21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 EKİM 1984 • • * * HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/ll Ya Sayı Saymayı Bilmiyorsunuz. (Baştamft 1. Sayfada) ya Başbakam 'Hclmut Kohl bir yatının biraz daha arttırılmasında yarar vararaya geldiler. Öğle yemeğinde dır. Üst düzey hükümet yetkllisinin beyanath çok sınırlı bir kadro ile bir aranın pek açık olmayan kısmı da budur'...Bana pek sayın müsteşann enflasyonla savaşımıya gelen iki başbakan, çeşitli kokalsa, kredi faizierini enflasyonun 34 misli nı da sekteye uğratıyortarmış da biz bilmiyornuların yanı sıra, "Turkiye'nio üstünde tutanm' demistir. Enfiasyon °fo40 douçak a)ımına"da değindi. özal muşuz... layında olduğuna göre, 34 misli, 120 veya yemekte Kohl'dan açıkça şu isİnsanın neredeyse yüreği burkuluyor, "vah tekte bulundu: 16O'dır. Herhakie üst düzey yetkilisinin normai vah" diyesi geliyor... kabul ettiği kredi fiyaO da <Vo12O veya %160'dır. "Biz Airbus alabiliriz. Ancak Bu durumu önlemek için kemerieri daha Anadolu'da bu saür/an okuyan ve politik söz burada Fransa'nın Türkiye'ye da sıkacaklannı müjdeleyen Pakdemirti şöyetmeyi bHmeyen işadamlan herhakie, '...sen karşı yürüttüğü siyasetten de rale diyor: hatsız olduğumuzu beiirtmek isya sayı saymayı bilmiyorsun, ya da dayak ye Tasarrutu teşvik edeceğiz... Pryasadan terim. Bunu iki açıdan söylüyomemişsin...' diye haykırmışlardtr. para çekmeye devam edeceğiz... Vadesiz rum. Bir, dogrudan dogruya, Fakat şurası da bir hakikattir ki, fiyat artışmevduat faizierini ya serbest bırakacağız, ya Tiirkiye'nin canını sıkacak ayasi lan devamlı tırmanır, Türk parası süratie deda yüzde 1518'e çıkaracağız... girişimleri var Fransa'nın. Bunğer kaybeder ve işsizlik giderek büyürken, • lar önlenebilirse iyi olur. İkinci...sanıyoruz doğru yoldayız' dryen hükümeEkrem Pakdemirli gibi, bir başka sayın hüsi de, Türkiye Avrupa Ekonotin, bir üst düzey yetidlisinin de, ucuz kredi işkümet yetkilisi de yuksek faizi savunmuş, fasizliği arttmr, kredi ttyetian °k12O°/o16O ofrna mik Toplulugu'na (AET) Uye olkat bir başka açıdan: mak istiyor. Ancak yine Fransa Itdır demesini normai kabul etmek gerekir." Kredi faizini düşürürsek teknoloji yoğun buna engel olmak istiyor. Bu ko• yatınmlar artar... İleri teknotojiye dayalı yaftnularda siz ne düşünüyorsuNe dersiniz bütün bunlara?.. nm yapmak yerine, tarım, konfeksiyon, el sanuz?" İşçi ücretlerinden sonra, bu kez de sürenatları, halı, kitim, oyuncak, hediyelik eşya ve gelen enflasyonun kaynağında ortadireğin ayakkabı şeklinde üretirne ağırlık verilirse daözal'ın bu vurgulamalannda müsrifliğini görmek... ha çok iş alanı açılmış olur... ince bir nokta var: Airbus firmaYa da, günümüz Turkiyesi'nde işsizliği sına İngiltere, Federal Almanya Başbakan Özal'ın yakın çevresinde yerave Fransa ortak. Yani, bu üç azaltmak için yuksek faiz önermek... lan az sayıdaki uzmanlardan biri olan bu "üst devletin Airbus firmasında çok Ciddiye alıp tartışalım mı bunlan? düzey yetkilisi", Türkiye'de "ucuz kredinin işbüyük paylan var. Firmayı bu Yoksa, değmez mi?.. sizliği arttıracağı" kanısında... üç devlet dogrudan denetleyebiŞunu söyleyelim: Zaman zarnan bir süre Dünya gazetesinin ikinci sayfasındaki köliyor. Firmanın yapacağı her için hiç konuşmayıp, söylenenleri dinlemekşesinde Tevfik Güngör bu hayli ilginç görüuçak satışı, anılan bu üç devlete le yetinmek ve durum muhakemesi yapşe şöyle bir değinmiş: önemli bir pay bırakıyor. mak siyasetin yöntemleri arasında yer alır. "Ucuz kredi işsizliği artbnr ise, diğer ülkeÖzal yönetimi açısından bu yönteme şu ler çok ciddı ekonomik hatalar içindedirier. İşKohl'un yemekte özal'a yanıarada büyük ihtiyaç vardır. sizlikle mücadele için kredi faizierini hemen tı ilginç: Basvurulmasını dileriz. yükseitmeleri g&rekir. Türkiye'de müteşebbıs "Ben önümüzdeki giinlcrde Çünkü, her geçen gün ses duvannın aşıl<M)80 dolayında bir fiyatla kredi aldığı halde Paris'e gideceğim. Rcsmi bir zidığını görmekteyiz... işsizlik azalmıyor, artıyor ise, kredi fiyaret var. Cumhurbaşkanı Mitterrand'a konuvu açanm. Tiirkiye'yi desteklemeierini, en azından engel olmamaUnnı söyleda düzelmesine katkıda (Baştarafı 1. Sayfada) bonolannın ekranda nasıl boy rim. Müsterih olun bu konuda." bulunacaktır" dedi. 1985'te 5, gösterebileceği de merak edilideki yıl faizlerin üstünde olaca1986'da da 7 Airbus satın alınayor. Ancak Hazine bonoları buKohl'un Ozal'a veTdiği garanğını kaydetti. cak. güne kadar radyoya çıkabildi. ti, daha sonra kendisinin Paris Bu arada hükümet, en büyük KÖPRÜ: Devlet Bakanı Megezisi sırasmda gerçekleşti. FedeEkonomik Kurul'un önceki para umutlanndan olan Hazine ral Almanya Başbakam, Mittergece aldığı kararlardan sonra sut Yılmaz, "köprü satışı" kobonoları konusunda da yeniden rand'a gerçekten "Türkiye'Bin kolları sıvadı. Türk Hava Yolları hisseleri de nusunda şunlan söyledi: Köpriide geciş tarifesini belirleme yetAirbus konusundaki duşüncesipiyasaya çıkacak. Böylece THY Ankara büromuzun haberine kisini Toplu Konut ve Kamu ni" aktardı. hisseleri satılacak ilk KtT olugöre, Hazine bonolarının aralık yor. Satışta, önceliğin çabsanla Idaresi Kurulu'na verdik. Kurul, ayından itibaren ihale yoluyla Paris'ten ve Bonn'dan Ankaher yıl zam yapacak. Bu sene saüşa ç\kanlması kararlaştınldı. ra verileceği belirtildi. Ancak, ra'ya olumlu sınyaller gelmeye belki yüzde 43 olan oran, belki Ihaleye girecek olan bankalar, ANKA'nı haberine göre, KİT başladı. Ancak, hemen ardından de yüzde SO'nin üstüne çıkacak. çeşitli faiz oranlan önerecek. hisseleri alacak işçilerin bunlan da uluslararası piyasalarda Üç senelik olanlarda gelir, vadesi Hazine ve Dış Ticaret Müsteşar 57 yıl süreyle devTedememeleri Türkiye'nin sıkışmakta olduğu hğı en düşük faizi seçerek bono öngörülüyor. Çalışmalan yürü sonunda yüzde 70'c gelecek. gözlendi. Türkiye, birkaç ekonolan satışa çıkaracak. Bu açık art ten ilgililer, bundan amaçlana Aguhğı düşük kupürlere verdik. mik toplantı ve görüşmede ileriÇok kişiye satılmasını istiyonız. tırma yoluyla faizlerin düşmesi nın "işcilerin mağduriyetini" ve ye dönük bazı istekleri söz koToplu taleplerde rutumumuz dave serbest faize adım atüması da hisselerin "kapkaççılar tarafınnusu olunca, çok çarpıcıdır, ha sınırlayıcı olacak. Satışta güçhedefleniyor. dan toplanmasını" önlemek ol"Airbus isi ne oldu " gibi soruIük doğarsa o zaman bir kurum, duğunu belirtiyorlar. Hazine bonoları ile ilgili ikinlarla karşılaşmaya başladı. bir vakıf veya bir sosyal güvenci gelişme, bonoların "müşteri Ekonomik Kurul'un THY'ye lik kuruluşu hepsini birden alabulması" konusunda. ANKA'alınacak uçak konusundaki kabilir. özal hükümeti de, önceden nın haberine göre yuksek faizli rarı ise "Avrupa'ya göz SENETLER: Köprü ortaklık "dış seferler için Airbus, iç seHazine bonolannın satışıru hızkırpma' 'olarak değerlendiriliyor. ferler için Boeing uçaklannı" salandırmak amacıyla televizyon"Avrupa malı'" Airbus uçakla senetleri 2 tip. A tipi hisselere da bir reklam kampanyası başnnın "Amerikan malı Boeing' köprünün yılbk gelirinin yüzde' tın almayı düşünmesıne rağmen, Bonn ve Paris'ten ulaşan haberlatılacak. Konuyla ilgili olarak e tercih edilmesi konusunda 18'i, B tipi hisselere yüzde 16'sı dağıtılacak. A tipi olanlar 3 yıl ler doğrultusunda, karannı oluşHazine ve Dış Ticaret MüsteşarABD Büyükelçiliği Müsteşan turdu. lığı ile Merkez Bankası tarafın Arthur Bardos, "Yorum yapa vadeli ve toplamı 5 rnilyar lira. dan çakşmalara başlarnldıgı öğmam. Herkes ne isterse onu sa B tipi, 5 yıl vadeli ve 5 milyar liŞimdi, karşılıklı verilen sözler renildi. "Reklamlı bono"nun yerine getiriliyor: Türkiye Airtın alır" derken, Avrupa Ekono ra. 20 bin adet 50 bin liralık, 20 nedeni, Ankara'daki hesabın pibus uçak tipini seçti. önümüzmik Topluluğu Ankara Temsil bin adet 100 bin liralık, 3 bin yasaya uymaması. 100 rnilyar ü cisi Gwyn Morgan sevincini giz adet 500 bin liralık, 500 adet 1 deki dönemde, TürkiyeAET ralık son parti Hazine bonoları lemedî. Morgan, "Türkiye'nîn roilyon liralık kupür çıkarılacak. ilişkilerinde bugüne dek görülen nın ancak dörtte biri satılabilmiş kararından çok meranun • Nüfus kâğıdımı kaybettim. güçlüklerin artık gündemden durumda. Ancak, banka ve faolduklannı" belirterek, "Karar, Hükümsüzdür. NEDIM BU düşmesini beklemek de normai iz leklamlan yasakken, Hazine sayılmalı. AETTürkiye ilişkileMnindaha LUT Airbus (Baştarafı 1. Sayfada) Ortadireğin yanıtı: Iftira ediyor (Baştarafı 1. Sayfada) nusu çok sıkışık. tş yapıyoruz, ama para alamıyoruz. Satış yok. Hep borç. Mallar raflarda duruyor. Satamıyorum. Senet vennişiz, cek vermistz, ödemek giiç. Bize de ödeme yapmıyoriar. Verilen sözler yerine gelmiyor. Köpriiyü satacaklar, yine zenginler alacak." "Ben Pakdemirti'yle aynı kanaatte degilim" diyor emlakçı Mehmet Duran ve bağırıyor: "Bu sozii ancak para babalan konuşur." Duran, "ortadirek"in şu anda müşkül durumda olduğunu beliniyor ve şöyle sürdürüyor konuşmasını: 'Bunca senelik esnafım, boyle durum görmedinı. Burada en eski tiiccar benim. Daha siftah yapmadım. Çeklerim ödenmiyor. karşılıksız çıkıyor. Ortadirek perişan. Ekmegimiz elimizden alındı. Kollarımız kırıldı." Konfeksiyoncu Ali Alagöz, aynı zamanda il genel meclisi üyesi. "Gelsin tstanbul loptancıstnın durumanu görsiin" diyor Pakdemirli için ve ekliyor: "Bu haber yanlıştır. Bunun denetimini hükümet yapmış. Hükiimet tabii ki kendini eteştirmez. Çekler her hafta protesto oluyor. Ortadirek parası olmazsa mal alamaz, esnaf da mal satamaz. Hiçbir müşteri çeki, senedi ödenmiyor." Dönerci Tuncay Gecmez de "Boş hikâye bunlar" diyor Pakdemirli'nin sözleri için. "Esnafın hepsi aglıyor. Dedikleri gibi değil. İşin içine girince öyle değil. Esnaf hep oturuyor. Boş hikâye onlar. Para harcıyorlarnuş. Vardır bir yerlerde, saklamışlardır, onu harcıyoriardır." Bir hediyelik eşya dükkânında, eşyalann arasında boğulmuş durumdaki Erol Aral, "Ortadirek olarak elimize geçen cüzi bir tnaaş" diyor. "Buna göre değil para harcamak, hiç para harcamamak için elimizden geSeni yapıyoruz." Peki kim bu parayı harcayanlar? "Bu kadar bol para harcanıyorsa, bence ortadirek değil, ortadireğin uzerindeki kişilerin çoğunlukta olmasındandır" diyor Erol Aral. "Sıkdacak kemer deniliyor. Bence bu kemer, kemer dışında, kemerier dizisi oldu. Zaten yeteri kadar vergiyle yükümlendik. Bir ek vergiyle yükümlendik. Bir ek vergiyi ortadireğin kaldırabileceğini sanmıyonım." Lokantacı Osman Vayvalak, döner şişini gösterip, "Eğer piyasada para olsaydı, doner 40 kilodan 10 kiloya düşmezdi" diyor ve ekliyor: "1 milyon kişiden ancak 100 kişi bol para harcıyor. Ortadirek ufak esnaftır. İşçi tamamen umıtulmuştur. Ortadirek diye bir şey kalmadı. Ortadirek fabrikalördür. Bol para kazansaydık harcardık." lsmail Ata, bir devlet kuruluşunda memur olarak çalışıyor. "Ortadirek kime deniyor ki?" diye soruyor ve ekliyor: "Ben aldığım para ile evi geçindiriyorum, o kadar. Nereye gidiyor muşum? Ne alıyor muşum? O gördükkri kalabalık sadece geziyor. Çocuklaria çıkmaya korkuyonım bir şey isteyecekler diye. Cepte para kalmadı." Adının yazılmamasını isteyen bir banka mudüru ise Pakdemırli'nin sözlerini "Enflasyonu durdunnaku çaresiz kaldıklan için kemik oyununu giindeme getirdi" şeklinde niteleyerek, "Bu, enflasyonu durduramamanın verdiği çaresizliktir" diyor, sonra ekliyor: "İşsizlik eskisine oranla iki misli arttı. Enfiasyon durdurulamadı. Bu da panik yarattı. Tek gerekçe bu yola çıkıs olarak, kemerieri sıkmavı yeniden gundeme getirdiler. İşçi, iicret politikası olarak izlenen sistemle memurun seviyesine indirilmiş durumda. Bu da kemer sıkma politikasının sonucudur." Adı saklı bankacı, alışveriş için dolaşanlann, en ucuzunu bulabilmek için dolaşanlar olduğunu belirtiyor ve şöyle sürdürüyor sözlerini: "Bir defa kemerieri sıkmaktan ne kast ediliyor, bu açıklanmalı. V atandaş anhk, yani günlük yaşıyor. IMF (Baştarafı 1. Sayfada) tarinli" Türkiye raporunda Ozal Hukümeti'nin ekonomik uygulamalan değerlendirildi. Söz konusu raporda enfiasyon hızı ve ödemeler dengesi açığı bakımından olumsuz gelişmeler ortaya çıktığına işaret edilerek özetle şu noktalar vurgulanıyor: "• Alınan onlemİer piyasadaki likidite (nakit para) fazlasını emmeye yetmemiştir. Bu durum enflasyonu körüklüyor. • Hükümetin uyguladığı yeni politikaların etkisini göstermesi zaman alacaktır. • KİT ürUnlerindeki ve ticari mallardaki fiyat artışlan fiyat yapısının değişimi için zorunlu. • 1984 >ılının ilk yansındaki haU, likidite fazlası ile fiyat arüşlannın para miktannı arttırarak fınansc edilmesinden dogmuştur. Sorun bundan kaynaklanmıştır. • Piyasadaki fazla para yılın ikinci yansında çıkarılacak Hazine bonosu ve devlet tahvilleri satışları ile emilmelidir." IMF'nın değerlendirme raporunda mali politikalara daha fazla önem verilmesi istenerek, "1984 yıhnda bütçe dengesi özdlikle yatınmlar üzerinde yoğunlaşanfaarcamalarınkısılması ile mıımkun olacaktır. Gelirleria toplanmasında plan hedeflerinin gerisinde kalındıkça, yeni gelir kaynaklan bulraak gerekecektir. Bu nedenle IMF'nin inancı 1984 yüında gelir vergisi oranlannı indirmek yolundald erken karann gözden geçirilmesi gerekir" deniliyor. IMF'nin Türkiye raporunda bugüne kadar olmayan bir yola gidilerek, 1984 yılı içinde özal hükümetinin yaptıgı zamlann, "yerinde" olduğu savunuluyor. Bugune dek Türkiye'ye iüşkin raporlannda IMF, sürekli olarak kamu kuruhışlarvmn ürünlerine zam yapılması önerildi ve zamlar yapılmadığı için Türkiye ile olan ilişkilerinin bozulabileceği açıkça belirtildi. Ancak ilk kez. Bir IMF raporu "zamlann yerinde olduğunu" savunarak, gerektiği anda hiç kaçınılmadan "yine zam" yapılmasını öneriyor ve bu politikanın sürdürülmesini istiyor. Raporda Özal httkümetine bir eleştiri getiriliyor. Hükümetin ileriye dönük bir uygulaması IMF raporunda yine ilk kez ele alınarak "gelir vergisi oranlannın düşürülmesi" üzerinde duruyor. Hazırlanan gelir vergisi programına göre 1985 ocak ayından itibaren vergisi oranlarında yüzde 30'dan yüzde 25'e doğru bir azalma sağlanacak. IMF vergi oranlanndaki bu azaltılmanın "ekonomiye yarar Mğfaunayacat»" görüşünü savunarak, bu konudaki uygulamanın "yeniden gözden gecirflerek erteknmesini" istiyor. Bol harcayanlar kim? (Baştarafı 1. Sayfada) A navatan Partisi 'nin ' 'ortadirek'' deyimi ile ifade ettiği işçi, mentur, emekli, esnaf ve çiftçi kesimlerinin gerçek geliri, yani satmalma giicü, son yıllarda sürekli olarak geriledi. Buna karşılık bir yandan yuksek faizin kaymağım yiyen, büyük para sahibi "rantiye" grubunun, diğer yandan yeni ekonomik modelin özendirdiği ve ödüllendirdiği ihracat ve nakliyecilik gibi işleri yapanların gelirlerinde büyük artışlar meydana geldi. 'Sıkı para'' politikasmın etkilerini de pek hissetmeyen bu kesimlerin gelirleri sürekli olarak hızla artarken, zaten yuksek olan lüketimlerini sımrlayacak hiçbir önlem almmadı. "özal ekonomisi"nden kazançlı çıkan bu kesimlerin gemlenemeyen tüketim istahı enftasyonu talep yönünden beslerken gözler, uluslararası kuruluşlarm da itişiyle, hep ücretlere ve maaşlara dikildi. Ücrettimaaşh kesimin gelirlerini stnırlayarak enflasyonun aşağı çekilmesi beklendi. Bazı dayanıklı tüketim mallanmn satışlarmda gözlenen kısmi canlanma da zaman zaman "ortadirekpara harayor"görüşünün ortaya atılmasma neden oldu. Boğaziçi Üniversitesi öğretım üyesi Prof. Demir Demirgil, bu olguyu açıklarken şunlan söylüyor: "Reel gelirler gerilerken, satıslarm bu kadar büyük bir arttş göstermesinin kaynağı, kanaatimce bankalarda 2.6 trilyon lira tasarruf mevduan bulunduranlardır. Çünkü gelir dağılimırun oldukça bozulduğu bir dönemde, dayanıklı tüketim mailan ve diğer mallarda satıslann bu kadar yoğun bir şekilde artması, elbette belll bir sınıfın çok rahat bir talep patlaması yapması, ya da yaratmasından ileri gelmistir. Bu da kanaatime göre, 2.6 trilyon lira civannda tasarruf mevduan bulunduran ve bunun faizlerinden yararlananlardandır." Başlangıç döneminde 24 Ocak Kararları 'm en çok alkışlayanlar arasında yer alan Prof. Demirgil, şöyle devam ediyor: "Son dönem, bir rantiye stnıfı yaratmıstır. MM gelirden durmadan daha büyük pay alan bu rantiye stmfı piyasaya egemen olmuştur. Belirli diğer smıflar, daha açık bir ifadeyU memur, işçi ve diğer sabit gelirlilerin reel satmalma güçlerinin ve aumiannm azalmasma mukabil, ortaya yeni çıkan bu rantiye smıfının alımlaruu arttırdığı bellidir." TÜSÎAD Genel Sekreteri Ertuğrul thsan özol da, Banka ve Ekonomik Yorumlar dergisinin düzenlediği açık oturumda konuşan Prof. Demirgil'in bu sözlerine katıhyor ve şöyle konusuvor: "Eünde parası olan nerkese pozitifgeür sağlamak diye bir kural mevcut değüdir. Çünkü biz diğer gelir sahiplerine, mesela kira gelirlerine yahut ücretülere, enflasyonun üzerinde bir gdir garanti etmiyoruz. Binaenaleyh, bu kurah sadtce strmaye sahiplerine ve tasarruf sahiplerine tanımak bence ekonomiye sıkıntı veriyor. Bu rantiye anıfmtn tüketimi giderek büyümektedir." Bu iki uzmanm görOşlerinin de doğruladığt gibi, talebi kısarak enflasyonla mücadeleye çalışan bir hükümetin gözünü önce neredeyse sımrsız tüketim olanaklarına sahip olan bu kesimlere çevirmesi, onların ikinci otomobil, üçüncü buzdolabı almalarmdan kaynaklanan talebe bakarak, "ortadireğin durumu tıkınnda" sonucuna varmaması gerekli. Bu ayncalıklı kesimlerin talebini sımrlayacak önlemlerin neler olabileceğini ise, öncelikle yuksek faizin erdemlerini savunanlann düşünmesi gerekiyor. Hükümet para peşinde Türkiye^in krom kaynaklarını degerlendirmek..r SiseCam^nTürk ekonomisine bir katkısı daha ŞişeCam. Dünya pazarlarmda başarılı bir Türk Şirketi Yirmi üretim tesisi ve onların yan kuruluşları, 16.000'e varan insan gücü, 600.000 tonu geçen yılhk cam üretimi, kendi üretiminden kaynaklanan yılhk 130 milyon doları aşan ihracatı ve son beş yılda gerçekleştirdiği 60 milyar lirahk yatırımı ve 40 dan fazla ülkedeki satışlarıyla tüm dünya pazarlarında kendisini kabul ettiren ŞİŞECAM, KROMSAN Krom Bileşikleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin Mersin'de hizmete girmesiyle hem ihracat potansiyelini arttırmakta, hem de ülke ekonomisine olan katkısını büvütmektedir. Başlangıçta, özellikle deri sanayimizin ihtiyaçlarına cevap verecek olan KROMSAN, giderek diğer sanayi kollarının ihtiyacı olan krom kimyasallarını ve kimyevi maddeleri de üreterek, ülke ekonomisine daha bü>âik ölçüde katkıda bulunacaktır. ŞişeCam'ın gururu Türkiye'yi krom kimyasallan üreten dünyanın sayılı ülkeleri arasına katmanın ve onu dünya pazarlarında söz sahibi ülkelerden biri durumuna getirmenin gururunu yaşıyoruz. N X Kromsan'ın katkısı 16 milyar liralık bir yatırımla meydana getirilen KROMSAN tesislerinde yılda 22.000 ton susuz sodyum bikromat, 8.500 ton sodyum sülfür (zırnık) ve 3200 ton bazik krom sülfat (Tankrom) üretilecektir. I'9 Ülke ihtiyacının tamamını karşıladıktan sonra üretiminin %75'ini ihraçedecek olan KROMSAN, yılda 10 milyon dolar düzeyinde yeni ihracat potansiyeli yaratmaktadır. Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları A.Ş. Türkiye Şışe ve Cam FabnkaJan A Ş Türkiye İş Bankasımn bir kurulıifiıtJur
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle