Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet 6 EKONOMİ 5 EYLÜL 1982 leşme sistemi, fakat sadece bir haberin ya da bilginin ak< tarımı değil, bunun sınıflandmlması. açılması, parçalara aynlması. ne demek istediğinm anlaşılması ve buna ait yorumlann, alternatıflenn seçeneklerın getirilmesı. Buna biz teknik bılişim sistemi adını verıyoruz. SORU Bilişim kelimesi bilimle Uetisimin birleşmesinden mi oluşuyor? DALGIÇ Her türlü teknik büginln üretilme aşamasım hemen takip ederek başlayan ve bunun gerçek hayatta, üretlme ya da başka bir alanda yeniden kullammma kadar geçen süre içinde geçirdiği evrelerln hepsl biUşiml oluşturuyor. «İnformatics» kelimesinin Türkçe'deki karşılığı olarak düşünülmüş bir deyim bu. Bu teknik bilişim SORü Ben stee teknolojinln kalfanma sürecindekl 8nemini sormadan önce teknoloji deyimini kısaca tannnlamamzı rica edebilir miyim Sayın Dalgıç? DALGIÇ Teknoloji bir mal veya hizmetin üretilmesine ilişkin teknıklerin ya da yöntemlerin bilımi olarak tanunlanabilir. Fakat giderek kavram geliştinlnüş, ekonoml ile ilgisi belirlenmış ve şoyle denılmiş: «Bilimin ekonomik bayatta kullanılması teknolojidir.» SOBU Teknolojiyi böyle tanımlaymca ekonomik kalkınmayla teknolojiye sahip olma ya da teknoloji edinme arasında yakın bir ilişkinin bulunduğu kendiliğinden ortaya çıkıyor. Bu dnnımda özellikle teknoloji düzeyleri gelişmiş ülkelere oranla geri olan gelişmekte olan üEkeler için teknoloji edinme olayı sanmm büyük önem kazanıyor.. EKONOMİDE DİYALOG Tevfik Dalgıc kimdir? 1944'de doğdu. ODTÜ ışletme bölümünü bitıren Dalgıç 1971 . 76'da TUBITAK uzmanı olarak çalıştı. 1978 80 yıllannda AİTİA tşletme Fahültesi'nde öğretim uyeiiği yapan Dalgıç ka len İrlanda'da Dubtin '.nstıtute of Technology' de öğretim görevhsı Ve «ı yayınlanan Bılişim ve Teknoloji adlı yapıtımn yanısıra Dalgıç'ın teknik bılişim ve kalkın mayla ilgili İngilizce ya D'.tları da var. Osman llagay, levtik Dalgıç (sağda) ile gorüsürken.. Teknolojik gelişme ile ekonomik kalkınma arasındaki yakın bağ anlaşılınca, araştırma gelistirnıe harcamalan ekonomik gelişmenin vazgeçilmez bir unsuru haline geldi. DALGIÇ Kuşkusuz doğru, yalnız önce şoyle bir saptama yapmak gerekiyor. Tetank ilerlemeyi, teknolojik gellşmeyı ekonomik olaylardan soyutlanmış, kendi boyutunda ve kendi çerçevesi içinde yolalan bir olgu olarak kabul etmek eğilimi vardı, 2. Dünya Savaşı'nın sonuna kadar. 2. Dunya Savaşı'ndan sonra birtakım teknolojik gelışmelerin bazı raslantılara dayanmadığı ve ekonomik olaylardan soyut lanamayacağı görüşü haklm oldu. Nltekim bunu doğruîayan. kanıtlayan çaüşmalar yapıldı. Ve anlaşıldı ki kalkınmanın üzerine oturduğu yenillkler, ueuz üretim yolları. kaliteli mal üretıml, ekonomik büyüklükte Oretim gibi temel ekonomik kavramlar, aslmda teknolojik yeniliklerin birer sonucu olarak ortaya çıkmış. Bu anlaşıhnca artık teknolojik geüsmeyi ekonomik olaylardan soyutlamadan onunla birllkte inceleme geleneei hakım oldu. Giderek blliraln ekonomik hayat için ya da toplumsal amaçlar lçln ybnlendirilmesi diye bir olgu gelişti. Eskllerin dediği glbi «bilim için bilim» düşüncesl terkedilmeye başlandı. BHün ve teknolojiyle bunun altyapısı olan araştırma ve geliştirmeye harcanan paralann da sanki birer yatınm karanymış gibi irdelenmesi, önceliklerinin ve geri ödeme devrelerinin saptanması düşünülmeye başlandı. Bu olunca artık teknoloji öğesinin temel unsurlan olan araştırma ve geliştirme harcamaları ekonomik bayatın birer parçası haline geldiler. Teknik bilişim sistemleri kuran ülkeler, dünya üzerindeki teknolojik gelişmeleri, yayınlan izleyip en kısa sürede ilgili kuruluslann, firmalann istifadesine sunuyorlar. Bizim de bövle bir örgütleşmeye gitmemiz için vakit gelmiştir. sistemleri denen 6rgütlenmeler, değişik kuruluş boyutlarında, değişik sanayi dallannda çalışmalannı yürütüyorlar. Sosyallst ülkelerde bu. yapıları gereği devletin öncülüğünde kuruluyor ve kendi amaçlanna uygun bir örgütleşme blçlmi istiyor. örneğln Sovyetler Bfrligi'nde %Tlnit ismiyle bir teknik enformasyon. teknik bilişim örgütü var. Bu örgüt Sovyetler Birliği dışındaki bütün ülkelerde ya da SB'nin önem verdiği bütün sanayileşmiş ülkelerdeki teknik gelişmeleri yayınlan ve toplantılan izleyip. buna alt belgeleri. yaymlan toplayan değerlendlren ve sonra bunu SB'de devlete alt değişik fabrikalardaki en alt üretim blrimine kadar aktaran bir örgüt. Devlet kurulusu. SORU Kamlacak örgiitün kendi ülkesindekl Üretim birbnlerlyle arasında yakın bir ilişkl ağı olması gerekiyor herhalde. DALGIÇ Kestalikle. Yani blr Uetlşlm ağı var. haberleşme ağı var. Bu bilgi sürekll olarak bunlara akmakta Küçük fabrikalardan sorunlar tepeye intlkal etmekte. üretimle ilgili darboğazlar. yenl yatınm kararlanyla tlgill lstekler ve tepedekl kuruluş da ağlan vasıtasıvla yiırtdısındaki bilgileri topluyor. Aynı şey Japonya'da Dış Ticaret Bakanlığı bünyesinde örgütlenmiş. Llteratürde «anten adam» dtye geçen Japon Ticaret Bakanlığı görevllleri var. Bunlar değişik görüntüler altında sanayi casusluğu. teknoloji casusluğu yapıyor ve topladıklan bilgileri ilgili firmalann yararlanacağı hale getlrip onların tstifadesine sunuyorlar. SORU Türkiye'nin bu alanda ne yapabilecegi konnsuna gellrsek. bizim öntimuzde ne gibi olanaklar var. bngune kadar nasıl ırellndl ve bundan sonra ne yapılablHr Sayın Dalsnç? DALGIÇ Türkiye. bilim ve teknoloji konusunda ilk adımlann: atarken klâsik azgelişmlşlik yanlışlanru yapmış. örneğin ekonomik alanlardaki çalışmalan. faaliyetleri bilim dalı saymamış. tşletmecillğl bilim veya bllimsel faallyet saymamış. Türkiye Billmsel ve Teknik Araştırma Kurumu 1960'lann başında kurulurken ekonomiyl ve işletmecilik dallannı İlgl alanı içinde saymamış. SORC Yani Türkiye ekonomlslndf, sanayiısinde. ttretlm sfirecinde Snemli deglsiklikler olar. «kslkllkler ortaya çıkarken bnnunla teknolojik gelisme arasında lllskf kurulamamış mı? Ulagay sordu, Dalgıç yanıtladı: "Teknoloji ve bilgi toplamaya önem vermeden kalkınmak olanaksız,, konulara ilgl duymaya basladılar. Fakat başlangıçta bu ilşı biraz da acelecl alınan bazı kararlara yolaçtı. «Ben belli bir örgüt kurarsam ve bu örgiite gerekli parayi verirsem veya fonu sağlarsam bunlar otururlar, teknoloji üretirler» dendi. Yani teknoloji sanki çanta içerislnde bir üikeden dığer ülkeye nakledilen bir olgu olarak kabul edildi ve bellı çekirdek örgütler oluşturuldu. Ulusal Araştırma Örgütleri. Bılım ve Teknoloji Örgütleri gibi. Oysaki gozden kaçan bir gerçek vardı. Teknoloji sadece laboratuann işi değıl, sadece devletin işi değil. aynı zamanda kuçük işletmelerden büyük işletmelere kadar çok değişik hizmet kesimlerinin birllkte verdikleri bir kavganın sonucu. bir oluşumun sonucuydu. SORIT Yani bu llk çabalar olumlu sonuç vermedi mi? DALGIÇ O toplumdan kopufr ya da ekonominin dinamızmınden kopuk arz ve talep etkenlerinden kopuk bir teknoloji üretme çabası sadece entellektüel bir çaba olmaktan öteye gidemedi ve 6O'lı yıllardan 8O'lı yıllara kadar bu alanda ulaşılan nokta bu oldu. Bclkl altyapıda bir çekirdek uzmanlar kadrosu oluştu ama onlar da giderek başka ülkelere goçetti. DALGIÇ Efendim olay şurda: Madem ki teknoloji belli bir yatınmın sonucu, üretilen bılgı üzerinde büyük paralar harcanmış bir olay. Bunu bır başkasıyla paylaşmak ne derece adamların çıkarlarına uygun? Azgelişmışler, ya da Güney ülkeleri belll teknik bılgılenn ucuz olarak verilmesini istiyorlar. Gelişmiş olanlar da hayır biz bunlara büyük paralar harcadık biz bunun rantmı almadan vermeyiz diyorlar. SORU Bu durumda azgelişmişlerin önünde ne gibi seçenekler var?. DALGIÇ ~ Efendlm. azgelışmişîenn onündeki seçenekler, açık konuşmak gerekirse çok kasıtlı ve smırlı ve de az. önce şunu saptamakta yarar var. Bugünlerde Batıda modası geçmiş ya da eski üretim tarzı denilen olay. azgelişmiş Ülkeler için yenl bir teknoloji. yeni bir üretım yöntemi ve yeni bir olgu. Azgelişmiş ülkelerin insanlan. daha önce sadece örgüt kurarak teknolojl üret«ceğlz diye düştükleri hatalan teknolojinin alışveriainde de yapıyorlar. Batıda artık açık bilgi haline gelmiş bir takım patentlere bir takım üretim yöntemlerme her yıl büyük ölçüde paralar yatırıyorlar. İyi incelendiği zaman bugün İçin lisans ödedlğitniz. bazı konularda teknik bilgilerın Batılı kaynaklarda bol olduğunu görürüz. Bunlar nelerdir? Adamlann meslekl dergileri var değişik üretim alanlannda. degişlk mühendislik alanlannda bilim ve teknolojik araştırmalannda sempozyumlarda, ders kıtaplannda, ansiklopedilerde, hatta hattâ henuz açık hale gelmemiş. yani normal okurun anlayamayacağı değişik yaym organlarında, bılımsel mesleki dergilerde bunlar kayıtlı. Önemli olan hangi teknolojinin bu yolla edınllip edinilemeyeceğlnl saptamak. Ve ancak başka türlü edinilemeyecek teknoloji İçin lisans» patent. vs. iier«tl ödemek. •^ SORU Atrladıfim kadar, burada çok önemlt olan nokta, ıtünya teknolo.ü pazarjada neyip parasız abnablleceğini, nejin mevcut olup otmadıfını belirleyecek bir örgütlenmeye gitmek. Böylece bir kere neyin bedava bulunup bulonmayacağı ortaya çikacak, ve diğer gelişmeler de anında Izleneceginden hangisinin o ülke için ya da o ülke flrmaları için yararlı olabilecegi saptanarak bunu edinme konusunda bir çabukluk sağlanmış olacak. Dolayısıyla bu örgrütlenme büytik bir önem kazanmış oluyor galiba. DALGIÇ Batılı ülkeler ve îırmalar bu brgütlenmeyl de kendi ıçlerinde bir anlamda baslatmışlar. Aynca isletmenin politikası açısından bir başka slstem daha bulunmuş. teknik bilişim sistemi. Bu, üretim için gerekli veya satış Için gerekli ya da uzun dönemde işletmenin karar politıkalarıyla Ugili tüm bilgileri araştıracak, derleyip toparlayacak ve karar mevkiindeki kışilere işletme dışındakl gelişmeleri anmda iletecek bir sistem. Bir anlamda haber Teknoloji üretimi yalmzca laboratuarlann i§i değil. Küçük işletmelerden devlete kadar uzanan bir örgütlenme ağı içinde milyarlar harcayarak teknoloji geliştiren sanayilesmiş ülkeler bunu azgelişmişlere satarken bedelini ödetmek istiyorlar. SOBU Söylediğiniz gibi gelişmlş, sanayilesmiş ülkelerde bu konu büyuk önemle ele alındı ve bu alanda büyük aşamalar kaydedildi. Buna karsılık «gelişmekte olan» ülkeler hem kaynaklannın azlıgindan, taem de bunnn ftnemlni kavrayamadıklan İçin bu aşamalan yapamadılar. Bu durumda teknolojinin geliştlrildigi gelişmiş ülkelerden bu teknolojiyi almalan ya da edinmeleri sorunu, teknoloji transferi sorunu ortaya çıktı. Burada da anladıfım kadar çeşitll öneriler var, bunun nasıl alınacagı, hanglslnln alınması. ya da olduğu gibi mi ahnması, yoksa her ülkenln kendisine uygun teknolojiyi mi seçmesi tartışıbyor. Şimdi burada sizce gelişmekte olan ülkeler nasıl bir yol izlemell. Nasıl bakmab bu konuya? DALGIÇ Önce şunu belirteyim ki gellşmlş ülkelerln birbirleriyle teknoloji ahsverfşi, dünya üzerindeki teknoloji ticaretinin yttzde 90'lara varan bir oranım teşk* ediyor. Yanl ancak zengin ülkeler birblrlerinden teknoloji alışverişi yapıyorlar. Bir anlamda daha ucuz ekonomik yöntemlerden, daha ekonomik nitelikli hlzmetlerden ve verlmll üretim yöntemlerlnden ancak gelişmlş olan ülkeler yararlanmış oluyorlar. SORU Peki gelişmekte olan Ülkeler? DALGIÇ Gelişmekte olan ülkelerın kaynaklan kıt ve acil ihtiyaçları da fazla olduğundan teknolojiye aynlan para başlangıçta bir lüks gibi goründü onlara, «biz bu Işte gellşmlş ülkelerle yanş edemeyiı, bunun anlanu yok, o balde oturup acil sorunlarımızı çözelim» görüşü haklm oldu. Ancak, Batı'da özellikle bilim ve tekniğin ekonomlyle IUşkilendirilmeslni inceleyen araştırma enstitülerlnin kurulması ve bilim politikası denen yeni bir olgunun eğitim hayatma girmesiyle azgelişmiş ülkelerde lster Istemez, bir moda geklinde de olsa, bir özenti şeklinde dahi olsa bu Azgelişmiş ülkeler Batı'da artık açık bilgi haline gelmiş bir takım teknolojilere, patentlere büyük paralar ödüyorlar. Bugün parayla satın aldığımız bazı bilgileri yayınlanmış dergilerde bile bulmamız miimkün. SORÜ Başlangıçta söyledlfîniz jrîbi bilhnle ekonomi arasındaki yakm baglantı düsünfilmeden teknoloji Uretmeye kalkışıldığrı için belki böyle oldu. Herhalde teknoloji ile ckonomi arasındaki bağlantının kurulmasmda en önemll etkenlerden birl de sanaylleşme olgusu, yani sanayileşmeye heves etmeden buna girişmenin saten anlamı yok. DALGIÇ Girmenin anlamı yok. Teknoloji bellı bır ihtiyaca cevap olgusu olarak ortaya çıktı «Bir sorunu en kısa zamanda en iyi biçlmde bangi şekllde çözerim» kaygısından doğup gelişti. SORU Ve bu flrma düttyinden başlayıp iilke düzeyine kadar yükseldi? DALGIÇ Bır ihşkiler zinciri oluşturdu. SORU Gelişmekte olan ülkeler açısından bir de su sorun var galiba: Bu teknolojiyi üretmiş olan( yıllar içinde araştınnayla bu düzeye gelmlş bulunan ülkeler bunu paylaşmaya hazırlar mı? Türkiye'nin, siyasi, askeri ve kültürel enformasyondan teknik bileflere kadar tüm enformasyon alanlannda bilgi toplayıp karar ahcılann istifadesine sunacak bir örgütleşmeye ihtiyacı var. Yurt dışındaki bilim adamlanmızdan da bu amaçla yararlanabiliriz. DALGIÇ Bir bağ kurulamamış. Kopukluk başlamış. Bu bir olanak meselesi ve de Türkiye'nin ihtiyacı içinde olduğu bilim pohtikasıyla ekonomiyi bütünleştirme meselesL Yeni üretim alanlarının seçimi, önceliklı yorelerin seçimi, teşvik sıstemlerinin seçimi, ve bütün bunların arkasından da sanaymln sorunlannm çözümüne ılışkln üst düzeyde duyulan bir ihtiyaç bu. Fakat bir taraftan dinamik bir ihtiyaç. öbür taraftan TÜBİTAK'ın elinı kolunu bağlayan bir örgütleşme bıçiml. Ekonomik faaliyeti bilimsel faaliyet veya ilgi alanı içinde gormeyen yasa. Boylece iki zıt örgütleşme biçimi ortaya çıkmış bu halen de sürmekte. SORÜ Yani sizce yeni bir örgütleşme biçimi gerekiyor? DALGIÇ Evet, TÜBİTAK'ı ekonomik gelişmelerin dışmda bırakmayacak yeni bir örgütleşme biçimi gerekiyor. SORÜ Bu TfBİTAK çerçevesinde mi olacak, yoksa yeni bir örgüte mi ihtiyaç var? DALGIÇ Aslmda yeni blr örgüte İhtiyaç var. Üretimden çevre sorunlanna, askeri amaçlardan, askeri sorunlardan devletin siyasi enformasyonuna kadar bütün enformasyon alanlannı tek başma ehnde toplayacak yenl bır örgütlenme biçimine ihtiyaç var belkl de. Çünkü artık siyasi enformasyon da ekonomik enformasyondan soyutlanamaz hale geldi. Siyasi olayların nedenlne bakıyoruz. ekonomik blr olgu yatıyor. O halde bugün tamamen siyasi gibi, ekonomiden soyutlanraış bir kültür olayı gibj baktığuııız bir olayın bira^ incelenmesıyle sonunda, t«melinde yatan gerçeğin ekonomik bır olay olduğunu, teknolojik bir olay olduğunu görüyoruz O halde. devletin hem siyasi, hem tanıtma hem de yurtdışındakl enformasyonu ile ilgili olarak, bunlann hepsini birden içıne alacak geniş kapsamü bir orgütlenmeye ihtiyacı vardır. Ben çahşmalarımm birmde bilim ataşeliği diye bir örgütlenme düşünmüştüm, bunlara çözüm yolu olarak. Alınan kararlara sadece siyasi enformasyonun değil teknik enformasyonun da girtnesi gerekir ki, daha sağlıkh kararlar ahnsın, SORU Burada anladtgım kadar sizin soylediğiniz şu: Günümfizün dünyasında ekonomi olsun. politika olsun, askeri konular olsun ve bilimsel konular olsun, aslmda hunlarla ilgili bilgıler o kadar içiçe geçmis durumda kl bunları bir bütün olarak ele alıp dünyadaki bilgi akımını Izleyecek bir orgütlenmeden sötedlyorsunuı. Peki buna gerçekleştirmek İçin neler yapmak lazım? DALGIÇ Efendim, şöyle söylemek gerekirse, birlncisl, bütün bu gelişmeleri izieyecek yetenekli personelimiz var mı? Ben buna var diyorum. Yurtdışında sayılan 300'e varan bilim adamımız var. Bunlarla ilişkl kurulabilir. Değişik meslektaşlanmız, değişik ülkelerln değişik kürsülerinde araştırma laboratuvan ve şirketlerde çalışıyorlar. Bunlarla llgllenen, bunlann sorunlarmı çözümleyecek bir kuruluşumuz yok. O adamlann pasaportlarına işçl damgası vurmak mı olsun, vurmamak mı olsun konusu tartışılıyor. SORD Bu bilim adamlanmızdan bulunduklan yerdeki çalışma düzenleri içerisinde yararlanmak mümkiin mü? DALGIÇ Kesinlikle mümkün bence. Hiç sanmıyorum ki yurtdışındaki blllm adamlan ülkelerini unutsunlar, ülkelerinin sorunlanna yabancılaşsınlar. Onlar da memleket için her yerde, her koşulda hizmet vermeye hazır klşiler. En azından bizim kadar herkes glbi yurtsever memleketinl seven kişller. Sorun bunlan ülkelerine bağlayacak, örgütleşmeye girmek, onlann flkirlerini almak. Onlar gene oralarda çalışsınlar, fakat oradaki gelişmelerden btzl haberdar etsinler. SORU Burada ben blr de şnnu sormak istiyorum. Detnln literatfirfl izlemenin dısında Japon ların sanayi casuslarından sözettlniz. Fani spesifik olarak bu isle uğraşacak bir takım elemanlann da devreye girmesl lanm herhalde? DALGIÇ Kesinlikle haklısınız. Kurulacak modell ya da kurulacak sistemi elbet klşiler oluşturacak Elemanlan bu tip nltelıkte klşiler olacak. Sanayide tecrübesl olmuş, ya da enformasyonun genel toparlanmasında tecrübesl olmus kişiler. Fakat, kurulacak örgüt kesinlikle Dışişîert Rakanlığı'nın klasik, kuralcı örgütlenmesl dışında nülmelldlr. GÜNÜNAYNASI İstanbul kanalizasyon projesi kredi anlasması onaylandı ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) îstanbul'un kanalizasyon sorununun çözümü için Dünya Bankası tarafından sağlanan 88 milyon dolarlık kredi anlasması bakanlar kurulunca onaylandı. Kısa adı Dünya Ban kası olarak bilinen uluslararası Imar ve Kalkınma Ban kası Istanbul'un su ve kanalizasyon sorununun çözümü için «tstanbul kanalizasyon projesine» katkıda bulunacak. Bu amaçla Dünya Bankası ile projenin gerçekleşmesi için 15 milyar 224 milyon Türk lirası tutan «garanti» anlasması imzalandı. EKONOMİDE Altın, dün önce yükseldi sonra düştü Cumhuriyet altını dün sabah 50 lira artışla 17.250 liraya yükseürken, talebin düşük olması nedeniyle öğleden sonra 450 üra değer yitirerek 16.800 liraya düştü. Ekonomi Servisl Altın fiyatlarınm dünya borsalarında son 22 ayın en yüksek seviyesine çıkması sonucu Türkiye'de de Cumhuriyet altmı dün 17.250 liraya yükseldi. Ancak talebin duşük olması sonucu 450 lira blrden değer kaybederek 16.800 liraya düştü. Meksıka'da bankaların mUlileştlrilmesi, Latin Ame rika ülkelerinde yeni banka milllleştirmelerinin beklen raesi ve bankaların Üçtincü Dünya ülkelerine verdikleri borçlann tabsilinin güçleşmesi nedeniyle dünya bankacılık sistemine duyulan «kuşku»lann artmasıyla altın, bnceki gün sabahtan itibaıen değer kazanmaya başlamıştı. Cuma sabahı Londra borsasmda 406 dolar dan açılan 1 ons altın, gün boyunca 52 dolar birden değer kazanarak 458 dolardan kapandı. Altının dünya borsaların da öncekl günün sabahından itıbaren değer kazanmaya başlaması ve Londra borsasında öğle üzeri fiyatı (fixing)nın 438 dolara ulaş ması üzerine Cumhuriyet altınmm cuma günkü fiyatı 17.200 llra oldu. Altının dunya borsaların da öğleden sonra da yüksel meye devam etmesi ve Lond ra borsasında 458 dolara ulaşması, cumartesl günü açık olan Istanbul'daki altın borsasını da etklledi. Dün Cumhuriyet altınının satış fiyatı 17.250, 24 ayar altının gramının satış fiyatı da 2525 llra oldu. Fakat fiyatlann iç piyasadaki talebe göre belirlenmemlş olması nedeniyle öğleden sonra altın fiyatları düştü. Dün, Istanbul'da altın fiyatları söyle oldu: Cum huriyet 16.700 16 800. Reçat kulpsuz 17.200 17.500, 24 ayar 2470 2480. Kuyumcular. altının pazartesi günü dünya borsalannda göstereceğl duruma göre iç piyasadaki fiyatlann belirleneceğini söyledıler. Siyah beyaz televizyona 3 bin lira zam bekleniyor İSTANBCL, (THA) Eenklı televızyonlar piyasaya bareket kazandjnrken siyah beyaz teîevlzyon fiyatlanna önOmüzdeki gitalerde 3 bin lira zam eeleceği bUdirUdl. Eenkli televiwoniann hazlran ayında satıslanna baslanmasıvla düşen sıvah . beyaz televizyon satıslannda hiç bır kıpırdanma gozükmüyor Aynca tup fıvaüarındalci artış nedcniyle önümüzdekl günlerde sıyah beya» televizyonlaniı sat» flyatını 3 bin lira daha artürmaîc zo runoa oVduklarını belUten flnnalar, renkli televizyon üreüroine getirüen kısıntı nedeniyle de steleceklertoden endişe ediyorlar. Batılı gözlemcilere göre: Meksika'da «atlar kactıktan sonra güvenli kapı kilitlendi» Ekononü Servisi Meüaika' da bankaların mülıleştııitaıesınden sonra ıstıfa ederek g o revden ayrılan Merkez Bankası Başkanı Mıguel Mancera'nın yeraıe «sol egılimli» Carlos Tello Macıas'ın atanması hukümstm sola kayraaya başladığı sekhnde yorumlanıyor. Meksika'da banîtalann mıl lıleştınlmesı, nım doviz :slemlennın durdurulması ve ülkede pezo dısında hertürlü paranm kullanılmssımn «yasadışı» ilan edılmesmden sonra polis ve ordu birliklen banka lar önünds guvenlils önlemlerı aldı. Hükumetın esononüls poli tikasımn «temel Uşlanndan.kabul edılen serbest döviz ış lemlerlnden bu şekilde ger< donülmesı ülkede 53 yıidn ıktıdarda olan «Kursmsal Oe\ rimci Partunın «esnekUği»nın gostergesı olarak kabul edıliyor. Aralık ayında görevi aynı par tiden Mıguel de la Madrid'e devredecek olan devtet başkam PortUlo'nun bu karanam geniş yankılar uyandırdıgı ve 1938'te tükenin petrol sanaymı devletleştiren nullı kaüraman Lazora Cardenas ile karşılaştırılmaya başlandığı bildiriliyor Uzun bır süredir ülksdekı bankaların mıllüeştinlmesını savunan «solcu»ların ıse Portillo'nun bu karannı kuvvette destekledikleri belirtilıyor. ğını savunuyor. Yabancı finans çevrelen de dış dünyaya oldukça açık olan Meksika'da sıkı döviz kontrolü karannın doviz, spekülasyonuna neden olabUeceğme ışaret ediyorlar. «Atlar kactıktan sonra güvenli kapmın kilitlendiğini» behrten dış îlnans çevrelen kararın aynca İ1İF ile olan ilışkilerı de etklleyebıleceğini belırtıyortar. AraUJc ayında görevi devrala cali yeaı baskan Madnd'in ya Doviz ışîenüerinin serbest oı kın mesaı arkadaşı olarak bı ması sonucunda son bırkaç yıllınen eski Merkez Bankası Ba^ da mılyarlarca dolann dısan kanı Mancera'nın lstıfasından kaçırıldıgı Meksika'da, Başkan sonra yenne atanan Tello Portıllo bu durumdan özel ban «sol »a yakmlıgıyla tanınıyor kalan sorumlu tutuyor. MeksıGeçen yü Sosyallst Partı'nin ka'daki tek yabancı banba o'.an Kongre'deki lıdarlennden Ro «Cıtibank» millileştınlme karalando Cordera Ue «Ulus için rmdan etkilenmezken, ülkede kavga» adlı bir kitap y&zan tamaır.en ozel klşllcrin elıade Tello'nun bu göreva atanme olan 25 tican banka ve b:r kısı, hükumetin sola kaymaya sım sermayesl devlete ait 34 başladığı şekllnde yorumlani banka mıllıleştirme kapsamı yor. içinde bulunuyor. Bu bankala rın 1981 sonu iUbarıyle l"7tnlMeksika'da bankalann mıUı yon pezo (177 milyar dolar > leştınlmesi yabancı fınans çev relennde saslonUkla karşıla mal varlığı bulunujor. Meksimal rurken, lilkenin tael sektörü ka Merkez Bankası'nm pezovarlıklan Ise 895 müyar raillileştinne n sıkı dfiviz yu buluyor. kontrolünun uygulanamayaca TKİ KÂR EDEN ÇANAKKALE MÜESSESE MÜDÜRLÜĞÜNÜ LAĞVEDİYOR Bicerdöver eğitimi ekonomiye 6,5 milyar katkı sagladı ANKARA (THA) Tarım ve Onnan Bakanlığı Müsteşarı Osman Tekinel. biçerdöğer eğitimi sonucu son dort senede yaklaşık 315 bin tonluk dane kaybmın önlendığinı ve boylece ulusal ekonomiye 6.5 milyar liralık bır katkının sağlandıgını belırtti. Cekoslovak ticaret heyeti Izmirde temaslar yapıyor ÎZMİR, (3^) Türkiye ile Çekoslovakya arasmdakı dış ticaret ve teknoloi* isbirlıfetnın temas ve edrüşmeler volu ile canlandınlacağı büdirlîdi. Izmir'li sanayıcl ve işad&mlar ile is bağlantılan yapmalı ve göriis alışverisinde bulunmak için îzmlr*e gelen Çekoslovakya Ticaret Heyeti, Eee Bölgesl Sanayi Odası'nda düzenleneı bır toplantıya katıldı. Top lantıda konusan Eee Bölgesı Sanayi Odası Genel Sekrete ri Prof.'Yu&uI Vardar, lkı ulke arasujdakı ncan ıliş'Kilere değindi. tki ülkeyc yapılan ıhracat ile bu Ulkeden gerçeklestirüen ıtlıalatm aon \nllarda Riderek düstügünü söyledl, ÇVVAKKALE, (Cumhnriyet) TKI'nin 11 mUessese müdürluğü arasında kâr eden ikl ışietmesinden biri olan Çanakkaie Lınyıtleri MUessese MudurlUğünıın kaldınlmasına karar verildi. 3 yıl once kurulan ve kurulu'su için 230 miiyon Ura vaürım yapılan CanaKkale Müessese MüdürlüiSü geçeıj yıl 610 bin ton kömur üreterek işletmeye 312 milyon kâr saglamıstı. Bu yılın ilk 8 aytnda da 400 bm ton kbmür ureten isletme 258 milyon 600 bin lira kâr elde etti. 115 milyon ton kömur rezervı bulunan Çanakkale vöreainuf fcurulu TKÎ Müessese Müdürlügü'nün lağv edilerek Bursaya bağlanması, Çanakkale ekonomisinde de avda 20 mılvon Hralrt blr gellr kaybrna yol açıyor. Çanakkale'nın baglandığı TKI Bursa Müessese Müdürlüğü ise, Tnrar eden mttesseseler arasında yer alıyor.