10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 EYLÜL 1984 EKONOMİ CUMHURİYET/9 Kütlü piyasası hareketlendi Adana Ziraat Odası yetküileri, üreticinin hem taban fıyatın üzerinde ve hem de peşin ödemeyle alım yapan tüccara can simidi gibi sarıldığını söyîediler. Alıma 150 lirayla başlayan Çukobirlik'in ne yapacağı merakla bekleniyor. SEMİR YALÇIN Tüccar, pamıık ahmına 180 lirayla başladı ADANA Çukurova bölgesinde kütlü taban fiyatının düşük olması yüzünden durgun başlayan alımlar sürerken, önceki gün tüccarın 180 lira fiyat vererek piyasaya gjrmesi bu alanda biraz hareketlilik yarattı. Çukurova pamuğu için hükümetçe 150 lira taban fiyat verilmesiyle birlikte şoka giren üreticiler, bir yandan kuru koşullarda ekim yaptığı pamuğunu topluyor, bir yandan da kendisi toparlanmaya çalışıyor. Geçen hafta boyuncu Çukobirlik'in dışında hiç kimsenin kütlü alımına yanaşmaması "tüccann Çukobirlik'i gözledigi" biçiminde yonımlanırken, önceki gün Ceyhan'da kütlü piyasası, tüccann kilo başına 180 lira vererek alımlara başlaması ile canlanır gibi oldu ve gözler Ceyhan piyasasına çevrildi. Çukobirlik'in piyasa fiyatıyla rekabet edebilme serbestliğıne kavuşmuş olmasından sonra, tüccann 150 liralık taban fıyatın üzerine 30 lira daha fiyat vererek kütlü alımına başlamasımn ardından Çukobirlik'in alacağı tavır merakla izleniyor. Adana Ticaret Borsası yetkilileri, geçen hafta içinde Çukobirlik'in 150 liradan sürdürdüğu alımlar sırasında piyasaya girmeyen tüccarın Ceyhan borsasında 180 lira ile ses verdiğini, şu anda piyasanın 180 lira olarak sürdüğunü söyîediler. Adana Ziraat Odası yetkilileri de, pamuğa verilen taban fiyatın yetersiz olması yüzünden üreticinin güç durumda kaldığını, yüksek paralar ödeyerek aldığı gübre ve ilaç karşılığı piyasaya borçlanan üreticinin hem taban fiyatın üzerinde ve hem de peşin ödemeyle alım yapan tüccara can simidi gibi sarılmak zorunda kaldığını söyîediler. Ceyhan'da piyasayı verdikleri fiyatlarla bir anda canlandıran tüccarlar ise, şu anki 180 liranın daha da yukseleceğini belirterek, "Geçen yıl 90 lira ile açtlan piyasa sezon sontına doğru 250 lirayı da aştı ve 300 lira sınınna dayandı. Bu yıl 150 lira ile açılan piyasanın da öniimüzdeki günlerde yine 300 lira sınınna kadar çıkabilecegini tahmin ediyonız" dediler. Henüz salt yüksek kesimlerde ve kuru ekim yapılan yerlerde pamuk toplandığı, bu yüzden de piyasaya mal geliminin çok yetersiz olduğunu beİirten bazı üreticiler, Çukobirlik ile tüccann kıyasıya rekabete girmesinden kendilerinin kârlı çıkacağını, ancak borçlu olduklan için beklemeye tahammüllerinin bulunmadığını bildiriyorlar. AET'ye tam üyelik için hemen başvuruhun Ticaret Odası Başkanları: EKONOMİ AET'yle aramızda OSMAN ULAGAYNOTLARl 5 temel sorun var Yüksek faizler ve / Cam, 2 Salça, 3 Kuru Üzüm, 4Tekstil 5 Demir çelik sı ihracmda 8 bin 500 tonluk kontenjanın artırılmasını ve soyulmuş domates için aynlan % bin tonluk kontenjanın da domates salçası için aynlmasını istiyor. AET, topluluktaki domates salçası sektörünün hassas bir durumda olduğu gerekçesiyle, Türkiye'nin daha fazla domates salçası ihraç etme isteğine karşı çıkıyor. • Kuru Üzüm Sorunu: Türkiye, AET'nin uyguladığı "asgari ithal fiyat sistemi"yle Türkiye'nin topluluğa yönelik önemli ve geleneksel kuru üzüm ihracatının olumsuz etkilendiği gerekçesiyle, "asgari ithal fiyatı"nın üzümlerin tür ve kaynaklarına göre farkhlaşünlmasını ve fiyatların Yunanistan fiyatlarına yakın bir düzeyde belirlenmesini istiyor. AET ise Türkiye'nin bu isteğine karşı çıkıyor. • Tekstil Sorunu: Türkiye, ortaklık anlasması ve katma protokole aykın olarak bu sektör ihracatına uygulanan tek yanlı kısıılama ve yasaklamalann kaldınlmasını istiyor. ANKARA (THA) Ankara ve Istanbul Ticaret Odası Başkanları hükümeti AET'ye tam üyelik için hazır olmaya çağırdı. tstanbul Ticaret Odası Başkanı Nuh Kuşçulu, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Avrupa Ekonomik Topluluğu'nu çok iyi izlemesi gerektiğini bildirerek, AET'nin alacağı çeşitli olumsuz karariara da önceden hazır olunrnasını istedi. Kuşçulu, AET, bize her zaman bir problem çıkarabilir. Bu nedenle, AET, hükümet tarafmdan çok dikkatli izlenmelidir. Türkiye'nin AET'ye tam üye olmasımn içeride hiçbir sakıncası olamaz. Hükümet, önümüzdeki şu 10 aylık dönemde tam üyelik için tüm hazırlıklanm yaparak, en geç gelecek yıl ortalannda başvuruda bulunmalıdır" dedi. Ankara Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Turgut îlhan da. "AET'ye tam üyelik için ortam müsaittir. hükümet, zaman geçirmeden tam üyelik için başvunısunu yapmalıdır" dedi. ANKARA, (THA) Türkiye ile AET arasında cam, domates salcası, kuru üzüm, tekstü dış ticareti ve demir çelikten alınan fonlfl ilgili beş temel sorunun bulunduğu bildiriliyor. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'ndan abnan bilgilere göre, 20 Temmuz 1984 tarihinde Brüksel'de yapılan TürkiyeAET ortaklık toplantısında görüşülen ve bugün de geçerliliğini sürdüren beş ana sorun var: • Cam Sorunu: AET, Türkiye'nin özellikle Hollanda ve F.A1manya'ya ihraç ettiği düz camda damping yaparken, cam eşyada da patent ödemeden Avrupa modellerini kopye ettiğini öne sürüyor. Türkiye, topluluk iddialannm dayanaktan yoksun olduğunu belirtti. • Fon Sorunu: AET, topluluk çıkışlı petrokimya ünınleri ile demir çelik ünınlerine Türkiye'nin ocak 1984'ten bu yana yüzde 15'den yüzde 5'e düşürerek uyguladığı ek gümrük vergisinin tamamen kaldınlmasını istiyor. • Domates Salçası Sorunu: Türkiye, AET'ye domates salça düşük ücretler Günün avnası Mükellef) vergi cüzdanı olmadan da ödeme yupabilecek ANKARA (a.a.) Sürekli yükümlülük getiren vergilerin ödenmesine kolaylık sağlamayı amaçlayan "vergi cüzdanlan" sisteminin uygulamasına bugün başlanıyor. Maliye ve Gümrük Bakanlığı yetkililerinin verdiği bilgiye göre, motorlu taşıtlar vergisi ile emlak vergisi dışında kalan ve sürekli yükümlülük getiren gelir, kurumlar, gider, işletme ve damga vergilerinin ödenecek miktarlarının belirtileceği cüzdanlar, mükelleflere postayla ulaştmlacak. Cüzdanlar, ödemeler sırasında kullamlacak ve PTT ile Ziraat Bankası gişelerine gösterilerek vergi yatınlabilecek. Vergi cüzdanlanndakı kayıtlar, verginin ödendiğini gösterir belge olarak kabul edilecek. Maliye ve Gümrük Bakanlığı yetkilileri, vergi cüzdanlannın kolaylık sağlamayı amaçladığını, vergi cüzdanı kendisine ulaşmayan mükellefın de eskiden olduğu gibi tahakkuk fişiyle vergi ödeyebileceğini hatırlattılar. Mükellefler, ödemekle yükümlü olduklan her vergi türu için ayn bir cüzdan talebinde de bulunabilecekler. Enflasyonun niteUği tartışıhyor Sanayiei Ahmet Baysal: Bugün yaşanan maliyet enflasyonudur. Çaresi faizleri arttırmak değil ekonomiye artı değer sunabilmektir Ekonomi Servisi Türkiye'de bugün yaşanan talep enfıasyonu tnu, maliyet enflasyonu mu? Yoksa maliyet enflasyonuyla talep enflasyonu birbirini mi tamamlıyor? İTO, DİE gibi kuruluşlann fiyat endekslerinde perakende fiyat artışlannın son birkaç aydır toptan fiyat artışlannın önüne geçmesi, yılın ilk 4 ayında maliyet enflasyonu yasanırken, son 4 aydır yeniden talep enflasyonunun yaşanmaya başladığı anlamına gelir mi? Bu sorulara yanıt ararken başvurduğumuz kişilerden sanayici Ahmet Baysal, net bir biçimde "Bugün yaşanan maliyet enflasyonudur" derken, peynir üreticisi ve ihracatçısı Ali Zafer Taciroğlu, taJebin oldukça canlı olduğunu ve bugünkü enflasyonun niteliğinin talep enflasyonu olduğunu söyledi. Ali Zafer Taciroğlu: Talep oldukça canlı. Talep enflasyonudur yaşanan. Zaten kavram olarak maliyet enflasyonuna karşıyım ki mal çeşitleriyle, perakende fiyatlardaki mal çeşitlerinin birbirinden oldukça farklı olduğuna işaret etti. Türkiye'de son aylarda üretim artışı olduğunu, kapasite kullanım oranırfin artarak yüzde 72'lere çıktığını anlatan Kuşçulu, son 2 ayda yeniden talep enflasyonuna dönüldüğünü söylemenin çok yanhş olrnayacağını ifade etti. Enflasyonun niteliği ve faizler konusunu iç içe değerlendiren sanayici Ahmet Baysal, "Kanımızca yanügı, hukümetin yaşanan enflasyonu hâlâ bir talep enflasyonu olarak görmesindedir. Oysa dunım, 1979 «O'dekinden farklıdır. Alkışlanmak icap eden istikrar politikası sayesinde enflasyon karakter degiştirmiştir. O zamanki pahaulık hı Prof. Gülten Kazgan: Talepte son dönemde bir miktar artış gözleniyor. Endekslere bakarak kesin sonuçlar çıkarmak mümkün değil zının kaynağında talebe olan yoğun bir spekülatif yöneliş vardı ve bü yüzden 1980'den faizlerin serbest bırakılışı ve fırlayışı, o karakterdeki enflasyonu aşağı çekmede etkili olmuştu. Ancak 1984'lerin durumu hiç de öyle değildir" dedi. Bugün mevduat faizleri gibi yılda net yüzde 50 gelir getiren dürüst bir girişim ya da yatınmın artık özlemi çekilen bir serap olduğunu söyleyen Baysal, "Bana imal edilip satımında ya da sadece ticaretinden sonra vergisini ödeyip de elde net yüzde 50 kalabilen tek bir mal gösteremezsiniz. Halen yaşanan piyasa gerçegi budur. 1984'te yaşanan artık bir maliyet enflasyonudur. Onu yenmenin çaresi, faizleri daha da artbrarak maliyeüeri Yabaıuı bankalar ilk yedi ayda 6 milyar lira kredi verdi ANKARA (THA) Türkiye'de faaliyette bulunan yabancı bankalar yılın ilk 7 aylık bölümünde 5.9 milyar lira kredi dağıttı. Edinilen bilgiye göre, Türkiye'de faaliyette bulunan 13 yabancı bankanın ağustos ayı başı itibanyla dağıttıkları kredi miktarlan da 54.8 milyar liraya ulaştı. Dağıtılan kredilerde öncelik sanayi ve tkaret sektörlerine verildi. Dönem içerisinde yabancı banka kredilerinin yüzde 90 kadan bu iki sektöre verilirken, diğer sektörlere de çok düşük oranlarda kredi dağıtıldı.Türkiye'de sanayi ve ticaret sektörlerine kredi açan bankalann başında ise American Express yer aldı. American Express temmuz başı itibanyla dağıttığı 5 milyar 379 milyon lirahk kredinin 3 milyar 33 milyon liralık bölümünü imalat sanayiine verirken, 1 milyar 8 % milyon lirası dışsatım, 420 milyon lirası dışalım ve 30 milyon lirası da iç ticaret olmak üzere toplam 2 milyar 146 milyon liralık bölümünü de ticaret sektörüne dağıttı. Yabancı bankalar içinde en az kredi veren banka ise Banko Dı Roma oldu. Bu banka, yılın ilk yansında 49.8 milyon liralık kredi verirken, temmuz başı itibanyla dağıttığı kredi toplanu da 914 milyon 72 bin lira olarak gercekleşti. Banko Dı Roma'nm verdiği kredilerde de önceliği ticaret ve sanayi sektörleri aldı. arttırmak olamaz. Çaresi, ekonomiye artı deger sunabilmektir. Artan faiz yükü artı deger olgusunu zorlaştıran bir unsurdur. Borçlanarak bulunan kaynaklar, enflasyon hızına paralel olarak kabaran cari harcama açıklarını ya da bütçe açıklannı kapamak için değil, artı değer yaratabilen üretim ve hizmet için safedilmelidir. Mala spekülatif bir talep yokken, pahalılık hızını azaltmak için faizleri arttırmak, amacına ters düşen tehlikeli bir uygulama oimaktadır," görüşünu savundu. Taciroglu ve Peysan firmaları Yönetim Kurulu Başkanı Ali Zafer Taciroğlu ise, bugün Türkiye'de talebin oldukça canlı olduğunu, hemen hemen hiçbir firmamn deposunda, satamadığı için stokladığı mal bulunmadığını söyledi. Maliyet enflasyonuna zaten kavram olarak karşı olduğunu dile getiren Taciroğlu, "Bir malın maliyeti girdilerdeki fiyat artışı nedeniyle yükselmişse, demek ki bu kez de girdilere talep var demektir. Girdilere talep olmasaydı, girdi mallarının fiyatlan bu denli yükselebilir miydi? Aynca sıfır gümriikle girdi mallan ithal etmek mumkün. Türkiye'deki girdi mallan pahalıysa, neden ithalat yoluna gidilmiyor?" şeklinde konuştu. Prof. Gülten Kazgan ve İTO Başkanı Nuh Kuşçulu ise, toptan ve perakende fiyat artışı eğrilerinden biri, diğerinin önüne geçtiğinde, hemen enflasyonun nitelik değiştirdiği gibi bir değerlendirme yapılamayacağı, ancak son dönemde Türkiye'de talebin ANKARA, (a.a.) Hazırlık gulanacak katsayımn da bu ça bir miktar arttığı görüşünde birçalışmalan sürdürülen 1985 büt lışmalar sonunda tespit edilebi leştiler. çesinde memur aylıklarının artleceğini hatırlatarak, "Alt dereîstanbul Üniversitesi İktisat tınlması için yakacak ve aile yar cedeki memurlann aylıklannda Fakültesi öğretim üyelerinden dımlannın arttınlması formülüanlamlı yükselmenin sağlanabilProf. Gülten Kazgan, Türkiye'ne ağırlık verileceği öğrenildi. mesi için öncelikle yakacak ve aide yaşanan enflasyonun son deMaliye ve Gümrük Bakanlığı le yardunının arttınlması yollarece girift, karmaşık bir olay olyetkilileri, 5 trilyon lira dolayınn aranacaktır" dediler. duğunu ve endeks rakamlanndada ödenek ayrılması öngörülen Maliye ve Gümrük Bakanlığı ki değişmelere bakarak, maliyet 1985 bütçesine ilişkin büyüklükyetküilerinden alınan bilgiye göenflasyonundan talep enflasyolerin 20 eylül tarihine kadar re, bütçe ekim ayının ikinci hafnuna geçildiği, ya da aksi olduYüksek Planlama Kunılu'nda tasında Bakanlar Kunılu'nda ğu gibi kesin sonuçlar çıkarmabelirleneceğini bildirdiler. Aynı görüşüldükten sonra TBMM'ye nın mümkün olamayacağını söyyetkililer, memur ayhklanna uysevk edilecek. ledi. Ülkemizdeki çeşitli endekslerin doğruluk derecelerinin de zaten tartışmaya epeyce açık bir konu olduğuna işaret eden Prof. Kazgan, "Yalnız bir gerçek var tkonomi Servisi Ayakka54 yıldır ilk kez düzenlenen ki, para arzındaki artış sonucu bı Fuan'nda bugün ikinci bir se Ayakkabı Fuan'nın yoğun bir il Türkiye'de bir talep genişlememiner var. "Ayakkabı ve ayak gi gördüğü belirtildi. Grup Ta si oldu. Zaten dayanıklı tüketim sağlığı sorunlan: Bu konuda sek nıtım Hizmetleri, Türkiye Halk mallan satışlanndaki canlanma töre düşen görevler" konulu se Bankası ve İstanbul Ayakkabı da bunu gösteriyor," şeklinde miner saat 1518 arasında Mar cüar Derneği tarafından gerçek konuştu. mara Etap Oteli'nde yapılacak. leştirilen fuarda daha önce "SaSeminerde ortopedi ve dermato nayici ve esnafın imalat, ihracat İstanbul Ticaret Odası Yöneloji uzmanlanyla Sağlık Bakan ve pazarlama sorunlan ve tim Kurulu Başkanı Nuh Kuşçulığı temsilcisi birer tebliğ suna çözümleri" konulu bir seminer lu da Prof. Kazgan gibi toptan caklar. ve perakende fiyat artış eğrilerindüzenlenmişti. deki değişmelerle enflasyonun niteliğinin değerlendirilemeyeceği görüşünü savundu. Toptan fiyatlann ancak 12 ay sonra peANKARA, (a.a.) Kanada ğü'nce verilen izin, beş ayrı ara rakende fiyatlara yansıyacağını sermayeli TürKan Petrol Limi ma alanıru kapsıyor. TürKan vurgulayan Kuşçulu, aynca fiyat det Şirketi'ne toplam 250 bin Petrol, Kahramanmaraş, Gazi endekslerinde toptan fiyatlardahektar alanda petrol arama izni antep, Adıyaman ve Şanlıurfa il verildi. sınırlan içinde belirlenen alanlarda dört yıl süreyle petrol arayaPetrol Işleri Genel Müdürlücak. Yeni bütçede memura öncelikle aile ve yakacak yardımında zatn var Türkiye'de yüksek enflasyon sürerken, tasarruflan enflasyona karşı korumak gerekçesiyle yüksek"ree/ faiz" uygulamasında israr etmenin tehlikeli sonuçlarını gören ve hissedenlerin sayısı her geçen gün artmaktadır. Özal hükümetinin kurulmasını izleyen dönemde sosyal adaletin reel faizle sağlanacağını yazabilmiş olan bir kısım kalem erbabının bile aradan bir yıl geçmeden çark ederek bu faiz politikasının çıkmazını vurgulamaya başladıklan görülmektedir. Türkiye'de uygulanan yüksek faiz politikası sonucunda tasarruflann artık pek fazla artmadığı, firmaların ckldi likidite bunalımına düştüğü, yatırımların kıpırdamadığı ve gelir dağılımının bozulduğu çeşitli göstergeleriyle ortadadır. Buna karşın bu olumsuz sonuçlarla yüksek " reel faiz" politikası arasındaki ilişkinin inandıncı biçimde sergilenmesi, en azından benim bildiğim kadar, mümkün olmamıştı. İktisatçı Yılmaz Akyüz'ün Yaprt dergisinin ağustos eylül 1984 sayısında yer alan "Faiz ve Enflasyon ÜzerineT başlıklı yazısı bu boşluğu büyük ölçüde do»durmakta, Türkiye'de uygulanan faiz politikasının çıkmazını ve olumsuz sonuçlarını açıkça ortaya koymaktadır. Türkiye Sınai Kalkınma Bankası için yapmış olduğu Türk Ekonomisinde Mali Yapı ve ilişkiler adlı kapsamlı araştırması da bu yıl yayınlanmış olan Yılmaz Akyüz'ün Yapffdaki yazısında vardığı sonuçlar, tek tek üzerinde durmayı gerektirecek kadar ilginçtir. Buniarı sırasıyla özetlemeye çalışalım: • Enflasyon ortamında reel faizde ısrar etmenin ya da faiz oranını enflasyona göre endekslemenin firmaların likidite durumu üzerindeki olumsuz etkisi, fiyatlardaki artış sürerken "sıkı para" politikasıyla enflasyonun durdurulmak istenmesi halinde daha da önem kazanacak, kısaca faiz oranı kendini besler hale gelebilecektir. Enflasyon oranı ve firmaların kredi bağımlılığı ne denlı yüksekse, yüksek faizin daha yüksek faizi doğurması olasılığı da o denli artacaktır. Bu duruma firmalar yalnızca İşletme giderierini karşılamak için değil aynı zamanda faiz ödemek için de borçlanmak zorunda kalacaklardır. • Firmalar bu duruma fiyatlannı, endekslemeye esas olan beklenen enflasyon oranı üzerinde artırarak karşı koyabilirler. Bu durumda faiz gelirinden yararlanan rantiyerlerle firmalar arasındaki çekişmenın yükü ücretlere binecek, ancak reel ücretler yeterince düşürülebilirse, kâr ve faiz arasındaki çekişme sona erecektir. • Faizler daha yüksek bir enflasyon oranına göre endekslendiğinde rantiyerier nakdi olarak gerçekleştirilen reel gelirin daha büyük bir kısmını alacaklar, işverenler ise reel kârlannı korumak için "mark up" fiyatlama yöntemine başvurarak, enflasyon oranını daha da yükselteceklerdir. Kısaca enflasyon oranı pozitif olduğu sürece bu tür endeksleme ve fiyatlama kararsız bir sürece yol açacak, reel faiz gelirleri sürekli olarak ücretlerin aleyhine artacak ve enflasyon oranı sürekli olarak yükselecektir. Başka bir ıfadeyle firmalar reel kârlannı ve likidite durumlarını korumaya yönelik "mark up" fiyatlandırma yöntemini uyguladıkları sürece enflasyonun kontrol altında tutulması için bu aktarmanın ücretlerden yapılması zorunlu oimaktadır. • Türkiye'de deviet tahvillerine ve mevduata plasman yapanlar için, buntardan elde ettikleri efektif net reel faiz oranı, yapabilecekleri herhangi bir reel plasmandan, yani gerçek yâth nmdan elde edebilecekteri net gelirin çok üstündedir. Bu durumda bu faizlerin nasıl odenebileceği sorusu açıkta kalmaktadır. • Türkiye'de yüksek fon talebi sermayenin marjinal verimliliğinin yüksek olmasından değil bir yandan para sıkılırken, diğer yandan faiz oranını yükseltmenin yarattığı likidite bunalımından doğmaktadır. Yani faiz oranı arttıkça fon talebi azalmamakta, artmaktadır. • Türkiye'de faiz oranlannın yükseftilmesiyterantiyenlerineltne geçen fazla gelirin bir bölümü tüketime gitmekte, bu nedenle faiz artışı tasarruflan olumsuz etkileyebilmektedir. Dünya Bankası'nın Türkiyeyle ilgili 1983 tarihli bir raporunda yer alan, "Bugüne kadar reel faiz oranlanndaki artışlar büyük ölçüde reel ücretlerdeki düşüşle dengelenmiştir, ancak bu uzun dönemde devam edemeyecek bir çözümdür" cümlesini aktaran Yılmaz Akyüz, önemli yazısını şöyle bitiriyor: "Mevcut faiz ve sıkı para politikalarryla mali buhranlar, ifiaslar yaratmaksızın, kur ve fiyat politikalartyla da beslenen enflasyonun duşurulmesi, reel ücretlehn düşürülmesini kaçınılmaz kılmaktardır Bu 'çözümün' önümüzdeki dönemlerde de sürüp sürmeyeceği, şüphesiz toplumsal ve siyasal gelişmelere bağlh dır. Eğer gelişmeler bu "çözümün" sürdünjlmesine olanak vermeyecek şekilde olursa, uygulanan polrtikalar bugüne kadar geçmediği çetin bir sınavla karşı karşıya kalacaktır." Akyüz'ün burada ancak sonuçlarını özetlediğimiz kapsamlı analizini dermecatma ve kulaktan dolma ekonomi bilgileriyle ekonomi politikası çizmeye kalkışanlara salık veriyor, bir yandan bu faiz politikasmda ısrar ederken, diğer yandan, "Ortadirek" edebiyatı yapanların aldatmacasını vurgulamak istiyoruz. Ayakkabı Fuan'nın ikinci semineri bugün yapılıyor Büyük bir sigorta şirketi için eleman aranıyor r t l f i ı l Bir Ukokul öğrencisi okula başlarken ailesine en azmdan 1112 U 1 V U I ^ ^ ^ ^ ofuyor öğrencinin suuf, yaş ve cinsiyetine göre değişen masraf kalemleri şunlan Defter, silgi, kitap, önlük, çanta, cetvet, kalemtraş, ansiklopedi, kaynak kitap, artık eksilmeyen bu masraf 10 bintirarunaltına düşmüyor. Çocuğunuzu en düşükfiyatlıgereçlerle donatsamz bile 2.500'ü önlük, 6.0006.500^ defter kitap, 2 bini de çanta olmak üzere toplam 11 bin lirayı gözden çıkarmak zorundasmız. Haydi "Bizim çocuk okula yeni başlıyor. Elden aşağı kalmasın" dediniz. Cüzdandan çıkacak para hiç ummadığuuz tutara ulaşacak. Bir beşinci sınıf öğrencisinin asgari masrafı ise 15 bin liradan aşağı kahnıyor. Şöyle biraz kalite ararsanız bu rakamın 20 bin lirayı aşması işten bile değiL Ortaöğrenimle yükseköğrenimde çocuklan okuyanlara ise "AUah kolaylık versin.'" (Fötoğraf: ENDER ERKEK) Kanada firmasına 250 bin hektar alanda petrol arama izni verildi Izmir Ticaret Odası: Dış sermayeyv iç pazar gamntisi verilmeUdir RAPORDAN: Para politikası yeniden gözden geçirilmeli. Kararlarda süreklilik sağlanmalı. VLutianılmayan kapasite devreye sokulmah. Mesleki eğitim yaygınlaştırılmalı. Nüfus artış hızı deneüenmeli. İZMIR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Ticaret Odası yatınmların finansmanında karşılaşılan güçlüklere karşı yabancı sermayenin getirtilmesine ilişkin görüşlerini içeren bir raporunda "Yabancı sermayeye iç pazar garantisi verilmelidir." denildi. Turgut Özal Hükümetine de ileülen raporda yatınm istihdam sorunlarına ilişkin olarak "ekonomik açıdan güçlü olma iktisadi durgunluğa rağmen büyüme ile sağlanabilir." denildi. Bankacılık sektorünun pahalı çalışması ve izlenen sıkı para politikasının yatırımların durmasına neden olduğu belirtilen raporda iç kaynak yetersizliklerinin dış kaynağı gündeme getirdiğine işaret edilerek şu görüşlere yer verildi: "Yabancı sermeyeye sağlanan huzur ortamı ile verilen güvence önümüzdeki dönemlerde de devam ettirilmelidir. Yabancı sermayeye iç pazar garantisi verilmesi de yararlı olacaktır kanasındayız. Bu arada yatmmlarla yakın ilişkisi bulunan işsizlik sonınu üzerinde de son derece büyıik bir önemle durulması gerekmektedir." Raporda önlemler konusunda da şöyle der.ildi: "İzlenen para politikasının yeniden gözden geçirihnesi kaçınılmazdır. Çekiciliğini yitiren iç piyasa talepkrirdn genel ekonomik ve ticari dengeleri bozmayacak biçimde canlandırılması güncel bir zorunluktur. Ekonomik kararlarda sürekliliğin sağlanması ve piyasalara bu imajın verilmesi son derece onemlidir. Emekyoğun yatınmlara ağırlık verebilmek için (Türkiye çapında eldeki kuilanılmayan, yabancı sermaye ya da knowhow gerektirmeyen ve daha çok KİT'lerin elinde bulunan bütün atıl değerlerin) istihdam yaratacak biçimde hızla devreye sokulması büyük önem taşımaktadır. Sektörlere ara personel sağlayacak mesleki özgün eğitimin yavgınlaştınlması, hem yatırımlar ve hem de istihdam açısından kaçınılmazdır. Nıifus artış hızının daha etkin biçimde denetlenebilmesi için alınan önlemler yoğunlaştınlmalıdır." DOVIZ KURLARI Dövizin Cinsi 1 ABD Dolan 1 Avustralya Dolan 1 Avusturya Şilini 1 Batı Alman Markı 1 Belçika Frangı 1 Danimarka Kronu 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Florini I İsveç Kronu I İsviçre Frangı 100 ttalyan Llreti 100 Japon Yeni 1 Kanada Dolan 1 Kuveyt liinarı 1 Norveç Kronu 1 Sterlin 1 S.Arabistan Riyali Döviz Auş 387.10 328.26 19.09 134.10 6.65 36.81 43.69 118.83 46.55 161.96 21.65 160.19 298.23 1310.18 46.69 507.22 109.68 Döviz Satış 390.97 331.54 19.28 135.44 6.72 37.18 44.13 120.02 47.02 162.57 21.87 161.79 301.21 1323.28 47.16 512.29 110.78 Efektif Efektif Ahş Satış 387.10 394.84 311.85 334.83 19.09 19.47 134.10 136.78 6.32 6.78 36.81 37.55 43.69 44.56 118.83 121.21 46.55 47.48 160.96 164.18 20.57 22.08 152.18 163.39 283.32 304.19 1244.67 1336.38 44.36 47.62 507.22 517.36 104.20 111.87 HEMA, ikinci dış yatırımını Mısır'da yapacak ANKARA, (a.a.) Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral'ın konuğu olarak Türkiye'de bulunan Mısır Arap Cumhuriyeti Ekonomi ve Dış Ticaret Bakanı Mustafa EJ Said, dün Ankara yakınlarındaki HEMA Dişli Fabrikası'nı gezdi. HEMA Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hattat, şirketinin tran'dan sonra yurt dışında ikinci yatınmını Mısır'da yapacağını söyledi. Hattat'ın verdiği bilgiye göre HEMA, bir ABD şirketi Eaton ve Mısır hükümeti ortaklığı ile kurulacak olan şanzıman, difransiyel ve dişli fabrikasına aynı sermaye yardımında bulunacak. Sigorta Pazarlama Uzmanı olarak yetiştirilmek üzere, ekonomi, işletme, hukuk dallarında voikseköğrenim görmüş, r erkek \ e bayan elemanlar alınacaktır. Erkek adayların askerliklerini yapmış olmaları gerekmektedir. Türkiye'nin her yerinde görevlendirilecek adayların özgeçmişlerini içeren bir yazı \e fotoğrafla aşağıdaki adrese başvurmaları rica olunur. Seçilen adaylar bulundukları bölgede mülakata davet edilecektir. Ücret tatminkârdır. P.K. 960 Karaköylstanbul Basuınılar kesinlikle gizlı tutıılacaktır DEFTER, DUVAR KÂĞIDI VE AMBALAJ SANAYİCİLERİNİN DİKKATİNE Defter ve tifdruk unitelerimiz kiraya verilecektir. İsteklilerin aşağıdaki adrese başvurmaları ilan olunur. llksan Kâğıt İşletmesi ÇayırovaGebze
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle