Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER bir kimse varsa, özellikle eşler arasında geçiş kolayca mumkün olabildiği gibi, anneden çocuğuna, anneçocuk ilişkileri sırasında hatta aynı evde yaşayan kardeşler arasında da bulaşma olabilmektedir. Bu virüsun varlığı, insan kanında yüzey antijeni (HBS) veya " E " antijen (HBe) aramakla gosterilebilmektedir. Ayrıca Virüs DNA'sı HBU DNA ve DNA polimeraz varlığı da vücutta virüsun bulunduğunu \e çevreye bulaşıcılığın mumkün olduğunun işaretleridir. Bu belirleviciler gerek viral hepatitin akut doneminde, gerekse kronik hepatitin hızı aktıvasyon doneminde kanda bulunmaktadırlar. BtR KEZ GEÇİRİLİNCE BAĞ1ŞIKLIK KAZAMLIR Hastalarla çok sık teması olan sağlık görevlilerinin ve aıle içinde özellikle HBe, HBU DNA veya DNA polimeraz taşıyıcısı bulunan aile fertlerinin yaklaşık ilk bir yıl içinde bir antijenle bulasması mumkün gorülmektedir. Hastalık bir kez geçirilince ömür bo>u bağışıklık bırakmaktadır. Hastalıktan korunmak için hazırlanmış hepatitis B aşısı mevcuttur. Hepatitis B aşısı çok yüksek oranda bir bağışıklık sağlamaktadır. Hamilelik doneminde antijeni pozitif olan annelerin çocuklarının doğumdan sonra aşılanması çocuğu annesinden geçebilecek enfeksi>ona karşı korumaktadır. A>TII şekilde HBe antijeni taşıyıcısı bir kimsenin yakın çevresinin de aşı yolu ile korunması mumkün olmaktadır. Hepatitis B yüzey antijeni, ani (akut) veya süreğen hepatitli kimselerde bulunduğu gibi sağlam taşıyıcılarda da bulunabilmektedir. Sağlam taşıyıcı kimseler de kendileri hastalanmadan hayat boyu bu antijeni kanlarında taşıyabilmektedirler. Bir kimseye B tipi viral hipatit tanısı koymadan evvel sağlam taşıyıcı olup olmadığını da duşünmek gerekmektedir. Özellikle kan merkezlerinde antijen tayini yapılması virüsun bu yolla sağlam kişilere bulaşmasının önlenmesi yönunden önemlidir. Gerek sağlam taşıyıcılar, gerekse B tipi akut ya da kronik enfeksiyonlu kimseler, B hepatit virüsu ile birlikte bulunabilirler ve delta ajanı adı ile bilinen bir etkenle hepatite yakalanabilirler. Bu durumda yine bir viral hepatit tablosu ortaya çıkabilir, ayrıca delta antijeni hepatit B virüsu gibi süreğen bir karaciğer iltihabının hastada yerleşmesine yol açabilir. Oysa aşılanmış bir kimse HBS taşımadığı için, böyle bir hastalık tehlikesinden de uzaklaştırılmış olmaktadır. HENÜZ BULUNAMADI Non A non B viral hepatitin etkeni henüz bulunamamıştır. Ancak B hepatiti gibi, virüsu taşıyan kimselerin kanı ve kan virusleri ile geçmektedir. Bu da kronik karaciğer iltihabına yol açabilmektedir. Etkeni tanınmadığı için henüz aşısı elde edilememiştir. Ancak tıbbi aletlerin çok iyi temizlenmesi ve kan nakli için kan verenlerın, daha önce kan verdiği kimselerin de sarılık olmamış kimselerden seçilmesi korunmada etkili olabilmektir. Sarılık Nedir? Sarıhk karaciğer dışı ya da karaciğerin kendisinde meydana gelen hastalıklara bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Karaciğer ilîihaplanması, bakteriyel ya da viral birçok etkenlerle olmaktadır. Bunlardan hepatit virüsüne bağlı olanlar önem taşır. PENCERE 14 KASIM 1984 Dalan'ın Gerçeği... Haber yalnız Günayxjın gazetesinde çıktı; çoğu kişinin de gözünden kaçlı. Amerıkan Kolejlen Mezunları Derneği'nin aylık yemekli toplantısında yaptığı konuşmada İstanbul Belediye Başkanı Bedrettın Dalan, şehrin sorunlarını çözmek için gerekli formülü açıklamış: ' İstanbullular sizı uzmek istemem; ama 125 milyara ihtiyacım var Bu parayı da İstanbullulardan almaktan başka çarem yok. Yılda 200 milyar liraya ihtiyacımız var. Ancak elimizdeki para sadece 75 milyar. Aradaki farkı hemserilerimızden alacağız." Başta kanalizasyon olmak üzere, su, ulaşım, yol, hava ve çevre temizliği, kıyılann korunması gibi sorunların çözülmesi paraya bağlıdır. Sayın Dalan özetlemis: ' Para İstanbullulardan, yapması bizden!" Sanıyorum, Bedrettın Dalan Belediye Başkanı olduğundan bu yana en gerçekçı konuşmasını yapmıştır. Ne var kı, ben bu konuşmayı ancak gazeteye yansıdığı kadarıyla okuyabildim, ayrıntılarını bilemiyorum. Bir belediye başkanının halka doğruları söylemesi alkışlanacak bir tutumdur. Doğrular her zaman sevimlı olmayabilir, kimi çevreleri de rahatsız edebilir; ama uzun sürede yararları ortaya çıkar. ANAP'ın ust yönetimı de gönül ister ki bu yöntemi benimsesin; ülkenin dirlik düzenliğe kavuşması için doğruyu vurgulasın; almadan vermek yalnız Allah'a özgü olduğundan, bir hükümetin ya da bir belediyenin açık bütçeyle hiçbır iş yapamayacağını herkesin kafasına yerleştirmesi gerekir. Türkiye, ABD değildir. Vergi indirimleriyle. ladeleriyle, teşvik önlemlerıyie büyük özel tekellerin birikimlerini pompalamak, sonra bu birikimlerin yatırıma dönuşmesı sürecinı yaşamak, ancak güçlü endüstrı toplumlarında geçerli olabilır. ABD'de faiz oranı yükseldi mi Amerikan doları ortalığı kırar geçirır; tüm yatırımcıları uluslararası platformda ABD'ye çeker. Türkiye'de faiz oranı yükseldi mi, yatırımları frenleyen ve malıyet enflasyonunu pompalayan sürece girersin. Oysa Türkiye 1970'lerde başlayan dünya ekonomık bunalımında adaletlı bir vergılendirmeyle pompalanan planlı devletçilık yoluyla yatınmlara geçebılseydi darboğazı çoktan aşardı. Şimdi geçmış ola... Sayın Bedrettın Dalan'ın İstanhıj1 için güzel girışimleri var. Halıç'i temizlemek, çevre tramvay yolu ile kitle ulaşımını sağlamak, Boğaz'da deniz ulaşımından yararlanmâk ve benzerleri, desteklenecek projelerdir. Konulara, insanlara, sorunlara yumuşak yaklaşımı belediye başkanına yakışıyor. Ankara'daki hükümetin de ÂNAP"lı olması ayrı bir talihtir. Yakm geçmişte İstanbul'un parasız ve çaresız belediye başkanları, her ay sonu başkente gıdip hükümet kapısmda günlerce nöbet tutarlardı. Nıçın? Belediye memur ve ışçilerinın aylıklarını verebılmek ve aylıklarını alamayan işçilerın hak grevi yapmalannı önleyebilmek için. Ankara'daki hükümet ise muhalefet partısıne oy veren Istanbul'u cezalandırmayı yeğlerdi. Sayın Dalan'ın böyle dertleri yok. • Ama öyle görünuyor ki, bugünkü bütçesiyle İstanbul Belediyesı ancak bir olcüde hızmet verebtlır Yalnız İstanbul'a özgü değildir bu, yurt çapında bir sorundur. hükümetin de başındadır. Bu durumda ortaya bir soru çıkıyor: Ulke ve kent sorunlarının çözümlenmesı ıcın vergiyi kim ödeyecek? Sosyal adaleti gözeterek vergi koyamayan ve koyduğu vergiyi toplayamayan yönetım; ister belediye olsun, ister hükümet, sorunları çözmede yaya kalacaktır. Doç. Dr. PERİHAN AKIN Cerrahpaşa İç Hastalıkları Kürsüsü Son gunlerde sözü çok edilen ve halkı korkutan sarılık, göz akları ve derinin, bilirübin adı verilen safra boyası ile sarı renge boyanmasına verilen addır. Sarıhk, karaciğer dışı (ekstra hepatit) veya bizzat karaciğerde meydana gelen hastaJıklara bap.lı olarak ortaya çıkmaktadır. Karaciğer iltihaplanması bakteriyel veya viral birçok etkenlerle olmaktadır. Bunlardan hepatit \irusüne bağlı olanlar, gerek bulaşıcı olması, gerekse karaciğer iltihabının süreğenleşmesine (kronikleşmesine) yol açabilmesi nedeniyle ayn bir önem taşımaktadırlar. Bu tür viral hepatitler A tipi viral hepatit, B tipi viral hepatit ve non A non B viral hepatit olarak üçe ayrılmaktadır. A tipi viral hepatit, ağız yolu ile bulaşmakta ve hastanın dışkısı ile etken etrafa yayılmaktadır. Bu Mrüsle bulaşmıs yiyecek ve içecekler ve virusü taşıyan hastaya temasla ağızdan bulaşma olmaktadır. Yaz aylarında, özellikle deniz mevsiminde kirli sularla ve kirli deniz suyu ile temastan sonra daha sık olarak gorülmektedir. Bu hastalıktan korunmak için hastaların tespiti ve bunların izole edilmesi, ayrıca çevredeki kişiler gama globolin enjeksiyonları ile korunma mümkun oimaktadır. Bu tip viral hepatitte kronikleşme hemen hemen görülmemektedir. BTtPİ, DAHA BLYÜK ÖNEM TAŞIYOR B tipi viral hepatit süreğen karaciğer iltihabına ve dolayısıyla karaciğer sirozuna yol açabildiği için daha büyük bir önem taşımaktadır. Bu tip viral hepatitin etkeni bilinmektedir. B tipi viral hepatitte bulaşma, hastanın kanı veya kan ürunleri ile doğrudan temas sırasında deri veya mukozalardaki çatlaklardan olabildiği gibi, hastalık etkeni taşıyan kanın sağlam bir kimseye verilmesi ile ya da böyle bir etkenle bulaşmış iğne, dişçi aletleri, enjektörler veya müşterek kullanılan diş fırçaları gibi aletlerle olabilmektedir. Bunun dışında eğer ailede antijen taşıyan EVET/HAYIR OKTflY AKBAL OGRENCI/OGRETMEN YONETEN MUAMMER TUNCER Bir Cinayetin 100. Yılı 26 Nısan 1884... Taif'te bir zindan odası. Damat Mahmut Paşa ile Mithat Paşa konuşmaktalar: "Paşa ne düşünüyorsun"; "Hiç, ölümü düşünüyorum". "Nasıi ölümü?", "Evet, ölümü düşünüyorum. Ölüm denılen şey beş dakıkalık acıdır. Ama hangi ölümle ölmek iyidir? Asılmak mı, kesilmek mi, yoksa kurşun veya gülle ile mı, ya da hastalanarak ölmek mi daha kolaydır, onu düşünüyorum. Zira bu kalp eskidi, yaş altmış beşe geldi, bundan sonra yaşamak benim için iyı değildir. Bir hastalıkla aradan çıkmış olsaydım pek güzel olurdu. Ne yapalım ecel gelmemiş." Mithat Paşa bir süre önce hastalanmıştı, şirpençe çıkarmıştı. Taif zındancıları bayram yapmışlardı. Anayasa'yı hazırlatıp, benimsettiren Mithat Paşa'run yaşâmda olması korkutmaktaydı İstanbul'daki Padişahcılar çevresini. Ya, Paşa Avrupa'ya kaçarsa? Ne yapıp ne edip onu ortadan kaldırmalı! Süte zehir kattılar, ama Taif sürgünleri durumu anladılar, yiyeceklerine içeceklerine dikkat ettiler. Oysa İstanbul'dan Hicaz Valiliğine gelen buyruk, Mithat Paşa ve öteki sürgunlerin bir an önce ortadan kaldınlmasını istemekteydt. O ölüm üstüne konuşma bitince birteğmen içeri girer, "Toplu görüşmek, buluşmak artık yasak. Herkes ayrı odada kalacak" der. Mithat ve Mahmut Paşalar: "Buradan bir yere gıtmeyiz. Süngü ile çıkarırsanız sız bilirsinız" yanıtını verirler. Teğmen ki adı Memiş'tir yineler: "Böyle mi yapayım istersıniz?" Odaya yuzbaşı Ibrahım gırer, Paşa sert bir sesle: "Bizi ne hakla birbirimizden ayırmak istersıniz. Öldürme kastınız varsa haber verin, zaten süt meselesınden beri maksadı anladık" İbrahim ve Memiş kekelerler. Paşanın bu sözünü yetkıli subay "Şizi öldürmek emri şimdilik yoktur' dıye yanıtlar. Mithat Paşa ile hizmetcısi Arif Ağa ayn bir odaya götürülür. Namık Paşa'nın oğlu Ali Bey adlı bir sürgün de aynı odadadır. Sabaha karşı beşte iki süngülü. gelir Ali'yi alır başka yere götürür. Mithat Paşa durumu anlar, yatağından kalkıp Allah'tan korkmalarını söyler. Cellatlıkla görevlendırilenler boğazına sarılıp Paşayı boğatiar. Paşa kendini savunmaya bile kalkışmaz. Mahmut Paşa'yı da sabunlu ipte boğarak öldürürler. Mithat Paşa'nın oğlu Ali Haydar Mithat'ın Paris'te basılan "Mithat Paşa, Yaşamı ye Yapıtlan" adlı kitabında bundan sonrası şöyle anlatıltyor: "İki şehitin cesetleri hemen kışla hastanesine nakledildi, geceyansı mezarlan kazılarak kale duvarları dışındaki bir yere gümüldüler. Şehitlerin vücutları bile yikanmadı. Cenazeleri masada dururken altı nefer nöbet bekliyordu. Birden teneşırde bir hareket oldu, nöbetçiler tıtremeye başladılar, derken ölülerden biri doğruldu. Nöbetçiler bağırarak kaçıştılar. Bu Damat Mahmut Paşa idi, tamamıyle boğulmamış olduğundan yaşama dönmüş, ayağa kalkmıştı. Ama birkaç adım attıktan sonra bayılarak düştü. Yetiştiler. Paşa'yı yeniden boğdular. Sabahleyin erkenden Mekke'den Istanbul'a çekilen şifrelı bir telgrafla cinayet bıldıriliyordu. Yine de korku bitmedi. Bir ara Mithat Paşa'nın Avrupa'ya kaçtığı soylentısi yaygınlaştı. Padişahcıların etekleri tutuştu. Kesin bilgi edinmek için Mithat Paşa'nın kesik başının İstanbul'a getirilmesi kararlaştırıldı" Bir buçuk ay geçmıştır aradan... Süveyş Kanalı'ndan birgemi beyaz bir sandığı İstanbul'a götürmektedit Gemıyi kontrol eden kanal müfettışi bu sandığı görür, meraklanır, üstüpdekı yazıyı okur: 'Japonya malı, fildişi yapımıdır'. Sonra gemi İstanbul'a doğru yol aldı. Padişah Abdülhamit'in görmek ıstediği değerli baş. Mithat Paşa'nın başı. o fildişi kutunun içindeydi. Sonra o baş ne mi oldu? Abdülhamıt açtı baktı, öfkeyle 'Gördün mü Paşa, işin sonunda ne oldu?' diye söylendi. Kesik başı ne yapacaklanm bilemediler. Sonunda lağıma attılar. Bu acıklı öyküyü bir kez daha nıye yazdım? Tarihi iyi bilelim. Onun bunun uydurmasına kanmayalım. Geçmişı iyi yorumlayalım. Bırtakım çıkarcı gericilerin uydurma masallarına kanmayalım dıye. * Orta kısmı bulunan bir lisede Türkçe 6gretmeni> im. Üç yıllık eğitim enstitüsu çıkışlı ogretrnen sayısı dokuz. Fakülte çıkışlı bir de edebiyat ögrelmeni var. Türkçe öğretraenlerinin tümii >alnızca orta kısımda derse girmekte, maaş karşılığı derslerini dolduramamakta, ek ders iicreti alamamaktadırlar. Edebi>Bt öğretmeni ise, maaş karşılığı dersierini dolduran tek öğretmen olduğu gibi, edebi>at dersleriyle tam ek iicret almaktadır. Şunu ögrenmek istiyorum: Üç yıllık okul mezunlarına edebiyat dersi, dört yıllık öğretmenden artarsa mı verilir? Sizce üç yıllık, dört >ıllık aynmı yapılması; üç yıllıklann all, dört yıllıklann üsl sınıflara verilmesi yönetmeliğe uygun mudur? AFYON'DAN BİR ÖĞRETMEN * Kanımızca burada üç yıllık ya da dort yıllık okul çıkışlı ayrımından çok, branş ayrımı söz konusu. Fakulte çıkışlı olan öğretmen edebiyat dalı öğretmenidir. Sanırız kararnamesi de boyle düzenlenmiştir. Eğitim enstitüsu Türkçe bölumü çıkışhların atama kararnamelerinde ise Türkçe öğretmeni oldukları yazılıdır. Okul müdürü öğretmenlere öncelikle kendi üallanndaki dersleri vermek zorundadır. Edebiyat öğretmeninden artan dersler Türkçe öğretmenleriyle doldurulabilir. Bu uygulamanın Üç yıllık enstitü Çocuğum ak sınıju ahndı nın söyledikleri şöyle: "Bir yan* Bir kamu kunıluşunda hizsorumhısu kim? çıkışlı Tiirkçe lışlık sonucu çocuklannızı üç metli olarak çalışan bir baba, oğ* Ege bölgesinde bir liseyi gehaftadan beri bir üst sınıfa delunu Nevşehir İmam Hatip Liseöğretmenleri çen öğretim yılında bitirdim. vam ettirdik. Ama sınavda basi'nde okutmaktadır. Bu \ıl ögrenci beş dersien bütünlemeye kaldı ve sınavlara girdi. Sınav sonuçlarının belirleneceği günun arifesinde, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Nevşehir'e geldi. O sırada oğrencilere sınıf geçmede kolaylık sağlanacağı söylentisi yayıldı. Buna koşut olarak, okul miidurü de oğrencilere şunları söyledi: "Çocuklar, bütünlemeye kalıp da sınavlara katılan tüm öğrencilerimiz bir üst sınıfa geçmiştir." Sonraki gunlerde bir üst sınıf listesinde adını gören ögrencinin durumu babasına bildirmesi üzerine, baba ortadirek, butçesinden bir üst sınıf için gerekli harcamaları yaptı. Üç haftalık bir süreden sonra okula çagnlan babaya ve daha birkaç \eli\e başyardımcışarı gösteremediklerinden yine bir alt sınıfa aldık. Haberiniz olsun." Şimdi ortadirek baba yaptığı harcamalara mı yansın, oglunun uğradığı ruhsal yıkıma mı? Bunun çaresi nedir? ŞAKtR GENÇNEVŞEHİR Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın, oğrencilerin durumlarının öğretmen kurullarında yeniden ve koşulsuz olarak görüşülmesini sağlayan genelgesinde, "tüm öğrencilerin bir üst sınıfa geçirilmesi gerekir" biçiminde bir zorunluluk getirilmemiştir. Ancak sözünu ettiğimiz öğrenciye yapılan işlemin daha baştan yanlış olduğu anlaşılıyor. Kanımızca, çocuğun bulunduğu sınıfta başarılı olmaya çaba göstermesinden başka çare yok. ÖSYS sonucu Ege Üniversitesi İngiliz Dili >e Edebi>atı Bölümü'nü kazandım. Zorluk çekmemek için, özellikle "bir yıl sureli İngilizce hazırlık programı uvgulanır" diye açıklama bulunan fakulleleri yazmaya özen gösterdim. Demek bir yıl fazladan okuyacak, İngilizceyi de öğrenecektim. Üniversite açılınca ogrendim ki, ÖSVM'nin açılacağını açıkladığı tngilizce hazırlık sınıfı >ok. Geldigim lisede bize öğretilen İngilizce, üniversite derslerini izlemeye yelmiyor. Bir şey anlamıvorum. Şaştım kaldım. Ne >apacağımı bilemiyorum. Suç bende mi? Yoksa başkalarında mı? ÖŞYM'de mi? YÖK'de mi? Ege Üniversitesi'nde mi? Bana bir yol gösterin, ne yapmam gerek? ALİ YAMANİZMİR * Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nin düzenlediği "1984 ÖSYS tkinci Basamak Sına\ Kılavuzu"nun 33. sayfasında, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bolumü için şu açıklama var: "Bir yıl süreli 'İngilizce Hazırlık Programı' uvgulanır. Hazırlık sınıfı, öğretim süresi sütununda gosterilen yıllara dahil değildir. ingilizce yeterlik sınavını başaranlar, doğrudan birinci sınıfa alınırlar." Okurumuzun açıkladığı yanlış uygulamanın nereden kaynaklandığını biz de anlayamadık doğrusu. Ozetle * Dicle Üniversitesi, FenEdebiyat Fakultesı Biyoloji Bölumu oğrencisi Duran Öztek, D. Ü. Rektörü Halil Cin 'in gazetemizde yaymlanan açıklamasında "•universitemizin eksik sosyal lesis ve hizmeti yoktur'" dediğini belirttikten sonra, bu sava şöyle yanıt veriyor: "Değil tesis, doğru diırüst bir okulumuz bile yoktur. Sanırım, rektörümüz açıklamasını kampüsiın maketi üzerine yaptmştır. Sorunlarunıza en kısa zamanda çözitm getirmeye çatışmak, yöneticilerimizin öncelikli gö'revi olmalıdır." * tstanbul'dan T. U. 'ya: Harcırah Yasası uyannca, yolluğunuzun ödenmesi gerekir. Yer değiştirme isteğinize ilişkin dilekçenizde bu konuda herhangi bir şey yazmamış olmanız, yolluksuz atanmanız için bir neden değildir. * Demirköy'den Ünal Bozkurt'a: Askerliğiniz dolayısıyla öğretmenlik görevinize başlayamadığınız için görevden çekilmiş sayılıyorsunuz. MEGSB'nın l98S'te yeni atamalar için belirleyeceği ilkeler konusunda bugunden bir bilgi '•eremiyoruz. Pamukbank VEFATLAR İÇİN Yurt içi ve yurt dışı cenaze nakledilır. Cenaze ilaçlama, malzeme, labut, butun işlemler hassasıyel ve suratle yapılır. İngilizce Bilen Elemanlar Pamukbank, uzman yardımcısı olarak görevlendirılmek üzere, elemanlar aramaktadır. Uzman yardımcıları için yurt dışı eğitimini de kapsayan özel bir program uygulanacak ve 3 yıl içinde rnüdür yardımcısı olabılme imkânı yaratılacaktır. Ücrettatmınkârdır Aranan nitelikler: Adayların • Ekonomi, ışletme, malıyedallarından bırınde yüksek öğrenım yapmış olmaları, • Çok iyi derecede ingıiızce bılmelerı, • 30 yaşını doldurmamış olmaları gerekmektedir. Başvuru: Adayların, ayrıntılı özgeçmışleri ve bir fotoğraflannı en geç 28 Kasım tarıhınde elımıze geçecek şekilde Pamukbank T A.Ş. Personel Müdürlüğü Büyukdere Cad No. 82 Gayrettepe/ISTANBUL adresıne teslim etmelerı veya posta ile göndermeleri rıca olunur Pamukbank'a başvurular gizlı tutulur. Tel: 147 20 06 140 68 86 lşletmede ayrıca 18 ambulans mevcuttur. Cenaze ilanlanndan hizmel bedelı alınmaz, acı gunlerinızi paylaşır, gunun her saaıınde emrimzdeyiz. İSLAM CENAZE İŞLERİ TEŞEKKUR Son derece ba$arılı ameliyatlanyla, kaza sonucu ezilen dizimı eski durumuna getırerek, beni omur boyu sakat kalmaktan kurtaran; Cerrahpaşa Hasıanesi Ortopedi \e Travmatoloji Kürsüsü Anabilim Dalı oğretim uyesı değerlı insan, £6U5 TUCUE1Ö Y* ou Id y ou 1 h e ' o ea fr 1 anattraclıve s a i a V e you ınteresı^J ıi,sf Teacre's" Sayııı Doç. Dr. NİŞAN NİŞAN'a Sayın As. Dr. ADNAN B. KAFADAR'a Anesteziyoloji Bilim Dalı öğretim uyesi Do vou have managemen' PleaseTıCk \\ you hav« answered YES to th«se questıons then s*nd a lull c v and photograph to Sayın Prof. Dr. YILDIZ KÖSE'ye Büyük yakınlık ve ilgiierini gorduğüm Cerrahi Kliniği Bilim Dalı oğretim uyeleri: Sayın Prof. Dr. HİLAL ÜNAL'a Sayın Prof. Dr. GÜRCAN ÜNAL'a Sayın Doç. Dr. ÜMİT BALCISOY'a Sonsuz minnet ve şukranlarımı sunmayı borç bilirım. ÖZTÜRK ALEV The Engttsh Language Cantm Setbaşı AkdemırSok IOBUTSJI Pamukbank T. A.Ş. BAŞSAĞLIĞI Gazetemiz İstanbul Haber Servisi'ne uzun yıllar emek veren arkadaşımız NURİ ÖZDENİZ'in babası • 34 ZC 418 plakalı taşıtıma aıt ruhsatı kaybettim. Geçersizdir BERCVHİ İRLAN • T.C.D.D. işyerinden alaı: n kimliğımi kaybettim. Geçersizdir. SÜLEYMAS YIĞlT BİR ÖMÜR BOYU YAZIZEVKİ Bu guzel kalemler. her zaman, sizin ne donlı duşüncclı olduğunuzun bir kanıtı olacaktır. Değerh Cross dolmakalem ve tukenmezlerı.18 ve 14 kırat ^om altın ve som gumusten, 14 ve 10 kıraı ahın kaplı, siyahsatine vc parlak krom modellerden oluşan değışık tıplerı ile beğenınize sunulmuştur. MIMAR ARAMYOR Proje yapımı ve yöneticilikte yaklaşık 10 yıl deneyimli, büyük bir inşaat şirketinin proje bürosunu yönetecek bir mimar aranıyor. Yarışmalarda derecelere girmiş olmak, İngilizce bilmek tercih nedenlerindendir Tel: 31 31 79 31 80 11 İLAN Kurumumuz sağlık tesisleri ihtıyacı 319 kalem tıbbı malzeme dışalım yolu ile satın alınacaktır. Bu ihale ile ilgili idari ve teknik şartname ile mukavele örneği, mümessıllik belgesi ibraz edilmek suretiyle mesai saatleri içinde 2 No'lu Satınalma Komisyonu'ndan temin edilebilir. lhaleye iştirak etmek isteyen Fırmaların hazırSayacaklan proforma faturalarını en geç 4,1.1985 Cuma gunü mesai saati sonuna kadar Mithatpaşa Cad. No: 7'deki Malzeme Dairesi Başkanlığı evrak servisine vermeleri veya aynı gün ve saatte bulundurulacak şekilde 1 posıa ile göndermeleri gerekir. Postada \aki gecıkmeler kab" edılmez. Kurumumuz Devlet İhale Kanunu'na labı olmadığından, ihale>i yapıp yapmamakta, veya dilediğine yapmakta serbestıir S.S.K. GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN NEVZAT ÖZDENİZ'i dün Zincirlikuyu'daki aile mezarlığıada toprağa verdik. Arkadaşımıza, ailesi ve yakınlanna başsağlığı dileriz. CUMHURİVET ÇALIŞANLAKI CROSS* SINCE 1846 "Ömür boyu garantili " Dağıtım Tahtdkale Caa No îstanbul Tel 527 36 43 I Coztepe Deniz larafında 3 oda 1 salon komur kaloriferlı 95 m daire kıralıktır. Mur: 338 26 44 (iş) 355 34 30 (ev) KİRALIK DAİRE : L Basın: 26318