Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet I • Adalet Bakanı: "2 bin yargıç ve savcı açığı var." 2. İstanbul Teknik Üniversitesi: "231 eleman aranıyor." Haber Merkezi îşsizler iş peşinde koşarken, kimi yerlerde de büyük miktarda personel açığı var. " Açık"b yerlerin başında yargı organları, okullar ve universiteler geliyor. Adalet Bakanı Necat Eldem dun Adana'da yaptığı açıklamada "Türkiye'de 2 bin yargıç ve savcı açığı oldugunu" söyledi. Dığer taraftan İstanbul Teknik Üniversitesi de tam 231 öğretim uyesi ve öğretim görevlisi birden anyor. Çok sayıda öğretim Uyesi bugün universiteden uzakta, başka işler yaparken ITÜ'nun "açık bulunan kadrolar ve boşalacak kadrolar" için aradığı elemanlar içinde 14 doçent, 63 yardımcı doçent, 127 arşıv görevlisi, 19 öğretim görevlisi, 1 uzman, 7 okutman bulunuyor. Âynı şekilde bankalar "müfettişlik, eğitim uzmanlığı" için, Maliye ve Gumruk Bakanlığı "müfetliş ve besap uzmanı" almak için, PTT memur ve mufettiş yardımcılığı için eleman anyor, sınav açıyorlar. Adalet Bakanı Eldem yargıç Sahibi: Cumhurişel Matbaacılık ve Gazetecılık Turk <\nonım Şırkelı adına Nadir Nadi, • Genel Ya\ın Muduru. Hasan Cemal. Mue^ese Muduru Lmine Lşaklıgil, Yazı Işlen Muduru. Oka> Gonensin. • Habcr Merkczı Muduru' Valçın Ba>er, Sayfa Duzenı Yonetmenı \li \car. TAKVtM 26 Ağusîos 1984 lmsak: 4.44 Guneş: 6.17 Temsılcıler ANKARA: Yalyin Doğan, 1ZMIR. Hıkmel (,'elinkaya, ADANA: Mehmel Mercan. # Ser\ıs Şeflerı Kıanbul Haberlen Reha Oz, Dii Haberler Krgun Balcı. Ekonortıı Osman l'laga>, Kulıur A>dın Kmeç. Maga/ın: Valvın Pek>en. Spor Danışmanı Abdulkadir Yuıelman. Du/eltme. I)urba>, Araştırma Şahin Alpa>, lySendıka. ijukran Kelenci. Ikındı: 16.55 Akşam: 19.54 Yatsı: 21.21 Burolur 0 \nkara: Zıya Gokalp Bulvarı Inkılap Sokak No: 19/4 Tel3311414', • İ/mır: Hali! Zı\a BuKan No: 65/3, Tel. 2547O913I23O • \dana: Çaknıak Cad No 134 Kat 3, Te! 1455019731 • Busan \e Yavuıı. Cumhumet Malbaaulık \p Ga/eıecılık T < Ş Turk Ocaâı Cad \ 39 41, Cağdloğlu. Isı PK. 246Is( Te! 5209^)1 Te!e\ 22246 " Aranıyor Oğle: 13.11 Sakarya'da annekızı öldürenler aranıyor ADAPAZARI, (Cumhuriyet) Bir ay once boğazı kesilerek öldürulen Miijgan PehIrvan ile banyoda boğularak öldürulen küçük kızı Aslı Pehlivan'ın katil zaniısı olarak gözaltına alınan eşi Mehmet Ali Pehlivan ile Mujgan Pehlivan'ın kardeşi İlhan Usanmaz, dun tekrar serbest bırakıldılar. Bu arada halen vatani görevini yapmakta olan Sakaryasporlu futbolculardan Mehmet Ali Pehlivan'ın kardeşi Alaattin Pehlivan, Sakarya polisi tarafından Bolu'daki kıtasından alınarak gece Adapazan'na getirildi ve ıfadesine basvuruldu. Bir ay once oldurulen anne ve kızının katillerinin arandığı, soruşturmanın derinleştirilerek surdürulduğu bildirildi. DİKİZ AYNASENDAN AVRUPA AHMET TA> Belgrad kapısına dayandık 4 Turistliğe çıkılınca işin önemli bir parçası alış veriş oluyor. Ancak, hesapta olmadığı halde yine de cebindeki dınarlar insanı kaşındırıyor.. "Kurdeşen olmamak için bu kaşıntıya direnmemek gerek" diyerek, hediyelik eşya satan bir dukkâna girdik.. Üzerinde cami ve minare bulunan bakır işlemeli tabaklar gozumuze çarptı. "Helal olsun ihracatçüanmıza, ılımlı da olsa, elin komünistine camili bakır satıyorlar. Hem doviz kazanıyor, hem de İslamiyetin namını yıirütüyoriar" diye sevindik... Ancak, cami ve minarelerle, porselen tabaklarda, çay fıncanlarında, masa ortulerinde de karşılaşınca, bir an kuşkulandık. Sonra anladık ki, bu camiler, camili eşyalar, turistik hatıra esyaları Sarajevo yani Saraybosna hatırası imiş. Saraybosna, halen nüfusunun onemli bir yuzdesi Turk \e Musluman olan bir kent... Yugoslavlar kentin amblemi olarak camileri, minareleri seçmeyi sosyalist devlet kultüru ile çelişir görmemişler.. Birer tane bakır camili tabak sardırdık... Bu yaptığımız yine de bir Japon turistin gidip Sırkeci'den transıstörlu Sony radyo almasına benzemıyor değıl diye duşunduk. Belgrat, dolar veya markın anavatanından gelen biri için de, aldığı sandviçın parasını "Tttrkçeye çeviren'Mer için de İstanbul'dan pahalı değil. Hatta ucuz bile. 5060 mark yani 89 bin liraya ıki kişi temız ve iyice bir otelde yatabiliyor. Yenilen yemeğe göre değişse de 1.500 lira dolayında lezzetli yemeklerle kann doyurulabiliyor. Benzin de aynı şekilde, litresi 175 lira dolayında (temmuz 84). Depoyu doldurup E5'in yoluna çıktık. Hedefimiz Budapeşte,. Yarısı Yugoslavya topraklannda, yarısı Macaristan topraklannda 400 kilometre yolumuz var. Turkler, otoyollarda "06" plakalı arabamızı korna çalarak, el kol sallayarak selamlıyorlar. Aslında Turkıye'ye, vatanlarına selam bu. Bir an için bıyıkb, derin çizgili esmer bir yüzün ya da başörtülü bir hanımın el sallayışı gozunuze çarpıyor. Alman plakalı, tepesi denkli, tamponları süslu bir araba "vın" diyerek yanınızdan geçip gidiyor. Avrupa'daki toplam nufusumuz 2 milyon dolayında. Bu nüfus, örneğin 56 tane Luksemburg devleti demek. Ama buna rağmen, Avrupa'da yalnız ve "izole" edilmiş hissediyorlar. Genelde birbirlerine pek bayılmayan Turklenn Avrupa yollarında birbırlerıne tezahürat yapması, bu yalnızlık duygusunun bir sonucu gibi geliyor.. Zaman zaman atalarımızın 1300'lerden bu yana 500 yıl at oynattığı topraklar buralan. Zaman zaman da sosyalist bir ulkenın topraklan gibi duygu ile bakıyorsunuz çevreye.. Ancak bu E5 yolu üzerinde birincisinin ikinciye galebe çaJdığını izliyorsunuz. Orneğin, tuvaletlerde, lokantalarda "bahşiş" ve kafadan atma fıyat uygulaması, benzin almak için servıs görevlisinin yanındaki ile muhabbeti noktalaması için 1015 dakıka beklemek, bunlardan bazıları. Ama YugoslaN'ya'da ışçi ve koylü egemenliğı, E5'te at arabası, bisik Temel çukuruna kaydı Meadiyeköy'de uç katlı bir bırıa yanındaki ınşaatın temel çukuruna doğru kayarak ikiye aynldı. İstanbul Haber Servisi Mecidiyeköy'de uç katlı bir bina, bitişiğinde yapılacak inşaat için temel çukunınun derin tutulması üzerine kayarak, ikiye aynldı. Kaza, binada bulunanlann dışan fırlamalan üzerine can kaybı, ya da yaralanan olmadan atlatıldı. Mecidiyeköy Oğuz Sokak 5 numaraü 3 katb apartmanda oturan sakinler, dün saat 19.30 sıralannda buyük bir gurültu duyarak dısanya fırladılar. Binada kilerin dışan çıkmasından sonra, apartman yanında inşaat yapmak için temel çukuru kazılan bölüme doğru kaymaya başladı. Akşam saatlerinde ise, binanın temeli açılan çukur nedeniyle zayıfladığı için bir bölümu aynldı. Olay yerine gelen Şişli Belediye Başkanı Emin Sungur, kazadan apartman yapmak için temel kazan inşaat sahibi, müteahhit ve fen adamının sorumlu olduğunu söyledi. Sungur, inşaat yapılırken, destek takozlarının konmadığını, bu durumun da fen adamı tarafından kendilerine bildiribnesi gerektiğini söyledi. ve savcı açığının kapatüması için çalışmaların surdurüldüğünü bıldirdi. Eldem "açık" dışında, "kapalı" ycrler konusunda da açıklamalar yaptı. Bakan "Türkiye'de yeteıii sayıda cezaevinin bulunduğunu" belirterek, "Yeni cezaevi yaptınlmayacak" dedi ve ekledi, "Cezaevi işi yanlış anlaşılıyor. Ülkemizde 2 nedenle cezaevi yaptınlır. Birincisi ihtiyaç için. Fakat bizde fazla cezaevi var. tkincisi de, mevcut cezaevlerinin yerine modernlerinin yaptınlmasıdır. Biz de işte bunu vapacagız." Bakan, "Çocuk Mahkemeleri Yasası'nın da çıkanldığını, çocuk mahkemelerinin kurulması için çalışmaların hızlandınldığını" kaydetti. ITÜ yetkilileri, donçent kad(Arkası Sa. 8, Sü. 6'da) Belgrad, htanbul'dan pahalı değil. Hatta ucuz bile. 5060 mark. Yani 89 bin liraya iki kişi temiz ve iyice bir otelde yatabiliyor. Yenilen yemeğe göre değişse de 1.500 lira dolayında lezzetli yemeklerle karın doyurulabiliyor. Benzinin litresi 175 lira dolayında. Avrupa'daki toplam nüfusumuz 2 milyon dolayında. Bu nüfus, örneğin 56 tane Lüksemburg devleti demek. Ama buna rağmen, Avrupa'da, yalnız ve izole edilmiş hissediyorlar. Genelde birbirlerine pek bayılmayan Türklehn, A vrupa yollarında birbirlerine tezahürat yapması, bu yalnızlık duygusunun bir sonucu gibi geliyor. Bir kavşakta 06 plakalı bir "TIR" ile yanyana geliyoruz. Şoförü tanıdık olduğumuz bir "figiır" ile dışan sarkıyor: Ankara'nın neresindensiniz?. Macaristan'da da bir başkentli bir başkentliye "Mondale, ABD başkanlık seçimlerini kazanacak mı?" diye soracak değil ya? Semtımızi söyluyoruz. Ancak kotü niyetten uzak, mesleki bir durtii ile biz bir soru soruyoruz: Arkada ne yuklii?. Munasebetsiz bir soru sorduğumuzu şoforun yüzundeki gülümsemenin birdenbire kaybolmasından anlıyoruz.. Kekeler gibi oluyor. Ama toparlıyor.. Irak'a teleskop malzemesi.. Kurtalan postası uzunluğundaki TlR'a bakıp Iraklüann birdenbire "ilmi nücum"a, astronomiye merak salmalarının Ortadoğu bolgesi için hayırlı olmasını diliyoruz. SZEGED'deyiz. Kanuni Sultan Siıleyman da bir başka temmuz ayında, 1526 yılında burada imiş.. Burada mola vermiyoruz. Çunku önumuzde 2 saatlik bir yol ya var, ya yok Budapeşte'ye. Sonra Kanuni'nin yaptığı gibi Szeged'ten hemen sonra Budapeşte'ye girmenın ">asal" olacağını söyluyorum. Nasıl yani? diye soruyor Cengiz.. Yasal, yani Kanuni'nin yaptığı gibi.. diyorum.. Cengiz'in yuzu "şekerti, sanmsaklı makarna" yemiş gibi buruluyor. Hadi kenara çekıp de biraz kestirelim diyor. öyle yapıyoruz.. Birkaç saat sonra uyanıp yola koyuluyoruz. Şehir görunüyor. Osman Paşa'nın kahramanlığını dile getirmek uzere kafiye uğruna "akmant" dedirttiğimiz Tuna Nehiri Budapeşte'yi ortadan ikiye boluyor. Bilindiği gibi Buda ve Peşte iki ayrı kent. "Budin" diye bildiğimız Buda'yı oylesine benimsemışiz ki, kaybedince turküler yakmışız. "Aldı Nemse bizim nazlı Budin'i.." diye. ÇANAKKALE, (THA) Çanakkale'de ortaya cıkarılan ehliyet yolsuzluğu ile ilgili 70 sanıkh davaya, Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmaya Çanakkale Şoförler Derneği Başkanı Nurettin Dündar, yardımcısı Fahrettin Acar, uye Ferhat Torun ile trafik komısen Şukru Çokal, Naci Ekinci ve Hüseyin Ozturk tutuklu olarak çıkarıldı. Yenice'de bir rüşvet olayına adları kanştığı gerekçesiyle geçtiğimız hafta Çanakkale Valiliği tarafından açığa alınan polis memurlan Saim Subaş, Ramazan Şen ve Erdoğan Atban'da, duruşmada hazır bulundular. Asayiş Şube Muduru Aydın Cemiloğlu'nun da tanık olarak dinlendiğı duruşmada, sanıklar ilk sorgulan sırasında işkence gördüklerini ve evraklann kendılerine okutulmadan imzalatıldığını soylediler. 11 avukatın savunma yaptığı duruşmada, söz alan savunma avukatı Işık tşgüden, dernek başkanı Nurettin Dündar'ın hiçbir gerekçeye dayanılmadan tutuklandığını bildirerek, tutuklama nedeninin açıklanmasını istedi. Bunun üzerine söz alan Asayiş Şube Muduru Aydın CemilBİR BÖL UMÜ A YRILDI Apartmanda oturanlar gorultu ile dıj oflu, Nurettin Diındar'ın bazı şan fırladılar. Kazada olen ya da yaralanan olmadı. ihbarlara ve kamtlara dayamlafrotoğraf: YALÇIN ÇAKIR) rak göz altına alındığım söyledi. Ehliyet yolsuzluğu davasına devam edildi Ruılape^te'de bir cadde. Otomohilgurultu\u yok. Kaldırım kahveleri nklmı rıklım. let, ya da kol kola salınarak yu bır memur, pasaportumuzu elırünmesinden hemen anlaşılıyor.. ne alıp damgayı bastırıyor ve "güle giile" anlamında elini salÇıkmak, girmekten lıyor.. daha zor Biri havaya kalkık kaşları ile Sınırdayız... bellerindeki tabancayı dengeleYugoslavya'dan çıkmak, gir mek gayreti içinde imiş gibi gömekten daha zor gibi görunü runen 1820 yaşındaki bir süru yor. Hıçbir şey soylemeden önü uniformalı genç ortalıkta dolademır direkli kapının onünde şıyor. Pasaportlan alıp, arababekletiliyoruz. Kapıkule'nin gör dan çıkmamızı istiyorlar. Karşıkeminden sonra Yugoslavya mıza dikilip gozlerinin biri pasaMacaristan sınırı, Üskudar'da porttaki fotoğrafta, biri yüzubir açıkhava sınemasının giriş muzde bir sure hiç ses çıkarmakapısı gibi.. dan inceleme yapıyorlar. Ya foGümrukçuler hemen sağımız toğrafçının ya da ana babamzm Belgrad'ta fiyatlar I \ RAZARUGl OUAB'.LiR SONUCU VARMI BANA Y0ZDB OTUZ iwr/ I GüM da giriş yapanlar ile meşguller. Bunlar oyle anlaşılıyor ki, Almanya'da çalışan Yugoslav gurbetçileri.. Yugoslav gümrukçulerin kendi yurttaşlarına yaptıkları muameleyi bir belgesel seyreder gibi izliyoruz. Yaptıklan didik didik aramak değil düpeduz "istiskaletmek".. Gumrükçuler işçilerin bavullarındaki birer kavanoz kahveye takılıyor.. Ancak ışçiler insanı, "sınıf bilinci" bu olmalı diye düşundürecek bir biçimde gümrukçulere bağırıp çağırmaya başlıyorlar hep bir ağızdan.. Gümrükçülerle gurbetçilerin savaşını kimin kazandığım hiçbir zaman öğrenmeyeceğiz. Çunkü tepemize dikilen ustalığına bir kulp taktı takacak bir hava içindeler.. Başlarını anlamlı anlamlı sallayarak pasaportlan hiçbir şey soylemeden gerı verıyorlar. Bu tavirlannın nedenı, "Bizim sosyalizmimiz Yugoslavlannkinden daha ciddidir" demek olmalı diye düşunuyoruz. Macaristan'da otoyol yok.. Ancak oyle ağır bir trafik de yok. E5 Belgrad'tan geçip Budapeşte'ye uzuyor. Ancak Almanya'dakı gurbetçilerimiz E5'in bu kesimini kullanmıyorlar. Yollann tenhalığının nedeni önemli ölçude bundan.. Otoyol yok Budapeşte'de NUKLEER HABERLER Yaşh reaktör AET ülkelerine dert oldu Ortalama ömUrleri 2530 yıl olarak hesaplanan nükleer güç reaktörlerinin birinci kuşağı ömrünü lamamlamak üzere. mına dayandırmakta. Ancak bu oranın yuzde 40'a kadar yükselebileceğinden endişe ediliyor. Bu durumda şirketlerin, kapanma masraflannı karşılayabilmek için reaktorleri gereğinden uzun sure işletmek isteyeceklerinden çekiniliyor. Ömrunu tamamlayan nukleer guç reaktörlerinin kapatılmasında esas olarak iki seçenek bulunuyor. Bunlardan biri, tum reaktorun beton bir mahfaza altında ebediyen denetim altında bulundurulması. Diğer seçenek ise, reaktorun kademe kademe sokulerek tumuyle ortadan kaldırılması. Esas olarak uç aşamaya ayrılan sokme işlemınin tamamlanması yuz yıla yakın bir zaman gerektiriyor. Ote yandan, devreden çıkarıldıktan sonra en az 120 yıl sureyle ınsanın yaklaşmasına olanak buiunmayan çok yuksek derecede radyoaktif reaktor kalbinin sokulebılmesı için uzaktan kumandalı (robot kullanımını da gerektirecek) teknolojılerin gelıştirılmesıne ihtiyaç var. Bu ışlemlerın güçluğu ve pahalılığı karşıAraştırma Servisi 1960'larda yapılan ilk nukleer enerji santralları ömurlerini tamamlarken, bunlann nasıl kapatılacağı sorunlarının çozumu gundeme gelmiş bulunuyor. Örneğin, yalnızca Ingiltere'de 19852000 yılları arasında 30 kadar reaktorun kapatılması soz konusu. Oysa bu alanda gerekli teknolojı henuz tam olarak geliştirilemediği gibi. reaktor kapatılması ışlemlerınin maliyetınin ne olabileceği bilinmiyor. AET'nın başlatmış olduğu beş yıllık bir araştırma projesinin ömrünu tamamlayan nukleer reaktorlerın kapatılmasıyla ilgili çeşitli sorunlara ışık tutacağı umuluyor. Bugun Batı ulkelerınde işletılmekte olan nukleer enerji santralları, ıleride kapatılmalanyla ilgili masrafların karşılanması için, sattıklan elektrik enerjisinin fiyatına yapılan bir zamla oluşturulan bir fon ayırmaktalar. Çoğu şirketler, hesaplarını kapatılma masraflarının yapım masraflarının yüzde 1015'i dolayında gerçekleşeceği varsayı Su&OL sında, reaktor kalbının sokulmeden terkedilmesi yoluna gidilmesi halinde, sorunun gelecek kuşaklara bırakıldığı yonundeki eleştiriler tumuyle haklı çıkacak. European Energj Report [Avrupa Enerji Raporu] dergisınin editoru Andrevv Holmes'un Financial Times'da yayımlanan yazısında (22.8.1984), omrünu tamamlayan reaktorlerın sokulmeve başlanmasıyla yalnızca AET ulkelerınde >ılda yaklaşık 40.000 ton hafif \e orta dereceli radyoaktif artık ortaya çıkacağına; bu durumda radyoaktif artıklar sorununun birkaç katbuyuyeceğine dıkkat çekiliyor. Budapeşte'ye girişte elimizde şehir planı, harita olmadığı için once Buda'ya mı Peşte'ye mı girdiğımızden habersiz şehre giriyoruz. Biraz dolaştıktan sonra Tuna'ya paralel bir caddede ilerli\oruz. Adını sokmeye çalışıyoruz. Attila.. Upuzun bir cadde.. Attila nerede? Budın neresi? İsmail Habip Sevük, fazla bilinmeyen bir yazarımız. "Tuna'dan Batı'ya" adlı kitabında Budapeşte'yi şöyle anlatıyor: "Budin tepesinin Tuna tarafı fethimiz, kara tarafı şehadetimlzdir. Şehre kan dokmeden girdik, şehirliden de kimsenin burnu kanamadı. Şehirden devlet hazinesini aldık. Fakat kimsenin habbesine dokunulmadı. Görulmeden korkunçtuk, görulunce sevildik. Hükiimdar vezirine verdiği fermanda. 'Halkı sev, herkesle iyı geçın, inayetın bol olsun' dedi ve Kızıielma Sarayı'nın duvanna kendi eli ile yazdığı kendi nazmının son mısraı şudur": "Burda zulmeyliyenin akıbeti hayrolmaz". Macarlar, Turk'e "Torök" dıyorlar ve oyle yazıyorlar. YılIarca tepelerınde oturduğumuz halde "Török" olduğumuzu duyunca rastladığımız Macarların hepsi ilgi ve muhabbet gosterdiler. Vakıt gece yarısını geçtıği halde ortalık ışıl ışıl.. Istasyonun önundeki ana caddede "zafer takî" gibi kocaman bir tak var. üzerinde "Coca Cola" yazıyor. Altında vasıtalar akıp gıdıyorlar. YAKIV Kalesi AET araştırnıası Reaktorlerın kapatılma sorunlarıyla ilgili AET araştrması, Batı Almanya'da Niederaichbach, Ingiltere'de VV'indscale ve Fransa'da G2 reaktörlerinin kapatılmasını kapsamakta Guçlerı 30100 MW arasında değişen bu kuçuk reaktorler uzerindeki çaIışmalarda sağlanacak bılgilerin, normal büyukluktekı (ortalama 1000 MW) nukleer santralların kapatılması sorunlan açısından ancak sınırlı bir değer taşıyacağı belırtılıyor. MÜNECCM 4 te /&* İsmail Gulgec