18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER gunku dile uyarlanan aşağıdaki satırlar konunun önemini vurgulamaktadır. "Bankacılık sanatını para ticareii dı\e tanımlanıak isterler. Gerçekıen bankalar bir taraftan nakdi sermayeler bulurlar, öte yandan bu nakdi sermayeleri gereksinimi olanlara faiz karşılığında vererek veya doğrudan doğru>a kendi hesaplarına işletirler. Bu işlemlerın dı^ında mıişterilerine havale, çek, kiralık kasalar, döviz/efektif alım ve satımı, borsa işlemlerine yardımcılık, isiıhbaraı acenteligı gibi bırtakım hizmeıler yaparlar. Bu i>lemler nedeni>le muşteri parasını mevduattevdiat diye banka>a eetirir, yatırır. Altınlarını, mucevherlerini, hisse senedini, tahvilını, serbest tevdiatdepo şeklinde bankaya teslim eder. Böylelikle banka mevduat sahibinin nakdi ve serveti hakkında az çok bir fikre sahip olur. Banka muşterisine kredi açar, ona borç verir. Kredi açılmadan muşterisı hakkında ıstihbarat yapar, bilgı toplar. Müşterisi butun muhasebesini, muhaberatını bankanın gozu önüne sermıştir. Muşteri defterlerini, aldığı ve gonderdiği mektuplan, bankaya gostermib olsun olmasın taraflar arasında kurulan ilişki sonucu banka muşterisinin işlerıni, onun alıcı satıcı sıfatıyla ışlemlerini öğrenmiş, muşterisinin mali, licari ve ahlakı durumu hakkında ve hatta muşterisinin ozel hayatı ve serveti hakkında bilgi sahibi olmuştur Bunlar ve benzerleri hepsı banka sırrıdır. Kural olarakbanka bunyesinde saklı ve gizli kalmahdır." Bankalar Yasasının 82. maddesi, "sılat ve gorevleri dolayısıyla oğrendikleri, bankaya ya da muşterilerine ait sırları bu konuda kanunen açıkça yetkili kılınan mercilerden baskasına " açıklayan banka mensupları ile obur gorevliler bir aydan bir yıla kadar hapis cezası ile 100.000. liradan 500.000. liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır. llgililer bu açıklamaları varar sağlamak amacıyla \aparlarsa, altı aydan iki yıla kadar hapis ve 200.000. liradan I milvon liraya kadar ağıı para cc/ası ile cezalandınlmaktadır. 82. maddc hükumleri gorevlilerin işlerinden ayrılmaları halinde de uygulanacakiır. 82. madde 7129 sayılı yasanın 74. maddesinin aynı olup. tek değisiklik madde metninin bugunku dılle yazılması ve 7129 sayılı yasada (Madde: 74) banka mensuplan ve obur gorevlilerin gorevlerinden ayrılmaları halinde ayrıldıkları tarihten itibaren iıç yıl tnuddetle zaman sınırlaması olduğu halde, 82. maddede sureve >er verilmemesidir. 82. maddeye gore gorevden ayrılanlar açıklama yapmaları ve bunun banka sırn sayılması halinde sorumlu olacaklardır. Zaman sınırlamasının kaldırılması ile yasa koyucunun sırrın saklı ve gizli kalmasında daha katı davrandığı gozlenmektedir. YARARIN NE OLACAĞI DLŞÜNÜLMELİ 70 sayılı Y.G.K. 82. maddesinde yeralan " ait sırları kanunen açıkça yetkili kıl;nan mercilerden başkasına ...." deyim karşısında ba:an/donan kredilerin kımlereaıt olduğıınuaçıklamak ve bu açıklamaların basın ve >avın organlarında yayııılanamamasına karşılık istenilen bilgilerin Maliye Bakanlığının isteği halinde adı geçen Bakanlığa bildirilmesi mumkundur. Donan ve batan kredilerin Maliye Bakanlığı'nca açıklanması ve bunların jayınlanması istenıvorsa, bu husus vasa değisiklıği ile sağlanabilır. Ancak, Vasama Meclisinin bu yetkıvi verıp vermeyeceği hususunda peşinen bir >ey söylenemez. Açıklamanın yararının ne olacağı duşunülmelidir. Bilenler, yetkililer ve ilgıliler bankalann durumlarım, banka sisteminin açmazlarını, holdinglerin egemenliğıni, kredilerin kimlerde olduğunu ve batıkdonuk kredilerin sahiplerini bıliyorlar. Vergi açıklamaları rekortmenleri teşhir eimiş ama, vergi vermeyenleri/milyonlarca kişiyi vergi dairesine getırememiştir. Donan ve batan kredilerin açıklanması ile ilk hayreı ve kızgınlıkları kısa sürede geçecek, acaba du>u>ur mu? kuşkusu ortadan kalkınca umursamazlık son haddine varacaktır. Donan ve batan kredilerin açıklanması bankalara da bir şey sağlamaz. Açmazlar yapısal olmakla beraber, yuksek faızde ve kredilerde duğumlenmektedir. Yapılacak açıklamaların mevduat sahiplerinin (Bankalara para yatıran kişiler) uzerindeki etkisi duşunülmelidir. Açıklamalar mevduat sahiplerinde tereddute yol açar ve bankalardan para çekilmesine neden olursa, o zaman bankalarımızın halı ne olacaktır? Banka sistemini yaşatabilmek için bankaları zaman süreci içinde yapılabilir, konusu bu yazının dışında olanonlemlere zorlamaktır. 19 HAZtRAN 1984 Bafık Kredilerin Açıklanması "Batık kredilerin yasanın 82. maddesine göre bankalarca açıklanması olanaksızdır. Maliye Bakanlığı'nın isteği halinde bankalar donan kredileri Maliye Bakanlıgı'na bildirebilirler. Donan ve batan kredilerin açıklanmasının mevduat sahipleri iizerindeki etkisinin ne olacağı önceden düşiiniilmeli." PENCERE Erkeklik elden gidiyor mu? ftamazan, (utbol, pahalılık, haziran ayında hayatımızı belirleyen üçleme oldu. Futbolla ramazan, televızyon camına bütün ağırlıklanyla abanırlarken, pahalılık zaten dibtne darı ekilmiş aile bütçelerıni sıfırladı; ortadirek diye yeniden göbek adı takılan işçimemurköylüesnafemekli beşlısini yerle bır ettı. Bu azgın saldırı karşısında Allahına sığınmak isteyen ya kendını ibadete veriyor, ya da tepkilerini lelevizyon karşısında Avrupa Futbol Kupası'nda dıle getiriyor. Santra çizgısinden yaylanarak onsekize doğru açılıp kapanan, dağılıp toparlanan. mavzer mekanizması gibi kurulup patlayan akınlann sonucunda top ağları buldu mu, gerilimli dar gelırli, ciğerlerinın gözeneklerine dek çekıp de kestiği soluğunu birdenbire salıveriyor: Gooool... İmsakiye, ofsayt, sahur. penaltı, oruç, gol, iftar, ezan, frikik gibi bırbırıyle ılişkısı olmayan sözcükler birbıri ardından dalgalanarak bütün toplumu sarıyor. Arada sırada izledığım Avrupa Kupa maçlarında, futboldaki gelişme bir kez daha gözüme çarptı. Bu oyun gerçekten basketbola dönüştü. Artık her oyuncu işlevlerını peynir ekmek yer gıbı yapıyor. Stop, pas, şut, iki ayagı da eşit rahatlıkla kullanmak gibi niteliklerı bır futbolcunun gözeneklerine sındirmesı bırincı koşul. Eskiden kimi futbolcuda bir üstünluk gibi görünen kişisel ustalık, her futbolcuda bulunması doğal sayılan bir alışkanhk olmuş. Sorun bundan ötede başlıyor. Futbolcu, takırfı oyunundaki strateji, taktik, oyun kurma, kurulan oyuna katılma gibi düzenlere uyumuyla değer kazanıyor. İzleyıci olarak bu değişimı televizyonda kolayca görmek olanağı varken, "bizim futbolumuz neden bu kadar geri?" diye düşunmekten nasıl kaçınabiliriz? * Yalnız futbolumuz mu geri? Arada sırada bir yabancı takıma karambolden birkaç gol attığımızda kendimizi avutabilıriz, ama kronometreye vurulan sporlar da var. Sözgelışi atletizm... 100 metrede bayanlar dünya rekoru 10.79; erkekler Türkiye rekoru 10.4.. Arada az bır fark kalmış. 400 metrede bayanlar dünya rekoru 47.99; erkekler Türkiye rekoru 47.6... Uzun atlamada bayanlar dünya rekoru 7.43; erkekler Türkiye rekoru 7.43... Yüzmede Türkiye erkekler rekoru 1500 metre serbestte 16.28.12 iken kadınlar dünya rekoru 16.04.49... 400 metre serbestte, Türkiye erkekler rekoru 4.05.66 ıken kadınlar dünya rekoru 4.06.28... 200 metre "karışık" da Türkiye rekoru 2.28.30 iken kadınlar dünya rekoru 2.11.73... Dünyada kadınlar hem atletızmde hem yüzmede öylesıne hızla gelişiyorlar kı bizım erkek sporcuların rekorlarına ya yetışmişler, ya yakınlaşmışlar, ya da geçmişler. Eğer bu "•mınval" üzere gıdersek, yakında Türkiye erkek rekorları tümuyle dunya kadın rekorlarının ardında kalacak... • Biz ki erkek milletizdır; erkekliğımize toz kondurmayız. Öyle erkek milletizdir kı, İkıncı Dünya Savaşı dışında kalmamız, çoğu erkeğimizi k.zdırmıştır Buyuk Mıllet Meclısı kursüsünde bır milletvekılı İsmet Paşa'ya bu yüzden saldırmıştır: Inönü Türkiye'yi savasın dışında bırakıp milletin erkekliğini öldurmuştur. Öyle erkek milletizdır ki. yuceltmek ıstediğimiz kadını bile "erkek kadındır" diye pohpohlarız. Ama sporda dünya kadınları gıttikçe erkekleşırken; bizım erkeklere ne oluyor? . • • MEHMET ALİ TUNABOYLU Bankalar topladıkları mevduatları ve yarattıkları fonları krediye dönüşturmektedirler. Banka kredileri diye tanımlanan borç vermeler; borç alanlann durumlan, hukumetlerin politikaları ve genel ekonomık koşullar yonünden her dönemde üzerinde en fazla durulan konular olmuştur. 1940'lardan sonra her donemin dillere dü^en kredileri basına vansırken, 80'li yıllarda yaşanan uç rakamlı \e hızlı enflasyonda milyonlar milyarlara dönuşünce banka sısteminde açmazın nedeninin krediler olduğu açıklığa kavuşmuş ve söylenir olmuştur. Kredilerin işlerliğini kaybettıği, donduğu, battığı söylenmektedir, banka genel miidurlerinin demeçleri gazetelerde yayıfnlanmaktadır. Soylentiler ve demeçler ne yönde olursa olsun, banka kredilerinin önemli bir bölümünun işlerliğini yitirdiği ve kredi faizlerinin tahsilinin bır sorun olduğu bir gerçektir. Banka bilançolarında sair aktiflerde, tasfiye olunacak alacaklar ve şüpheli alacaklar hesaplarındaki rakamlara. asli hesaplarında bırakılanları da eklediğimizde ortaya çıkan durum, plasmanların uçie birinin işlerliğini yitirdiğidir. Ve işlerliğini yitiren kredilerin buyuk bir kısmı da "Donan ve batık" olarak ni ÎktisatçıBankacı kişi bankaca her \onu ılc bilindiğine gore, bu banka vetkilİMnin bilgisi altında bir "sır" dır. Ve bu "sır" yasanın 82. maddesindeki "sırlar" kelimesinde duşünülmesi gerekmektedir. SIR NEDİR? Sır, sözluk anlamıvla "gizli sey" demektir. Ve sırrın saklı, gizli tutulması günlük yaşamımızda bır sorundur. Bir sır, sahibinden yahui sahibinın elinde olmayarak dışarıya aktanldı mı, başka şahıslara da geçer, geçmesi de onlenemez. Sırların açıklanması kisi için olduğu kadar, toplum için de huzursuzluğa yol açar. Bunun için ınsanlar sır olarak bildikleri şevleri açıklamamalıdırlar. Eskiden beri toplumlarda sırların açıklanmasını onlevici ilkeler ve kurallar konulmuştur. Ahlak veterbıve kuralları, dinler ve yasalar sırların açıklanmasını yasaklamışlardır. Sırlar "şahsi sır" ve "meslek sırrı' olarak ikiye ayırabiliriz. Bir bankaca ve bankanın işlemleriyle ilgisi bulunanların öğrendikleri sırlar "meslek sırrıdır" ve "banka sırn" sayılmaktadır. BANKA SIRRI Bir donemde her gun ne soyleceği ve yazacağı merakla beklenen Namık Zekı Aral'ın, "Bankalarda Mesleki Sır" adlı yapıtında (Sh.9) yer alan ve bu fcîcncn kr°dilerrlir Bıı vıl Vrediler tartışmasında "Batık kredilerin açıklanması" ortaya atılınıştır. Bir kısım işadamları batık kredilerin açıklanmamasını isterken, bazı işadamları açıklama yapılması halinde dikkatlerin bir yerde toplanacağını ve sonucun holdinglere dokunacafını söylerken, bir banka yetkilisi de açıklamanın 70 sayılı kanun gucünde karaname (K.G.K.) 82. maddesi değiştirilmeden yapılamayacağını ve açıklamadan çok holdinglerin durumlarmın araştırılmasını soylemektedir. Bir ust duzey yetkili ise, "Biz kırkımız birbirimizi biliriz" demektedir. Bankalar anonim şirket şeklinde kurulduğuna, Anonim şirkeîler hakkındaki genel hukuk kuralları bankalar için de geçerli olduğuna göre, sermaye egemenliğinin kredilerı etkileyeceği kuşkusuzdur ve bu husus bilinmeyen bir şey değildir. Bankalarca kredilerin batık olsun, olmasın açıklanması yasaya göre olanaksızdır. Bankalar Yasasının 82. maddesi değiştirilmeden bankalar açıklamada bulunamazlar. Kredilerin açıklanması ticari itibar, rekabet ve meslek sırn ile ilgilidir. Ve konunun bu yönden uzerinde durulmasında varar vardır. Bankalar Yasasına gore batık olsun olmasın krediyi aJan HESAPLAŞMA BURHAN ARPAD OKURLARDAN Manda göle ynpar gibi Manda (camızj sıcağa dayanamayan, bu nedenle yaz günleri bataklık ve gbllerde yatarak kendini sürekli serinletmeye çalışan bir hayvandır. Özelliği bataklı ve pis su içmesini çok sevip, göle su içmek için girdiğinde, once dışkılığını bırakır, sonra işkembesini doldurana kadar bu sudan içer. Eti kalitesiz, süt verimi düşük, çok obur bir hayvandır. Hayvanlan eleştirirken, biz insanlar biraz da kendimizi eleştirelim. Eleştirelim ki noksanlanmızt görelim. Tekirdağ'ın Malkara ilçesinin köylerindeki konutların bir kısmında tuvaletler insan sağlığını toplumca tehdit edici nitelikte; föyle ki: Gelişi güzel kazılmış bir çukurun iki yanına konan büyükçe taşlar tuvaleti oluşturuyor. Taşlann arası ve arkası dolunca küçük bir pislik gölcüğü oluşuyor. Üstünün açık olması nedeniyle buradan yayılan ve tüm köy konutlarmın içine yayılan pis kokular yaz boyunca sürüp gidiyor. Konan sineklerin faşıdığı mikrop ise ayrı bir sorun oluşturuyor. Bu tuvaleti kullanan yurttasınuz ise mandantn su içmek için girdiği göle önce yapması gibi buraya ihtiyaç gideriyor! Sö'ylüyorsunuz dinleyen kim. "Rahatsız oluyorsanız, bir tuvalet yaptırırsınız" diyerek kestirip atıyorlar. Toplum ve kitle sağlığı açısından strasıyla vali, kaymakamlar ve sağlık müdürlüklerini, köyieri bu konuda denetime davet etmeyi bir borç biliyorum. Bu tür miskinliklerin ve pisliklerin ortadan kaldırılması için her köyde sayıları 34 kişiyi geçmeyen bu kisilere para ceza yaptırım1 ile tuvaletlerin i daha sağlıklt bir şekle sokma zorunluluğu getirilmelidir. tutannda, yaklaşık 50 bin liralık çay alacaktım. Bu malı alabilmek için neler çektiğimi bir ben bilirim. Sorgu sualden sonra faturalar, yollama kâğıtları, kapıdan çıkma kâğıtları, koli kâğıtları mı kesilmedi, neler yapıldt neler. O sırada Bağaz'dan geçen bir gemi mi seyredilmedi. Gayet açık söylüyorum, benim gelişim ile kolileri alıp gidisim tam uç saat sürdu. Bizler bakkallık yapıyoruz, ortadireğin kazıklarıyız. Dukkânımızı kapatıp mal almaya gidiyoruz, Ey insaf ÇayKur. İnsant yıldırmayın. Saym Özal hani bürokrasiyi azaltacaktı. Bu kadrolarla mı? Hiç ümitlenmesin. ALİ S. GEL1BOLU BEŞÎKTAŞ İstanbul'da operetler: II Abdülhamid'in kehribarcıbaşısı Mehmet Ali Beyin oğlu Cemal Sahir, Macaristan'da tarım ögrenimi ve Viyana opereti serüvenini, 1940 yılında bana şöyle anlatmıştı: "1915 yılında Direklerarası'nda bir losratçı salonunda ayakkabılarımı boyatıyordum. Bir müşterinin bıraktığı Tercüman gazetesinde Ziraat Nezaretinin Macarıstan'a talebe göndereceği ilanı gözüme çarptı. Bu ilan hayatımda en büyük degişikliğe yol açtı." Cemal Sahir ertesı gün girdiği sınavı kazandı. Peşte'de bir süre tarım öğrenimi gördü. Türk Büyükelçiliğinde verilen bir müsamerede Macaristan Maarıf Bakanının ilgisinı çekince Peşte konservatuvarına geçti. Savaş bitip Istanbul'a dönünce Direklerarası tiyatrolannı, özeflikle Ferah'da Darülbedayi'nin oyurv larını izlemeğe başladı. Sonra Istanbul Opereti'ne 35 lira aylıkla girdi ve Musahipzade Celal Beyin "istanbul Efendisi" oyununda baş rolü oynadı. Başarı kazandı. Fakat alaturka müzikli oyunlar onu sarmamıştı. Cemal Sahir'in yakın arkadaşı Şeref Senpınar, o günleri tatlı anılar olarak şöyle anlatıyor: "Cemal Sahir'le samimi arkadaş olmuştuk. Her gün provadan sonra odasına çıkardık, Macaristan'dan getirdiği plaklardan Macar ve Viyana operetlerinı dinletir, orada yaşadığı günleri, tiyatro ve operet hatıralarını uzun uzun anlatırdı. Viyana operetlerini bana da sevdirmişti. Cemai'in bir çeşıt dert ortağı olmuşium. Fakat Safi Çelebi rolünde kazandığı başarı, Sultan Reşat'ın baş müezzini İsmail Hakkı Hoca'nın dümtekli ve saz takımlı oyunlan onu doyurmuyordu. Macar ve Viyana operetlerini Türkiye'de de tanrtmak istiyordu. Bundan dolayıdır ki, Lehar'ın yeni opereti "Tarla Kuşu"nu Macarcadan çevirdi. Benim aracılığımla Müdür Ali Rıza Beye başvurdu. Heyecanla bekliyorduk. Sonunda kurul kararını öğrendik. Lehar'ın o güzelim melodileri atılarak ismail Hakkı Hoca'nın dümtekli gazelli ezgileri yeğlenmişti. Tarla Kuşu'nun Bülbül adıyla alaturkalaştırılması, Sahir Opereti'nin doğmasına yol açmıştı. İstanbul operetinden ayrıldık. Cemal, küçük ve bakımsız bir yapı olan Ertuğrul sineması salonunu kiraladı. Yapı ve giriş yeri azbuçuk onanldı. Cemai'in Macarcadan uyarladığı Meçhul oyunuyia Sahir Opereti başlamış oldu, 1 Eylül 1921 akşamı. Lehar: Tarla Kuşu, Audran: Mascotte oynandı. 22 Mart 1922 akşamı sunulan Çardaş opereti büyük ilgi topiadı ve ellinci temsile ulaştı. O günlerin koşullarına göre 50. sunuluş büyük başan sayılmalıydı Fakat operet türünün kabarık gıderlerine dayanmak kolay değildi. Bir süre sonra topluluk dağıldı ve Cemal Sahir, o sıralarda ciğerterinden hasta olan Muvahhid'in genç adam rollerini oynamak üzere Darülbedayi'nin bir Karadeniz gezisine katıldı. Katıldı, amma musikisiz tiyatroya ısınamamıştı." Cemal Sahir o günleri şöyle anlatır: "Vapurdan iner inmez doğru Sirkeci'ye, Keteon matbaastna koşup Sahir opereti yakında faaliyete geciyor' afişini ısmarlayıverdim. Oysa, ne param vardı, ne de hazırlığım. Muvahhit'in yerine jön rolleri için beni hazıriamak isteyen arkadaşlar iyi para veriyorlardı. Aralannda kalsaydım, şimdi kıdemli sanatçı olacak ve şu gördüğünüz duruma düşmeyecektim. Fakat operet tutkusu yakamı bırakmadı. Babam Mehmet Ali Beyin yüz bin lirasmı, varımı yoğumu, hatta sağlığımı hep operete verdim." Sahir'in o günleri anlatan konuşması şöyle sürer: "Kalmann'ın yeni opereti Kontes Mariça'yı Macarcadan çevirdim. Nuvart'ı, Şeref'i, Refik Kemal'i, Şevkiye'yi, Selah Cehdi'yi bulup hazırlığa geçtim. Provalar ilerieyince, ilk geceyi Fransız tiyatrosunda vermeyi aklıma koydum. O sıra Türk topluluklarının Fransız tiyatrosu sahnesinde oynaması çok güçtü. O sahne, yabancı virtüozlara, yabancı topluluklara verilirdi. Viyana operet toplulukları da orada oynardı. Bir tek geceliğini yüz yirmi liraya kiralayabıldiğimde sevinçten uçuyordum. 1927 sonuydu. Alt kat localar elçilere ayrılmıştı. Özel davetiyelerde "Türkiye'de Türk gençlerinin böyle bir eseri başardığını görmek istemez misiniz?" diye yazılıydı. Son perde birçok defa açıldı. Karşılıklı localarda oturan İngiliz Büyükelçisi Sir George Clarck ve Alman Büyükelçisi Graf VVagenheim ayakta alkışlamış, sahne arkasına gelip kutlamışlardı." Mariça basansı, bir bakıma Sahir opereti girişiminin de sonu sayılır. Sonraki yıllar olumsuzdur. Kalmann'ın Kontes Mariça operetinin genç erkek kişisi, sonradan yoksul düşmüş soylu bir ailenin oğludur. Varlıklı ve güzel bir kadının çiftlik kâhyası olarak çalışır. Çiftlikte bir akşam eskinin güzel günlerini düşünürken hüzünlü bir ezgi okur: "Ben de bir zamanlar." diye başlayan. Cemal Sahir'in Fransız tiyatrosunda sunduğu parlak operet şöleni, yazık ki çok kısa sürmüştür. MALKARA'DA BtR KÖY OĞRETMESt C'avKı/rV/a/ı mal alan bakkalın feryndı ÇayKur'dan çay alan esnaf perisan halde. Esnaf, çay alabilmek için adeta süründürülüyor. Geçen hafta, ÇayKur'un Kuruçeşme'deki paketlemc fabrikasma gittim. İki koli Kolej ve Anadolu Liseleri Giriş Sınavlarında BAŞARI BİZİ'DE 1983 ve 1984 yılları Turkıye sınav bınncılerı BİZI TEST ile yetıştı BİZI ogrencılerı başarılarını artık Kolej ve Anadolu Lıselerınde surdurecekler. BİZİ TEST egıtımde eşsızdır. Yaz tatılınızı BİZİ TEST ile degerlendırın Sız de bılgısayar ile sınavlara hazırlanın. Başarınızı garantıleyın. Yankılar yaratacak büyük inceleme R >anvıcu PAPAMAFYAAĞCA Sovyet ve Amerıkan >azarlarına verılen \anıtlar. başıan sona Aeca olavı ve Papa suikastı. \atikan \Ial\a (li>kılerı. P2 Skandalı. Özgun beleelerle, butun kitapvilarda. TEKFN VAVINEVİ İST. 527 69 69 FATMA YILMAZ (Özkara) K: ~ " : i « BİLGİSAYAR DESTEKÜ EĞİTİM TESTLERİ "::.::: .::" â\ TcPUM: Şairnigar Sok. 22/1 "'" II :!!::•::: Iİ! Tel: 148 12 25 141 17 85 ;: ile TARIK YILMAZ evlendüer. 18 Haziran 1984 ANKARA Yaz ve Güz kayıtlan açıldı. Salı, Çarşamba, Perşembe, Cuma günleri YAZ BOYUNCA Alpay Kabacalı KARMA YAZ SERGİSİ UMTT YAŞAR SANAT GALERISI : TÜRKİYE'DE YAZARIN KAZANCI 2. BASKI ILk baskısı basmda genış yankılar uyandırmıştı: Nillişfet ABDÜLCANB^ ALLAHAB E Abdüicanbar Kıvançla Sunar 1 Pasabahçe Yanı, Terkos Cıkmazı Yapıkur Hanı Kat 1 £ rtur MARMARİS MARMARİS AgurubuiOOI turizm sunar 10 gun 9 gece HER CUMA KESIN HAREKET Özfel otobuslerle gıdış donuş martı h o t e l 65.700.i "Yalnız yazarları değil, herkesi ügilendiren bir konu." "Bir roman gibi okunan bu eser. unıversitelerin bıle başlatamadı|ı edebiyat sosyolojisi çalışmalarına bır başlangıçtır " • DEĞIŞEN DÜNYA YAYINLARI P K 764 Sırkecıİstanbul TUBKIYE GENEL DAÖnTMI Isunbu! YA DA A Ş Dr ŞevKı Bey SoX Dıvanyolu Tel S20 ?4 72 Ankara YADA A Ş Konur Sok 17 5 K.zılay Tel 18 90 99 Izmır DATIC Ikmcı Beyler Numanzade SoX 27 A Konan Tel 13 87 88 atlantik h o t e l 35.700.MARMARİS |alaaddin I .700 J FETHIYE + ALANVA OKTAY AKBAL SatiMakı oyku kıtaplan: ÖNCE EKMEKLER BOZULDU, AŞKSIZ İNSANLAR, BIZANS DEFİNESİ, BULUTUN RENGİ ve BERBER AYNASI Bes k i t a p b ı r a r a d a 5 . B a s k ı , 4 5 ü T L T e k ı n Ya>ınları Ycııı <,ıkn >orkide h o t e l 35.700.EOREMİT seketur m o t e l 35.700. " | Tanısı kolay, tedavisi kesin bir hastalığı yok etmeyi amaç!j\oru/. Hasialarımıza ve valışmalarımıza destek olan, çavuşoğlu m o t e l 38.700 TAM PANSryON KONAKLAMA KUSA£>ASI YARDIMSEVER DOSTLAR KURUM VE KURULUŞLAR şeker bayramınızı kullar, teşekkurlerımizi sunar, ilgı ve yardıınlarınızı beklerız. Şehremım Ziraat Bankası Hesap No. 4205 Ktanbul I epra Hastanesi Tel.: 572 61 22 Di^panser Tel.: 523 09 58521 17 29 Lla/ıe Emlak Kredi Bankası H. No. 191 tatil köyü 43.700I Tesıslerde 8 gun 7gece DÜŞ EKMEĞİ l. Baskı Cem Yavınl.trı 200 TL . Barbaros Bulvarı, 35 Beşiktaş İST. Tel: 161 10 74 161 82 26 161 22 81 Prof Kâzım İsmail Gürkan Cad. No: 10 Cağaloğluİstanbul Tel: 528 42 67
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle