25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 8 HABERLER 11 ARALIK 1983 "Sendikalar \asası çalışan öğrencîleri mağdur etti Yeni yasalar karşısında Yargıtay kararlannın değerlendirildiği seminerde öğrencilerin toplusözleşmelerden nasıl yararlanabilecekleri tartışıldı. tstanbul Haber Servisi tş Hukukçuları ile Yargıtay üyelerinin katıldıkları ve yeni yasalar karşısında Yargıtay kararlannın değerlendirildiği seminerde sendika üyeliği yasaklanan işçiöğrencilerin toplusozleşmelerden nasıl yararlanabilecekleri tartışıldı. Sorunun yasadan kaynaklandığına değinen Prof. Kemal Oguzman, öğrencilere sendika üyeliğınin yasaklanmasının hiçbir haklı gerekçesi ve mantığı olmadığını söyledi. Oğuzman, bazı öğrenci kökenli işçilerin terörist olaylara katılmış olmalarmın, çalışan öğrencilere sendikalaşma yasağının getirilmesinin gerekçesi olamıyacağını bu soruna başka yollarla önlem alınması gerektiğini, özellikle son YÖK çalışmalannda ne kadar büyük bir öğrenci kitlesinin işçilik yaparak okuduğunun anlaşıldığını belirtti. Ancak yasanın mağdur ettiği öğrenciler için toplusözleşmelerden nasıl yararlanacaklarının tartışmasma gelince bunun dayanışma aidatı ile sağlanmasında bir sakınca görmediğini bildirdi. Prof. Nuri Çelik ve Prof. Metin Kutal, öğrencüere sendikaya girme hakkının yasaklanmasına karşı olduklarını ve yasal düzenlemeyi yanlıs bulduklannı söylediler. Ancak sözleşmelerden yararlanma konusunda Prof. Nuri Çelik, sendika üyesi olma hakkı olmayan bir kimsenin dayanışma aidatı ile de sözleşmeden yararlandınlamıyacağını savundu. Prof. Metin Kulal ise öğrencilere sendika üyeliğinin yasaklanmasının işçilik sıfatlannı ortadan kaldırmadığını bu nedenle dayanışma aidatı ödeyerek toplu sözleşmeden yararlandınlabileceklerini bildirdi. Prof. Metin Kutal, eski yargı kararlannın yeni yasalar karşısında değerlendirilmesini yaptığı tebliğinde sendikal faaliyetleri nedeniyle işten atılan ya da işyerinde çalışma koşullan ağırlaştırılan işcilerin sorunları üzerinde durdu. Iş yasasındaki 13. madde ile yeni sendikalar yasasındaki 31. maddenin ilgili hükümlerinde hiçbir değişiklik olmadığına işaret ederek Yargıtay'ın bu konudaki işçi aleyhine içtihadını eleştirdi. Yargıtay'ın sendikal faaliyet nedeniyle işten atılan işçiler için bir yıllık ücreti tutarındaki sendikalar kanununun 31. maddesinde yer alan tazminat yerine, Iş Kanunu'nun 13. maddesinde yer alan ve ihbar önerilerinin 3 katı tutanndaki kötü niyet tazminatına hükmetmesinin yanlış olduğunu savundu. Sendikal faaliyet için işten atılmış bir işçi için yasanın öngürdüğü tazminat hükmü yerine miktan daha düşük olan kötü niyet tazminatının uygulanmasını haksız bulduklarını bildirdi. POLITIKA VE OTESI MEHMED KEMAL Nereden Nereye... Fecri Ati'nin ilgi çektıği günlerde Recaizade Ekrem Beyle Halit Ziya karşılaşıyorlar. Recaizade soruyor: "Fecrı Ati'yi izliyor musunuz?" "Evet, arada sırada..." diyor Halit Ziya. "Dilteri çok güzel. Bizimkinden daha güzel ve düzenli." Halit Ziya Bey susuyor. "Sustum ama, Ekrem Beyin çok haklı olduğu kanısına vardım." dıyor. Edebıyat, sadece bir dil sorunu mudur? Elbette değildir, öz de önemlidır. Ama bilesiniz ki edebıyat ancak dille yapılabilen bir sanatın adıdır. Ûteki sanatlarda olduğu gibi edebiyatın da mekteplisi alaylısı olur. Edebıyatta en çok başarı sağlayanlar alaylılar sanıyorum. İsmail Habıp Sevük'ün 'edebî yeniliğimiz' dediği Edebiyatı Cedide'nin kurucularmın başında Recaizade Ekrem Bey vardır. Talimi edebıyat' adlı kitabı yazmıştır. Halit Ziya Talimi Edebiyat'ın Emile Lefrac'ın yazdığı kitaptan esinlenerek kaleme alındığını söyler (Kırk Yıl,Sf. 274). Gençlere edebiyat konusunda epeyce kılavuzluk etmiştir. Edebiyatı Cedide'nin içinde Tevfik Fikret, Cenap, Mehmet Raut, Halit Ziya, Hüseyin Cahit vardır. Hüseyın Cahit, bu bir araya gelişin bir sanatşal okul olmaktan çok rastlantı olduğunu söyler. Zaten içlerinde edebiyatı en erken bırakıp gazeteciliğe ve siyasete atılanı odur. Fecri Ati de bir raslantı sonucu kurulmuştur. Refik Halit de, Yakup Kadri de bunu açık açık söylerler. Maya tutunca sonra hepsi sahiplik etmişlerdır. Genç Kalemler'in de, Hececiler'm de tabanı yufkadır. Ondan sonra ne var? Yedi Meşale, Garipçiler, 40Kuşağı değil mi? Ses dergisi, ilkin 1938'de çıkıyor. 40 Kusağı'na kaynaklık eden Ses dergisi miydi? Nail V. (Çakırhan), Babıalide dergici diye tanındığından Suphi Nuri'nih öğrencisi olan Yusuf Ahıskalı kendisine başvurup derginin kotarılmasını önerdiğinde hemen kabul ediyor. Dergi salt biçim değildir, içeriğinın de olması gerekir. Dergiyı, o yıllarda faşızme karşı bir cephe gibi oluşturmak istiyortar. Bundan olacak her kafadan bir ses gelir, her görüşten bir adam vardır Nail V. diyor ki,"Dergio yıllarda beş bin safryordu." "Önemli tiraj mı?" "Ne diyorsun? En çok satan Cumhuriyet 1820 bin, Tan 1012 bin..." Böyle bir ilgiye ve bu kadar satışa iktidar dayanamıyor, dergiyi kapatıyorlar. Nail V. "Veni Kitapçı'da çahşıyordum. Birmemur geldi, derginin kapatıldığını söyledi. Ben sorumlu olmadığımı, Yusuf Ahıskalı'nın sorumlu olduğunu söyledim. Yazılı bir şey yoktu, sözlü olarak dergiyi kapatıyohardı. Aradan birkaç gün geçti, dediğim gibi yazılı bir bildiri gelmedi. Dedim ki dergiyi yeniden çıkaralım. Kuçücük bir "Vfen/" yazdık tepesine. Yeni Ses'i çıkardık. Ben fazla kalmadım başında. Daha çok, senin de tanıdığın gibi Abıdin meşgul oluyordu." Abidin Dıno'nun anılarını yazdığını işitiyorum. Yazıyorsa, elbette Ses dergisine ayırdığı bölüm epeyce yer tutar. Fikret Adil Ses adımn şöyle konulduğunu anlatmıştı: Sanat'ın S'si, edebiyatın E'si, sosyete (toplum anlamına) S'si bir aya gelmiş, Ses'ı oluşturmuştu. O yıllarda toplum sözü henüz bulunmadığı için yerine sosyete deniyordu. Atatürk'ün ve İsmet Paşa'nın sade dille söyledikleri söylevlerin bazılarında bu sözcüğün kullanıldığına rastlanır. Demek ordan esinlenmişler. Hüsamettin Bozok'un da bu konuda canlı anıları olduğunu sanıyorum. Para saklıyor gibi cimrilik etmese de anlatsa suskunluğa bırakılmış çok şeyleri öğreniriz. Şu kırık kırpık anıları şunun için yazıyorum. Biz nasıl eskilerin kınk kırpık anılarından bir şeyler çıkarmaya çalışıyorsak, belki eskiye yeni bir gözle bakacak olanlar da bunlardan bir şeyler çıkarır, araştırmalarında kılavuzluk eder. Bilenleri de azaldı. Zorlayıp anlattırmazsak nereden bulunacak, nereden derlenecek!... Üç öğretim elemamnın görevine son verilmesi işlemi iptal edildi ANKARA (Cumhuriyet Bttrosu) Idare mahkemesi, Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi'nde yardımcı doçent Atilla Yaukoglu, araştırma görevlileri M. Ali Akpınar ve Aii Karakaya'nın görevine son verilmesine ilişkin dekanlık işlemini iptal etti. Ankara 2 Numaralı tdare Mahkemesi'nin M. Ali Akpınar'a ilişkin dava karannda, dekanhğın Akpınar'a gereksinim • Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. HURİYE ERCÜNÜ • Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. SÜHEYLA ÖZDEMİR • 6.8.1982 tarih 048564 no.lu 100,030 TL.'lik TAV makbuzufhu kaybettim. Hükümsüzdür. AHMET ŞEKER duyulmaması nedeniyle görevinin kendiliğinden son bulduğunu savunmasma karşın, dava konusu belgelerden Akpınar'a ilişkin konunun yönetim kurulunda göruşülmediği belirtildi. Dekanlığın, mahkemenin, "Akpınar'ın yeniden araştırma görevlisi olarak atanmasında ne yönden ihtiyaç duyulmadığı" yolundaki yazısına fakülte dekanlığının yanıt vermediği de belirtildi. Idare mahkemesi, göreve son verme işleminin yasaya aykırı olduğuna karar vererek, işlemi iptal etti. Öte yandan Fen Fakültesi Dekanı Sevinç Karol hakkında Yüksek öğretim Denetleme Kurulu tarafından açılan soruşturma da sürüyor. Sonışturma sırasmda 30 kadar üniversite görevüsinin ifadesine başvunılması bekleniyor. Türkiye'ye ilk sismograf 1926 yıknda getirilmiş Halen RadioLink sistemi ile çalışmakîa olan arazi tipi sismografsistemleri ile on değişik yerle bağlantı kurarak mikro ve ultramikro depremleri bile kaydetme olanağı doğmuş oldu. Türkiye'nin gündemindeki en korkulu olaylardan biri, son bir aydır, " D e p r e m " olayı olarak karşımıza çıkmakta. Evsizbarksız yurttaşlar, ölüler, yaralılar, onulmaz acılar.. "Deprem" denildiğinde hemen akla geliveren bir başka şey daha var; üstelik hemen her deprem haberinin içinde yer alan, ancak birçoklarınca "iki sözcük"ten başiçermiyen bir şey... Kandilli Rasathanesi bu. Çengelköy'ün tepelerinde, doğanın tüm güzelliğini içeren bir yerde, ama bu guzelliği hiç mi hiç algılamayan ve her gün birtakım "aletlerin" tıkırtılanm, garip çizgilerini, verilerini dinleyen, gozleyen, inceleyen insanlarla dolu bir yer Kandilli Rasathanesi. Işte karşımtzda eskiden gözetleme kulesi olarak kullanılan iki eski yapı. Dış görünüşlerinin ruhsuzluğuna karşın, içlerinde alabildiğine bir canlılığı saklıyorlar. Bu iki yapıda, deprem algılayıcı sistemler ve algılanan yer hareketlerini kaydeden Radiolink bağlantıh kavıtçı sistemler buîunuyor. Yapılardan ilki, penceresiz küçük bir oda. Kapısını açıp giriyoruz. Gelişigüzel konuverilmiş izlenimi veren bir setin üstünde birtakım "karakutu"lar, üçgen biçimli birtakım aletler var. Fotoğraf çekme hazırlığı için bir setin üstüne çantamızı koymaya kalkıştığımızda, Deprem Bölümü Şefi Balamir Üçer'in "Aman, sakın ha'." diyen sözleriyle irkiliyoruz: "Sakın hi!.." MÜZELİK OLDl Kandilli Rasalhanesi'nin artık kullanılma>an eski tip deprem algılayıcı sismograflarından biri. Geçmişin bir anısı olarak bir kı>ıda duruyor. 1 Bu penceresiz odanın dışında ve daha yüksek bir tepedeki ikinci yapı ise Kandilli Merkez Laboratuvannın "direkt kavıtçı" sistemlerini banndınyor. Bir öncekinin aksine, pencereli ve aydınhk burası. RadioLink sistemiyle bağlı olduğu istasyonlardan gelen yer hareketlerini 1 milyon kez büyülterek saptayan aletler bunlar. Bobin şeklindeki bu aletle r ; n her birinin üzerinde bağlı oduğu istasyonun adı bulunuyor: Çatalca, Gönen, Mürefte.. Büyük felaketlere neden olan ve çok eskiden beri gözlenmeğe başlanmış olan "deprem"in modern anlamda incelenmesi, ilk olarak 1880 yılında deprem dalgalarmın aletsel kaydedilmesi ile büyuk bir aşama yaptı. Ülkemizde ilk olarak Kandilli Rasalhanesi'nde kurulan Sismoloji Laboratuvan da uluslararası gelişmeye uyarak, bugünkü modern sismoloji biliminin gerektirdiği gelişime ulaşmış durumda. Özellikle uzun periyodlu sismograflarındış ısı ve gürültulerden etkilenmemesini sağlamak amacı ile planlanan laboratuvarın inşaatı 1934 yılında tamamlandı. 1926 yılında getirilen ve pandül ağırlığı 250 kg. olan Wickert sismografları, 1928 yılında Ankara Belediyesi'nin hediyesi olan iki adet Mainka sismografları, bu laborat.ıvarın ilk aletsel çekirdeğıni oluşturdu. Günümüzde elektroniğin, bilimin her dalında üstun düzeye erişmesi, sismoloji servisinin gelişiminde de büyük etkisini gösterdi. Halen RadioLink sistemi ile çalışmakta olan arazi tipi sismograf sistemleri ile on değişik yerle baglantı kurarak, mikro ve ultramikro depremleri bile kaydetme olanağı doğmuş oldu. SINAVA DOGRU ya Abone olun Bir kitap armağanı kazanın Okul kooperatifleri, kantinleri ya da 25in üstündeki toplu abonelere bir özel indirim daha: 30 sayı 1.700 TL. Bu "sakın haV'mn anlammı ise az sonra anlıyoruz. Kısa ve uzun periyodlu deprem dalgalarını saptayan algılayıcı "sismometre'Mer bu aletler. Bırakm depremleri, en küçük bir sarsıntıyı bile algüayabiliyorlar ve kaydediyorlar. Erzurum, Kars, Erzincan, Bursa derken bir de "Çanta depremi" oluşturmamak için elimiz yanmışcasına geri çekiliyoruz. ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL T a n m Işçileri (MaluUük Sigortası) 2925 sayılı "Tarım lsçileri Sosyal Sigortalar Kanunu", tanm işlerinde kimlerin malul sayılması gerektiğine ilişkin koşullann Sosyal Sigortalar Yasası'nın 53. maddesine göre saptanmasını öngörmüştür. Bu maddeye göre de; "a) Çalışma gücünün en az uçte ikisini yitirdiği tesbit edilen, b) Çalışma gücünün en a; üçte ikisini yitirmiş durumda sayılmayanlardan "18 aylık ivileştirme süresinin sonunda," Kunım sağlık tesisleri sağlık kurullarınca düzenlenecek raporlarda çalışabilir durumda olmadıgı belirtilen, c) tş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma r gücünün en az o6O'ını kaybeden, Sigortalı malullük sigortası bakımından malul" sayılacaktır. SSK'nun sağlık tesisleri sağlık kurullarınca verilen raporla malul olduğu saptanan tanm sigortahsr, "b) Toplam olarak 1800 gün veya en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, sigortalılık süresinin her yıl için ortalama olarak 180 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası primi ödemiş" olması koşulu ile malullük aylığına hak kazanacaktır. Yaşlılık aylığı ise "sigortalının isten aynldıgı tarihten önceki prim ödenmiş son S takvim yılının prîm hesabına esas tutulan kazanç esas alınarak" gösterge sayısı bulunacaktır. Bu gosterge sayısı ile her yıl Butçe Yasası ile belirlenen katsayının çarpımının •^oöO'ı sigortalının malullük aylığı olacaktır. "Sigortalı, başka birinin sürekli bakımına muhtaç durumda ise, bu oran <Vo8O'e çıkanlır." Malullük aylığı almakta iken sosyal güvenlik kuruluşlarına bağlı bir işte yeniden sigortalı olarak çahşmaya başlayanların almakta oldukları malullük aylıkları çahşmaya başladıkları tarihte kesilir. Vakıf SAPANCA TURİSTİK OTEL 15^00 PerşembePazar 11.900 CumaPazar Yarın Bayinizde! SINAVA DOGRU (Bu bölümü doldurun. kesin, yollayın) SINAVA DOĞRU aboneleri Üniversite giriş sınavını kazanınca kartınızın fotokopisini yollayın: turban abantoteii PerşembePazar 21.900 CumaPazar 17.900 BOLU KORU OTELİ PerşembePazar 17300 CumaPazar 13300 CumartesiPazar 6J00 Özel otobüs, tüm yemekler, OHTUR ikramlan, servis ve vergi fiyatlanmıza dahildir. Barbaros Bulvan, 35/5 Beşiktaş Tel: 161 10 74 337 61 07 161 82 26 161 22 81 25 başanlı abonemize 20 blner TL. eğitim yardımı GENEL KURUL ŞAMPtYON EĞİTİM VE ÖĞRETİM KURUMLARI A.Ş. YÖNETİM KURL'LU BAŞKANLIĞINDAN: Şirketimizin 19811982 yılları Olağan Genel Kurul toplantısı 28.12.1983 Çarşamba günu saat 16.00'da şırket merkezi olan "Mithat Paşa Cad. 14, Beyazıt. İstanbul" adresinde yapjlacaktır. Sayın ortaklarımızın hisse senetlerinı bir bankava tevdi ettiklerini gösterir makbuzu \eya hisse senetlerinı toplantı gününden önce ibraz ederek gıriş kartlannı almaları; vekil tayin ettikleri takdirde \ekil adına vekâletname tanzim etmeleri gerekir. 19811982 vılları Bilanço ve KârZarar Hesaplan ile Yönetim Kurulu ve Denetçi Raporları şırket merkezinde, ortaklann incelemelerine hazır bulundurulacaktır. GÜNDEM: 1 Açılış ve Başkanlık Dıvanı Seçimi; Başkanlık Divanı'na Genel Kurul adına toplantı tutanağını imza yetkisı verilmesi; 2 Şırkeiın 19811982 >ıl!arıyla ilgili Bilanço ve KârZarar Hesaplarıyla Yonelim Kurulu ve Denetçi Raporlarının okunması; 3 Yönetim Kurulu \e Denetçi Raporlarının müzakeresi ve Yonetım Kurulu uyelerivle deneıçilerin ibrası; 4 Muddeti sona eren Yönetim Kurulu üyeleri ve denetçilerin seçimi ile ilgili goruşmeler \e oylama; 5 Ana sözleşmenin 8. maddesinin tadiliyle ilgili karar ittihazı; 6 Istifa ile boşalan Yonetım Kurulu üveliğine seçilen Nejat Inçal'ın uyeliğinın Genel Kurul'un tasvibıne sunulması; 7 Dilekler \e kapanış. SINAVA DOĞRU Türkocağı Cad. 39/41 Adı. soyadı: Adres: Cağaloğlulstanbul 1.800 TL.'yi sayılı posta havalesiyle/pul olarak gönderdım. MaKbuzu ektedir. 30 sayısını adresime göndermenizı rıca ederım. jmza EtapMarmaraSalonbrı 1518 Aralık 1983 ATİLLA ŞOFÖR KURSU Uzman öğretım kadrosu Ba\, Bayan. Disiplin, Ciddiyet, Iyiniyet. Eğitimle, Ehliyet Şubemiz yoktur. Fındıkzade, Oğuzhan Cad. No: 10 Tel.: S2î 79 11 FUAROLIC MOOA GÖSTERİLERİ ORGANİZASYON HİZMETLERİ TİC HabsirargaziCaciNo332Kat3Da«e6 SıslılstanbJfetM78183 1463259
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle