Katalog

14 OCAK 1985 HABERLER CUMHURİYET/7 YASAK SÖZCÜKLERE TEPKİLER FRT, Osmanlrya özeniyor" Bülent Ecevit: Türkiye'de hemen her alanda bir geriye dönüş eğilimi başlatılmak istenmektedir. Melih Cevdet Anday: Yasaklanan sözcüklerin Arapça karşılıklarım yasaklayanlara sorsak, işin içinden çıkamazlar. Aziz JVcsinr Böyle bir TRT'ye, konuşmak için bin sözcük bile yeter. Attila İlhan: Dilin nasıl olacağına yönetimler değil, halk karar verir. Tarttc Buğra: Dile yasaklamalar, ya da zorlamalarla karışılmasına karşıyım. İsmall Cetn: Sözcüklerin kullammında bazı yasaklamalar olmamahdır. Bunlar yanlış hareketlerdir. Kültür Servisi TRT Genel Müdürlüğü, "Türkçenin yapısına ve işleyişine ters düstüğü, standart Türkçe düzeyine ulaşrnadığı" gerekçesiyle 205 sözcüğün radyo ve TV programlannda kullanılmasını yasaklamış bulunuyor. Program yapımcılanna gönderilen bir listede kullanılmaması gereken sözcükler sıralandı ve bunların yerine kullanılması zorunlu sayılan eski karşılıklar da gösterildi. Türk Dil Kurumu tarafından önerilen sözcüklere karşılık, TRT'de bazı sözcüklerin zorla kullandınlmak istenmesi, yazarlar arasında büyük tepkiye yol açtı. Yasaklamayla hiçbir şeyin çözulemeyeceği görüşünde birleşenler, bu konudaki düşüncelerini $öyle dile getirdiler: BÜLENT ECEVİT: Türkiye' de hemen her alanda bir geriye dönüş eğilimi başlatılmak istenmektedir. Bu nedenle TRT'nin kararını yadırgamadım. Karar, devlet dili ile halk dilinin ayrı tutulduğu Osmanlı dönemine bir özeniştir. Ancak, 600 yıllık Osmanlı baskısına karşın Türk dili ve Türk dilindeki halk şiiri yaşamım sürdürmüştür. Bundan sonra da sürdürecektir. MELİH CEVDET ANDAY: Kimse yeni sözcükleri zorlamamıştır. Önerilen yeni sözcüklerden kimi tutulmuş, kimi de unutulmuştur. BugUn halk arasında "Sorun degil" veya "Sorun yok" sözü çok yaygın. "Mesele yok" kalktı ortadan. Asıl zorbalık, TRT'nin bugün yaptığıdır. Yasaklandığı ilan edilen sözcüklerin eski karşılıklarım kullanabilecekler mi bakalım? Yasaklanan sözcüklerin Arapça karşıhklannı yasaklayıcılara sorsak işin içinden çıkamazlar. Hiçbirinin kökünü, ekini ayıramazlar. KERtM KORCAN: Benim okuyup yazmayı öğrendiğim günden beri, üç dört defa şekil değiştirdi bu iş. Eski sözcüklerle toplum eğitimi aldığımızdan önceleri biz de onlara bağlıydık. Ama baktık ki zamanla yeni sözcükler bunların yerini aldı. Hiçbir zorlamayla değil, tamamen helalinden. Şimdi bunları bırakıp da eskiye dönmeye kalkmak, sözcüğün tam anlamıyla gericiliktir. Atatürk'e o meşhur nutkunu bugün tekrar verdirsek, acaba o sözcükleri kullanır mı? Acıklı bir olay. ORHAN PAMUK: TRT de dahil, herkes istediği kelimeyi, istediği yerde, istediği gibi kullanabilmeli. Dilden kelimelerin bir kismını sürüp yasadışı ilan etmek, bir kismını da yasal saymak, ancak TRT yetkililerinin yapabileceği bir iştir. Bari bu kelimeleri sözlüklerden ve milletin aklından çıkarmak için bir yasa çıkartsalar da tam olsa. sinin yasaklar ya da kurallarla yönlendirilebileceğini sanmak cehalettir. TRT gibi ülkemizdeki en yaygın iletişim organının bu cehaletin sözcüsü haline getirilmesi, gerçekten çok üzücü. Ne var ki, yasaklanan sözcükler elbette kullanımdan kalkmayacaktır. Dilimizin ulaşmış olduğu ifade zenginliği dış baskılarla hangi amaçla olursa olsun engellenemeyecektir kanısındayım. PINAR KUR: Saçmalığın dik âlâsı. Kelime nasıl yasaklanır? Çocukken oğluma küfür etmesini yasakladım, onu bile başaramadım. Dolayısıyla insanın alıştığı kelimeyi kullanmasını engellemek imkânsız. Buna TRT zorla birtakım kısıüamalar getirdiğinde, izleyicisiyle arasında bir kopukluk doğacak. Çünkü yasaklanan sözcükler arasında Arapçası (bundan 100 yıl önce kullanılanı) çoktan unutulmuş olanlar var. Bunları anlamayacak millet. Bunlar tekrar nasıl yerleştirilecek genç beyinlere? Ayrıca amacı ne, niçin yerleştirilsin? Son derece anlamsız ve akhmın, hayalimin almadığı bir şey bu. Ve de imkânsız sanıyorum. FETHİ NACİ: TRT, birtakım insanların keyifleri istediği için, kimi sözcükleri atıp, kimi sözcükleri dile yerleştirmeye çalışıyor sanıyor galiba. Oysa bu bir keyif sorunu değil, uygarlaşma yönelimimizin zorunlu kıldığı bir durumdur. Yani dilde özleşme, toplumsal bir zorunluluğun sonucudur. Toplumsal zorunluluklar da TRT baskılarıyla yok edilemez. Dilde devrim yapılamaz, doğru; ama dilin gelişmesi de önlenemez. SELtM tLERl: Bana hiç şaşırtıcı gelmedi. Ne yazık ki dil konusu nice yıllardan beri Türkiye'de bir kültür sorunu olmaktan çıkarılıp, politikalara aracı kılınmıştır. Bu da olayın bir uzantısı. ATTtLA İLHAN: Dille ilgili meselelerin yasaklarla halledilebileceğine inanmıyorum. Osmanlıca kelimeleri yasaklamak nasıl hiçbir şeyi halletmediyse, bazıları tutulmuş, halk tarafından kullanılan kelimeleri yasaklamak da hiçbir şeyi halletmeyecek. Dilin nasıl olacağına yönetimler değil, halk karar verir. ATtLLA ÖZKIRIMLI: Söy lenecek tek söz \ar: Rezalet ve kepazelik. FERİT EDGÜ: Dil yasaklanamaz. AKŞİT GÖKTÜRK: Bu yasağı Turkçe'yi geriye dönük bir biçimde değiştirme, bugünkü gelişmesinde de kolunu kanadını kırma anlamında alıyonım ben. Bu çabanın en sonunda hiç kimseye yararı olmayacaktır. Bu adımı büyük bir yanlış olarak niteliyorum. FATtH ÖZGÜVEN: Dil organik ve yaşayan bir bütündür. Müdahalelerle değiştirilmesi, engellenmesi ya da akışının değiştirilmesi düşünülemez. Türkçe'nin neleri atıp neleri koruyacağını dilin zaman içindeki kendi devinimi belirleyecektir. TARIK BUĞRA: Ben öteden beri dile bu şekilde yasaklamalar ya da zorlamalarla karışılmasına karşıyım. Dili yazarlar yapar. Onlann tercihleridir dili yaşatacak veya yanılıyorlarsa bozacak. Müdahalelerle hiçbir şey olmaz. tir. Bir bölümü anayasada ve TRT Yasası'nda da yer almaktadır. Halkın kullandığı sözcükleri TRT aforozuyla dilden çıkartmaya çalışmak, bir tür güdümcülüktür, zorlamadır. Bu zorlama çağın gerisinde kalmış bir eski dili hortlatmaya yöneliktir. Irmaklar tersine akıtılamaz. Yasak listesindeki sözcüklerin Osmanlıcaları çoktan beri ölüdür. Dilden düşmüştür. Ölüleri yaşatmaya TRT'nin de onun ideologlarının da gücü yetmeyecektir. ÜLKÜ SÖYLEMEZOĞLl: (MDP Genel Sekreteri) Son zamanlarda Türkiye'de anayasa dili ele alındı. Yasaklanan bazı kelimeler anayasada da yer almaktadır. Halkın tuttuğu ve millete mal olmuş kelimeler kullanılmalıdır. Fakat bir dilin gelişmesi uydurmakla da olmaz. Geniş bir kabulle olur. Bu yüzden dilin gelişmesinden yanayız. Dil konusunda bağnaslığa gerek yok. Fakat uydurmaya da lüzum yok. YILMAZ HASTÜRK: (HP Genel Sekreteri) Güncel dilimize girmiş kelimelerin toplumda benimsenmiş kelimelerin hangi değerlendirmeyle kullanılmamasına karar verilmiş, anlamadım. İlgililerin bu hareketini anlamak mümkün değil. Bu uygulamada ciddi bir yanlışlık var. Yetkililerin bu yanlışhktan döneceğine inanıyorum. NAİL GÜRMAN: (SODEP Genei Sekreter Yardımcısı) TRT Genel Müdürlüğü 'Kartallar Yüksek Uçar' dizisinin pörsümüş, küf kokulu dilini kamuoyuna sunarken, bir yandan da yasa, özgürluk gibi sözcüklerin kullanılmasını yasaklamak cüretini göstermiştir. Dildeki özleşme, Atatürk'ün devrimlerinin bir parcası ve amacıdır. Geriye dönüş özlemlerini yaratmak. çağdışı kalmış bir dili yeniden oluşturmaya çalışmak çok yanlıştır. Herhalde bundan sonra TRT'de anayasa sözcuğu yerine "teşkilatı esasiye kanunu" sözcuğu kullanılacaktır. REFİK SUNOL: ((DYP Ge nel Sekreteri) Bir dil icat edilemez. Zorla da ortadan kaldınlamaz. Dil, halkın içinden kendiliğinden çıkar. RIZA ULLCAK: (RP Genel Başkan Yardımcısı) TRT hangi ölçüyü aldı, bilemiyorum. Bu kelimelerden bazıları bizi de rahatsız ediyordu. Fakat içlerinde halk tarafından kabul edilmiş olanlan da var. Halk tarafından tmuhnuş kelimelerin TRT'de kullanılmasını yasaklarken, hangi olçüyü aldılar? ANKARA'dan YALÇYN DOGAN Sistemin Özü Diğer "Transferler"de Iktidar içindeki "zayıf halka" belli oldu. Kurulduğu ve hükümete geldiğinden bu yana "iş bitirici" olarak tanıtılan ANAP kadrolarının en zayıf yönü "birbirierine duydukiarı güvensizlik"tir Eğer karşılıklı bir güven içinde olsalardı, neden danışmanlarını hırsız polıs oyununa bir yerinden dahil eder ve ses bantlarına "kesin delil" diye sarılırlardı?. Güven bunalımı. iktidarın bugün kendi içinde karşı karşıya kaldığı en büyük sorundur. Parti ve hükümettekı güven bunalımı öylesine boyutlara ulaşmıştır ki artık her bakan odasına gırerken, "Acaba telefonlarım dinleniyor mu, peşimde beni birileri izliyor mu" kuşkusuna kapılmakta ve tedirginliğini de açıkça dile getirmektedir. Kimdir sorumlular ve şu anda hangi sorumlulukları üstlenmıslerdir?. Batan bankerler olayı ölçüsünde vahim bir başka para transferi "Batmakta olan şirketlerin kurtanlma operasyonuna" ilişkindir. Bundan birkaç yıl önce batan bir firmanın kurtarılması o zamanki değerlerle 10 milyar liradan aşağı değildir. Nedir bu on milyar lira?.. Hazineden, bütçeden, halkın vergilerinden firmalara transfer. Kim, nereden almıştır yetkıyi de birkaç firmayı anında kurtarmıştır?..' AZİZ NESİN: Böyle bir TRT'ye konuşmak için bin sözcük bile yeter. Bu kadar kultürden yoksun, kavramlardan uzak bir TRT zaten kendi sınırlarını aşan sözcükleri kullanmakla çok büyük yanlış yapıyor. Çok buyük bir merakla bekliyorum. Ekonomisiyle, kültürüyle Türkiye'yi daha nereye kadar sürükleyecekler. FÜSUN AKATLI: Bana çok ürkütücü geldi. Bir dilin gelişme TOMRIS UYAR: Bence çok tutarlı bir politika izliyorlar. Dolayısıyla çağdaş düşünceyi de engellemiş olarak amaçlarına ulaşıyorlar. İSMAİL CEM: TRT'de' Ecevit dönemi sözcükleri' diye bir şey olamaz. Sözcükler dilimizdeki gelişmelere paralel olarak TRT'de kullanıhr hale gelmiştir. Benim genel müdürlüğüm sırasında ne emirle, nede yasak yoluyla bir sözcuk TRT'ye girmiştir ve bugün kullanıhr haldedir. Sözcüklerin kullammında yukarıdan gelen emirler olmayacağı gibi bunların kullanılmasında bazı yasaklamalar da olmamahdır ve bunlar yanlış hareketlerdir. Ben buna karşıyım. PARTİLERİN TEPKİLERİ ATİLLA SAV: (SODEP Genel Başkan Yardımcısı) TRT'in yasak sözcükler listesi gülünç bir girişimdir. Bu tür yasaklarla özleşme durdurulamaz. Önceleri özleşmeyi zorlama sayarak karşı çıkanlar, şimdi aforoz listeleri yapıyor. Yasaklar koyuyor. Dili asıl zorlayanın kim olduğu belli oldu. Listedeki sözcüklerin hepsi Türkçe'dir. Dilin günlük kullanımına girmiş Arka arkaya birkaç tane on milyar lira anında transfer edilmiştir. Yetki "Ekonomik Kurul'undur" denilmıştir. Ekonomik Kurul, bütçede faslı olmayan, Hazine'de kalemi bulunmayan bir harcamayı hangi yetkiyle birkaç firmaya devretmişİşin siyasal boyutu ANAP'ta derın bir gedik aç tir?.. Hazine kredilerini hangi yasal çerçevede mıştır. Bu işin bir yönü. Rüşvet olayının bir baş transfer etmıştir?... Bu işleri kotarmaya soyunan ka yönünü sergilemek için biraz gerilere gitmek bürokratlar daha sonra devletten ayrılarak hangi gerekiyor. banka ya da firmaların yönetımlerinde görev almışlardır?.. Kurtarılan firmalara toplam kaç milRüşvet nedir?.. Batan bankerlerden yar lira verilmiştir?.. Kimin parası kime aktarılmışEninde sonunda tır?.. yasal olmayan yol hayali ihracata dek larla bir para trans ulaşan zincir içinde Batan bankerler bir, batmakta iken kurtarılan feridir. Toplumsal transfer edilen para şirketler iki ve kurtarılan bankalar üç. Daha bir skandaldır. Pekı bir kalemde 100 İ980'den önce bankaların güçleri görülerek en son yıllarda toplumazından şube açmalarına sınır getirilmiş ve dumilyar lirayı aşıyor. da var olan kurum rumu tehlikeli olan bankalar denetim altına alınya da kisiler arasın Bir bakanın rüşvet mıştır. Ne var ki, 1981 temmuzunda açıklanan da başka para alması çok tekil bir "serbest faiz politikası" sonucunda bankalartransferi olmamış olay. İddia kanıtlanır, daki denetim kalkmıs ve her banka dilediği faizmıdır?.. Gerçekte kanıtlanmaz; o işi den piyasaya girmiştir. Peki, aradan bir yıl geçmali politıkaiarda yapan kişi ceza ahr, meden nasıl bir sonuç alınmıştır?... Batan firmayerı olmadığı halde. ları batan bankalar iziemeye başlamış ve bu sealmaz. Bunlar ayrı, devletin mali belgefer batmakta olan bankalann kurtanlma operaslerınde yer almadı ama tekil bir olay. yonuna gidılmiştir. Devletten para transfer edilğı halde, kurumla Tekil rüşvet miştir. Hatta, geçenlerde istifa eden Ziraat Banrarası firmalarara olaylarınm yanı sıra kası Genel Müdürü Rahmi Önen, "kurtarma işsı toplumdaki sı sistemin özünü lemlerine" ılıskın çarpıcı bir açıklamada bulunnıflararası hiç mi yansıtan "toplumsal muş, "Batan bankaların kurtarılması devlete para transferi ya transferler'ln örtbas çok pahalıya mal olmuştur, banka sistemi bunşanmamıştır?.. dan çok zarar görmüştür" demiştir. Kim kurtaredilmesine izin mıştır bu bankaları?.. Halkın parasını kim birkaç verilmemeli. özel bankaya transfer etmiştir?.. Kimden almıştır Ozdağlar olayını yaşadığımız siste ~ ^ ^ ^ bu yetkiyi?.. me oturtmak istersek, 2550 milyon lıralık rüşvet Paranın mutlaka rüşvet adı altında yasal olmaskandalını tek başına ele almamak gerek. İşte buyan yollarla başkalarına transfer edilmesi gereknun icin de biraz bellekleıi tazelemek gerek. Özdağların 2550 milyon lıra rüşvet aldığı önş mez. Yasal yollarla yapılan transferler neden insürülüyor. Yani, kendisine 2550 milyon liralık pa celenmez ve bunun kaynaklarına inilmez?.. Yura transfer edildiği öne sürülüyor. Peki. batan ban karda sıraladığımız üç örneği günümüzde dördünkerler olayında kımlere. kimlerden, ne mıktarda cü bir örnek tamamlıyor: Hayali ihracat. Bir rakapara transfer edildı?.. Bankerlerde tam 327 bin ma göre yüz milyon dolar hayali ihracat yapılmışkışınin parası bartı Batan para 62 milyar lira do tır. Bunun karşılığında ödenen vergi iadesi en az layında. Yani 62 mılyar lıra bınlerce kişıden alı 1520 milyar lıradır. Nerededir bunun soruşturmanarak belli bazı kurumlara transfer edildı. Bunun sı?.. Kımlerin gözünden, nasıl kaçmıştır?... Nereadına da daha sonra "bankerler battı" denildi. dedir bunun siyasal sorumluluğu?.. Nerededir yaKimegittı bu paralar?.. Nelerin fınansmanındakul sal sorumluluğu?.. Hayali ihracat yapan firmalalantldı?.. Paralann "batması" çokcıddi bir para ra ne gibi işlemler yapılmıştır?.. transferi olduğuna göre, bununla ilgili soruşturBatan bankerlerden hayali ihracata dek ulaşan malar neden hasıraltı edildi?.. Bankerler halktan bu zincir içinde transfer edilen para bir kalemde parayı topladı, belli firma ve kurumlara aktardı, 100 milyar lirayı aşıyor. Bir bakanın rüşvet almasonra da, oralardan para geri gelmedi. Paranın sı çok tekil bir olay. İddia kanıtlanır, kanıtlanmaz, "batması", o firmaların bu paralann üstüne yat o işi yapan kışi ceza alır, almaz Bunlar ayrı, ama ması, herhangi bir rüşvet olayından daha mı az tekil bir olay. Siyasal gedik açan tekil bir olay. Anvahimdir? . Üstelik ortada tam 327 bin kişinin 62 cak yukarda sıraladıklarımız sistemin özünü yanmilyar lirası söz konusu iken?.. Bu 62 milyar lira sıtan 'toplumsal transferler.' Tekil rüşvet olayne olmuş, sonra nerede kullanılmıştır?.. Ömeğin, larınm yanı sıra, bu tür olayların örtbas edilmesio tanhlerde birdenbıre "sırdaş hesaplardaki" ne izin verilmemeli, sistemin özü, tekil rüşvet olaymiktarlar artmış, sonradan da "sırdaş hesaplar" larınm ayyuka çıkartılmasıyla yine de saklanamıkurulmakta olan siyasal partilerin finansmanında yor. Belki o tekil rüşvet olayları sistemin özüne harcanmış mıdır?.. Pekâlâ sorulabilır ve de araş doğru bir köprü uzatıyor, ama sistemi bütün botırılabilir... Ama. neden bu olay kapatılmıştır?.. yutlarıyla sergilemiyor?... Önce bu yönde katiayınu İ V 25/26 C D 27/28 D D H Cumhurivet'i bulamazsanız hangi gazeteyi/ gazeteleri satın a l l r S m l Z ? 4 | rj Sonra bu yönde katlayımz <5 klayın okurumuz, Sizleri daha iyi tanımak, böylece daha iyi ve daha doyurucu bir Cumhuriyet hazırlayabilmek için görüşlerinize ihtiyacımız var. Bu nedenle birkaç dakikanızı ayırarak, bu anketimizde yer alan soruları yanıtlamanızı rica ediyoruz. Sorularımızın tümünü yanıtlamak zorunda değilsiniz kuşkusuz. Yanıtlarınız, sadece istatistik olarak değerlendirilecek. Bu yüzden, anketi doldururken kimliğinizi yazmanız kesinlikle gerekmiyor. Sorularımızı yanıtladıktan sonra, sayfayı gösterildiği gibi katlayarak bize postaJamanız yeterii olacak. Anketimize ne kadar çok okurumuz katıhrsa, araştırmamızın o denli başarıh olacağı açıktır. Yardımınız için şimdiden teşekkür ederiz. Saygılarımla, Hasan Cemal Genel Yayın Müdürü Q 29/30 D C 31 D 3Z Q 7 Satın aldığınız Cumhuriyet'i sizden başka kaç kişi okuyor? 1. O 12 kişi 2. • 34 kişi . 3. D 56 kişi 4. D Daha fazla kişi 5. C Başka kimse okumuyor 8 İş durumunuz nedir? 7. U Ücretli/maaşlı 2. G Kendi hesabına 3. D İşveren 4. • Emekli 5. • 7 V kadını £ 6. D Öğrenci'/ortaöğrenim 7. D Öğrenci/yükseköğrenim 8. D Çalışmıyor/İşsiz 9. D Diğer: 9 Çalıştığınız işyerinde yaklaşık kaç kişi çalışıvor? 7. D 75 kişi 2. • 670 kişi 3. Q 1150 kişi 4. • 57700 kişi 5. • 707 ve daha fazla kişi 10 İşyerinizin esas faaliyeti işaretleyiniz. 7. D Tarım 2. 13 Sanayi 3 . 3 Ticaret 4. D Ulaştırma 5. 'U Banka/sigorta 6. Turizm H hangi alandadır? Lütfen tek bir kutu 7. 8. 9. 70. HD • • • • Sağlık Eğitim Sanat/kültür Basın/yaym Diğer: 46 Z 47 D 48 Z 49 O, 5jQ S1 Ü 52 D 53 Zl 54 zi 5 S [«.. U 57 D 58 C 59 C 33 D „ 60 61 62 63 • • • G 1 Bu kenara yazmayınu D n D D • D AŞAĞIDAKİ SORULARI LÜTFEN KUTULARI İŞARETLEYEREK VEYA BOŞLUKLARA YAZARAK YANITLAYINIZ | . Cumhuriyet'i ne kadar sık okuyorsunuz? 3«'35 D D 64 D 65 n 18 Cumhuriyet'te haberler nasıl verilmeli? 7. LJ Özlü olmalı, yetecek kadar bilgi vermeli 2. C Konuyu aynntılı olarak aydınlatmalı 19* Sizce Cumhuriyet aşağıda belirtilen konuiara yeterii yer ayınyor mu? Lütfen her satırda bir kutu işaretleyiniz. YETERSİZ YETERLİ FAZLA iç Siyasi Haberler D D D Dış Siyasi Haberler D D D İç Ekonomi Haberleri D • D Dış Ekonomi Haberleri TJ G G . Köşe Yazıları '3 D D Olaylar ve Görüşler D D D İncelemeAraştırma D D D SanatKültür Haberleri O D D Sinema Sayfası D D [3 Kitap Savfası D D D Okur Mektuplan D • • Magazin D D D Spor Haberleri D D D Yurt Haberleri D C ü 20 Cumhuriyet'i aşağıdaki açıUrdan ne ölçüde başarıh buluyorsunuz? Lütfen her satırda bir kutu işaretleyiniz. BAŞARISIZ ORTA BAŞARILl Doğru ve Güvenilir Haber Vcrme C 3 D D Güncel ve Taze Haber Verıne C D D Bol ve Zengin Haber Verme D D Zl Yorumsuz ve Yansız Haber Verme • • • Haber Başlıklannın Haberin İçeriği Hakkmda Doğru Fikir Vermesi D D D Önemli Konularda Farklı Görüşleri Dengeli Bir Biçimde Yansıtması D G D 21 Cumhuriyetin gcnellikle hangi bölümlerini okursunuz? Lütfen her satırda bir kutu işaretleyiniz. Hiç Ara Sıra ÇoğunluklaHerZaman Okumam Ökurum Okurum Okurum • 3 7. 2. i. 4. 5. D Her gün D Haftada birkaç gün D Hafta sonları D Arada sırada D Diğerbelirtiniz.' 35 rı , 11 Işyerinizde yönetici (müdür, şef vb.) göreviniz var mı? 7. D Evet 2. • Hayır 12 Mesleğiniz nedir? Lütfen vazınız: 6 6 ;.. 39 40/41 D D 42 • 13 Cinsiyetiniz? 7. D Kadm 2. H Erkek 14Hangi vıl doğdunuz? 15* Oğrenim durumunuz nedir? 7. • Okuryazar 2. D İlkokul mezunu 3. • Ortaokul (dengij mezunu 4. • Lise (dengi) mezunu 5. D Üniversite, yüksekokul mezunu 6. "~ Daha yüksek öğrenimli (master, doktora) 1€ Cumhurivet'te fotoğrafa yeterince yer veriliyor mu? 7. C Çok az yer veriyor 2. L Az yer veriyor 3. D Yeterince yer veriyor 4. • Fazla yer veriyor 5. • Çok fazla yer veriyor 1 7 Cumhuriyet habercilikte fotoğraflardan yeterince yararlanıyor mu? 9H i 10/11 C D 12/13 Z D 14115 U C 16/17 18/19 j , r n 20/21 22/23 2 Cumhuriyet elinize nasıl geçiyor? 1. • Aboneyim, bayi eve getiriyor 2. D Bayiden satın alıyonım 5. D Ödünç alıp okuyorum 4. D İşyerime geliyor 5. CJ Diğerbelirtiniz: 3 (Cumhuriyet'i her gün satın alanlar için.)Cumhuriyet'ten başka her gün satın aldığınız gazete/gazeteler var mı?Varsa lütfen belirtiniz. / 2 3 67 n 68 Z gg •7(J D 71 LJ LJ 72 Z! 73 u İkinci Sayfa Dış Haberler KültürYaşam Sayfatarı Ekonomi Savfası Spor Sayfası Arka Sayfa Dizi yazılar Baş Savfa G G G G G G G ı' D D D D D G "G D D D • D D G G G G G G G G G G C 2 2 Cumhuriyet'in aşağıda sayılan köşelerini izliyor musunuz? Lütfen her satırda yalnızca bir kutu işaretleyiniz. 74 ~ 75 Zl 76 ü 77 Zl 78 Z! 79 Zl 80 C 4 Son aylarda satın aldığınız gazetegazetelerde değişiklik yaptınız mı? Yaptınızsa, önce ve şimdi aldığınız gazeteleri lulfen be" " T 2 43 Q Ö/VC£ ÖNCE ŞİMDİ Ş/MD/ an an 24 D 5 (Cumhuriyet'i her gün satın alanlar içintCumhuriveri bulamadığınız oluyor mu? /. ^ E\et 2. C Hayır 44 Q 7. 13 Yetersiz 2. O Yeterii 3. G Gereğinden çok Duvduk/Gördük Bilim •' Teknik Dün vasmdan Elli Yıl Önce Cumhuriyet Tarıhre Bugün Saıranç Köşesi Brıç Köşesi Bulmaca (Arkası 8. Sayfada) Hiç G G G G G G G Bazen G G G G G G G Sürekli • G D D Q G G