28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER rıma ayrılan fonlar °?o 23 iken 1985'te < 18'e düşmüştür. Kü% çük devlet bütçesi politikası ile büyümede hedefe ulaşılamayacağı gibi, enflasyonu önleme ve gelir dağılırrunda da bu bütçenin yeterli olması olası değildir. 1985 bütçesinin ^o 25'lik fiyat artışlarına göre hazırlandığı varsayımı da kanımızca geçersizdir. 1984 Mali Yılı Bütçesi'nin büyük açıkla kapanacağı ve ekonomik etkilerin 1985 mali yılında görüleceği bir gerçektir. 1985 bütçesi de esasen başlangıç bütçe rakamlarıyla 500 milyarlık açıkla hazırlanmış durumdadır. Butçe açıklarının enflasyonun önemli nedeni olduğu düşünülürse, bu açıkla ve % 25'lik fiyat artışı varsayımı ile hazırlanan bütçenin vergi gelirlerinin gerçekleşmesi guçlüğü de göz önüne alınırsa, enflasyonu kesici değil, enflasyonu besleyici kısırdöngü içinde bir etken olacaktır. Devlet gelirlerinden reel gelir niteliğindeki vergileri ele aldığımız zaman'şöyle bir görunüm var. Son yılların küçülen devlet bütçesinde vergilerin gerçek tutarında da bir düşuş olduğu izlenmekte. Bu gerileme, vergi yükünde yeni vergi gelirlerinin GSMH'ye oranında açıkça görülmektedir. 1985 bütçesinde tüm tahminler gerçekleşse bile bu oran % 15 civanndadır. Beşinci Beş Yıllık Plan'da bu oran % 17'nin altında belirlenmiş olup, öteki ülkelerle de kıyaslandığında gerçekten düşük bir oran. Bu, özellikle yatırımları etkilerken devlet borçlannı da büyük miktarda arttırmaktadır. İç borç ve dış borç arttıkça gelirler içinde borç oranı artıp, bu ise giderlerdeki borç ödemelerini faizleriyle beraber arttırmaya neden olmaktadır. Bütçe tahminlerinde giderde fazla, gelirde ise daha düşük gerçekleşme durumunun başlangıç bütçe açığını 1985 uygulamasında daha fazla arttıracağı; KİT ürünlerine yapılacak yeni zamların, zira KİT'lerde başka kaynak bulunamaz durumda, enflasyonu istenilen duzeyde tutmasınm mümkun olamayacağı kuvvetle tahmin edilebilir. Bütçede transfer odeneklerinin ^o 137 gibi bir oranda yükseldiğinin görülmesi 1985'te 2.3 trilyonluk transferlerin 871 milyar dış borç ödemelerine, 380 milyan içi borç ödemelerine, 225 milyan KİT'lere, 180 milyarı da Emekli SandığYna tahsis edilmesiyle ilgilidir. Transferlerin böyle bir miktara ulaşmasının asıl nedeni devlet borçları olup, 1984 yıh içinde ek ödenek talebi esasen bundan kaynaklanmıştır. 1985 bütçe yılında da aynı yola başvurulması olası görülmektedir. Böyle sosyal içerikli bir bütçenin gelir dağılımını da olumsuz etkilemesi doğaldır. Bir enflasyon dönemi içinde uygulanacak Katma Değer Vergisi'nin kanımca ekonomiyi olumsuz etkilemesi, büyük olasıhkla 1985'te büyük fıyat artışı getirmesi ve bundan da verginin üzerinde yerleştiği geniş, sabit ve dar gelirlilerin etkilenmesi kaçınılmaz olacaktır. ( x ) 1985 M.Y.B. gerekçesi sh. 18, tablo 2 1985 Bütçesi tlzerine Prof. Dr. GÜLAY COŞKUN Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi 1985 mali yıh konsolide bütçesi 5.542.182.049.000 TL gideı ve 5.042.182.049.000 TL gelir tahmin edilerek yasalaşmıştır. Genel bütçe 5.412.082.049.0OC gideri, 5.042.182.049.000 reel gelir ve aradaki fark 500.000.000.000 iç borçlanma üe karşılanacaktır. Hükiimetin TBMM'ye sunduğu tasarıdan farklı gelir ve gider miktarlanyla yasalaşmakla beraber, çok büyük fark ortaya çıkmamaktadır. Bu nedenle bazı rakam ve oranlan bütçe gerekçesinde görülen tasandaki rakamlarıyla ele almakta sakınca yoktur. Gider bütçesinin ödeneklerinin ekonomik dağılımı şöyledir: Cari harcamalar % 38.9 (personel giderleri % 21.3, öbür cariler % 17.6), yatırım harcamaları 1o 18.2 ve transfer harcamaları % 42.7 olarak toplam içinde yer almaktadır. Fonksiyonel dağıhmda ise genel hizmetlere r o 24.6, ekonomik hizmetlere °7o 53.5 ve sosyal hizmetlere % 15 oranında harcama yapılması toplam ödeneklerin % 6.97 oranında borç ödemeleri öngörülmektedir. Bu bütçe ile Vo 5.5'lik bir buyüme hızı gerçekleştirilmek istenirken 1985'te fıyat artışlannın % 25 olacağı varsayımından hareket edilmektedir. Gelir bütçesine bakıldığı zaman, vergi gelirleri 3.550 milyar ile gelirlerin % 65'ini oluşturmakta; °/o 9 kadarı borçlanma ile karşılanmakta ve kalanın ise vergi dışı normal gelirler, ozel gelirlerle elde edilmesi öngörulmektedir. Böylece özetlenen 1985 butçesi ile konsolide bütçe harcamalarının gayri safı milli hasıla (GSMH) içindeki oranı "% 23.9 olarak yer alıyor. Yani devlet böylece ekonomide sınırlı ve kısıth bir yer alıyor. Cari fiyat yerine sabit fiyatlarla bütçe harcamalanna bakıldığı zaman devlet bütçesinin küçüldüğü görülmektedir ( x ) . 1984 bütçesinde en kuçük iken, °7o 18.9, 1985'te biraz artma mevcut. Ancak bu artışın gerçekleşme durumu da fiyat artışlan için kabul edilen % 25'lik artıştan gelebilir. Cari fiyatlarla görülen rakamsal artışlar enflasyonun getirdiği gerçek nitelikte olmayan artışlardır. Fert başına duşen konsolide butçe harcamalanna bakıldığı zaman da bu düşüşgörülmektedir. Bu küçülmeyi, buyüme ile ilgili olarak, özellikle bütçede yatınmlara ayrılan ödeneklerde gormek mümkündür. Yatırımlara a>Tilan fonlarda hızlı bir düşüş vardır. 1984'te bütçede yatı PENCERE 2 OCAK 1985 Dört Kız Kardeş... 1984'ün son pazar akşamı TV'de haberleri izlerken birdenbire kendimi VVashington'da buldum; ağaçlar çiçek açmışlardı, çocuklar yeşil alanlarda oynuyorlardı, âşıklar deniz kıyılarında yürüyorlardı? Ne olmuştu? Meğer New York ve VVashington'da havalar pek güzelmiş, sıcaklık "mevsim normallerinın" üstündeymiş, vakitsiz bir bahar yaşıyorlarmış Amerikalı dostlarımız... Aklıma hemen Zafer Özcan'm "Dayanışma Yayınlan"nda çıkan "Uluslararası Haberleşme ve Azgelişmiş Ülkeler" adlı kitabı geldi. Kolayca anlaşılır dilde yazılmış bu kitabı bütün Türk yurttaşlarının okumasında yarar var. • Kimi yurttaşımız her sabah gazete okumadan edemez; akşama da TRT'nin haberlerini dinler. Önce haber nedir? Bir olayın haber olduğuna kim karar verir? Öyle görünüyor ki VVashington'da ağaçların çiçek açması Türk TV'sinde haber oluyor; buna ya UPI, ya AP karar veriyor. Türkiye gazetelerinde de dünyada yaşanan hangi olayın haber olduğuna çoğunlukla yazı müdürlerı karar veremezler Çünkü dünyanın her yanından haber akışını düzenleyen "Dört Kız Kardeş"e bizim basınımız da bağlıdır. Bunlar iki Amerikan (AP, UPİ); bir İngiliz (Reuter) ve bir de Fransız (AFP) haber şirketleridir. "Kapitalist dünyada bu merkezler mesajlar üretirhen ve yayarken Türkiye gibi çevre ülkelerde gazetecıler bunları almak, kullanmak ve yorumlamak üzerine uzmanlaştırılmışlardır." "Dört Kız Kardeş" kapitalist dünyayı kesin bir denetim altında bulundururlar. Yukarıdan aşağıya bir düzen, bir hiyerarşi, dikey bir akışkanlık; bağlı gazetelerin haber yayınlarında genel düzenlemeyi saptar. Latin Amerıka buna en çarpıcı örneklerden bırisıdir. Latin Amerıka'da yayımlanan uluslararası ha(Arkası 11. Sayfada) OKTAY AKBAL EVET/HAYIR Umut Yoluydu Yürüdüğümüz... OKURLARDAN Belediye'nin dozeri bozdu İSKİ yapmıyor Üç ay önce yolun düzelnlmesi için gönderilen belediye dozerinin çalışması sırasında kırtlan su borusu bütün girişimlerimize karşın henüz yapılmadı. L'ç aydır sulanmız akmıyor. Kırılan boruların tamiri için önce İSKİ Küçükyalı Şebekesi'ne başvurdum. Daha sonra Kadıköy şebekesine gittim oradan da olumlu bir sonuç alamayınca İSKİ Genel Müdürluğüne gittim. Genel Müdürlüğe 6 aralık günü verdiğim dilekçe Genel Eyrak Müdürlüğu'nde 14.843/Ö sayılı ile kaydedildi. Bana 1/3244 sayılı dosyamızın kurula sunulduğunu söylediler. Daha önce başvurduğum ilgililer her gidişimde çeşitli bahaneler öne sürdüler. Bizler Fındıklı mahallesi Başıbüyük Yolu Dere Yokuşu sokağında butün hizmetlerden yoksun olarak oturuyoruz. Suyumuz da ancak 1 yıl önce bağlanmıştı. Şimdi onu da kaybetmiş durumdayız. Lütfen ilgililerden sorunumuzun çözulmesini istiyoruz. SABRİ YALÇIN KARTALMAL TEPE "Uygarlık, eşitlik, hakçasına paylaşılacak bir bolluk ve mutluluk.getirecek bir cumhuriyete inanmış bir kuşaktık" Öyleydik. Biz, 1920'lerde doğanlar, yani cumhuriyet döneminın çocukları, ılk gençleri... Cumhuriyet devrımlerinin ilkelen sürgit ayakta kalacaktı, uygulanacaktı, kimse bu yoldan ayrılamayacaktı: Devrımcıydık, halkçıydık, devletçıydik, ulusalcıydık. laiktik, cumhuriyetçıydik Bu topraklarda gerçek anlamda bir demokrasinin kurulmasını ozlüyorduk. ileriye açık bir demokrasi olacaktı bu, gerıye dönüş yoktu, hep daha iyiye, daha güzele, daha doğruya... Bilimdi ölçü; kültürdü, sanattı, güzellikti, gerçekçilikti . "Ne var kı ülkenın çalışma yaşamına katıldığımız yıllarda kendimizi giderek hızlanan bir bozulma, bir yozlaşma sürecınde bulduk. Çalışma yaşamımız bunun içinde inançlarımız doğrultusunda çırpınıp durmakla geçtı. Onun için bu anılarda sevinçlerden çok düş kırıklıkları. mutluluklardan çok acılar vardır" Bir kitap, bir anılar toplamı: 'Umut Yolu'. Yazarı, Engin Tonguç. Bir hekım. Bir aydın. Köy enstitülerini kurarak, uygulayarak Türk eğitimcilığinde dünyaya örnek olan bir çığırın oncüsu. büyük ınsan İsmail Hakkı Tonguçun oğlu... Hem kendini, yetişme sürecinı; hem de babasını anlatıyor Güzel de yazmış, ilgıyle okuyorsunuz, izlenimlerini, gözlemlerini. . Maarif Vekaleti Levazım ve Alâtı Dersıye Müzesi Mü j j r ü resım öğretmeni ismail Hakkı Beyle. ilkokul öğretmeni Nafia Hanımın oğlu... Çocukluğu Ankara'da geçmış. Etlik'te... Ceyhun Ağabey'ın yakınında, şair ve hekim Ceyhun Atuf Kansu'nun... Öğrenım yılları, hekimlik, yaşama ilk adımlar... Ünlü babanın başına gelenler... 27 Mayıs, İnönü, 12 Mart... Hepimizin içinde yaşadığı olaylar... 'Umut Yolu'nu okurken bildığimiz yollardan. ızlerden geçıyor gibiyiz... Hep birlıkte yaşadık, yaşıyoruz kimı zaman umutsuzlukla, kimi zaman umutla butun bu seruvenleri... Tonguç, 1940 yıllarında ortaöğrenim sıralarındadır. Her uyanık, aydınlık genç gibi, o da anlamak, ögrenmek coşkusu ıçindedir: "Sosyal adalet, sosyal demokrasi, sosyalizm hatta komünızm neyin nesiydi? Insanı bu alanlarda arastırma yapmaya iten, çekici kıldıran bir duygusal etmen de vardı: Bursa Cezaevı'nde yatan ozanın şiirleri gizlice elden ele dolaştyordu ve bunlar, sanatsal değerleri bir yana, tüm 'sol' konuların onun kişıliği ile özdeşleştırılerek ilgi kazanmasına yol açıyordu.b Okuldaki öğrenim ise bizlere bu konularda yeterli bir açıklama, aydınlatma getırmiyordu Edebiyat ve felsefe dersleri de diğerieri gibi geleneksel görüşlerle yazılmış tek kıtaba bağlı olarak her türlü tartışma ve araştırmaya kapalı, dar bir çerçeve içerisınde yürütülüyordu" Böyleydi gerçekten... Ama bugün de boyle değil mi? Üniversite sıralarında bile böyle... Araştırma, tartışma. bir konuyu değişık yönlerden ele alıp ince!eme diye bir şey yok! Tek yönlu. ıeK yanlı koşullandırma o gun bu çün surmekte... Bu yüzden de gızli okumalar, kaçak aydınlanmalarla gençler büsbütun ters koşullandırmalara düşmekteler. Tonguçun yukarıdakı düşüncelerı bugün de gundemdedir. "Umut Yolu"nun önsözunde, Dr. Tonguç şöyle diyor: "Onemsiz anıların eskıdikçe beklenmedık şekılde değer kazanması, geçmiş dönjmlerın aydınlatılmasına yaraması bir başka deyışle, tarıhin yazılmasına yardımcı olması gerçeği de insanı anı yazmayayüreklendiren bir başka olgu." Dr. Tonguç'un anılarında bilmediğımız bir şey yok. Hepsinı bizim kuşak yaşadı, bu anılar sanki kendi yaşantımızdan parçalar... Ama görmesıni, anlamasını bılen bir kişı, bir hekim. üstelik de büyuk bir eğitıcinın oğlu yazmış, nasıl ilginç olmaz? "Umut Yolu" (Izrıır, Sergı Kıtabevi Yayını). "cumhuriyete inanmış" bir kuşağın, "mutluluktan çok acıyla" dolu serüveninden kesitler veriyor. KALMNİZİ KOKUYUN GöğsUnüzde ağn ve >anma \arsa, kalbinızı koatrol ettinn . Türk Kalp Vakfı Muayene ve Kontrol ıçın Td: 14S 58 66 TTI ıırn r: rn ırrn ırr TTT ı m ırr nırrnjrr mrrrrr rrr ANADÖLU BANKASI 24JdZMET YILBND\ Anadolu Bankası, bugün, tüm çalışanlanyla, başarılı, hizmet dolu 23 yıh tamamlamanın Kıvancım, mutluluğunu duyuyor. Anadolu Bankası, 117 şubesi ve yurtdışı temsilcilikleri sizlere en iyi hizmeti verebilmek için hazır. 23 yılda aşılan yol, gelinen yer gurur verici. Anadolu Bankası teminatlanyla gerçekleşen >oırtiçi ve yurtdışı dev projeler... Transferleri yapılan 471 TIR, 20 yüksek tonajlı gemi... Anadolu Bankası yatınmlarıyla kazanılan fabrikalar... Ihracat ve ithalatta süratli hizmet.. Ve devletçe Anadolu Bankası'na verilen önemli görev: * "Dış Ticaret Sektör Bankacıhğı" Anadolu Bankası uzman personeli ve gelişmiş teknik imkânlanyla, dış ticaret ilişkilerini yürütecek. Finansman gücüyle ihracatı ve ihracatçımızı destekleyecek. İşte 23 yılda hızla ulaşılan nokta! Milletçe gurur du\aılan güçlü devlet bankası 24. hizmet yılında!.. ANADOLU (»l'Madde 4Dış ticaretin gelışmesinı saglayıcı faaliyetlerde bulunmak ve özellikle ıhracatçıların finansman ihtiyacını karşılamak. ülkemizın ihracatçılarının diğer ülke ıhracatçılan iie rekabet edebılme imkânını saglayıcı tedbırlerı alarak u\gulamak, dış pazar gelışmesinı saglamak. Dış Ticaret Sektör Bankacılığı yapmak. .". Kaynak. 10 1119R4 tanh \e 18571 sayılı Resmi Gazete. shf 6 İ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle