18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER yenı baştan yaşayamazdık, ıster ıstemez butun anlayış bıçımlenne bırarada, hattâ ust uste ver /vermek zorunda kalacaktık Bu yalnızca resımde, yonutta değıl, otekı sanat etkınhklerınde de bı mı Eyuboğlu ıle, bır Cemal Tolzım vazgımız olmuştur Şeker lu'yu vanyana koymak bunu anAhmet Paşa 1870 yılında Parıs'Iamağa yeter Abıdın Dıno'nun ten donduğunde, bıze ızlenımcı daha ılk sergıdekı yerı de, bunun resmı değıl, derınlıklı resmı gebaşka bır gostergesıdır D Gru tırdı Tarıhsel sırayı gozetecek pu sanatçılannın ge'lışım çızgılerı olursak Nazmı Zıya gecıkmış bır uzennde durmayı gereksız bulu ızlenımcı ıdı Dı>eceğım, çoğu rum Boylesıne etkınlık göster batıda oğrenım gormuş olan D mış bır topluluğun u>elerı araGrupu sanatçıları, oradan kensındakı göruş ayrılıkları surup dı mızaçlarına gore edındıklerı gıtmıştır Bunun en venı ornek beğenılere gore urun \erdılerse, lennden bın ressam Elıf Nacı ıle yonutçu Zuhtu Mundoğlu'nun, bunda yadırganacak bır yan yoktur Fakat D Grupu sergıle50 yıl dolayısıyle Cumhurıyet rı, daha oncekı topluluklara gore Gazetesıne verdıklerı demeçlerşaşırtıcı bır etkı gucunu gerçekde kendını gostermektedır Ora leştırdı ıse, bu olayı, onların re da Elıf Nacı, evrensel olmak ıçın sım ve yonut sanatını, dar da ol once ulusal olmak gereğını ılerı sa, kamuoyuna mal etmelen ıle surerken, Zuhtu Murıdoğlu buaçıklavabılınz sanıyorum Bu sa nun tam tersını sö>lu>ordu natçılara herkesın tek sozcükle Ben D Grupu sanatçıları ara" y e n ı " demelerı bundandır sında "belli bir estetık anlayış Çunku batının sanat seruvenını biriifi" olmadığı uzennde dutoptan sunmağa kalkıvorlardı rurken, hıç bır >ergı amacı gutBuna elbet "jeriı" bır resım, bır muyorum Gerçekte o Grup'un "Turk resmi" kaygusu da karısanatçılan da hıç bır zaman böyşıyordu, ama sözgelısı Nurullah lesı bır bırlıkten sözetmış değıl Berk, dışarda ıken oğrendığı aralerdır Ben durumun bovle olbesk çızımın örneklerıyle buramasını olağan gorenlerdenım da karşılaşınca, yenıden Parıs'e Neden dersenız, bız Batılı resım koşuyor ve hocasına "bulduğusanatı ıle 19 yuzyılın sonlarına nu" soylu>ordu Buldum dedı doğru karşılaştığımız ıçın, onun ğı ıse, batı resmının araştırmala geçmıştekı evrımıne elbette yarından sadece bırı ıdi. bancı ıdık ve ne etsek o gelışımı Kısaca değındığım şu oluşum, bızde bır resım yonut geleneğının kurulamayacağı anlamına gelmez D Grupu sergılerının uyandırdığı gurultu, geçmışı kısa da olsa, bu sanaiın kamuo yunca ele ahnmasını, akımlar sı rasına ve duzenıne sokulmasını, tepkılerın doğmasını ve anlaşılmasını sağlamıştır Sanatta gelenek deyınce, belli bır anlayışın surup gıtmesı değıl, bır sanatın, çeşıtlı vaklaşımlar ıçınde olmak uzere, bır gerekseme nıtelığı ka zanması anlaşıhr Başka bır de yışle, gelenek bılıncı ortadan da başlayabılır ve gerıye, ılenve donerek dızgeleştınlebılır. Bu açıdan bakıldığında, bızım, başlangıcı ve gelışımı olan bır resımvonut geleneğımız olmuştur, bu gelenek ıçınde akımlar ve kışılıkler yerlerını almıştır. D Grupu'nun parçalanmış durumu da bu surecın doğal gostergesıdır Bugun artık, ılk naıf ressamlanmızdan başla> arak soyoıt çalışan ressamlarımıza değın, bır gelışım sıralaması yapabılıyorsak, batının dort >uz yıllık seruvenını yuz ellı yılda yaşadığımızı gosterır bu lste>en artık mınyatur estetığın den de vararlanmağa kalkabılır, ama unutulmamalı kı, bu ozgurluk bıle yenı resmımızın bıze kazandırdığı araştıncı usun urunudur Ben bu gelışımın başına, " z a m a n " ögesının sanatımıza gırışını koymak ıstıyorum Tuvalde "yakın" ıle "uzak"m ger çekleştırılmesını elbette "derinlik" teknığıne borçluvuz, ancak " b u r a " ve " o t e " bırbırlermf "zaman" bağı ıle bağlıdırlar; demek resme bakarken "raman"ı duymamız, bızde geçen >uzyılın son çeyreğı ıçınde başlamıştır Nakış buna elvenşlı değıldı, tıpkı olabılırlığı dışlayan masal gıbı Ancak " b u r a " ve " ö t e " arasında zaman ılışkısı kurmak, duşuncenın de vapısal ozellıklerınden bırıdır Çunku "duşunce", "uzak olaıT'ın bıze vaklaşması ve bızım uzak olana gıtmemız dıyalektığıne bağlıdır Şeker Ahmet Paşa'nın duşuncemıze en buyuk katkısı budur ve bu bakımdan o valnızca yenı resmımızın değıl, yenı duşunuşumuzun de oncusu sayılmalıdır Gerçı resmın tuvalı de, mmyaturun yuzeyı gıbı duzdur, ama bız ıkın cısınden bırıncısme geçmek ıçın duşunmeğe alışmalıydık tşte bu altşma donemının guçluklerıdır yenı resmın bunca tartışmalara, dahası kavgalara yol açmasının nedenı Bundan sonra salt önp!an resmı bıle ancak duşuncenın, çağdaş duşuncenın urunu olabılır Yenı geleneğımız bunu zo runlu kılar D Grupu'nun bu gelışımde buyuk payı vardır Eskı ıle Yem'nın anlamını bılınçle onlar değıştırdıler, "gdenek"ın değışmeyen değıl, değışen bır şey olduğunu duyurdular MELİH CEVDET ANDAY îlk " D Grupu" sergısı açılalı elü yıl olmuş Gazetelenmızde, sanat dergılerımızde, bu konunun önemını belırten epey yazı çıktı, D Grupu ressamlarının resımlennden oluşan sergıler açıldı, olay buyuk ılgı gordu Buna ne denlı sevınsek yendır Çunku bu ılgı, sadece D Grupu ressam larına yonelık olmakla kalmadı, nerdeyse butun resım tanhımızuı bır daha gozden geçırılmesıne ve çeşıtlı değer yargılarının eşelenmesıne de yol açtı Ortaya çıkan sorunlardan bın, D Grupu'ndan önce ve sonra gerçekleşmış olan resım yonut kuruluşlarının neden o Grup denlı yankı uyandırtnadığı konusunda toplanı>or Gerçekten de, Osmanh Ressamlar Cemıyetı, Turk Ressamlar Cemıyetı, Yenı Resım Cemıyetı, Mustakı] Ressamlar ve Heykeltraşlar Bırlığı, sonra da Lıman Grupu, Yenıler Grubu, On'lar Grubu gıbı kumeleşmelerden hıçbırı D Grupu'nun elde ettığı une kavuşamamıştı Bu durum, kuşkusuz, ondan oncekı ve sonrakı ressam ve yonutculann değerını kuçumsemeğe yol açacak bır olay gıbı görulemez Onlardan önce ve sonra gelen sanatçılarımız, en az D Grupu sanatçıları Y eni Gelenek kadar resım geleneğımızın kurulmasında etkın olmuşlardır Hattâ o gruplar ıçınde sanat anlavışı bakımından yakınlığın D Grupuna gore daha tutarlı olduğu sovlenebılır îşre tartışmalardan bın de bu konuyu ele alır nıtelıkte ıdı D Grupu ressamlarını bağlavan ortak bır anlayıştan söz edılebılır mı 9 Buna olumlu >anıt vermek çok guçtur Nurullah Berk ıle Adnan Turanı'nın yazdıklan "Başlangıcından Bugune Çağdaş Turk Resım Sanatı Tarihi" adlı yapıtta, D Grupu sanatçılannın "Belli bir estetik çerçevesinde toplanmış" olarak nıtelendırılmelerı çok tartışma goturur Gerçı onlar akademızme, doğayı köru korune taklıde karşı duruyorlar ve dunyadakı yenı akımların goruş ve duyuşlarına açılmış bulunuvorlardı, ama bu kadan, onları kendılennden önce gelmış olanlardan, bellı bır estetık çızgı ıle ayırmaya yeterlı değıldı Örneğın ızlenımcı akım, bızı boylesı bır göruşten alıkoyacak guçte ıdı Dahası D Grupu nu oluşturan sanatçılann, grup sırasında da, ondan sonra da, bırbırlerıvle uyum ıçınde değıl, çatışık durumda olduklarını göruyoruz Dı>elım, bır Bedrı Rah PENCERE 21 EKİM 1983 İraıfda Bir Köyden.. Bır Iranlı okurumdan aldığım mektubu olduğu gıbı yansıtıyorum, sınırlarımızın bır adım ötesınde yaşanan ınanılmaz bır gerçeğı yansıtıyor • "Okulun zılı bu yıl yıne acı acı çaldı Ilk gunkü yoklamayı oğretmen yapıyor 36 Yok öğretmenım Oğretmen başmı kaldırdı yavaşça, 36'nın yen boş, çocuklann gözlerı yaşlı, sınıfa hüzun çökmuş 37 Boğuk bır ses cevap verdr Burda. 38 Yok öğretmenım 38'm de yerı boş, çocuklar ağlıyor Yüreğını kuşkunun dalga dalga acısı sardı oğretmenın, ellerı tıtnyor, başını onundekı yoklama deftennden kaldıramıyordu, korktu, 39 dıyemedı 39, en sevdığı oğrencısı, ya o da yoksa9 Oğretmen başını kaldırdı yavaş yavaş, 39 Habıb'ın yenne baktıi Aman tannm. * Habıb'ı ozoğlu gıbı severdı oğretmen, edebıyata vurgundu Habıb Oğretmen, Şah'a karşı Habıb'le bırlıkte okuduklan yergrierı hatırladı bırden, çocukların ağladıklannı görunce gözyaşlarını tutamaz oldu Oğrencılerden bırı ayağa kalktı Arkadaşlanmız gonullü cepheye gıtmışler öğretmenım, bunun ıçın uçu de yok Oğretmen "bır daha donmıyecekler" dıye düşundu, ama yıne de sordu Şehıt mı olmuşlar? Bılmıyoruz, Habıb'ın ağabeyı aramaya gıtmış, ama Sebıster ılçesınden uç gonul/unun ızıne hıçbır yerde rasJayamamış Habıb'ın bır şıın oğretmenın belleğınden geçtı. "Ben ısterım kı, ölmesın çocuklar Ben ısterım kı, gulsun elımızın çocuklan Mınıcık ellerınde kalem " Oğretmen mırıldandı Bız yaşlılar dururken, ne dıye açılmadan soiar bu çıcekler? Sonra sesını yükseJttı Çocuklar bugun dersımız "ağlamak" * "Iran Azerbaycan'ında karlı doruklan başbaşa vermış yuce dağlann eteklennde bır köy Adı Bınıs Saçları ağarmış bır ana beklıyor " Sıyah karga küçuk kuşu bırdenbıre yakalayıp kaçırdı ." Oğlu ona haber vermeden gıtmış, sonra, hakkını helal et ana" dıye bırkaç sattr yazmıştı, "aynlırken acılı yuzune bakamam dıye sana gorunmeden gıttım ana, sutunu helal et, mertı bağışla'" Hungur hungur ağladı ana, ıçındekı acıdan kımsenın haberı yoktu oğullan gıdıp de donmıyen analardan gayrı Buyuk oğlu ıçerı gırdı Posta geldı mı, oğuP Geldı ana Haber var mı? . Yok ana , ^r, . ,^ Keşke ölseydım de evtat acısı çekmeseydım men Amenka Rusya tanımam bılmem, men oğlumu ısterım " • Her gecenın yureklere sınsı sınsı sızdığı ve herkesın boş uykulara daldığı gecelenn sabahında başlıyan 1095 uzun gun Oğretmen ve ağabey acılannı yureklerıne gomedursunlar, 9999 oğulsuz ananın ellerı boğrundedır" • Iranlı okurum, ıçınde yaşadığı dunyayı bıze yansıtmış Batı ajanslarının verdığı haberlerın yanısıra bıze hem uzak hem yakın bır koyden gelen bu mektubu da okuyalım dıye düşundum ARADA BIR V. AHSEN COŞAR Avukat SAGLIK Basın Yasası değişirken Basınla ılgılı yenı yasal düzenleme ve değışıkhklerı ıceren bır yasa tasarısı, gerıde kalan gunlerde Danışma Meclısı nde , ve kamuoyunda tartısılarak adı şımdılık tasarı aşamasında olan bır bıçım aldı ve yasalaşmak uzere M.llı Guvenlık Konseyı nın gundemıne geldı Henuz yasalaşmadığı ıçın guncellığını ve tartışılabılıriığını koruyan, yasalaştıktan sonra ve zamanla ulke gerceklenyle ne [ olçude bağdaşacağı ve toplumsal yapıyia uyum sağlayacağı \ Turk basın ve duşun yaşamına ne oranda katkıda bulunup gereksınımlerı karşılayacağı anlaşılacak olan soz konusu yasa taisarısı, hıç kuşkusuz basının genelde toplumun, ozelde bıre\ ym eğrtılmesınde, yetıştınlmestnde yonlendırılmesınde aydın[ latılmasında, yurtta ve dunyada olup bıtenlerden haberdar edıl| mesınde çok onemlı ve etkın bır arac olması nedenıyle uze(rınde yazılıp cızılmesı ve soz soylenmesı gereken bır konudur Kuşkusuz bır konu uzennde eleştırı duşünce ve göruş bıl[dırmeden toplumdakı kulturel gelışmeyı hızlandırmak verım• lılığı arttırmak, topluma ve yasa koyucuya ışık tutmak, değışıkİ lıklerı yonlendırmek ve sonuçla bır yarar sağlamak elbette du[şunulemez Konuyu, kendısı çoktan toprak olmuş, basının gelışmesıne sade olçuler ıçerısınde de olsa katkıda bulunmuş Fransız gazetecısı De Gırardın'ın "Basın Ozgurluğu" ıle ılgılı olarak yaptğı, "Basın ozgurluğu lehınde ve aleyhınde her şey soylenmıştır Fakat butun bu soylenenler gerçeklerın ve hataların bır tur kanşimını oluşturmakta ve bır çelışmeler yığımnı meydana getırmektedır Butun yazarlar, hatıpler ve hatta bunların en unlulen, btrbın ardtndan bu çeiışmeleryığınınaduşmuşlerdır Su hal, jbu kadar cok tartışılmış olan basın ozgurluğu sorununun bır Iturlu kesın bır gelışmeye ulaşmadan, ne ıçın ve nasıl bır gerıp, bır ılerledığını tam olarak gosterır" bıçımdekı açıklamalları ıle surdurup, olaya hukuk ve yasa teknığınden daha çok jgenel yonlerı, toplumsal ıçerığı, etkılen ve sonuçları yonunden yaklaşmayı uygun bulduk Şımdılerde yururlukte olan 5680 ılı Basın Yasası'nın dığer pek çok konularda olduğu gıbı ı'nın emredıcı hukmune, bu anlamdan olmak uzere 26 onu ızleyen maddelerının ıçerığıne uygun bıçımde değıştırılmesı beklenen bır olgudur Kaldı kı, yasaların da bır butun olarak ya da bır kısmı ıtıbala ve zamanla bırlıkte ılerleyeceğını ayakta kalacağını, bır smının ıse gelışen ve değışen koşullara ve gereksınımlere k uyduramadıkca ortadan kaldmlabıleceğını, ya da en azınlan tarıh tarafından sılıneceğını doğal gormek ve salt o nelenle her değışıklıkte ayağa kalkmamak gerekır Zıra kurumgıbı yasalar da ınsan yapısıdır Gerekır, eskır, hastalanır ya toplumsai, sıyasal ve ekonomık koşullar tercıhler zorlarsa, ılbette yasalar da değısır Ama nıhayet' ozgurluklerın bır zalanlar kötuye kullanıldığı" bır topium olgusundan, gecmışın u anı ve orneklerınden yola çıkılarak yenı yasaklamalarla, Iirlaştırılan cezaı ve malı yaptırımlarla, topluma ve toplumI yapıya doğruluğu zamana ve zemıne gore tartışı labılır ozel tercıhlere dayalı olarak yon vermek bıçımınde ozetlenecek r reaksıyoner tavıria, yasalaşmak uzere blr tasarı hazırlanış olması herhalde değışme surecının hızla akıp gıden zaanla bırlıkte hızla akıp gıttığını goren ve bılen bır aydın bekntısı değıldır Ortak bır yargmın, sağduyulu bır gozlem ve saptamanın sonucu olarak onemlı, hem de çok onemlı bır toplumsal ışlevı, aygın bır etkı ve ılgı alanı olan ve bır kamusal gorevı yerıne .•tıren basının ıster mevkute, ıster basılmış eser, dergı, yazı, sım ya da radyo ve TV duzeyınde olsun gerek yargısal ve erekse yonetımsel ve malı vonden denptım altına alınması veı alınmasının amaçlanması kuşkusuz hukuk devletı olmanın sonucudur Denetımsızlığın başıboşluğu, Iaubalılığı ve anarşıyı çağıracağını deneyerek bılen bır topium olarak denetimden herhalde korkmamak ve yakınmamak, o nedenle Baan Yasa Tasarısı uzenndekı tartışmalan da salt bu noktada topayıp duğumlememek gerekır Aksı halde De Gırardın'ın ışaret lıgı bır gerıleyıp bır ılerlemenırı bızı sıkıştıracağı çelışmeler ğınından kurtulmak herhalde mumkun olmaz Turk Medenı Yasası'nın 24 ve Borçlar Yasası'nın da 49 madîlerı ıle bıreyı bıreyın özel yaşamını, gızlerını, kışılığını, topumsal saygmlığını koruyan yasa koyucunun bır hukuksal var. hk, aynı zamanda bıreyın de guvencesı olarak devletı, devle"tın hukuksal, toplumsal, sıyasal ve ekonomık varlığını ve yapısını dahası saygmlığını koruması bu kuîsal varlığa basın yolu ıle geiecek saldırıların onune gecmek amacı ıle gereksınme duyulan onlemlerı alması, bu anlamda olmak uzere gereklı yasal düzenleme ve değışıklıklerı yapması da herhalde kaçınılmazdır, veya Kaçınılmaması gereken bır görevdır Ancak sansur nıtelığıne varan bır basın rejımıyle Anayasamızın 25, 26, 27 28 ve 29 maddelennde tanınan ve ozel korunma altına alınan evrensel nıtelıktekı hakların da soz konusu olamayacağını, sağlanan özgurluklerın de soyutluktan oteye gıtmeyeceğını herhalde bılmek gereğı vardır Tasarı uzennde olumlu olumsuz bıcımde yapılan eleştırılenn belırtılıp sunulan ve açıklanan duşuncelerın de ulke gerceklerıne en uygun olanını yakalayarak sonuca gıtmek, basın ozgurluğunu sıper ederek belgesız, bılgısız kışılere ve devlete saldırmanın önüne geçıcı onlemlerı almak kadar Turk Basını'nın buyumesıne, gelışmesıne, ekonomık, toplumsal, sıyasal özgurluğune ve ozerklığıne kavuşmasma, kışılığını bulmamış basın kesımının kışılığını bulmasına, kışılıklermı bulmuş olanların da korunmasına özen gösterecek, basını gercek anlamda bağımsız kılacak, basın ozgurtüğu konusunda kazanılmış hakların ortadan kaldırılmastna olanak vermeyecek düzenleme ve değışıklıklenn yapılmasının da onemlı olduğunu ve gerçekten buna toplumsal gereksınmemız bulunduğunu gormek, bılmek, kabullenmek, buna uygun davranmak gerekır Bu arada her zaman ve her konuda olduğu gıbı, Buyuk Ataturk'ün sesını ve onun "Basın özgurluğünun yaptırımı yıne basındır" sozunu de hatırda tutmak ve yıtırmemek uygun olur ınancındayız Düııva Besin Günü kııtlıı olsun... 16 ekım gunu, Bırleşmış Mılletler Besın ve Tanm Orgutu (FAO) tarafından "Dunya Besin Gunu" olarak açıklandı Bız de, bu gunu çeşıtlı gazete haberleri)le değerlendırelım dedık Bırleşmış Mıletler Besın ve Tanm Orgutu (FAO) tarafından 16 ekım gununun "Dunya Besın G u n u " olarak ılan edılmesının anısına, darphane de gumuş hatıra parası bastırdı. 925 avar gumuşten yapılan 3 santım çapındakı paranın satış tıyatı 4 bın lıra Nomınal değerı ıse 1500 lıra (GUNAYDIN 16 ekım) Etıvopya'da buyuk salgın: Açlık. Etıvopya'nın Gondar evaletınde once butun yaz kuraklık oldu Sonra yaz sonunda seller ortalığı goturdu Bolgede bulunan ulusiararası \ardım orgutlerı, her gun en az 25 ınsanın açlıktan olduğunu haber \erı>or (CUMHURİYET 14 ekım) Her gun 40 bın çocuk açlıktan oluyor. Bırleşmış Mıllet ler Çocuk Fonu " U M C E F " Başkanı James Grant, her gun 40 bın çocuğun yetersız beslenme, susuzluk ve hastalık sonucu olduğunu bıldırdı UNICEF Başkanı, "Son on tılda gereklı teknolojık gınşimler gerçekteştırılsevdı ve Lçuncu Dun\a annelerı >eterlı bır şekilde egıtılselerdı, her gun 20 bın çocugun >aşama şansı olurdu. Bovlece her gun olen çocuk sayısı varı yarı>a azahrdı" dedı (MtLLtYET 16 ekım) Gece kuşu Kaşıkçı'nın vatında Bu menude Adnan Kaşıkçı'nın en fazla ıltıfat ettığı yemek çeşıdı, Turk ve Arap boreklerıydı Kaşıkçı, aşırı kıio almaktan yakınmasına rağmen, boreğı gorunce bolca >emekten kendını alamıyor Bayan Kaşıkçı ıse, masadakı çeşıtlı yemeklerden azar azar aldı, ama hamur ışlerınden hıç yemedı Işte, Nabıla'nın menusu: Aperatif: Sadece sıyah havyarlı ve "Saumontfume"lı kanapelerın eşiığınde vıskı, martı nı, votka gıbı \emekten once ıu len butun ıçkıler Anlre: Istakoz kokteylı ve avakado salatası, Çın boreğı, Turk peynırlı boreğı, Arap kıy malı boreğı Çın nışasta makarnası Çın fasulye çımı sa iatası ve manlar salatası Bejaz şarap: Rıeslıng Ana yemekler: Fransız usulu kuzu fırın, Çın usulu ordek kı zanması, Turk şış kebabı, Arap usulu şış kofte Kırmızı şarap: Chateruneuf olu Pape Tatlılar: Kestanelı pasta, çıleklı pasta, çukulatalı pasta Baklava ve Turk tatlıları Itı kaymaklı kuru kavısı tatlısı konuşmacılar. gıdaların uretımınden tuketımıne kadar kontrolunu vapacak bır "IVfiHî Gıda ve Beslenme Konseyi"nın kurulmasını onerdıler Panele katılan Tıp, Zıraat ve Veterıner fakultelerı oğretım uyelerı ıle TUBITAK yetkıhlerı, Konseyde bu fakultelerden temsılcılerın yanısıra Sağlık veSosyal Yardım, Mıllî Eğıtım, Sanayı ve Teknolojı Bakanlıklarından da yetkıhlerın bulunmasını ıstedıler Panel sonunda salonda bulunan dınle>ıcıler soz ıstedıler Panel Başkanı TUBlTAK'tan Prof Dr Turgut Yazıcı'nın soz verdığı bır dınle>ıcı, bu Konse>ın mart 1983'de kurulduğunu sojledı Tanm ve Orman Bakanlığı temsılcısı olarak panelı ızle Prof.Dr. Orhan Koksal, Prof.Dr. Olca> \ e y a , Prof.Dr. Kemal Gokçe, Prof.Dr. Turgut Yazıcıoglu. Doç.Dr. Bulent Evlıya, Dr. Şahin Tanju, Doç.Dr. Atilla Konar Bakanlıkların ılgılı lakultelerden kımlen gorevlendırdığını, konuyla çok yakından ılgılı olduğu halde neden hıç bırısının haberdar olmadıklannı anlayamadılar (GUNEŞ 16 ekım) 450 milyon aç ınsana çare aranıvor.. Bırleşmış Mılletler Gıda ve Tanm Orgutu (FAO) tarafından duzenlenen "Dunya Gıda G u n u " bugun kutlanıvor Kutlama programlarına gore, Bırleşmış Mılletler ve çeşıtlı ulkelerde dunya gıda sorununun ele alınacağı muhtelıf konferanslar verılecek Dunva Gıda Gunu nedenıyle Washıngton'da bır açıklama yapan ABD Tanm Bakanı John Block, açlık sorunuvla başedebılmenm tek yolu olarak her ulkenın en ıj ı olduğu, alanda ure(ım yapması gerektığını savundu "Herkes en ivi urettiği urunu uretsın, gerisini de diğer ulkelerden salın alsın" dıven Block, ABD'nın acı! gıda ıhtı>acı olan aç ınsanlara vardım elını uzatması gerektı|mı belırtmekle bırlıkte, uzun vadede serbest rekabet koşullarının ışlemesı ve ulkelerın ekonomık olarak uretebıleceklerı maddelere >onelmesı gerektığını vurguladı 10 yıl oncesıne gore, 1983'te dunya gıda maddelen uretımı kışı başına yuzde 10 artmasına karşın, dunyada halen 450 mılyon kışının açlık tehlıkesıyle karşı karşı>a bulunduğunu kavdeden FAO, gıda sorununun ancak her ınsanın sağlıkh yaşayabılmesı ıçın gereklı olan >ıyeceklen satın alabılmesı halınde ortadan kalkabıleceğı goruşunu savunu vor FAO, gereklı onlemlenn alınmaması halınde, gıda uretımıvle nufus artışı avnı oranlarda surerse 2000 vılında dunyadakı açlann sayısının 600 mılyonu aşacağını one surujor (MlLLl\ET16ekım) Yemek sanatı: Sureyya.. Bız de bu gıdışımızde geleneksel limonlu turşu ıle başladık Her zamankı gıbı ınsanın ağzını sulandırıyordu Tazesinden daha taze gorunuşlu kızartılmış maydanoz ve hafıf, ınce domates sos ıle sunulan, vumurta ve galeta ununa batınlıp kızartılmış karıdes pane ıçın 'çok guzel'den başka dıyecek sozum vok Yalnızca kızarmış mavdanozu ıle doyurabılınm kendımı Bortsch çorbası ve Mantar au gratın de çok lezzeth>dı, fakat mantarın kendınden çok mornay sosu vardı Her ne kadar benım bıldığım şeklı mantarlıysa da ınce. uzun rendelenıp kızartılmış patates uzennde ve az lokantada gore bıleceğınız gereklı bır nıtelık olan sıcak tabaklarda gelen Boenfstroganoff ve Chateaubnand çok lezzetlıvdı Ozgun şeklıyle çukulatasız, Sureyya şeklıvle hafıf çukulata lı yapılan Souffle Rothschıld'ın lezzetını, kıvammı tanımlavacak soz bulamıvorum 2 kışılık hesap 5546 hra (MILLIYET Renk ekı 16 ekım) Dunya Besın Gunu kullu olsun... ÇATALCA I. ASLİYE HUKLK MAHKEMESİ Çatalcal Aslıye Hukuk Mah kemesı'nın 1982 36^ Esas 1983/125 karar sayılı ve 6/6/1983 tarıhlı kararı gereğınce Trabzon Maçka ılçesı Temellı Koyu cılt 072, sayfa 45, kutuk 43 no da nufusa kayıtlı Cemal Kuçuk'un oğlu Mujgan'dan olma 5/10/1968 doğumlu FUAT KUÇUK'un asıl anası Hasbı>e olmayıp MÜJGAN KÜÇUK olduğu lespıı edılmıştır Karar gerefınce ılân olunur Basın 11357 YÖNETEN ERDAL ATABEK 16 ekim günü yayınlanan gazete haberlerinden bazılarının başlıkları şöyieydi: • Etiyopyn'da büyiik salgın: Açlık • Milli Gıda Konseyi'nin adı var, kendisi yok • Yemek sanatı: Süreyya • Hergiin 40 bin çoeuk açlıktan ölüyor Kaşıkçıların kendılerı zaten ıçmedıklen gıbı şampanyayı ıkram etmekter de pek hoşlanmadıkları, tatlıvla bırlıkte şampanya servısı vapılmamasından da bellı Bunu kendı yakınındakıler de belırtı>or Ama, yemekten sonra yatın gece kulubunun başında kahvevle bırlıkte sunulan Fransız konvak çeşıtlerıyle lıkor çeşıtlerının sayısı hesaplanamı>acak kadar fazla (MILL1YET Renk ekı 16 ekım) Mıllî Gıda Konseyı'nın adı var, kendısı >ok.. "Ulusumuzun Beslenme Duzevının Daha Ivı Duruma Getırilmesı Içın Alınması Gereken Onlemler" konulu panelde, hemen hemen tum meve gelen Serpıl Kayacan, 8 av once adı geçen Bakanlıkların Musteşarlan duze>ınde aynı ısımlı Konsevın kurulduğunu açıkladı Tıp, Zıraat ve Veterıner takultelerınden de temsılcılerın gorev aldıklannı belırten Kavacan, "Konscyin kurulusu mart 1983'de Resmi Gazete'de vavınlandı. Konsev halençalışıyor. Israrla kurulmasını ısledıkleri bu Konseyden oğretım uyeleri nasıl olujor da habersızler" dedı Bu açıklama karşısında şaşkınlıklannı gızleyemeyen oğretım uyelerı Prof.Dr. Sevım Bu>ukdevrim, Prof.Dr. Fikret Biyal, Prof.Dr. Ayşe Ba>sal, GÜMRÜK VE TEKEL BAKANLIĞI'NDAN 1 1615 sayıh Gumrük Kanunu'nun hukümlenne göre 1983 yılında butun \urda şamıl olmak uzere, a) Gumruk Komısvonculuğu'nun, Gumrük Gınş Tarıfe Cetvelı hakkında genel sorulardan oluşan yazılı sınavı 28 li 1983 gu nu saat 9 00'da, Gumruk Kanunu, Kaçakçılığın Men ve Takıbıne Daır Kanun ıle gumruğune ılışkın ıktısadı, tıcan ve malı konulardan (tıcaret ve ödeme anlaşmaları ıle Dış Tıcareı Rejı mı ve Turk Parası Kıymetını Koruma Hakkında) kanun, karar ve ieblığlenn gumruğe ılışkın hukumlen dahıl) oluşan yazılı sınavı da aynı gün saat 14 00'de, b) Gumruk Komısyoncu YardımcJığı'nın vukanda (a) maddesınde bahsı geçen konulardan ancak daha basıt şekılde hazırlanan vaalı sınavı ıse 29 11 1983 gunu saat 9 00'da, Ankara'da Bakanhk Merkezı'ndevapılacaktır 2 Gumruk Komısyonculuğu yazılı sınavlarını kazananların lıstesı 20 12 1983 tarıhıne kadar Gumruk Başmudurluklerı ıle Bakanhk Merkezı'nde askıya çıkarılacak ve kazananlar 28 12 1983 günu saat 9 00'da Ankara'da Bakanhk Merkezı'nde aynca sözlu sınava tabı tutulacaktır 3 Belırtılen sınavlarda başarı gösterenlere, Bakanhğımız Merkez veya taşra teşkılatında herhangı bır görev venlmeyıp, gumruklerde eşya samplen adına eşyanın gınş, çıkış, transıt ve dığer gumruk ış lemlennın takıbını mümkıln kılan ve Gumrukler Genel Mudurluğu'nce tescıl edılen, serbest meslek nıtelığınde "Gumruk Komısyonculuğu" veya "Gumruk Komısyoncu Yardımcılığı" karnesı venlecektır 4 1615 Sayılı Kanun'un 167 ve 168'ıncı maddelen uvarınca sözkonusu ımtıhanlara gırmek ıste>enlerın aşağıdakı şartlara haız olmaları gerekmektedır a) Turk olmak b) Sınav tarıhınde vırnııbır yaşını bıtırmış olmak ve askerlığını vapmış veva askerlıkle ılışığı bulunmamak c) Lıse mezunu ve>a o derecede tahsıl gormuş olmak (Gumrük Komısyoncu Yardımcılığı ıçın en az ortaokul veya muadıl okullardan mezun olmak), d) Hırsızlık. emnıyetı suustımal dolandırıcılık yalan yere şahadet valanyeresemın (.urumtasnıı, ıftıra,ırtıkap, ırtışa, ıhtılas ve kacakçılık curumlennden bınnden dolavı hapıs cezası veya o derece ceza>T gerektıren bır suçtan mahkum veya memurluktan cezaen çıkanlraış olmamak, e) Bulaşıcı hastalıklardan salım olmak, Yukanda belırtılen şartlara haız olanlann. Gumruk Başmudurlüklen'nden (Ankara, İstanbul, Edırne, İzmıt, İzmır, Mersın, tskenderun, Habur Gurbulak ve Trabzon) temm edeceklen muracaat fortnlannı doldurmak ve bu formda bahsı geçen belgelerı sırasına göre bır dosya ıçıne >erleş«ırmek suretıvle Gumruk ve Tekel Bakanhğı Oumrukler Oenel Mudurlugu ne 14 11 1983 gunu mesaı bıtımıne (saat P 30)'a kadar muracaat etmelen, posta yolu ıle yapılan muracaaılardakı posta gecıkmelennın kabul edılmeyeceğı ve eksık evraklı muracaatların da ışleme konulmavacağı a>nca sınavlara gıre ceklenn >anlarında fotoğraflı Kımlık belgesı bulundurmaları ılan olunur Basın 26347 V EFAT Şirketimizin kurucusu ve İdare Meclisi Başkanı, çok değerli buyuğumuz, Sayın KERİM YILMAZ'ı kaybetmış olmanın derin uzuntusu ıçinde>ız. Cenazesı 21 Ekim 1983 cuma gunu oğle namazını muteakıp Bostancı Camıınden kaldırılarak Kuçukyalı Aıle Kabristanına defnedilecektir. Ulu Tanrıdan merhuma rahmet ve ailesine başsağlığı dileriz. METAL SANAYİ VE TİCARET A.Ş. ÇALIŞANLARI V EF AT Alüminyum sanayiinin onde gelen simalarından çok değerli buyuğumuz, şirketimizin kurucusu ve Idare Meclisi Başkanımız S a y ı n KERİM YILMAZ'ı kaybetmiş olmanın elemi içindeyız. Cenazesi 21 Ekim 1983 cuma gunu öğle namazını muteakip Bostancı Camiinden kaldırılarak Kuçukyalı Aile Kabristanına defnedilecektir. Ulu Tanrıdan merhuma rahmet, ailesi efradı ile iş arkadaşlanna başsağlığı dileriz. METAL SANAYİ VE TİCARET A.Ş. İDARE MECLİSİ NOT: Cenazeye Çelenk gonderilmemesi arzu edenlerin Turk Eğitim Vakfına Bağışta bulunmalan rica olunur. BAŞSAĞLIĞI Kıymeılı dosıumuz savın kaybeımenın uzUntusu ıı,ınde>iz. Ulu Tanrıdan kendısıne rahmeı ve aıle etradına sabırlar dileriz EŞREF SUMER ve EŞ1 KÂZIM YILMAZ'ı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle