Katalog

ESKIŞEHIR BANKASI ESBANK " tedbirli ve kararlı" Cumhuriyet 60. Yıl; Sayı: 21426 Kurucusu: Yunus Nadi 40 TL. 20 Nisan 1984 Cuma ederek yapılan zamlar, 25 Mart seçimlerinden önceki kısa duraklamayı geride bırakarak, yeni bir zincir oluşturmaya başladılar. Yine, maliyet artışlanndan çok "beklentiler" fiyatlar üzerinde etkili olnıaya başladı. Zam için en yaygın gerekçe, başkasının zamları. Adeta herkes yaptığı için, zam yapmak "meşnılaşmış" durumda. Makarna üreticileri, pirinç fiyatlanndaki artışı bahane ederek, bunun makarna fiyatlanna yansımasının kaçınılmaz olduğunu savunuyorlar. Zeytinyağı fiyatIarı, ayçiçek yağının peşine takılarak durmadan artıyor. Yağ fiyatlarındaki artış, temizlik malzemelerinde bir fiyat artışı beklentisi yaratıyor. Ayçiçek yağının fiyatındaki yükselmenin süreceği, zeytinyağının fiyatının yeni mahsul çıkana kadar yükseleceği, krem deterjanla başlayan temizlik maddeleri zammını sabun (Arkası Sa. 11. Sü. l'de) HAZIRLIK Gündüz: 26 Nisan Ged&M Nısan Kayıtlar devam etmM|dir. Tel: 522 75 74 528 64 37 . g j l Laleli tST KAVR&M DERSA^ESÎ ı Piyasada zam Özal, ek zamma karç sejerberuğı tİcretlere ek zam: Her zamdan sonra ek zam yapılacaksa işler kanşır. Ek zam isteyenler hesap bilmiyor. T e l c e l zatntnt: Yapüır veya yapılmaz. Zamanı gelince görürsünüz. Atamalar: Büyük çapta atama söz konusu değil. Ozal, Cumhurbaşkanı Evren ile dün haftahk olağan görüşmesini yaptı. Başbakan yaklaşık iki saat süren görüşmeden çıkarken, gazetecilerin sorularını "kısa siirede sonuçlanması için" arabasının önünde yanıtladı. Cumhurbaşkanı ile geçen hafta görüşme ZAM SALGEM Wm.akarnacılarpirinci, zeytinyağcılar ayçiçek yctğını, temizlik malzemecileh yağ fiyatlarını, hepsi margarini, margahnciler de hepsini zam gerekçesi göstehyor. Birçok malınfıyaîı, diğer mallara gelecek zamları karşılamak için peşinen arttınlıyor. Eski mallara yeni etiket uygulanılıyor. MMorular da zamlardan nasibini aldı. Mannesmann Sümerbank ürünü borularm zamlı satışlarına dün başlandı. CENGİZ TURHAN Gıda piyasası yeniden "zam güıüeri"nin sözcükleriyle konuşmaya başladı. Üretici, topıancı, pcrakendeci benzer "ağızlarla" pazarlıyor malını. Sana eski mal veriyonım, pahalı diyorsun. Yarın yeni malda bu fiyatı da bulamazsın. Vade yok kardeşim, bu zamanda vade mi olur? Peşin alıp peşin satıyoruz. Sana 1 hafla yapayım. Alma hanım, alma.. Biz çok mu memnunuz zannediyorsun, satlıgım malın yerine yenisini koyamıyorum. Her gttn zam geliyor. Vatandaş ise şaşkın, yalnızca mırıldanabiliyor: "Ne oiacak bu işin sonu?" 1983 yılının son aylarında birbiri peşi sıra ve birbirini bahane ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Turgut Özal, Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile görüştü. Başbakan Özal, "Her zamdan sonra işçi ücretlerine ek zam yapacaksak işler kanşır" diyerek işçi ücretlerine ek zam yapılmasına karşı çıktı. ıliği için konuşmalannın uzun sürdüğunü belirten Özal, görüştukleri konulan açıklayamayacağını kaydetti. Özal, yapılan atamaların normal atamalar olduğunu belirterek, "Bunlar zamanı gelince yapılan atamalardır. Normal bir tempoda gidiyor. Birçoklarının söyledigi gibi büyük çapta bir atama söz konusu değil" dedi. HP Genel Sekreteri Aydın Gürkan'ın kendisini TV'de açık oturuma çağırdığınınanımsatılması üzerine Başbakan, "Bu gibi konular davetle olmaz. Meclis platformunda görüşürüz. Asıl ptatform Meclis platformudur. orada görüşmeyi tercih ederiz" biçiminde konuştu. Başbakan Özal, işçi ücretierine ek zam yapılmasına ilişkin bir soruya, "Her ayarlamadan sonra, her zamdan sonra, ek zam yapılacaksa işler karışır" yanıtını verdi. "Yapılan zamların işçi ücrellerindeki artışı yiyip bitirdiğine katılıyor musunuz" sorusunu ise şöyle yanıtladı: "Yapılan zamlar iicret artışlarını bitirdi dememiz mümkiin değil. Hele bir iki şey yapıldıktan sonra bu onu bitirdi demek, bu işi hiç hesap etmesini bilmemek demektir. Bunu üzülerek ifade ediyorum. Bu gibi konular bizi de alakadar etmiyör. Yolu yordamı var. Toplu sözleşme düzenine geçildi. Her türlü pazarlık yapılır. Ben ona kanş(Arkası Sa. 11, Sü. 6'da) MEMURLAR, İLK DURAGI GEÇTİ Haberi 11. Sayfada TürkIş, tasarı atağına kalktı İşçiler, tüm yönetim kurullarında yönetime katılsın. iş güvencesi sağlanmah. İşçi çıkarması keyfı olmaşın. Kıdem tazminatı, SSK bünyesinde oluşturulacak fondan karşılansın. İflas halinde işçi alacakları 1. sırada ödensin. ANKARA (Cumhuriyet Burosu) Türkİş'in, işçi kökenli parlamenterlerle ortaklaşa hazırİadığı iki yasa önerisi ve uç yasa değişikliği onerisi dün konfederasyon binasında yapılan bir toplantıda, gereği yapılmak üzere 8 parlamentere teslim edildi. Türkİş'in yasa taslakları, parti gruplarında gorüşüldukten sonra, öneriler halinde parlamentoya sunulacak. Öneriler arasında, işverenin iflası halinde işçi alacakiarının 1. sırada ödenmesi, işçi çıkarmasındaki keyfiliğin sınırlanması, kıdem tazminatının SSK'da oluşturulan bir Fonda ödenmesi ve bütün kurullarda işçilerin yönetime katılması yer alıyor. Türkİş ve bazı parlamenterlerce hazırlanan yasa önerileri içinde, İş Yasası'nın değiştirilmesi, İcra İflas Yasası'nın değiştirilmesi, işçinin yönetime katılmasıyla ilgiii yasalarda değişiklik ile Tarımİş Yasası, Kıdem Tazminatı Fonu Yasası önerileri bulunuyor. Kıdem tazminatı fonu kurulmasına ilişkin yasa önerisi, SSK bünyesinde bir kıdem tazminatı fonu oluşturulmasını öngörüyor. Buna göre, işçiler ise girdikIeri tarihten itibaren, bu fona tabi olacaklar. Fondan kıdem tazminatı alınabilmesi için, SSK tarafından işverenlerden kıdem tazminatı primi alınacak. Fona ödenecek primin hesabına esas alınacak ücret SSK Yasası'na gore, prime esas teşkil eden kazançlar toplamı oiacak. Kıdem tazminatı primi, işveren tarafından her ay SSK'nın ilgiii kuruluşuna ödenecek. İşçi kökenli milletvekillerince Meclise sunulacak, Tanm ve Orman İş Yasası önerisi de, tanm ve orman işlerinde çalışanlarla, çalıştırılanlar arasındaki ilişkileri düzenliyor. Yasa Önerisine göre, tanm ve orman işlerinde çalışma süresi genel olarak haftada 60 saat olarak belirlendi. İşin niteliği, iklim ve mevsim koşulları, yerel gelenek ve göreneklere göre haftahk çalışma süresinin gunlere dağıhmı, işveren tarafından saptanacak. Günlük çalışma sürelerinin dışında, tanm ve orman işçileri 3 saat fazla çalıştırılabilecekler. Yılda yapılan fazla çalışma süresi 270 saati geçemeyecek. Yasa onerisi, tanm ve orman işçilerine günlük çalışma süresince uygun olarak, surekli çalıştıkları her altı gün için bir gün hafta tatili verilmesini hükme bağlıyor. TBMM'ye sunulacak bir baş(Arkası Sa. 11, Sü. 3'te) BEDRETTtN DALAN: 1 HAFTA İÇlNDE PİRİNÇ UCUZLAYACAK Haberi 12. Sayfada Incirlik'ten ABD'ye tanınan "kolaylık" sona erdirildi ANKARA, (Cumhuriyet Bürosıı) Türkiye ile ABD arasında Lübnan'daki Çok Uluslu Güç'e, İncirlik Üssü'nden kolaylık sağlanmasına ilişkin anlaşma, geçerlik süresinin sona ereceği mayıs ayı sonu beklenmeden dün karşılıkh olarak feshedildi. Dışişleri Bakanlığı'ndan bu konuda yapılan açıklamada şoyle denildi: " Türkiye ile ABD hükümetleri arasında 28 Kasım 1983 ta TÜRKtŞ BAŞKANTNDAN HÜKÜMETE Yumaz:Fpedmannh btrakuı^ sosyal siyaset okuyun tşSendika Servisi Türkİş Genel Başkanı Şevket Vılmaz, İ.Ü. îküsat Fakultesi'nin dün yapılan geleneksel SosyalSiyaset Konferansı'nda yaptığı konuşmada, "Kendisini, gerçekleri söyleyen, ancak kimse kulak asmadıgı için, felaket tellalı diye karalanan kahinlere" benzetti. Yılmaz, devamlı ülkemizdeki geüşmede endişesinin kâhinlerin felaketi önceden söylemesine benzemesine rağmen, kimsenin kulak asmaması, umudunun ise, sağduyunun gelip gelmesi, çağımıztn ihtiyaçlanna uygun sosyal politikalar uygulanarak felakatten kurtulunması olduğunu belirtti. Yılmaz, artık günümüzde sosyal sorunların sırrı kalmadığını, sosyal huzurun sırnnın hür sendikacıhğın bütu'n gerekleri ile işletilmesi olduğunu vurguladı. Özetle şöyle devam etti: "Ülkemizi yönetmekle görevli siyasal kadroların, başlarını birtakım teknik kitaplardan ve Friedmann teorilerinden kaldırıp, sosyal siyaset okumalarını tavsiye ediyorum. Ülkemizin sorunlanna çözüm aramak için, IMF'nin veya Dünya Bankası'nın değerli uzmanlanna danışmak amacıyla da Amerikalara gidip yorulmasınlar. sosyal sorunların çözümünü en iyi bilen kurum işte buradadır." (Arkası Sa. 11, Sü. 2'de) Lübnan'daki ÇokUlusluBarış Gücü'ne transit terminal hizmetleri sağlanmasına ilişkin anlaşmanın geçerlik süresi, mayıs ayı sonunda bitecekti. Anlaşma karşüıklı olarak dün feshedildi. rihinde imzalanmış bulunan İncirlik ile ilgiii Transit Terminal Hizmetleri. Anlaşması'nın geçerliligi.Lübnandaki Çok Uluslu Kuvvet'in mevcudiyeti veya bu hüviyetinin devamı koşuluna bağlanmış olduğu cihetle, söz konusu kuvvetin ortadan kalkmış bulunması sonucu, anlaşma da geçerliüğini hukuken yitirmiş ve nihayet bıılmus olmaktadır. Bu hukuki sonucu taraflar karşüıklı olarak teyid ve tescil etmişlerdir." Ermeni terörünün kökenînde görüş ayrılığı Uluslararası Terorizm Sempozyumu'nun ardtndan yapılan basın toplanüsında, ABD Ulu diye sordu. Prof. Iıil de, "Yeni isimler ortaya attı" dekendisine de soz konusu araştırmasal Güvenlik Konseyi'nin eski üyesi Paul Henze, Ermeni terörünün ardında Sovyetler Birli yince, belirtildiği bu isimlerin Prof. liil de bunun üzerilarda hatırlatıldı. ği'nin bulunduğu iddiasını tekrarladı. Amerikalı bilitn adamları ise bu konuda kanıt bulunne, "Bilmiyorum, sayın Somer'e sorun" diye karşılık madığmı söyledi. verdi. ANKARA (Cumhuri)et Biirosıı) Ankara Universitesi tarafından düzenlenen "Ciuslararası Terorizm" konulu sempozyuma kalılan bilim adamları ve uzmanların bir bölümü dun düzenledikleri basın toplantısında Ermeni terörünün kaynaklan konusunda değişik gorüşler ifade ettiler. ABD Ulusal Güvenlik Konseyi eski üyelerinden Paul Heaze, Ermeni terörünün arkasında Sovyetler Birliği'nin bulunduğu görüşünü yinelerken bir grup ABD'li bilim adamı teröriin kaynaklannı daha çok "bir tarih anlayışı" sorunu çerçevesind* degerlendirdiler. Basın loplantısını kısa bir konuşma ile açan sempozyumun organizasyon komitesinden New York Üniversitesi Psıkiyatri Profesörü Turiıan İlil, sempozyumun en önemli sonuçlarından biri olarak Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Tank Somcr tarafından narkotik kaçakçılığı ile Ermeni teröru örgütlerinin bağlantısmı ortaya koyan bildiriyi gösterdi. Prof. İtil'in bu bağlantıyı "yeni bir teori" diye sunması üzerine, bir gazeteci, kendisine Tarık Somer'in söz konusu teorısinin birkaç yıldır Türk basınında çıkan araştırmalarla onceden ortaya konduğunu, bu konudaki bulguların büyük ölçüde Uğur Mumcu'nun araştırmalarıyla belgelendiğini hatırlatarak. "Acaba sayın Somer. bu bağlaotı konusunda oe gibi yeni bulgular ortaya koydu da yeni bir teori olarak sunuyor" Gazetecilerin yönelttikleri bir soru da, "Sempozyumda Sovyetler Birliği suçlınırken, Ermeni lerorunün Balılı ülkelerden destek görmesinin nasıl açıklanacagı" oldu. Bu soruyu yanıtlayan ABD Ulusal Güvenlik Konseyi eski üyelerinden Paul Henze, Ermeni terörünün Batıda Ermeniler yaşadığı için belli bir destek görduğünü belirtti. Buna karşılık Balılı hükumetlerin açıkça Ermeni terörünü kınadıklarını anlatan Henze, "Açık olmayan, Sovyetler Birliği'nin tuiumudur. Ermeni lerörunu açıkça kınamamaktadırlar. Sovyet Büyükelçiliği. önceki gun açıkça kalıldıgımız sempozıumu suçlayan bir acıklama yapmıslır. Terorizmin lartışılmasını bile istememeleri. Sovyetler'in lutumu açısından yeterince duşundünicıidiir" diye konuştu. Sempozyumdaki bildirisinde, Ermeni terörünün arkasında Sovyetler Birliği'nin bulunduğunu öne süren Henze, basın toplantısında da aynı göruşleri yineledi ve Ermeni teröründen yararlanan başlıca ülkenin Sovyetler Birliği olduğunu söyledi. Amerikalı araştırmacı Nancy Virtis ise, aynı konuda görüşlerini açıklarken. "Biz istihbarat uzoıanı degiliz. Bu konuda elinuzde delil >ok. Ancak. lerörün So%yeller Birliği'nin üjine yaradığını var sayabiliriz" dedi. ABD'deki Tennessee Teknoloji Üniversitesi oğretim üyelerinden Prof. Michael Gunter ise, "Ernıeni lerörünüıı arkasında Sovyetler Birliği'nin bulunduğu >olundaki gorüşler konusunda biraz daha dikkatli davranılması gerektiği kanısındayım. Çiinkü şu ana kadar işittiklerim daha çok dolaylı baglantılara dayanmaktanır. Ben bir (Arkası Sa. 11, Sü. 3'te) Kıbrıs Rumiarı Güventik Konseyi'ne başvuruyor ABD Dışişleri sözcüsü John Hughes'un ABD Yöneümi'nin Türkiye'ye yardım konusundaki tutumu gözden geçireceğine ilişkin sözleri yalanlandı. Buna karşılık, ABD'nin Güveniik Konseyi'nin 541 sayılı KKTC'nin ilanını geçersiz sayan kararını desteklediği belirtildi. ÎZZET RIZA YALIN LEFKOŞL Kıbns Rum Yonetimi BM Güvenlik Konseyi'ne başvurmaya karar verdi. Karar dün Rum yönetimi lideri Spiros Kipriyanu'nun Kıbns'taki son gelişmeleri gözden geçirme amacıyla, Rum siyasal parti başkan ve yetkilileriyle yaptığı toplantıda alındı. Güvenlik Konseyi'nin toplanmasını isteyen Rum tarafı, bu konudaki resmi açıklamasmda kararına gerekçe olarak Türk tarafınm, Güvenlik Konseyi'nin 541 sayılı kararını uygulamayı reddetmesini, BM'nin Kıbrıs'la ilgiii öteki kararlarına uymamasını ve 541 sayılı karara rağmen yeni oldu bittiler yaratmasını gösterdi. Güvenlik Konseyi dönem başkamna da durumla ilgiii bilgi verildi. Güvenlik Konseyi'nin 541 sayılı kararı KKTC'nin ilânını geçersiz sayıyor ve geri alınmasını öngöruyor. Rum yönetimi lideri Kipriyanu Rum siyasal parti başkanlan gelecek perşembe gunü Atina'ya giderek Yunanistan Başbakanı Papandreu ile göruştüklen sonra cumartesi günü New York'a geçecek. Rum sozcüsü Güvenlik Konseyi'nin öbür hafta toplanabileceğinin tahrnin edildiğini söyledi. Türkiye ile Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti arasında büyükelçi teatisi üzerine Rum Bakanlar Kurulu ve siyasal parti başkan ve yetkilileri ile olağanüstü toplanülar düzenleyen Rum Yönetimi Başkanı Kipriyanu bu sure içinde BM Genel Sekreteri'nin Özel Temsilcisi Hugo Gobbi ile de üç kez görüştü. Bu arada, Türkiye'nin KKTC'yi büyükelçilik düzeyinde tanıma karan üzerine ABD yoneıiminın Türkiye1 ye yapılacak askeri yardım konusundaki tavrını gözden geçirebileceğine (Arkası Sa. 6, Sü. 8'de) Maüye Bakanı meydan okudu SİGARAİÇKİ Kaçakçılar sigara fiyatını düşürürse, biz daha da düşürürüz. Kaçakçılar içkiye yönelecek. O zaman da içki fiyatlarmı düşürerek içki de satacağız. ANKARA, (ANKA) Maliye ve Gümrük Bakanı Vural Ankan, "Sigara kaçakçıları, sigara fiyatlarını düşürürse, biz daha da düşürürüz" dedi. Arıkan, bu yıl vergi beyannamesi sayısında geçen yıla oranla yüzde 80 artış olduğunu söyledi. Vural Arıkan, gazetecilerin sorularını yanıtlarken, dünya sigara sanayiinin kaçakçılık üzerine kurulu olduğunu belirterek şoyle konuştu: "Yabancı sigara ve içki ithalatındaki amacımız. ekonomi içindeki kaçak payı mümkün olduğu kadar azaltmaktır. Ancak sigarada bu hiçbir zaman mümkün olmaz. Çünkü sigara sanayii bütün dünyada kaçakçılık üzerine kurulu. Ancak yine de Türkiye'ye kaçak sigara gireceğini sanmıyorum. Çünkü fiyatlan düşük tuttuk. Kaçakçılar fiyat düşürürse, biz daha da düşürürüz." Vural Arıkan, yabancı içki ithali konusunda ise. ellerinde yabancı içki stoku bulunduğunu söyledi ve şöyle devam etti: "Benim lahminim, kaçakçılar yabancı sigarayı ucuz satıyoruz diye içkiye yöneleceklcr. O zaman da içki fiyatlarını düşürerek, içki de satacağız. Elimizde birçok yabancı içki stoğu var. Tekel'in viski maliyeti 3500 lira, karaborsada ise 2500 lira. Bu yüzden rekabet edemiyoruz. Mümkün olduğu nispette kaçakçıya göz açtırmamaya gayret ediyoruz. Ancak kaçakçılık her zaman var olan bir şeydir. Bazı insanlar vardır. bu tip faaliyette bulunmaktan hoşlanırlar. Bunu önleyemezsiniz. Örneğin, idam cezası olmasına rağmen, (Arkası Sa. 11, Sü. 7'de) ABD baskısına karşı ıısta diplomasi CENGİZ ÇANDAR Geçtiğimiz hafta sonlarında gazete sütunlannın bir köşesine sıkışan küçük bir haber, aslında son günlerde TürkABD ve TürkYunan ilişkilerini etkileyecek gelişmelerin habercisiydi. Haber, BM Genel Sekreteri'nin Kıbns Özel Temsilcisi Hugo Gobbi'nin 6 aylık bir aradan (Arkası Sa. 6, Sü. 7'de) Başkent'te renkli bir nikâh UFUK GÜLDEMİR UGUR MUMCU GOZLEM SON ZAMLARIN ALTERNATİFİ YOK MU? MM.avadan kazanç, zamma dayalı ekonomi politikasının ayrılmaz parçası Miamlar gerçekte konjonktürün bozulmasından yapılnuştır. mjamların yapüdığı ve süreceği beyan edilen bir ülkede "orta direk"in kazanacagı, işadamımn kaybedeceği bir şey yoktur. Arslan Başer Kafaoğlu'nun yazısı 9. sayfada 5 dava sonuçlandı 16 idanı^ 24 müebbet Haberi 7. Sayfada Semra Özal gazetecilere verdiği sözü tuttu.yakın arkadaşı Gülten Berk'i ANAP milletvekili Karaman 'la evlendirdi. İKİ PAKET LORD MaUye Bakanı Ankan 38yılhk tiryaki. Bandrollular geldiğinden beri Lord içiyor. "Kendi de adı gibi" diyor. (Fotoğraf: RIZA EZER) ANKARA Başbakan Özal'ın eşı Semra Özal'ın yakın arkadaşı Gülten Berk, önceki gece ANAP Hatay milletvekili Kâmran Karaman ile evlendi. Yakınları Semra ÖzaPın yakın arkadaşını evlendirmeyi çok istediğini söylüyorlar. "karga bana dedi ki" adlı dedikodu sutununun yazarı Gülten Berk'in, "dedikodulardan çekinmesi" nedeniyle beyaz gelinlik givmediği öğrenildi. Semra Özal. yasama doncıni başlangıcında TBMM kıılisinde (Arkası Sa. 11, Sü. 7'de) Goering'in Eşyası... Genç kuşaklar Habib Edip Törehan'ı pek tanımazlar. Törehan, tütün ticareti ile uğraşan, Almanlara tütün satan. bir arada Yeni İstanbul adıyla gazete çıkaran L>ir ilginç işadamıydı. İkinci Dünya Savaşı sırasında çok zengin olan Törehan, "Alman dostu" olarak tanınırdt. Törehan, Lora adlı bir Alman bayan ile evlenmişti. Lora'nın Hitler'in sağ kolu Mareşal Hermann Goering'in yeğeni olduğu söylenirdi. Törehan geride mirasçı bırakmadan ölünce Alman asıllı eşi de kendi üikesıne gitmişti. O gündür, bugündür, LoraTörehan'dan bir haber alınmış değildi. Geçenlerde, Lora Törehan, Cenevre'de ortaya çıktı. Cenevre Başkonsolosumuz Lemi Kemalyeri'nin eşine bir vekaletname veren Lora Törehan, eşinin Osmanlı Bankası'nda kilitli bulunan kıymetli eşyasının kendisine teslimini istemekteydi. Ankara'da bir avukat da bu işleri izlemekle görevlendirilmişti. Konu pek o kadar basit bir miras olayı değildi. Olsaydı hiç üzerinde durmazdık. Konu çok önemliydı. Çünkü, Os(Arkası Sa. II, Sü. 7'de) "memleket meselesi" oldu TRT'ye g ö n d e r i l e n rapordatu Çocuklarımız bakkal dükkânları önünde bira şişelerini gazoz içer gibi boşaltıp, kırmızı bir yüzle ilisip, kakışır olmaya başladılar. Reklam ş i r k e t l e r i n d e n : Ciklet reklarmm da kaldırsınlar. Çunkü çiğneyenin çenesini yorarak sağlığını tehdit eder. Türkiye, Batı ülkeleh arasında bira reklamım yasaklayan ilk ülke olur. B i r a iireticilerinden: Biranın zararlı olduğu lüdıasını cıddıye atırtak mümkün değil. Biranın buyuk yararlan olduğu tıbben tespit edümiştir. Haber Merkezi Milli Eğitim, lamlarının yasaklanmaMnı ıviemcsi, ııusu bilim adunılan larafından larGençlik ve Spor Bakanı Vehbi Dinyıllar sonra birayı ycnıden "sorun" uşılırken biracılar da >ararlarını çerler'ın TRT Genel Mudürluğü'ne olarak gundeme gelirdı. Biranın alaçıklamaya başladılar. Bu arada Başbir yazı göndererek TV'de bira rekkollü içki saulıp sayılanıa>acağı kobakan Turgut Özal da "memlekel meseleleri" aıasına gırcn 1 \ dc bira reklamı konusunda lıukumeiın tavrını. "zamanı gelince soyleri/." şeklinde açıkladı. Ozal bu açıklamavı Çanka^a Koşku'nden çıkarken bir soru üzerine yaptı. Milli Lğiıim, Gençlik ve Spor Bakanı Vehbi Dınçerler'iıı isıenıi TRT Genel Mudurü Tunca Toskav larafından incclemeye alınırken, bira (Arkası Sa. 6, Sü. 5'te)