15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Kadro thdası, Serbest Bırakma ve Kadro Değişikliği ile Kadroların Kullanım Vsul ve Esaslan Hakkında Yönetmelik, Resmi Gazete'deyayınlanarak yürürlüğe girdi. Kurum ve kuruluşlar aynı yıl içinde birden fazla kadro değişikliği önerisinde bulunamayacaklar. Taşra için tahsis edilen kadrolar, hiçbir biçimde merkeze almamayacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bakanlar Kurulu, Genel Kadro ve üsulü Hakkında yasa hükmünde kararnamede gösterilen kadroları 1985'ten itibaren yılda bir kez serbest bırakabilecek. İl özel idareleri ve belediyeler ile bunlann kurdukları birlik, müessese ve işletmelerin kadroları da 1 ocak 1985'ten itibaren Bakanlar Kurulu kararıyla ihdas edilecek. Genel Kadro ve Usulii Hakkında yasa hükmünde kararname uyarınca hazırlanan "Kadro İhdası, Serbest Bırakma ve Kadro Değişikliği ile Kadroların Kullanım Lsul ve Esasları Hakkında Yönetmelik" Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayınlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmeliğin, yerel yönetim kadrolarının ihdası, kadroların serbest bırakılması, dolu kadrolann değişikliğine ilişkin hükümleri 1 ocak 1985'te yürürlüğe girecek. Yönetmelik, "genel ve katma biitçeli kunıluşlaria bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar, yasalarla kurulan fonlar ve kefalet sandıklan, il özel idareleri, belediyeler ile bunlann kurdukları birlik, müessese ve işletmeleri, özel yasayla kurulan kuruluş ve teşekkiiller ve hizmetlerini genel veya katma biitçenin transfer tertiplerinden aldıklan ödeneklerle yüriiten kamu kurum ve kunıluşlan" hakkında uygulanacak. Yönetmelik hükümleri, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği, TBMM Genel Sekreterliği, İDT, KİK, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, üniversite öğretim elemanları ve Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin kadrolarıyla milli güvenlik nedeniyle gizJi kalması gereken kadrolar hakkında uygulanmayacak. Yönetmelikte, yerel yönetimler dışındaki anılan kuruluşların kadrolarının yasayla ihdas edi Sahibi: Cumhuriyel Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonim Şirketi adına Nadir Nadi, • Genel Yayın Müdürü: Hasan Cemal, Müessese Müduru. Emine Lşaklıgil. Yazı İşleri Müdürü: Okay Göneıtsin, • Yazı Işleri Müdur Yardımcısı: Ahmel Korulsan, Haber Merkezi Müdürü: Yalçın Bayer. Sayfa Düzeni Yöneımeni: Ali Acar. TAKVİM 14 Mayıs 1984 İmsak: 3.55 Guneş: 5.41 Temsilciler: ANKARA: Yalçın Doğan, İZMİR: Hikrael Çelinkaya, ADANA: Bürotar • Ankara: Konıır Sokak No: 24/4 Yenişehir, Tel; 189851253257 Mehmel Mercan.» Servıs Şefleri: İstanbul Haberleri: Reha Ö ı , D15 Ha tdare: 183335. • İzmir: Halit Ziya Bulvan No: 65/3, Tel: 254709131230 berler: Ergun Balcı. Ekonomi: Osman Ulagay. Kültur: Aydın Emeç, Maga • Adana: Ataıürk Caddesi, T.H.K. İşhanı Kat: 2/13, Tel: 1455019731 zin: Yalçın Pekşen, Spor Danı$manı: Abdülkadir Yücelman.Duzellme: • Basart ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Türk Refik Durbaş, Araşlırma: Şahin Alpay, İşSendika: Şükran Kelenci. Ocağı Cad. 39/41, Cağaoğlu, Ist. PK: 246Isl. Tel: 5209703 Telex: 22246 İkindi: 17.00 Akşam: 20.20 Yatsı: 21.58 Öğle: 13.05 Memur kadroları yılda bir kez serbest bırakılacak TOPLAYES DENKLERİ, DONUYORUZ (;ÖC HİKAYELERl K»,».m.j. MKHMKT UŞ Fotoğnıflar: R1ZA TAŞOL leceğini öngörüyor. Kalkınma planı ve yılhk programlar ile iş programlanna dayanılarak yapılan iş analizleri sonucunda kadro değişikliği ve tutulan kadrolardan serbest bırakma yoluyla kadro sağlanamaması halinde, yasayla ve uluslararası anlaşmalarla veya bunlann verdiği yetkiye dayanarak kurulan veya kurulacak birimler, yatırım ve iş programlannda yer alan projeler için ihtiyaç duyulan gerekli insan gücünün sağlanabilmesi amacıyla, kadro ihdas edilebilecek. Yönetmeliğe göre, kadro ihdasına ilişkin öneriler kurulacak bir komisyon tarafından incelenecek. İlgili bakanlığa ve başbakanlığa bildirilecek. İlgili bakanlıkça hazırlanacak kadro ıhdasını öngören yasa veya kararname taslaklan, komisyonun görüşü aynen eklenerek Başbakanlığa sunulacak. Türkler de Almanlar gibi tüketiyor Duisburg ÜniverNİtesi Öğretim Görevlisi Dr. FARUk ŞEJNin Yapılan son bir arastırmaya göre A Imanya 'da yaşayan Türkler, Almanlarınkine çok benzer bir tüketim eğilimine yönelmiş bulunuyor. Bu arastırmaya göre Türk ailelerinin yüzde 12'si son senelerde yeni araba, yüzde 90'ı yeni çamaşır makinesi, yüzde 75 V yeni elektrik fırını, yüzde 93 'ü yeni televizyon almıştır. Yalnızca bulaşık makinelerinin Türkler arasında hemen hiç ilgi görmediği anlaşılmaktadır. 1960 ve 1970'lerde Türklerin tasarrujlarınm yüzde 50'si Türkiye'de bir ev sahibi olmaya yönelirken, 1980'de yapılan bir araştırmada bu oran yüzde 25'e inmiştir. Türkiye 'de bir iş sahibi olma amacıyla yapılan tasarrufların oranı aynı dönemde yüzde 5.5'e kadar düşmüştür. 1980 yılındaki genel arastırmaya göre tasarrufların yüzde I8'i yeni bir otomobile yüzde 13'ü çocuklara daha iyi bir eğitim sağlanması yüzde 15.5, yeni ev eşyalarına yüzde 23 'ü yaşlılıkta daha iyi bir güvence amaanayönelmektedir. Posta ile maüarım tüketicinin ayağına getiren kurumlar yanı sıra, elektronik âletler ve otomatik sanayilerinde Türklere direkt mal pazarlamaya yönelik stratejilerin her geçen gün biraz daha geliştiği görülüyor. Tapu büroları için tavan fiyut geliyor ANKARA (ANKA) Tapu Yasası'nın 35. maddesine yeni bir hüküm eklenmesiyle ilgili olarak hazırlanan yasa tasansı, Meclis Başkanlığı'na sunuldu. 2644 sayılı Tapu Yasası'na eklenmesi istenilen hüküm ile yabancıların Türkiye'de gayrimenkul edinmelerinin kolaylaştınlması esas ahnıyor. Konuyla ilgili olarak ANKA'nın sorularını ya Banliyö treninin bir vagonu raydan çıktı İstanbul Haber Servisi Sirkeci Halkalı arasında sefer yapan banliyo treninin son vagonu raydan çıkarak devrildi, kazada ölen ya da yaralanan olmadı. Sirkeci'den Halkalı'ya gitmekte olan banliyo treninin son vagonu, Yenikapı istasyonu girişinde makas arasına sıkışan taşlar nedeniyle raydan çıkarak devrildi. Saat 17.25 sıralar.nda meydana gelen kazadan yolcular yara almadan kurtuldular. Ancak geç saatlere kadar yol ulaşıma kapalı kaldı. nıtlayan Devlet Bakanı Sudi Tiirel, sunulan yasa tasansıyla isteyen yabancı ülke vatandaşlarının döviz karşıhğı Türkiye'de gayrimenkul edinebileceklerini söyledi Yasa tasarısında bazı istisnaların da bulunduğunu bildiren Türel, yabancılann gayrimenkul edinebilmek için yapmaları gereken işlemlerin daha sonra açıklanacağını söyledi. Gecekondulara tapu tahsis belgesi hazırlamakla görevli olan yeminli özel teknik büroların ücret konusuna da değinen Devlet Bakanı Sudi Türel, bürolann hizmetleri karşıhğı aldıklan asgari ücretin 5 bin lira olarak açıklanmasına karşın, azami ücretin henüz belirlenmediğini bildirdi. Türel, tavan ücretin saptanması için başlatılan çalışmaların sürdürüldüğünü söyledi. Sosyal konutun büyüklüğü tartışmalarına girmeyeceğini belirten Devlet Bakanı Sudi Türel, asgari metrekare miktarının ne olması gerektiği şeklindeki soruya da, "Bunu hesaplamak bizim değil, plancılann işidir" karşılığını verdi. KADRO DEĞİŞtKLİĞt Bakanlar Kurulu karanyla kurum ve kuruluşlara verilmiş bulunan serbest kadrolarda dolu olanlar, hiyerarşik yapıyı bozmamak kaydıyla aynı sinir ve ünvanlı kadrolarla değiştirebilecek. Kurum ve kuruluşlar, aynı yıl içinde birden fazla kadro değişikliği önerisinde bulunamayacaklar. Kadroları değiştirilen memurların özlük haklan, değiştirilen yeni kadrolar a atanma işlemleri tamamlanıncaya ve bu kadro derecesini kazanılmış hak olarak alıncaya kadar, eski kadro dereceleri esas alınarak ödemeye devam edilecek. Sayıştay denetimine tabi kuruluşlar, kadrolarını vize için Sayıştay'a gönderecekler. Bu denetime tabi olmayanlann, onay mercii ise ilgili bakan olacak. Yönetmelikte, yapılan dağıhrn sonucunda taşra için tahsis edilmiş kadrolann hiçbir biçimde merkeze alınamayacağı öngörülüyor. Kapsama dahil kamu kurum ve kuruluşları, atama, emeklilik, istifa, nakil, ölüm gibi nedenlerle serbest kadrolann meydana gelen değişiklikleri mart, haziran, eylül ve aralık aylannın son günü ilgili cetveli doldurarak onu işleyen ayın ilk iki haftası içinde Maliye ve Gümrük Bakanlığı ile Devlet Personel Dairesi'ne gönderecekler. Yönetmeliğe göre altı cetvel kullanılacak. Bunlar, "kadro ihdası, serbest bırakma, kadro değişikliği, tutulan veya boş kadro değişikliği, kadro dağılımı, kadro hareketleri" cetvelleri olacak. Cetveller, Maliye ve Gümrük Bakanlığı ile Devlet Personel Dairesi ve ilgili kurum temsilcilerinden oluşacak komisyonca hazırlanarak Başbakanlığa sunulacak. TALU VE TAŞ AİLELER1 BİR ARADA Mahmut Talu ve Süleyman Taş eşleri ve çocukları ile birarada. Yaşı 14'ün altındaki çocuklann hepsi Almanya doğumlu. Hepsi Alman okullarında okuyor. Annebabalan Almanca, ontar ise doğru dürüst Türkçe bilmiyorlar. Hepsinin umudu Türkiye'de. Tüm sorunlarm hurada soha ereceğine inanıyorlar. Türkçe yazamadığı için, kızımla komşular aracılığıyla mektuplaştık Doğup büyüdüğümüzyerde adımızı "Almancı"ya çıkardılar. Geçen izine ge lun gidin memleketinize" der. İşveren: Hinlişimde biri arabama çarptı. Polise şikâyet ettim: "Sen burayı Almanya mı distan'da"Zam mam yok.çalışasaatte 4 marka sandın? Dikkatli kullansaydın" diye tersledi. cak işci çok. Beğenmeyen gider" Mersinli 42 yaşındaki Süleyman Taş'da Türkiye'ye kesin dönüş yapıyor. Onun da bu kararı almasına çocukları neden olmuş. 1967 ile 1969 yılları arasında Mersin'in Anamur ilçesinde 271 lira 80 kuruş aylıkla gece bekçiliği yapan Süleyman Taş geçim sıkıntısı yüzünden Almanya'ya gelmiş. 15 yıl sonra da geri dönmeye niyetlenmiş. Süleyman Taş geride kalan 15 yılı şöyle anlatıyor: rap bir evde oturabiliyorduk. Öylesine yaşıyorduk işte. O zamanlar bir Almanya sevdası vardı. Biz de kapıldık o sevdaya, İstikbalimizi orada aramaya karar verdik. 1969 yılının ikinci ayında önce karım gitti. 4 ay sonra da ben gittim. Elimden hiçbir iş gelmiyordu. İnşaatlarda kaçak olarak çahşmaya başladım. Çalışma iznim çıktıktan sonra Siemens fabrikasında 321 mark aylıkla işe başladım. İlk zamanlar iyiydi. Gece, gündüz demeden kan koca çalıştık. Biriktirdik. Memlekette mal mülk sahibi olduk. Kızım Arzu 12 yaşına bastı. Onun için dönmek istiyorum. Burada duyduklarım gözümü korkuttu. Geçen yaz Arzu'yu memlekete göndermiştim. Oradan Alman komşulara mektup yazmış. Türkçe bilmediği için bize yazmamış. Almanca yazsa biz okuyamayacaktık. Alman komşuların aracılığı ile bize selam göndermiş. Biz de ona yine Alman komşuların aracılığı ile mektup yazdık. Bu olay çok dokundu bana. 12 yaşındaki kızımla anlaşmakta güçlük çekiyorduk. Biraz daha buralarda kalırsak iyiden iyiye anlaşamayacağız. Hem artık Almanlarm bizi aşağılamalanndan da bıktım. Fabrikada işçisi "Siz geldiniz, bizim saat Ucretleri düştü. Defodiye tehdit eder. Korkumuzdan rapor alamıyoruz. Arkadaşların çoğu hasta hasta işe gidiyor. Geçenlerde mecbur kaldım. 3 günlük istirahat aldım. Evde oturduğuma kızan karşı dairedeki Alman komşumuz bana küstü. Hep bizim çalışmamızı istiyorlar. Biz çalışmazsak kendilerine işsizlik sigortası ödenmeyeceğini sanıyorlar. Onların gözünde bir kuruşluk bile değerimiz yok. Almanlarla hiçbir şekilde anlaşamıyoruz. Onlar bize biz onlara ters geliyoruz. 50 yıl da kalsak bu böyle sürüp gidecek. Mesela geçenlerde fabrikada beraber çalıştığımız bir Alman arkadaş: "Bu akşam karımı gezmeye götür de kafamı dinleyeyim" dedi. Bir süre sonra aynı teklifi bana yapar diye korktuğumdan kabul etmedim. Yıllık gelir 15.7 milyar mark 1981'de Türklerin Almanya'daki yıllık gelirleri 15.7 milyar DM tutarındadır. Bu gelirin 10 milyar DM'lık tutarı tüketim harcamaları için sarfedilmiştir. 1983 yıhnda işsizliğin getirdiği bir gelir düşüşü gözleniyorsa da, yakında is piyasasına girecek gençler göz önüne alımrsa, bunun geçici olduğu saptanabilir. Bu nedenlerle uzun seneler Türk toptumunun tüketim eğilimi, Alman ekonomisi için önemli bir Almanya sevdası Gece bekçiliğinden aldığım parayla gecekondu bozması ha Türkiye'ye dönünce kimse bana "liabancmn" diyemeyecek Almanya'ya gelip yuvasını dağıtan, karısından, kocasından, çocuklarından ayrılıp geldiği günkü gibi beş parasız yurda dönenlerin yanı sıra, "dünyalığınf" yapıp da dönenlerin sayısı ol< dukça kabarık. Amaçladıklarından da fazlasına sahip olanlar aslında kesin dönüş yapmaya pek niyetli değil. Para biriktirme ve mal alma alışkanlığını kazanan bu aileler genelde, "Bir kaç yıl daha kalabilsek de Türkiye'de tam rahat etsek" diyorlar. Bu tip aileleri göçe zorlayan en önemli etken, çocuklar. Alman okullarında yavaş yavaş Türkçeyi unutan, giderek Almanlaşan ve aile ile çatışarak evi terk eden çocuk örnekleri anababalann korkulu rüyası. Bir çok aile, özellikle kızı olanlar, çocukları lise çağına gelince Türkiye'ye dönmek istiyorlar. 41 yaşındaki Mahmut Talu ve karısı bu ailelerden biri. Yavaş yavaş denklerini hazırlıyorlar. 5 b i n lira için gurbetçi oltlunı Mersin'in Anamur ilçesinden olan Mahmul Talu 15 yıllık Almanya yaşamını şöyle anlatıyor: Anamur'da iyi bir işim vardı. Marangozluk yapıyordum. Kazandığımızı yiyorduk. Planya ve şerit makinesi alıp işi büyütmeyi aklıma koydum. Bunları alabilmek için 5 bin lira lazımdı. 5 bin lira iyi paraydı o zaman. İşte bu beş bin lira için Almanya yollarına düştük. 1%9 yıhnda 3 arkadaş ile Berlin istasyonunda Almanya'ya ayak bastık. Bizi firmadan bir yetkili karşıladı. Bir büroya götürdü. Bir şeyler söyledikıen sonra elimize 50'şer mark verip yatacağımız yeri gösterdi. Bize iş versinler diye beklemeye başladık. Almanca bilmediğimiz için hiçbir şey soramıyorduk. Bu bekleyiş tam 25 gün sürdü. Daha ilk günlerde sefil olmuştuk. 25 gün sonra bir inşaatta kahpçı olarak işe başlattılar. Başlattılar ama benim de hevesim kaçmıştı. 5 bin lirayı falan unuttum. Bilet parasını denkleştirip Türkiye'ye dönmek istiyordum. Marklar biriktikçe Almanya hoşuma gitmeye başladı. Dönmek fikrini kafamdan atıp karımı ve 2 yaşındaki kızımı da yanıma getirdim. Karımla birlikte Biraz da suç bizde Tabii ki bizde de suç var. İçkiyi kaçırdık kavga ettik. Alman .kadını serbesttir diye erkeğinin, kocasının yanında sarkıntılık ettik. Yani şaşkınlığımızı üzerimizden atıncaya kadar olmadık rezilliklere sebep olduk. Bir Yugoslav gibi, bir Yunan gibi olamadık. Tam biz oniara, onlar da bize alışacakken bu sefer de işsizlik başladı. Bu adamlarla bir türlü yıldızımız barışmadı. Ben artık dönüyorum. Allah burada kalacaklara sabır versin. Geçenlerde bir arkadaşımın oğlu babasına: "sen hayatını kazandın beni mahvettin" diyordu. Ben kızımı mahvetmek istemiyorum. Şimdi onu nerede okutacağım diye kara kara düşünüyorum. Almanca tedrisat yapan okullardaki kontenjanları hep torpilliler kullanıyor. Devlet bizden hep döviz bekledi. Ama hiçbir zaman yardım elini uzatmadı. Bizi ezenlere karşı bir gün olsun sesini yükseltmedi. Artık döndüğümüzde sahip çıksın bize. Bir dairem var. Eski sıkıntılanmızı düşünüp ucuza kiraya vermiştik. Şimdi kiracı çıkmak istemiyor. Mahkeme uzayıp gidiyor. Bunca emek sonucu sahip olduğumuz evimizde de oturamayacağız anlaşılan. YUNUS NADt ARMAĞAM '84 FİNAIİSTLERİ Almanya'da AET üyesi olan Yunanlılardan sonra, serbest iş kurma için en jazla müracaat Türkler tarafından yapılmakta. Kanundaki güçlüklere rağmen birçok Türk, bu belgeyi almak için uğraş \ermekte. konu olarak kalacaktır. Almanya'ya ekonomik uyumumuzu gösteren en belirgin gelişme de mülk alımlannda gözlenmektedir. Özellikle eşlerden ikisinin de çalıştığı ailelerde vergi açısmdan da ekonomik faydalar sağlaması nedeni ile ev, kat, arsa ve çiftlik evi alımlan büyük ölçüde artış göstermektedir. 1981 'de Baden Württemberg eyaletinde yapılan araştırma her 5 Türk ailesinden birinin bir ev veya kata sahip olduğunu gösteriyor. Açılmış bulunun 48.000 konut kredi hesabmın önümüzdeki yıllarda bu konuda kullanılacağından hareket edersek, bir ev sahibi olan Türk sayısında daha büyük gelişmeler bekleyebiliriz. Almanya'da AET üyesi olan Yunanlılardan sonra serbest iş kurma için en fazla müracaat, Türkler tarafından yapılmakta, kanundaki birçok güçlüklere rağmen birçok Türk bu belgeyi almak için uğraş vermekte. Türkiye'nin Alman hükümeü ile bu konudaki zorlukları azaltma konusunda yapacağı bir anlaşma, bu sayılarda daha da büyük bir artış geıirecek. HOŞGELDİKİZ Eternit fabrikast. 1965 yıhnda Turkiye'den getirtriği işçiler için Kreuzberg'te bir apartman tutmuş. Dış cephesini rengarenk boyaytp, "balkon çıkıntısına da "Hoşgeldiniz" yazmış. Şimdi bu apartmanda Türkler oturmuyor. Apartmamn alt tarafına açıtan lokantaya ise "Kanake" adı takılmtş. Kanake, Biiyiik Okyanus'ta taş devriyaşanıısı süren insanların bulunduğu küçük bir ada. Almanlar Türklere "Kanake" diye küfür ediyor. huzurum dageldı. Karım da bir fabrikaya işçi olarak girdi Dönüş hazırlıkları yaparken ikinci çocuğumuz doğdu. Onu üçüncüsü ve dördüncüsü izledi. Biraz daha kalalım dedik. Planya ve şerit makinesi diye biriktirdiğimiz parayla memlekette bir daire aldık. Daha sonra uygun fiyatla bir dükkân bulduk. Bir kaç yıl da bu dükkân için çalıştık. Televizyon, video, mobilya derken yıllar uzadı gitti. Bu arada, çocukîar okula başladı. 1978 yıhnda dönelim artık dedik. Bu kez de Türkiye'deki anarşi gözümüzü korkuttu. Bir kez daha erteledik. 1980'den sonra da ortahğın yatışmasını bekledik. Artık çocuklar büyüdü. Almancaları Türkçelerinden iyi. Elimizden geldiği kadar oniara Türkiye'yi anlatmaya çalıştık. Ama biraz daha büyürlerse zaptedemeyiz. Gözümüzün önünde bir sürü örnek var. Tanıdıklarımızın çoğu, çoluklart yüzünden perişan oldu. 15 yılda kazanmadım desem yalan olur. Kazandıklanmızın bir kısmını Türkiye'de mala yatırdık. Bir kısmını da Alman bankalarında mark olarak sakladık. Türkiye'nin ekonomisinden korktuğumuz için gönderemedik. Artık korkunun ecele faydası yok. Hepsini yanımızda götüreceğiz. Artık buraların da tadı kalmadı. Aşağtlamaya başladılar bizi. 100 yıl da kalsak onların gözün3e hep yabancıyız. Türkiye'ye dönünce kimse bala "sen yabancısın" diyemeye:ek. En çok buna seviniyorum. Kendi ülketnizde de yabancıyız Yabancı sıfatı üstümüze yapışmış kalmış. Türkiye'de de bundan kurtulamayacağız anlaşılan. Doğup büyüdüğümüz yerde adımızı "Almancı"ya çıkardılar. Geçen izine gidişimde biri arabama çarptı. Polise şikâyet ettim: "Sen burayı Almanya mı sandın. Dikkatli kullansaydın" diye, tersledi. Herkesin ağzından "Siz Almancılarda para boldur" lafı düşmüyor. Dönüş yapan arkadaşlara zengin oldukları için bakkallar veresiye vermiyorlarmış. Anamur'da evvelden bana "Mahmut usta" diyorlardı. Şimdi "Mahmut bey" demeye başladılar. Şamar oğlanına döndük. Herkes bizi azarlıyor. Almanı da Türkü de. Dönünce bir süre sırt üstü yatıp 15 yılın yorgunluğunu çıkaracağım. Ondan sonra da ticaretle uğraşacağım. Beni tek düşündüren Türkiye'deki su sıkıntısı. Burada çeşmeyi açtığımızda suyun akmasına alıştık. çalışnıı Tiirklerin smıları artıvor Bu konuda yapılan müracaatların dağılımına baktığımız zaman restoranlar yüzde 33, viyecek maddesi satan dükkânlar yüzde 19, turizm acenteleri yüzde 10 ve toptancı dükkânları yüzde 4 oranında ilgi görmekte. Otomobil satış merkezlerinden taksi işletmeciliği ve dedektifliğe kadar birçok alanlarda serbest çalışan Türklerin sayıları artmakta. Bu işyerleri (çoğu Türk), 60.000 'e yakın bir kitleye yeni çalışma sahaları açmış bulunmakta. Özellikle Berlin şehrinde vaşayan 102.000 Türk'ün 1200'eyakın bir bölüınünün serbest iş kurma izinleri var. Katılma No: 206 Yarın; küpüıııii doldurdıını, dönüyorum
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle