Katalog

6 HAZİRAN 1984 KÜLTÜR YAŞAM CUMHURIYET/5 Ozetle Şef Janos Ferencsik öldii Oenellikle yurttaşlan Bela Bar'ok ve Zoltan Kodaly 'nin yapıt\annı yorurnlamasıyla tanman Macar orkestra şefi Janos Feencsık, Budapeşte'de oldu. Yetmiş yedi yaşındaki Frencsık, uzun *uredir hastaydı. Janos Ferencsik, tkinci Dunya Savaşı'ndan hemen sonra \1acaristan Devlet Senfoni Orkestrası'nın kurulmasına onculuk etti ve uzun bir sure bu orkestranm şefliğiniyaptı. 19571974 yıllanarasmda Budapeşte Devlet Operası 'nın yoneticiliğıni ustlendi. 19481950 yıllan arasiıida Viyana Devlet Operası'mn orkestra şefliğini yapan Ferencsik, zaman taman Viyana Filarmoni Orkestrası ile Viyana Senfoni Orkestrası 'nı da yonetti. Kamuoyu yoklaması Avrupa'nın Eski dost düşman ohnaz, ilk on yazarını belirledi eski düşman da dost olur 1SHAKESPEARE 2GOETHE Kultur Ser\isi Fransa'da ya>ımlanan aylık " L i r e " dergısıyle lspanya'da çıkan "El Pais", Federal Almanya'da çıkan "Die Zeit", Ingıltere'de çıkan "The Times" ve Italya'da çıkan " L a S t a m p a " gazetelerımn okurlan arasında yaptıkları bir kamuoyu voklaması, Avrupa'mn en buyuk on yazaruv belirledi Her ulke kendı >azarlarını lıste kapsamına almadığından, "The Times" dışında don Avrupa ulkesının aydın okurlan da bırıncılığe Shakespeare'ı seçtıler Kamuoyu voklaması, don gazete ve bir aylık kıtap dergısının okurlarına sundukları ellı yazarhk bir tıp lıste uzennden yapıldı. Ancak, okurlara bir ek soru daha soruldu "Bu listede olmavan \e o> vermek istediğiniz yazarlar varsa. onlann adlarını da on kişilik bir liste halinde verir misiniz?" Boylece ortaya bir genel lıste, ayrıca da yukandakı sorunun karşılığı olarak 10 adhk bir ek lıste çıktı Buna gore, \\rupa'nın en buyuk on vazarı şoyle sıralanıvor: 1. VVilüam Shakespeare (Ingıltere), 2 Goethe (Almanya), 3 Cenantes (lspanya), 4 Dante (ltalya), 5 Franz Kafka (AlmanyaÇek asıllı), 6. Marcel Proust (Fransa) \e Thomas Mann (Almanya), 8 Moliere (Fransa), 9 James Jo>ce (Ingıltere), 10. Charles Dickens (Ingıltere) Bu ılk onun ardından gelenler de şunlar. 11 Federico Garcia Lorca (lspanya), 12 Balzac (Fransa), 13 Voltaire (Fransa) \e Boccacio (ltalya), 15 Bertolt Brecht (Almanya), 16. Stendhal (Fransa), 17. Pctrarca (ltalya), 18 Viclor Hugo (Fransa) ve Schiller (Almanya), 20 Baudelaire (Fransa), 21 Flaubert (Fransa), 22. Virginia W oolf (In giltere), 23 Luigi Pirandello (ltalya), 24. Joseph Conrad (Ingıltere), 25. Calderon de la Barca (lspanya). Ek soruya gelen karşılıkta ıse, 50 kışılık tıp listede bulunmavan adlann yer aldığı 10 yazarhk ek lıste de şöyle oluştu 1 Albert Camus (Fransa), 2. Hermann Hesse (Almanya), 3 Oscar Wilde (Ingıltere), 4 JeanPaul Sartre (Fransa), 5. Montaigne (Fransa), 6. Emile Zola (Fransa), 7. Grimm Kardeşler (Almanya), 8. Macchia>elli (ltalya), 9. G. Bernard Shavv (Ingıltere), 10 George Orwell (Ingıltere) HER ÜLKENİN \YRI LtSTESt Federal Almanya' nın 400 bınden fazla satan ve dış gorunuşuyle de ağırbaşlı gazetesı "Die Zeit", 6 Nısan 1984 gunu başlattığı kamuoyu yoklamasını okurlarına şu ^oruyla sundu "A>rupa Ekonomik Topluluğu'nun sonunun geldiği sovlenebilir. Acaba onun verini alacak bir Avrupa Edebiyat Topluluğu var mıdır?" L'ç bınden fazla okurun katıldığı komuoyu yoklaması, buyuk tartışmalara yol açtı Bazı okurlar boyle bir gınşımı yersız, anlamsız bulurken, özellıkle oğrencıler sınıflarında tartışmalar duzenledıler ve "bir A\rupa kulturu bilincinin bovlesine marjinal biçimde ortaya çıkmasından" oturu duydukları uzuntuyu belırttıler Sonuç şoyle oldu. 1 Shakespeare, 2 Dante, 3 Cenantes, 4 Joyce, 5 se, Sartre gıbı yazarların 50 adlık tıp listede yer almayışından oturu du>duklan hoşnutsuzluğu belırttıler Genellıkle de oylarını yorumlarıyla destekledıler Ama "Ll Pais"e gelen karşılık lann en dokunaklısı, Bılbao ken tı yakınlarındakı Deva Koyu' nden 12 yaşında bır vOtuğunkı oldu Bu çoeuğun lıstesınde ılk s'raları Alexandre Dumas, Jules Verne ve Salgari alıyordu " L i r e " dergısı yazıışlerınde Salgari adını bılen tek kışı çıkmayınca, ansıklopedılere başvuruldu ve Salgari adlı yazarın kımlı ğı belırlendı 18631911 yılları arasmda vaşayan Emilio Salgari, bır Italvan seruvencısı ve >azanydı Asıl mesleğı olan kaptanhğı erken bırakıp, kendını va zarlığa vermış ve 100 kadar roman yazmıştı Bunlar da, edebı değerı fazla o'mayan, çoğu ace leyle çırpıştırılmış seruven romanlarıydı " E l Pais"ın lıstesı de şoyle belırlendı 1 Shakespeare, 2 Kafka. 3. Goethe, 4 Proust, 5 Joyce. 6 Dante, 7 Brecht, 8 Moliere. 9 Dickens. 10 Mann. 1912 yılı, Hamıdne kruvazoru Lge'deki ve 4kdeniz'deki Yunan adalarma korku salmaktadır. O gunlerin birinde Girit adasındaki Yunanlı komutandan ufukta bır kara dumanın gorulduğu rapor edilir. "Btzım donanmadır'" diyen komutan, tam sıcak yaz gununun oğle sonrası rehavetine kapılacakken gozu yaklaştıkça iyice buyuyen kara dumana takılır. Yoksa?.. Fvet, evet, Hamtdıve dır bu... Ç ok geçmeden yaklaşan geminin direğindeki Turk bayrağı da farkedilır. Ani bir baskındır bu ve çok fena yakalanmışlardır. Fakat nedendir bilınmez, Hamıdı \t kruvazoru sadece arkasında kara dumanlar bırakarak hızının varattığı buyuk dalgalarla limanı allak buİlak eder, fakat şehri topa tutmadan GırıCten uzaklara doğru geçer gider. Duyduk Gördük 3 CERVANTES 4 DANTE Ankara Opera Festivali Bir ay suren Ankara Lluslararası Opera Festivali beklenenin uzerinde ilgi gordu. Butun yapıtlarm kapalı gise sahnelendiği festival konusunda bilgi veren Devlet Opera ve Balesi Genel Muduru Yalçın Davran, gelecek yıl ay~ nı olayın bir Opera ve Bale Festi\ali'ne donuşturuleceğini belirtti. Festival suresince, Ankara ve tstanbul Devlet Opera ve Balesi solistlerinin yanı sıra, Romanya'nın Cluj, Ama\utluk'un Tiran, Bulgaristan'm Sofya, Yugoslavya'nın Cskup, ttalya'nın Trieste Operası solistleri Puccını'nin "La Boheme", Verdı'nin "Rıgoletto", Donızeıtı'nin "Aşk tksırı" ve Pucanı'nin "Madam Butterflv " Operalarını ikişer kez sahnelediler. (a.a.) 5 KAFKA 6 PROl'ST Yeni Çanakkale Müzesi 1973 yılmda yapımtna başlanan, ancak çeşitli nedenlerle geçen yıl tamamlanan Çanakkale Muzesi yeni binası, bugun Kultur ve Turizm Bakanı Mukerrem Taşçıoilu tarafmdan hizmete açılıyor. 1200 metrekarelik bir alanda kurulan yeni muze binası, 30 milyon liraya mal olacak. Yeni muzede prehistorik, arkaik, klasik, neoklasik, Hellenistik, Roma, Bizans ve Osmanlı çağlarına ait seramik, mermer, altın ve gumuş sikkelerle bronz ve kemik aygıtlar sergilenecek. (THA) 7 MANN 8 MOLİERE Voltaire'nin kitaplığı 18. yuzyılda yasayan unlu Fransız yazarı Voltaıre'e ait 60 cilt Lertingrad"daki SaltıkovŞçedrm Kitaplığı 'nda bulundu. 200 yılı aşkın bir sure once Çariçe II. Katenna tarafmdan satın alınan bu kitaplar uzerinde, "Buyıık yazarın göruşlerını vansıtan paha bıçümez notlar" bulunuyor. Bulunan kitaplar arasında, ozellikleozan Tasso'nun "Kurtardmış Kudus" uzun süri ve Cervantes'in "Don Kışot"unun Lahey'de yapılan ve pek ender bulunan tspanyolca baskısı yer alıyor. Bu kitaplarda da, yine Voltaıre 'in üginç değerlendirmeleri 9 JOYCE 10 DİCKENS Steven Spielberg, "Peter Pan^i çevirecek Vnlu AmerikaU film yonetmeni Steven Spıelberg, çocuk klasiği ' 'Peter Pan' 7 beyazperdeye aktanyor. Spıelberg tumunu canlı olarak çevireceği' 'Peter Pan'' adlıfilmin tum gelirini Londra 'daki hasta çocuklar için, "Great Ormond Streei Hastanesı"ne bırakacağmı açıkladı. Bilindiği gibi, "PeterPan"in yazan J. M. Barrıe, kitabının tum telif haklarını soz konusu hastaneye bırakmıştı. Eğer Spıelberg'in "Peter Pan' 7 de daha once çevirdiği "Jaws, "E.T " ve "Kutsal Hazme A\cılan" gibi iş yaparsa, hastaneye epey y uklu bir paranın kalacağı sanılıyor. 1923'teki sessız versiyonu dışında "Peter Pan" bugune kadar canlı oyuncularla çevrilmemişti. Filmin çekimine 1985 yazında Londra'da başlanacak ve film, 1986 başlannda gosterime girecek. Balzac, 6 Moliere, ~ Dickens, 8 Proust, 9 Voltaire, 10 Boccacio. Italya'nın "La Stampa" gazetesı, 3371 mektupla en çok katılmayı sağlayan >a>.n organı oldu. 1850 yaş arasındakı bu okurlann yuzde 4O'ı oğrenci, oğretmen ya da unıversıte öğretım uyesıydı Eskı ltalya Cumhurbaşkanı Giuseppe Saragat'm da katıldığı (onun lıstesı şoyle sıra lanışordu Moliere, Racine, Baudelaire, Cervanle», Machado, Shakespeare. Dickens. Goethe, Schiller \e Mann) bu kamuoyu yoklaması da şu sonucu getırdı 1 Shakespeare, 2 Goethe, 3 Kafka, 4 Mann, 5 Cenantes, 6 Lorca. 7 Moliere, 8 Proust, 9 Joyce. 10 Baudelaire. 350 bınden fazla satan Madnd'ın unlu gazetesı "El Pais"ın okurları. ozellikle Camus, Hes VİDEO KULUPLEREVDE NE VAR NE YOK? TKHI.IKEI.I ^4Ş4W4 VILL4RI (The \ear of Lıvıng Dangerously) ' Yonetmen. Peter H eır Ovuncular. \1el Gıbson, Sı%ourne\ W ea \er, Lmde Hunt, Bembol Roıo, Doınıngo Lan dıcho, Mıchael \furphv, Soel Ferrıer 115 dakı ka 1982 yapımı "Gelibolu" fılmınden tanıdığımız yonetmen Peter VVeir ve baş ovuncu Mel Gibson"ın başanlı ısbırlığının yeni urunu, "Tehlikeli Vasama Yılları." Film 1965'lerde Sukarno yonetımındekı Endone7 va'da geçıyor ve somurgecıiığın ıflasıyla Batılıla rın Doğu ınsanını anlamaktakı >eteneksi7İıklerıne ışık tutuyor Endonezya'nın en karışık gunleNapolılı olan \e katasmı gozunu vararak Ingılı/ce konuşan bırı, bir kovlu kadınla ılışkı kurar. Sınema Gunlerı 84'te gostenlen belgesekı Michael Radford'un bu ılk konulu fılmı, Van Gogh tablolannı anımsatan ındnılmaz guzellıktekı lsko<,ya fotoğrafları ve Phyllis Logan'ın a/ rastlanır duvarhhktakı guzel ovunuvla değer ka/anı\or Son dere>e basıt bir konunun ıvı bir sınemau elındc nasıl guzel ışlenebikhfime tıpık bir ornek (V İÜEOTHEOUK BEBEK) 4»4L4>CIİE E\PRESS I Yonetmen \1urk Robson Ovıın<.ular Lee Marvın, Roberı Shaw, Lında Evans, \1a\ımılıen Schell, Horst FİLOZOFLAR DA OZANDIR Ingıltere'nın ağırbaşlı gazetesı "The Times"ın bır okuru, ga?etesıne volladığı mektupta fılozofların lıste dışı bırakılmasını protesto edıyor ve şoyle dıyordu "Napolyon'un İena Savaşı oncesindeki tasvirini Hegel'in kaleminden okursanız, onun bir ozan oldugunu gorursunuz. A>nı şe> Nietzsche için de soz konusudur." Bu ».ıddı Ingüız gazetesının okurlan da şu ılk onu seç tıler 1 Dante. 2. Mann, 3 Proust, 4 Cer\antes, 5 Goethe, 6 Moliere. 7 Schiller, 8 Heine, 9 Kafka. 10 Boccacio. 2000'den fazla " L i r e " dergı sı okurunun katıldığı Fransa'dakı kamuoyu voklaması, otekı ulkelerde pek une çıkmavan Brecht (sekızıncı) ve Pirandello (onuncu) gıbı ıkı oyun yazarını gundeme getırdı " L i r e " okurlan ozellikle Oscar V ilde, Dino \ Buzzati ve Rudvard Kipling adlarının tıp listede şer almayışından oturu duyduklan uzunıuvu dıle getırdıler En ılgınç mektup da, ımzasını atmayı unutan bır okur taratından yollanmıştı ve şovle bır yakınmavla bıtıvordu "Evet, bunun tek sorumlusu benim ama onerilen elli adlık listedeki beşaltı kişiyi hıç tanımıvorum. Bıı durumda, sevimimi >aparken hakMzlık etmiş olmaz mıyım?" Evet. Fransızlar da >u vazarları ılk ona seçtıler 1 Shakespeare, 2 Goethe, 3 Cenantes, 4 Dante, 5 Kafka, 6 Dickens, " Mann, 8 Brecht, 9 Lorca, 10 Pirandello. kamuovu yoklamasına katılan bazı unlu vazarlann da ılgınç karşılıklar verdıklerı goruldu. Bunlardan, Çekoslovak asıllı olan ve kısa sure once Fransız uyruğuna geçen Milan Kundera şoyie dıyordu "Ben sekiz ad verdim, son ikı veri de I aurence Sterne \e Herman Broch' a (tıp listede yer almavan ıkı ad) avırdım. Ovununuz eğlenceli, ama kuçuk ulusların yazarlanna boylesine az yer verirsenız bu işten \*rupa zararlı çıkar. Camoens, İbsen, Strindberg. Kierkegaard. Gombrouicz adlan da tip listede yer almalıvdı bence..." Kundera'nın lıstesindekı adlar şunlardı. Boccacio, Cervantes, Dante, Goethe. Holderlın. Kafka, MUMI ve Shakespeare. Fre ud ve Nietzsche adlarını tıp listede bulamayan Fransız yazarı Pierre Oumavel de, lıstesını sekız adla sınırlamıştı halyan vazarı Alberto Moravia şu adlan one çıkanvordu: "Moliere. Stendhal, Holderlin, Proust, Cervantes, Machado, Shakespeare, Conrad, Kleit, Kafka. Aktor Michel Pıcollı de kamuoyu yoklamasına şu lısteyle katılmış\v. Brecht, Cervantes. Dante. Dickens, Goethe, Kafka, Mann, Musil, Shakespeare ve Lorca. Terıni silen Yunanlı komutan, rahat bir nefes atmıstır. Paniğe kapılan halk da işine gucune doner. Sonra olay tarihin akısı içiıtde unutulur gider. Aradan çok uzun ytllar geçer. Bu uzun yıllar içinde savaslar ve barışlar olur. Bir ulkenin insanlan obur ulkeyı ziyaret ederler hep... Gıdip gelenler; hoşgeldinle, hoşbuldukla karsılarlar birbirlerinı. L'lkelerden Turkiye olanmda bu dostluksever insanlardan bırinin Yunanistan'a karşı deniz kenarmda evi vardır. Turist yatBir seçimin nasıl demokratik ları gelip o evin onlerme demırbir biçimdeyapüabileceği konuler çoğu zaman... Bu ınsan da sunda ornek gostermek gerekiryeni yetışen oğluyla bırlikte yatse, Ankara fen Fakııltesı Yarlara gider, onlara gerekiyorsa dımlaşma Sandığı 'nın geçenleryardım etmeye, ulkesi hakkında de yapılan başkan seçımı gostebilgiler vermeye çalışır. Dışanya rilebilir. açık pencere durumundaki bu Ankara Universitesi Fen hakıyı koyunde oldukça tekduze kultesi Dekanı Prof. Sevınç Kageçen gunluk yasama renk katar rol, demokratik bir yoneticidir. bu ilişkıler... lebu niteliğini herfırsalta gosIşte bu baba oğul yine bir termeyiiyi bilir. Hatta Ankara'gun, içinde uç kisı olan bır yata daki birçok kadın derneğinin de gittıler. Soyleşi başlayınca yattayoneticiliğini yapıyordu. Ancak, kiler onlara Yunan şarabıyla yebu yü hiçbir kadın derneğinin şil zeytin sundular. Lç kışıden yonetim kurulunda. vine debiri Alman, oburu İngilizdi. mokratik kişiliğinden geliyor olL'çuncu kişi zeytinlerı kendisine sa gerek, yer alamadı. daha once uğradıkları bir Turk Gelelim seçim omeğıne: Yarlimamndaki gorevli jandarmadunlaşma Sandığı'nm başkan senın verdiğini, çok da yardım etçimi yapılırken, iki aday ortaya Canatar adaylıktan çekilmetiğını soyledı. çıktı: Birincisi Doner Sermaye mekte direndi. Bunun uzerine O gun Ege'de yaz akşamtnın Muduru En\er Canatar, oburu Karol, "Çekılmezsen senı adaypırıl pırıl maviliğini ufka yaklade Karol'un yakın arkadaşı hkıan sılece%ım, " diyerek, kara şan guneş, gorkemti bir turuncuProf. Dr. Bahtıye Mursaloğlu tahtaya doğru yurudu. Canaya donuştururken, yatın guverkarolayağa kalkarak Canatar'tar'm adını tahladan sildi. Canatesinde de uluslararası soyleşinin m adaylıktan çekilmesini istedi. tar \e salondakilerden mırüdanen tatlı anları yaşanıyordu. Bu Karol'un sozleri salonda olummalar dışında tepki gelmedi ve arada, uçuncu kışi yeni yetışen suz mırıldanmalara yol açtı ve sonunda tek adayla seçım yapılTurk çocuğuyla ozel olarak ilgiCanatar, "Çekılmeyeceğım," dı. Açık oylama sonucu 150 kilenmekte, ona yat ve denizciliğe dedi. şınin bulunduğu salonda 60 kiilişkin bilgiler vermekteydi. SonKarol, Canatar'a bir kez da şinin oyunu alan Prof. Bahtıye ra Turk bayrağmın anlamım sorha uyarıda bulundu: Mursaloğlu başkan seçildi. du. Aldığı cevaptan memnun ka"Sana çekil diyonım. BirproIşte size parlak bır demokrasi larak Turk bayrağmın dunyanm fesorun karsısmda başka aday orneği. en eski bayraklanndan bin olduolmaz." ğunu sozlerine ekledi. Turkiy e ı e Turk tarihı uzerine anlattıklarından bu konularda bılgı sahıbi olduğu anlaşılıyordu. Bu kişi Haınıdıve adının anlamım da sordu. Tam o sırada lngiliz, Turk baba • oğula donerek; "Onunla konuşma\ın, o Yunanhdır" dedi. Bu espriye herkes guldu, ama Turkler ve Yunanlı biraz urperdiler. Yoksa "mıkro" olçude tarih "tekerrur" mu ediyordu? îngiliz'e gereken ce\ap yine esprı havasında verildi. Evet, yattaki uçuncu kişt Yunanüydı, hem de yazımızm başmdaki Yunanlı komutanın torunu olan bır Yunanlı... Onun için Hamıdne adımn anlamım sormuştu? ie 1912'deki olayın sonunu anlattı: Yine çok uzun yıllar sonra Avrupa'nm bir kentinde, ak saç/;, ak sakallı ve bıyıklı bir yaşlıca adam, yine kendısı gibi ak saçlı, ak sakallı ve bıyıklı bır başka yaşlıca adamla dostluk kurmuştu. tkisi gunler boy u gezip dolaşıp hoş zaman geçırdıler. Bir gun de eskıden ne iş yaptıklannı sordular birbirlerine; boy lece birinin 1912'de Girit 'ın \unanlı komutanı, oburunun o yıllarda Hamıdıye kru\azorunun Turk konuılanı olduğu ortava çıktı. İki eski asker daha başka duygularla kaldırdılar kadehlerini o akşam. Savaş anıları anlatıldı karşılıklı. Bilmi\ oruz. bel\timar Sıııan l niki Turk komutan neden Girit'i en es topa tutmadığmı da anlattı eski natlar Fakultesi He\kel Bolumu oğrenalerı. geçtiğimtz gunlerde Fınmeslektaşına. Çok eskilerdeki dıklı Parkı'nda biraçıkha\a sergısiactılaı: Pwkta \asam Sergisi. belkı duşmanlıkları yeni kurulan dostde sanat galerı'erının e$is,mden adımını atmami!> insanlan, oğrenci luklarına temel oldu. O çece bu lerın bu ı apıtlarn la y uz yuze getirdı. Parkta oturmaya, dmlenmey e dostluğun onuruna o kadar gelen htanbulluİar, bir \andan denızi se\rederken, bır vandan da zevkle içtiler ki, guneşm ilk ışınbu ilgınç hevkellerı ızleıne olanaçı huldular. Ancak bu arada heyları onları denize karşı bır bankeller de Turkıye'dekı \asamla tanısma olanağını elde ettıler. \asıl kın uzerine oturmuş Akdeniz mı'.' Geçen gun annesının elınden tuımıışparkta dolasan sekız ya$şarkıları soylerken buldıı. larında bır çocuk .. ıkanda gorulen ınce kadınerkek figurune bir Bunu anlattı yattaki > unanlı, sure haktıktan sonra donup şoyle dıyordu annesme: "4/me. bak bıı Turk çocuğuna. i'e dmle\enler adamlar Ozal'ın za/nlarından sonru ne hale gelnuşler!" bir an acılı geçmişi dusunduler. (Fotoğru/ \ILH\ltl 4k!f) Sonra Yunan şarabının dıbınde son kalanı pay ettıler bardakla< Arkadaşımız Valçın Pekşen yıllık izninin bir bolumunü kul rma. Turk jandarnasının arma| landığından "GordukKonuştuk"u bu hafta yavınlayamıyo ğanı yeşil zeytinle birltkıe çok iyi gitti şarap... ruz. Bir denıokratik seçim örneği (halıtı z€iınlanıi(iaıı stmra. i, ,Gze ı\mmı: m cı \ \ll M I 1 / tlilK l\ 16 Haziran "VOSTOK 6" UZAYA IÇIAJ 19&S'TE BU&UN ILK K£Z Btü KADIN U2AYA GONPERiLOl. SOVYETLER 8HZUĞI 'NiN YURt GAGAKIN'LE 8A$LAYAN ILK INSANLI UZAy PRO6KAMI OLAAJVVOSTOK"DI2IS1HIN ALTIN C>SIN0A,26 YAÇtNOAKt KAPIN KOZMOHar VALSMTIhJA T£/Z££HKOVA, UZAYA FlRlAT/LDl. f9 UAZıBANA I>£ĞıN SURECSIC OLAN 'VC£TOK £ UZAY UÇUŞUN&A, DUNYA Ç£VZE£/HC>E 43, DOMÜŞ yAPıLACAK77/5, O SIRADA, AME&tcA BıGLEÇlK DEVLETLJEGJ 'NIN UYGüLAMAlcrA OLDUGU "MER.CU/ZY" PROG/ZAMIN'M TuM ASTRONOTLAHI TOPLAM 53 SAAT UÇMUŞKEM, TEtZE£HKOVA TEK. gAŞ/HA ?O SAAT! AÇACAKTttZ., 19341984 \erdıiı şuphesızdıı. Lâkm Matırıce buna rasınen tazla ÜW< maıııak u,ın şıındı uzun t'ıi isiırahai de\ıesı geçııınek, onetan sonra \enı bıı tılıne başlanıak nnetındedır 1 crll «allar PuarUruua Kendı şıklıgına kendı de ha>ran' UZAYDA f'LK KADIN.. Beyoğlu 'ndaki Cep Sanat GalerisVnde Gulden Atamer'in "Kadına Kadınca Bak ış'' adlı sergisi açıldı. ' 'Femımst'' olmadığını, ancak kadın olduğu için kadınları daha iyi tanıdığını ve sergideki resimlerini ozel bir teknikle yaptığım belirten Atamer, 1974'ten bu yana resim yapıyor. 197374 yılmda Bedrı Rahmı Atolvesı'ne konuk oğrenci olarak devam eden sanatçmm sergisi 30 hazirana kadar surecek. Gülden Sergisi Atamer £ 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet G/B.SOA VhHL \T "Tehlikeli \uiuma )ıllun"nın iki basanlı oyuncusu. Mel Gıhson \e l ındcı Hunt rını yansıtan nlmın bdş oyuncusu bır gdzeteci i ıl mın en ılgınc oyuncusu ıse, bu yıl hn Ivı ^ ardını cı Kadın Ovuncu Oscar'ını lılmdekı cuce lotoğralçı roluvle alan ve kadın mı, voksa erkek mı ol duğu anla>ılnidvan Linda Hunt. (P<\\ \ İDKO TtŞVİKİYL) BİR B4ŞK4 Z4ni\. BİR B4ŞK4 YER (Another Tınıe, Another Pluıei Yotıet men Mıchael Radford O\ııncular Phvltıs l o gan, Gıovannı Muurıello, Denıse Coffev Toın Uatson ı 90 dakıka 1983 \apımı Ikıncı Dunya Savaşı'nın son aylan Muuehklcıc tutsak olan Italvan askerlen çaiışmak ıızere Intııltere've getırılır Bunlaıdan uçu de. Iskocva nın bıı koyunde tarım ışı^ısı olarak talısıınlır " ' riıiılml SIUIKIKI ( usımllı A tlukıku 197ü \a pııtıı •\BD gtzlı servislerı, Sovvcl ııst kadcmolcrınde goıcvlı gı/lı dian Angclo'vu korunıakld gorevlıdıılet "VVınter Harvest" adı>la bılınen bır bakicıı savaşı hd/ıılığının Sovvetlct laratmdan venıden clo alındığını •\ngelo kendılerıne bıldırmıştır tn vakm ış arkadasları Marenkov ve Prasko'nun da onayıvja, Sovvet Gı/lı Scrvıslen'nın vonctnisı \ n gclo"'u vok elııiL gorcvıvle en uMa adaını Nıkolaı Bıuııın'ı Mılano'va goııdern Bu Uıı tılnileu nıcrakh o'.ınların ı/lcvchılCLcklcrı tılm, " \ a v a ron'un I opları"ııın yoncinıcııı Mark Robson'ıın ım/asını laşıvçr (ALTL G \ İDM) NİS\N I \Şl VI. S l ADİVE) 1 16 Haziran 1934 sene dozıusıınu so\lemek ıj^ııu ^ı///ic \luıııu.eın Atari'den yeni video oyunları Atari firması, "Yıldızlar Savaşı" filminin yaptmcısı Lucasfilm tarafmdan gerçekleştirilen iki video oyununu daha piyasaya surdu. Atari sorumluları, 1983 yılmda 539 milyon dolar zarar eden firmanm bu oyunlarla belini doğrultacağı inancındalar. Önceki yıllarda 14 milyon parça bilgisayar satan Atari'nin bu yılki 1.5 milyon adetlik satışı yetersiz bulunuyor. Mtıurivv ('hevalier islinıhatlc V slı lılnıın /A / kuhraıııuıılarınıhın bırı hn şııphesız kı Muuıuc Che\ulıeıdır. fukut bıı kuhraııuınlık sudc onun lcsehhıısılc \ıuudc uchıın (k"2ı/dıı. Hııur tlıı lulıh \e Maııını İC\IIIIHi!C Holnmtı !iltl)lı\kl \ı v\/II hllll <) iı'nn sııadıı \e<,// fılmı ıt u: cdılınii \c \luıırue tabıuiıle M'S/; tılınııuU' si'\\ızc ını:urun daha <.<>k nu'huiei nosieııııısıı C ıınkıı keıııliM ııııızıkhol urtı\lı ıclı \e vıırt:, huıekeıık hırlıktc scsı w ıiııktelcıı de ıııaiHilı u ' hulkııı ıilukclsını ıcthı'deıt'k wkıldv ıdı \ıiLkıııı btt Mtzdcıı suı!i \ııifiıkııdıı w Ilansadu değıl dumanın hemen her tarahndım Maıııut'in lılınılvıı lıtiın Maııme vıınıdc \ıııeııkti'lu (hıha tuzlu iohıcı kuzundı. /mı Iniiili7i.i'\ı dc ovit.'n»H!< u ' hıılhııl uıhı konuuıp o lı\ttıuia du ınukcınnıcl yıtkıluı sın/r/ut'H' hıi)Uııııı\iı Ikı seınılc ııstu\iı \edı <,ckr /ılıııı %vvıi(tı lukal ınııihiı tılıııılerı cskı ruîbetı jormemese \uz lııllıı Çıınkıı tılıııılt'rı </w;/ zaııumcla hep Inıinnne benzet sckılde ıdı. Bu kudiiı seMİmiikeıı \cı\aş w/»t/s ıe\ı\ıiılııı kınhı'lını'ğe huşhılıimı vi'icıı Klauııce tılıınleunm ınızını değıştııdı. "\lowo Bi'İH1 ' hıı dıısıtnce »k'Hıı'M \ıii.ii(k' üt'/<// Son detu =3 ^ljr^= lcıinucttc ıle \c\ııdıvı "Şt'n Dıd" ıse htnhultın />ı/,\A</. \luıui(.ı'itı \ınıdı\i kudur ouwıııadıQı bıı taızda olduüundaıı onu \cnı bıı rulı SUMER BANK v l) J Yerii Mallar Pazariarı