Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 OCAK 1983 KÜLTÜR YAŞAM M UZAK DOĞU'DA Devlet Halk Danslan Topluluğn 8 kasım ~ 27 aralık tarJhlerl arasında yaptı£ı, sekiz iilkcyl kapsayan Uzak Do&u turneslnde büyük başarı kazandı. Aynca televizyon programlarına da çıktı. Anadolu 'dan Çin 'e ve Avrupa 'ya Jülide GULİZAR «Ben» diyor, «Ortabirde baş ladun bu işe. Çok meraklıydım ve çok seviyordum' Üniversite bttinceye kadar da sürdürdiitm. Bu arada, Elazıg yöresine ilişkin olmak üzere arasjtınnalaran oldu. Konuyla iigiH tüın ku ruluşlarda aktif görevler üstlendim. Sonra buraya hoca ola rak geldim. Şimdi de...» Evet, şimdi de Devlet Haik Danslan Grup Başkanı olan aiustafa Turan'la konuşuyonus. Tüm sanat yaşammı bu altı cUrnleyle özetliyor Mustafa Tu ran. YıUardır ber ffittiği yerden başarılarla döuen ve o ülkeler de adunızı çok iyi duyuran, biz leri çok iyi tanıtan bir toplulıık bu. N"e zamau ve nasü kuruldu'î 1975'de.. Halk danslan ko nusunda uzmarı kuruluş ve kişiler böyle bir topiuluk kurul mâsı için önerilerde bulundular. Turizm Bakanlığı'nda Konuyla ilgili toplantîlar yapıldı, konu eııine boyuna tartışıldı ve ilk olarak B&kanhk bünyesin tie kurulmasma karar verildi. Ssnavla dansçılar ve rnüzisyenler aldık. Kuruluşundan bir yıl gibi kısa bir süre sonra, 1976 martında, tiyatro ve baleyie işfcirliği yaparak, Büyük Tiyatro Sahnesi'nde ilk gösterisinl sundu. Sayın Tııran, bu topiuluk nasıl oluşuyor? TopJuluğa gire bllmenin koşulları neler? Sık sık açtığımız sınavlar da kazanan elemanlardan oluyjyor. Koşullara gelince: Bir fcere sınava girerken adayın en zz 18, en fazla 22 yaşıacia olmasî gerekiyor. Sonra düzgün bir fizik, temiz bir çehre, kulak ve vücut yeteneği, normal bir kilo ve boy. Hammlann 1.65, erkeklsrin de 1.70'den kısa olmaması şart. Bir ds halk danslan konusunda hiçbır şey bilmeyenleri tercih ediyoruz. Çünkü bilerek gelenlerin yanhş larını düzeltmek, hiç bilmeyen. Iere öğretmekten daha zor. Söze başlarkeıı sık sık açtığınıız sınavlar dedinîz. Nedeıı tak sık sıııav? Çünkü her yıl % 40 oranuı da dansçı değişiyor. Evlenip bir ailenin sorumluluğunu yük lenen, askere giden ya da d&ha iyi bir ış bulan aynhyor. Çünkü burada... Evet, çünkü hurada aldık\»rı çok az diyeceksiniss sanıyo rum. Ne kadar acaba? Tüm dansçılar 16.000 brüt ahrlar. Oo, şaka yapıyorsunuz (taUba. Oysa şaka yapmıyordu Mustafa Tuvan. Her gürı &.30 18.00 arası çalışmanın, oncasına yorulmanm, dış ülkejerde bunca başarjnın, bunca yüz ağrıtma tllB karşıhğı lti.000 brüt. Ve Cioğaldır ki evlenip çoluk . çocuğa kanşan bir dansçınm, aym üçünden sonra eşinin ve çocuk larmm karnını şu ya da bu yöreden bir dansla doyurması oiası değil. Çözüm? Çözüm, bun casma komik olmayan bir parayı kazanmanm yollarım aramak. Bu yıl 45.000 brüt önermişler. Topluiuğun yaş ortala. rnası yirmi. Çogu öğrenci. Eh, üııiversit© yıllarında buradan aldıklan cep harçlıgı ya da burs gibi bir şey oluyor. Saysn Turan repertuannız ne durümdii? Zeagin mi? Tüm yöreleri tarjulınız nıı? Henüz on beş yörenin o yunlanm alabildik repertuara. Çalışmalarımız sürüyor. Saym Turan, bizim halk danslarmiızı ve topli'.luğumuzu, öiekî ülkeîerinkiyic karşilaştırdığınızda nasü bir yere ohırtur suıuız.V Dünyaînn ou konudakı en giiçlü ekıpleri Sosyalist Blok ülkeierinde. Onlar bu ışe çok önem veriyor ve olanca çabayı gösteriyorlar. Anıa giysi, akseauar, müzik, îıdam ve kayiiak yönünden bız çok daha zenginiz. No var ki onlar az olan rnalzemeyi faile çok iyi, çok yararh biçimda kullanıyorlar. Çünkü en iyi tanıtma yolu bu. Sofya'da, halk danslan ya pnn topîuiuklardan 24 tane olrtnğunu ve bunların sürekli ve çok sıkı bir «ahşmayla, jıiıtı hemen her nyında dış turneler yaptıklarım duymuştum. Doğrudur. Bizira topluluğu muz da yılın yarıdan fazlasını dış turnelerde geçirir. O neden le yurt içinde pek gösteri yapamazlar ve de yurt içinde t,a runmazlar. Si'zler yurt dışı başanlannı basından, radyo ve TV'den öğremrsiniz. Oysa böyle bir topiuluk gibi en az on tane dah a olmalıdır. Yalnız An kara'da degü, İstanbul'da da, İzrnir'de de olmalıdır. Evet, sozüiıii ettiiihıiz kay naklardan iisrendiçimize RÖre, tJpvîet Ualk Uanslan Topluluğu, son sünlerde Çin'e kadar nzayan başanlı bir Asya Turnesil yaptı ve riöndü. Bfraz bu turneden konuşsak? Evet efendim, o konuyu is terseniz Saml tşel arkadaşuıuz la konuşun. Kendisi Uzak Doğu Turnesi Başkaraydı. Sami tşel, Devlet Halk Dansîan Topluluğru'na dansçı olarak acumım atmış. Bir çok yıl böyle geçmiş. Ve günün birinde ar tt& dansı bırakıp hocalık yaprcaya karar vermiş. «2 ka.sun Zl aralık... Aşağı yukan iki ay siiren ve Hindistan, Bangladeş, Malezya, Endonezya, Singapur, Tayiand, Çin ve Kore olmak üzere sekiz ülkeyl kapsayan bir turneyıi! bu. Çok başanlı geçti, çok ilgj gördük. Gösterilerin dışmda özel TV programları, fazladan gösteriler yaptik. BağIama Sanaîçısı Özay Gönlüm'le birlikte 28 kişiydik. Konuşmanuzin burasında Devlet Balesi Koreograflanndan Duygu Aykal girdi içeri.Az sonra çocuklan çalıştıracakmış. Bu yıl repertuara çiftetelli ve zeybek oyunlarmı da alrmşlar. Çiftetelli ve Duygu Aykal.. Eir arada düşünülemeyecek bir oyun ve bir «Nasıl oldu bu» diye soruyorum. Biliyorsunuz, ben Kompozisj'on ve Koreografi eğitiml yaptım. Ve yine biliyorsunuz sık sık «dinlenmcye alınırım.» İşte bu dinlenmelerimden birin do Devlet Halk Dansları Toplıüuğu'nu çalıştırmak üzere öneri almıştım. Her şeyden önco öğrenmek içirı geldim, sonra da öğretmek 'çin. Bizim halk danslanndan yararlanacak sam da, yararlanmıyacaksam da bunu bilinçlo yapmam gerektiğini düşünüyordum. Pekl vardığınız sonuç? Ne şekilde yararianılabllir, onu öğrendim. Ama benim baiede yaptığım, ya da yapacağım «salt halk danslarının sergilenmesi» değildir. Yeni bir yaratı çılunıştır ortaya, çıhacaktır. «Çıplak, halk dansları» değildir artılc o. Çalıştırdığınız topiuluk Için bir değerlendirme yapar mısınız? Bir deği! de, blrçok oîsa çok daha iyi olacak. Beîk} bu topluluklar Sahne Sanatlanna Geçişte bir köprü olabilir. Çünkü, Devlet Halk Danslan Topluluğu, halk danslarını çağ daş sahne sanatlan ölçülerinde yapıyor. Ne yazık ki, hemen hemen ilk repertuarla çalışıyoruz, repertuan daha öteye götürme olanağını bulamıyoruz. Çünkü topiuluk hep dışarda. Yurt içinde yararlı olamadığıc mız gibi, her yıl .o 40 oranında değişen elemanları yetiştirmek durumunda kaldığımız 1çin de, ilk kayııa.Şa inmekte yol alaınıyoruz. Oysa bunlar ook önemli. Cerçekten güze! bir şey çıktı ortaya. Onu iier1 etmek gerek. Prova salonuna iniyoruz. Duy gu Aykal, Baleden Stınya Özkan'm sahne düzenlemesiylc, 16 bayan dansçı ve bir solistten oluşan Çiftetelli Ekibini çalıştırmaya başlıyor. Solist Bilgi Balkaya, altı yıldır dans ediyor. Bu yıl fakülteyj bitirmiş. Doğulu bir ana babanın çocugu. «Burada çalışmayı çok sevîyoruın anıa..» diyor ve son ra ekliyor, «Devam ettirebildiğlnı yere kadar gidecek işte..» Pembenln koyu ve açık tonlaTinda şalvar bluz • kolluklar, kuşak ve cepkenden oluşan giy siyi, başm arkasından dolamp gelen ve kollar kalktıkça yara &a kanatları gibi açılan, pullar la süsîü bir tüi ve zengin süslerle bezeli bir baştık tamamlı yor. Bir duvan baştan başa ay nalarla kaplı salonda kendileri nl görerek, kontrol ederek çaîışıyor dansçılar, Çifteteliiden sonra beş kişilik bir grup, Ege zeybek havalarından oluşan bir poipuriyi çahşnıaya başlıyorlar. Davul, zurna, sazlar ve akevdeonun sesı Duygu Aykal'ın kine, Duygu Aykal'ın sesi, zeybeklerin el çırpmalarına ve diz vurnıaiarına karışıyor. Devlet Halk Danslan Topluluğu dünyaya açıldı işantaşına doğru gi derken Konak slne masını geçince köşede, çocukluğumuzda yaptığınuz oyuncak tahta evleri anımsatan, kuleli, kemer li, alacalıbulacah, şirin m şirin bir ev vardır. Çağda.ç Türk mimarisine geçiş dö neminin belki de en önemi] ismi minıar Vedat'ın 1910'lar dan kalma kendi evidir bu Zemin katında yıllardan be ri küçük (60 kişilik), anıa sevimli. seviyeli bir lokanta vardır, bilen bilir... Kapısmdaki bir pirinç levhada YeUta RCstaurant yazar ve 1950' den beri açık o'.duğu belirfj. lir. Bu yerin sahiplerl Seiime ve Yekta Işıtan, îstanbul'un en geniş dost çevresıne sahip, toplumsal yasanıın en çok seviten kişüerindendir. Bsr 'Aşk Hikâyesi'ni sürdüren lokanta: Yekta Restauranf... Fransız tatlısı, Crepe Sazette vi'.orum. Komşumun tabağ.ndan tattığım ayva tatlısı :ue, vine İstanbul'da yedikjorimin belki en iyisi: Ki vamı, şurup dozu kusursu? deneoilir... LVtcantada çeşitli ızgarala ri nerzaman bulmak miimkün .. Çesitlî İtalyan hamur .şleıi ve inantî, «Portofolio alla Romana», «Eskalop Milanc/» gibi sürekli bulunan Avr'ipa yemeklerinm yanısıra, Selime hanım, her zaman en iazesi oldugunu garan'ı etüğı balık da bulundurıvor. üzellikle «karides terniıdor»u övüyor. ama tat mak için zaman bulanııyonız. Ayr".a şişkebap, gününe göro ceş.itli börek ve tatîılar, kuzu fırııı, beyendiîi kebap gibi yemekler, Türk mutîağm: iemsi; ediyor... Ykın zanıana dek Seüme han.m ve ı?ekta bey de, hemej her yemekte buîunuriar dı, lokanta dekorunun sanki ıfcgişmji. bir parçası Jdiler. iıpkı duvariarda asılı du.an SeLme hanımın resimlcri gifi.. Ama lokanta yenlâen aç'.idığmda dekor de ^işt./.mlş. Seüme hanımın iesî.nleri cie bu arada duvar'.ürdan kalkmış. Girişin he ;nen yanmaa duran. Yekta beyi gençliginde, en sanşın ve ''.n sarı^ın halîye gösteren portreran dısmda.. Arnk tsjmesi yasak o'an, üstelik 'ahat Konuşamıyan, bu nederılö v?mek saatlerinde hir rmrün akıp gectigi Yekfa Sestaurant'a h;c ugramamav ye^hven Yekta beyin verini. duvardaki portresi almıs. Son yıllarda gitgide daha taniiijp sevilen. öftle saatierinde bile tümüyle dolu o an bıı sevimli ve aydınlık • tr, Yfkta bevin yoklugun'V.n öoiian beHibelîrsiz ijir hüznü, yine de neşeye ve iyi vnen Vır vemeitin keyi'ine cicnüşttrebüiyor. YPMS Restauratıt Nasıl olmasm M. Mlmar Vedat Tek'in kızı Selime ile Belçika'da elektrik mühendisliği eğitimi görmüş olan Yekta bey, 1940'lar îstanbutunun dilir.cen düşmeyen bir «aşk hikâyesj» yaşanıışlardır. Ç^g.na göre son den 1 rnodem büyümüş. ailesi1 nin 18 yaşında Paris'e gönderdiği Selime ile, bembeyaz eiysileri ve «dandy» tevırları ile tüm genç kızların yüreaini hoplatan kolejli Yekta, birbirlerine tutulmuşlar ve tüm eııgellere, kıskançlıklara kaıf.n 1944'de birlikteiiklerini evlilikle noktalamışlardir. Bu birlikteiitc. tanı 38 yıldn sürüyor. Arada iyikötü gün!or oldu. Yekta bey, dost' Iarınm bildiği gibi ağır bir rahatsızlık geçirdi. Şimdi iyiye gidiyor... Anıa ben, en körü sünlerde bile, 20 yıla yakmdır tamdığım Selime ha nıtnın neşesini, ıımudunu. iyinıserliğini yitirdiğini görnıeclim. Lokantacı, ressam ve turizm tercümanrehberi olan Selime hanını. karşımda yine birbirinden îyi konuştuğu çeşitli düleri birbirine kanştırarak, espriler ya parak konusuyor, anlatıyor. Yekta Restaurant'm her kö şesıne bir ünlü çiftin anıîan sinmiş sanki... Eğlenmek kadar eğlendirmeyi de seven çift, önce adada Yekta beyin babasmcian kalma köşkün ahınnı, ünlü «Yak KuIüb»e dönüştürmüşler, sonra Vedat beyin evinin alt katını bir lokantaya... Selimf hanını, resmi filan bir yana bırakmış, mutfağa girmiş, 3 T.T1 yemekleri kendisi yaprnış. Bu arada 2 genç çocugu yamna. slıp yeüştirmiş, bunlardan Hayri usta,, şimdj Yekta'nın ba? aşçısı. Sonralırı yalruzca «nezaret eder» clmuş. Ve Yekta, son ayiarda zorunlu bir birkaç Desen: Sadık KARAMUSTAFA ayhk kapanmanın dışında, kapılarmı 33 yıldır kapamanıış. Selıme hamm, lokantanm başian beri Türk, Fransız ve Italyan mutfakları arasında bir clenge kurmak amacmda oldugunu söylüyor. Kendine re destan).. Günün yemeklerinden seçtiğimiz mantarh biftek, yine kocaman bir tabakta geliyor. Net'is bir et, güze! bir pilav. Anıa kızarmış patateste iş olmadıgım söyUmek zorundayım (Türkiye rün er, !üks îokantaja Coşkulu olmayan hir Mevlevi Ayini Cem BEHAR in; müzik ve raksm bir araya geldiği nadir yapıtlardandır Mevlevi Ayinlerl. Bir ciinsel tarikatm seçkirı metinleri, simgesel. ve kozmik anlatımlı bir raks, tinlü bir klasik Türk Miiziği bestecisinin ezgileri. Kiasik Batı Müziğindeki oratoryolann yerine benzer bir yeri vardır Mevlevî Ayinlerinin. Beste formu olarak oldııkça katı kurallara bağlı. üstelik görece uzun yapıtlar olduklanndan, bestecilikte Üstadlığın simgesl sayılmışlardır. Sayıları 100'ü geçme?;. Dinsel toren, müzik ve raks ögelerinin bi'rbirlerinden ayrılabileceklerinin düşünülmesi için tekke ve zaviyelerin kapatılmasından bu yana 50 yıl geçmesî gerektî. Bir oratoryonun konser salonlarında dinletilebiîdigl gibi, bir Mevlevî Ayininin de olağan bir ciinleti düzeninde icra edilebilecegini ilk kez 1978 İstanbul Festivalinde gösteren Br. N'evzat Atîıg'ii teşekkür borçluyuz. Devlet Klasik Türk Müziğl Korosu da, o tarihten bu yana, her yıl Pestival için hazırlanan âyini bir de sezon icindeki normal konserlerden birinde dinletmektedir. Osmanlı kültür tnirasınımn günümüü koşullarında sunulmasına yeni bir boyut ve repertuar geürildiği kesln. Ayrıca, bizt bu ayinlerl birer müzik yapıtı olarak dinîeyip değerlendirmeye zorlaması da var. Ne var kî, dînsel ortammdan sıyrılmış bir Mevlevî Ayinini olağan bir konser düzeninde sunarken, müziğin zaman zaman rnistik sükunetini, zaman zaman da coşkulu ve atılımlı karakterinl kaybetmemek, bu karşıthğı eser içinde dengeli olarak aktarabilmek şarttı. Dede Efendi'nin. mukabelesi iik kez 1833'te yapılınış Sabâ Buselik Ayininin Dr. Nevzat Atlığ yönetimindeki yorumunda coşku ve heyecanm varlığmdan söz etmek biraz zor. 9 ocak 1983'te Atatürk Kültür Merkezi'nde verilen konserde hâkim olan, tekdüzelik derecesine varan bir denge. Birinci selâmdaki vakar ve ciddiyet asık yüzlülti&e dönüşüp, ikincl selâmm nefes kesici bekleyişlerini, üçüncü selâmm giderek büyüyen duygusal taşkınlığını ve dördüncü selâmm alçakpönüllü tesllmiyetini silmlş süpürmüş. Konserin solo bölümünde izlediğimiz N'ecdet Yaşar, kuşkusuz gtinümüz tanbur lcrasmm önde gelen ismi. Esnekîik ve dakikliğiyle nankör bir çalgınm teknik olanaklarım her an zorlarken müzikalitesinden bir an biîfi ödün vernıiyor bu usta lcracı. Gazi Giray Han'm (15541607) Mahur Saî< Semaisiylc Osman Dede'nin (16521730) Segâh Saz Semaisinl dinlerken, bu olağanüstü yorumlara karşılık, TRT'nin. 5 dakikahk «Saz Eserleri» programlarında bu eserleıin ne de yavan icralarını sunduğunn düşünmekten kendiml a'amadım. Anc.ak, tanbur gibi ses voltimü nispeten düşük olan bir çalgınm AKM Konser Salonunda solo olarak dinletilmesi dinleyici açısmdan bir talihsizlik olarak yorumlanabilir. ^ Yekta Restaurant'm her köşesine bir ünlü çiftin anıları simniş sanki. Baştan beri lokantanm amacı Türk, Fransız, İtalyan mutfaklan arasında bir denge kurmak. özgü bir «Nis salatas» yiyorııa önce: Karnabahar, domates, pancar, turşu, salam diîi'mieri, peynir... Koca bir taba'.ta geıen rav'ioli, değme İtalyan lokantasım aratmıyacak lezzette. (Zaten bu lo kantanın porsiycnlan. dillennda bile hakkı verilmiş birf pataies tava bulmak kolay değ'l nedeiise). Komşumun tabaâında u büfstrogonof da göst^rişiyle oîsun, tadıyîa olstm. deneü'ieöe deger.. Sonra tstanbu"da pek az yerrte yiye'jileceğiniz gerçek bir Vîîl Konarı Caıld'":i'V'«antiisı Tel.. 48 11 83 Ç ŞASINA İUĞİNÇ İCİMB ĞiROİKÇB BİRCOK BiRÇOK MÜTLULUK VE MUTLULUK ĞİŞf SUMUNJDA OiBJ • •• TADARSMIZ iç aniamorn, ne demefe K<j cok yupı hal Hiç etcı. mıcafesj/ Atflâîfesn 50 yıf içerî Fahfşfigatha/ (\t 10 qd içer' bak bi daha yflpryo ? Sanat lnrjleri cefeenlerîn @ «Köpeklerin Günü» başhyor Sydney Lumet'in ünlü filmi 'Köpeklerin Günü Dog Day Afternoon» pazartesi günü sinemalarda gösterime giriyor. Al Pacino'nun başrolünü oynadığı film sansürden geçmesine karşın Genelkurmay'm emriyle durdurulmuştu. îki yıia yakm bir süre sonra gösterim izni alan film, polisiyo sinemanın modern başyapıtlanndan biri sayılıyor. fa «N'Olcam Ben» Levent Et'e, Firuz Kutal vs Yankı Yazgan'm hazırladığı »N'olcam Be«» adh bez karikatür sergisi 7 şubat 1983 tarîhine kadar her cumartesi pazar 13.00 14.00 arası Üsküdar Sunar Tiyatrosu'ndaki Bizîm Tiyatro'da izlenebilir. Bilindiği gibi, sergi Antalya Şenliği'nde ve Ankara Sanatevi'n de ilgiyle izlenmişti. 0 AFIAP adayhğı A». :•• •#./•*' • f ' i z * ;•?•'&! AİU Türk fotoğraf sanatçısı Fotoğraf Sanatı Uluslararası Federasyonu Sanatçılığı'na (AFIAP) aday gösterildi. Uluslararası sergilerdeki başarılarından doîayı dünyamn bir f;ok ülkesinden fotoğraf sanatçılanna verilen ünvana Türkiye'den Cengîa Akduman, Cengiz Karlıova, İsa Çelik, Nevzat Çakır. Yusuf Tuvi ve Yaşar Kazanır aday gösterildi. Türkiye'de halen bu ünvana sahip tek fotoğraf sanatçısı Mehmet Bayhan. ıfıılsnlİKiıiiHUifi&i İ81. [CUMAiy SamtGafoisi 1 |BaiıdatCat!.N9İ5S fotograi ser^ısi 588798 nihotdarcan 0 12OCAKr12SUBAT 8İLEZİKCİ SOK NOJ46 BWJGALT Ahmet Zi\a Akbuhıt Necmettih Akbukıt reslm sergisi «ocak12subatl983 Vijnezadt Yol sok. No:14Maçka 60 00 0?60 12 53 ZüîıüPMüritogk ttS msden Isterısergisi 12ocakUubat&83