15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 23 MA YIS 1984 ÇAYIN TADI KAÇIYOR Çay sorununu ilk incelemeye çalıştığım 1977 yılından bu yana, U2manların hep anlattıkları, her yerde duyup okuduğum makasla toplamanın hem bitkiye büyük zararlar verdiği hem de çay kalitesini çok olumsuz etkiledıği yolunda. O tarihlerde "çaydaki çıkmaz"ın başlıca sorunu olarak gösterilen makasla çay toplama, hem kalitesiz çay elde edilmesinin, hem de çaydaki düşük verimin, toplamadaki zaman düzensizliğinin başlıca sorumlusu olarak açıklanmıştı. 1981'deüreticiyi "şok"a sokan bir dizi kararlann başında "makasla ve hcr tiir kesici aletle çay toplama yasağı" da vardı. 1984'te özal Hükümetinin iktidannda, 1981'de Bakanlar Kunılu kararı ile yasaklanmış olan makas, daha doğrusu kesici aletle toplama, ekonomik kunıl kararı olarak yeniden serbest bırakıldı. Şimdi yörede bu karann doğru mu yanlış mı olduğu, politik niteliği tartışıhp dunıyor. Resmi görevliler ve ANAP çevrelerine göre politik nitelikli bir karar değil. Ancak makasın kalkmasından sevinen çay üreticisi bile kararı politik olarak yommluyor. Asıl ilginç ve önemli olanı ise başından beri makasın yasaklanmasma karşı çıkmış olan üretici ve kunım görevlileri de dahil olmak üzere herkesin makasın hem çayın kalitesi hem de çay bitkisinin verimine ve toplama takvimine olumsuz etki yaptığı gerçeğini kabul ede ede, yasağın kalkmasını savunmalan. MAKASA KARŞI KAMPANYA Biraz çelişkili gibi görünüyor ama makas, "kesici aletle" toplama bir yandan serbest bırakılırken diğer yandan ÇayKur, üreticiyi makas kullanmaktan vazgeçirmek için eğitim kampanyası açmış bulunuyor. Köy öğretmenleri, imamlar ve muhtarlann çağınldığı toplantılarda cayın nasıl toplanması gerektiği anlatıbyor. Makasın kullamlması halinde çay bitkisinin veriminin yıllar içinde giderek düşeceği hatırlatılarak, "makas kullanmak serbest bırakıldı. Zararlarını üretici biliyor. Biz inanıyoruz ki, mecbur kalmadıkça kendisi kullanmıyacak" deniliyor. ANAP çevreleri makas kullanımına politik nedenlerle izin verilmediği tezinde ısrar ederlerken, daha da ilginç bir tezle, ureticinin daha önce makash ve makassız toplama yaptığını, yeni bir denemeden sonra 23 yılda kendiliğinden tumden makastan vazgeçeceğini savunuyorlar. Bitkinin henüz fazla filiz vermediği kampanya başında çay toplamaya çalışan üretici arasında makas kullananların çoğun ŞÜKRAN KETENCÎ ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇI ERKEKLERİN İŞLEVİ YOK Çay kampanyası başladı mı, düzü, yamacı kaplamış çay yeşiUiklerinin arasında uzaktan hareket eden noktalar görülür. Biraz yakla şınca birbiri ile bitişmiş, ıpıslak çayhklarm arasında çoğunun başında kırmızı çeşanı, çay toplayan kadınları görürsünüz. Çaycılık demek, bir anlamda çay toplama demektir. Çünkü hem işçiüğin en ağır bölümü, hem kaUteü çay elde edilebilmesimn püf noktası, hem de çayın maliyetini başlıca arttıran unsur, çay toplama işidir. Çayın bakımı. diğer işlerde de olduğu gibi, çay toplama işinde de Doğu Karadenizli erkeklerin işlevi yok gibidir. Kadınlann yardımcıları, kızlan; erkek çocukları olur. Makasla^ toplama, çay^ ^ kalitesini olumsuz etkiliyor A.NA.P çevreleri, makas kullanımına Jftakas, "kesici aletle" toplama, bir yandan serbest bırakılırken, diğer yandan politik nedenlerle izin verilmediği tezinde ısrar ederlerken, yeni bir denemeden ÇayKur, üreticiyi makas kullanmaktan sonra 23 yılda kendiliğinden makastan vazgeçirmek için eğitim kampanyası vazgeçeceğini savunuyorlar. açmış bulunuyor. lukta olduğunu biz de gözlemle (çay alımında Kunım sorumlu dik. Ancak birkaç gün sonra, uzmanı) ve 17 dönüm çaylığı olhava iyice güneşleyip sürgünler duğu için, yöre özelliğine göre de boy verince elle toplayanı gör büyük çaycılar arasında sayılamek güçleşti. bilecek I.K. anlatıyor; elle toplanan çay bitkisi ortalama 25 NEDEN MAKAS gün sonra yeni çay filizi verirISTtYORLAR? ken, makasla toplamada yeni sürgün için ortalama 45 gün ge16 yıldır çay eksperliği yapan çiyor. Üstelik birkaç yıl içinde toplam verim iyice düşüyor. öyle ise üretici neden mi siyasal iktidardan makas iznini alabilme için bunca uğraştı? Elle çay toplayan bir işçi günde ortalama 50 kilo çay toplayabiliyor. Makasla toplayan ise 250 kiloya kadarçıkabiliyor. Makas serbest olduğu zaman 5 kişinin işini 1 kişi yapabiliyor. t.K.'nın 17 dönüm en verimli düzlük üzerinde çaylığı var. Kendisi, uzman olduğu ve başında bulunabildiği için de en yüksek verimi alanların başını çekiyor. Geçen yıl 7 dönümü uğraşamadığı için yancıya vermiş. (Çayhklarm önemli bir bölümü, özellikle büyük tarlası olanlar, kendileri bakamıyanlar tarafından yarıcıya veriliyor. Yarıcı hem kendisine gösterilen bir yerde yatıp kalkıyor, hem de çaylığa bakmanın, çayı toplamanın karşılığı olarak kuruma satılan çayın parasının yarısını alıyor.) l.K.'nın kendisi kurumda çahştığı için ailesi tarafından bakılıp toplanan çaylığında geçen yıl 20 günlük yoğun toplama sırasında 5 işçi çalıştırmak zorunda kalmış. Geçen yılın ücret koşulları içinde 1000 lira yövmiye ve üç öğün yemekle çalışan 5 işcinin 20 günlük çalıştınlmasmın maliyeti 100 bin lirayı aşmış. Verim rekorunda sayılabilecek 10 dönümlük çaylığından yıl boyunca toplam eline geçen para ise 700 bin lira. Bu hesap bu yılm rakamlan ile çok daha fazla büyüyecek, çünkü çıplak yövmiye 1250 liradan aşağı değil. Oysa makasla toplama serbest olduğunda aynı çayı toplama işini ailesi yürütebilecek. Belki en sıkışık günlerde 35 günlüğüne ve 23 işçi tutmak zorunda kalabilecek. UZMANLAR BİR TOPLAYICI BULSUN Of'ta yöre öğretmenmuhtarimam uçlüsü ile ÇayKur uzmanlannın yaptıkları eğitici toplantının da başlıca gündemi çay toplama. Kaliteli çay elde etmede en önemli aşama olduğu gibi, çay bitkisine verilen emeğin ve de maliyetin en önemli bolümünü bu işlem oluşturuyor. Söz alan üretici sözcüleri makasla toplama izninin kısmen mağduriyetlerini önlediğini, ancak bu kez verimden kayba uğTadıklannı anlatıyorlar. Zarannı bile bile 23 dönümden fazla çaylıkları olanların makas kullanmak zorunda olduğuna işaret ediyorlar. (Doğu Karadeniz'de, çayın başlıca bitki olarak ekildiği yörede toprak oylesine değerli, öylesine az ki, kalabalık Karadenizli aile içinde bölüne bölüne ağa kavramı kalmamış. Çayhklarm Vo80'i 35 dönümlük maliyetlere bölünmüş. %10'u 515 dönüm ve ancak ^olO'u 1540 dönümlük büyük mülkiyetler grubuna giriyor.) Küçük çayhklarda da, çay toplama işlemi aile ziraati olarak yurütülmek ve en yüksek verim için özel çaba gösterilmek istese dahi, elle toplama kadının gün boyu başka iş yapamadan çaylığın içinde kalması anlamına geliyor. Makasla toplamada ise birkaç saatlik çalışma yeterli oluyor. Bu nedenle söz alan çay üreticileri, ÇayKur'un teknik uzmanlanndan çay toplamada verimi, kaliteyi düşürmeyecek, ancak tek tek yaprak toplama ile üreticiyi karşı karşıya da bırakmıyacak bir teknik geliştirilmesini istiyorlar. Bazılan özenerek Sovyetler'de kullanılan ve hava akımı ile filizin en verimli yerinden zedelenmeden kopmasını sağlayan otomatik toplama araçlarından söz ediyorlar. Gerek düzenli ekilmemiş çay bitki örtüsünün, gerekse dik yamaçların bu araçlara elverişli olmadığını vurgulayarak, "çalısın, uğraşın bize çay toplamada kullanılacak bir araç bulun" diyorlar. YARIN: ÇAY İTHALATÇISI MI OLACAGlZ? ÇayKur günlük kontenjanını 10 kiloya aüşurdu RtZE, (Cumburiyet) 1 mayısta günlük 20 kilogram kontenjanla ve 101 lira baş fiyatla Rize'de açılan 1984 Doğu Karadeniz yaş çay kampanyasında hava koşullarının iyi gitmesi ve alımlarm da yoğunlaşması üzerine Çay tşletmeleri Genel Müdürlüğü dünden itibaren günlük kontenjanını 20 kilogramdan 10 kilograma düşürerek alımlannı sürdürmekte. Kampanyanın 22 günlük süresinde üreticilerden 60 bin ton yaş çay yaprağının satın alındığını belirten ÇayKur yetkilileri, piyasaya sürülen 1984 yılı kuru çay ile de piyasadaki çay sıkıntısının önemli ölçüde giderildiğini ve bu konuda çalışmalann Rize'de yoğun bir şekilde sürdürüldüğünü açıkladılar. öte yandan, Rize Tekel Başmüdürlüğü ile Çay tşletmeleri Genel Müdürlüğü, kendi olanakları ile yurdun çeşitli yörelerinde çay sıkıntısı göriilen kentlere günde 10'ar ton çay sevkini de sürdürüyor. GAYRİ MENKUL SATIŞ İLANI BEYOĞLU 3'ÜNCÜ ICRA MEMURLUĞUNDAN 983/1994 Ta. Bir borçtan dolayı hacizli olup satışına karar verilen gayri menkutun 1. TAPU KAVDI: Beyoğlu Huseyın Ağa Mah. lmam Adnan ve Öğut sok. Kain ve tapunun pafıa (6) Ada (348) ve Parsd (1) de kayıtlı 208.00 rrr mıktannda arsanın borçluya ait 36000'164100 hissesi 2. İMAR DURUMU: Istanbul Belediyesi Imar Md.lüğunün 24.10.1983 gün ve 83/4974 sayılı yaalannda 28.12.1977 takıık tanhlı 1/1000 ölçekli Beyoğlu III. Etap Planında Kaı Otopark alanında kalmakta olduğundan bu nedenle imar durumu düzenlenmedığı, 3. HALİ HAZIR DURUMU VE NİTELİGI: BinaBodrumZemin ve dört normal kaı olmak üzere altı katlı betonarme kargir yapıdır. Halen ınşaa halinde olup natamam şeklindedir. tş hanı olarak insaa edilmektedır. İmar durumu ve inşaat müsaadesi olmadığından 3 yıldır ınşaata devam edilmemektedir. Natamam durumdadır. Bodrum katta kalorifer kazan dairesi ve tek hacizli bir bölme mevcuttur. Zemin katta Ortada 2.60 rrr genişliğinde koridor olan Öğut sokağa cephelı altı dükkân lmam Adnan sok ağa cepheli iki dükkân arka kesimde ise beş dükkân mevcuıtur Dukkânlarda elektrik lesisatı mevcut olup armatür ve anahtarlan yoktur. Dukkânların pencereleri demir doğrama olup camları yoktur. Normal katlarda ortada koridor ve koridorun sağ ve solunda yedışer olmak üzere her kaıta 14 dükkân vardır, natamamdır. 4. KIVMETİ: Gayrimenkulun tamamı 4l.O25.OOO.OO TL. olup borçlu hıssesi dokuz milyon liradır 1 Satış 971984 gur.ü saat 16.00'dan 16.30'a kadar Beyoğlu 3'üncü lcra Memurluğu'nda açık arttırrna suretıyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin VtlS'ni ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satıs masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle aJıcı çıkmazsa en çok arttıramn taahhudu baki kalmak şartiyle 19/7/1984 Perşembe gunü aynı yerde saaı 1616.30'da ikincı amırmaya çıkarılacaktir. Bu arttırmada da rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satıs masraflannı geçmesi şartiyle en çok arttırana ıhale olunur. 2 Arttırmaya ıştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin ^olO'u nısbetinde pe> akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankamn teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isıedığinde 20 gunu geçmemek uzere mehil verilebılır. Dellâliye, resmı ihale pulu, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergîler satış bedelınden odenir. 3 Ipotek sahibi alacaklılarla diğer ilgılilerin ( + ) bu gayri menkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanağı belgeler ile onbeş gun içinde dairemıze bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicıli ile sabiı olmadıkça pavlaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse lcra ve Iflas Kanununun 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. Iki ihale arasındaki farktan \e ""olO faizden alıcı ve kefillerı mesul tutulacak ve hiçbır hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edılecektır. 5 Şartname, ilân tarihınden itibaren herkesin görebilmesi için daırede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir ornegi gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgı almak isteyenlerin 983/1994 Ta. sayılı dosya numarasiyle memurluğumuza ba$vurmaları ilan olunur. 12/5/1984 (+ ) Ugililer tâbirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 6278 Çamı bir de bizde görün ÇAMDAN MOBİLYA SANAYİÎ Oturma ve yemek odası Ebeveyn yatak odası Çocuk yatak odası Ranza, özel siparişler ve her çeşit çam mamul. KAY1ŞDAĞ CAD. HAMDtBEY DURAĞI 121/3 ZtVERBEY KADIKÖY Cumhuriyet'in 9 Nisan 1984 günü yayımlanan "Siyaset 84" ekinde on ikincion üçüncü sayfalarda beş ilginç belge çıkmıştı. Bunları Ferda Güley açıklamış, Cumhuriyet aracılığıyla tarihe mal etmişti. Ferda Güley orada, bu belgelerin nasıl bulunduğunu şöyie anlatır: "... Bu belgeleri 27 Mayıs 1960 öncesinde, son derece elektrikli o günlere yaklaşırken, bir gün, sevdiğim bir sınıf arkadaşım buldu. Arkadaşım "Harp TarihV'nde çalışıyordu. Orada şimdiye dek tesadüfen el değmemiş, çünkü kaybolmuş küçük bir kasa ele geçirirler. Açarlar bakarlar ki kasanın içinde Atatürk ile İnönü arasındaki özel şifreli haberlesmenin belgeleri var. Böyle bir şeyin bulunduğu derhal Çankaya 'ya, Cumhurbaşkanı Celal Bayar'a bildihlir. Ve kasanın bütün içeriğiyle, Çankaya 'ya gönderilmesi yoluna gidilir. işte bu sırada, o arkadaşım acele, hepsi numaralı, listeye geçmiş olan bu belgelerden beş altı tanesini eski yazıyla kaleme alır. Belgeler Çankaya'ya gitti. Fakat hiçbir yerde o belgeler tarihe ıntikal ettirilmedi. Ismet Paşa 'ya verilen sicil ve şu belgelerdeki gerçekler, böylece gömülü kaldı tarihin karanlıklarında..." Arkadaşının getirip verdiği bu belgeleri Ferda Güley, 1960 öncesi günlerde, İnönü'ye götürür. Ferda Güley, aynı ekte bunu da şöyle anlatmıştı: "... 1960 öncesi günlerde, Ayten sokaktaki evinde, safcah kahvaltısı yaparken, onu ziyaret etmiş ve özel bir biçimde elime geçen, kendisiyle ilgili "Büyük Nutuk" dahil, hiçbir yerde yayımlanmamış belgeleri masanın üzerine bırakarak: Paşam, bakın size neler getirdim? demiştim. Yaptğım «ş/n o günkü kosullar içinde kendisine önemli bir destek sağlayacağını düşündügüm için bu sözleri söylerken, sesimde ve tavnmda açık bir böbürienme vardı. Çünkü bu belgeler TBMM Başkanı ve Başkumandan Mustafa Kemal ile Garp Cephesi Kumandanı ismet Paşa arasında yapılan özel şifreli telgraf konuşmalanndan bazılan ile Atatürk'ün Diyarbakır'da 2. Ordu Komutanı iken sicil amiri olarak ona verdiği 20.5.333 (20.5.1917) tarihini taşıyan ve doğal olarak kendisinin o vakte değin hiç görmediği gizli sicilinden ibaretti. İnönü gözlüğünü takıp, benim elıne verdiğim sıra ile belgeleri inceledi ve dikkatle okudu..." Ferda Güley'in Cumhuriyet ekine yazdiklarını burada kesiyorum. Yazılmamış olan, ancak bir "Ankara A/of/ar;"nda değindiğim bir önemli bölümü var olayın. Ferda Güley'in açıkladığı belgeler çok önemlidir. Kurtuluş Savaşı yıllanndan önce de sonra da, Atatürk'ün inönü'ye nasıl güvendiğini, önem verdiğini gösteren belgeler. "Ek"Xe açıklanan " 3 " numaralı belge, bunun açık bir kanıtıdır. Mecliste eleştirilerden bunalan Başkomutan Mustata Kemal, makine başında Garp Cephesi Kumandanı İsmet Paşa'ya "...Riyasetten ve Başkumandanlıktan istifa edeceğim" der. inönü, aynı gün 10 Temmuz 338 (1922)'de, "Riyasetten ve Başkumandanlıktan istifa etmek muvafık değildir" yanrtını verir. Belgelerin tümü bu ağırlıkta, bu değerdedir... Gelelim, işin daha önemli bir yanına. İnönü, belgeleri inceledikten sonra; Ferda Güley'e: Orada bir belge daha olacaktı, o yok mu? Onu bulun... der. O belgenin örneğı çıkarılamamış, doğruca Çankaya'ya götürülenler arasında kalmıştır. O belge de, Garp Cephesi Komutanı İsmet Paşa'ya çekilmiş şifrelerden biridir; o belgede Mustafa Kemal, Çerkes Ethem ile arkadaşlarına gönderilen kurul içinde yer alan Saruhan Mebusu Mahmut Celal Bey (Celal Bayar) ile ilgili olarak, kişisel görüşünü belirtir. Edinebildiğim bilgiye göre, Mustafa Kemal'in düştüğü not iç açıcı bir not değildir. Burada, "Guvenilmez" anlamına gelecek bir ifade vardır. İnönü, bunu sağlığında açıklamadı. Falih Rıfkı Atay, yayımlamak için istediğinde 1950'li yıllarda İnönü ona: Halen, devletin başında bir Cumhurbaşkanıdır. Bu doğru olmaz! biçiminde yanıt verir. Falih Rıfkı'nın polemik yapmasına izin vermez... Celal Bey, geçtiğimiz günlerde 100'ün üzerine bir "Dalya" daha dedi. Tanrıdan ona daha uzun yaşam olanağı tanımasını diliyorum. Ancak dünyanın binbir türlü hali var; kimin ne zaman Öleceği belli değil. O açıdan, sağlığında, ben de yaşarken, sormak istedim: inönü'nün merak ettiği o belge nerede? Ne oldu? "Ankara Notiarı"r\öa ilk değindiğimde, Celal Bey. susmayı yeğlemişti. Ergun Göze nasıl susuyorsa, o da susmuştu! Şimdi, tarihe karşı kendini sorumlu sayan bir gazeteci olarak, yinelemek istiyorum. Tarihin malı olan belgeler ortadan gitmeden onlara sahip çıkılmalıdır. Celal Bey'in açıklamasını bekliyorum... Dünyanın Binbir Hali Varken... ÇAIJSANLARIN SORULARiySORUNLARI YILMAZ ŞtPAL 41 yıl hizmetin karşılığı 1. derecenin 4. kademesine 41 yılda gelmiş ve aynca 400 ek göstergeli ust düzeyde görev almış büyük sorumlulukları da üstlenmiş bir devlet memurunun emekli olduğunda emekli ikramiyesi ile emekli aylığının ne olacağını birlikte izleyelim. Bu yönetici, 657 sayıh Devlet Memurları Yasasının 36. maddesinde yer alan Genel ldare Hizmetleri, Teknik Hizmetler, Sağlık Hizmetleri ve Yardıma Sağlık Hizmetleri, Eğitim ve öğretim Hizmetleri, Avukatlık Hizmetleri, Din Hizmetleri, Emniyet Hizmetleri, Yardımcı Hizmetler, Mülkî ldare Amirliği Hizmetleri Sınıfının herhangi birinde çalışarak 41 yılda ilden ile atanmış ve belirli denej'imlerden geçerek, merdivenlerin basamaklarını birer birer çıkarak mesleğinin üst düzeyine gelmiştir. Bugün, Devletin yönetici kadrosunda yer alan bu memur emekli olursa emekli ikramiyesi ne olacaktır ve kendisine ne kadar emekli aylığı bağlanacaktır? Ve bu ikramiye ile ne alabilir? Öncelikle şunu belirtmekte yarar olduğu kanısındayız. "Verilecek emekli ikramiyesinin hesabında 30 fiili hizmet >ilından fazla süreler" göz önüne alınmamaktadır. 41 yıllık hizmetin 11 yılı ikramiyede yok sayılmaktadır. Kanımızca bu. giderilmesi gereken bir haksızhktır. Yasanın bu hükmü uyarınca örnek aldığımız yöneticinin 11 yıllık hizmeti hiçe sayılmaktadır. Bunun da parasal karşılığı 673.000 TL. dir. Bu yönetici emekli olduğunda 41 fiili hizmet yılı karşılığı 1.836.OOOTL. emekli ikramiyesi alacaktır. Ancak bu ikramiye 30 yıl üzerinden değil de tüm çalıştığı 41 yıl üzerinden verilmiş olsa idi 2.509.200 TL. olacaktı. Oysaki Yasa gereği olarak 11 yıllık hizmet karşıhğının ikramiyesi ödenmemekte ve 673.000 TL. yok sayılmaktadır. Bu yöneticiye bağlanacak emekli aylığı ise "Sosyal Yardım Zammı" ile birlikte ayda 60.132 TL. olacaktır. Konu, bizi yıllann gerisine götürdü katsayının 22 mi 25 mi olması gerektiğinin tartışıldığı günlere. O günlerdeki bir yazımızdan bir alıntı. "Üçbeş yıl öncesine kadar devlet memurları, emekli ikramiyeleri ile bir ev alıp, kira derdinden kurtulabilme umudunu beslerlerdi. Küçük evlerin, ufacık apartman dairelerinin milyon duvarını aştığı bir gerçektir. Kiralar ise onbinler hanesine dayanmış, bu gidişle yüzbinlere doğru ilerleyeceğe benzemektedir. Bugün memura ödenen en yüksek emekli ikramiyesi ile değil bir ev almak, bir gecekondu bile almak olası değildir. Yakın bir gelecekte bu ikramiyelerle belki bir evin bir yıllık kirası ancak karşılanabilecektir. Uzun yıllannı devlete vermiş bir memuruna Devlet, bir mesken sağhyabilmeli, bunu yapamıyorsa başını sokabileceği evi alabileceği bir ikramiyeji çok görmemelidir:' (CUMHURİYET, 3 şubat 1980) Varsayalım ki, örnek verdiğimiz bu yönetici, 41 yıllık emeğini, Devlete değil de, dışahmdışsatıma ya da ticarete verse idi mal varlığı acaba ne olurdu? Sahibinden acele Bodrum Akyarlarda 200m müstakil tapulu arsa. 338 39 13 TEK SINIRLI SORUMLU İÇ ANADOLU ELEKTRİK DAĞITIM MÜESSESE MÜDÜRLÜĞÜ ANKARA İL İŞLETME MÜDÜRLÜĞÜ 1 Müessesemizce, 7 kalem kablo ek malzemeleri teklif alma yöntemiyle satın alınacaktır. Bu işle ilgili liste Ticaret Müdürluğünden alınabilir. NOT: Firmalar onerdikleri malzemelerin kalite, marka ve menseini belirteceklerdir. 2 thaleye iştirak edeceklerin hazırlayacakları teklifı 13384ŞT referansı ile en geç 30.5.1984 günü saat 10.00'a kadar Toros Sok. No: 12 SıhhıyeANKARA adresindeki Genel Evrak Şefliğinde bulunacak şekilde göndermeleri şarttır. 3 Bu iş için 115.8OO.TL geçici teminat yatınlacaktır. 4 Firma sahiplerinin ihaleye iştirak edebilmeleri için, a Huviyet b Vekil olanlar vekaletname c Ticaret odası kayıt belgesi (1984 yılı) d Sanayicı ise Sanayı odası kayıt belgesi (1984) tekliflerine ekliyeceklerdir. 5 Müessesemiz 2886 sayılı devlet ihale kanununa tabi değildir. Basın 16950 l.ONDRA 21OOOOTL Bir hafta uçak ve otel dahil | İngiliz Hava Yolları ile I her çarşamba, persembe I cuma giinleri Londra'da kalış süresi | bir aya kadaf uzattliŞilır ILAN MtLLÎ PİYANGO İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Idaremızce Merkez ve Taşra personelinin yetiştirilmelerini sağlamak uzere, Akdeniz veya Ege bölgelerinde Eğitim ve dinlenme amaçlarıyla kuilanılabilecek tesis aranmaktadır. Aranan özellikler ve müracaat tarihleri aşağıda belirtilmiştir. 1 Akdeniz veya Ege'de denize yakın 5060 odalı, 100150 kişilik toplantıya elverişli salonu bulunması. 2 Tesislerin bulunduğu yerin onayh çaplı krokisi, üç yönden çekilmiş renkli fotoğrafı, tapu senedi onayh fotokopisi ve tesislerin bedeli ile ödeme şartlarını belirten yazılı talepler dikkate alınacaktır. 3 Son başvuru tarihi 25.6.1984 günü mesai bitimine kadardır. 4 Idaremiz 2886 sayılı Yasaya tabi değildir. Basın 16512 ulusoy TURİZM SEYAHAT Inono Cid 67 Tjkjlfn/İST. | Merkez Tel. 143 10 949596 Aksvıy Şube 522 81 05 52B 20 63 TEKEL İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İSPİRTO VE tŞPİRTOLU İÇKİLER İŞLETMESİ MÜEŞSESESİ MÜDÜRLUĞÜ'NDEN Muessesemi7in ihtıyacı için 13.500.000TL taknbi bedelli 12 mm. x 0,60 mm ebadında 27.000 kg. Polıpropilen Plastik Ambalaj Çemberı, me\cut şartname ve numunesine göre 7.6.1984 Perşembe günu saat 14.00'te htanbulCibali'deki Müessesemiz İhale Komisyonu'nda açık eksiltme yöntemiyle pazarlıkla satın alınacaktır. 2. Şartname ve numunesi, anılan Komisyon'dan l.OOO.TL.sına alınabilir. Müessesemiz 2886 sayılı kanun kapsamında olmayıp, ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine yapmakla serbesttir. Isteklılerin 675.OO0.TL.lik geçici teminat makbuzu ve gerekli diğer belgeleri ile bırlikıe anılan gun ve saaıte Müessesemiz thale Komısyonu Başkanlığı'na başvurmaları duyurulur. Bdsın: 16348 Yuvarlak örgü makinalan Tel.: 526 83 16 527 91 27 • SSK'dan aıınııuı ınemur kimlik kartımı ve sağlık cüzdarumı yitirdim. Hükümsüzdür. AYŞEAKTAN SATILIK SÜMERBANK KAYSERİ PAMUKLU SANAYt MÜEŞSESESİ MÜDÜRLÜĞÜ * NDEN Müessesemiz iplik daıresinde kullanmak uzere Sacolowdl vater makınesi masurasından (plastik) 50.000 adet ihtiyacımız vardır. Talıplerin 8.6.1984 tarihine kadar kapalı teklif mektuplarını muessesemız adresine göndermeleri gerekmektedır. Kati teminat Tt 10 olup, müessesemiz 2886 sayılı kanuna tabi değildir. Basın: 17002
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle