Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Ithalat rejiminde değişiklik Sahıbı: Cumhuri>el Vlalbaacilık veGa/etecılik Turk Anonını Şirkeli adına Nadir Nadi, • Gcnel Yaun Muduru: Hasan ( emal. Mucssese Muduriı: Krame L'^akhgil. > a/ı l>leri Muduru Oka> tKinensin, • >a/ı Hlerı Mudur Yatdımcısı: Ahrael Konılsaa. Habcr Merke/i Muduru Yairııı Ba>er. Sa>la Du/eni Yonelmenı. Ali Acar. TAKVİM 20Ocak 1984 Imsak: 6.48 Guney. 8.17 Temsıkiler: ANKARA: Yalcın Dogan, IZMIR: Hikmet ÇeOnkajra, ADAN A: Mehmrt Mercan, • Servıs Şe/lerı: Istanbul Haberlerı: Setatallin (.uler. l)ıs Habcrler: Ergun Balcı, Ekonomı: Osman Ulagav. Kulıur: Aydın Kıneç. Ma gazın: > alçın Pekşen, Spor Danışmanı. Abdülkadir YucHman, Dıı/clıınc Refik Durbav Ara>lırma: Şahiıt Alpa>. Ikındi: 15.49 Ak>am: 18.12 >aisı: '9.36 Buroiar: • Ankara: Konur Sokak No: 24/4 Yenışehır, Tel: 175825175866, Idare: 183335, • İzmir: Halıı Ziya Bulvarı No: 65/3, Tel: 254709131230 • Adaoa: Aıaıurk Caddesı, T.H.K !>hanı Kat 2/13, Tel: 1455019731 • Basan \e Yavan: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazelecilik T.A.Ş. Turk Ocağı Cad. 39/41, Cağaloglu, Isl PK 246Isl. Tel: 5209703 Telex: 22246 Öğlc: 13.20 Gümrük vergisi fonlar değiştirildi General'in eşcinselliğini kamüayamayan düşürüldü, F. Abııaıı Savunma Bakanı topun ağzında Bakanlar Kurulu'nun ithalat rejimi kararında değişiklik yapan düzenlemesine göre, sıfır gümrük ve istihsal vergisi ile çimento ithali imkanı sağlanırken, traktörde gümrük vergisi yüzde 60'tan yuzde 45'e indirildi. Daha önce yüzde 15 gümrük vergisi belirlenen mısır ve donyağı için gümrük muafiyeti tanınırken, ayçiçeği, pamuk küspesi için yüzde 15 olan gümrük vergisi yüzde sıfıra, ton başına 400 dolar olan fon kesintisi 10 dolann altına indirildi. Tekel tarafından ithal edilecek sigara için gümrük vergisi yüzde 100'den yüzde 25'e düşürüldü. hhalde alınan istihsal vergisi kaldırıldı. Sigara kağıdından gümrük vergisi yüzde 35'ten 25'e indirildi. Çeşitli yün ve pamuk ipliklerinde gümrük ve istihsal vergileri düşürüldü. Demirçelik ithalatında daha önce getirilen vergi düzenlemeleri de bazı değişikliklere uğradı. Gümrüklü mal ithal listesinde evde kullanılan çamaşır makinası yüzde 25 gumruk, yüzde 18 istihsal vergisi ve adet başına 200 dolar fonla dahil edildi. Şofben ve su ısıtıcılan için gümrük vergisi yüzde 75'ten 50'ye indirilirken, 20 dolar fon getirildi. Çamaşır kurutma makinaları için gümrük vergisi yüzde 50'den 25'e düşürüldü. Beher çamaşır makinesi için 20 dolar fon uygulaması kararlaştırıldı. Bulaşık makinelerinde ise gümrük vergisi yüzde 60'tan 25'e, istihsal vergisi yüzde 18'den 12'>e düşürüldü. Ev tipi dikiş makinalarında yüzde 75 olan gümrük vergisi yüzde 45, yüzde 18 olan istihsal vergisi yüzde 15 olarak yeniden belirlenirken, 120 dolar fon uygulaması kararlaştırıldı. Traş makineleri ithalatında gümrük vergisi yüzde 75'ten 50'ye düşürüldü. Daha önce hazırlanan listede yer almayan kamyonların yüzde 60 gümrük vergisi, yüzde 10 istihsal vergisi ve gümrük vergisi, resim Ve harçların yuzde 25'i kadar fon ödenmesiyle ithal edilmesine imkân sağlandı. Dış Habcrier Servisi Bir generalin boş zamanlarında ne yaptığı, Federal Almanya'da da kendisinden başka kimseyi ilgilendirmez. Ta ki kendisi eşcinsellikle suçlanıp hükümeti zor duruma duşurene kadar. Söz konusu Alman generali Günter Kiessling, 31 aralıkta Savunma Bakanı Manfred Uörner tarafından görevden ahnana kadar NATO Başkomutanı Bernard Rogers'in ıki yardımcısından ve ülkesinin en yuksek rütbeli dört subayından biriydi. Bir ihbar, gevşekçe yürutülen bir soruşturma ve bir bakanın saflığı bu tabloyu tumuyle değiştirdi. General Kiessling'in eşcinsel olduğu kanıtlanamazsa, Savunma Bakanı Maufred VVörner istifa etmek zorunda kalabileceği gibi, KohlHukumetininprestijine de ağır bir darbe inmiş olacak. sına polisi kaynak göstermişti. Ama polis bu işle ilgisi olmadığını açıklamakla kalmadı, Kuzey Ren Vestfalya Emniyet Amiri Hoss bizzat, "Eşcinsellerin gittiği yerlerde birkaç yüzlük gösterdiniz mi, size istediginiz hercevabı veririer", diyerek iddiaya karşı tavırlar almıştı. Gazeteciler de aynı çevrelerde Kiessling'in resmini dolaştırdı. S^nuç Çoğu "Evet bu adamı gördüm, adı, eee... ii'lıi bir şeydi işte", ya da, "Bu bizim Jürgen, yahu", demişti. Yeni düzenleme ile sıfır gümrük ve isühsal vergisi ile çimento ithali imkânı sağlanırken, traktörlerde gümrük vergisiyüzde 60'dan yüzde 45'e indirildi. Dayamklı tüketim mallannın bir kısmımn ithalatında yüzde 25 dolayında gümrük vergisi indirimi sağlandı. ANKARA (Cumhuriyet Burosu) Ithalat rejimi kararına ekli gümrük ve istihsal vergileriyle fon listeleri yeniden düzenlendi. Listelerin GATT anlaşması, AET ile yapılan protokoller, "en ziyade müsadeye mazhar ülke" anlaşmalarının ozel hükümlerine aykın bolümlerinin uygulanmayacağı belirtildi. Ayrıca, kamu ithalatının tabii olduğu esaslara da açıklık getirildl 1984 yılı ithalat rejimi karannda değişiklik yapan düzenleme dünkü Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayınlandı. Kararla daha önce yayınlanan ithalat rejimine bağlı gümrük vergisi ve istihsal vergisi oranlanyla fona ödenecek miktarlardan bir bölümünde değişiklik yapıldı. "Düzeltme" kararnamesi ile Avrupa Ekonomik Topluluğu ile yapılan protokol, Gümrük ve Ticaret Genel Arüaşması'nm Turkiye hükümleri ve "Gelişme yolundaki ülkelerarası ticaret müzakerelerine dair protokol" ile "en ziyade müsaadeye mazhar millet" kaydını taşıyan anlaşmaların listede belinilen hükümler dtşında uygulanacak gümrük vergileri yeni biçimiyle ylüriırlüğü konuldu. Kararda, değiştirilen istihsal vergisi oranlarının yurt içinde yapılacak imalat için de geçerli olduğu belirtildi. Eski kararnamede yapılan bir başka değişiklikle gümrüğe fazla getirilen mallann yüzde 2O'ye kadar olan bölümüne listede belinilen vergi oranlan iki katının uygulanması hükmü getirildi. Daha önce gümrüğe getirilen fazla malın tamamı ıki kat vergiyle gümrükten çekilebiliyordu. NATO Başkomutan Yardımcısı Kiessling'in eşcinselliklesuçlan Dışişleri Bakanı Genscher, "yasa önünde suç bile oluşturma yan eşcinsellik konusundaki bir suçlamanın" büyütülmesini eleşma nedeni, "bir askeri doktorla elele tutuşurken" görülmesi Dört yıldızh generali suçlayan askeri istihbarat örgütü MAD, tirdi. Savunma Bakanı Wörner, zamamnda raİcibi Bqrzel'i dessivil istihbarat örgütlerinin gözünde "laçka ve acemi" bir işleyiş teklediği için Başbakan tarafından da sevilmiyor. Sosyal Demokratlarla da zaten düşman. içinde. Kimse sevmivor Wörner'in şimdi desteğe ihtiyacı var. Ancak Başbakan Kohl kendisini sevmiyor. Çünkü Kohl parti liderliği için şimdiki meclis sözcüsü Rainer Barzel ile çekiştiğinde VV'örner, Barzel'in tarafını tutmuştu. VVörner, Sosyal Demokratların da baş düşmanı. Çünkü, 1978 yılında, MAD'nin yasadışı olarak telefon dinlediği ortaya çıkınca, U'örner, o zamanın Sosyal Demokrat Savunma Bakanı George Leber'e saldıranların başını çekmişti. "Die Zeit" dergisine göre, Leber'ın yerine geçen Hans Apel de. Wörner 'in surekli verdiği soruşturma öne geleriyle uğraşmak zorunda kaı mıştı. Hür Demokratlar ise, liberallik gereği. bir generalin ozel hayatı uzerinde kavga koparılmasına karşı çıkıyor. Şimdi Wörner'in askeri ajanlara fazla güvenmesi yüzünden istifaya zorlanıp zorlanmayacağı henüz belli değil, ama bakanın durumu biraz karışık. IMFye "yüzde 25" sözü veriliyor Hazırlanan "niyet mektubu" ile mevcut "Standby" uygulamasına son verilecek. lında normal ödeme diizenine ANKARA, (ANKA) Özal dönüştürülecek. hükümeti tarafından IMF'ye su1984 yılı parasal limitleri ile nulacak "niyet mektubu"nun hafta sonuna kadar hazırlanması .çekiş haklannı da yeniden düzenlemeyi öneren "niyet mektubekleniyor. Boylece, mevcut bu", enflasyonun yeniden yüz"StandBy" düzenlemesinin uyde 30'un altına çekilmesi hedefî gulanmasına son verilerek, 1984 yılı için geçerli olacak yeni dıidoğrultusunda yüzde 2530 arazerüemenin IMF Yönetim Kurusında bir parasal genişleme önlu'nun ocak ayı sonlarındaki görüyor. Bu arada, memur matoplantısında sonuçlandınlması aşlarında olduğu gibi, işçi ücreamaçlanıyor. ti anışlannın da vergi koiaytıklarıyla birlikte yüzde 2530 doOcak toplantısına yetişilemelayında olabileceği beliniliyor. mesi halinde Türkiye, IMF YöAynı artış oranı, destekleme netim Kurulu'nda şubat sonlaalım fiyatları için de benimseninnda görüşülebilecek. Bu durumda, IMF'nin sağlayacağı çe yor. kiş haklanndan yararlanılması gecikebileceği gibi, uluslararası para piyasalarına yönelik olarak IMF tarafından yapılacak "Türkiye'ye deslek" çağrısı da eeriye kalmış olacak. Yeni "StandBy" düzenlemesinin gecikmesi halinde, ocak ayı toplantısında, mevcut "StandBy" düzenlemesi kapsamında 60 milyon dolar dolayında bir cekiş hakkının serbest bırakıltnası yoElverişsiz hnva koşullan lu zorlanabilecek. Ancak bu dutstanbuVda oalık rumda, yeni StandBy düzenlefiyatlarınm yükselmesine mesinin öngöreceği kredi olanağı yol açtı. Balıkçılara göre, daralmış olacak. balıklann bir araya gelmesi NİYET MEKTUBU için aym tamamen Hazırlanan "niyet mektubu". kaybolması gerekiyor. Ay hükümetin ekonominin ve dış tiışığının balıklann dağımk caretin liberalleştirilmesi yogezinmesine yol açtığı öne lunda aldığı önlemlere ağırlık veriyor. Liberalleşme çabalasürülüyor. Balıkçılar ayrıca nna devam edileceği vurgulanan suların soğuduğunu, bu mektupta, ileriye dönuk hedefnedenle de balığın derinlere ler ise şoyle sıralanacak: kaçtığmı söylüyorlar. • Türk Parasının Kıymetini Istanbul Su Ürünleri koruma Mevzuatı "Bir yıllık HalVnde barbunya 1.500 StandBy" süresi sonunda kalile 3.350 lira, tekir 350 ile dınlacak. 1.350 lira, palamut (çifti) • İthalata fon uygulaması, it700730, levrek halalın liberalleştirilmesi parale1.5002.100, mercan linde yumuşatılacak ve iki ile iiç yıl sonunda tümüyle 1.0002.850, kalkan kaldınlacak. 8501.370, istavrit 90160, • Türk Parası'nın konvertibiçirtt,.'wp 250375, kırlangıç litesi beş yıl sonunda gerçekleş4001.000 lira arasında tirilecek. satıldı. Olta balıkçdarınm • tran ile ikili ödeme anlaşma Saroz Körfezi'nde sı StandBy dönemi için 1984 yı Bir ihbar: Doktorla " Gectiğimiz yılın yaz aylannda, Savunma Bakanlığı'nda çalışan bırgörevli, I nisan 1982'den bu yana NATO Başkomutan Yardımcısı olan Orgeneral Giintcr Kiessling'in "escinsellige efilim gösterdiginin tahmin edildiğini" askeri istihbarata (MAD) bildirdi. ihbar sahibi kanıt olarak, Kiessling'in bir defastnda bir askeri doktorla "elele tutuşmuş vaziyette" görulduğünu gosteriyordu. Orgeneral Kiessiing bekâr olduğu ve Bruksel'de kendisine ayrılan evde şoförlüğünü yapan bir yüzbaşıyla aynı çatı altında oturduğu için zaten kendisine kuşkuyla bakılıyordu. Dahası, Kiessiing Brüksel'deki yuksek rütbeli subayların ortak tutkusu olan golf oyununa >üz vermiyor. NATO subaylannın devam ettiği lokallerde fazla görünmüyordu. Dinine bağlı bir protestan olarak da birçok dergide, "Hıristiyan ORGENERAL KIESSLING Hem bekâr, hem farklı davranan biri. Üstelik şoforuyte birlikte yaşıyor (yukanda). SAVUNMA BAKANI MANFRED WÖRNER Saflıgı başına i> açtı. Zaten ne Başbakan, ne muhalefet kendisini seviyor (sagda). lann asker olarak görevleri" konulu yazıları yayınlanıyordu. Askeri İstihbarat Örgütü MAD'sn giriştiği soruşturmada, on yıl once Kiessling'i muayene eden bir doktorun bir gözlemi de thbarla birleşiyordu: Kiessiing, "bedeninin çeşitli uzuvlanyla oynarken" görülmüştü. nı ikna edemedi. Orgeneral Kiessling'in suçlamalardan kurtulmak için her şeyi başına açıklamasıyla durum oldukça değişti. Artık skandal, "eşcinsellik" olayı değil, yetersiz delillerle bir generalin şerefiyleoynanmasıydı. Hür Demokrat Dışişleri Bakanı HansDielrich Genscber'e göre, "Yasalar önıinde suc bile oluşturmayan eşcinsellik suçlamasının böylesine biiyıitülmesini anlamak mümkün değildi." Sosyal Demokratlar da, bakanın iddiayı kanıtlayanıaması halinde parlamentoda soruşturma açacakları lehdidini ortaya attı. İlk adım olarak Wörner, eyalet hukümetlerinden oluşan Eyaletler Meclisi (Bundestag) önünde hesap verdi. Kanıt olarak polisin bir soruşturması gösterilince, polis örgütü, "bu işle hiçbir ilgisi olmadığını" açıklayınca MAD ajanları ortada kaldı. Dahası, Köln'üfı bağlı olduğu Kuzey Ren Vestfalya'nın emniyet amiri, bir soruşturmayla, sadece tek bir polisin amirlerine sormadan MAD adına birkaç kisiye sorular sorulduğunu açıklayınca "birkaç homoya mı, yoksa generalin şeref söziine mi" inanmak gerektiği ikilemi gundeme geldi. Ayrıca sözü geçen MAD ajanı, üsteğmen olduğu konusunda yalan söylemişti. Gerçekte kendisi sadece çavuştu. Bir fotograf elden ele dolaşıyor MAD ajanları derhal soruşturmayı "derinleştirdiler." 1 eylül 1983'te üsteğmen Jürgen İdel diye biri Köln'de bir karakol komiserine Kiessling'in fotoğrafını gösterdi ve elindeki fotoğrafın bir orgenerale ait olduğundan habersiz komiser, eşcinsellerin devam ettiği kafetaryalardan birine sözkonusu kişinin sık sık gelip gittiği cevabını verdi. Yeşiller: azınlıktan yana Yeşiller'e gelince, onlar her turlu azınlıkların haklannı savunan kişiler olarak (Yeşiller içinde geniş bir kesim eşcinselleri "azınlık" olarak tanıyor, hem de yüzde 5'lik bir azınlık) Wörner'e acımak niyetinde değil. Orgeneral Kiessling'in olayı da, eşcinsellere karşı cadı kazanlan kaynatmanın kendi halinde "normal" insanların da başına iş açabileceğini kanıtlamış oluyor. "Farklı" insanlara hoşgörü gostermeyen VVörner, artık çevresinde hoşgörülü kişiler bulmakta güçluk çekebilir. Manşet korkusu Manfred Wörner, Orgeneral Kiessling'i başta 31 mart 1984'te gürültüsuz bir şekilde normal süresinde emekliye ayırmayı düşünmüştü. Ancak, MAD raporları karşısında korkuya kapılmıştı. "Der Spiegel"e göre yakınlarına şöyle yakınmıştı: "Gazete manşetleri gözümün öniine gelivor: "Wörner, guvenlik açısından sakıncalı generali görevinde tutuyor." NVörner, eşcinsellik suçlama Bir elde orfoz, ötekinde sinagrit Gizli servislerin iç savaşı Askeri istihbarat MAD'ı pek sevmeyen ve acemice bulan Federal İstihbarat Dairesi (BND) ve Anayasa Guvenlik Örgutu (VS) MAD'ın güvenilirliği konusunda el altından kotü notlar dağıtarak, Savunma Bakanı Wörner'in savunmasını yıprattı. Bir generalin şeref sözü Hazırlanan dosya Savunma Bakanı Manfred YVörner'in önune gelince. bakan generali çağırıp görevden aldı. Kiessiing suçlamalarla ilgisi olmadığına ilişkin şeref sözu verdiyse de baka ÖĞRETİM ÜYELERİ VE ESKİ PARLAMENTERLER GÖRÜ$ BtRLİCİNDE Türkiye öfkeye kapılmadan Avrupa KonseyVndeki yerini korumalıdır İlhan Öztrak: Türkiye, Batı Avrupa Devletleri İlhan Öztrak Topluluğu'nun birparçasıdır. Bunun böyle olması Eski Devlet Bakanı ilhan Oztrak. ANKA muhabirinin Avruher iki tarafın öz menfaatlerinin gereğidir. pa Konseyi konusundaki goruIVermln Abadan Lnat: Avrupa Konseyi'nde şunü sorması üzerine, Türkiye'ki yerimizi korumalıyız ve çekilmemizi isteyebile nin Batı Avrupa'nın bir parçası olduğunu vurguladı. cek olan siyasal güçlere karşı koymalıyızHlcri Fişeh: Türkiye, Batı'yı seçmekten vazge Öztrak şöyle dedi: "Türk Ulusu parlamenterdemokrasiye göçerse bunun faturası çok ağır olur. niılden baglıdır. Bu nedenledir Bahri Savct: Avrupa Konseyi'ne efe/enerek ki, Batı demokrasilerinin kurmuş olduğu Avrupa Konseyi'ne karşı gelmeye kimsenin hakkı yoktur. ü>e olmuştur. Türkiyc Batı AvMetin Toker: Türkiye'nin Konsey'deki yerini rupa Devletleri Topluluğu'nun koruması yararlı mütalaa edilmektedir. bir parçasıdır. Bunun böyle olANKARA (ANKA) Türkiye'nin Avrupa Konseyi ile olan ilişkileri, 30 ocakta yapılacak toplantıya, Turk parlamenterlerin katılması nedeniyie bir dönum noktası niteliğini taşıyor. Avrupa Konseyi Danışma Meclisi'nde Türkiye'nin de temsil edilip edilmemesi konusunda, halen Avrupa ulkelerinin de kesin bir tutum saptayamadığı gorülüyor. Ancak, Turk hükumetinin Avrupa Konseyi yetkililerinin, ocak yerine mayıs toplantısına katılınması yolundaki ta\siyeyi reddederek, tutumunu "Ya ocak toplantısına kabul ediliriz, ya da Avrupa Konseyi ile ilişkilerimizi keseriz" biçiminde ortaya koyması, başkent çevrelerinde "aceleci bir davranış" diye yorumlanıyor. ması, hem Turkiye'nin hem de Avrupa ulkelerinin kendi öz menfaatlerinin gereğidir." ni sağlayan bir kurum olduğunu belirterek, "Atatiirk Cumhuriyetimizi kurarken, siyasal kull riımüzu şu temel ilke doğrultusunda yönlendirmiştir: Çağdaş uygarlık diizeyine erişmek. Bu emrin doğrultusunda yürümeye devam etmek \e genç demokrasimizin uyumlu işleyişini istiyorsak, tarihsel gelişmemizin doğaf sonucu olarak, Avrupa Konseyi'ndeki yerimizi korumalıvız ve bizim oradan çekilmemizi isteyebilecek olan siyasal güçlere karşı koymalıyız." Hicri Fişek Prof. Hicri Fişek de, Avrupa Konseyi'nden ayrılmanın yanlış bir karar olacağını vurgulayarak. "Türkiye, Batıyı seçmekten vazgeçerse, bunun faturası çok ağır olur. Hükümetin parlamenterlerin kabul edilmemesi halinde, bunu bir protesto nedeni olarak görüp, ayrılmaya kalkması yanlış bir tutum olur. Batı Avrupa'da kalmak, Avrupalı olmak istiyorsak, birlikte çalışmamız gerek, Batı bir bütündür. Avrupa Konseyi de bunun bir parçasıdır. NATOAET ve Avrupa Konseyi bir bütünün parçalarıdır, hepsi de aynı amaca yöneliktir. Birinde bulunup diğerinden çıkmak olmaz" şeklinde konuştu. 20 gün oldıu YHK hâlâ ortada yok 1 Üyeleri atanacak. 2 tlk toplantısını yapacak.3 Sonra her gün toplanacak. 4 Ücret zammım saptayacak. 5Varlık "hemen olmaz" dedi. ANKARA, (ANKA) Yüksek Hakem Kurulu Başkanı Naci Varlık, YHK'nın ilk toplantısında 1984 yılı ücret zammının belirlenmesi konusunun ele alınacağını söyledi. Naci Varhk ANKA muhabirine yaptığı açıklamada, Yuksek Hakem Kurulu'nun ilk toplantısında 1984 yılı ücret zammının hemen kararlaştınlmasının mümkün olmadığını vurguladı. Naci Varlık, kurulun ilk toplantısından sonra, her gün toplanarak 1984 yılı ücret zammını bir an evvel tayin ve tespit edeceğini ve daha sonra da tek tek toplusözleşmelere bu zammın > :nsıtılarak ilgililere bildirileceğini söyledi. Naci Varlık, Bakanlar Kurulu üyelerinin henüz kendilerine resmen bildirilmediği için toplantı için gün saptanamadığını da ifade ederek, Bakanlar Kurulu kararının Resmi Gazete'de yayınlanmasından sonra en yakın bir süre içinde bir gundem saptanarak kurulun toplantıya çağrılacağını kaydetti. yakaladığı 12 kiloluk orfoz (fotoğrafta balıkçınm sağ einde) 24 bin, 8 kiloluk sinagrit 25 bin liraya alıcı buldu. (Fotoğraf: KADİR CAN) Nernıin Abadan l n a t Prol.Dr. Nermin Abadan Unat, konuya ilişkin olarak ANKA'ya yaptığı açıklamada, Avrupa Konseyi'nin bağlayıcı kararlar almadığını, çoğulcu ve özgurlükçü demokrasinin ilkeleri Bügisayaruı beyni boş kaldı Türkiye'de bilgisayarlann ancak yüzde 8'i doğrudançok daha düşük. Bu oran yuzde 2'yi bulmuyor. Paket programüretimde kullanılıyor. larının yüzde 55'i mali konular stok Kurulu bilgisayar kapasitesinin kullanımı yüzde 35 ve personel işlerinde kullanılıyor. düzeyinde kalıyor. CENGİZ TURAN ANKARA Bilgisayar alanında Türkiye'de düzenlenen toplantılar içinde, katılanlar, katkıda bulunanlar ve ele alman konular açısından en kapsamlısı dun Ankara'da başladı. Bilgisayar Dergisi tarafından, Türkiye Bilişim Derneği ve Servis Büro Derneği'nin destekleri ve 22 özel kuruluşun katkıiarı ile gerçekleşen Birinci Türkiye Bilgisayar Kongresi'ne kamu ve özel sektör ile üniversitelerden çok sayıda izleyici katıldı. Kongrenin dünkü oturumlannda bilgisayar kullanımının 1 urkıye ve dunyauan uurumu bilgisayar teknolojisinin gelişimi, Türkiye'de bilgisayar edinme koşullan ele alındı. Toplantıda ilk sozu alan ODTU Bilgisayar Muhendisliği oğretim uyesi Doç. Dr. Atilla Elçi'nin bildirisi çabalann henüz hangi aşamada olduğunu ortaya koydu. Elçi'nin çeşitli kaynaklardan derlediği ve kendi rraştırmalarına dayandırdığı verilere göre Türkiye'deki bilgi işlem merke/lerinin ancak yuzde 8'ı bilgisayarlarını doğrudan uretim ile ilgili alanlarda kullanıyorlar. Bilgisayarlann yaygın kullanımının hızmet alanlarında olduğunu belırten Dr. Atilla Elçi'nin derlediği verilere gore, bilgi ışlem merkezleri bilgisayarlannı yüzde 62 oranında satış, spiaris pjrsonel ve ınali isler ve stok konularında kullanıyor. Turkiye'dei paket programların üretimde kullanılma oranı ise Ote yandan, Türkiye'de bilgisayar sayısı da, mevcut bilgisayarlann \erimli kullanımı da henüz çok geri duzeyde. Kongrenin ev sahipliğini yapan Maden Tetkik Arama Enstitusü Genel Müdurü Sıtkı Sancar, kongrede yaptığı konuşmasında bu konuyu şöyle dile getirdi: "Türkiye'de son 34 yılda teşkil edilen bilgi işlem üniteleri. ondan oncki 20 yılın toplamını aşmış, fakat bu çok olumlu gelişmeye karşı hem bilgisayar sayısı, hem verimlilik Türkiye ile eş değerli iilkeiere kıyasla bile düşük kalmıştır. Planlı gelişme ve yönetimin bir parçası olması gereken bilgisayarlaın, plansı/ *e öngoruşsüz, verimsiz bir bıiyiimenin, bir he\es olarak kalan araçian olmasten biiyük korkulu ruyadır." Dr. Atilla Elçi'nin çalışması aynı konuyu rakamlara da dökuyor. Buna göre, Türkiye 1982 yılında kahve, cay, kakao, baharat gibi maddelere 14 milyon dolar dişalım harcaması yaparken, bilgisayar için yalnızca 19 milyon dolar ayırmış. Bu deree sınırlı bilgisayar olanaklarına sahip Türkiye'nin bundan en yuksek düzeyde yararlanması beklenirken, kurulu kapasitenin kullanımının yuzde 35 duzcyinde kaldığı yine aynı bildirideki verilerden ortaya çıkıyor. Kalabalık bir izleyici topluluğunun katıldığı Birinci Türkiye Bilgisayar Kongresi bugun sona erecek. Kongrenin bugunku oturumlarında, bilgi işlem hizmetleri kesiminin geleceği, bilgisayar eğitimi, Türkiye'de bilgisayaı üretim ve bilgisayar konusunun yaygınlaşması için yapılacak çaİışmalar ele alınacak. BEN ZAM 1A?MAM.. Bahri Savcı Prof. Bahri Savcı, "Avrupa sozcüğünün" özgun bir külturü deyimlediğini ve siyasalsosyalmoralentellüktuel özgün ce herleri kapsadığını, ayrıca be>. bir banşçı tavrı içerdiğini söyledi. Savcı şoyle dedi: "Biitiin ıslahat devrimleri, Mustafa Kemal önderliğindeki devrimler bütünlüğü ve en sonunda 1961'in sosyopolitik çığın ve de kimi imsaklerine karşın, 1982'nin genel çizgisi, Avrupalılaşma ile bütunleşerek, çağdaşiaşma sürecinin halkalarıdır, haydi şimdi, gel de Avrupa'dan kop. Bu kimsenin elinde değildir. Avrupa Konseyi ile ilişkilerimizin son iiç yılı, ocak luplanlısında parlamenterlerimizi bir jest ile Konsey'e alacak kı\amda değilse, buna efelenerek kar (Arkası 11. Sayfada)