Katalog

Cumhurîyet Sahibı: Cnmhuri>el Matbaacılık ve Gazetecilik Turk Anonim Şirketi adına Temsilaler: ANKARA: Yajçm Dogan, İZMİR: Hikmel Çeliakaya, ADANA: Nadir Nadi, • Genel Yayın Mudurü: Hasan Ceraal, Müessese Müduru: Mehmet Mercan. • Servis Şefleri: İstanbul Haberlerı: Seiahallin Gıiler, Oış Eminc Uşaklıgil, Yazı Işleri Muduru: Ofca> Gönensin, 0 Yazı Işleri Mudur Haberler. Ergun Balcı. Ekonomi: Osman Ltagay. Kultur: Aydın Emec, MaYardımcısı: Ahmet konılsan, Haber Merkezi Muduru: Yalçın Bayer, Sayfa gazin: Yaleın Pekşen, Spor Danışmanı: Abdölkadir Yiicelman, Duzelıme: Refik Durbaş. Araştırma: Şahin Alpay. Duzeni Yönetmenı: Ali Acar. TAKV1M 5 Mart 1984 Imsak: 6.03 Güneş: 7.27 öfcle: 13.20 Ikindi: 16.30 Akşam: 19.04 Yatsı: 20.23 Burolar: • Aokara: Konur Sokak No: 24/4 Yenişehir, Td: 175825175866, Idare: 181335, • Izmir: Halit Ziya Bulvan No: 65/3, Tel: 254709131230 • A d a u : Ataturk Caddcsi, T.H.K. lşhanı Kat 2/13, T d : 1455019731 • Basan ve Yayan: Cumbariyel Matbaaalık ve Gazetecilik T.A.Ş. Türk Ocagı Cad. 39/41, Cağaloğlu, Ist. PK: 246lst. Tel: 5209703 TeJex: 22246 Alman Dışişleri Bakanı yarın geliyor Genscher'in ziyareti Avrupa ile ilişkiler açısından önemli Avrupa ülkelerine Ankara ile Alman Dışişleri Bakanı, 6 kasım seçimlerinden sonra diplomatik trafiğin açılması meTürkiye'yi ziyaret edecek ilk Batılı Dışişleri Bakanı. sajını vermeyi amaçlıyor. KendiBu açıdan, Genscher'in ziyareti Avrupa ile Türki sinin üstlendigi bu misyonu ye arasında kesilmiş olan diplomatik trafıği açabi olumlu karşılıyoruz" dedi. lecek bir gelişme olarak değerlendiriliyor. çimleri sonrasmda ilk kez Batı'dan bir dışişleri bakanının Türkiye'ye gelecek olması açısından önemli. Genscher'in ziyareti, Türkiye'nin diplomatik trafiğinin açılması şeklinde değerlendiriliyor. Dışişleri Bakanlığı'nın üst düzeydeki bir yetkilisi, "Cumhuriyef'e bu değerlendirmeyi yaparken, "Sanırız Genscher Ankara'ya gelirken diğer İsminin açıklanmasını istemeyen yetkili, son günlerde Avrupa ile diplomatik trafîğin birbiri ardına gelen ve gelecek olan ziyaretlerle "açılmış olacağını" vurguladı. Aynı yetkili Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu'nun onümüzdeki aylarda önemli bir Avrupa ülkesine resmi bir ziyaret yapacağını ayrıca bakanın, Japonya'ya gitmesi olasılığının da bulundugunu belirtti. Genscher'in ziyareti siyasi açıdan taşıdığı bu mesajın yanı sıra, Kohl hukümeti ile özal hükümeti arasında çözüm bekleyen dosyanın açılmasına da zemin oluşturacak. Bu dosyada başta Türk işçilerinin serbest dolaşımı olmak üzere bir dizi çetin sorun yer alıyor. Federal Alman hukümeti bir yandan Türkiye'yi AET karma protokolunda yer alan serbet dolaşım hakkından vazgeçirmeye çalışırken, bir yandan da işçilerin dönuşünü teşvik amacıyla almakta olduğu tedbirler konusunda ikna etmeye çahşıyor. Doğramacı: A yönetmeliği 23 hafta içinde hazır olacak t ,• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Federal Almanya Dışişleri Bakanı Hans Dietrich Genscher 24 saatlik resmi bir ziyaret için yarın Türkiye'ye geliyor. Ankara'da Dışişleri Bakanı Vahit Halef oğlu ve Başbakan Turgut Özal ile bir dizi görüşmelerde bulunacak olan Genscher, Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından kabul edildikten sonra çarşamba günü Ankara'dan ayrılacak. Diplomatik çevrelere göre Genscher'in ziyareti, 6 Kasım se Bankerzedeler yeni bir yönetim kurulu oluşturdu ANKARA. (ANKA) Bankerzedeler, Ankara'da toplanarak yeni bir yönetim kurulu oluşturdu. Bankerzedelerin yaptıklan toplantıda, yönetim kurulu başkanhğına getirilen Kâmil Çağlayan, "Başbakan'ın halledilmeyecek hiçbir mesele yoktur" dediğini hatırlatarak, "Başbakan'ın bu sorunu da halledecefine inanıyoruz" dedi. Toplantıda,BankerAlacakiıları Koordinasyon Derneği Yönetim Kurulu üyeliklerine Baha Pamir, Mehmet Altay, Lütfı Birol, Fahrunisa Özdal, Ayten Tunaoğlu, Erol Bulut getirildiler. Dostlar bizi alışverişte görsün!.. Tasarı tam 166.5 saaî görüşüldü, 42 madde için 2598 değişiklik önergesi verildi. 42 maddeden 26'sı değiştirildi, 8 madde yeniden yazıldı, biri iptal edildi, ayrıca 4 madde eklendi. MEHMET ALTAN PARİS Fransız Millet Meclisi, Basın Yasa Tasarısının ilk oylamasını yaparak, 159 ret oyuna karşı, 238 oyla kabul etti. Ancak tasanmn yasallaşması için Senatoda görüşüldükten sonra, Millet Meclisi'nde 2. kez oylanması gerekiyor. 24 ocakta olağanüstü toplanan Millet Meclisi üyeleri, tasanyı tam 166.5 saat görüserek ve 42 madde için 2598 değişiklik önergesi vererek, 5. Cumhuriyet döneminde görülmemiş yeni rekorların kırılmasını sağladılar. T a s a r ı n j n y e n i şekli Basın Yasa Tasarısı, 17 aralık günü Millet Meclisi'nde görüşülürken, hükümetçe geri alınıp, komisyona iade edilmişti. Sosyalist Parti'nin kanunda anayasaya aykırı düşen maddeler olduğunu belirtmesi, Komünist Parti'nin de siyasi partilerin elindeki yayın organlarına ayncaük tanıyan değişiklikler önermesi, hükümetin tasarıyı geri almasına neden olmuştu. Tasarının iade olunduğu Kültür tşleri Komisyonu, Basın Yasa Tasarısını çok titiz bir incelemeye tabi tuttu. 42 maddeden, sadece 16'sı değiştirilmedi. 8 madde yeniden yazıldı. Biri iptal edildi. Aynca dört yeni madde eklendi. Diğer maddelerde yapılan değişiklikler ise daha çok biçimseldi. Tasan, bazı ufak değişikliklere uğradıysa da genel olarak komisyondan çıktığı biçimiyle Millet Meclisi'nde kabul edildi. Yasadaki en önemli değişiklik, kimin kaç >ayın organını elinde bulunduracağını belirleyen maddelerinde oldu. Değişikliğe uğrayan tasanya göre, "Bir sennaye grubu veya kişiler, günlük yerel basın yayın organlannın loplam dağıtımının yüzde 15'ini aşmamak kaydıyla istedikleri yerel günlük yayın organjarınınya da ulusal günlük yayın organlannın toplam dağıtımının yüzde 10'unu aşmamak kaydıyla, uç günlük ulusal gazetenin sahibi olabilecekler." Yeni Fransız Basın Yasa Tasarısı rekorlar kırdı Maddelerin eski durumlanna nazaran farklılık gösterdiği ikinci nokta, haftalık dergilerin tasan kapsamı dışında bırakılması oldu. Fransa'da günlük yöresel gazetelerin toplam dağıtımı 7 milyon. Yasaya göre sennaye sahibi, dağıtımı 1 milyonu aşmamak kaydıyla istediği oranda yerel gazete çıkarabilecek ya da dağıtım toplamı 2 milyonu geçmeyen günlük ulusal yayın organlarından, dağıtımı 200 bini aşmamak kaydıyla üçüne sahip olabilecek. Tasan, günlük ulusal yayın organını ise şu şekilde tarif ediyor: "Bütün her türlü yayın dahil, dağıtımının en az yüzde 20'sini, dağıtımını gerçekleştirdiği belli başlı üç bölge dışında yapıp, düzenli olarak haberlerinin yarısından fazlasını ulusal ve uluslararası habeıiere ayıran gazeteye günlük ulusal gazete" denir. adını yayınlayacak. Tasarının eski halinde, en önemli pay sahiplerinden yirmisinin adının yayınlanması isteniyordu. Yeni ilave edilen 4 madde ise, yayın organlannın pay sahipleri arasındaki seçimler konusunda bazı açıklamalar getiriyor. Millet Meclisi'nde ilk oylaması yapıldıktan sonra gönderildiği Senatoda kurulan bir komisyonda incelemeye alman tasan, her gazetenin, yeterli sayıda profesyonel gazeteciden oluşmuş özel kadrosu olmasını şart koşuyor. Bilindiği gibi Hersant grubunun elindeki Le Figaro ve L'aurore aynı kişilerce ve aynı içerikle, fakat ayrı adlarla yayınlanıyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) YÖK Başkanı Prof. Üısan Doğramacı, üniversitelerden ilişkisi kesilen öğrencilerin affedilmelerine ilişkin uygulama yönetmeliğinin 23 hafta içerisinde hazırlanacağını söyledi. Prof. Doğramacı, "Cumhuriyet" muhabirinin 19761977 yıİından bu yana üniversitelerden ilişkisi kesilen öğrencilerin affedilmelerine ilişkin yasanm uygulanması konusundaki sorulannı yanıtlarken, uygulama sorunlannın yarın toplanacak olan YÖK toplantısında ele alınacağını belirtti. YÖK toplantısında yasada belirtildiği şekilde bir uygulama yönetmeliği hazırlanması için komisyon oluşturulacağını açıklayan Doğramacı, yönetmeliğin en kısa zamanda hazırlanması için gayret göstereceklerini kaydetti. Daha sonra rektörlerin de konuya ilişkin görüşlerinin alınacağını ifade eden Doğramacı, uygulamada çıkabilecek sorunlar konusundaki bir soruya da şu yanıtı verdi: AZ BAŞVURU OLABİLİR "Şu anda kaç oğrencinin başvuracagı belli degil. İlişkisi kesilen öğrencilerin sadece imtihanlara girmeleri söz konusu olsaydı, başvuran çok olabiiirdi. Ama yeniden okuma mecburiyeti oldugundan okula dönmek için başYuranlann sayısı daha az olabilir. Şimdi kanun ile bazılannın açık öğretim fakültesine, bazı sosyal bilimierde ekstern ögren(Arkası 11. Sayfada) GÜNE UYDUBüyucüluk, çağdaş bir kimtiğe büründiL Cam küreUr yerini bUgisayarlara bıraktu Nükleer savaşın çıkmasını kahve falı önleyecek üzerinde gızlı araştırmalar yapıABD duyularötesi algılama gücü, telepati, fal ve ziyor. hin gücüyle eşyalan hareket ettirme konusu için yılda Sadece ABD'nin 2yılda 6 milyon üoiarı (Yaklaşık mılyar 6 milyon dolar harcıyor. lira) askeri sihirbazlık araştırmaTime dergisine göre ABD Savunma Bakanlığı, Sovlanna yatırdığı söyleniyor. ABD Savunma Bakanlığı yetkilileri yet nükleer denizaltuannın hareketlerini önceden hagülünç duruma düşmemek için ber alabilmek için 'Madame Zodiac' adlı bir falcı de falcılık ve sihirbazlık yerine "Yeni Tür Bîyolojik Haberleşteyzeye başvurmuş. Dış Haberler Servisi Batı dünyasında doğaüstü güçlere, fala ve sihire inananların sayısı arttıkça her gün okus pokus yeni bir uygulama alanı buluyor. New York Times gazetesindeki bir yazıya göre ABD ve Sovyetler Birliği "duyularötesi algılama gücü, telepati (diişünce yoluyla aracsız uzak mesafeler arasında haberleşme), falcılık ve psikokinez (zibin gücüyle eşyalan yerinden oynatma ya da olaylann aktşını degiştirme)" ABD ile SSCB, psikokinez silahı üzerinde çalışıyor Hersant grubu ne yapacak? Yasa tasansı ilk hazırlandığında, Başbakan "çoksesliliği ve özgürlügü" sağlamak için tasanyı hazırladıklarım söylemişti. Bununla birlikte tasarının, sağ muhalefetin önde gelen isimlerinden biri olan Robert Hersant'ın, gittikçe tehlikeli bir hale gelmeye başlayan basın tekeline son vermeyi amaçladığı bir sır değildi. Nitekim Sosyalist Parti, kanunun sadece bir kişiyi hedef alarak hazırlanmasından dolayı, önemli hukuksal aksaklıkların varhğına dikkat çekmişti. Komünist Parti ise kendi yayın organlannda, "Hersant grubu hedef alınsa da, önemli zorluklarla karşı karşıya kalacagını" belirtmışti. Sosyalist Parti'nin belirttiği hukuksaJ aksakbklar, komisyonda giderildi. Ancak Komünist Parti'nin, politik parti Diger degUiklikler Diğer önemli değişiklikler ise, basın yayın organlannın belli ellerde toplanmasını önleyecek ve yasanın işleyişini kontrol edecek komisyonla ilgili. "Basının arkasında hangi sermaye sahiplerinin olduğunu görmeyi ve çoğulculuğu saglayacak" olan tasarıda, kanunun işleyişini denetleyecek olan komisyonun, Yüksek Mahkeme Başkanları ve Cumhurbaşkanı, Meclis ve Senato Başkanlarının atayacağı kişilerden oluşması öngörülüyor. Tasanya göre, en az yılda bir kez, yayın organları en önemli pay sahiplerinden onunun Haftalık dergiler kapsam dı^ı Eski tasanya göre, üçü geçmemek kaydıyla hem yerel hem ulusal yayın organlarına sahip olunabiliyordu. Tek koşul, ya>ın organlannın kendi türlerindeki toplam dağıtımın yüzde 10'unu geçmemesiydi. lerin ellerindeki yayın organlarına güvence verilme isteği kabul edilmedi. Yumuşatılmış son şekliyle tasan, basın kralı kalmasını önledi. Robert Hersant'a bazı avantajlar sağlamakla birlikte, önemli tercihier karşısında bırakıyor. Tasan yasallaşınca, Robert Hersant'ın aşağıdaki 3 seçenekten birini tercih etmesi gerekecek: 1 Ya Le Figaro veya FranceSoir'ı elinde tutup, kanunun sınırlama getirmediği yerel basına ağırlık verecek. Bu şekilde, elinde bulunan üç günlük ulusal gazeteden, en az tirajh olan L'aurore (35 bin tiraj) ile iki büyük günlük gazeteden birini (Le Figaro ve FranceSoir) elinden çıkaracak. 2 Ya da yerel yayın organı toplam dağıtımının yüzde 14'ünü oluşturan, 14 günlük yerel yayın organını elinde tutup, üç büyük günlük ulusal gazeteyi satacak. Bu şekilde davTandığı takdirde, kanun tasansında belirtilen limite ulaştığı için, imparatorluğunu daha da geliştirme fikrinden vazgeçecek. 3 Bir başka seçenek ise Le Figaro'nun aynı içeriğiyle çıkan 35 bin tirajh L'aurore'a yeni bir düzen vererek, yerel gazetelerin üçte ikisiyle birlikte elinde tutacak. Bu yolu seçtiği takdirde en güçlü iki günlük ulusal gazetesi olan Le Figaro ve France Soir'ı elden çıkaracak. Hükümet, Senatonun özel komisyonunda göriişülen tasannın ilkbahar döneminde yeniden oylanarak yasallaşmasını umut ediyor. ŞUi^de politik ateşkes Yabancı gözlemciler, "ateşkes" karşısmda şaşkınlar. Politik liderlerin üzerlerine düşeni gereğinceyerine getiremedikleri, muhalefetpotansiyelini, doruğuna yaklaşmışken birden sorumsuzca bırakıverdikleri görüşü yaygın. NUR DOLAY SANTİAGO Pek çok ülkede olduğu gibi Şili'de de yazın gelmesi, yaşamı yavaşlatıyor, her şeye bir durgunluk veriyor. Kapanan okullar, kimi iş ve eğlence yerleriyle birlikte politik mücadele de tatile girmiş gibi. HUkümet ve muhalefet güçleri, hiç tartışma konusu edilmeyen bir ateşkes üzerinde sessizce anlaşmışlar sanki. Oysa ki başkent, boşalmış bırakılmış havasına karşın hâlâ dolu. Işçiler ve yoksul halk kitlesi Santiago'dan bir yere gitmiş değil. Tatile çıkmaktan öte, evlerinde oturarak yaşamak için bile binbir güçlükle karşı karşıyalar. Muhalefet kesimindeki politik liderlere gelince, onlar da Santiago'daki mevzilerinin başındalar çoğunlukla. Bir burjuvazi var deniz kıyısındaki villalanna kaçan. Herhalde onun yokluğu, geçen yılın sonuna değin iyice ivme kazanan mücadeleye birden ara verilmesini açıklayacak yeterli bir neden değil. mokratik Halk Hareketi (MDP) tarafından Santiago'nun en büyük tiyatrosu Caupolican'de düzenlenen toplantı. Sekiz bin kişi alan salonun tıklım tıklım dolu olması, içeri girme olanağı bulamayan daha bir sürü insanın da bütun pazarı tiyatronun önünde sokakta bekleyerek geçirmeleri, halkın tatilden pek etkilenmediğini, mücadele isteğinin sürdüğünü gösteriyor. lemu'daki yazhğında bir süre dinlenen Pinochet, daha sonra "politik ateşkesten" yararlanarak güneye uzandı, Patagonya'yı Şili'nin yerleşim bölgelerine bağlayacak Pinochet Yolu'nun yapım çalışmalannı görmek amacıyla. Ama Monada'da "karşı politikanın" saptayıcıları boş durmuyorlar ve iki değişik görüş çevresinde gruplaştıklan söyleniyor. Söz konusu olan artık Şahinler ya da Güvercinler değil, gerçekçi ve daha az gerçekçi olanlar. Pinochet'nin hangi görüşe ağırlık vereceği "taül dönüşU" belli olacak. me Sistemleri", "duyuüstü algılama" gibi "bilimsel" kavramlar kullanıyor. Henuz 1980 yılında ABD'de yayınlanan askeri strateji dergisi "Military Review"da Üsteğmen John B. Alexander "Yeni zihinsel savaş alanı" başhkh bir yazısında şunlan ifşa ediyordu: "Zihinsel güce dayanan ve öldürücü etkisi kanıtlanmış olan silâh sistemleri vardır.", Federal Almanya'da yayınlanan "Die Zeit" dergisine göre bunları duyup kahkahadan yerlere yatmak son derece yanlış: "Nitekim eğer bu satırlann yazan gectiğimiz hafta gazete falından 'Pazar günü kötü bir sürpriz sizi bekliyor' haberini alıp kaynanasmın beklenmedik ziyaretine karşı savunma önletnini alabilmişse, Batı dünyasımn özgürlüğünü sa>unanlar bu yedinci duyudan yararlanmakla yükümlüdür." "Time" dergisinin bir haberine göre ise 1980 yılının sonbaharında Washington'da bir donanma subayı 'Madame Zodiac' adlı falcı teyzenin dükkâmna dalmış ve ona Sovyet denizaltılarının uzaydan çekilmiş görüntülerini göstermişti. Madame Zodiac da 400 dolar karşılığında Sovyetlerin yakında girişeceği manevralar hakkında kehânetlerde bulunmuştu. Kimileri Sovyetler'in daha 1960'ta parapsikoloji araştırmalanna giriştiğine dikkat çekerek bu projelerin tıpkı ilk atom bomsasını yapmaya yönelik ManhattanProjesi'nde olduğu gibi, yeni bir super silah geliştirebileceği görüşünü savunabiliyor. Başkalan ise bu alandaki silahlanmayı aslında ABD'nin başlattığını ve 1950'lerde Kuzey Kutbu'nun altından geçen nükleer güçlü "Natilius" denizaltısıyla telepati bağlantısı kurma deneyini gerçekleştirdiğini ileri sürüyor. "Bilimsel Anormallikleri Araştırma Merkezi"nden Doktor Rruzzi ise bunu, ABD hükümetınin Sovyetlere oynadığı bir oyun olarak niteliyor. Ona göre ABD yönetimi "yanıltıcı propaganda" yoluyla Sovyetlerin paralannı böyle projelerle çarçur etmelerini sağlamaya çahşıyor. Genel grev hazırhğı Ama diğer yandan da politikacıların, bu mücadele isteğini yönlendirecek stratejileri saptamak için düşünmeye gereksinimleri var gibi. En azından tatil döneminin sonuna değin! Tarih şimdiden belli: "Tatil dönüşünün" ilk büyük kitle eylemi martın sonunda gerçekleştirilecek. Bu arada bir yandan da genel grev düşüncesi geliştirilmeye çahşıhyor. Sendikalar içinde bu yönde hazırlıklar yapılıyor, ortak bir tavır oluşturulması için uğraşıhyor. Güçlükler yok değil. Sendikal taban her ne kadar bütünlük içinde sayıbrsa da, tepede bölünmeler ve ona bağlı olarak sorunlar çok. Bütün bunlann giderilmesi genel grevi en iyimser olasılıkla mayısa atıyor. Sendikalar ve muhalif görüşteki diğer toplum kesimleri arasında sağlam bir görüş birliğine varılırsa, mayısın ilk haftalannda askeri rejime karşı mücadele, belirleyici safhasına girecek. Bu arada hükümet de kendi açısından hazırlık içinde. Buka İki olay Bu arada yeni kartlar açılana değin bütun Şili iki olayla oyalanıyor. Biri hâlâ sığmdıkları Vatikan büyükelçiliğinde bekleyen dort genç, ki hükümet kendilerine çıkış izni verilmeyeceğini belirtti. İkincisi Santiago'nun şık sayfîyesi Vina del Mar'daki müzik festivali. Özellikle tsrail ve ırkçı Güney Afrika gibi ülkelerin abone olduğu bu sözde uluslararası festival, birkaç Amerika ve Avrupa ülkesinden en tanınmamış, kıyıda köşede kalmış şarkıcılan büyuk reklamlarla Şili'ye getiriyor ve kendilerine avuç dolusu dolar ödeyerek güzel bir tatilden sonra geri yolluyor. Festival, Eurovision'dan bile beter olsa da, giriş ücretlerinin aşırı yuksekliği halkın katılımını engellese de, aylar önceden başlayan tantanası ve hazırlıkları bütün tatil döneminin boşluğunu dolduruyor. Önemli olan da bu belki... Yabancı gözlemciler şaşkın Yabancı gözlemciler böylesi bir gelişme, daha doğrusu duraklama karşısmda şaşkınlar. Poh'tik liderlerin üzerlerine düşeni gereğince yerine getiremedikleri, muhalefet potansiyelini, donığuna yaklaşmışken birden sorumsuzca bırakıverdikleri görüşü yaygın. Son günlerin tek dikkate değer olayı, yelpazenin en solundaki partilerin oluşturduğu De Ama Doktor Rruzzi sözlerinde yanılıyorsa, gelecekteki savaşlar şöyle yürütulebilir: Savaşçılar denizaltılarında, bombardıman uçaklarında ya da tanklarÖN YOLCU SALONU "Haücıoğlu " yolcu motorunun ön yolcu saionu. Içerde bir gaz sobasuun sımsıcak hmltılan... Üslelik beş kişi da savaşacaklanna perdeleri çekilmiş salonlann karanlıklannnin nefesinin burayi ısttmaya yttmesine karşın. Bir ihtiyarcık sobanın karpsmda, kurulduğu yerde gevşemiş. (Fotoğmf:ENDER ERKEKJ da düşmanlarına var güçleriyle beddualar yağdırarak onlara buyü vaparlar. Düşmanın füze saldırısında bulunması mümkün değildir, çünkü Madame Zodiac düşmanın stratejisini daha ziBir ihtiyarcık sobanın karşısın yakasına sıralanmış, onarılmak Hasköy iskelesi.. iskeleye, isREHA ÖZ hinlerde uyanır uyanmaz kahve da, kurulduğu yerde gevşemiş, için bekleyen küçüklü büyüklü keleyle geliniyor kıyıdan. Yan falında görecektir. Yeter ki, kahneredeyse kendinden geçmek gemilere sürünmemek için "pür yatmış, öylesine duruyor olduğu Çımacı, "59 Numara"nın ve tükenmesin. üzere. Gaz sobasımn bacası, yol dikkat" kesilmiş. Yorgun, bit yerde. Ha battı, ha batacak.. kaptanına bağınyor: cu salonunun (!) tam ortasını de kin, iskeleyi bulduğunda, yan Gecekondudan da beter bir gö Haddii yürniüü.. lip açık havaya fırhyor. gelmiş yatan "Dolmabahce" va runümde.. İki kişi de ordan "59 Numara" palaman çözüp puru karşıhyor bu kez kendisi Eyüp'e.. hiİNCt İSKELE "Halıcıoglu"na yol veriyor büni, tepeden tepeden bakarak.. yük bir saygıyla. "Vira Bismilİşte Haliç'in ilk iskelesi: Ka Alabildiğine "ezik" yanaşıyor Ve, Eyup.. Haliç'in son duralah"ı çekip "Halıcıoğlu"nun sımpaşa. Ikına sıkına yanaşıyor kıçınkıçın "Halıcıoğlu".. Ama ğı. Haliç'in minik vapuru "Kokaptanı, Haliç'in çamur bozuğu "Halıcıoğlu" iskeleye. İskele "iskele" vermiyor "Dolmabah cataş", iskeleye yaslanmış duru N Haber Merkezi Kompitursularına "baştan kara" ediyor. nin, tam yanında, denizin hemen ce".. İki kadın inecek. Çımacı, yor, yorgunluktan bitmiş dulü TV oyunu "Atari" Türkiye'"Halıcıoğlu"nun, bu motor iri üstünde beürivermeye başlamış sırtlıyor kadınlann çantalarını, rumda. Üstüne "Hahcıoğlu" yade de üretilecek. Atari'nin 1TT sinin güvertesindeki biri bayan çamurdan bir adacık.. İki deniz fılelerini.. Üç kadın, bir çocuk naşıyor, zangır zangır titriyor SchaubLorenzTürkiye temsilciüç Fransız, kahkahalar atıyor eri atlıyor; ayağına çabuk, alış biniyor yerlerine, denize ha düş mübarek.. Üç Fransız, gördüksi META tarafından üretilere' lar, ellerindeki başvuru kitapcık kın.. lerinden oldukça hoşnut olsalar tü, ha düşecek. pazarlanması konusunda anlaş larına da bakarak. Ama boşuna gerek ki, dalıveriyorlar kaptan Çımacı palamarları çözüp maya varıldı. arıyorlar "Altın Boynuz"u ya kaptana bağınyor: Derken palamarlar Hasköy köşküne. da "Gokkn Honı"u.. Soğuktan Devvara eettt.. için çözülüyor bu kez. lleride bir Tam 55 dakika geçmiş Eminö10 değişik oyunu içeren 100 ellerini oğuşturan birkaç kişi Motor, motor değil, Taşlıtarönemin ünlü"71 Numara"sı, nü'nden kalkalı. Beş dakika sonbin kaset nisan ayı sonunda piaşağıya iniyorlar. Üç metreye üç la minibüsü mübarek.. Ama "Hâlâs" yatıyor çürümeye ter ra yeniden palamar çözecek yasaya verilecek. Cihazın ilk tametre anca tutan ön yolcu salo kimsenin aldırdığı yok. "Vira kedilmiş, acılar içinde. Daha "Halıcıoğlu" ve yeniden, "yalnıtımı 711 mart tarihleri arasınnuna. Içerde bir gaz sobasımn Bismillah"ı çekip kaptan, tam ötelerde bir yerlerde, doğdukla lah" Eminönü'ne.. Ve dönüyor da Sheraton Oteli'nde düzenleortalığı sımsıcak eden hınltılan.. yol veriyor yeniden motorlara.. rına bin pişman Erenköy, Göz az ötesindeki iskele bozuntusunecek Dinlence Fuarı'nda yapıÜstelik beş kişinin nefesinin buBu kez hedefimiz Fener iske tepe, Rumelikavağı ve daha baş na bağlı kayıklann, batıkların, lacak. Fuarda isteyen herkes rayı ısıtmaya yetmesine karşın.. lesi. "Halıcıoğlu" Haliç'in iki kaları.. çamur adacıklarınm arasından.. Atari kullanabilecek. Halıcıoğlu, Haliç'e can veriyor TV oyunu Atari, Türkiyv'de de üretilecek