25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 NİSAN 1984 EKONÜM1 CUMHÜRirtl/U SANAYICI VE TLCCAREN "UCUZ KKEDI" HAYALININ GERÇEKLEŞMESI BIR BAŞKA BAHARA KALDI Kredi faizlerînin yeniden yükselmesi gündemde Akbank kredi faizi oranını %50'den %54'eyükseltti. Bankaların mevduat maliyeîleri 710 puanlık artışlar gösterirken, kredi faizlerinde yeni artışlar olabileceği belirtiliyor. Ekonomi Servisi Sanayici ve tüccann "ucuz kredi" rüyasının gerçekleşmesi için "bir başka bah a r a " kadar beklemesi gerekecek. 19 aralık faiz kararlarından sonra "diişer mi, düşmez m i " tartışmasma konu olan kredi faizlerinin düşmek şöyle dursun, yeniden yükselmesi gündeme gelmiş bulunuyor. 19 aralık kararlanndan sonra kredi faizini yüzde 50 olarak belirleyen iki büyük bankadan Akbank'ın nisan ayı başından itibaren bu oranı 4 puan yükselterek kredi maliyetlerinin belirlenmesinde taban oluşturan kredi faizi oranını yüzde 54 olarak uygulamaya başladığı öğrenildı. Tiirkiye Iş Bankası'nın bu yönde bir adım atarak halen yüzde 50 olan kredi faizini yükseltip yükseltmeyeceği ise henüz bilinmiyor. Ancak tüm bankaların kaynak maliyetlerinin hızla artmakta olduğu ve bu nedenle kredi faizlerini arttırmaya zorlanabilecekleri belirtiliyor. Halen YapıKredi Bankası kredi faizlerinde yuzde 60 oranını uygularken diğer bankaların uyguladıkları oran yüzde 5458 arasında değişiyor. Bu oranlar ise, gider vergilerindeki düşüşlere karşı kredi müşterisinin yüzde 70 dolayında dolaşan nıaliyetlerle kredi kullanmasına yol açıyor. Konuyla ilgili olarak görüşlerine başvurduğumuz banka yetkilileri 1983 yılında yüzde 2528 dolayına gerilemiş bulunan "paçal kavnak maliyetinin" 19 arahktan sonra gündeme gelmesi ve "kısa vadeye yüksek faiz" verılmesini öngoren uyeulama şonucunda hızla artmaya başladığını belirttiler. İrili ufaklı bankaların yetkililerinden alınan bilgiye gore mevduat sahiplerinin büyük ölçüde yüzde 49 faizli "iiç ay ihbarlı hesaba" yonelmeleri, ve daha önce vadesiz olarak tutulan tasarruf mevduatıyla sıfır faiz verilen tıcari mevduaîta " ü ç ay ihbarlı" ile "bir a> ihbarlı'ya doğru kaymalar olması şonucunda mevduatın bankalara maliyetinde 710 puanlık artışlar oldu ve bankalann "paçal kaynak maliyeti" yeniden yüzde 35 dolayına yiikseldı. Bu durumda bankaların artan kaynak maliyetlerinin hiç değilse bir bölumünü kredi muşterilerine yansıtınaları ve kredi faizlerini arttırmaları gündeme geldi. Bu gelişme 19 aralık kararlarının "kredi faizlerini aşagı çekme" amacına varmasının şimdilik mümkün olmadığını, tersine mevduat faizlerinin önümüzdeki haziranda da değişmemesi halinde kredi faizlerinde yeni artışlann gündeme gelebileceğini gösteriyor. IŞCEVEV EVRENINDEN ŞUKRAN KETENCİ Bakanlık ve Tarafsızlık Geçmişten ders almayan işverenlerimiz, yeni sendikal düzene geçiş aşamasında kendilerine işçi seodîkası seçme kararları aldılar. İşverenlerimizin tek tek, bazen de, işveren seıv dikası düzeyinde yaptıkları seçımler doğrultusunda, gün yoK ki işçilerin yakınmaları birçok işyerinden bize kadar ulaşmasın. Iş yerine noter getirtip, işçileri topluca işverence istenmeyen sendikadan istifa ettirtme mi istersiniz, yoksa işverenin seçtiği sendikaya zorla üye kaydettirme mi? "Yasalar bize sendika seçme hakkı tantyor.." diye düşünmeye kalkışan işçinin karşısında iş güvencesi Demoklesin kılıcı gibi. Direnenler ya YHK'nın sözleşmelere getirdiği hükümler sayesinde, "görulen lüzum üzerine 10 gün içinde istanbul'daki buzdolabı fabrikasından Samsun'dakine işbaşıyapma"emri ile karşı karşıya kalıyorlar. Bunu yapamadıkları, eldeki ücretle çoluklu çocuk : lu ailelerini taşıyamadıkları için İş Yasası 16. maddesine göre işlerinden oluyorlar. Ya da haklarında iş Yasası'nm 17. maddesine göre suçlu gösterecek bir tutanak düzenleniyor. Bu kez tazminatsız da kendilerini sokakta buluyorlar. Yasadışı uygulamaları önlemek için, sendikalara üyelik ve ayrılmada aracılığı istenen noterler, nasıl yasaları bile çiğneyerek, işverenlerin isteklerine baglı olarak, yüzlerce, bazan binlerce işçiyi aynı gün ve saatlerde bir sendikadan istifa ettirip bir diğerine üye yapabiliyorlar tartışmasına girmiyoruz. Satv teciliği önleme adına getirilen noter yükümlülüğünün sendikalara üyelik ve ayrılmalarda işçilere önemli bir mali yük getirme ve dolayısı ile sendika seçme özgühüğünü sınırlama İSr levi yaptığına ilişkin yasa tartışmalarını da gündeme getirmiyoruz. Ama herhalde yetki sorunlarını çözme yükümlülüğünü yüklenmiş Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olanlan seyretme hakkına sahip değil. Herhalde 2821 sayıh Sendikalar Yasası 25. maddesinin açık hükmü dururken, aradan 3 ay geçmeden bir sendikadan istifa ettirip diğerine üye kaydettirme olanağı yok. Bir fabrikanın çalışma saatinde işçilerin topluca bir notere gidip yüzlercesi, binlercesinin istifa ya da kaydının da fiilen olanaksızlığı karşısında bu üyeliklerinin geçerliliğini sayma olanağı da bulunmuyor. Ancak bakanlık yetkililerine neden ses çıkanlmadığını sorduğumuzda, "yeterli elemanımız, inceleyecek zamanımız yok. Üyeliklerin yasal geçerliliğini inceleyemiyoruz" yanıtı ile karşılaşıyoruz. Sendikaları ve işyerlerini biraz tanıyan kimseler olarak, hemen hemen Türkiye'nin hiçbir yerinde, hiçbir isyerinde yeterli örgütlenme yapamadıkiannı bildiğimiz sendikalann nasıl olup daonbinlerle, yüzbinlerle üyeleri çıkıp, yetki barajını aştıklarına şaştığımızı söylediğimizde, bakanlık uzmanlanndan aynı türden bir yanıt alıyoruz: "Haklısınız, biz de... sendikasının drgutiu olduğu işyerini, bunca üyeyi nereden bulduğunu bilmiyoruz. Biliyorsunuz zaman yoktu. Üyeliklerin yasal geçerliliğini araştıramadık. Sendikalann bevanlannı avnen bilaisavara verdik." Gerek işkollarındaki toplam çalışanlar sayısı, hele hele sendikalann üyesi işçilerin sayıları açısından baştan sona gerçeği yansıtmadığı bakanlık uzmanlarınca da itiraf edilen yetkili sendikanın belirlenmesinde kullamlacak bakanlık resmi istatıstiklerine bu nedenle yoğun itirazlar oldu. Ancak bakanlık, yargı aşamasında da bu beyanların dayandığı işyeri dökümlerini dahi veremiyeceğini bildirmek gibi bir vurdumduymazlık örneği vererek, sendikalann gerekçeli itirazlar yapabilmeleri ve yargının inceleme yapabilmesini de engeilemiş oldu. Ardından da bakanlık istatistiklerine göre % 10 barajını aşmış ve işyerlerinde toplusözleşme yapmak için yetki isteyen sendikalara, "elinde işyeri dökümlerine ilişkin sağlıklı bilgi yok, henüz inceleme yapıyorum" denilerek, 6 günlük yasal süre aşılarak, yetki belgeleri verilmesi geciktirildi. Şimdi bu her konuda yasal görevlerini yerine getirmeyen, "zamanım yoktu, kadrom yetersiz, sağlıklı bilgi edinemedim" diyen bakanlığın başta bağımsız Otomobilİş olmak üzere, yargı tarafmdan barajı aşma kararı verilen bazı sendikalar için "iadeyimahkeme" isteminde bulunduğunu öğrenmiş bulunuyoruz. Bakanlığın "iadeyi mahkeme" isterken, yargıya bildirdiği gerekçelerini bilemiyoruz. Belki de gerçekten inanılır, haklı gerekçelerdir ve gerçekten adı geçen sendikalar işkolunda % 10 çoğunluğu sağlayamamışlardır. Ancak aynı işkolunda ve başka işkollannda örgütlü oldukları iş yerı sayılamayacak sendikalara barajı aşma yetkisini "inceleyemedim" gerekçesi ile vermiş olan bakanlığın, aynı işkolunun işveren sendikasınca "istenmeyen" ilan edilmiş ve işçilerin istifaya zorlandıklan sendikalar için "iadeyi mahkeme" istemesi ve belgeler sunabilmesi, bakanlığın tarafsızlığı açısından çok anlamlıdır. Hele hele bakanlık üst düzey görevlilerinden bazıları ile ıdeolojik yakınlık içinde olduğu bilinen bazı sendikalara "sahtelik önemli değil, yüksek bildirimde bulunun, araştırmayacağız" gibisinden sözlerle yeşil ışık yakıldığı dedikoduları ayyuka çıkmış ve istatistikler bu doğrultuda sonuçlar vermişse. Bakanlığın kararlarına şiddetle karşı çıkan bazı sendikalann, yasalarda bakanlığa tanınmış aşırı yetkilerle tehdit edildikleri ve bu doğrultuda denetimlerin işletildiği inancı ve korkusu sendikacılar arasında yerleşmişse. Bizim de daha yasa tasanları aşamasında hep kaygı duyduğumuz, eleştirdiğimiz konular bunlar değil miydi? Yasalar bir bütün olarak siyasal iktidar adına görev yapacak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na öylesine aşırı yetkiler verdi ki, bakanlıktaki görevli kişiler isterlerse bu maddeleri işleterek şu anda açık olan bütün sendikaları kapatmak için yüzlerce neden bulabilirler. İstediklerini var edip, istediklerini yok edebilirler. Bakanlığa yasalarla verilmiş bu çok geniş yetkilerin sorumlulukla kullanıldığına ilişkin ne yazık ki olumlu belirtiler yoktur. Aksine olumsuz belirtiler gün gün artmaktadır. Umalım Türkiş üyesi olan sendikalar, kendilerine Demoklesin kılıcı gibi sarkıtılan "denetleriz ha" tehditlerine rağmen, sendikalann varlığını, özgürlüğünü zedeleyen yasa maddelerinin değiştirilmesi yolunda başlattığı kampanyayı sağlıklı, etkin biçimde sürdürebilsin. Yasalann antidemokratik, sendikal özgürlüğü zedeleyen pek çok maddelerinin değışmesini sağlayacak ortam doğsun. Ve parlamento bu sakıncalı antidemokratik, uluslararası ilkelerle çelişen hükümleri yasalardan ayıklasın. Günün aynası Dış ödemeler açığı 60 milyon dolardan 1.6 milyura çıktı ANKARA (ANKA) Türkiye'nin ödemeler dengesi açığı geçen yıl 1.5 milyar dolar arttı ve 1.6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bir önceki yılki açık yalnızca 60 milyon dolardı. Ödemeler dengesi açığının bu çarpıcı artışı büyük ölçüde cari işlemler açığının 1.1 milyar dolar düzeyinde genişlemesinden kaynaklandı. 1982 yılında 1 milyar 167 milyon dolar olan cari işlemler açığı 1983 yılında 2 milyar 234 milyon dolara yükseldi. Buna da, aı$<tnııı artışına Karşın dışsatımda gerileme olması ve işçi dövizlerindeki önemli düşuş yol açtı. 1982 yılında 2 milyar 186 milyon dolar olan işçi dövizi girişi geçen yıl 1 milyar 553 milyon dolarda kaldı. Böylece işçi dövizinde yuzde 30 oranında düşme oldu. Bu arada, ödemeler dengesi açığının artmasında dış borç ödemeleri etkili oldu. Geçen yıl 1 milyar doları aşan dış borç ana para ödemeleri daha önceki yıl 850 milyon dolar düzefcindeydi. Merkez Bankası Başkanı Canevi, bankaları değerlendirdi: Gerekli denetim düzenini kurmadan banka bilançoları gerçekçidir diyemeyiz Ekonomi Servisi Merkez Bankası Başkanı Yavuz Canevi, "Banka bilançolannın gerekli şekilde denetimi için başlatılan çalışmalar sonuclandınlmadan banka bilançoları gerçekçidir diyemeyiz" dedi. "Ekonomide Divalog" dergisinin önceki gece Sheraton Oteli'nde duzenlediği yemekte bir konuşma yapan ve yöneltilen soruları yanıtlayan Canevi, bankaların " d o n m u ş " ya da " b a t ı k " kredilerinin büyük boyutlara vardığının söylendiğini, oysa Türkiye'de "batık kredi" tanımının bile henüz yapılmamış olduğunu belirterek bu konularda yabancı uzmanların da katıldığı aynntılı çalışmaların başlatıldığını ve ancak bu çalışmalar sonuçlandıktan sonra banka bilançolannın gerçeğe uygunluğu konusunda kesin fikir sahibi olunabileceğini belirtti. Canevi. 1983 yılı banka bilançolannın "kanuni bilançolar" olduğunu, yeni düzenlemelerin en geç 1985 başında yürürlüğe girmesiyle birlikte bunların gerçeklik derecesinin ölçülebileceğini söyledi. "Şiradi problem daha lokalize olmuş şekilde banka sektöründe >oğunlaşmıştır. firmalar uyum sağlama>a başlarken, soruna bankalar yakalanmıştır. Bu bakımdan banka sektöriine u>um sağlaması için biraz zaman tanımak lazım" dedi. Bankaların yeterli likiditeye sahip bulunduklannı ve 1984 yılında hiçbir bankanın "iştira kredisi" için Merkez Bankası'na başvurmadığını anlatan Canevi uygulanmakta olan "tutarlı ve sıkı" para politikasını da savundu. Firmalann, bankaların ve Merkez Bankası'nın nakit yönetimi konusuna gereken önemi vermediklerini ileri süren Canevi, kendilerinin bu konuya buyük önem verdiklerini soyledi ve ilginç bir ömek verdi. Canevi bir buyük kamu bankasırun yurt çapındaki şubelerindeki nakiti toplayarak geçtiğimiz ay başındaki maaş ödemeleri için kaynak sağladığını ve Merkez Bankası'nın bu sayede ek emisyon yapmaktan kurtulduğunu anlattı. CARİ İŞLEMLER AÇIĞI (milyon dolar) DIŞ TtCARET DENGESİ • Dışsatım • Dışalım GÖRÜNMEYEN İŞLEMLER • Dış Borç Faizi • Titrizm ve Dış Seyahat • İşçi Dövizleri • Kâr Transferi • Diğer Görünmeyen CARİ İŞLEMLER DENGESİ 1982 3097 5746 8842 1930 1465 261 2186 43 990 1167 1983 3507 5727 9235 1273 1441 284 1553 57 934 2234 24 Ocaktan sonra gündeme gelen istikrar politikalarına uyum sağlamakta daha "kıvr a k " davranan firmalann sorunlarını bankalara yansıttıklarını kaydeden Canevi, Vergide "en büyük r Istanbul ANKARA, (a.a.) Türkiye'de, vergi tahsilatının iller itibarıyla dağılımı, en fazla vergi gelinnin îstanbul'da sağlandığını ortaya koydu. Maliye ve Gumrük Bakanlığı, Gelirler Genel Mudürlüğu verilerine göre, İstanbul tek başına, toplanan tüm vergilerin yüzde 40'ından fazla bir bölümunü karşılıyor. Geçen yıl, sadece Istanbul'dan tahsil edilen vergi tutarı 620.8 milyar liraya ulaşırken, bu rakam 1 trilyon 468 milyar lira dolayındaki toplam tahsilatın yüzde 42.3'üne eşit oldu. İstanbul, vergi gelirlerinin 1982'de yüzde 43.8'ini, 1981'de yuzde 43.4'ünü, 1980'de ise yüzde 39.1'ini karşılamıştı. Binlerce işçi çalıştıran büyük kuruluşlarda, faturalı yaşam belgelerini beş yıl gibi bir süre saklamak için ileride depo değil düpedüz ilantrepo"lara ihtiyaç duyulacağı muhakkak. NİLGÜN UYSAL tlk "vergi iadesi bildirim" formlarının verilmesine birkaç gün kala, faturalı yaşamın yeni bir yönü gündeme geliyor. Faturalı yaşamın "dolaylı olarak", firmalarda istihdamı arttıncı bir etki yaratacağı anlaşılıyor. Çalışanlardan toplanan vergi iadesi beyannamelerinin ve ilgili belgelerin ilk incelemesi, firma düzeyinde yapılacak. Bu zorunluluk, özellikle büyük çapta işçi çalıştıran holdingler için yeni organizasyonlara yönelme gereğini yaratıyor. Görüştüğümüz bir holding yöneticisi, vergi iadesi beyannamelerini incelemek üzere ayrıca bir bölüm oluşturduklannı, bu bölüme de bir ölçüde dışarıdan, bir ölçüde de kendi bünyelerinden yeni elemanlar aldıklarını belirterek şunu söyledi: "Personel ve muhasebe servislerimizin yetişmiş elemanlanndan bu yeni servise yaptığımız transferler nedeniyle boşalan öteki yerlere de, herhalde sonradan yetişürilmek üzere daha az tecrübeli yeni elemanlar alınacaktır." Faturalı yaşamın "uzun siired e " firmalara dönük olarak ortaya çıkaracağı sorunlardan biri de "belgeleri 5 yıl saklama" zorunluluğundan kaynaklanacak. Görüşebilme fırsatını bulduğumuz birçok büyuk holdingin personel yöneticisi, "tşin başında olduğumuz için belgeleri 5 yıl bekletme zorunluluğunun ne anlama geldiği henuz anlaşılmadı. Üç beş a> sonra, göriırsiinuz nasıl herkesin yakınmaya başladığını" dediler. Binlerce işçi çalıştıran büyük kuruluşlarda, faturalı yaşam belgelerini beş yıl gibi bir süre saklamak için depo filan değil düpedüz antrepolara ihtiyaç duyulacağı muhakkak. Onun ötesinde akla gelen bir başka soru da Maliye'nin bu bekletilen belgeleri denetleme imkânına sahip olup olmadığı... Bir holdingin üst düzey personel yöneticisi,"Maliye'nin giderek miktan artacak olan bu belgeleri uzun boylu denetleme imkânı olabilecek mi, emin değilim doğru su. Kaldı ki, Mali>e'de bu ölçüde denetleme imkânı varsa sahiden, o imkân başka alanlara kaydırılırsa daha iyi olur kanısında>ım", diyordu. Işletmeler açısından açıklığa kavuştuğu söylenen, ama buna rağmen belli soruları akla getirmeye devam eden bir konu ise, işverenin faturalı yaşamla ilgili cezai sorumluluğu. Ücretlilere Vergi İadesi Genel Tebligi'nin "uygulanacak müeyyideler" bölumünde belli koşullar sıralanarak daha sonra şöyle denilmiş: dir." Bu ibare, başlangıçta "işverenlerin çalışanlarına ödedigi toplam ücretin iki katı dolayında ceza kesilebileceği" yolunda yorumlandı. Bu yorum yüzlerce şubesi olan bankalardan birinin küçük bir şubesinde yapılacak bir vergi iade odemesi yanlışlığı halinde, işverene milyonlarca li "Faturalı yaşam w ın îlk etkisi personel servislerinde istihdamı arttırmak olacak ra ceza kesilmesine yol açabilecek korkunç bir anlamı içeriyordu. Ancak, sonradan söz konusu mueyyidenin çok ağır olduğu anlaşılınca, vanlış anlamanın bir virgul hatasından doğduğu ileri sürülerek, işverenlere "kesilecek cezanın çalışanlara ödenen vergi iadesinin iki katından ibarel %43 faizli devlet tahviünin satış süresi uzatılacak ANKARA, (a.a.) Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlı^ı'nca 19 mart 1984 günü satışa çıkarılan 20 milyar liralık Hazine tahvillerinin satış suresinin uzatılacağı bildirildi. Yarın akşam sona erecek satış süresinin uzatılması kararı, tahvillerin gördüğü yoğun ilgi üzerine alındı. Tahviller, muhtemelen nisan ayının son haftasına kadar satışta kalacak. Öte yandan daha önce satısa sunulan 1. tertip 5 milyar liralık Hazine tahvillerinin yüzde 90'dan fazlasının satıldığı, 2. tertip olarak çıkanlan 10 milyar liralık tahvillerin ise yüzde 60'ının müşteri bulduğu belirtildi. Ikinci tertip tahvillerin satış süresinin çok kısa olması nedeniyle, satış oranının düştüğü ifade ediliyor. Söz konusu tahviller, 1 hafta süre ile satışta kalmıştı. olacağı" söylendı. Bu konuda bilgisine ba^vurduğumuz Maliye uzmanı Yılmaz Özbalcı, "Maliye Bakanlığı, işverenlerin çalışanlarına ödedigi iicretlerin iki katı tutarında ceza vermesi gerektiği hakkındaki göriişe kaülmıyor. Mueyyidenin çok ağır olduğu anlaşılınca, bu vorum taraftar bulmadı. Ama tebliğdeki metinden ikinci bir anlamı çıkarmak doğrusu kolay değil." dedi. i iade bildirimi pulsuz olacak ANKARA, (a.a.) Maliye ve Gümrük Bakanlığı Gelirler Genel Müdürü Aykon Doğan, "Bürokrasi yaratılmaması" için vergi iade bildirimlerine pul yapıştınlmamasmın kararlaştınldığını söyledi. Doğan, dün yaptığı açıklamada, "Vergi iade bildirimlerine pul yapıştınlması halinde bürokrasi arttırılacak ve yeterli pul bulunmaması sorun >aratacaktı, bu nedenle de bildirimlere pul yapıştınlması gorüşü uygun bulunmadı" dedi. Doğan, bildirimlere pul yapıştırılmasının özellikle büyük kentler dışında kalan bölgelerde uygulama güçlükleri yaratma ihtimalinin dikkate alındığını kaydederek, "Amaç vatandaşa kolayhk sağlamak olduğu için bildirimlerin işverene pulsuz tesliminde bir mabzur yoktur" dedi. Sakatlıklan nedeniyle vergi indirim ya da bağışıklığmdan yararlananlarla yaşlılık ayhgı alanların da ücretÛlere vergi iadesinden yararlanacaklan bildirildi. Ücretlilere vergi iadesine ilişkin kanunun uygulanması sırasında ortaya çıkan tereddütler konusunda açıklamalarda bulunan Maliye ve Gümrük Bakanlığı yetkilisi, kanun kapsamına, "iicret geliri elde edenler ile emekli, maluliyet, dul ve yetinı aylığı alanlann" girdiğini hatırlatarak şöyle dedi: "Sakatlık için gelir vergisi kanununda vergi indirimleri ongörülmüştür. Ücretliye bu vergi indiriminin uygulanıyor olması, ücretlinin vergi iadesinden yararlanmasını engelleyen bir durum değildir. Bunun için sakatlar da vergi iadesinden diğer ucretliler gibi yararlanacaklardır." A>TII yetkili, 65 yaşını doldurmuş olup da bak'.ma muhtaç olduğu için maaş bağlananlann da emekliler gibi vergi iadesi kapsarrunda bulunduğunu belirtti. Buna göre, yaşlılık aylığı alanlar da ayhk aldıkları banka şubelerine üç ayda bir vergi iadesi bildirimi verecekler. KREDİLİ SATIŞLAR Taksitli satış yapan yerlerden alımlarda da faturaların uzerindeki tarihe göre vergi iadesine konu olacağı bildirildi. Onaral, yeniden Hesap Uzmanları Derneği Başkanı oldu Ekonomi Servisi Hesap Uzmanları Derneği Başkanlığı'na Müşavir Hesap Uzmanı Sezai Onaral 3. kez seçildi. İstanbul Levent'teki Hesap Uzmanlan Evi'nde yapılan genel kurulda derneğin yönetim kurulu şu isimlerden oluştu: Sezai Onaral, Veysi Sevig, Şahin Uçar, Hasan Basri Aklan, Tank Araslı. Yusuf Eken, Sedat Temeltaş, Yalçın Bıçak, Rıdvan Selçuk, Mehmet Arıoğlu ve Erdogan Arslan. Bu arada, Hesap Uzmanlan Derneği'nin yayınladığı "Vergi Dünyası" dergisinin nisan sayısı çıktı. Bu sayıda, saydam bankacılık, şirketlerde kâr dağıtımı ve Vergi Iadesi Kanunu'nun getirdikleri konulan işleniyor. DISBANK 5 NİŞAN 1984 DÖVİZ KURLARI • AME^IKAN DOLAP 1 B ALMAN MARK Döviz Alış 323.80 304.21 17.57 123.60 6.04 33.61 40.16 109.60 41.66 149.18 19.96 143.82 253.11 1103.77 42.88 462.55 91.96 SATIŞ 324,64 123,39 327.72 125,10 DOVIZ KURLARI Merkez Bankası dolann esas kurunu 309 lira 17 kuruş olarak belirledi Dövizin Cinsi 1 ABD Doları 1 Avustralya Dolart 1 Avusturya Şilini 1 Batı Alman Markı 1 Belçika Frangı 1 Danimarka Kronu 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Florini 1 İsveç Kronu 1 İsviçre Frangı 100 ltalyan Lireti 100 Japon Yeni 1 Kartada Doları 1 Kuveyt Dinan 1 Norveç Kronu 1 Sterlin 1 S.Arabistan Riyali Döviz Satış 327.72 307.89 17.78 125.10 6.11 34.02 40.65 110.93 42.16 150.99 20.20 145.56 256.17 1117.13 43.40 468.15 93.07 Efektif Alış 323.80 289.00 17.57 123.60 5.74 33.61 40.16 109.60 41.66 149.18 18.96 136.63 240.45 1048.58 40.74 462.55 87.36 Efektif Satış 330.28 310.29 17.92 126.07 6.16 34.28 40.96 111.79 42.49 152.16 20.36 146.70 258.17 1125.85 43.74 471.80 93.80 Volvo komyvnları ANKARA (ANKA) İsveç ;nalı olan "Volvo" marka ağır >1ik kamyonları, önümüzdeki günlerde Türkiye'de "Yavuz" ismiyle piyasaya sunulacak. Karadeniz Ekici Tütün Piyasası Maliye ve Gümrük Bakanı Vural Ankan tarafmdan 565 lira başfiyatla açıldı. Hızlı alım, hızlı tesellüm ve hızlı ödeme politikasımn uygulanacağını söyleyen Ankan, ortalama fiyatm 441 lira olarak hesaplandığını açıkladı. 75 lira fiyat farkı veren tüccar da tütün ahmlanna başladı. Tüccarlann 3 milyon kilo tütün alması bekleniyor. Karadeniz tütününe verilen baş fiyatı doyurucu bulmadıklannı söyleyen Samsun Ziraat Odası Başkanı Şevki Yücel, "Dün bir kilogram tütünle bir gram altın alıyorduk. Bugün ise bir kilogram et alamıyoruz. 600 liradan aşağı verilen fiyat. üreticiyi perişan etmiştir" dedi. u Yavıız" oldu yapacak. BMC yetkilileri, yapılan anlaşma gereğince, kamyonlann motorlarının ilk iki yıl Isveç'ten getirileceğini daha sonra "Volv o " lisansı ile motor dökümünün Türkiye'de BMC Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin Izmir'deki tesislerinde gercekleştirileceğini bildirdiler. Karadeniz tütününe 565 lira baş fiyat "Yavuz"ların Türkiye'de satışını gerçekleştirecek BMC Sana>i ve Ticaret A.Ş. aynı zamanda kamyonlann montajını da 5 NİSAN 1964 TARİHİNDEKİ 0ÛVİ2 KURLARI T.C. ZİRAAT BANKASI DÖVİZ AUŞTL. 324.65 304.29 17.61 123.81 6.06 33.69 40.28 109.70 41.70 149.25 19.99 143.85 253.13 1103.81 42.89 462.75 91.98 SATIŞTL 327.72 307.17 17.77 124.98 6.10 34.00 40.66 110.73 42.09 150.66 20 17 145.21 255.53 1114.24 43.29 467.13 92 85 ŞİRKETLERDEN HABERLER BOSFOR GRLBU'NUN CİROSL 2.8 MİLYAR Bosfor Grubu 'na dahil akaryakıt, inşaatçüık, taşımacılık ve turizm şirketleri geçen yıl 2 milyar 767 milyon lira ciro yaptılar. Grup şirketlerinin sağladıkları döviz gelirlerinin ise 479 milyon lirayı bulduğu belirtildi. TÜTÜNBANK'IN BAKIRKÖY ŞUBESİ AÇILIYOR Tütünbank 'ın nisan ayı içinde acacağı ÇAPRAZ KURLAR 1 ABD 18.4291 Avusturya Şilini 53.6092 Belçika Frangı 8.0627 Fransız Frangı 7.7724 İsveç Kronu 1622.24 ttalyan Lireti 7.5513 Norveç Kronu 1 Avustralya Doları: 1 Kuveyt Dinan: 1 Sterlin: DOLARI 2.6197 9.6340 2.9543 2.1705 225.14 3.5210 0.9395 3.4088 1.4285 B. Alman Markı Danimarka Kronu Hollanda Florini İsviçre Frangı Japon Yeni S.Arabistan Riyali ABD DOLARI ABD DOLARI ABD DOLARI ALTIN GÜMÜS FİYATLARI Cumhuriyet Reşat 24 Ayar 22 Ayar Bilezik Gümüş Alış 28.6S0 28.750 4.335 3.910 90 Satış 28.750 29.000 4.345 4.150 92 3 şubeden ilki yarın Bakırköy 'de hizmete giriyor. Şube açılışı nedeniyle Tütünbank Yönetim Kurulu, Onur Başkanı Selçuk Yaşar başkanlığında bugün IstanbuVda toplanıyor. MİMAROĞLU, TÖBANK YÖ"Yukarıda sayılan fiiller dıNETİM KURULU BAŞKANI şında, vergi iade bevannamesini Töbank Yönetim Kurulu Başsuresinde vergi dairesine vermekanlığı 'na Prof. Dr. Sait Kemal yen, aldıgı vergi iadesini suresin Moda Tekstil thracat Sergisi Mimaroğlu atandı. Töbank Yöde ve tam olarak hak sahipleri Moda Tekstil thracat Sergisi bugün Ortadoğu Ticaret Merkezi (OTtM)de netim Kurulu Kemal Mimaroğne ödemejen ve bu kanundan açılacak. 70 firmanın katılacağı sergide, tekstil ürünlerinin yanı sıra, kon İrfan Oralay, Necdet Aslan, lu, doğan diğer miikellefijetlerini feksiyon ürünleri de yer alacak. ABD, Fransa, Danimarka, İsveç, ttalya, Bekir Sıtkı Batman ve Prof. Dr. zamanında ve tam olarak yerine Almanya, Suudi Arabistan, Bahreyn, Ürdün ve Italya'dan ithalatçı firmaYaşar Karayalçm 'dan oluşuyor. getirmeyen işverenlere vergi da lann katılacağı sergi 8 nisana kadar sürecek (UBA). ARÇELİK 14 YENİ ÜRÜN ÇIiresince, işverenlerin iıcretlerine KARACAK Arçelik, yıl soödenen meblağın iki katı tutarın Türkiye'de Elektrik Enerjisi Sorunu nuna kadar 14 yeni ürün piyatada ceza kesilmesi gerekmekte İstanbul Üniversitesi Iktisat Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri llişkikri Bölümü ve Arastırma Merkezi tarafmdan düzenlenen, "Türkiye'de \a çıkaracak. 4 .tu* Ccnel Mıtd Hasurt Subuji, firElektrik Enerjisi Sorunu ve Ekonomik Gelışmemızdeki Önemi" konulu kon ırü malarımn uzun vadede beyaz cv • 1235291 sayıh emekli karne feransta İSO Yönetim Kurulu üyesi Alı Coşkun konusacak. Konferans bumi yitirdim. Geçersizdir. Yenisi gün saat 16.00'da tktisat Fakültesi'nin Çalışma Ekonomisi ve Endüstri tlişaletleri dışalımından etkilenmeyeceğini de söyledi (UBA). kileri Bolümü dershanesinde yapılacak. ni çıkartacağım. AZİZ OZAN DÖVİZİN CİNSİ 1 AB0D0UM 1 AVUSTRALYA D 0 U R I 1 AVUSTURYA SkİNİ 1 BATI ALMAH MARKI 1 BELÇİKA FRAIKI 1 DANİMARKA KMNHI 1 FRANSIZ FRANGI 1 HOLLANDA FLORİNİ 1 İSVEÇ KRONU 1 İSVİÇRE FRANGI 100 İTALYAN ÜRETİ 100 JAPON VENİ 1 KAHAOA DOLARI 1 KUVEYT DİNARI 1 NORVEÇ KRONU 1 STERÜN 1 S. ARABİSTAN RİYALİ EFEKTİF ALISTL 324.65 289.07 17 61 123.81 5.74 33.69 40.28 109.70 41 70 149.25 18.99 136.66 240.48 1048 61 40.74 462.75 87.38 SATIŞTL 333.90 312.96 18.11 127.34 6.22 34.65 41.42 112.82 42.88 153.50 20.55 147.95 260.35 1135.26 44.11 475.94 94.60 SEMINER, SERGL KONFERANS T.C. ZİRAAT E ANKASI "Giicüne erişilc mez"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle