Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
URtYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER suçu ıle duşmuş olduğu ergın olmayış durumundan, yanı kendi akhnı bir başkasının kılavuzlu| u olmadan kullanamayışı durumundan kurtuhnasıdır. Demek ki ergin olmayışmın nedenı, akhn kendısınde değıl, aklı kendisı kullanmayı göze alamayan, kullanma karannı veremeyen insandadır. Bundan dolayı "Aklırtı kendın kullanma cesaretinı göster" sözü Aydmlanma'mn parolası olmalıdır. Doğa, insanlan bir yabancının kılavuzluğuna bağlı olmaktan çoktan kurtarmıştır, ama ınsanların çoğu ömürlerı boyunca ergınhğe erışmcmış kalırlar. Çünku tembel ve korkaktırlar çünku ergin olmayış çok rahattır: "Benim yerıme düşünen bir kıtabım, vicdanım yenne geçen bır papazım, perhızlenmi bıldıren bır hakımım oldu mu, arük kendimın zahmete katlanmasına hıç gerek kalmaz." Aynca insanlann çoğu erginlığe doğru bir adım atmayı sıkıntılı, hatta tehlıkleli bulurlar. Bu yuzden bu gıbilerı yönetmeyı lutfen uzerlerme almış olan vasıler, bu konuda gerekem yapmada hımmetlenni esırgemezler; Önce guttuklerı hayvanlan aptallaştırırlar; bu sessiz yarattıkların kapatıldıkları yerden dışarıya çıkmalarını şiddetle yasak ederler, sonra da onlara tek başına yürumeye kalkışırlarsa başlanna gelecek tehlikeyı anlatırlar. Gerçı bu tehhke öyle pek büyuk değildır, onu göze alan, bir ıkı duştukten sonra pekala kendı başına yuruyebilır, ama böyle bir örnek urkutüverir, başka denemeleri önler. Insanda ergın olmayış doğal bir durum olmuş, bundan kurtulmak çok guçtür Aynca, yasalar, mevzuat, ergın ohnayı sureklı olarak engeller Butun bu nedenlerden ergın olmayıştan kurtuiup kendı başına güvenle yurüyebılen pek az kışı vardır Ancak, bagımsız duşunen bırkaç kışı her zaman bulunacaktır. Bunlar, önce kendi boyunduruklarıru atacak, sonra da ınsanın değen ıle bağımsız duşunmemn msan ıçın bir ödev olduğu duşuncesmı çevrelenne yayacaklardır. Aydınlanma ıçın özgurlukten başka bu şey gerekmez. Bunun ıçin gerekli olan, ozgurluklenn en zararsız olanıdır Aklı her bakımdan kamunun önunde açık olarak kullanma özgurluğu. Ne var kı dört bır yandan, 'düşunmeyin' dıye bağınlıyor Subay, 'düşünme, taliminı yap', papaz 'düşünme, inan', malıyeci 'düşünme, öde" diyor. Oysa aklın kamu önunde kullanılması, yanı bır kımsenin bılen bır kışi olarak akhnı okurlan önunde kullanması serbest olmahdır.. Aydınlanma ancak böyle sağlanabilır. Hîçbır kurum, ınsan soyunun aydınlanmasına engel olacak bır anlaşma yapamaz Hıçbir dönemm kendisinden sonrakı dönemın bilgılerinı genışletmemesı, yayılmalardan kurtulmaması, aydınlanmada ılerı gıtmemesı ıçin sözleşmeler yapmaya hakkı yoktur Boyle bır sey ınsanın yaradılışına karşı bir cinayet olur. Çünku insan doğasının beürlemmi olan ilerlemeye aykırıdır" Kant bunları 1784 yıhnda yazmış. Bızse aydınlanmanm gereğmı Cumhuriyet'le algılamaya başladık. Çunkü bunun ıçın, her şeyden önce, Tanrı Devletı'nden Dunya Devletı'ne geçmemız gerekıyordu Cumhunyet'ın laık olması ıle aydınlanma sıkı bır bırliktehk ıçındedrr ve kendıni başhca eğıtım alanında gösterir. Ancak, laik bır eğıtım ınanma ve araştırma özgürluğünu sağlayabılu Prof Macit Gökberk, Osmanh devleünın yoksun olduğu uç öğeyı, çok yerinde olarak, şöyle saptıyor Eleştinye açık olma, ummet yapısından kurtuiup uluslaşma, sanayı uygarlığına geçme. Ancak burada Kant'ın bır sözunu daha anmamız gerekıyor Kant, "Şinıdi avdınlanmış bir donemde mi yaşıyoruı?" sorusunu şoyle yanıtlamaktadır "Ha>ır, aydınlanma döneminde, aydınlanmakta olan bir donemde >aşıyoruz." Çunku ona göre aydınlanma bır olgunlaşma surecıdır. Bıze, Ataturk devrimleri üstune yenı baştan ve sağlam verılere dayanarak düşünme fırsat ve olanağını veren böyle bır yapıtı ortaya çıkardığı için, Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Vakffnı kutlamak istenm. "Çagdaş Duşüncenin Işığında ATATURK"e başka yazılarımda da değınmek fırsatını bulacağımı samyorum. Ilginç Bir Yapıt MELİH CEVDET ANDAY Dr Nejat. F. Eczacıbaşı Vakfı'nın Araştırmalar Dizısinden ılk kıtap olarak yayımlanan "Çağdaş DoşunceniD Işığında ATATÜRK" adh büyuk yapıtı okuyorum. Onbır Turk, dört yabancı araştıncının Mustafa Kemal Ataturk ve Türkiye Cumhuriyetı ustune özgün denemelennı içeren bu yapıt, Cumhuriyet'ın 60 yıldönümünde gırışılen etkınhklerın en önemlilerinden bırı olarak kalacaktır kanısındayım. Vakıf, kıtaba gırecek yazılan derlerken, Ataturk'un ve onun kurduğu laık cumhuriyetın çeşıtli açılardan ele alınmaMnı sağlamakla konuya toplu bir bakış getınne ışını başarmıştır; öyle ki, her bölüm, kendine duşen konuyu ışlerken, yakın tarıhın bu özgun olayına butüncul bir yaklaşım sağlama bakımından da ışlevmı yerine getırmış oluyor örneğin, Prof Dr Tank Zafer Tunaya'nm, Osmanh mırası karşısında Mustafa Kemal ekipi tanılaması ("Ük işleri tarihin saptadıfı kurtuluş yolunu keşfetmekti"), Prof. Dr. Şerıf Mardın'de, eski onur'dan yenı onur'ageçış ve ulusal devlete vanş bıçımınde sünnekte; Doç. Dr. Sına Akşın'ın, Mustafa Kemal ıçın ıktıdar yolunu anlatırken, onun askerı dehasına değmmesı konusu, General Muzaffer özsoy'un yazısında askerhk bilunı ve stratejı açısından tamamlanmak tadır. rutiyetçilennin amacı, yüzyıllar boyu yalmzca devşırme burokrasiye ve devşırme orduya dayanarak egemenuğıni sürdürmuş Ve elbet asıl önemh olan tanh olan otokratm yanında Osmanfelsefesı açısından genel yakla lı aydımna danışmanlık sağlaşım çızgisinın, uluslaşma sürecı maktı, "trade"ye meşruluk kanin bu olaydaki özgun yapısın zandıracaktı bu yönetım ustelik, da toplanmasıdır öyle İcı, ulus kısacası sömürüye guç kazandılaşma sürecı, Osmanlı kader çız racaktı tşte Mustafa Kemal'ın gisını aşmakta başlıca güç kay ne yapmak ıstedığmı tttıhatçılar nağı olur ve tarıhımıade ilk kez da bu yuzden anlamadılar. Çün"devtet"in halk (ulus) hizmetin kü dural Osmanlı toplumunda de olması gereğı konuşulur ve bu Uyanış çağının yaşanacağına doğal karşılanır lşte burada akıl erdiremıyorlardı. devrimlerin karakterinı belırle"Çagdaş Duşüncenin Işığında yen o ilgınç özellikle karşüaşıyo ATATÜRK" adh kıtaptakı ruz: Toplum yenı oluşuma tari yazısında Prof Dr Şerıf Marhen hazırdır önderlere dılşen dın'ın değındığı "Uyaaış" kavbunu keşfetmektır. Mustafa Ke ramı, Prof. Dr. Macit Gökmal, yuzyıllardan ben tebea berk'in yazısında enme boyuna reaya kul olarak yaşarmş olan ışlenmektedır. "Batının Ortainsanımızda ulusu gördü ve bun çağdan Çıktşı", "Yeniçağ'ın da yamlmadığı anlaşıldı Elimiz Başlaması; Ronesans", "Akıkı, dekı kıtabın çeşıtli bölumlermde Ozgnr, Laik Bir tnsanlık Kultubelırtildığı gıbı, Mustafa Kemal, rn ". "Ulusal Devlet, Bilgi ve Anadolu'da kuçuk kasaba top Demokrasi" başhklı bolumlerde lantıları duzenlemekten kent gelışme sürecımn temellerı anlakongrelenne, oradan da Turkı tılan modern devletın "akü" ıle ye Büyük Mıllet Meclısı'ne var ılişkisi, "Akılla KendisİDİ Kurmıştır. Yasalhğın ancak böyle taran İnsan" başhklı bülumde sağlanacağına inanıyordu. Bu ele ahnmaktadır. Prof. Dr. Maıse, "ir»de"ye bağlı Osmanlı ka cıt Gökberk, burada sözü doğfasının anlayabılecegı bu şey de rudan Kant'a bırakır. Kant, ğıldı. Osmanlı derken, Osmanlı "Aydınluına"yı şöyle anlatmeşrutiyetçilenni de söylemek maktadır: ıstıyorum. Çünku Osmanlı meş"Aydınlanma, ınsarun kendı PENCERE 4 KASIM 1983 Yeni mevslm öncesinde yepyeni bir U<3uzluk MağazasıL. VAKKO/YENİCAMİ UCUZLUK MAGAZASI YENİ YERİNDE Vakko/Yenlcami Ucuzluk 4 Katlı bir merkez olaraJt yeni yerlnde lılzmete açıldı. Bazen gözle görulmeyecek kadar kuçük bir defosu olduğu, ya da seri dışı kaldı^ı için yarı flyatına, hatta çeyrek nyatına satışa sunulan giysiler, ayakkabılar, aksesuarlarla... Ugrayın, bu nrsattan mutlaka yararlanro. Ulusal gelır bır ulkede bır yıl süresınde paraya çevrılebılen mal ve hızmetlerın toplamıdır Bu tanım akla hemen şu soruyu getınr Paraya çevrılemeyen mal ve hızmet olur m u 7 Olur, bu alanda klasıkleşmış örnekler vardır Ev kadınlarının hızmetlen paraya çevrılemedığınden ulusal gelıre sokulamaz, ama bır koca, boşadığı karısını evde aylıklı ışcı gıbı calıştırıp sıgortaya yazdırsa, bu kez ev kadınının hızmetı ulusal gelıre katılacaktır Emel Sayın'ın gazıno çalışmalarından aldığı paralar ulusal gelıre katılır, Emel Sayın bır hayır derneğı ya da spor kulubu yararına konser verse, para almadığı ıçın hızmetı ulusal gelır hesaplannın dışında kalacaktır. Çeşıtli hesaplama yöntemlerı buhjnan ulusal gelır, türiü sayısal oyunlara açıktır Son yıllarda pıyasadakı ıstemın (talebın), tarım taban fıyatlarının, yatınmların, ışçı ve memur aylıklarının, fabrıkalardakı uretım kapasıteienmn düşmesıne karşın, ulusal gelırın yüzde 4 oranında nasıl arttığı çoğu ekonomı uzmanının aklına takılmış bır sorudur. • Ne var ki yurüriüktekı ulusal gelır hesaplanna ınanmak gerekse bıle "kışı başına" ulusal gelınmızin uluslararası ölçutlere göre duştuğunü ızlıyoruz Bır yıl sonuna dek uretılen mal ve hızmetlerın parayla karşılığı, ulusal gelırı vurgular demıştık; bu ulusal gelırin ülke nüfusuna bölunmesıyle "kışı başına ulusal gelır"\ bulmuş oluruz. Ancak Turk Lırasıyla yapılan ışlemlerı, uluslararası bır değer bırımıne dönuşturmek ıçın Amerıkan Dolarına çevırmek gerekıyor Böyle bır hesaplamada 1983 yılında kışı başına ulusal gelırın 941 dolara düştüğu göruluyor lşte bu acıklı olguyu hafıfletmek ıçın IMF'nın ıkız kardeşi ünlü Dünya Bankası yÖntem değıştırmış ANKA Ajansı'nm 1 kasım 1983 gunlu ekonomık bültenıne göre ışın ıç yuzü şöyle "Türkıye'de 1983 yılı ıtıbanyle kişı başına düşen gelınn 1000 dolann altına duşmesı, Dunya Bankası'nın hesaplama teknıklennde benımsedığı bır değışıklıkle onlendı Bugune değın dünya olçeğınde kışı başına duşen gelırler hesaplanırken, yerel para bınmlenyle olçulen ulusal gelır rakamlan yü sonunda oluşan ABD Dolan kuruna bolunuyordu Bu tutann nufusa bolunmesınde de yıl sonundakı nüfus tahmınlen esas alınıyordu " Dunya Bankası, doların baş döndurucu bır hızla tırmandığını, Turk Lırasının günden gune değer yrtırdtğını görunce, IMF : nin reçetesını uygulayan Türkıye'de kışı başına ulusal gelirin 1000 dolann altına duşmesını önlemek (ya da gecıktırmek) ıçın nufus tahmını ve kur hesaplarını yıl sonundan alıp, yıl ortalanna taşımış; boyiece durumu kurtarmış Çünkü 1983 yılı ortalarında Türkıye'nin nüfusu yıl sonuna göre daha az, Türk Lırası da yıl sonuna göre daha değerlı olduğundan sonuç daha olumlu çıkıyor Yaşasın Dunya Bankası!. * ANKA Ajansı'nın verdığı bılgılere gore 1983 ortasında nüfusumuz 47 mılyon 279 bmdır, Amerıkan dolan 255 lıradır 1983 sonunda nufusumuz 47 mılyon 763 bın kışıye ve Amerıkan Dolan 260 lıraya yükselmıştır Eğeryıl ortasını alırsak, kışı başına ulusal gelır 1 056 dolardır, yıl sonunu olçut olarak alırsak 914 dolardır Bır ülke ıçin kışi başına ulusal gelırin 1000 dolann altına duşmesı az gelışmışlığı vurguladığından, Dünya Bankası'nın yöntemıne dort elle sarılalım, ama yaran var mı? Dünya Bankası hesaplanna göre 1980'de 1310 dolar olan kışi başına ulusal gelır, 1983'te 1056 dolara duşuyor, burada da durabılecek mıyız? Geçıcı sayısal yalanlarla ancak akılsız kışıler kendı kendilerını aldatırlar, Turk toplumu ıçın böyle bir "teselli" ne anlam taşır kı Yaşasın Dünya Bankası! ÖLÜM YE TEŞEKKUR Suna Korat'ın, Kerem Cerrahoğlu'nun babası, Nihal Karahaüloğlu'nun amcası, Emıne Kalındemır'ın abısı, DR. KADRİ CERRAHOĞLU Yenicamı Ucuzluk. Mağazası 113 30 ekım 1983 pazartesı gunu Hakkın rahmetıne kavuşrnuş olup, gerek hastalığı sırasında gerekse vefatından sonra her türlü >ardımı esırgemeyen Ankara Gulhane Askerı Hastanesı dokıorlan ve personelıne, Acımızı paylaşan ttım dost ve vakmlanmıza şükranlanmızı sunarız KIZI: SUNA KORAT Vakko/Yenlcaml UCUZITÜC; Ma^azası'nda neler var ? : İpegl, ytlnlusu, ciuzu,ernprlmesi Ile çeşitll tumaşlar JtttKat Oizif Katı : Eşarplar, şallar 1. 8. Kct : Kadın gjysileri, bluzlar, ayakkabılar, aksesuarlar : Erkek gjysileri, gömlekler, kravatlar, ayakkabılar Burhan Felek'i Anıyoruz 4 Kasım 1982 günü kaybettiğimiz Aziz Başkanımız, Şeyhülmuharririn VEFAT Bulut ve Akçay'lann emekçı kadını, Baromuz levhasımn 12173 sıcıl sayısında kayıtlı VEEAT PA^TİSİ 1983 MEYHANIM BULUT 24 10 1983 gunu geçırmış olduğu trafık kazası sonucu 31 10 1983 tanhınde yasamını noktaladı Acımıza ortak olan bütün dostlara teşekkurler İBRAHİM BULUT SELAHATT1N A.KÇAY ÇOCUKLARI BELKIS VE EMRAH BULUT AVUKAT SEYFULLAH AĞYEL vefat etrnıştır Azız Meslekdaşımızın cenazesı, Kars'a göturulerek, Kars'da defnedılmıştır Merhuma Tanrı'dan rahmet, kederlı aılesıne ve meslekdaşlarımıza başsağlığı dılerız İSTANBUL BAROSL BAŞKANLIĞI Bugün... Saraçhane'de Turgut Özal ile birlikte olalım! ANAVATAN PARTİSİ İSTANBUL İL TEŞKİLATI Burhan Felek'i bugün saat 10'da Karacaahmet'deki mezarı başında anacağız. Yetmiş yıla yakın bir süre özgür basın anlayışının savunucusu olan ve sorumlu gazeteciliğin en güzel örneklerini veren büyük gazetecinin çizdiği yoldan vazgeçilmeyeceğine olan inancımızı bir daha belirtiyor ve anısı önunde saygıyla eğiliyoruz. ANMA ŞAKİR SILA ÜNLÜÖNEN (1957 1982) Canımız, umudumuz, yaşam kaynağımız senı ömrunun baharında yıtırişunızden bu yana dayanılma? özlemle dolu bır yıl geçtı Her an senınleyız. Ruhun şadolsun. ANNEN Gulten UNLUÖNEN BABAN Ahraet ÜNLÜÖNEN KARDEŞİN Selçuk ÜNLÜÖNEN (Saat 15'te) Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu MADENDEN EVİNİZE ARACISIZ TESLİM HER TÜRLÜ SANAYİ VE KALORİFER VEFATLAR İÇİN Yuniçi, Yundısı, cenaze nakledilir Cenaze ılaçlama, malzeme. tabuı, büiün ışlemler hassasıyet ve süralle yapılır KÖMÜRÜ • Cins mıktar ve kalorıde garanlı • Odemede kolaylık Dr. MASUME ÇÖL DAHtLtYE MÜTEHASSISI Osmanbey Halaskârgazı Cad No 182 Kat: 1 (Pangaltı Akbank Mü. 1W. 147 47 93 Ev Tel • 573 91 06 yanı) SAYEN AVUKATLARA DUYURU Son deprem felaketıne uğrayanlara yardım amacıyla Zıraat Bankası Galatasaray Şubesı'nde 10143 numara ile Kızılay adına Baromuz tarafından bır hesap açtınlmıştır. Sayın avukatları bu hesaba para yatırmak yoluyla yardıma çağırıyoruz. İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI Tcl.: 147 20 06 140 68 86 ljletmede aynca 18 ambulans nvevcuttur Cenaze ilanlanndan hızmet bedeii alınmaz. acı ganlennızi payU^ır. günün her saalınde IŞIL OZGENTURK U M UT Tel. : 143 49 62 enrnnt7deyi7 tSLÂM CENAZE İŞLERİ HANÇER (Öyküler) 2 baskısı venı çıktı YAZKO YAYINLARI Vt! • D.H.M I ıtfaıye amırhğı 26 nolu işe gırış kartımı kaybettım Hükumsuzdur. ALİ AKTAŞ