Katalog

Cumhuriyet 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 23 MAYÎS 1983 ALt SİRMEN Sayın Nazan Tapan, Avrupa Konseyı'nin sergilerinin 18'incİ6İ, Anadolu Uygarlıklanm konu alıyor ve ülkemiz de, İstanbul'da açılmış bulunuyor. Bu sergiden ns amaçlandı?.. NAZVN TAPAN Sergider. amaçlanan, Türkiye'nin bugün üstünde bulunduğu topraklarda tarıh boyunca gelmis geçnüş medeniyetlerm hepsini sergılemek ve bütün bunların batı uygarlığmın meydana gelmesinde, ortaya çıkmasmda üstlendip ro. lü ortaya çıkarmaktı. SİRMEN Sergiye ne zaman k a r a r verildi?.. Çalışmalar ne zaman başladı?... TAPAN Sergiye 1978 yılında Avrupa Konseyi'run bu k o nuyla 'lgıli komisyonuna, Türk Delegasyonu tarafından verilen bir önerıyle, Türklor talip oimuşlar. Komlsyon da kabul etmış. Fakat çalışrnalsr anrak 81 yılt sonbaharında başladı. SİRMEN t Bu sergi hangi dönemleri kapsamaktadır?... TAPAN Serginın prograroı yurdumuzda cn eski dönemden, tarih öncesi çağlardan, M.ö. yüzüncü binden baslayarak günümüze kadar, (Cumhuvjye'; çağdaş sanatı da var çurikü sergi programmda) kesmüsız blr uygarlık zincirim kausıyor. Yüz bin deüim asiınüa tarih öncesi ça.Şın sergisini programlayan arkadaşlar bunu yedi yüz bme kadar çıkarıyorlar. Fakat bu sergide ılk defa son yıl fczılanndan çıkan malzeme, son yıllardaki bilgller de değerlendirildi. ( Cumhuriyet sordu N z n TAPAN aa Nazan Tapan kimdir? 194Z'de İstanbul'da doğdu. Avusturya Lisesi'ni bitirdi. Münih Ümversitesi'nde Etnoloji, Tarih ve Yakm Doğu, Sanat ve Kultürü. okudu. 1972'de Kültür Bakanlığı'nua çaiışmaya başladı. Şu anda Türh ve İslânı Eserleri Müzesi Mudurü, Sergi Ikinci Başkanı ve Beyhkler Donemi Sorumlusu. yamtladı ) İbrahim Paşa Sarayı'nın restorasyonu sergi ne. deniyîe çabuklaştmldı. Bu sayede tstanbul, çok önemli bir sanat ve kültür merkezi kazanmış oldu. SİRMEN Sayın Tapan, zannedlyorum bu sergid© ilk deîa sergilenen parçalar d a yer alıyor. TAPAN Evet. Razı başkanlaıı doğrusu büyük blr cörnert. likle daha irnce yaymlanması tamamlanmamış, kazümış fakat henüz bn değerlendirmes> yapılrnamış ama genel bir çerçevede yayınlsr.m&mış bir çok malzemeyi sergiye verdiler. Btınîarm ne müzelerde, ne de yayınlarda claha önce geçtlğini soyleyebıîırız. SİRMEN Sergide kaç parça eergilerüyor ve bunlar arasmda yurt dışından gelen parçalar da var mı?... TAPAN Toplam 11.691 parça eser taşındı. Bunun büvttk Bir bölümü Tiiık müzelerinden ve özel koleksiyonlardan sağlancü. Dışardan 18 parça şeldi. Bunun sayısı sızi saşırtmamaîı. Aslırıöa bu bızler için övünç kaynağı olmalı. Çünktİ bbyle bir genış kapsamh sergiyi dolduracak malzeme yurlumuzda var. Ser. giyi duzenleyenlenn ilk prograrnı dışardan hiç bir eser isteınemckti. Hem bunlarm getirilme&mdeki zorluğu gözümüzde biraz fazia büyuttük, hem de korunmaları sergilenmeleri gerektıjhnden fazla bir külfet getırir dıye düşünduk, istemedık. Fakat Nazan Tapon, arkadaşınnz Ali Sirmen'in Bornlannı yanıtüyor. Anadolu Uygarlıkları Sergisi, kültür sentezini vurguluyor KonseyTn kararı böyle sergilerde bu Konsey'a mensup ülkelerin kültürel iş birliği kadar karşılıklı yardım çerçevesi. Yani sergiye bir eser vererek bu kardeşlıği sembolize etmek, gibi btr preneiplerl varmış. Bunun için yollamakta ısrar ettiler. Bunun Uzerine çok titiz bir seçmeyle ancak eksiklerimizi dolduracak 18 parça ıstedik. SİRMEN Peki Nazan Hanım, bu sergi kaça çıktı?.. TAPAN Tam rakamı söylemek gerçekten zor. Birkere verilen bütça devamlı takviye oldu. Bunun dışında bu, sırf sergiye har canınadı. Btiyük bir kısmtyla sergi sahaları düzenlendi. Serginm yapılacagı yerler tamır oldu, onlarm çevrelerinde düzenlemeter yapıldı. Eserler restore oldu, tamir edildi. Yaklasık 1,5 yılhk bir çalışmanın mall portesinı çıkarmak gerçekten zor. SIRMEN Yu^ milyonlarca lira olduğunu söyleyebiliriz değil mı? TAPAN Söyleyeblliriz. SİRMEN Bu ülkede bu kadar sorun varken bu kadar yuz milyonlarca lirayı harcamak sizce faela değil mı? . TAPAN Hayır. Bir kere sanata ve kültüıe yapılan yatırımın hiç bir zaman boşa gitmeyen bir yatırım olduğunu sö'yleyebilırim. Eski sanat eserlerine yapılan yatırım hakkında yabancı meslektaşlarım, müzelermde herşeyden kısıntı yaptıklarmı, hatta personelden bite kısıntı yaptıklarını fakat eski tJtr sanat eserine yapılan yatırımdan kısıntı yapmadıklannı söylüyorlar. Çün OKTAY AKBAL HnVIR Kessam Dost. Resimde de bir 40 kuşağı var, bir de 50 kusağı.. Nuri îyem, Agop Arad 40 yıllannda ün kazanan «Yeniler Grubu»ndan, Nedim Günsür, Orhau Peker, Mustafa Esirkus ise «Onlar Grubu» adıyla ortaya çıkan 50 kuşağmdan... Bir yer gelir. kuşaklar birbirıne karışır. Herkes sanat dünyasında çağdaş olur, eşit olur. Onlan ancak sanatçı ozelUkleri, nîtelikleri birbirinden ayınr, buna da «kişilik» adı verilir. Cumah Sanat Galerisi çağda? ressamlanmızı tanıtan kitaplar çıkarıyor. Güzel bir baskıyla o ressamlann yapıtlanndan örnekler sunuluyor, sanatçı konusunda bilgi veren yazılara yer veriliyor. •Nedim Gunsür» kitabı daha yeni çıktı. Günsür'ün son yapıtlartda bugünlerde Moda'daki Cumalı Galerisinda sergileniyor. «Doğa ve Topîum Gerçeğinin Peşinde bir Resim başhklı önsözü yazan sanat eleştirmeni Kaya Özsezgin «Onlar» grubunun ystişmesinde Bedri Rahmi'nın büyük etkisi olduğunu belirterek diyor ki: •Hah, kilim, heybe ve çorap gibi Anadolu halk sanatıtun anonim işlerîne ve süslemeci motiflerine alıcı gözlerle bakmayı atolye hocalan Bedri Rahmi'den öğrenmi$lerdi. Ama Bedri Rahmi onlara bir «anohtor» vermişti yaU nızca. Anadolu halk sanatının ürunlerine öyfeünmeci bir gözle yaklaşmanın çıhar yol olamayacağım daha başlangıçta sezmiş ve arilamış olmalılar ki, Nedim Gunsur de dahil olmak üzere, grubun hıçbir uyesi bu, kolay ve kestirme yolu benimsemedi» Ortaokulun son sımfmda bir resim yanşmasında ödul aldıktan sonra «ressam olmaya karar veren» Nedim Gunsür, bugün resim sanatının önemii bir kişisi olmuşsa bunda yeteneğinin yanı sıra, ustun calışma gücünun de etkisi vardır. Günsur'ün tablolarında dıkkati çeken, incelikli, özenh çalışmasıdır. Ö^sozgınm şu yargısına, daha doğrusu yorumuna katılmak gerokir: *Saf ve çocuhsu anlatım biçımi. Nedim Cunsur'de bızi aynı zamanda safyü~ reh ressamlann dünyasma da goturebiliyorsa, bunu o resim için bir değer ölçüsu olmaktan çoh. renkU çağnşımlara açık bir duyarlığm üetişim yucune baglamak daha doğru olur. Resim, bizde yaratacağı çofe yönlü izlenımleri, böyle bir üetişim gucuyle ve içinde gelıştirdiği görsel değerlerin bU leşkesivle ayakta tutabiliyorsa bu onun yaranna bir nottur.» • Bugünlerde Beyoğlu İş Bankası Sanat Galerisînde gerçek bir «safyürek» ressamm sergisi var: Agop Arad'ın... Arad'ı «Cumhuriyet» okurlarına tanıtmak gerekli mı? Uzun yıllarını gazetemizin ıessamı olarak goçıren, şimdi de bu görevlni smekli olma&ma karşın sürdüren Arad, «safyurek» resmin Turkiye'deki katışıksız örnegıdir, desek yanlış olmaz. Nasıl Günsur 50 kuşağının. öaemli bir temsilcisi iso; Arad da 40 kuşağı resim akınumn bugun de ürün veren bir temsüdsidir. Ilk iergisini 1940'rîa açmıştı. «Yeniler» Grubu. Hepsı Akademi çıkı^lı olan ressamlar «gerçekci» bir akıfnın örneklenni verdiler. Kırk üç yıl önce... Mumtaz Yoner, Haşmet Akal, Fethi Karakaş, Nuri Iyern. Arad ve otekıler... Sanatta «değışmek» olağandır. Kimileri vardır çok değişme geçirir. Soyuttan eomuta, somuttan soyuta.. Her türde de başarıh ürünler yaratır. Agop Arad ise yarım yüzyıllık ressamUğı boyuncA hep «kendisi» kalmıştır. Kimsey© benzememek, akımlara kapılmamak, «safyürek»liliğini, hem ozel yaşamında, hem sanatında daha derine. daha yalına giderek sürdürmek.. Arad'ın son ser gisini izleyenler ondaki iyimserliğe, aydmhğa doğru bir yonelişi farketmişlerdir sanırım. Kar ranhktan, mordan, koyudan; aydınlığa, renkliliğe doğru bir gidış... Bu sergide Arad'ın îstanbul'u, Boğaz'ı, insanlan, kendini daha yalm, daha saf, daha duru bir bakışla seyrettiğini, bizleri de bu ıç açıcı. bu «rafyürek»li dunyaya çağırdığıru gdrüyoruz. •Küçuk» insanlar, «küçük» sayılan insanlar, satıcılar, dilendler, kemancılar, çiçekciler, avareler, boşta gezenler... Arad'a «neden bunları seçiyorsun'» diye sorarsanız +Burilar benim çevremin ınsanlandır» der. Yoksul bir çocukluk geçirmiştir. Güç koşullarda yaşamıştır. «Benim dünyam aünteriyle yasavan küçük insanlar». Yeni sergîsinde de bu insanlar yer ahyor yine... Ama eski karanlıklarmdan kurtulmuslar, daha aydmlık, daha mavili. pembeh, daha guzel bir dünyayı özler gibiler; o dunyaya bakar gibiler; bizleri de orada yaşatn: gibiler... İki TUKENMEDEN AUN! • • • • AYRICA İKİ ÖZEL EK BU S AYiDA İKİ ESKİ ORDU KOMUTAN' KARS1KARSIYA YiRMilERHAREKATi DEVLET ADAMLARIN ASID KORUNUYOR? KÖPRÜMO.TÜPGECİTMİ? ÇIKTI kü unansman bakunmdan bakıldığmda uzun vadede kendi de* ğerini en çabuk artıran gene sanat eseri olayor. Tamamen işa rant hesabıyla yaklaşılan çevrelerds bile, bu eserlere yapılan yatırımm asla fazla gözde büyütülmemesi gerektiği söyleniyor. SİRMEN Bir de zannediyorum ülkemizin turiatik potansiyelini artırması bakımmdan bir yararı oluyor. Bir de zanncdiyorum aynı zamanda Turkiye'nın tanıtılması açısmdan da yararlı. Yamız turistik açıdan degil, kultürel açıdan Turkiye'nm ne olduğunu anlatmak açısmdan da ele alırsak... TAPAN Şunu söyleyebılirim. Verilen bu para asJa fazla değıl. Gerçekten biiyült bır para ama rolu v Uçümscnmenıelı. Bir kere sergi bölgeleri düzenlendı, eserler taınir edıldi, sergi bınaları tamir edıldi. Gelecekteki büyük blr ınüzonin ilk çekirdcği oluşmuş oluyor. Yani bu ulkede varolmus ne varsa, ortaya çıkmış ne varsa tüm kültürlerın ortnya çıkması ve sunuîması. SIRMEN Bır de zannediyorum sızin de uğraştığınız, sorumlu olduğunuz, mesela b u yapılar arasmda İbrahim Psşa Sarayı var. Bu, yıllardır onarılan ama bir tüıiu onarımı bitinlemeyen bır yapı dcğıl mi?.. Ama bu sergi nedeniyle onarım tamamlandı sanı•yorum. TAPAN önce şunu belirteyim. Sergi bir çok bakımdan çok ilginç şeylerı bır araya getırdi. tkincisi sergide belirlı bölümlerin pek çok yöreye dağılmış malzemesinin bır araya getiniip blr tarih halskında bilgl va malzeme vermesı oldu. Sanat veya ktiltür döncrm dendiğı zaman, Istanbul, Iznür vs. pejc çok yere dağılnoış kazı lualzemesı, bilen programlayıcılar tarafından ılk kez bır sen&ryo çerçevesınde bir araya getirildi. Bu senaryo çerçevesinde her zaman şu gözonünde tutuldu: Bu toprakların bir kültür aktarımında bir kültürü hamur 5'apıp yogurup Daşka kulturleri besleyecek malzeme kaynağı durunıuna getiren rolu ve Batıya aktardığı rol vurgulandı. Batı medeniyetı dediğteıız ne varsa onların kökierlnin burdan geçtığini, burdan kaynaklanmasa bile, büytik bır kısmının burdan geçtigini ortaya koydu. Bu bir araya get.irme vasfı, sergide gerçekten çok dnemli. SIRMEN ibrahim Paşa Sarayı'na gelelim' TAPAN îbrahim Paşa Sarayı uzun zamandan beri restore olan bir yer. Bu sergi, bu süreyi çabuklaştırdı. Yapılan yatırımı da artırdı. Bu sayeds Istanbul kanımca çok Önemıı bir sanaî ve kültür merkezi kazanmış oldu. SIRMEN Peki, bu sergi bittıkten sonra İbrahim Paşa Sarayı nacıl kuUamlacak? TAPAN Programda ne vardı derseniz, Türk îslâm EserMüzesinin yeni binası haline sokulmak amacıyîa tamir edlllyordu. Ve binanm pek çok hizmet veren yeri de buna göre zaten planlamp programlanmıştı. Ttirk tslftm Eserleri MUjesi, bu ser. gıyle yeni bınasına geçiyor. Yeni bınasına geçerken yaten kendi konusu bulunan bır takun malzemevı bu sergi dolayısıyla kapalı bir program halinde ortaya koyuyor. Ama sergi dolayısıyla da programda olmayan bir kısım renkli köşeler yapılıyor. SİRMEN Anlıvorum. TAPAN Programda ne vardı derseniz, Türk îslâm Eserleri Müzesi aaten dünyanm en eski v e zengin halı koleitsiyonuna sahip. Bu sergide Türk halılarından seçmoler pyn "oir salonda kronolojık bir sırayla sergüenecek. Bu vesıleyle Türkiye'da ılk defa bılimsel bir halı restorasyonunun oldugu gösterilecek. Uzun bir süreden beri elden geçen tamir olunan halılar böylece blr araya gelebilecek. Bunun dısmda gene müMnin kolekslyonunda olan kilimler va bır kısım etnoğrafık eser dışardan ve özel koleksiyonlardan gelen çok zengin bir kolekslyonla birleşip, bir etnografik seksiyon halînde ortaya çıkıyor. Bundan başka gene Türk yaşamından sahneler, bu sergtyle ortaya çıkıyor. Bütün bunlar zaten Türk Islâm Eserleri Müzesi'mn Etnoğrafya Bölümünün planında programmda vardı ama bu sergiyi çok mutlu bir rastlantı sayıyorum. Bu sergi bir tatam öael koleksiyonlardan eser almamıza ve bu kapsamda ilk defa ortaya çıkmasına blr veslle oldu, yardım etti. Bu sergide Türk hahlanndan seçmeler ayrı bir salonda kronolojik sırayla yer alacak. Bu vesi. leyle Türkiye'de ilk defa biîimsel bir hah resto. rasyonunun olduğu gosterilecek. StRMEN Sayın Tapan, bu Anadolu Uygarhklan Sergisi Anadolu'daki daha önceki uygarlıkları, Selçuk ve Osmanlı uygarbğını birbirini tamamlayan ve birbirinin devamı olduğu izlenimini uyajıdınyor bende. TAPAN Bunu söyleyebiliriz. Biliyorsunuz bir ülkeden tarih boyunca pek çok sey gelir geçer ama bütün bunlar birbirleriyla bağlantılıdır. Pek çok kültür yeni bir göç oısa bile anı]an kültürle bir araya gelir ve bir sentez haline gelir. Bir takım unsurlar kaybolur, bir kısım unsurlar meydana gelir ama aslında bir ulkede meydana gelen kültürü bir bayrak yanşı gibi bir elden bir ele aktararak gelir. Bu gözle baktığımız zaman, bunda nelerin yeni olduğunu, o kültür döneminln neleri varolan kültüre eklediğini görebiliriz. Ama bu uzun bir süre. Bektığımız zaman tarih bilimleri lOO'er, 500'er yıll)k fasılalarla geçiyor, birbirinden. Yani uzun bir süre sonra, 200 yıl 3üu yıl sonra bir durulma olduğunu ve bilhassa bunu Türkleşmesinden sonraki safhada söyleyeblliyoruz. Yeni gelen unsurlann bır denge kurduğunu ve giderek ağır bastığını ama bütün bunlarda asla daha Önceki kültürleri reddetmediğini ve onları da kendi bünyesinde toparlayıp bununla hoş bır sentez yarattığmı söyleyebiliriz. SİRMEN Anadolu Uygarlıklan Sergisi konusunda bir yayın hazırlandı mı. hazırlandıysa, bu yaymm içeriği nedir? Ve bir de b u yaymm fıyatı nedir? Yani insanlar bunu alıp, daha onccden hazırlanıp sergiyi öyle gezme imkânma sahip olabileceklermi?... TAPAN Serginin didaktik rolu ılk defa bu kadar vurgulandı. Değişik levhalar grafikler ve kültür merkezleıirıın birbır. leriyle baglantılarını gösteren haritalarla ziyaretçiye neyi gördüğünü, gördüğü şeyi nereye yerleştirmesi gerektiği söyienmeye çalışıldı. Bunun dışında sbzünü ettiğiniz yaymlara da gene ilk yer veriliyor. Şöyle ki bir küçük katalog ve üç ciltten meydana gelen sergide yer alan tüm eserlerln yer aldığı fotoğraflı bir katalog da çıkıyor. Katalog sergıyle bırlikte satışa sunula. cak. "Kitap gibi dergi" Dosys No: 1983/7 Satı? Satılmasına kar&r verilen gayrimenkulUn cinsi, taymeti, adedı, evsaft: Izaleyı şuyuu suretlyte satışına karar verilen Gebze ilçesi Darıca Bucağı Aşırcğlu Deresi mevkiinde 90 pafta 3822 parsel sayılı gayrimenkulün satışına karar verilmiştir. TAPt) KATDI: Gebze ilçesi Darıca bucağı Aşıroğlu Deresi mevkii, 80 pafta, 3822 parsel 10180 M2 miktannda tarla. İMAR DTJRUMU: tmar Planı dışındadır, bu bakımdan adı geçen yeı» %5 ınşaat emsali dahilinde M6,50 M. Yüksekliğinde (ikl kat) olmak Itzere ve 25.0 M2 geçmemek şartı ile bag evi niteliğirıdo öyrık inşaat nizamında en az 5.00 M. çekmek komşu mesafesi en az 3 00 M. olmak bina derinliği 15.00 M.'yi geçmemek şartıyla tek bina yapılabilir. VASFI: Gayrimenkul Darıca Aşıroğlu Deresi mevklinde Zlraat arazisi etrafı gecekondu ıle çevrili Gebze istasyon mahallesi alt kısmında ve D.D.Y.'ına 1 Km. uzaklıkta üzerin de herhangi bir agaç bulunmamaktadır, taria vasıîUdır. KlYMETt: 10180 M2 mıktariı olup M2'sı 500 TL' sı olup Cem'an S.090.000 TL' sı c'eğerindedir SATIŞ ŞARTLARI. : Satış 24.6.1983 Cuma günü saat 15.00'den 15.30'a kaıîar Gebze Sulh Hukuk Mahkeraesi kaleminae açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edllen kıymetin %75'ni ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış rnasraflarını geçmek şartı ile ıhale olunur. Böyle bir bedells alıcı çıkmazsa en çok artıranm taehhüdü baki kalmak şartiyle 4.7.1983 pazartesi gü. nü. aym yerde aynı saatte ikincj artırmaya çıkarnacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklılann alacağını ve satış masraflarını geçmesi şartiyle en çok artırana ihale olunur. 2 Artırmaya iştirak edecekl'srin, tahmin eOilen kıymetin c/nl0'u nisfcetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milll bir bankanm teminat mektubunu vermeleri lâzımdır. Satıs peşin para iledir, alıcı istediginde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Dellaliye ressmi ihat'î pulu, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Bırikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 îpotek sahibi elacaklılarla diğer ngllilenn (+") bu gayrimenkul üzerindeki haklarmı httsusiyle faiz ve masrafa daır olan iddialarını dayanagı belgeler ile onbeş gün içinde dairemîze bildirmeleri lâzımdjr; aksi takdirde hakları tapu siC'li ile sabit olmadıkça paylaşmaaan bariç bırakılacaklardır. 4 Satıs bedeü hemen veya verilen müblet içind» Bdenmezse îcra ve tflfts Kanununun 133. maddesi geregince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve 8/olO falzden alıcı ve kefiüeri mesul tutulacak ve hiç bir hükme hacet kalmadan kendilerinden tansil edilecektır. 5 Çartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dalrede açık olun masrafı verildi|i takdirde iste^en alıcıya bir örnegi sbnderilebilir. C Sstışa iştirak edenlerin şartnarneyi Rörmü? ve mündbrecatînı kabul etmis sayıiacaklan, baskaca bilgl almak isteî'enlerin 1983/7 Sat. snyılı dosya numarasiyle nıetnurJuğumııza başvurmaları ilân olunur. 27.4.1983 ( + ) tlgfliler tâbirine irtifak hakkı sahipler! de dahlldfr. (Basın: 5655) T.C. GEBZE SULH HUKUK HAKİMLİĞİ IZALEYİ ŞUYUU SATIŞ MEMURLUĞUNDAN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTIRMA İLÂN1 RESÎM SERGÎSt 9 27 MAY18 198S ' TORKIYE İŞ BANKASI PARMAKKAP1 SANAT GALERÎSÎNDB Milli Sayunma Bakanlığı Iç Tedarîk Daire Başkanlıgından 1. 1801 Sayılı Kanun ve bunu değiştiren kanunlar ve ilgili kararnameler u y a n n c a 12 (Oniki) adet 33 (Otuzsekiz) ton (Katar ağırhğı) kapasiteli SEMÎTREYLER ÇEKİCİ ile şartnamelerinde gösterilen aksesuar, avadanlık v.s. Mıllî Savunma Bakanlığı İç Tedarik Dairesi Başkanlığınca yurtiçinden satın almacaktır. 2. Şartnameler, ilanı müteakip İSTANBUL ve İZMIR Levazım Amirlikleri ile Mıllî Savunma Bakanlığı İç Tedarik Dairesi Başkanlığı Satınalma Sekreterliğinden mesai günlerinde saat 14.0016.00 arasmda bir dilekçe ile başvurularak elden temin edilebilir. Telgraf ve mektupla yapılan isteklere cevap verilmez. 3. Şartnamelerin isteklerine uygun olarak hazırlanacak teklifler EN GEÇ 10 Haziran 1983 günü saat 16.00'ya kadar Millî Savunma Bakanlığı İç Tedarik Dairesi Başkanlığı Satınalma Sekreterliğinde bulunacak şekilde postalanacak veya elden teslim edilecektir. Posta ile gondermelerde gecikme kabul edilmeyecektir. (Basm 18506) 3179 GERÇEKLERDEN YANA, BAGIMSIZ, DEMOKRAT HAFTALIK HABER ÜERGİSİ • Erdal inonü: Bu kez de Pembe Koşk devrede • Mümtaz Soysal: KTFD bagımsızlık ılanı gundemde 1974'den sonra KTFD Anayasasının hazırlarımasına katkıda bulunan Prof. Dr Mumtaz Soysal Nokta'nın sorularmı yanıtlack • Halk 10 yıl sonra Pınochet rejimine karşı cephe aldı. • Gençlık: Gençlık haftasında universite ogrencılerı ile soyleşı. • Nazlı llıcak: Yayından çıkartılan yazısınm tam metnı. • Toplumsal olaylar. • Sanat • Sinema • Tıyatro • Dunya haberleri •Spor İLAN KADIKÖT 2. SULH HtKL'K HAKİMLtGtNDEN 983/30 Tereke Kocaelı Izrnit Karabaş mahallesî/köyu Cilt 011/M kü tük 354'de sayfa 61'de nufusa kayıtlı bulunan Mehmet Nafıs ve Fanriye'den 1953 yılmda olma MEHMET EMÎN HÎMMETOĞLU 11.05.1982 tarüUnde vefat etmiştir. Mirascılan Mehmet Nafiz, Pahrıye, Fatma Semra Mahkememizin S82/85 dosyası ile reddi miras yaptıklanndan bu mirascılan dışınoe başka mirascısı varsa ellerinde mevcut vesaıkleri ile biriıkte 3 ay içinde mahkememize mUracaetîan &ksi ttkdııde H.K. 534'ncii maddesi gereğince terekesinin hazineye devredileceği ilanen tebliğ olunur. (Basın: 5599)