19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 14 20 EYLÜL 1982 Yahudî asülı yazar Isaac Singer, Le Monde'un sorularını yanıtladı: "Israil Yahudileri. baris nedir bilseler, herşey değişik olurdu Dıs Haberler Servisi 7a yaşında Ama oldukça genç gostenyor. Kuçük ve ince bır görunümü var. Yaşamı New York, (burada Yiddış dıliyle (Almancalbranice ka rışımı bır dilde) yazı yazıyor. Miami, (kışlannı geçinyor) ve îsviçre daglan (yazları yaşıyor) uçgenı ara sında geçiyor. Bu kişi 1978 Nobel Edebıyat Ödülunü alan Yahudı asülı, Polonya doğumlu Isaac Bashevıs Sınger. Polonya'da dını bütün bır Yahudı aılesinın çocugu olarak doğmuş. 1935'den beri ABD de yaşıyor. Yorulmak bılmez bır öykucu Çocuklar ıçin yazdığı kadar, uzun bır seruvene bazırlananlar içın kapsamlı romanları var Yaşama s>usamış b»r ka ramsar yazar olan Singer Israıl'e karşı büyuk saygı duymasına karşın, Yahudi halkının en buyuk başarılarını surgünde gerçekleştirdıgi uıancında. Surgun yaşamı nasıl9 Geç mıŞe nasıl bakılıyor? Bu ve hunun gıbı sorulann yanıtlarını Isaac Smger Le Monde Dimanche muhabırıne şoyle anlatıyor: Nobe! Ödülünu ahrken yaptığınız konuşmada, «Edebiyat yeni ufuklar açabilir, yeni bakış açılan getlrebilir» demıştınız Hangi alanlarda? Singer Özellikle heyecanların ufku Heyecanlar, insan yaşammda o denli 5nemlidir ki, düşüncelerin ge tirdiklerinden daha genış açılar meydana getirirler. Tolstoy ve Dostoyevski yeni bir felsefe yaratmaroışlar, insan heyecanının bilinemiyen boşluklannj incelemişlerdir. Bu devam ediyor. 100 yıl önce, cinsellik bugunkü gibi yazmaya rüret edilememişti. Edebiyaün en gerçek öznesi, insanm ve heyecanla rının bireyselligidir. Binjysellik, narsisizmi kişinin kendini beğenmesı ve Bir yüksek okul yanlışlıkla kapatıldı O Hacettepe Rektör Yardımcısı «Ben de bilmiyorum» dedi. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Yuksek Ogretım kurumlarını yeruden duzenleyen teşkılat karar namesmae >er almajtın Hacettepe Uıınersıtesı Sos yaı Çalışma ve fcosyal Hız met T Eöiumu'nun yanuşlokia kapatıidığı saptandı. Hacettepe Unıver&ııesl Sosyal ve îdarı Bıun ler E'akültesı Sosyal Çaıişma VÖ Sosyal Hızmetler uolumucun halen 220 oğr^ncısı, l'ı profesör, 2'si do;ent olmak uzere 15 Ojp.e.ım uvesı bulunuyor. Bu b31ume 1982 unıversıte seçme ve yerleştırme sınavı sonucunda 75 yeni ogrencı kay dedi'dı 19€8 yılında «isosyal çalış nva Yiıksek Okulu» auıyla kurulan okul, 1971 yıiında bolüm haluıe getuünuştı. Bolumde okuyan oğrencüe rın oğrenımlerını nasıl sur dureceklerı henüz açıklığa kavuşmadı. Yuksek Öğretim Teşkılat karamamesinde, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlıgına baglı Sosyal Hızmeıler Akademısının YÜKsek Oku la dönuştunılerek. «Sosyal Hızmetler iüksek Okulu» adıyıa Hacettepe Unıveısıtesı Rektorlüğune bağlan dıgı belırtılırken, «Sosyal Çalışma ve Sosjal Hizmet ler Bölümü»n1in adına yer verılmedı. Rektorlük yeıki lılennın ^01001 yetkililerine, bölümün kapaüldıgını soyledikleri öğrenildi. BEN DE BIL.MIYORTJM Hacettepe Üniversitesl Rektor Yardımcısı Prof. Mümin Köksoy, Cumhunyet Muhabinnin konuya tltşkin sorusuna «Henü« ben de konuya vataf deçilim. Konunun Üniversite Yönetim Kuruluna intikal edecegini sanıyorum» yanı tım verdi. Prof. Köksoy, Teşkilât karamamesinde bolümun adına yer verılme diginin behrtümesi üzertne, «Ben de biunlyorum. YetkiU kurullarda yeniden elden geçer sanıyonmı» dedı. Prof. Köksoy, Sosyal Çalışma ve Sosyaı Hizmetler Bölümü"nUn, Sosyal Hizmetter Yükselc Okuluna baglandigmı »andıgım sözlerine ekledi. YÖK kararlarınm yasayla •• • • • celistiği ileri Faruk BİLDİRİCİ ANKARA YOK'ün, paralı bğieumırıin gelecek oğreum yı lma bıraküması ve bazı okullarda, çalışan oğıencüerın aevam zorunlulugu kapsamı dışmoa tutulmasına ılışlan kararıan, «jasaja aykırı« dıye nıteienıyor. Bazı yuksek oğMüra çevrelerı, YOK'un kararla rıyla Yuksek Oğretım Yasası' mıı bukumlerınde aegışiâiık ya pudı^ını Uerı suruyoriar. Yuksek Ogretım Yasası'nın 46. madaesı, parau ogretım ujgularr.aiinı açıkiı^a kavuştuıuyor, geçıcı 67. maddesı bu uyguiamanui 1982 • »3 egıtun oğreum yııınaa yururluge konacağını beurlıyor Prot. Ihsan Doğramacı nın ıkı gun bncekı basın top.antısmda yaptığı açıklama üe, yasada değışıklık yapümadan YOK'un varolau hukumlere aykırı kararlar aldıgının belirlenaıği ıddıa edlliyor. YÛK Başkanı Doğramacı'nın «eksterıı oğrenci» uygulamasına geçılerek bır kısım jruksek oğreıın kuruîuşunda, çalışan ö^rencuerın devam zonırüuluğuna tabî tutulmayacağına ı* lışkın açıklaması da, yıne, yasaya ayKirı dıye niteleniyor. Unıversıte çevrelerinde YOK' ün bu karannın Yüksek Ögre tım Yasası'nın ügllı maddesının «zorlama yorumu»ndan dog duğu da konuşuluyor. Yüksek Ogretım Yasası'nın 44 maddesınin (c) fıkrası «bu lunun kapsamındaki yuksek öğ relim kurumlarıua kayıtlı öğrencıier derslere dev^m etmek zorunaadırlar» hükmunü ıçenyor. Yasa maddesi, tüm öğıen ciler ıçm geçerlı. YOK'un son karannı «yasaya aykırı» bulan çevreler, «ekstern» oğrencılerin devam zorunlulugu dışmda tutulmasına ılışkın aerhangi bır ifadenın yasada bulunmadığına işaret edıjorlar. Zorlama yorum ıddiasını ilerı surerüer, devam zorunlulugu nun yasal olarak kesınleştinlmesıne rajmen, yasanm bu konuda birtakım belirsızlikler içer dıgini, dolayısıyla «ekstern öfrenci» uyğulamasının biraz «zorlama» ıle mümsün olabilecegıni belirtiyorlar. YÖK yetkilileri, çalışan öğrencllerin devam zorunlulugu dışında tutulmasını, Yüksek Öğretim Yasası'nın «Yüksek öğretim kurumlan, Srgün, yay gm ve açık öğretim yöntemieri ilc her türlü eğltimöğretim ya pablllrler» biçımındeki 43. mad denin c fıkrasının mümkün kü dıgını bildiriyorlar. YÖK bir kısım çalışan öğrenciye okuma hakkı tamdı ama bu konuda tam blr açıkh ğm varolduğu da söylenemez. nn bulunduğunu, bunlann yanıtının çok şeyı değıştırebilecegıni belırtiyor ve bunlara yamt beklıyorlar. Bu soruları şöyle toparlayabı lirız: • Çahsan oğrenci kavramı nasıl tanımlar;acal£? • Hangı statu ile çalışanlar, bu kavram kapsamında görülecek"1 • Tanıro, sadeoa devlet dairelen ve kamu kuruiuşlannda çalışanlarla mı sınırlı tutulacak? • Behrli bır tarihten Bnce çalışıyor olma koşulu aranacak mı? TUTANAKLARDAN I Reha tsvan'ın BARIŞ DERNEĞİ DAVASI sorgusu isUnbıü Haber Servlsl Ba xış Derneğı'nın 14 eylul gunu yapııan celsesınde sorgusu yapüan Reha Isvan suçıamaların hıçbınnı kabul etmedıği konuşmasında «jetkili resmi gurevlılerin, suç \arsa, yerıncle müdahalelerı gerekirdı, çün kü devlctin bir gore\i de vurt taşUn korumaktır.» dedı. lsvan «Oerlet Uıegal faaüyell sap tamtD kişüerin bu faaliyetleriDi sünlurmesıne nasü goz yumar» dıye sordu. Iddıa edüdığı gıbi Türkıye Eanş Komıtesı'nın illagal bu bağ< saptandıysa ve legal bır demek goruntusü aitında ıllegal orgute donuşmuş, yasalara aykırı laalıyet gostenyor idıyse, o zamaa devleun kendısıne karşı sorumlu olduğunu balırten Isvan şoyle konuştu: «Eğer gerekli denetim ve iş lem yapiimamışsa, bundan ötürü ben değil, devleiin görev11 personeü suçlanabilir. Çünkü bu denetime olanak vermek için ne gerekiyorsa yapmı şız. Uiçbir şeyi gizll tutmamışız. Bizim dernek olarak ka bui ettiğimiz sloganlar jetkill makamlara gerekli mercllere blidirilmiş Etraftan bunların dışında ses geürse öulemeğe ça.ışmışız. Ama blzim polisimiz, jandarmamız, istibbarat örgütlerimig yok. Aramıza klm lerl sokmuşlar, neden sokmıışlar bilemeyU. l'etklli resmi görevUleria, suç varsa, yerinde miıdabaleleri gerekirdl, çünkıi clevlctin bir gorevi de yurttaşlan korumaktır. Ve devleUa sürekiiljği öoemlidir. Devletin r gün uvgun gürduğü bir davranıştan ötürü, bugün yurttaşlar suçlanırsa, ya da bugün suçlayabiımek içın, o gün ses çıkanlmamışsa, bu tuzafc kur* mak gibi bir şey olur ki, dev let guçlerinin böyle bir görün tü vermeleri, vatandaşlarda dev lete güvensizlik doğurur. Suç varso, devfet rnüdahaBe eime.iydi 44 kelere yaptığı gezilerde sllahsızlanmanın gerekliliğinden, er demlerinden sbzedijor. Iddianame burada okunurken de Oışişleri Bakanı Fürkmen, BM Sılahsızlanma Komisyonunda Türkiyenin de yer alması içln başvuruda bulunuyor. Biı süre önce TV haberlerinde Uışişleri temsilcisi Büyükelçl Narmi Akıraan, devlet olarak nükleer silahiann artttınlmasına karşı olduğumuzu btldiriyordu. Iddıanamede yer alan bir başka hususvm kendisini hayrete düsurdüğıinıi belirten ve «bir dış radyonun. feapanışım yermesi, bir dernepin legal voldan saptiğınm nasıl kanıtı olur?» dıye soran Reha Isvan, «Başka bir yabancı radyo, örneğin BBC ya da Amerikanın Sesl »eya lspanyol TV'si her(Arkası 9. Sayfada) "Mademki ekonomi zarara giriyordu da hükümet neden arabuluculuk yapmadı?, Utanbul Haber Serviai DİSK. davasmda, 17 eyUU gtinU yapılan sorgusımda, DİSK eski yUrütiM kurulu üyesi Kemai Nebioglu, DISK'ln yapngı grevlerle men> leket ekonomisinl jTkmaya çalıştığı lddialannın gerçekle çelıştıgıni söyledi. Nebioglu duruşma rargıcı Çetin Güvener*in DtSK' in eylemlenne ilişkın sorulannı yanıtlarken en son, yasal grevlere tlişkin suçlamalar üzerinde durdu. DtSK' in konlederasyon olarak grev karan almasırun söa konusu olmadıgını arumsattı. Grevlerin DlSK'e bağlı sendikalann eylemlen oldugunu vurguladıktan sonra şoyle dedi: <Grer kural olarak sadece sendikalann Utediğl ve koUandığı blr müessese değildlr. Zaman zaman isverenlerin birikmlş stoklannı veya başka problemlerinl çözmek için işçileri, sendikalannt greve zorladıklan görülmüştür. Iddianamede suçlanan, kltle grevi halln« dönüştüğü lddiası ileri sürülen grevler genelllkle tekstil ve maden işçilerinin uyguladığı grevler olmuştur. Gerçekte tekstil grevleH süresi içinde 21 bin işçi için anlaşma yapılmıs, 13 bin işçi greve çıkmıştır. Madenls 13 bin işçi için sözleşme yapmıs, 60 iş yerinde grer uygvlamıştır. DİSK grevler yolu ile devleti zayıflatmakla suçlanmıştır. Oysa greve çüalan Işyerlerinin tümtt lkl işveren sendlkasına bağlıdır. Sendikalarunızm aynı dönemde anlaşma yaptığı iş yerleri ise bağımsız lşverenler ya da kamu işverenleridir. O dönemin devlet ve işveren kuruluşlannın istatistiklerine baküdığında 63 milyar liralık bir stokun varlığı görülür. Bütün bunlarla işverenlerin stoklanm tüketmek için işçileri göre. ve süriiklemiş olabileceklerini anlatmaya çahşıyorum.» Nebioglu devamla yasanm ılgıli maddesınin, gerçekten ekonomıye zarar vermesı soz konusu grevlerde, hükümetlerı arabiıluculuk yapmakla yükümlü kıldıgım anımsattı. Grevdekı sendikalann yetkılilerinln kapılannı aşındırmalanna karşın, Hukümetin bu konuda hiçbir girişimde bulunmadığıru anımsattı. «Mademki, ekonomi zarara giriyordu. Hükümet neden arabuluculuk yapmadı. öyle ise Hükümet de görevinl yapmamıştor. (Arkası 9. Sayfada) özeı insanm gelışimmı, kamu ınsanı zaranna, cesaretlendiren bır mezhep olmuyor mu? Singer Elbette. Çünku bugun kişi bir enkazdır. En kaz halinde doguyor. Çevre koşulları da enkaz olma du rumunu büyütüyor. Tann inancının kaybolması. gelecegln varolmayışı, yitip git meye dek yaşanacak birkaç yıhn kaldığı duygusuna ka pılma, kaygılarım artırıyor. Modern insan. özel sorunla n üzerine ilgisini yofcunlaştırmaya mahkumdur. İktidar sızlık korkusu gençlerde de sık sık görülür. Aşk bu dün yanın en son şeyi olsa da, cinsel faaliyetlerini yerine getiremiyecekleri an sona ereceklerl kanısmı taşıyorUr. Orta Avrupa ve Amertka' daki Yahudiler. genellikle asimilasyona karşı direniyor lar. tsrail'e dönme hayalleri yok. Büyük surgünde (Diaspora) kimliklerini nasıl koruyorlar? Singer Goçmenlerin bü yük bir bölümü 23 kuşak içinde asimile olurlar. Ama Yahudiler degll. 2 bin yü önce sürüldükleri zaman bü yük bir kültüre sahiptiler. (Arkası 9. Sayfada) ögrenciler bazı bayatî sorula Hacettepe Rektörü Yüksel Bozer: Sıkıyönetijn süresince topUn tUar yapraış, faaliyet göstermişiz. Her türlü yasal gereği yerine getirerek kongre yapmışı*. Bu kongrede berkes fikrinl söylemiş. Çoğunlnk karar almış. Devleün hükümet komis e ı t orada. Kimse birşey dememiş. Zabtt tutulmamış. Dava konusu olan birşey yok. Yasal olmayan iliegal olan nedir anlaşılmıyor. sonra kongrede yöneticiler olarak aklanmışız. Le gal kisve aitında iliegal faaliyet yaptığunra kitn saptadıysa, hemen suç duyurusunda bulunulmalıydı kl, bizden anında besap sorulsun ve üyelerimiz nyanlnuş olsun. Nitekirn banlarmuı yeniden geçUmiş. Devlet iliegal faaliyeti saptanan ki şilerin bn faaliyetlerini sürdürmesüıe nasıl gözyumar?» Sılahsızlanma konusundaki çabalannın, bır dış ülkenin silahsızlanma politıkasının yayılmasînı dngören bır mahiyet ta şıâığının da iddla edildığini be lirten Isvan şöyle dedı: «Ba yersiz iddialar kaleme •undığı sıralarda ise, o günleria değil, bugiinun en yetkiU kişisl ekranda, basında, dış ul "Geçen subatta ilişiği kesilen ek sınavdan yararlanacak» ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hacettepe Üniversitesl Rektörü Prof. Yüksel Bozer, 19811982 öğretimi şubat dönemlnde başarısız olarak okulla iUşiği kesilen öğrencilerin de YÖK'ün tanıdığı ek sınav hakkından yararlanacaklannı açıkladı. Prof. Bozer, yeni YÖK kararlarının Hacettepe Ünlversitesinde uygulanması ko nusunda Cumhuriyet muhablrinin sorulannı yanıtladı. Bozer, şubat ayında ili şigi kesilen öğrencllere yeni sınavlara glrme hakkı ta nınırken, ilişiğin devam etmeme ve disiplm suçu nedenlyle kesilmiş olmaması koşullannın arandığını belirtti. ları ve devam zorunluluğuna uymayarak başansız olan lann eksınav hakkından yararlandınlamayacaklanm söyledi. ÇALIŞAN ÖĞRENCtLER Prof. Bozer, YÖK Başkanı Prof. îhsan Doğramacı'nın çalışan öğrencilerin «ekstern öğrencl» olarak ka bul edilerek, devam zorunlulugu dışmda tutulmalanna ilişkin açıklamasma ilişkin soruya şu yanıtı verdi: «Ekstern öfrencilik konusundaki YÖK karan henüz bize gelmedl. Onun için uygulamanın nasıl yapılacağmı ve hangi koşullarla, kimlerin çalışan öğrencl ola rak kabul edileceğinl, kimlerin devam zorunlulugu dışında tutulacaklanm bilemiyoruz. YÖK karannın gel mesinden sonra üniversite senatosunun toplanarak ba konuda karar vermesl gerek.» YE\1 GELtŞME YÖK'ün «çerçeve yönetmelik» olarak adlandırılan karannın uygulanmasında % Milli Eğitim Bakarüığı yetkilileri Tiirkçe ki ortaya çıkan kargasa, ODTÜ nün kararlan ve Hacettepe tabımn ekim başında dağıtılacağını açıkladı. Ünlversitesi Rektörü Prof. Yüksel Bozer'ln açıklaması ANKARA (Cumhnriyet Bü giderilerek uygun hale ge ile yeni bir aşamaya ulaştı. rosu) Orta ögretim ku tirilerek, Talim Terbiye Ku Prof. Bozer, Hacettepe Ünlrumlarmda bu yıl okutula rulu'nca karara bağlanma versitesinde şubat ayında cak Din ve Ahlâk Bilgisl, sı zorunlugunun bu ders ki ilişiği kesilenlerin ek sınavMilli Güvenlik Bılgisi ders taplannın basım ve dağıtı lara gireceklerl yolundakl kıtaplannın ekim ayı so mının gecikmesine neden açıklamasınra öbür ünlvernunda tamamlanacağı. Türk oldugunu» soylediler. Bu ki sitelerce örnek alınması bek çe bitabının ekim başında tapların, ekim ayı sonuna leniyor. ODTÜ'nün önceki gün dağıtımına başlanacağı dğ kadar öğrencilerin eline geçmesi içln her türlü ola açıklanan kararlarında geç renildl. tığimız öğretim yılında «çınağın zorlandığı bellrtildi. Bakanlık yetkilileri, kl karılma durumuna düşen Milli Eğitim Bakanhğı yetkililerinden edinilen bil tapların geclkmesi konusun öğrenciler»in de, ek sınav giye göre, Türkçe, Din ve da, «uzun yıllar eğitim ve hakkından yararlanacaklan Ahlak Bilgisl ile Milli Gü ogretimde kullanılacak bu beUrtilmişti. Bunun üzerine, venlik Bilglsi kitaplan dı kitapların dikkat ve hassa aynı dönem lçerisinde «cıka şındaki tüm ders kitaplan siyetle üzerinde durularak rılmış olan ögrenciler» kanın basım ve dağıtımı ta istenilen düzeye ve tek ki rarın kendiierine nasıl uymamlandı. Bakanlık yetkıll tap haline getlrilmesıne ça gulanacağını, bu haktan yaleri «Eğitim programlarıUşılmaktadır» dedi. Yetki rarlanıp yararlanamayacaknın günün koşullarına gö Iıier, dağıtımı geciken ders larını öğrenmeye çalıştılar. re yeniden düzenlenmesi ve kitaplarının yerine yardım Bu ögrenciler, kendilerlnln bu programlara uygun ders cı ders kitaplan ile kaynak de «çıkanlma durumundaki kitaplarının yazdırılması, ve başvurma kitaplarının ögrencilerle» aynı dururada lncelenmesl, eksikliklerin kullanılacağım açıkladı. olduklarını dile getlrdller. Prof. Bozer, YÖK kararlarınm Hacettepe Üniversltesinde uygulanan kredl si3 temini kaldırmadığmı bellrterek, şu açıklamayı yaptr. «Bir öğrrenci bütünleme si navlannda 3 dersten kalınış olsun. Ek sınav hakkında da 2 dersten geçip, blrlnden kaldığını düşünelim. Önümüzdeki öğretim döneml için birkaç olasıuk var: a) Yasada belirtilen süre sınınm doldurmamış ise, önümüzdeki yıl sadece kaldıgı derse devam eder. b) Siireyi doldurdu ise ilişiği kesilir. Ara sınıftaysa o dersi ahrken, bir üst smıfın derslerini alamaz. c) Ara sınıfta ise, ek sınav hakkında tüm derslerini ba Prof. Yüksel Bozer, çerçeve yönetmelik uy sarsa bile eğer süre sınınnı doldunıyorsa ilişiği kesilir J gulamasına açıkhk getirdi. Prof. Bozer, disiplin suç • Hıfzı Deveci (Uludağ tni. Ikt. ve td. BUimler Fak.) Bılımsel değerlerı ne kadar çuk omrsa o^sun, taieDelığınin ustunden 60 yü geçmış. bambaşka çağlarda ogrenım yapmış ınsanların bugunun yuksek oğretımıru yonlendınrien çağdaş davranamajacağını duşunuyorum. Kazanılmış haklar tek bır fermar.Ia gen alındı. • Naci Günday (Eskişehir Işletme Kak.): bajın Doğramacı, rektorlerınızın büe ıçmden çdcamadıkları yonetmelıgı bızler, sınav günierının yogun çar lışması ve ağırlıgı içinde, nasıl kendı ozel durumumuza uj^uıayacagız? Bır ulus gençuğmı bunca belırsızufee maakum etmez. Bu toptan bır sıjımdır. gtf Sevinç feyıioğlu (Af Basın Vayun ÎO): Çerçeve yonetme.ık, çerçeveleap duvara asılacdk kadar derjı yaralar bırakacak bızüe. • Kemal Vanık (Marmara tni. Eğitim Fak.): Anarşı konusunda yoğun çaba hd.rcayan ügililerin, özellikle de Sayın Aldıkaçtı'nuı dıkkatını, Sayın Doğramacı'nın «Anayasal serserılerın. artmasına neden olacak buıuşlanna çelımek ısterdım..• Erdal Afacan (KTU Orman Fak.): T j'lke gerçeklen gozonunde mtulmaksızın alınan kararlarla, ögrenciler guç dururrJara sokuluyor YOK aldıgı kararlarıa unıversıte ger.çlıgını belırsızliklenn cwlnaunüdrm ıçıne surukledıgıru kavra>amıyor olsa gerek. • Nurettin Işık (Uazi Cni. Teknik Egitim Kak.): Lruversıte konıenjarüannın artınlmasının bedelı bu mu olmalıydı.. • Engin Certel (Anadolu tni. Kütabya Yönetim Billmleri Yü.): Muslala Kemal Atatürk, Turkıye'mn gelecegıni gençliğe bıraktı. Ataturk'ün vatanı emanet ettıgı gençlık, düşun sahıbı, bılgıh, Turkıye nın kalkınmasmda, ıierlem^ sınde soz sahıbı olacak nıtelıktedır. Okuma haklan eünden almmış bır gençhk aeğıl . • Vusuf Gü\enır (Erzurum 4tatürk Lni): YÖK yetküılerı, ruce umutlar besleyerek başladıgımız unıversıte yaşamımız, getırdıgmız bırbırını tutmayan kararlar yüzünden noktalanmak uzere Bunca ögrencıyi armak ıçm mı kontenjanian artırdmız? Eızlerın bır yü fazla okuması, aulması mllletimıze, ailelerimıze nelera maloluyor, bilmıyor musıuıuz? Bunian sıze bizim haUrlatmamanuz gerekırdı. Sız her zaman «Buyukter en ıyısıni büir» demıyor musunuz? • Ahmet Ipek (Konya Selçuk tni. Eğitim Fak.): YÖK ekim sınavı üe oğrencüenn ağzma bır parmak bal çaldı, ama datıa sonra hepimızı arılara sokturmaya çalışıyor. YÖK blr gun elbette kaücacak ama bir sürU işsiz guçsüz, okuldan atüm^ genç, serseri durumuna düşerek Anayasa'ya girecek. YÖK bununla mı övunecek? • tbrahim Direnç (Ege Üni. Makine Fak.): YÖK'ün son kararlarıyla üniversite gençlıği çok » r vo karamsar bir ortama itildl. Bundan sonra sınavlard» basan beklemek sozkonusu olamaz. Sayın Doğramacı, «iae soruyorum, kont«njanlan artırarak, şu anda okuyan öfcrencUenn yaklaşık W0'ini atılma tehlıkesi üe başua*a bırakrnak gize ne kazandıracak? Kesilecek kurbanlar gibi bır bekleyış içındeyız. • Aziz Koç (Çukurova Uni. Fen ve Edebiyat Fak.): Atatürk gençlığme yüksek öğrenım hakkı tanımayan YÖK, acaba geleceğın Türkıye'si hakkında ne düşünüyor. Zorluklar içinde son smıfa gelmiş bb ögrencdyi okuldan atmanın mantığı nedir? Yüzlerce, belM binlerce oğrenci atüır, oğretım sürekli «YÖK ataması» ile yer değiştirirken, yüksek öğretim kurumlanmn bütünlügünden nasıl söz edılecek? • Şeref Erkek (Konya Selçuk Ünl. Fen Fak.): Dıplomatı işsız sü'aünı büe çok görüyorlar büse. Doğramacı'run kararlan, «okuyup da ne olacaksınız?» anlamma geliyor. Size teşekkür ederiz Sayın Doğramacı... • Omer Dilibal (Afyon MaU Bühnler Fak.): YÖK kararlanmn getıreceği sonuçlan düsUnmektea ders çahşamaz olduk. Sayın Devlet Başkanımız Kenan Evren bir konuda kanunlan blz yapıyoruz, aksayan yönleri olursa değiştirmek blzim eümizde, demiştl. Bu nedenle mağdur edUmeyeceğiz inancındayım. • Sangül Esen (Konya Selçuk Ünl. Eğitim Fak.): YÖK'ün amacıru hocalanmız «anarşiyi dnlemek» dlye açıkladı. Hiç sanraıyorum. Bu kararlar anarşınin yaniden doğmasına ortam hazırlar. YÖK üyelerinin yüksek okulda evlatlan yok mu? Umarun yazüarımız YOK' y hazırlayanlan biraz düşündürur. îngiltere Mektubu AhmetTAN Avrupa'ya sefer yapan THY personelinin güvenlik önlemi artırıldı İ 0 Personel, donüş saatine kadar uçağın içinde bekliyor. Haber Merkezi Türk Hava Yollan'nın Avrupa ül kelerine yaptıği cdönüş» se ferlerinde, güvenlik önlemi olarak uçak personell dönüş saatine kadar uçak 1çlnde bekllyorlar. Ermenl terör örgütlert blr süre Önce, «aldınlanmız Türk diplomatlarının yamsıra, Türk Hava Yolla n personeline de yönelik olarak sürdüriilecektin» şekllnde blr Ihbarda bulunmuşlardı. Türk Hava Yollan Genel Müdürlügü. blr önlem olarak cdönüşlü» Avrupa se(Arkası 9. Sayfadal Din Bilgisi'yle Milli Güvenlik Kitabı ekim sonunda dağıtılacak Gelininden cekL Secmeninden bul! LONDRA Bu kez zıtlaşma gelln kaynana, ya da eltı gorümce duzeyınde değil. Çok daha yüksek, hattâ Anayasaı boyutta. Kraliçe ıle Başbakan arasında. 3,5 milyon trajh Sunday Mirror'un patlattıgı «atlatma haber»e göre olay şu: Kraliçe Elızabeth ıle Başbakan Thatcher birbirlerini yıyorlarmış. Hem de, Buckıngham Sarayı'ndt»ki olağan gorüşme gunlerınde. «Gun» dediysek yanUş anlaşılmasın. Bu herkesın bildığı kadınlann düzenledigi günlerden değil. Cumhurbaşkanlı ülkelerdeki gibi Elizabeth ile Margaret ülke sorunlannı değerlendinnek uzera biraraya geliyorlar. Gazetenın açıkladığına göre, ve bizım TRT'nin dili ile bu «haftalık olağan görüşmeler» sırasında iki kadınm suratından duşen bin parça imiş. Bunun nedeni elbette kimin daha iyi dolma doldurdugu, ya da zerdelı maydanoz yahnisı yaptığı zıtlaşmasından değil Çunku ne Elizabeth. henüz 896 odalı Saray'ın hangi kapısı mutfağa gıdıyor diye zaman bulup oğrenmış. ne de ömru günü seçmen delege arasında geçmiş olan Margaret yemek pişirme kültürunu sahanda sosısh yumurtanın ötesine taşırabilmiş. Gazetenin açıklamasma göre, Kraliçe Başbakan çatışmasının ana nedeni, Thatcher ın rolunü şaşırması ımış. Bu gorüşmelerde sanki kendisi Kraliçe imış gıbı davıanıyormuş (Bu konuda ayrıntı vermıyor gazete. Ancak yapılan tahmınier Thatcher'm Kralıçenın odasına gınp sıgara ısteyen vatandaş John efendı olayındsın sonra. «yak bakalım şu cigarayı..» diye buyurma ıtiyadı edinmesı yolunda.) (Arkası 9. Sayfada)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle