Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhunyet 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 13 EYLUL 1982 anışma Mecllsl'nde görOşOlınesl sOren Anayasa taslağı üzerinde toplumumuzun değişik kesimlerinde eleştiri ve değerlendinneler yapümaktadır. tlgi alanımıza yakın blr açıdan, söz konusa taslağa llişkin görüşlerimizi kısaca açıklamayı, blr yurttaşlık görevi ve aydın sorumluluğu gereği olarak kabul etmekteylz. Tarihsel gellşlm süreci lçlnde anayasalar. güçlü devlete karşı birey haklannın (demokratik, ekonomlk ve sosyal) elde edllmesi ve geliştirilerek, korunması savaşunının birer ürünü olagelmişlerdir. Ulus yaşamını demokratik llkelerle düzenleyen ve sonuçta blreysel ve toplumsal gönend sağlayan blrer ana sözleşme nitellğlndekl anayasalarda blreyin hak ve ödevlerl lle devletln yetkilerl ve sorumluluklan karşılıklı bir denge lçlnde olmalıdır. Aksl halde toplumsal banştan söz etmek olası değlldir. Bireylerin hak ve ödevlerl toplumun nesnel koşullan temelinde varlığını sürdüreblür. îşte devlet bu nesnel koşulları yaratıp geliştinnekten sorumludur. örneğin, toprağa ve öbür üretlm araçlanna sahlp olamayan köylüden Oretim ödevlnl beklemek olası değlldir. îş bulamayan ve dolayısıyla yeterll gelire ulaşamayan birey en temel hakkını, yaşama ve soyunu sürdürebilme bakkını kullanamaa. Bunun için çağımızda devlet, blreylerlne lş, toprak ve öbür üretlm araçlannı sağlamakla yükümlü olmaktadır. D Anayasa ve Köylülük ANAYASAT)A ETKİN VE DEMOKRATİK BİR TOPRAK REFORMU İLE KIRSAL ALAN SOSYO EKONOMİK YAPISINI>A ÖNEMLİ İŞLEVLERİ BULUNAN DEMOKRATİK KOOPERATİFLER KURULMASI YER ALMALIDIR flM. kuteal blr toplumsal lşlevl üstlenen ve en agır fcoşullarda çalışan milyonlarca yurttaçımıza niçin sigorta hakkını çok görüyoruz? Taslakta tarım topraklannın amaç dışı kullanılmasuıı engeîleyici maddeye yer verilmektedir. Devlet, bu görevi çıkarılacak demokratik bir toprak reformu uygulaması yanısıra <arsa ofisi> aracılığı lle yerine getlrebilir. Adana ile Mersin arası, Bursa Ovası, Bornova, Balçova, Kemalpaşa Ovaları, Eskişehir çevresl gibi birçok yörede sorumsuzca ve gelecek kujaklara ihanet içinde tanm topraklan dönüşü olmayacak blr biçimde elden çıkmaktadır. Tarihsel değeri olan yapılann korunması gibi doğal ve tanmsal çevrenin de korunması anayasal düzenlemeye alınmalıdır. Orman köylerinin kalkındınlması, konunun önem ve genişliği nedeniyle anayasa hükmü altma alınmalıdır. Do£al çevrenin korunması ve ormanlann verimli işletilmesinde orman köylerinin söz ve karar sahibi olmalan sağlanmalıdır. Bu önemll görevin yerine getirilmesinde köy kalkmma kooperatiflerinin işlevl yadsmamaz. Genel kalkınma planlan lçlnde «Tanmsal Üretim Planlamasına» yer verilmelidir. Toprak reformu lle düzenlenen topraklann ulusal amaçlara en uygun bir biçimde işletilebilmesl için. böylesi bir plana gereksinim vardır. Ancak, tanmsal üretim planlamasında köylülerin örgütleri (Zlraat Odalan. Demokratik Kooperatifler. Dernekler) söz ve karar sahibi kılınmalıdır. Tanm ve köylü sorunlannm ele alınacağı blr <Tanm Kunütayı»mn işleylşi anayasal blr konuyu oluşturacak önemdedir. Üretici ve örgütlerinln geniş katılımı ile kırsal alana ilişkln birçok sorunun kamuoyunda tartışılma olanağı yaratılabilecek. sağlıklı ve kalıcı çözümlere ulaşılabilecektir. Aslmda tüm halkımızı ilgilendiren bu sorunlara çözüm getirecek yaklaşımlar anayasa taslağında yeterli yer almamıştır. Sağlık hizmetlerinin sosyalleşmesl, tüm çalışanlar için grevli. toplu sözleşmeli sendikal haklar ile işsizlik sigortası gibi haklann tamnması ile hem kırsal alanda ve hem de öbür alanlarda çalışan lnsanlanmız uygar devletlerin vatandaşlanna tanıdıgı haklara eş dtteeyde haklara kavuşabileceklerdir. 21. yüzyıl eşlğinde yurttaşlar olarak. bu türden çağdaş haklara layık görülmediğimizi 1leri sürmek ça|dışılık değil de nedir? Sonuç olarak derlz ki: Toprağa hasretl giderilmiş. kooperatif etkinlik içlne cekilmiş bulunan köylümüz. demokrasinin kuruluşuna. geliştirilmesine ve özellikle konınmasına tüm halkımızla birlikte katüabüecektir. Doç. Dr. Ercan KIZILAY E.Ü. Oğretim Uyesl Köylümüzü tefeclllğln, toprak ağalığınm ve dlnsel lstlsmarın ugursuz etkilerinden kurtarmanın ilk ve en önemll kosulu, ödünsüz ve kesintislz uygulanacak demokratik blr toprak reformudur. Milyonlara varan köylü ailesinin en yakıcı özlem ve beklentlsi, kendislne yeterll genişlikte bir tanm toprağına sahip olmaadır. Her türlü toplumsal güvenceden yoksun bırakılan köylüler İçin topraksızlık <el kapılannda> sürünmek demektlr. Geleceğe güvensiz bakmak, umutsuzluk içinde boğulmak demektir. Anayasa taslağında açık ve kesln bir toprak reformundan söz edilmemektedlr. Buna karşm devlete, topraksız köylüyü topraklandırma görevi yüklerken. dağıtıma konu oluşturacak topraklar için birincll kaynak olarak, işlenebilir hazlne arazilerini göstermektedir. Sanki bugüne dek toprak ağalan tarafmdan lşgal edilmemiş ya da zilyetlikle el atılmamış hazine arazlsl varmış gibl... Yoksa, sayılan 22'ye ulaşan ve ülkemlzln hemen her yöreslne dağılmış modern devlet çlftliklerlnin dagıtımı mı amaçlanıyor? Tasarıda iklnci sırada, iyileştirilmesi zorunlu olan çorak, bataklık ve fundalık hazine arazilerinin dağıtıma kaynakhk ermesi öngörülmüştür. Böylesi bir girişim teknik açıdan olası görülmekîe blrlikte, ekonomik nedenlerle çok uzun zamanı alabilecektir. Oysa topraksız köylümüzun artık uzun süre bekleyecek zamanı ve tahammülü kalmamıştır. En son olarak, şayet toprak ağa ve beyleri engelleme çıkarmazlarsa, özel büyük mülk topraklannın dağıtıma alınabileceği kaydedilmektedir. Taslakta daha çok toprağın üretimi artıncı bir blçlmde kullanüması, bunun İçin de köylülere üretlm glrdilerinln sağlanması gibi teknik konulara ağırlık verllmektedir. Böylece konunun özünden çok, topraklı varsıllann endişelerini ve korkulannı glderici ayrmtılara ve garantilere yer verilmiştir. Demokraslnin kırsal alanda gellslp serpilmesinin i!k koşulu köylü yaranna işleyen demokratik blr toprak reformudur. Danışma Meclisi'nde taslak tartışılırken, üyelerin bu kangren olmuş sorunu ortadan kaldıracak bir Anayasa buyruğu doğrultusunda tavır almalannı, ulustmrazun «gerçek efendilerl> olan milyonlarca köylü sabırsızlıkla beklemektedir. Kırsal alan kooperatifçiliğinl sağhklı bir yapıya ve işleylşe kavuşturucu anayasa maddeleri yeterli kesinlik ve genişlikte görülmemektedlr. Bu tür örgütlerin öneml. başlıca üç lşlevinaen kaynaklanmaktadır; Küçük ve orta köylülüğün ekonomlk çıkarları doğrultusunda üretim yapmak, Köylünün çağdaşlaşmasmda gerekll demokrasl eğltlmlerinl sağlamak, Kırsal alanda toplumsal dayanışmayı ve ulusal bilincl geliştirmek. Köylümüz için yaşamsal önemi olan bu işlevlerl kıreal alana taşıyacak kooperatiflerin başta finans sorunlan olmak üzere birçok sorununu çözecek anayasal düzenlemelere gereksinlm vardır. Kooperatiflere sermaye ve kredl desteğl sağlayacak bir «Kooperatifler Bankası>nın kurulması anayasal güvenceye alınmalıdır. Siyasal iktidarlann kolayca güdümüne giren (Tariş, Fisko Birlik. Çuko Blrlik, Ant Birlik. Trakya Birlik v.b.) kooperatifler demokratik bir yapıya ve işleyişe kavuşturulmalıdır. Üretim. tüketim ve hizmet kooperatiflerinin yatay ve dikey örgütlenmesi önündeki klmi politlk ve ekonomik engeller keslnlikle kaldınlmalıdır. Anayasa. bu tür kuruluşların kendl aralarında olduğu gibi meslek odaları, dernekler ve öbür kamu kuruluşlan ile ortaklannın tinsel (manevi) varlıklannı geliştirici ve onları uygar birer yurttaş olarak topluma kazandıncı etklnllklert (sanat. kültür. turizm, spor ve eğltlm vb.) düzenlemelerini kolaylaştıncı ve özendirici bir dokuya sahip olmalıdır. Çok küçük yaşîardan başlayarak. yaşamınm sonuna dek emegl ile geçinen köylümüz her türlü sosyal güvenlik kapsamı dışında bırakılmıştır. Asgari kent yaşamınm uygar olanaklanndan yoksun köylümüz elden. ayaktan kesllse btle. ölünceye dek çalışmak zorundadır. Emeği ile geçinen bu çilekeş lnsanlanmıza niçin emeklilik hakkı tanmmıyor? Üretim Tarihe Gececek Tipler: Orhan, Ihsan, Torgut, Cevher.. Orhan, tosık gözleri, Ince bıyığı, açık tepest, sarkık yanafclan, kuşkulu bakışlarıyla hukuk profesoründen çnk «itibarlı bir zahire tüccan»nı andınr. Konuçmrken sürekli çam devirdiğinden orman sevgisi&den yoksun olduğu da anlaşılıyor. Hukuk yapacnm derken guguklamaya başladığmdan elindeki işlerl birbirine kanştırmış, toplumu düzelteyim derken dalgalandırmıştır. Temel (fegürlükleri. sendikal hakları, sosyal devlet ilkesini budayarak, demokratik ilkelerin köküne baltaMi vnrarak tarihe geçmeyl amaçlıyan Orhan'ın 2CTncl yüzyıün sonlarına doğru Tflrk hnkukuna hizmeti büyüktür. Düşüni^orum da: tyl ItL diyonmı, ycni Anayasa tasansını hazırlamak İçln Orhan bulundu; ya lşinin ehll ve sanatının ıtslası bir hukukçu bu görevi üstlenseydi: gerçekler btmca çıplaklıgıyla ortaya çıkar mıydı? îhsan'ın. gülüşüne maşallah... Kısık gfözlerindc ince bir pınlb, yüz çlsgjlerinin bilançoBunda sulu boya bir anlam: Eh, artık gun benim günümdür; billm mlUm blr yana: ben işimi iyi bilirim. Koskoca Türkiye'nin yüzbinlerce öğrencisi, onbinlerce ögretim uyesi Îhsan'ın ellerine emanet edilmiş. thsan. becerlkll işadamı yaklaşımıyla 0niversiteleıî. yüksek okulları. akademileri bir potada harman edip yoğuracak. bilim adamlannı parmağında oynatacak, emlrname üzerlne «nirnameyle 5ft milyonluk ülkenin ünSversite dünyasını 21'inci yüzyıia doSru yönetecek... Ama Jjısan da işlert yüzüne gözüne bulaştıyor: ortalı|j duman ediyor: en sâkln ögretim Oyelerini bile çileden çıkanyor. Düşümüyorum da: tyl kt dlyorum. ünlversitelerl düzenleme işini îhsart üstlendi. Ya bilim ve ögretim dünyasmda hertaesl doyuracak klşililrte ve ustalıkta blrisl bu görevi üstlenseydi de ünlversltede otorlter yönetimin.jüzünü ak etseydi ne oiacaktı? Turgı*"un Akdenlz kıyılannda çektirdiği şortlu fotoğrstflarma diyecek yok... Doğnisu tatili hak etti Turgut... Kolay değU doları 47 liradan alıp 180 Uraya tırmandınnak; çoğu fabrikanın kapisma killt vnrdunnak, küçük bhiklmcinin 170 mllyar llraanı yüksek fatole bankerlere toplatıp dOşilk fatele banka kasalasnna aktannak: orta smıfı erittp tekeîleşmeye hız,vermek: koca koca bankalan dar bofaz» sokmak: ekonomiyi yaglı güreş meydanma çevirip davuL znmayla peşreve başladıktan sonra hem lşçiyi hem Isadamını ters kepçeyle küt dlye yere vunnak... Düşötnüyorum da: îgl U, dlyoTum. «ekonominln 1 mıınaralı adamı> Turgut oldu da dışa bağımh kapitaiizmin ne menem şey olduğunu dost ve düşman da anladı. Ekonomiyi bilen yetenekli birisi bu işlerl üstlenseydi, iiyasko bu deall çabuk ortaya çıkar mıydı? Cev'&er'e de borcumoz büyuk. Daha üç ay önce toplumun en saygm kişilerl Cevher'to karşısına düğmelerlni ilikleyip çıkıyorlardı. Kaytan bıyıklı tilki bakışlı saf, Karadenlz çocuğu şlmdi Tunus zindanlannda kara kara düşünüyor; ama. ülkemiz heykelcileri arasında bir yarışma açılmah; kazanana milyonluk bir mevduat serti*ffkası verihneli; ve Perşembe pazannm ortasına C^vher'in anıtı dlkildikten sonra altma yazılmalı: Ifcmmuz hankacılığmın kahramanı! Geıçeğin ortaya çıkması için bu memlekete az mı lîtemeti dokundu Cevher'in... Bu açıdan bakıp köylümüzun Anayasadan neler beklediğine değlnmeye çalıjacagız. Bllindtğl glbi. nüıusumuzun %56'sı kırsal alanda geçlmlni ve yaşamını sürdünneye çalışmaktadır. Ulusal kurtuluş savaşımızın temel gücünü oluşturan ve genel olarak, köylülük ile nltelenen kırsal toplumumuzun %52'si dağlık ve yaylalık niteliğlndeki yörelerde zorlu yaşam savaşı vermektedlr. 1977 yılı verilerine göre; köylerimizin %53'ünde ilkokul, %99'unda sağlık ocağı ve PTT bulunmamakta, %17'si susuz, %49'u ise elektrikslzdlr. Üçüncü Beşyılhk Planda da belirtildiği glbi. köy konutlannın %75'lnde banyo, hela ve mutfak bulunmamaktadır. Genel çizgilerle belirlenen bu yoksulluğun ve gerillğln başlıca nedenl topraksozlıktır. Nlteklm köylümüzun %11'i topraksızdır. Yeterll toprağı olmayanlarla blrllkte bu oran %22'ye ulaşmaktadır. Buna karşın tanmsal topraklann hızlı sayılabilecek blr artışla klmi büyük topraklı ailelerin elinde toplanarak, etoprak yoğunlaşması>na yolaçtığı da çarpıcı bir gerçektir. öte yandan devletin resmi kurumlannca verilen istatistikler 714 köyün blr klşl ya da bir aile iyeliğinde (mülklyetinde) olduğunu göstermektedirler. Yancılık ve ortakçıük ise hâlâ klmi yörelerimizde etkinliğinl sürdürebilmektedir. £V£T HflVin OKTAY AKBAL okurlardan Dostcâ:.. Söylesi titîz davranacak Gazetenizin 9.7.1982 tarihli nüs•Dağifen telexlerin geç bildirilmesi ihracatçıyı zarara uğratıyor» başlıgı altında yayinlanan yazı üzerine gerekli Inceleme yaptınlmış olup. konu ile ilgili olarak bundan böyle daha dikkatli ve titiz davranılması hıısusunda PTT ünitelerine gerekll uyanda bulunulduğu aniaşılmıştır. BilgUerinizi rica ederim. thsan PE'KEL Mutteşar Yardımcısı Şimdi geneld» uygulanmakta olan muayenehane hekimugi ancak parası olan Msilere hizmet v»rebilir, haâtalıklarm oluşumunu önlemez. Bana göre devletin sağlık pollükası, herkese parasız ve ayncalıksız hizmeti götürmek olmalıdır. Füsun AKCA Stal Doktor H. ÜnivrsiUsl ' lan haksız uygulamayı gorüyorum. Üniversite glriş sınaTinda, 1980 yıhndan önce liselerden mezun olanlara orta öğrenim başan puanı etki etttrihnemiştir. Bu sebeple 1. aşama sınavmda eşit sayıda soru cevaplandıranlar farklı puanlar almış, bir kısmı 1. aşama sınavmda •lenmişlerdir. IL sınava girmek 1çin yeterli puana sahip olanlana IL aşama stnavma birinci sıaavm olumsuz etkisi ve üdnci defa orta öğrenim paşan puanının etkisi ile 3 kez puan kaybına uğramışlardır. Liselerden mezun olduktan sonra 4. defa sınava girenlere bir hak daha verilmiş fakat verilen bu hak adeta zorla geri alınmıştır. 1980'den önce mezun olanlar. liselerden yeni mezun olan kişilerie aynı sayıda soruya cevap verseler bile çok farklı puanlar almışlardır. 1980 ön cesi mezunlar son haklannda elen mişlerdir. Paruh CÜNER «Cumhurlyet»l üç gündür 30 lira vererek aüyorsunuz. Günde on lira, ayda üç yüz lira daha çok ödeyerek... On lira ile ne alınır? Otobüse binilmez, bir şişe su içilmez, dilenciye versen burun kıvırır! On liralar cüzdana bile konulmuyor, bozuk para gibi pantalon ceplerinde bumburuşuk sürünüyor. Gel de geçmiş günlere gitme! Değil on lira, bir tek Ura bile ne kadar değerliydi. Hep yazmışımdır, bayramlarda aldığım bir lira ile üç günümü nasıl geçirdiğiml.. Ne bitmez tükenmez paraydı Atatürk lirası! Şimdilerde o bir liranın alım gücüne ulaşmak için kaç yüz lira gerekir, hesaplamasıgüç... Çocukluğumda eve «CnmhoriyeU ve «Akşam» gazeteleri alınırdı. Biri sabah, biri ögle saatlerinde çıkan iki gazete... Bana yetmezdi, kendime ayn bir gazete alırdım. 30'lu yıllarda «Milllyet» vardı, bir de «Folltika»... Ya onu, ya öbürünü... Kendl gazeteml açar okurdum, yazılardan, haberlerden pek bir şey anlamadan... Be§ kuruş, önemli bir paraydı. Kocaman blr çukulata, börek alıp yiyebillrdim. Kuruş!. Şimdikl kuşakların bilmedikleri, belki duymadıkları bir birim... Ayrıca «psra» blriml de vardL On para, beş para! Örneğin tramvay üç otuz paraydı. Giderek para kalktı, kuruş kalktu blr Ura da yok oldu. Derken beş lira, on lira da hukumsüz duruma düştü. Gidin blr yabancı gazete alın, en azından yüz elli lira ödersinlz. Ama bizim gazeteler geçen yıla kadar 10 llraydı. Derken 20 lira oldu. Şimdl de... öncülük hep «Cumhuriyetoe düşer. öteki gazeteler bu yürekliliği gösteremezler. Yalnızca «gazete» olmak, yalnızca «gazetecillk» yapmak yetmiyor birçok «gazete»ye!. Yan işlerl, yan kuruluşlan var pek çoğunun. TV dagıtırlar, otomobil satarlar. buzdolabı verirler, piyangolar düzenlerlerDurmadan, okurlannı ellerinden kaçırmamak için çareler ararlar. Yirml lira verip gazete alan klşl, elindeki kâğıt tomannı bir çeşit pıyango bileti sayar. On kupon biriktir §unu al, bunu al!» TV reklâmlarında bile kimi gazetelerln üçer beşer satuı alınması öğütlenmez ml? Plyangoda kazanma şansını artırmak için!... «Cumhuıiyet», bir gazetedlr. Altmış yıla yaklaşan yaşantısı boyunca hep «gazete» kalmıştar. «Güncel olaylarla Uçilenen gündelik yayım orgaDI» diye tanımlar sözlükler gazeteyi... Yalın tanınu budur: Bir önceki günün olaylannı. o olayların yorumlannı bir sonraki gun okurlanna ulaştırır gazete adını verdiğimiz kâğıt toman... Hiç bir sözlük gazetenln blr çeşit piyango blleü oldugnnu, olabıleceğini yazmaz. Doğrjsu ya, Batı gazetelerlnde böyle okuru avlamak gırişimleri görülmez. Gazeteler, en iyi, en doğru haberlert vererek, en iyi düşünce yazılarını, yorumlan yaymlayarak değer kazanır; dolayısıyle okurlannı artınr, saygınlığa ulaşur. Ama otomobil. buzdolabı, televlzyon, kürk, giysi şu bu satışlan yaparak, piyangolar düzenleyerek okurlannı artırmayı ya da elinde tutmayı amaçlamaz, böyle şeyleri «gazetecilik» mesleğine aykırı sayar. Ne yapalım ki bizde «gazetecilik»le «lotaryacıhk» blrbirlne yakın Işler oldu. Gerçekten «gazete» tanımına yakışan gazeteler azaldıfcça azaldı. tçlerlnde yalnızca gazetecillk, hem de çagımıza yakışan düzeyde gazetecilik yapan organlann başında. «CumhnrlyetJ» geliyor. Bunu okurlanmızın hepsi bilir. «Comhurtyetoin yan kuruluşlan, parasal kazanç sağlayan girişlmlerl yoktur. Ne piyango düzenler, ne armaganlar verlr. ne de ucuz gibi görünen gerçekte pahaü satışlara kalkışu. «Cam(Arkası 11. Sayfada) Araştırılmalı Soytaş Sosyal Yatınmlar Organizasyon ve Ticaret A.Ş.'nin yapımmı duyurduğu ve kasım 1980'de teslim edeceğini taahhüt ettiği Bodrum Akyarlar Tatil Köyu Işletmelerinden 19^9 yılında TL 45.000 ödeyerek (şirketin belirttiğl taksltlerle) 15 günlük devre mulk satın almış ve şirkete karşı tum yükümlülüklerimlzi yerine getirmiş bulunuyoruz. (Devresine sahip olduğumuz önitelerin 3 yatakh, 1çinde WC, duş, mutfak nişi. buzdolabı, balkonlu olacağı beurtilmiştir.) Şirket kasım 1980 tarihlnde inşaatı bitirememiş ve bu nedenle 1981 ve 1982 yıllannda devre sahiplerin» t»til hakkı veya kira talep hakkı tanımıştır. Ancak, devre mülk sahiplertnden 1981 ve 1982 yıllannda önceden TL 1.600 ve £100 iştlraK payı ahnarak tatil hakkı sağlamak için anlaşma yapılan pansiyonlar 3. sınıf, vasıfsız; elektrik, suçsuz ve kesinlikle 15 gün taül geçirilecek nitelikte değildir. 1982 mayıs haziran devresind& tatil geçirenler olarak konuyu Bodrum Savcüığma iletmiş, aynca 1983 yılında inşaatın tesUmi için şirkete noter kanalı lle ihtarname cekmo hazırhklanna başlamıs buluamaktayız. Sözkonusu inşaat âlanında balen birkaç beton direkten başka bir şey olmadığı ve hiçbir lşçl çahşmadığı (işçilerin şirketten para alamadıklan için inşaatı terkettikleri öğrenilmiştir.) yerinde görülerek saptanmıştır. Oysa ki, şirket, inşaatı 1983 yazma teslim edeceği ni iddia etmektedir. Şirket Akyarlar'daki İnşaatı Libya'da yaptıklan iştsn elde edecekleri kârla bitireceğini ifade etmektedir. Ancak, sözkonusu tesis için 1977. 1978 ve 1979 yıllannda devre sahiplerinden toplanan paralann ne olduğu hususu araştırmaya değerdir. A. NAML1 / N. DUMLU. Silahtarağa santralının lojmanları boş duruyor Silahtarağa termik elektrik santralındaki 10 ila 15'e varan boş lo]manlar sylardır ve hatta bazılan yıllardır işciye dagıtılmamaktadır. Ülkemizde konut sorunu büyuk problem oldugu halde, bu boş loj manlar doğa koşullan vo çocuklar tarafmdan durmaksızın yıpratılmaktadır. tşveren tarafmdan bakımlan hiç yaptınlmadığından da yakın bir gelecekte kon\ıtlann oturulamaz bir hal alacağı otr gerçektir. Ülkemizde konut sorunu had safhadadır. Santralımız çalışanı konut yetersizliği yüzünden sağhksız çok rutubetli ve küf kokan gecekondu yapılannda kiralarda surünurken; işverenin bu boş loimanlan işciye dağıtmamaktaM ısran nedendir? Yetkililerin yanıtlamalanm say gı ile arz ederim. Mansur ŞOHRET TEK Silahtarağa Santrah / EYÜP giderilmesini istiyoruz 1970 önceslyle 1970 sonrası emekliler arasında büyuk farklar var. ilgililerden giderilmesini istiyoruz. 1970'den önce emekli olanlar. barem kadrosundan aylık alırlardı. Maaş kadrosu 1500 lira olan terfı ile iki üst dereceye kadar yükselirdi ve 2000 liraya kadar maaş aalırdı. Buna da kadro dışı derler. Bu 2000 liradan her türlü kanunl vergiler kesilir. yol parası verilirken kadrosundan 1500 uzerinden alırdı. 1970 yıhndan sonra, emekli olanlarda öğrenim derecesi aranmaz ve maaş derecesi ndeki gösterge üzerinden maaş alırlar. Hizmet yıllan az da olsa, daha fazla olanlardan çok aylık alırlar. 1970'den önceki emeklilerden kadro ve öğrenim derecelerl gibi farklann kaldırılmasını. ilgili büyuklerimizden istirham ediyoruz. Emekli öğretmen İbrahim KAYA Ayrılığın Cumhuriyet Sahibi r,Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazeteciiik T.A.Ş.adına NADiRNADl Genel Y ^ ı n Müdurü MüesseseMüdürü «~. YazılşletfMudüra .„ HASAN CEMAL ~~. EMİNE UŞAKL1GİL . OKAYCÖNENSİN AHMETKORULSAN YALÇINBAYER ALİACAR YALÇIN DOĞAN HİKMET ÇETİNKAYA MEHMETMERCAN • Yazı Işlefti MüdürYardımast Haber Merkezi Müdurü „„ MizanpajYönetmeni • TEMSİU^LER • ANKA«A : » • İZMİR : • ADANÜ\ : # Ayrıcalıksız sağlık hizmeti götürülmeli Sağhk, yalnız sakatlığın ve has talığm olmaması değil, ayru zamanda fiziksel, ruhsal ve toplumsal bakunc1 JI tam bir lyilik durumudur. Ancak, ülkemizdeM sağhk polltikası parası olana sağlık için gerekli tüm olanaklan sağlamakta, olmayana ise muayene olanağı bile vermemektedir. Sağlık, para ile alınıp satılacak, kâr sağlanacak bir olgu değildir. olmamahdır. Hastalıklann parasız tedavi edilmest, halkm hastalanmaması için koruyucu hekimliğin uygu'anması gereklidir. Böylece hastalık oluşmadan anlemler alınacagından birçok sağhk probleml ortadan kalkacaktır. Fakat böyle bir yapıyı kurmak kolay değildir. öncelikle devletln bunu kurmak istemesi gerekmektedir. Bunun içinde anayasa en uyyaptırıcı güçtür. # Onlardan farkım ne? 19 yaşında bir gencim. Şoförlük yapıyorum. Bir kamyonetim var. Yük ve esya taşıyorum. Yedi kardeşiz. Benim dışımda hepsi okuyor. Babam marangoz. Işleri yok denecek kadar. Annem elli yaşmda, temizlik işlerine gidiyor. Aldığı para ise evin günlük masrafma dahi yetmiyor. Rısacası 9 kişilik ailenin geçim sorunu benim omuzlanmds. Bulunduğum duraktald diğer nakliyecilerln en genci otuz yaşında. 8 tane araba var. Bütun bunlann içerisinde ben aüemin geçlmiıii sağlayacak perayı kszanıyorum. Duraktaki diğer ağabeylerim oy kullanırkeo, ben 19 yaşunda oldugum için oy kullanamıyorum. Acaba onlardan farkım ne? Mumin AKKUL / TOPHANE İstanbtJ,Haber!eri:Selahattin CÜLER Dış Haberter : Ergun BALCI Ekonomı Osman ULAGAYYurt Haberleri.BarbarosGENÇAK Kültür: Aydın EMEÇ Magazis: Yalçın PEK5EN Spor:MehmetTEZKAN Araştır«ja: ŞahinALPAY Düzeltme: Konur ERTOP KonurSokak No. 24/4 Yanişehfr ANKAR/ Tel: 17 58 25 17 58 66 Idare; 13 33 35 Haiit Zlya Bulvan No: 65/3 İZMİR Tei: 25 47 09131230 AUtürk C*dd«*l, T.H.K Işhanı Kat 2/13 ADANA Tel: 14 55019 731 BuanvsYayan: CUMHURİYET Vatbaacıtıkve Ga2etecilîkT.A.Ş. Birkoeafı Cad No: 39 41, Cagalofltj . tSTANBUL PLK.: 346 tsta&bul, Tel.: 2ü 97 03 (5 bat) T A K V İ M # Haksız uygulama 1979 yıhnda Ankara'da bir IIseden mezun oldum. Sonradan tanman bir hakla üniversite sınavına 4. kez girdim. Fakat kazanama dun. liseden yeni mezun olan ve benimla aynı sayıda soru yapan arkadaşlanm Merkezi Sistemle üniversitelere yerleşörlldiler. Bunun nedeni olarak da sınav sonucunun degeriendirtlmesiude yapı ' 13 EYI.ÜL 1982 İMSAK GONEŞ ÖÖLE 4.52, 6.38 İKİNDİ AKŞAM 16.43 YATS! 18.10