu'nun yazdıklarına eğilmek zorunluluğunu duyumsayacaklardır. Çünkü Buyrukçu'nun, yaşadığı dönemle ilgili bu "meşhudatı", hiçbir edebiyat tarihi kitabında yer almayan zengin aynntılar taşımaktadır satırları arasında. Aslına bakarsanız, Muzaffer Buyrukçu, bu yazdıklarına "günlük" demekten de kaçınıyor; "tarihli yazılar" diye nitelendirmeyi uygun görüyor: "Benimkiler günlük değil, tarihli yazılardır. Bu yüzden yerleşik herhangi bir günlük kalıbının içine sokulamaz, uzaktan yakından bir ilgisi yoktur. Ayn yataklarda akan sulardır ve benzeşmezler..." (Yazann, 13/4/1980 tarihli bir konuşmasından.) 1970 ile 1974 tarihleri arasındaki dönemin renklerini, ünlülerini, düşünce ve yorumlarını, bir hikâye adamının duyarlık perdesi ardında getiren "Dillerinde Dünya"yı, severek okuyacağınızdan kuşkumuz yok. fflZIJ GAZETECI \ECDET NE BILIIM, KORKARIM IŞTE PBRAMÛRA DA Yayın Raporu SARTRE YILLARIM Yazan: Georges Michel/ Çevi.«n: Zihni Küçümen/ 181 Sayfa / Adam Yayıncıhk Ülkemizde "Pazar Gezintisi", "Oyuncaklar" ve "Giıneşte Bir Yer" adlı oyunlarıyla lanınan Georges Michel, "bir dostluğun öykiısü" niteliğindeki bu anı kitabında, savaş sonrası döneminin düşünce yaşamına damgasını vuran Fransız düşunür ve yazar JeanPaul Sartre'ı anlatıyor. Sartre'ı yakından tanıyan bir yazarın, kendisini tanıyan bir çevirmen, Zihni Küçümen tarafından dilimize çevrilmesi de kitabın Uginç bir özelliği. YAZ ORTAS1NDA ÖLÜM Yazan: Yukio Mişima / Çeviren: Gökçin Taşlun / 188 Sayfa / f n n V^y|HİQn. Gide'le kıyaslar. Yazarı son yıllarında tanıyan Scott Slokes, Mişima'nın yapıtlannda sürekli olarak kendi ölümünün provasını yaptığını söyler. Nitekim "ölüm" teması "Mişima için her zaman önde gelmiştir. "Yaz Ortasıoda Ölüm"de, 1970 yıhnda harakiriyle canına kıyan yazarın dokuz öyküsünü okuyoruz. Kitapta yer alan "Yurtseverlik" adlı öykunün Mişima tarafından beyazperdeye uyarlandığını, fUmde yazarın kendisinin de oynadığını belirtmekte yarar var. VOLGA AVRUPA'DAN DOGAR Yazan: Curzio Malaparte / Türkçesi: Mete Ergin / 248 sayfa / Kuaeey Vayınlan Ünlü İtalyan yazan Curzio Malaparte (18981957), Alman ordularının yanı sıra, bazı İtalyan gönüllü birliklerinin de katıldığı Moskova seferini ve Leningrad kuşatmasıru muhabir olarak izledi. Izlenimlerini "Savaş ve Grev Silahı" adıyla bir kitapta topladı. İtalya'daki faşist sansür bu ada izir. vermeyince, kitabın adı "Volga Avrupa'dan Dogar" olarak değiştirildi. Ancak 1943 yılı 18 şubatında kitap yayıma hazır durumdayken, basımevine düşen bomba sonucu yandı, kül oldu. 1943 ağustosunda tekrar yayımlandı, bu kez Almanlar tarafından toplatıhp yakıldı. öyle ki, bu "lânetli yazar"ın söz konusu kitabı ancak 1951 yıhnda gün ışığına çıkabildi. ra Mahmut Kıratlı tarafından dilimize çevrilip Varlık Ya>ınevi'nce çıkarılmıştı. Kısa süre önce ölen Selimoviç'in bu çok değişik ve ilginç romanı, şimdi de Yeryüzü Yayınlan tarafından yazannın önsözüyle çıkanldı. Selimoviç, "Derviş \e Ölüm'ü Neden Yazdım Nasıl Yazdım?" başlıklı önsözünde, 1944 yılında ağabeyinin kurşuna dizihrıesiyle başlayan "bu olayın romanını oluşturma" tutkusunun kendisini nasıl sonunda "Derviş ve Ölümü"ü yazmaya ittiğini anlatıyor. SİNEMA (Uygulayımı Sanatı • Tarihi) Yazan: Nijat Özön/400 sayfa/Hil Yayın TARIHTE BUGUN MIMTAZ ARIKAS MONACO'ÛA DÜĞÜN! 1956'DA gUSÜN, MOAJACO PKENSİ K4/HIE8(RÖNİre) İLE AM6(İİKAU FİLM OYUNCUSU SMC£ KELLY EV. LENDİ. UNLÜ BÎR AkT8.İS OIAH GRACE K£LLY ÇS&yS KBUİ), giü SÜHS ÖNC£ FİLM ÇEVİ&AtK f'ÇfU MOMACO'YA GELLtİŞ VE ORADA PR.EMSL£ TXNIŞMtŞTI. AZALA&INOA 8AŞLAYAH OUY6USAL İİ BİRÇOK UNLÜ INSANIN KATILOIĞl BÛYÜK OÜĞÛNDE, 110 TON ŞAMPANYA, 4O BİM ıSTAKOZ, 18 TON KOHFETİj 3,5 TON /OII2DELA, 4 MİLYON KARAHFİL HARCANDIGI SÖYL£tJA4İSTİfi. 1290'LARDAN 8U YANA, GRlMALPt AİLBSİNİN YÖNETİMİNOEKİ BİR KİLOM£7TÇE KAREljK. RUMİHİ ÜUC£,ÜNLÜ fOJMARHANBSİ MONTE CARLO'NUN 6eUeJYL£ AKtfA ORMAKrAOR 1950 yıhndan bu yana çeşitli gazete ve dergilerde sinema üzerine eleştirileri, araştırmalan, deJapon vazan Yukio Mişima'nın nemeleri yayımlanan Nijat yaşamöyküsünü "Yukio MişiÖzön, 1956 yıhnda bu konudama'nın Yaşamı ve Ölümü" adlı ki ilk dergi olan aylık "Sinekitabında dile getiren Henry ma"yı çıkardı, bunu kitaplan izScott Stokes, bu özgün edebiyat ledi. Hil Yayın, Sinema Dizisi'adamını, "kendisiyle yapıtları nin uçüncu kitabı olarak Nijat arasına mesafe koyması olaÖzön'ün "Sinema"sını yayımlınaksız" bir yazaı olarak Andre yor. Bu çok yararh kitap, Üygulayım, Sanat ve Tarih bölumleCUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ'INDEN HABERLER rinden oluşuyor. İlk iki bölüm sinema tekniğiyle doğrudan ilgibelirlendi. Buna gö're bizzat İL. nın üstunde siparış yapan li. Son bölümde ise, sesli ve sesÜyeUk Cumhuriyet Kitap Kulübü mer lara %2S ve 100.000 TL'nin üze siz sinemamn tarihiyle ülkemizkez veya temsilciliklerine başvu rinde kulüpten teslim alınan si de yaşanan sinema seruveni anyenilemeleri rup kitap siparişlerini elden alan partşlere % 30 indirim uygulana latılıyor. lar için 10.000 TL.'ye kadar cak. 1 Mayıs 1985'ten itibaren sürü\x>r geçerlî olacak olan bu uygula BOB MARLEY Cumhuriyet Kitap Kulübünde Vo2O indirim uygulanacak. Yine, Kulüp temsilciliklerine ya da maya yeni açılan Ordu Temsil Yazan: Burak Eldem / 1985 yılı için üyelik yenileme iş224 sayfa / tmge Yayınlan lemleri sürüyor. 1984 yıhnda üye merkeze bizzat gelerek 10.000 ciliğimizde de başlanacak. Jamaika'dan dunyaya yajnlan olup Genel Katalog edinenler, "reggae" ve bu müziği üne erişnisan sonuna kadar üyeliklerini AYIN EN ÇOK SATAN KİTAPLARI tiren Bob Marley 1970'lerin en yenileyebüecekler. Bundan böyle süresiz olan üyeliklerin yenileme DENEME İNCELEME 20.3.1985 17.4.1985 çok duyulan adıydı. Karayipler'den gelen bu capcanlı müziğin işlemleri posta çeki, posta havaYazan yanı sıra, Marley'in şarkı sözlelesi ile veya bizzat Cumhuriyet Sıra: Kod: Kitabın Adı: ri de ilginçti. Marley, şarkılarınXitap Kulübü merkezine ya da llhan Selçuk da Kara Afrika'nın özgurlüğün.emsilciliklere başvurularak da 1 027.034 Düşünüyorum Öyleyse Vurun den, bağımsızlığından, ezilen 2 027.015 Ben Atatürkçu Değilim Nadir Nadi yapüabiliyor. Yeni üye olacakzencilerin geleceğinden söz edi3 027.037 Ağlamak ve Gülmek llhan Selçuk lar için 2200 TL. olan üyelik yordu. Marley 198Pde ölüverdi. ödentisi, üyeliğini yenileyecekler 4 022.133 Sosyal Demokrasi Nedir Ne Değildir hmail Cem için 1650 TL. olarak belirlendi. 5 052.021 100 Soruda Para ve Para Politîkası Prof. Sadun Ardıllan "reggae">i ilk günlerin hazında tutmayı başaramadılar. Aren Kitap indirim Zeki Sanhan Çağımız müziğine ışık tutan ya6 072.038 Çerkez Ethem'in thaneti 7 102.041 Yüzyıllann Gerçeği ve Mirası Server Tanilli yınıyla çok yararh bir hizmet veoranları 8 112.015 Niçin Masonluk Değil tlhami Soysal ren İmge Yayınlan, Burak Eldem'in kaleminden bu büyük yükseltildi 9 052.008 100 Soruda Felsefe El Kitabı Selahattin şarkıcıyı ve "reggae" olayını anHilav Cumhuriyet Kitap Kulübünde Ertan Eğribel latıyor. kitap indirim oranları yeniden 10 112.014 Niçin Arabesk Değil DERVİŞ VE ÖLÜM Yazan: Mehmet Selimoviç / Türkçesi: Mahmut Kıratlı / 492 sayfa / Yeryuzü Yayınlan Mehmet (Meşa) Selimoviç, çağdaş Yugoslav edebiyatının en başarılı adlanndan biridir. 1967 yıhnda yayımlanan ünlü romanı "Derviş ve Ölüm", daha son 5 0 YIL ÖNCE Cumhuriyet Dünyn kadınları bugün Yıldız Sarayında toplanıyorlar! 18 Nisan 1935 mevzua müzahir bir kütle olarak karışacak... Medeniyet âlemini çoktan kurmuş olan Avrupa milletlerinin kadın haklarım tamması mesaisinde elbirliği edecek.. Neresinden baksak bizim için sevinilecek ve övünülecek bir vaziyet karşısındayız. 19351985 derlermiş. Bu cumlede Turk kadınmın haklarım kazanmasını daha asırlara bağlı bir iş sayan zihniyetin acılığı sıntmaktadır. Halbuki Cumhuhyetin Turk kadını Fransız hemşirelerini çokıan İstanbul, bugün Uluslararası geride bırakarak haklarımn hepsini kazanmış ve milli buyuk bir kongreye daha sahne oluyor: Yıldız sarayında mukadderatın her cephesinde dunya kadınları roplanacaklar! söz sahibi olmuştur. Bunun içindir ki 200,000,000 kadını Bunun mana itibarile temsil eden yüzlerce murahhas ehemmiyeti, şuphe yok ki Atatürk Türkiyesine hayran Uluslararası Parlamentolar olmak için geldiklerini ve kongresinden çok daha Türk kadınına gıpta ettiklerini muhimdir. Hele düne kadar iftiharla söyluyorlar. Bu Türk kadınına mahpus hayatı parlak muvaffakiyetten göğsü yaşatan saltanatın eski kabarmıyacak bir Türk ocağına Türk kızmın dünya tasavvur edilebılir mi? kadınlarım toplamış olması Dünya kadınları, bugün yönunden... açacakları kongrede sulh, Bir Fransız yazısına göre insaniyet, şefkat meselelerile vaktile Fransız sufrajetleri beraber hâlâ haklarım meb'uslara tstihza için "Biz, kazanamıyan ülkeler galıba Türk kadınları intihab kadınlannın dertlerini de hakkını aldıktan sonra bu konuşacaklar. Türk kadını bu hakkı kazanabileceğiz!" alâkadar eden meseleleri görüşecekler ve kararlar vereceklerdir. Feminizm kongresi bütün dünyada buyuk bir alâka uyandırdığından her taraftan yabancı gazete muhabirleri gelmişlerdir. Dün sabah Fransa, Lehistan, Filistin ve Çekoslovak Kongre programı murahhas heyetlerinin geride kalan azası da îstanbula Uluslararası Kadınlar kongresi gelmiştir bugün saat 10.30'da Yıldız Kongre merkez heyeıi dün iki sarayında İstanbul Valisi toplantı yaparak son Muhittin Üstündağın bir hazırlıklarını bitirmiştir. nutkile açılacaktır. Bundan sonra Türk Kadın Birliği başkanı murahhaslara hoş geldiniz diyecek ve kongre başkanı Madam Aşbi bir Elektrik Pilleri M nutuk söyliyecektir. 1 tki yüz milyon kadını temsil Cep Fenerlerinif eden kırk memleketin murahhaslan ayın 25 ine kadar Yıldız sarayında günde NİKİTİTS^İRBEN iki defa toplanarak kadınlığı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle