Katalog

Cumhuriyet S.ılhhı ( umhumi'l Maıbaacılık ıc Cıj/ciıvılık Tıırk •\ıuııııra îjırkeu adına Nadir Nadı. • CıciK'l ^a>ın Muüıını Hasan ( emal, Mııcssesc Mudurıı Imine l şakhuil. > a/ı Mcn Mııdııru ()ta\ (KMiensın. • > a/ı NıTi Mudur >.IIÜ:IIKIM \hmel korulsan. HaKr Meıkıvı Mııdurıı ^ alvın Ba»rr. Savta Dıi'onı >oiHimonı \li \car. TAKVİM 19 Man 1984 imsak: 5.38 Güneş: 7.02 fenısıhıler ANKARA \aiçın Dogan. I/MIR llilmel (,tlınka\a. AIMNA Mrhmel Mercan, • Senı\ Şeflerı. kıanhul Habcrlcn Vlahallin (•ııkr. Dıs Haherlcr hrgun Balcı, t konumı (Kman l laga>. Kııluır A\dın h ı m v M.ı üi'in * alçın Pek>en. Spor Oamşnıanı \hdulkadir \ lurlman. Dıı/cllınc Refik »urba», ArjMırınu Ikindi. 16.40 Akşam: 19.21 Yatsı: 20.41 Buroiar • Ankara: konur Sokak No 24/4 Yemşehır, Tcl 175825175866. Idare I8333S. • İzmir: Halıl 7ıya Bulvarı No 65/3, Tel: 254709131230 • Adına: Alaıurk Caddesı, T H K Işhanı Kal 2/13, Tel I455OI973I • Basun \c Yuvan Cumhuriyet Malbaacılık veGazetecılık T A Ş Turk OcağıCad 19/41. C ağaloğlu. İM PK 246lst Tel 5209703 Telex 22246 Ögle: 13.17 Sultan Aziziden günümüze ISTANBUL TANJU SADUN Âsgari gıda harcaması ayda 9 bin 690 TL Türkİş'in hesaplamasına göre asgari ücretîe dikkate alınacak 3 bin 500 kalorilik besin harcaması ocak fiyatlanyla günde 323 TL tutuyor. Komisyonda besin harcamalannın hangi fiyatlar üzerinden hesaplanacağı ve tüm giderlerin yine yüzde 44'ü olarak kabul edilip edilmeyeceği tartışılacak. Turklş toplantıda işçinin beslenme giderlerinin piyasa fiyatlan üzerinden hesaplanmasını isteyecek. Hacettepe Üniversitesi beslenme bölumüne göre 3 bin 500 kalori alması gereken bir işçinin besin içi harcamalan şu 12 kalemden oluşuyor: Ekmek (500 gram), et (187 gram), yumurta (0.30 gram), süt (200 gram), beyaz peynir (46 gram), zeytinyağı (20), margarin (20 gram), tereyağı (10 gram) şeker (72 gram), sebze (400 gram), meyve (133 gram), unbakliyat (47 gram). Türktş'in yaptığı araştırmada, bu 12 kalem yiyecek maddesinin ocak 1984 fîyatlarına göre harcama tutannın 293 lıra 20 kuruş olduğu saptandı. Türkİş'in Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun onereceği gibi, bu harcama tutarına yüzde 10'luk pişirme gideri eklendiğınde harcamalar toplamı gunluk 323 lirayı buluyor. Buna göre, gunde 3 bin 500 kalori alması gereken işçinin yalnızca besin ıçı harcamalannın toplamı aylık 9 bin 690 liraya ulaşıyor. Turklş temsilcileri, bugunku toplantıda bu listeye, ocak ayından bu yana söz konusu beslenme kalemlerindeki artışların yansıtılmasını önerecek. ANKARA, (Cumhuriyet Burosu) Asgari Ucret Tespit Komisyonu bugun yapacağı toplantıda, gunde 3 bin 500 kalori al•ması gereken ışçinin besin ıçi harcamalannın ne kadar olması gerektığıni tartışacak. TurkIş'in yaptığı bir çahşmaya göre, 3 bin 500 kalori alan bir işçının besin içi harcamalan tutan günde 293 lırayı buluyor. TürkIş hesapladı YÜZ YIL ÖNCE Geçen yüzyılm ortalarına gelinceye kadar belediye melediye bildiğimiz yok. Şehir pislik içinde. Sokaklar hayvan suruleri ile dolu. Cadde yok. Sokaklar çamur içinde. Eminonü Meydam ise bu gravurdeki gibi bir başka türlü kanşık (Bartlett'in gravüru) YÜZ YIL SONRA Gravürle hemen hemen aynı açıdan çekilen Eminonü Meydanı bir asır oncesine göre biraz daha terniz. Cami ile deniz arasındaki evlerht yerini caddeler alnuş. Yine çukurtar var ama eskisi kadar derin değil. (Foloğraf: ENDER ERKEK) Eli sopalı Şehremini Hüseyin Bey bile lıile yapan esııafla başa çıkamamıştı H,, nkmiş butun sorunlann çözumlennı kısa zamanda ortaya koyacaklar ve hepimıze "alın size rahat bir yaşam" diyecekler! er seçim, bir umudun simgesidir. Doğrusu, bu yamlgıya, seçilmek ısteyenler de çanak tutuyorlar. Her Halkın umudu, daha rahat etmek, daha mutlu olmaktır. seçim oncesınde bize verdıkleri hava, şimdiye kadar bir turlü buluBiz.yuz yılı biraz aşkm bir suredir seçım sıstemlerine alışmaya çalı namayan sıhirlı formullen kendilerinin bıldıklerıdir. Bu kadar korşıyoruz. kusuz ve alak oimaları şaşırtıcıdır. Aslında çok guç, sabır isıeyen Ama henuz, en iyileri kendi ellenmizle seçebildiğimiz inancma ka ve her tiirlu hayalciliğe savaş açan bir görev yapacaklannı belirtmeleri gerekirdi. Bunun tersını yapıyorlar. Seçilmek ısteyenler halka, vuşamadık. Seçtiklerimiz, yönetımde, beklediğimız başarıian gosteremıyortar. Umutlarımız hep bir başka dağın ardmda kaiıyor. Ra yonetım ışının o kadar guç ve karmaşık olmadığını soyluyoriar ve haiı, huzuru, mutluluğu elegeçiremedik. Herseçımde "inşallah bu öncekilenn başansızlıklannı, beceriksızliklerinı anlata anlata bıtiremiyorlar. kez başaracağız" diyoruz vesandık başlarma koşarken, geçmiştekı başarısızlıkların bızi ne kadar sabırsız hale getırdığini de göruyoŞımdt de aynı havalardayız. ruz. Bu yazı dızısı.en az yuz yıldan beri daha iyi bir yaşamm özlemlermı Böylece, seçriklerimizden mucizeler beklemeye başladık. çeken toplumun bıreylerını ve yonetmek ıçın her seçımde Zaloğlu Sandıktan oyle insanlar çıkacak ki, onlar, uzun geçmiş içinde bi Rüstem gibı korkusuzca meydana atıianları bırazcık düşundurebiBabadan atadan gorduğumuz "Kadf'larla idare edip gidiyoruz. Kadı dediğin tek başına bir âdem, örgut mörgut bilmez. Fatih Sultan Mehmet'ten berı dört yuzyıl, "Efendi hazretleri'nin yönetimleriyle o güne kadar gelmişiz. Tanzimat manzimat; Avrupagâvuru bastırınca, biz de onlara uymaya hevesleniyoruz. Avrupalının belediye başkanı demek olan şehreminliği Sultan Abdülmecit Han'ın ıcadı sayılırsa da, Hüseyin Bey gibi eli sopalısını esnafın ustune salmak, Abdulaziz'in işi. Abdülmecit zamanının devlet mumurluklarmda, iş koparır, arkasını bırakmaz bir adam olarak hakkmdan ımansız gelır dıyerek, Padişah da Ihtisap Ağası Hüseyin Bey'i çeker şehreminliği makamına oturtur. Ihtisap Ağası demek, devlet adına hesap soran ceza kesen demektir. Huse>in Bey'ın memurluk parolası ise dört kelimedir: "Darbı şedit! Hapsi medid!". Yani Turkçesi "Dayak alacaksın! Kodese tıkacaksın!" Turgut Özal z a m a n ı lnsan tarıhi iyi okuyup değerlendirmeli; pehlivan Abdulaziz Han'ın zamanı ile işbitiren Başbakan Turgut Özal zamanı arasındaki farkı açık seçik eormeatın bre denize!" Adam bununla kurtulsa çoktan bayram edecek, ama bunun bir de yarını var, yarın sabah "Emanet" denılen makam binasında dupeduz sorguya çekilıp cezalandınlmak var. Huseyın Bey, sur dibinde yükünu boşaltmamış bir eşek mi gördu, hemen narayı basar: "Nerde bre bunun sahibi?" Adamı bulup setirirler. "Bu hayvan senin m i ? " " Benim beyim." " Peki neden yiikunü boşaltmadın da defolup giltin?", " Yoldan >eni geldim beyim, kahvede bir solukanıp bir ça> içeyim dedim." "Bre Muslüman, sen yorulursun da bu hayvan yonılmaz mı, ne diye yülırse, gorevım yapmış olacak. Kenı yönetımlerı tanhımızden, en buyük kentımizin, tstanbul'un hikâyesini anlatıyorum. Geçen yüzyılm ortalanndan, AbdülazİZ devrinden başlıyor hikâyemiz. Tanzımattan berı epeyceyol almışız ve Avrupa'da bir buyuk gezintiyaparak, çağdaş uygar yaşamı gozleriyle gormuş Sultanımız. Şöyle boyle 120130 yıllık bir macerayı anlatıyoruz. İstanbul gibi bir tarih ve doğa incisi son 120130 yılda hangi eltere geçti, nasıl yonetildi? Nereden nereye geldi? Tarıh, boyle zamanda yararlıdtr. Düşunmeyı ve karar vermeyı kolaylaştmr. Seçim, aslında, bireyın ve toplumun kendı sorumluluğunu takınmasıdır. Seçilenlere, boşuna, kendi omuzlanmızdakinden daha ağır yükler yüklemeyelim. En buyuk kentımizde, yaşamı nereden nereye getırebilmışız, görelim. tında bekleyecek! Emri bozarsanız karışmam!". Hüseyin Bey'ın şakası yoktur Belediye başkanı dediğin sert olacak. Bakar, yasak emrinı verdıği halde Rum bakkal cami yakmındakı dukkânında hâlâ içki satmakta. Dalar içeriye, basar adama sopayı. Ertesi günü de, butün bu suçilstu yakalanıp Emanet binasının alt katındaki koğuşa tıkılanlan, divan kurup sorguya çeker. Belediye mahkemesidir bu. Ekmeği eksik çıkan fınncıya iki gun hapis verir. Bir kere ceza gorduğü halde yine kaldınmda tezgâh açan seyyar berbere 3 gun hapis verir. Suçu bunlardan da ağır bulunan estam o yıllarda, Haussmann adında bir Fransız keferesinin Paris'i yeniden kurma gayretlerinden haberli bile degildir. lmparator Üçuncu Napolyon'un Paris yönetiminin başına getirdiği Haussmann, bırornek sağlam yapıları, meydanları, parkları, caddeleri, çarşılan ve bulvarları ile Paris'i yuzde 60 yenileştiren, güzelleştiren bir projenin uygulaması içındedir. Hüseyin Bey ise Hocapaşa yangınından sonra dımdızlak kalmış Divanyolunu 25 metre genişlığinde bir cadde haline getirelim diye Sadrazam Fuat Paşa'ya bile diklenir. O tarihte Istanbul'da 78 metrelik yollar "geniş cadde" sayılmaktadır. Hüseyin Bey, biraz da Sarayca sevilmesine, tutulmasına guvenerek, sadrâzamın dıretmesıne uzun zaman karşı çıkar. Ama Fuat Paşa dunyayı görup bilen adamdır, bu yangın fırsatını kaçırmak ıstemez, birörnek yaratmanın iyi olacağını da duşünur. Biz Turkler görduğumuze inanınz. Nasıl ki, Divan yolu da geniş tutulup parke ile doşenınce, Hüseyin Bey'ın bile hoşuna gıder. Sadrazamın gonlünu almak için "güzel oldu, iyi ki israr ettiniz Paşa hazretleri" deyince, Fuat Paşa, taşı gediğine kor: "Bize atılan taşlarla yapıldı, efendi hazretleri!" Bari bugün, seçım öncesi atılan taşlarla da birşeyler yapılabılse.. Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısında Hacettepe Üniversitesi beslenme bölümunden gelecek olan ve gunde 3 bin 500 kalori olması gereken yetişkin bir işçinın hangi besinlerden ne kadar harcaması gerektiğine ilişkin bilgiler gozden geçirilecek. H.L'. beslenme bölumunün gönderdiği bu bilgiler ışığında 3 bin 500 kalori alması gereken işçinin tuketeceği besinlerın fıyatlannın hangi verılere göre belirleneceği ise tartışma konusu olacak. Turklş toplantıda işçinin beslenme giderlerinin pıyasa fiyatlan üzerinden hesaplanmasını ısteyecek. Toplantıda aynca besin ıçı harcamalann geçtiğimiz asgari ucret toplantılarında olduğu gibi tüm harcamalann yuzde 44'u duzeyinde gözönune alınıp alınmayacağı da goruşülecek. 3 BtN 500 KALORÎLtK LİSTE Gıda Cinsi Ekmek Et Yumurta Süt Beyaz peynir Zeytinyağı Margarin Tereyağı Şeker Sebze Meyve Unbakliyat Günlük raiktar (gr.) 500 187 0.30 200 46 20 20 10 72 400 133 47 Fiyat (Ocak 1984) 30 (430 gram) 725 20 100 500 400 280 1040 100 60 90 136 Tutar (TL.) 136 6 20 23 8 5.6 10.4 7.2 24 12 6 293 2 • 35 Bin sekizyuzlerin ortalannda da Istanbullular hayatlarından memnun değil. Şehir pislik içinde. Toz, çamur, çöp, başıboş köpekler, sokaklarda kuçükbaş, büyükbaş hayvan suruleri! Eh, tabii, her yeri de çişlerıyle sulayıp kakalarıyla gübreliyorlar! Esnaf eksik tartıyor, parmaklan hep kantann topuzunda. Hileli, kanşık mal satıyorlar. Ekmeğin dirheminden çalıyorlar, içine suyu basıyorlar. Koyun yerine keçi, dana yerine manda eti satıyorlar. Cadde denilecek yer yok. Sokağın iyisinde atlarna taşları var, çoğu yazın tozdan kışın çamurdan geçılmiyor. Lağımlar açıkta akıyor. Kanalizasyon filan hak göture, bilen yok. Mahalle içlerinde, şehrin gobeğinde mezarlıklar. Taşırna işleri mandayla, atla, eşekle yapılıyor. Bir yerden bir yere arabayla ya da ka yıkla gidiliyor. Sokaklar daracık, eğri büğru, karanhk. Fenerle bile yolun bir adım ilerisi kolay gorünmüyor. Kısacası, o TV serilerinde olduğu gibi, bugiinün tstanbullularından biri zaman tiinelinden geçip Abdulaziz tstanbul'una düşse, "Üç tstanbul" değil kaç istanbul olduğunu öğrenecek, "aman biz cennetie yaşıyormuşuz canım," diyecek. NOT: 293.2 + (yüzde 10 pişirme eideri>= 323 TL. Toplam besin için aylık harcama tutart = 9 bin 690 TL TOPLAM Abdülaziz'in özel emri ve güveni ile Şehreminliğine getiri! en Ihtisap Ağası Hüseyin Bey'in parolası 4 kelimedir: "Dayak atacaksm; kodese tıkacaksın." Hüseyin Bey ekmeği eksik çıkartan fınncıya 2 gün, kaldınmda tezgâh açan seyyar berbere 3 gün hapis verir. un yapan \e Saraya bağlı bir aU leden gelen Hüseyin Bey; Abdulaziz'in özel emri ve güveni ile şehreminliğine getirildiği zaman, altmış yaşlannda, ak sakallı, sert bakışlı bir efendi hazretleridir. Paris Anlaşması ile Avmpalılar Osmanlının yönetim örgutlenmesine bile kanşır olunca, tstanbul'un gayri MiısJim esnaf ı az biraz şımaracak hallere gelir; üzüm uzüme baka baka kararır örneği, Musluman esnaf da insafı elden bırakınca, halkın >andık Allab di>e bagırmalan tâ Saraya kadar >ukselir. Dinsizin li. Şimdi ne güzel! Belediye başkanları daha seçilmeden, AHahın gunü sorgu suale çekiliyor, sınavlardan geçiriliyor, ilkokul çocukları gibi kendilerıne karneler verilıyor; "geçti", "çaktf' diye notlar duşuluyor. Gorucuye çıkar gıbı çarşı pazarda dolaştırıhp, esnafa "Nasü, beğendin mi?" diye soruluyor Sız şimdi bir de İhtisap Ağası Hüseyin Bey "i gorun. "Geliyor!" dedıler mı, esnafta bet beniz kalmıyor. Manav, sebze mey%e sandıklarını sepetlerinı kaldırıma mı taşırmış: "Kaldırın bre şunlan, gotürüp Hüseyin Bey'in şakası yoktur. Belediye başkanı dediğin sert olacak. Bakar, yasak olduğu halde Rum bakkal cami yakınıdaki dukkânında hâlâ içki satmakta. Dalar içeriye, basar adama sopayı. Ağır suç işleyen esnafı iplikhaneye göndehp ceza olsun diye yelken bezi dokutur. kiinü sırtında bıraktın?" " Daha yuku boşaltacak yere epeyce yolumuz var efendi hazretleri, çuvallan indirip yuklemesi zor.." Zor ha! Hüseyin Bey yanındaki kavaslara emreder: "İndirin şu çuvallan!" Indirirler. "Takın hayvanın ağzına yem torbasını!" Takarlar. "Şimdi vurun bu çuvalları şu adamın sırtına!" Kavaslar koylunun ensesıne basıp sırtını yere parelel getirerek çuvallan ıki yanına bağlarlar. "Şimdi biriniz burada kalacak ve lorbadaki yem bitince>e kadar bu adam yiıkiın alnaf, doğru Eyup Bahariyesindeki İplikhaneye gonderilir. Bir hafta, on gun, bir ay ceza olarak ıplikhanede donanma için yelken bezi dokuyacak. Padişah iltimaslısı şehremini böyle esıp geçer, ezip geçer ama, bir elın ne sesı çıkacak? Yakalanan gume gider, yakalanmayan yine hilesine, madrabazlığma, kârına kazancına bakar. Yani pek bir şey değişmez. Halkın hayatında pek değişiklik olmadan, bu hikâyeler anlatılır durulur. Hüseyin Bey, görevini layıkı ile yapmanın gururu ile doludur ve Asgari ücretin belirlenmesi içîn kullanılan bilimsel verîler yetersiz Ekonomi Servisi tstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Metin Kutal, "Türkiye'de asgari ücretin belirlenmesi için gerekli olan terael bilimsel verilerin yeterli olduğunu soylemek kolay degildir" dedı. Buna karşın asgari ucret komisyonunun erken toplantıya çağrılmış olması nın memnuniyet verici olduğunu belirten Prof. Kutal şunlan soyledı: "Yasaya göre asgari ücretin 1 ocak 1985'e kadar aynı düzeyde kalabilmesi mumkündu. Bu tarihten yedi a> önce Asgari Ücret Komisyonu'nun toplantıya çağnlmış olması herşeye rağmen memnuniyet vericidir. Herşeyden önce zonınlu ihti>aç maddeleri listesinin yeterliliği tartısalabilir. Hayat pahalılığını gösteren rakkamlar sağlıkb degildir. " Sosyo ekonomık düzey yükseldıkç» asgari ücretin belirlenmesınde kullanılan "olçülerin degiştiğini" anlatan Prof. Kutal ABD'de asgari ücrete ölçu olan bazı harcama kalemlerinin Hindistan'da luks sayıldığını belirtti ve şöyle konuştu. "Başka ücret kademelerinin ortaya çıkışını etkileyen ekonomik faklörier asgari ücretin belirlenmesinde rol oynamaz. Burada "ekonomik faktörler" derken: İscinin verimi, kıdemi, vasıflı ya da vasıfsız oluşu, işin ağırlığı ya da hafifliği gibi aynmlardan soz ediyoruz. Bir başka anlatımla, asgari ücret ekonomik faktörlerden bağımsız " n ö t r " bir ücrettir. Bu(Arkası 15. Sayfada) Öfkeli bir Şehremini Bizim, ondokuzuncu yüzyıl ortalarına gelinceye kadar belediye melediye bildiğimiz yok. Yarın: İ^tanbul'da modernleşme atlı trnınvav larla başladı Tapu tahsis belgelerinin dağıtımına başlandı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü yetkilileri, geçen hafta 100 bin belgenin tapu sicil müdürlüklerine gönderildiğini belirttiler. ANKARA (ANKA) Hazine, beledıyeler, ıl özel idareleri ve vakıflara aıt arsa ve arazi uzerine 20 haziran 1981 tarihinden once yapılmış olan gecekondulann sahiplenne, tapu tahsis belgelerinin verilmesine başlandı. Tapu ve Kadastro Genel Mudurlüğü yetkililerinin verdiği bilgıye göre, 16 mart cuma akşamına kadar grup Tapu Sıcıl Mudurlukleri'ne 100 bin tapu tahsis belgesı gonderildi. Yetkıliler, tapu tahsis belgelerinin, vilayetlerde oluşturulan "Yeminli özel teknik bürolar" aracılığıyla, gecekondu sahiplerine dağıtıldığını bildirdiler. Tapu ve Kadastro Genel Mudurluğü yetkilileri şunlan söyleLonara nın sıyan taksılerı tarıhe karışıyor bu kentm unia siyah tak "Turkiye'de tapu tahsis beldi: sileri akla geliyor. Bu tâksiler de bir ölçüde Ingilizlerin gelenekleri arasına kanşmıştır. Ama tngilizler gesi verecegimiz gecekondu saözellikle son yıllarda geleneklerini eskisi kadar kollamaz oldular. Siyah tâksiler de birkaç yıla kadar >ısı bir milyon ci\arındadır. Cuyerlerini tümüyle yeni tipte bir taksiye bırakacaklar. Austin firmasınm ürettiği yeni taksi onümüzdeki ma akşamına kadar 100 bin tayıldan başlayarak Londra sokaklannda görulecek. Ama işadamından taksi şoförune kadar gerçek Londpu tahsis belgesi Ankara, İstanrahlar bu ise isyan ediyorlar. "Bu tâksiler artık bizim geleneğimiz, " diyor bir işadamı. "Londra Kulebul. İzmir, Bursa, Antalya, si'nl beyaza boyamak gibi bir şey bu taksileri kaldırmak. " Yirmi sekiz yıllık taksi şoforu Harry MarKonya, Kayseri, Hatay, Diyartin ise, "Siyah taksileri kaldınrlarsa kimlığimizi yitiririz." diyor. f lu bakır, brzurum, Samsun, Trabzon grup Tapu Sicil Mudurluklerine gonderildi. Bu mudurlükler, kendi bölgelerindeki vilayetlerde bulunan tapu sicil muhafızlıklarına gerektiği kadar tapu tahsis belgesi dağıtacaklar. Tapu tahsis belgelerini gecekondu sahiplerine dağıtacak olan yeminli özel teknik buroiar sicil muhafızlıklanmıza başvurabilirler. Ayrıca, arsa ve arazileri üzerinde gecekondu inşa edilmiş hazine, belediye, il ozel idareleri ve vakıflara da tapu tahsis belgeleri gönderilmiştir, gonderilmeye de devam edilecektir. Bu arada hisseli yerlerde yapılmış bina sahiplerinin. esasen hisseli tapuları olduğu için. bunlara tapu tahsis belgesi verilmesi söz konusu degildir." Ole \andan I jıkışc Mınıaı Muhendıs Od^ı.ırı Bırliğı Mimarlar Odası Ankara Şube Başk E>üp Lnal, lmar Aflı Ya savundu. Unal, duzenlediği basın toplantısında, yasa ve yonetmeliğin pratikte çozumu mumkun olma\an birçok sorunla teknik elemanları karşı karşıya getirdığini belirtti. Ünal, yasa ve yonetmeliğin, oda'nın ve diğer ilgili kuruluşlann goruşleri de alınarak yeniden duzenlenmesinı istedı. şası nvet eyonetmeiiği ile sorumiunik ^ u k•' eiemaniann uzeri'"""atılmak • ne istendiği göruşünu , . . ı •ı • • ! ! Londra denilince hemen lmar Affı Yasası \e yeminli ozel teknik burolarla ılgılı yonetmelikle kısa sürede tapu verilmesinin mumkun olmadığını bildıren Eyup Ünal, özetle şoyle konuştu: "İmarı>lah planlarının hazırlanması \e yapılann incelenerek ruhsat verilmesi yetkisi bu burolara veriliyor. Aslında bu yetki Belediye ve İmar İskân Bakanlığı'na aittir. Aynca, bu planların hazırlanması uzun siıreli bir çalışma gerektirir. Bu da. vatandaşların huzursuz olmasına ve burolara baskı yapmasına. çıkar çatışmasına yol açar, bu nedenle yasanın yeniden duzenlenmesinı isthoruz."