Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/8 HABERLERİN DEVAMI 6 EYLÜL 1984 UGUR MUMCU GOZLEM (Baştarafı 1. Sayfada) faiz yarışına ekonomik sisteminin hukuksal çerçevesi çizilmeden girilmiş, bu yuzden milyariarca liranın çarçur edilmesine yol açılmıştır. Böyle bir yanılgının ödüllendirildiği tek ülke, ne yapalım ki, Türkiye'dir. Bu yanılgılara ve yaniışlara tanınan özgürlüğün hiç sınırı yoktur. Bu uğurda devlet denetleme birimlerinin verdikleri raporlar bile "sümenaltı" edilmiştir. Dedik ya hoşgörü!.. "Tapu Tahsis Belgesi" olayı da böyle değil midir? Gecekondu sorununun çözüleceği söylenerek ortaya atılan bu formülün bir "seçim yatırımı" olduğu, gecekondularda yaşayan seçmen yurttaşlarca çok sonra anlaşılmış, ancak iş işten geçmıştir. "Yeminli Bürolar" gecekondu halkına değil kıyı kentlerimizdeki kaçak villa sahiplerine yararlı olmuşlardır. "Kime niyet, kime kısmet" demeyin, neyin kime kısmet olacağı daha işin başında belliydi. Sorun bakın, imar affına uğrayan kaçak yapılar arasında İstanbul'da Yeniköy sırtlarında ıçlerinde ünlüleri barındıran !üks yapılar da var mıdır? Evet bir sorun bakalim!. Hükümetin "Türk Parasının Kıymetinı Koruma Kanunu''nu değiştiren çabalarmda da aynı hazırlıksızlık göze çarpmadı mı? Çarptı, hem de nasıl!.. Ûlkemizde döviz suçlarını doğuran hukuksal dayanak, 20 Şubat 1930 tarihli "Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanunu'"dur. Bu yasanın 1'inci maddesi döviz suçlarının Bakanlar Kurulu'nun çıkaracağı karartar ile saptanacağını belirtmiştir. Yasanın bu açık hükmü karşısında Hazine ve Dışticaret Müsteşarlığı'nın bu kararname yenne geçmek üzere "tebliğ" çıkarması olası değildir. Böyle bir "yetkı devri" hukuk açısından olanaksızdır. iş bitirici kadronun boylesine bir konuda yasanın ne dediğini, ne demediğini bilmesi. anlaması gerekmez midir? Bu "iş bitirici kadro" yasadaki bu açıklığa karşın söz konusu müsteşarlık eliyle tebliğler çıkarmış, Yargıtay 7. Ceza Dairesi de verdiği çeşitli kararlar ile bu yolun yasadışı olduğunu belirtmiştir. Bunun yerine Bakanlar Kurulu eski kararında değişiklik yapma gereğini duymuştur. "Yazboz tahtası" anlayacağınız.. Böyle bir yanhşı yapan hukuk fakültesi ikinci sınıf öğrencisi, idare hukukundan sınıfta kalır; üçüncü sınıfa geçemez. Böyledir ama ne yapalım, iş bitirici kadronun şanındandır, yeni bir kararname çıkarır, iş bitirmeye devam ederiz. Ne çıkar? Muhalefet dediğiniz kuzu, ağzı var, dili yok; parlamento içindeki "mahçup muhalefet", dışındaki ise emekli bürokratlar için açılmış bir çeşit "huzurevi".. Bunları tek tek ortaya koyan yok ki? Meydan boş!. İş bitirici kadronun bu işlerde ne kadar becerikli olduğunu gösteren bir ömek verelim: 11 Temmuz 1984 günlü Resmi Gazete'de "7984 Yılı İthalatRejimi Kararı"na ek olmak üzere bir Bakanlar Kurulu kararı yayınlanmıştır. Bu kararnamede gazete kâğıdının gümrük vergisi, yüzde 1, istihsal vergisı de yüzde 5 olarak saptanmıştır. Böylece, 1984 yılı ithalat rejiminde yüzde 10 olan istahsal vergisi 5 puan düşürülmüştür. Bu kararnameden üç gün sonra "Kararnamenin eki listenin 48.01.21.29 pozisyonunda yer alan maddenin gümrük vergi cranının 15, istihsal vergisi oranının 10 olarak düzeltilmesi" amacıyla yeni bir kararname çıkarılmıştır. Yalnızca pozisyon sayısı verilen madde gazete kâğıdıdır. İşin Türkçesi şudur: Yurt dışından gazete ithal edecekler için vergi oranı üç gün süre ile indirilmiş, sonra yeniden yükseltilmiştir! Şimdi soruyoruz: Bu üç gün içınde yurt dışından hangi kişi ve kuruluşlar gazete kâğıdı ithal etmişlerdi? Kimse etmemişse, bu iş bilir ve iş bitirici kadro, niçin gazete kâğıdındaki vergi oranlarını önce düşürüp, sonra yükseltmektedir? Bu üç gün içinde ne olmuştur da hükümet, gazete kâğıdındaki daha önce indirdiği vergi oranlarını arttırmıştır? Bunun, bizlerce bilinmeyen bir ekonomik nedeni olması gerekir. Bu nedenin açıklanmasını yetkililerden rica edıyoruz. Yok eğer, bu kararnameleri yanlışsız yazacak "iş bitirici" elemanlan yoksa bizlere telefon etsinler, yeter. Resmi Gazete, sekiz aydır, yanlışdoğru cetveline döndü, görmüyor musunuz? TürkIş'te Başkanlar Kurulu toplantıya çağrıldı ANKARA (ANKA) Türkİş yönetiminin daha aktif davranmasını sağlamak amacı ile Konfederasyona bağlı bir kısım sendikaların uyarı girişiminde bulunacakları söylentileri gerçeklik kazanmadan, Türktş Genel Başkanı'nın Başkanlar Kurulu'nu toplantıya çağıracağı öğrenildi. Gerileyen işçi hakları ve tıkanan sözleşmeler konusunda "pasif" ve "uzlaşmacı" davranıldığı eleştirilerinin ağırlık kazanmasının ardından Yılmaz'ın eylül ayının sonlarında güncel sorunlan görüşmek üzere Başkanlar Kurulu'nu toplantıya çağırma kararı aldığı bildirildi. ÖZAL BOSS'DA Başbakan Turgut Özal, dün Bonn'da Federal Almanya Başbakanı Helmut Kohl'la görüştü. Özal Başbakanhğa gelişinde askeri bir törenle karşılandı. (Fotoğraf: AP/a.a.) POLITIKA VE OTESI MEHMED KEMAL Bir de İbret Aynasından Halamın birkaç tekerlemesi vardı, sıkıştı mı hemen birini yapıştırırdı. "Allahtan kork, Allahtan korkmayandan da kork... Parasını yiyen de ölmüş, yemeyen de ölmüş..." Daha birkaç tane vardı unuttum. Tekerlemeler söylenmeye söylenmeye unutuluyor. Günün birinde biri söyledi mi hemen hatırlanıyor. "Eti ısteyen yesin..." Bu Sayın Özal'm tekerlemelerinden biridir. Eti isteyen yesin de eğer parası yoksa bin dört yüz, bin beş yüz liralık eti isteyen nasıl yesin? "Dövizi isteyen kullansın," gibilerden bir söz... Elbette dövizi parası yetecek olanlar kullanacak, ötekiler bakacak... Kasap dükkânı öyle mi? Vitrindeki ete dükkân kedisi gibi bakılır mı? insan bu!.. Sordum kasaba, "Artık gramla alınıyor," dedi. Yani yüzgram, iki yüz gram, üç yüz gram gibi... Sigara de tek almıyormuş... Açık paketten bir tane, iki tane, üç tane... Kumar, talih oyunları falan filan da yoksulluktan değil, zenginlikten oynanıyormuş. Bir bakış açısı, bir anlatım biçimi, bir yorum denemesi... Gene bir kültür düzeyini göstermez mi? Yüksek ekonomi bildiğini birtakım çevrelere onaylatmış olan mühendis Özal'm zevki de yüksek olmalı değil mi? Dikkat edin izlediği konserlere, gittiği sazlara, moda defilelerine, kültürel alandaki uğraşılanna... Hani bilmem ama özellikle yapmıyorsa... Gene kendi bilir... Pek güven verici değil... Hele eşinin moda için mankenlik filan gibi bir şeylereözenmesi... İnsanların içinde doymamış, doyurulmamış bir şeyler olur, bir dürtü ama... Hani Başbakan eşi olduktan sonra şu bılezik vermeler almalar, konser kovalamalar, kişisel kaprislerı için güvenlik telsizini oyalamalar falan filan... Hıç hoş değil!.. Hatta göze batıcı, gönül kırıcı... Bütün bunlardan sonra, "Eti isteyen yesin." Öyle ya kolay, "Sıgarayı parası olan içsin." Bu arada güvenlik telsizini de gücü yeten kullansın! Milyonluk, milyarlık sünnet düğünleri, nişanlar, nikâhlar, eğlentiler... Şarkılı bir gazinoda en ucuz bir masa nedir bilıyor musunuz? Bir kişi için fiks menü on bin lira, birkaç kişi olursanız... Bir de fiks menü üstüne kakıştırılanlar... Biz istanbul'da bu sazlara gidemeyiz. Hele İzmir Fuarı'nda hiç gidemeyiz. Bir dostum, "Masa ayırtanlar İzmirliler değildir, taşradan gelenlerdir" dedi. Semra Hanım da ta Bodrumlardan haber salarak masa ayırtmadı mı? Hem de erkek gibi tek başına... Dışarıya göre en güçlü Müslüman devlet adamı, içerde saz masası meraklısı... Seçimlere değin unutuluyor, soranı edeni de yok... Nerde o eski dedikoducular? Böyle bir fırsat ele geçmeye görsün, tozunu atarlardı adamın. Kansını devlet arabasına bındirdı, arabayla limon aldırdı diye düşen bakanlar görmemiş gibıyiz. Şimdi herşeyı yapıyorlar demokrasi içinde... Sonra tıs... Şu körolası demokrası onlar için bütün, yetkinlığıyle vardır, bize damlası düşmez. Hele ceza yasasında gün görmemiş ne maddeler bulur çıkarırlar.. Bir zamanlar Kasım Gülek'in bir kolejli fotoğrafını bulmuşlar, seçimlerde çoğaltmışlar, "Papaz okulunda okudu, sünnetsizdir" diye yaymışlardı. Adamcağız, sünnetlı olduğunu ispatlamak için nasıl kıvrandı. Hamamda basın toplantıları mı düzenlemedi, mayosuz denize mi girmedı, gene de olmadı. Seçimleri doğduğu büyüdüğü kentte bile yitirdi. Dedikoducular o dönemde çok güçlüymüş diyelim, ama seçmen de kulağını dört açar soylenenleri dinlermiş. Şimdi davul çalıyorsun seçmenin bana mı dediği yoktur. Seçmenin kulağı duvar. kapı çalınıyor mübarekte... Bir arkadaşım, "Nerde eski dedikoducular?" diyordu. Seçmen ilgılenmediğine göre, eski dedikoducular ortaya çıksa ne yazar... Gene en iyisi sabırla seyrinde bu işin. Şair, "Mirsatı îbretten temaşası" diye boşa dememiş... Almanya, Avrupa ile ilişkilerimizde (Baştarafı 1. Sayfada) Alman Başbakanı Kohl, görüş alışverişinde bulunuldu. rüşmede, Türkiye'deki ekonoKohl ayrıca, özal'a Iran ve mik gelişmeleri "olumlu bulIrak'a yaptığı gezilerden edindiği duklanm" belirterek, siyasi koizlenimleri ve Körfez'deki duru nularla ilgili özellikle Ortadoğu'mu nasıl değerlendirdiğini sor daki gelişmeler ve Türkiye'nin Ortadoğu sorununa (özellikle du. Başbakan özal, dün sabahki İranIrak savaşı) ilişkin değerlenbasın toplantısının bir bölümün dinnelerini istedi. de de AET ile ilgili bir soruyu "İş yemeginde" Başbakan yanıtlarken, "AET ile aramızda Kohl, Özal'a "Türkiye'nin içinbuzlar vardı ama bunlar eriyor. de bulunduğu \e Batı dunyası ile Fakat, erime hızı bize göre yailişkilerinde karşılaştığı güçlükvaş gidiyor" biçiminde konuştu. lerin bilincinde olduklanm" beözal, bu görüşünü yemek sıralirterek "Türkiye konusu. değil sında Alman Başbakanı'na da Avrupa ülkelerinin kendi aralaaçtı. Türkiye'nin ihraç etmekte rında hatta bizim koalisyon hiiolduğu ürünlere (özellikle tekstil, kumetimiz de bile sorun cam, salça) AET tarafından geyaratıyor" dedi. Alman Başbatirilen kısıtlamaların kaldırılmakanı daha sonra "Türkiye'nin sını ve bu konuda Almanya'nın karşılaştığı sorunları çözmede yardımcı olmasmı istedi. AET ile Almanya'nın Uzerine düşeni ilgili olarak Türk işçilerinin seryapacağını" ekledi. Bunun üzebest dolaşım hakkının korunmarine Başbakan Özal, Avrupa ve sı isteminde bulundu. Kohl, bu Ortak Pazar ile ilişkilerde özelna karşılık Türkiye'nin bu konulikle Türkiye ile Fransa arasında Almanya'da ve AET ülkeleda "belli soğuklukların bulunrinde çalışmakta olan Türk işçiduğunu ve Ortak Pazar'a Türklerinin bu ülkelere "önemli bir iye'nin tam üyeliğinin duşünüleekonomik yük getirdiklerini" bilmesi halinde Fransa'mn bunu vurguladı. Kohl, "Türk hiiküengelleyebileceğini" belirtti. Bu metinin Avrupa'ya göndereceği işçilerin önlenmesi konusunda bir formiil oluşturmasım ve hatta daha sonra da bu formülün (Baştarafı 1. Sayfada) Turkiye ile AET arasında bir anDemirel'in de bayramın ikinci laşmaya dönüşmesini ve bu anlaşmanın taraflar arasında imza günü Ankara'ya dönmeleri bekleniyor. lanmasım" kesinlikle istedi. Yemekte işcilerin serbest doEmniyet Genel Müdürlüğü laşımı söz konusu olduğu zaman Kaçakçılık ve İstihbarat Dairesi Kohl'un "işçi meseleleriyle Alekiplerince Kapıkule'de surdüruman yardımı arasında herhangi len soruşturmada, Edirne Emnibir baglantının olmadıgını" söyyet Müdürlüğü'nden 20 polis lediği öğrenildi. Almanya'nın açığa alındı. Açığa alınan 1 koTürkiye'ye yapmakta olduğu gemiser, 2 komiser yardımcısı ve rek ekonomik, gerekse askeri 17 polis memurunun Emniyet yardımm Alman Parlamentosu'Müdürlüğü'nde, Kapıkule'de, ndan henüz çıkmadığını, Alman Narkotik Şube'de ve ıici karakolBaşbakanı sözlerine ekledi. da görevli oldukları öğrenildi. Sağlanan bilgilere göre, yemeAnkara büromuzun haberine ğin en ilginç tarafı, nukler santgöre Mehmet Ali Ağca'nın Roral AirBus konularının Alman ma'da, fstanbul Sıkıyönetim tarafından gündeme getirilmesi sırasında gözlendi. Almanlar, Komutanlığı yetkililerine verdinükleer santral ile Türk Hava ği son ifadede Edirne gümrüğünYollan'nın alacağı uçaklann Al deki tamdıklanndan söz ettiği ve bunlarla ilgili açıklamalarda bumanya'dan alınmasını ve bu lunduğu öğrenildi. 17 Haziran alandaki yatınmlar için "Al 1983 günü Roma'da Rebibbia manya'ya kolaylık gosterilmesi Cezaevi'nde alınan ifadede Ağni" istediler. özal, Kohl'a, ca'nın, kaçakçılar aracılığı ile "Nükleer santralın KWU tara bazı gümrükçüleri tanıdığını, fından yapılabilecegini, ancak kendisinin 30 Ağustos 1980 gübu konuda henüz bir karar ve nü Kapıkule gümrük kapısından rilmediğini" söyleyerek ortaya Bulgaristan'a geçtiğini, Kapıkuşöyle bir formül attı: le'de görevli bazı gümrük memurlarırun da kendisine kaçışta "Sizin firmanız gelip nükleer santralı Türkiye'de kurabilir. yardımcı olduklanm anlatnğı Ama Türk hükümeti bu konuda belirlendi. herhangi bir masrafa katlanmaKaçakçılık suçlarından tutuksın. 15 yıl süreyle Alman firması lu bulunan Abuzer Uğurlu, Yekurduğu nükleer santralı işletsin. şilköy Havaalam'nda gümrük Oradan üretilecek elektriği bizim muhafaza memuru olarak çahTürkiye Elektrik Kurumu'na satsın. Bu arada biz hiçbir kre şan Doğan Yıldırım'ın kendisidi islemeyelim sizden. Ama 15 ne başvurup, Bulgaristan'da Metin adlı bir Turke yardım yıl sonra firma, nükleer santralı yapmasını istediğini. bu isteği tümüyle Türkiye'ye bıraksın". yerine getirerek Sofya'da Ömer Alman Başbakanı Kohl, bu Mersan adlı arkadaşına bu koöneri karşısında, "konuyu dii nuda talimat verdiğini açıklamışşüneceklerini ve ilgili finnaya ile tı. teceklerini" belirtti. Türk Hava Yollan tarafından Deniz Harp Okulu'ndan çıkaahnacak uçaklar konusunda ise, rılan Doğan Yıldırım, Ulkücü eyÖzal'm "Almanya'nın yapaca lemlere katılmak suçundan bir ğı yatınmlar karşısında bir yan süre cezaevinde yatmış, bu aradan Türkiye'nin ihraç mallanna da Ağca ve Uğurlu ile cezaevinkonulan kısıtlamaların kaldınl de tanışmıştı. Doğan Yıldırım, ması, bir yandan da AET ülke Ağca'yı kaçırmak suçundan tslerindeki işcilerin çalışma hakla tanbul Sıkıyönetim Mahkemesi'rına yönelik engellemelerin ön nde yargılanıyor. lenmesini" önerdiği öğrenildi. Kapıkule'de rüşvet olayının soruşturması sırasmda Ağca'nın kaçınhşı ile ilgili bilgi veren gümrük hamalı Ali Yavuz'un son ifadesi ile Ağca'nın Roma'daki (Baştarafı 1. Sayfada) ifadesini karşılaştıran siyasi poSosyal Güvenlik Kurumu (IS lîsin önümüzdeki günlerde bu SA)'nın "Etnekliliğin konuda yeni soruşturmalar yapkorunması" konulu Asya Bölge ması bekleniyor. sel Yuvarlak Masa Toplantısm VALİ YARDIMCISI da yaptığı konuşmada, "TürkiMaliye ve Gümrük Bakanı'ye'nin genç emekliler ülkesi ol nın görevden alınmasını istediği masını istemiyoruz" dedi. Bası Edirne Vali Yardımcısı Ümit Kanın emeklilik konusunu fazla rahan için Ankan'a "Görevden büyüttüğünü iddia eden Kalem aldıra," gazetecilere de "Şu anli, emeklilik istemlerindeki artış da görevde olmadıgını beyan etiddialannın da gerçeği yansıtma mekle yetiniyorum" diyen Devdığı Rorüşünü savundu. let Bakanı ve İçişleri Bakan Vekili Kâzım Oksav, dün sabah İsTürkİş Genel Sekreteri Sadık Şide ise, toplantıda yaptığı ko tanbul'a gelerek Kasımpaşa'da nuşmada soruna, "emeklilik Piyalepaşa Camisı'nin imarethahakkının korunması" olarak nesini hizmete açtı. Görevden baktıklarını söyledi. Şide, "İçin ahnmayıp onceki günden itibade yaşadığımız sartlar geç emek ren >ıllık izne ayrılan Edirne Vali lilik gibi bir tedbiri gerekli kılmı Yardımcısı Ümit Karahan ise yor. En yetkili ağızlann 3 milyon THA'nm haberine göre dün sa700 bin işsizin varlığını ifade et bah Edirne'de, Ankara'dan getiği bir ülkede emekliligi öteye it len iki Mülkiye Müfettişine ifamek değil, beriye çekmek de verdi. Karahan, sorgusundan gerekir" dedi. sonra, "Basına söyleyecek bir değerlendirme karşısında söz alan Kohl, "Türkiye'nin Fransa ile ilişkilerini düzeltmeye, Türkiye'nin AET ile ilişkilerinde pürüzleri gidermeye biz hazınz" karşıhğını verdi. Nükleer santral konusunu açan Kohl'a Başbakan Özal önerisini sununca, Kohl ve yanında bulunan Alman Ekonomi Bakanı şaşkınlığını gizleyemedi. Konunun hemen teknik ayrıntısına girişilmesi konusunda karara varılarak dün öğleden sonra saat 17.00'da DPT Müsteşarı \usuf Özal ile Alman Ekonomi Bakanı Bangelman biraraya geldiler. Sağlanan bilgilere göre üst düzeyde ortaya atılan hemen her konuda anlaşma sağlanınca ve Alman Başbakanı Kohl, Türkiye'nin Batı ile ilişkilerinde yardım etme karannı açıklayınca iş daha sonra teknik düzeyde çalışmalara yansıdı. Özal, dün akşam Alman işadarnlarıyla ve sanayicileriyle bir araya geldi. Başbakan, bugün de Hamburg'daki yemeğe katıldıktan sonra yarın akşam Ankara'ya dönecek. Yavuztürk, Thatcher ile görüştü LONDRA (Cumhuriyet) Milli Savunma Bakanı Zeki Yavuztürk dun İngikere Başbakanı Margaret Thatcher ile goruştu. lngiliz Havacılık Kuruluşu Başkanı tarafından verilen yemekte gerçekleşen görüşmede ikili ilişkilerin yanı sıra ortak savunma işbirliğini ilgilendiıen konuların da ele alındığı bildirildi. İtalya Savunma Bakanı ve NATÖ Genel Sekreteri ile de gorüşen Yavuzturk pazar gunu ulkeye dönecek. Ingiltere, Semra OzaTı tekzip etti ANKARA (ANKA) Vizon dergisinde güz giysilerini sergilemesine gösterilen tepkilerden üzülerek "içini" bir gazeteye döken Bayan Semra Ozal'ın "İngiltere Kraliçesi bile defile yapıyor" yolundaki iddiası, Ingiltere Büyükelçiliği yetkililerince doğrulanmadı. Fngiltere Bü>1ikelçiliği'nin bir yetkillsi, "Kralicemiz mankenlik yapmaz. Elbette gazete ve dergilerde fotoğrafları çıkar. ancak mankenlik yapması söz konusu değil" şeklinde konuştu. Aynı yetkili, "Veliaht Prens Charles ile evlenen ve basında büyük ilgi uyandıran Prenses Diana bile mankenlik yapmadı" dıyerek, Semra Hanım'ın açıklamasından şaşkınlık duyduğunu dile getirdi. Arıkan Köşk'te konuştu sözüm yok. Gerekli bilgileri İçişleri Bakanlığfndan ögrenin," dedi. Ankara'dan Edirne'ye gelen iki Mulkiye Müfettişi, vilayette kendilerine ayrılan bir odaya yerleştiler. Odanın kapısına "Mülkiye Müfettişleri" yazısı asıldı, odaya da bir daktilo kondu. HERKES İÇİN SAĞLIK Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ile Birleşmiş Milletler Çocuklara Acil Yardım Fonu (UNİCEF)'in ortaklaşa düzenlediği sağlıkla ilgili bir toplantıya katılmak üzere Sri Lanka'ya giden içişleri Bakanı Ali Tanrıyar'ın yarın yurda dönmesi bekleniyor. Bir Uzakdoğu ülkesi olan Sri Lanka'nın Başkenti Colombo'da "Herkes için sağlık Health for ali" konulu toplantıda beş gündür Türkiye'yi temsil eden İçişleri Bakanı Tannyar'ın bu gezisi önceden kamuoyuna açıklanmadan gerçekleşti. İçişleri Bakanı Tanrıyar ile birlikte Türkiye'den ayrılan Bakanlık Müsteşarı Galip Demirel, nüfus kâğıtlannın tek biçime sokulması konusunda Roma'da düzenlenen bir toplantıda bulunuyor. Birleşmiş Milletler'in bir alt orgutu olan Kişi Hakları Komisyonu toplantısında nulus kâğıtlannın tek biçime sokul ası yolunda çalışmalar yapan İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Galip Demirel'in bayramın ikinci gunü Ankara'ya donmesi bekleniyor. Kapıkule gümrüğündeki milyarlık altın kaçakçılığına kanştığı iddiasıyla gözaltına alınan Yeşilkoy Gümrüğü Çıkış Kapısı Amir Yardımcısı Mustafa Özkaya'nın Maliye ve Gümrük Bakanlığı'nca amir kursuna çağrılanlann listesinin birinci sırasında olduğu belirlendi. UBA muhabirlerinin yaptığı araştırmaya göre, mali polis tarafından altın kaçakçılığına kanştığı iddiasıyla gözaltına alınan Mustafa Özkaya, bayramdan sonra Ankara'da yapılacak olan amirlik kursuna çağnldı. Maliye ve Gümrük Bakanlığı'nın Istanbul Gümrük Müdürluğü'ne gonderdiği kurs çağrısında Mustafa Özkaya'nın listenin birinci sırasında olduğu görüldü. Öte yandan, Mustafa Özkaya'nın 1981 yılında bir eşya kaçakçılığına karıştığı için hüküm giydiği, hükümlü olduğu sureyi de "ücretsiz izinli" olarak geçirdiği önc sürüldu. Yetkililer, Özkaya'nın hükumlülük durumunu doğrulamakla birlikte ayrıntıh bilgi veremeyeceklerini söylediler. Vural Arıkan'ın onceki gun İstanbul'da düzenlediği basın toplantısına katılan ANAP yöneticilerinden Genel Başkan Yardımcısı Halil Şıvgın, "Bizler Başbakan'ın basın toplantısına da gidiyoruz" derken Meclis Grup Başkan Vekili Ercüment Konukman, "Ben zaten İstanbul'daydım" dedi. THA'nın, basın toplantısına neden katıldıklarına ilişkin sorulannı yanıtlayan milletvekilleri Nevzat Bıyıklı, Barlas Doğu, Göksel Kalaycıoğlu ise, "Merak ettik" dediler. ; EVETHAYIR OKTAY AKBAL larda. Sevmçlerde, mutluluklarda da yalnız olmasak! Tüm yalbakıp pencereden Yatağına nızlıkları birleştirebilsek, o zasokuluyorsun Ben hep eski ye man yalnızlık diye bir şey kalrimdeyım bıliyorsun Hava açık mazdı. Öyleyse, bayramlar topolduğu zamanlar Beni seyre lumca bırleştıricı, büyük bir diyor sevıniyorsun" dtyordu mutlulukta hepımizi bir araya gökteki küçük yıldız... Demek, getirici olmalı... Bu güzel bayyalnız değıliz korkularda, düş ramlarda buluşmak umudu, dilerde, umutlarda, umutsuzluk leğıyle... (Baştarafı 2. Sayfada) Evren, sorunlara hoşgörü (Baştarafı 1. Sayfada) ci, bütünleşürici değerlerle bezenmiş sevgi dolu yiice bir dine sahibiz. Dinimizdeki, insanı insan yapan bu güzelliklerin sadece boyle bayram giinlerinde değil, hayatımızın her anında aynı titizlik ve heyecanla korunması, daha mullu ve aydınlık yarınlara ulaşmamızda büyük etken olacağı gibi, birlik ve beraberliğimize yönelecek tehlikelere karşı da en sağlam güvencemizi oluşturacaktır". Bayram nedeniyle bir mesaj yayınlayan Milli Eğitim Bakanı Vehbi Dinçerier ise, hızla gelişen bir dünyada gençleri ve çocuklan Anayasa ve Milli Eğitim Temel Kanunu'nda ahlak ve değerleri belirlenen amaç ve ilkelere göre yetiştirebilmenin tek yolunun milli eğitimi bir devlet politikası haline getirmekten geçeceğini söyledi. Dinçerier, "Milletimizin desteği ve elbirliğiyle okula, kışlaya ve camiye politika girmeraesi diisturunu muhafaza etmekte kararhyız" dedi. SODEP lideri Erdal tnönü de mesajında, "hayat pahalılığım ve fiyal artışlannı durdurecak bir iktidarın" halkın oylarıyla bir gün kurulacağına inandığını söyledi. Bayramlann en güzel tarafının umut vermesi olduğunu da bildiren İnönü, şöyle konuştu; "Her türlii sıkıntı döneminden ancak umutlann güçlendirildiği bir çalışma ile çıkılır. Bu duygularla bütiin vatandaşlantna ve SODEP adına sevgi ve saygılanmı sunuyonım". Türklş Yönetim Kurulu'nca yayınlanan bayram mesajında ise çözüm bekleyen pek çok ekonomik ve toplumsal sorunla karşı karşıya bulunulduğu belirtilirken, "Türk işçi hareketi, gözlenen bazı gelişmeler nedeniyle çalışma banşının kendi iradesi dışında bozulabileceği endisesini taşımaktadır" denildi. Surekli olarak geçmişin talihsiz olaylarını örnek gostererek, hür sendikacılık hareketine kısıtlamalar getirmenin bir alışkanlık halini alması endişesi içinde olunduğu bildirilen mesajda, daha sonra şöyle denildi: "Toplu sözleşme düzeni, her türlii müdahalenin dışında işlediği ve grev hakları hiçbir makamın miidahalesine uğramadıgı takdirde, demokrasiler tartışmasız olur". Tahran'da Ermenilerin suikast girişimi ortaya çıkarıldı NATO'ya tepki yine (Baştarafı 1. Sayfada) bulunmadığını" ifade etti. Yunanistan Hükümet Sözcüsü Dimitrios Marudas, Rogers'ın "Ege konusundaki anlaşmazlıklar TürkiyeYunanistan arasındaki sorunlardır ve NATO sorunlan degildir" sozlerine tepki gosterdi. Marudas, "Bilakis, bu anlaşmazlık, Yunanistan'ın NATO'da bulunmasından ve ardından Türkiye'nin baskısı ile Yunanistan'ın Ege bava sahasındaki kontrol sınırlannın azaltılması amacıyla, NATO ayarlamalarının ihlal edilmesinden ileri gelmektedir" dedi. "NATO bünyesinde uygulanan kurallann Türkiye'nin baskısıyla çiğnendiğini ve Yunanistan'ın Ege hava sahası üzerindeki denetim alanının sınırlandınlmak istcndiğini" iddia eden hükümet sözcüsü, 17 eylul 15 ekim arasında yapılacak "Display Determination" (kararlılık gösterisi) tatbikatına bu uygulamayı protesto amacıyla ülkesinin katılmayacağını hatırlattı. Marudas, Limni Adası NATO manevralarına katılmadığı ve Ege Denizi üzerindeki hava denetim hakkı Atina'ya verilmediği sürece Ege'deki NATO tatbikatlarına katılmayacaklarını yineledi. Atina, "Kararlılık Gösterisi" tatbikatının Ege bölümü planlarını kınayan bir protesto notasını NATO Başkomutanhğı'na gönderdi. Hükümet Sözcüsü Marudas, protesto notasına ilişkin açıklamasmda söz konusu planların uygulamadaki ittifak hükümlerini ihlal ettiğini ileri sürdü ve manevra planlarmın değiştirilmemesi durumunda Yunanistan'ın "çıkarlannı korumak için gerekli önlemleri alacağını" duyıardu. Marudas bu "önlemler" hakkında açıklama yapmadı. Yunan Hükümet Sözcüsü, notanın tatbikatı duzenleyen NATO yetkililerine ve General Rogers'a gönderildiğini bildirdi. NATO Avrupa Müttefik Kuvvetleri Yüksek Komutanlığı, 17 eylül15 ekim arasında Güney Avrupa'da yurütülecek "Display Determination" (Kararlılık Gösterisi) tatbikatı hakkında açıklamalarda bulundu. Komutanlık, "Autumn Forge84" tatbikatlar dizisi içinde yer alan Kararlüık Gösterisinin Güney Avrupa Müttefik Kuvvetleri Başkomutanı Oramiral V illiam M. Small tarafından V yönetileceğini açıkladı. Tatbikata İtalya, Ponekiz, Türkiye, İngiltere ve ABD kuvvetleri katılıyor. Tatbiicat, Kuzeydoğu İtalya, Doğu Trakya, Sardunya, Saros Korfezi ve Ege'deki çeşitli harekâtlan kapsıyor. (Baştarafı 1. Sayfada) günden beri Hakkâri ve Siirt dağlarında komando birlikleri tarafından helikopterlerle sürdüriilen operasyonlarda Eruh olaylan ile ilgili olarak bugüne kadar 169 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan 102'si sorgularından sonra serbest bırakıhrken, dördünün de fiilen olaylara katıldığı belirlendi. Eruh olaylan ile ilgili olarak kimlikleri belirlenen 8 kişi de aranıyor. Hakkâri'nin Şemdinli ilçesindeki olaylarla ilgili olarak da 63 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan birinin fiilen olaylara katıldığı, yedisinin de teröristlere yataklık ettiği saptandı. Gözaltına alınanlardan 53'ü salıverildi. Bu bölgedeki olaylarla ilgili olarak kimlikleri saptanan yedi kişinin arandığı bildirildi. Siirt ve Hakkâri yöresinde sürdürülen operasyonlann Türkiye sınırları içinde devam ettiği ve aynlıkçı grupların yedi noktada kıstınldıkları belirtildi. 77 kişi TAHRAN, (a.a.) İran'daki Ermeni teröristlerin, Türk Buyükelçisini ve İran'daki diğer Türk kuruluşlannı hedef alan bir suikast hazırhğı yaptıkları ve bu hazırlığın cumartesi gunü İranh yetkililer tarafından ortaya çıkarıldığı bildirildi. Tahran'da yayınlanan "İslam Cumhuriyeti" gazetesinin bildirdiğine göre, bir Ermeni grubu tarafından hazırlanan "geniş çaplı operasyon"un ortaya çıkanlması üzerine çok sayıda Ermeni tutuklandı ve Türkiye Büyükelçiliği'ne olayla ilgili bilgi verildi. Bu yılın nisan ayında da Başbakan Turgut Ozal'ın ziyareti öncesinde Türk işadamı Işık Yönder Tahran'da öldurülmüş, saldırıyı Ermeni terör örgütu "ASALA" üstlenmişti. HP: Sınav hakkının kapsamı genişletilsin ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) HP Genel Başkan Yardımcısı Doğan Sönmez ile Genel Sekreter Yardımcısı Kenan Nehrozoğlu, yaptıkları ortak açıklama ile, üniversite veya yüksek okul kazanmış, ancak lise son sınıfta tek dersten beklemeli olanlara tanınan sınav hakkı kapsamının genişletilmesini.tümorta dereceli okullarda da uygulan masını istediler. Ozal da Manş'taki batık gemiden iki varil kayboldu Dış Haberler Sen isi 11 gun önce Man> Denizi'nde batan Fran%ız gemisindekı radşoaknt madde do!u varilleri kurtarma i^,lemleri sırasında iki varilin ka>bolduğu açıklandı. Yetkililer, gemiden varilleri kurtarmak için gemide delik açıldığını, ancak fırtına vuzunden iki varilin bu delıkten kunularak kaybolduğunu bildirdiler. Olay uzerine Beiçika hukumeti Manş sahillerinde yaşayan halka nükleer sızınma karşı dikkatli olmaları çağrısmda bulundu. Gemide bulunan 30 \arilden uçünde zenginleştirilmiş uranyum bulunuyor. Zenginleştirilmiş uranyum patlama ve radyoaktıf yavılma açısından son derece tehlıkeli bir madde. Manş Denizi'nde kaybolan iki varilde zenginleştirilmiş uranyum olup olmadığı bılinmıyor. 4 yıl sonra (Baştarafı 1. Sayfada) yapıldı. Güvenlik görevlilerince bahçede yapılan kazı sırasında yaklaşık yarım metre derinlikte kemik parçalanna rastlandı. Bunun evin kızı Ayşe Marangoz'a (28) ait olduğunun belirlenmesi üzerine babası Arif Marangoz (62) erkek kardeşleri Şevket Marangoz ve Ahmet Marangoz gözaltına aündılar. Ataköy Ekipler Amirliği'nce sürdürülen ilk soruşturmada Şevket Marangoz'un ablasını kötü yola düştüğü gerekçesiyle öldürdüğü, bunu babasının teşvikiyle yaptığı belirlendi. Gözaltında bulunan Ahmet Marangoz da olayı bildiği halde saklamakla suçlanıyor. Devlet de (Baştarafı 1. Sayfada) olan zamlı tarife şöyle: Kski Ypni Bir litrelik dayanıkh süt: 180. 230.Yanm litrelik dayanıkh süt: 95. 120.Çeyrek Utrelik dayanıkh süt: 80.Tereyağının kilosu : 1400. 1600.Sade yağ : 1980.Şişelenmiş sütün fiyatı geçtiğimiz ay artınlmış ve şişe parası hariç 50 lira olan bir şişe sütün fiyatı 65 liraya çıkarılmıştı. Polis memuru izin vermeyen komiserini vurdu ANKARA (UBA) Ankara Polis Koleji'nde görevli polis memuru Şemsettin Özduman kendisine izin vermeyen Kolej Mudür Yardımcısı Komiser Cemal Baydışman'ı tabancayla vurarak öldürdu. Edinilen bilgiye göre olay dün saat 12.00 sıralarında Ankara Polis Koleji'nde meydana geldi. Polis memuru Şemsettin Özduman, amiri Cemal Baydışman'dan izin istedi. tzin alamayınca da aralanndaki tartışmadan sonra belindeki tabancasını çekerek komiser Cemal Baydışman'ı vurarak oldürdu. 3. BASKISI ÇIKTI Rüşvet, kaçakçılık ve terör oiaylarını belgeleri ile inceleyen tek kitap UĞUR MUMCU PAPAMAFYÂAĞCA Tekin Yayınevi İstanbul 527 69 69