18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER mundadır. Meclis, toplantı dönemı dışında kalan günlerde, on ayı aşkın bir süre, karar ve danışma organı olmak işlevinı kendi içinden seçtiği, genellikle d ö n kişiden oluşan, " İ l Daimi Encumeni" aracılığı ile yurütür. İl Özel Yönetimleri'nin öbür organı, yürutme gorevini üstlenen validir. Genel görünüm kısaca bu olmakla birlikte, merkezi yönetim, İl Özel Yonetimleri uzerindegeniş kapsamlı "vesayet" yetkisine sahiptir ve bu yetkisini çoğunlukla vali eliyle kullanır. 12 Eylul 1980'le başlayan ve 25 Mart 1984 tarihine kadar suren döneme özgü olarak, II Genel Meclisleri ve İl Daimi Encumenlerı'nin işlevleri, II Genel Yönetimleri içinden "görevlendirilen" memurlarca yerine getirildi. Anımsanacağı uzere, partilerimiz, yeni dönemin ilk "genel" demokrasi yanşmasına, geçtiğimiz yerel yonetim seçimleri ile katılmış oldular. Yerel yönetimlerle ilgili seçim yasasının 18 Ocak 1984'te yurürlüğe girmesi ile birlikte başlav an bu yarış, 25 Mart 1984'te seçim sandıklannda noktalandı. Bu sure içinde, partiler, köy koy, yore yöre dolaşarak yurttaşlanmızla yakın ilişkiler kurdular. Onların sorunlannı ve dileklerini dinlediler. Çözüm yollan uzerinde tartıştılar. Karşıhkh bilgi alışverişleri, etkileşimler, uyarmalar oldu. Doğal koşulların yarattığı engeller birlikte aşıldı. Güzel umutlar, haklı beklentiler doğdu. Sonuçta, halkımız demokrasi yolunda bir utku daha kazandı. Şimdi halkımızın yönetimdeki partiden beklediği, seçimler sırasında verdiği sözleri tutmasıdır. Yonetimdeki parti " İ l Özel Yunetimleri ile ilgili verdiğimiz sözleri, bu yönetimlerin ozellikle İl Genel Meclisleri'ninyetkileri ve işlerlikleri olmadığı için yerine getiremiyoruz" diyemez. Çünkü, halkımız, yonetimdeki partiye İl Ozel Yönetimlerini ve İl Genel Meclislerini işlerliğe ve yetkiye kavuşturacak biçimde, yasaları değiştirmek yetkisini ve gücünu de vermiştir. HtZMETLERDE KISITLAMA Evet, halkımızın yoğun bir seçim döneminden geçerek oluşturduğu İl Genel Meclislen çalışmalarına başladı. Çalışma suresi, yukarıda değinildiği gibi, olağan durumlarda kırk günle sınırlıdır. Ustelik, bu yılhk çahşma süresinin büyük bir bolümü komisyon çalışmalanna aynlmıştır. Meclisler genel olarak haftada iki gün toplanacaktır. öteki ayrıntüara girmeden, meclislerin bu kısıtlı süre içinde hizmet vereceğini, sorunlara çözümler arayacağını soyleyebiliriz. Burada hemen "hangi hizmetler?" diye sorulabilir. Geçici yasaya bakılırsa, 78. maddesinde sayılan bu hızmetler, ornek çiftliklerden panayırlara, otobüs, tramvay işletmelerinden ticaret oda ve borsaları tesisine, orman yetiştirmeye, çiftlik okullan, öğretmen okullan, hastane. yetimhane, düşkunler evı, çocuk yuvaları açmaya kadar birçok alanı kapsamaktadır. Kırsal alanlara yol, su, elektrik hizmetleri götürmek, ilkokul yapmak gibi, içlerinde günumüzde de önemini koruyan işlerin bulunduğu bu hizmet alanlan, doğaldır ki, sorunların da kaynağını oluşturmaktadır. Ancak, aşağıda değinilecek yeni sorundan ayrı olarak, İl Genel Meclisleri, geçici yasada sayılan bu hizmet alanlannda bile hizmet vermek olanaklarından yoksun bulunmaktadır. Yönetimin giderek merkezileşmesinin sonucu olarak, çıkarılan birçok yeni yasadan her biri, İl Genel Meclisleri'nin yetki alanından bir hizmet bölümünu daha koparmış, merkezi yönetimin yetkisine bırakmıştır. Böylece, geçici yasa, göstermelik bir yönetsel yapırun duzenleyıcisi durumuna sokulmuştur. Bu çerçeve içinde, II Genel Meclisleri'nin, İl Özel Yönetimleri'nin karar organı olarak alacakları kararlara bir iki örnek vermek gerekirse, söyleyelim: Merkezi yönetimin tasarımını yaptığı, ödeneğinin buyükçe bölümünu ayırdığı bir ilkokulun usterme işlemlerini yapacak ve ödeneğin küçük bir bolumunü butçesinde gosterecek, bir iki yapının onarımına bütçesinden pay ayıracak; eğer valinin makam otosunun modeli eskimişse, valiye yeni bir makam otosu almaya karar verecek ve ödeneğini bütçesinden karşılayacaktır. Bundan başka İl Genel Meclisi üyeleri ne mi yapacaktır? Yanıtı: tl Özel Yönetimleri ile ilgili hiçbir şey. SONUÇ Demokrasiye geçiş sureci içinde bulunan ülkemizde, yerel yonetimler yönünden güncel sorun, demokratikleşmeye nasıl ve ne ölçüde katkıda bulunabilecekleridir. Önce, yetmiş yıl önce kabul edilen, ancak geçen süre içinde orasından burasından kırpılarak bugün tanınmaz duruma getirilen, birçok hükmü ise işlemez durumda olan geçici yasanın "İdarei Hususiyei Vilâyat" (İl özel Yonetimi) başlığını taşıyan ikinci bölumü de, yerine daha demokratik, katıhmcı, yetki ve görev sınırları belirli ve kolay uygulanabilir bir yeni yasa getirmek suretiyle yurürlükten kaldınlmahdır. Böylece, bu yönetimlere sağlanan gelirlerin nasıl kullanılacağı sorununa da açıklık kazandınlmış olacaktır. Ana çözüm bu olmakla birlikte, şimdi, çalışmalanna başlamakta olan İl Genel Meclisleri bakımından, halk yararlan doğrultusunda yapılabilecek birçok işler, aJınabiîecek birçok kararlar vardır. Şimdiki dönemin özellikleri dikkate alındığında bunlar özel bir anlam kazanmaktadır. 22 EKİM 1984 II Genel Meclisleri Çahşırken... Yerel yönetimler için güncel sorun demokratikleşmeye nasıl, ne ölçüde katkıda bulunabileceklehdir. İl Genel Meclisleri, yararlı iş göremez duruma düşürülmüştür. Kaiılıma, yetki ve görev sınırları işlerlik kazanmış bir duruma getirilmelidir. CUMHURİYET' ten OKURLARA. Kitaba Sevgi OKAY GÖNENStN RASİM EKŞİ îstanbul İl Genel Meclisi Üyesi, Avukat 26.4.1913 «arihli "Idarei Umumiyei Vilâyat Kanunu Muvakkati"nin 2811 sayılı yasa ile değişik 111. tnaddesi, "il genel meclisleri yılda bir defa ekim ayımn ilk yarısı içinde toplanır" hükmünü getirmektedir. Anılan "geçici yasa"ya gore, toplantı süresi kırk gündür ve bu süre, önemli işlerin sonuçlandırılamaması durumunda, vali tarafından on beş gün uzatılabilir. Görülüyor ki, önümıizdeki iki aya yakın süre içinde, il genel meclislerinde geçici yasanın uygulanabilirliği ölçüsünde çalışmalar yapılacaktır. Bu nedenle, il genel meclislerinin işlevlerini, sorunlannı, toplumsal ve siyasal yaşamımızda almalan gereken yeri kısaca ve genel olarak irdelemekte yarar vardır. Nizamnameı Dahilisi" adlı iç tüzüktur. Geçici yasa olduğu halde, 11 Özel Yönetimleri'nin temel yasası sayılan Idarei Umumiyei Vilâyat Kanunu Muvakkati'nin birinci bölümünu ohışturan ve "Idarei Umumiyei Vilâyat (İl Genel Yonetimi) başlığını taşıyan ilk yetmiş dört maddesi, önce, 1929tarihli, 1426 sayılı Vilayet ldaresi Kanunu ile yurürlükten kaldırılır, sonra da 1929 tarihli ve 5442 sayıh İl ldaresi Kanunu, 1426 sayıh kanunu yurürlükten kaldınr. Varmak istediğimiz sonuç şu: İl Genel Yönetimleri'ni düzenleyen kurallar iki kez tüm olarak değiştirilmek suretiyle çağdaş yönetim anlayışına uygun olarak yenilenirken, geçici yasanın ikinci bölümünu oluşturan "Idarei Hususiyei Vilâyat" başhğı altındaki maddeler, İl özel Yönetimleri'nin karar ve danısma organı niteliğındeki tl Genel Meclisleri'ni düzenleyen kurallar olmalarına karşın, birkaç hükum dışında, bugüne değin değiştirilmemiştir. Burada dikkatlerden kaçmadığına inandığımız bir nokta vardır: Geçici yasanın genel yönetimi ilgilendiren bölumü daha 1929'da yenilenirken, halkın yönetime katılması ile doğrudan ilgili bölumü, cağm ve demokrasinin gereklerine uygun bir biçim ve özde geliştirilmek şöyle dursun, tersine örselenmiş, anlamsızlaştınlmıştır. Oysa, yalnızca dil sorunu bile, II Genel Meclisleri'nin kuruluş ve çalışmalarını düzenleyen geçici yasa ve iç tüzüğün değjştirilmesi için yeterli bir nedendir. Işte, iki örnek: Geçici yasanın 117. maddesi, "Vali meclisi umumiyi vakti muayyeninde kiişat ve müddeti içtimanın nihayetinde hitamı miiddetini beyan eder", iç tüzüğun 1. maddesi de, "Meclisi umumii vilayet reisi sanisi ilk yevmi içtimada berveçhi âti reyi hafi iJe intihap olnnur" demektedir. Şimdı, pekçok yurttaşlanmızı bu sözleri anlamadıklan için suçlayabilir miyiz? Oysa, halkımız, İl Genel Meclisine gönderdiği kişileri gunumüz kuşağı içinden seçmek zonındadır. Okullanmızda Arapça ve Farsça'yı zorunlu olarak okutmakla bu çelişki giderilebilir mi? Bunun yerine, yasalarımızdaki eskimiş sözcukleri, yetkili uzmanlar aracılığı ile saptayarak, bir değişiklik yasası ile söküp atamaz mıyız? Yerlerine guzelim Türkçe sözcuklerimizi koyamaz mıyız? UYGULAMADA tL GENEL MECLtSLERİ Bılındıği gibi, yerel yönetimler denince, akla, başta İl Özel Yonetimi olmak üzere, belediyeler, koy ve mahalle yonetimleri gelir. Bu yazının konusu olan II Genel Meclisleri, İl Özel Yönetimleri'nin iki ana orgamndan birı, belki en önemlisi olan "karar ve danışma organı" konu O kumamak, kitap okumamak, gazetelere "zaman zaman göz gezdirmek", hiçbir dergi izlememek olağandır... Gerekçeler hazırdır: Zamanım yok, kitaplar çok pahalı, gündüz yorulunca akşam okuyamıyorum, bir süru dergi var, hangi birini izleyeyim vb. Gerçekte hiçbir anlamı olmayan bu tur gerekçeler, okumamanın utancını örtmek için her gün bir sürü insan tarafından tekrartanır durur. Bunlara bir de "zararlı krtap", "zararlı yayın", "çok okudu böyle oldu" gibi resmi ve yan resmi korkutucu tekehemeter de eklenince okumaya, kitabı sevmeye kimde hal kalır ki? Küçük çocuklar ellerine geçirdikleri ilk çizgi romanla tanıştrken, ana babalannın ilk yasağına çarparfar: "O zararlı kitapları okuma, ders çalış.." Okulda öğretmen sürekli uyarır: "O resimli romanları okumayın, faydalı kitaplar okuyun.." Herkes, herkese bir okuma yasağı koyar ve sonunda yapmacık bir gösteri başlar: "Niçin az okuyan bir toplumuz, daha çok okumalıyız." S YÜRÜRLÜKTEKt KURALLAR VE DİL SORUNU Yerel yönetimlerle ilgili temel kurallan açtklayan Anayasamınn 127. maddesi ile il genel meclisi üyelerinin seçimini düzenleyen 2972 sayıh yasa bir yana bırakıhrsa, elimizde il genel meclislerinin kuruluş ve çalışmaJannı düzenleyen iki belge bulunmaktadır. Burada "belge" sözcüğü bilerek kullanılmaktadır. Çünkü, bu belgelerden biri ve önemlisi, yukarıda adı geçen "geçici yasa" (!), öbüriı ise, 1916 tarihli "Vilayet Mecalisi Umumisi on zamanlarda, herkesin "kültürlü" bir topium olarak bellediği Fransızlar da kendilerinin az okumasından şikâyetçı olmuş. Le Monde gazetesinde yayınlanan bir araştırmaya göre Fransızlar 1970'ten beri okumada ilerlemiyor. Çeşitii anketlerin sonuçlan Fransızlam giderek daha az okuduklannı göstenyor. örneğin son bir yılda hiç kitap okumamış Fransızlann oranı 1981'de % 33 iken 1983'te % 34'e yükselmiş; 1982'de 1217 yaşlarındaki gençlerin % 42'si okumaktan sıkıMığını söylüyor. Fransızlan korkutan bu oraniann bile ülkemizde tutturulabileceğini ummak mümkün mü? ütun olumsuzluklara karşın, kitap ve okumaya ilişkin bazı pınltılar da yureklere su serpiyor. TÛYAP'ın geçen yılki Kitap Fuan'ndaki kalabalığı, Cumhuriyet Kitap Kulübü'nün İzmir Fuan'ndaki pavyonunun doiup taşması kolay unutulur ömekler değil. Bu ytl da kpsım ayı başında istanbul ve Ankara yoğun kitap günleri yaşayacak. Bu güzel kitap günlennde Cumhuriyet de her gün bir özel ek vererek katkıda bulunmaya çalışacak. Cumhuriyet Kitap Kulübü de (ki üye sayısı 20 bine yaklasmıştır) tüm fuar ve sergilerdeki böiümlerinde kitapseverlerin dileklerini karşılamak için hazır bulunacaktır. eki, insanlar niçin okur? Her okurun buna ayn bir yanıt vermesi doğal. Az okumaktan şikâyetçı Fransızlann birkaç ünlü düşünürünün bu soruya verdikleri yanrtları aktaralım: "Çalışmak, benim için yaşamın tiksintilerine karşı en etkin ilaç olmuştur, bir saat okumakla uzaklaştıramadığım hiçbir üzüntüm olmamıştır." (Montesquieu) "Okumak, aynı zamanda yazmayı öğretir" (Mme de Sâvignö) "Okumak ruhu büyütür" (Voltaire).. azete okurlan da sonbaharla biriikte yaklaşık 150 bin dolayında arttı. Eylül ayında 11 büyük gazetenin günlük ortalama net satışian ve bir ay önceye göre farkları şöyle gerçekleşti: Cumhunyet Milliyet Tercüman Günaydtn Guneş Bulvar Posta Hürriyet Yeni Asır 24 Saat 91.563 207.041 161.504 201.593 151.274 87.671 84.777 718.444 682.472 85.462 49.940 33.524 12.272 37.675 5.127 5.476 22.803 26.848 10.970 7.843 B EVET/HAY1R OKTAY AKBAL OKURLARDAN 5 çocuktan az olursa aşı yapılmıyor Ankara Tıp Fakültesi'ne bağh Mutlu Eğitim Sağlık Ocağt'nda 14 ayhk çocuğuma henüz ne çiçek ne de kızamık aşısı yaptırabildim. Her defasında bir mazereı bulup geri çevirdiler. Çiçek aşısı 8, kızamık aşısı 12 aylıkken vurulması gerekirken, henüz ikisi de vurulmadı. En sonunda "Kızamık aşısı olmamış 4 tane 12 ayhk çocuk bulursamz, sizin çocukla birlikte aşı yaparız" dediler. 4 tane kızamık aşısı vurulmamış çocuğu ben nerden bulayım? Çocuğum ağır bir kızamık geçirirse bunun sorumlusu kim olacak? Bunlar yetmiyormuş gibi, çocuğun üşütmesi dolayısıyla ateşi 39 dereceye çıkıyor. Eşim ve ben çalıştığımız için ablam çocuğu sağhk ocağtna götürüyor, Doktor bey vurulması için iğne yazıyor ve hemşire hanıma vurdurulmasım söylüyor. Saat 11.30 ohnasına rağmen hemşire hanım mesainin bittiğini söyleyerek, "Senin okur yazarlığın yok mu?" diye çıktşıyor. Mesainin henüz bitmediğini, doktor beyin iğnenin acilen vurulması gerektiğini söylediğinde, kapıyı göstererek kovmaya çalışıyor. Ablam görevi olduğunu söylediğinde, "Görevimi sen mi öğreteceksin" diyor. Bu hemşire hanıma gorevini hatırlatacak bir yetkili yok mu? ZEKERİYA GÜNDOĞDU ANKARA yanıtta, 4ikıdemimin yetmediğinden dolayı 1. ve 2. bölgeye" naklimin yapılamayacağı belirtildi. tlk yılki kıdemim 1. bolgede görev yapmama yetiyor da 8. yıldaki kıdemim yetmiyor. Aynca er öğretmenliğini 1. bölgede yapan öğretmenler var. Diğer bir şey de, üç yılını 4. bölgede tamamlayan oğretmenleri rotasyonla 1. bölgeye veriyorlar. Rotasyonla giden öğretmenlerin kıdemi tutuyor. Ben 6 yıldır 4. bölgede olmama rağmen kıdemim yetmiyor. ADNAN DEMlR Durucu köyu öğretmeni NUSA YBİN P Gerçekçi Seslenişler Erzurum'un bir ilçesinden 18 yaşında bir okur "Çevre ve aile baskısı altındayız. Hiç kitap okuyamıyorum. Her gün 'Cumhuriyet' alıyorum, çevremdekiler bana kötü gözle bakıyor, sanki onlardan biri değilmişim gibi! Bizim insanlanmız neden sömürülüyor? Neden yaşamıyorlar? Bugün bir 'Cumhuriyet' almak istedim. Adam gazeteyı yüzüme vuruyordu neredeyse! İşyerinde bile gizlı gizlı ok,uyorum. Bir zamanlar 'oku oku oku' kampanyası başlatılmıştı. Bizim gıbiler nerede nasıl okusun?" diye yazmış.. Mektuplar Türkiye'nin dört bir yanından acı seslenişlerle dolup taşmakta. Bunlardan arada bir söz edıyorum Yer ve kişi adlarını bilerek vermiyorum. Sorduklarında da söylemiyorum, (Arkası Sa. 8'de) G 4 yıldır nakil bekliyorum 625 Er öğretmen olarak geldiğim 4. bölgede 6 yıldır görev yapıyorum. Askerlik görevimin bitiminde eski görev yerim olan Manisa 'ya geri gitmem gerekirken, gidemediğim gibi, 4 yıldır da nakil istiyorum. Gelen Tan Alın milyoner olun Bio Tursil şimdi milyonlar veriyor. Milyoner olmak veya para ödüllerinden birini kazanmak istiyorsanız Milyonlar Oyunu'na katılın.Hem eğlenip, hem milyoner olacaksınız. Oyuna katılmak için sağdaki şans kartını kesin ve Bio Tursil paketlerinin arkasında verilen şans kartlan ile birlikte biriktirin. Kazanan serileri, siyahbeyaz ve renkli şans kartlarını birlikte kullanarak da tamamlayabilirsiniz. Milyonlar Oyunu'nda kur'a veya çekiliş yok. Kazanan seriyi tamamladığınızda armağanınızı alacaksınız. Bu oyunu yakınlarınızla beraber de oynayabilir, ödülü paylaşabilirsiniz. Hemen bir Bio Tursil alın, Milyonlar Oyunu'na katılın Oyun hakkında daha geniş bilgi Bio Tursil paketlerinde. İşte şans kartınız "Gülayağım, aldığın Bio TursH paketinde karo ası varsa 1.000.000 TL kazandık demektlr. 1979 Y U CRA PL 467 THJÖR UYARINCA SİGARA SACUCA ZAfiARUOIR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle