16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
• 13 AĞUSTOS 1982 KU LTO RYAŞAM Cumhuriyet 5 sinema : . Wajda, «Denılr Adam* tllnilntn çekimi sırasınds Walesa rolünü oynayan Andrzej Seweryıı ile. Sidney Poltier 50 yaşma geldi. Unlü yönetmen Andrzej Wajda Polonya’daki sansürü eleştiriyor . Sidney Poitier: 50 yaş msana tam bir sükunet getiriyor Unlü zenci aktöryönetmen 6. filmini gerçekleştirdi Yaşamak .I{ayat bir esrar ve bir meydan okumadır. raMantıya bırakmadan savaşher cephede hiç bir Için ve mak, sürekli karşılaşılan vlrajları tehlikesizce almak her an herşeye hazırlıklı olmak gerekiyor.... Geçen hafta bu sayfalarda verdiğimiz yaşlı Amerikan sinema ustası Samuel Fuller’in düşüncelerine ne denli benünziyor. yukardaki sözler. Aralannda tam 20 yıl var. ama lü zenci oyuncu 1 yönetmen Sidney Poitier’nin düşünceleri usta FuIler’den değişik değil. Demek ki bir savaşım ülkesi’ buna olan Amerika’da yaşamak ve çalışmak, yaşam benzer görüşler veriyor insanlara... Sidney Poitleryl kim tanımaz? Bizde de .Kader ile, Bağlayinca Sevgili Öğretmenimle. .Gecenin Sıcağmda.yla. .Beklenmiyen Misafir.le onca tanınmış sevilmış olan oyuncu tam 32 yıldır sinemada... 1950’de Can .Öğretınene Tam Not. gibi filmlerde gencecik bir siyah delikanli olarak başlamış işe. .. Sonraları başrollere yükselmiş. bir Oscar almış (1963’de. bizde gösterilmeyen .Çayir Zambakları. filmiyle), Amerika’da bir ‘star’ olan ilk zenci aktör olma onurunu kazanmış. Yaptıklarını her zaman birnz da ırkı için. zendilerin ülkede daha Iyi bir duruma gelmesi. daha sayg1flhlk kazanması Için yaptığım söyleyen, Ilerici davaya gönlünü ve kişiliğini koyan ilginç bir oyuncu. Sidney Poitier. .. Aictörlükle yetinmemiş, yönetmenliğı de denemiş... Ve bugün tam altıncı filmini yöneten başarılı bir yönetmen sayılıyor.. . Bunlann arasında Kızgın ve Sagibi dramlara km. gibi western’lerden .IIık Bir Kış dek hertürden film var... Polonyalı ünlü sinema yönetmeni Andrzej Wajda, «Demir Adam»dan sonra «Danton» adli tarihsel bir freski anlatan yeni filminin çekimini Fransa’da sürdürüyor. olonya’li sinema yö çünkü sizin yaptığınız fhtmlerln hiçbiri. bilindiği üzere iş yapmamış, seyirci Sözkonusu topia.mamıştır. olan benim paramdır. çünkil benim fiiniicrimin getir <liği parayla Polonya yönetimaz,kasaiarı dolmakta sinemasının der. Siz ve filmlerin meslekdaşlaıınız, çevirdiginhr ınalzemeslrıi. henlm filmle rimin getlrdiği do larlarla aldığınızı unutur gi hlslniz.» Waskowski’nin par tide sinema işleriyle ilgili üye Waida. «hu göreviniz. i,al s I’olonyainemasına bntalaywı girisimlerinizi ğışlatmar» diyor.. Wajda, Polonya Inetmeni olayları sırasında ye ni yönetimle çelişkiye düştiiğü ve gözaltına haberi dolayısıyla tüm dün Bu yada ligi uyandırmıştı. haberlerin doğru sonradan anlaşıldı. Wajda’ nın «Demir Adama adlı fil mi. tam olaylar patlak verdiği sırada çekilmiş. filme son derece güncel bölümler (sözgelimi Lech Walesa Ile bir eklenmiş ve film. gibi 1981 Can nes Şenliğinde büyük Ödül almıştı. Son aylarda Fransa’ da çalışan ve «Danton» adlı tarihsel freskl çekmeğe uğraşan ünlü sarıatcı. Polonya’dakison durum flsL ne Ilk kez görüşlerini açık ladı. Andrzej Wajda, bu açıkla raayı. sinema Ile uğraşmak la yükümlü Kültür Bakan lığı müsteşarı M. Stefanaki bir atık mek ye bulunuyor. tupla yapmış tVaida, bu mektubu. şimdi lerde kapatılmış bıılunan. Polonya’lı Yönetmenler Der Beşkatu ve «X Ya pım Grııhu» yöneticisi olarak yazmış. Polonya’daki bugünkü rejim. zaten zarfiarının mektup kapatılmasını etmiş, zarfiarın yasak açık olarak postalanması gerekiyor, yönetmen: «Bu dıırumda mektubıım zaten Ben açık olacaktı. onu doğrudan doğruya l<amuoyunayazmayı lm» yeğled diyor. vermediğis kanısında... Waj da ise. o yıllarda «kÖtiilüiün kaynakları»nın nerede olduğunu herkesin bildiğini söylüyor ve şöyle diyor: «1915’de ben de Krakow’da sorguya çekilen kIsilerln arasındaydmı. Ve hi nada işitilen dil. yabancı bir dhldi ve iııanınız ki hıı. Vahudice değ!ldi.» Walda. dönemindı’ böylece Stalin ilim Orta Avrupa komünist. iılkelerinde uygulanan ardıarkası kıyı. yapılan Polon kapalı tutulmasının ya sinemasını aşağılama anlamına geldiğini söyleye rek, şimdikinden farklı. ur man kişilerden oluşan yeni bir komlsy6nun toplanarak «Soruşturma» filmi için alınmış olan yasaklama ka‘arıflı yeniden gözden geçirmesiniistiycı. Andrzei Waida. görüldüril gibi ülkesindeki ve dün vadaki yararlaııarak Polonya’daki Sovyet yanlısı yeni Polonya’daki son durm’nlarla e bir ilgili görüşlerini mektupla acıklayan Wajda «Polonya’daki kamunyuna yazmayı diyor. bugiinkii rejim mektup zarfiannın kapatılmasıni için, mektubumu ‘ Polonya komünizminin ilk viiları Ama W’aIda’nın asıl tartışması,filmin politik nite yüzünden. komtsvonı:n bir diğer üyesı M. Poreha ile.. «Sorgulama», Polonya ilk yıllarını komünizminin işleyen ve e yıllardaki toplumsal görünümü yansıtmaya çatışan bir film.. M. Poreba. filmin «o yıllardalci birçok kötü. yanlış ardında yatan davranışın lugu gerçek boyutlarıyla geinıez eleş tlrlyor “0 bunları eleştiren savunuyor. Waida, eleştriierlnt yöne time yöneltiliyor ve «müsfeStefanski’nln Parti üyesi olan küçük bir yöııet menler grubu ile tüm ve asıl sinema çevresini çatışma haline sokmak yolnnia Wı ilerlediğini» s6ylüyor. ıcurduğu ‘senaryo denetimi biçimde eleşti,iyor ve bufon«1950 vıliarının baskısına ve hiiziin verici koşul geri dönmek» geldiğini tqıvdedivor. Yönetmenler mi ve YerıiStaltn’ci olarak nitelediği yöntemleri eleştirnıekt.en geri kamuyor. Wajda, böylece, haklı veya haksız, inandığı dava yı yalnız tllmleriyle değil, eylemleri. karşı çıkışları, protestoları ve eleştirileriv le de savunan ve sorUm’u bir sanatçı bir kez olduğurıu daha kamtlamış oluver. Polonya’da hugtirıkü baskı ve diktatörlük koşullırında bile bunu yapabilen yönetmenin arkasında, kuş kusur demokratik ülkelerden aldığı moral destek de var. her yanında sinemayla ilgili çeşitli kamu ve özel kuruluşlar vardrn Sinema denen çok SnuluDÜny runlu siana devlet yar±mı sağlamaya yönelik sal sinema kurumları, sinema okulları, filmleri koruyan,saklayan. onaran film arşivleri veya sinematek’ler. mesleğin sorunlarına veya sinemanın sanat yanına yönelik yayınlar. Biz, tarihi 70 yıla yaklaşan sinemanıızda bunlardan hemen hiçbirine sahip olınaksızuı bir zamanlar yılda nerdeyse 300 film yapmaya dek gitmiş bir garip ulkeyiz. tşte şimdi bu eksikliği gidermek üzere bir girişim var. Sinemanın profesyonellerinden, yani kendi içinden deği!, ema sinemaya gönül vermiş her dalında ugraşmış ozel. dergicilikte çeşitli deneyimleri olmuş bir sinema yazaHayri Caner’den gelen bir girişim ... Caner, eylülbaşlıyarak Film Market adlı bir dergi çıkaracak. Bız konudaki basın bildirisinde şöyle diyor: sorunlarını duyuracak. fimciik mesleğinln hül<ömet ileri gelenlerine, hem de kamuoyuna yansitarak güçlü yayın organına sahip olmamız, bize büyük bir (..1. Dergimizde sinema olaylakolaylıklar sağlayacaktır rını (aktris Hanife hanımrn kilotunun rengini veya aktör Hüsnü beyin e gece hangi sevgilisiyle yattığını değili, TRT sinema ilişkilerini ,video bunalımın’, sansürü, stüdyoları. salonların,, yurt içinde kurduğıımuz 42 kişilik geniş muh*bir kadrosuyla geniş çapta araştırma ve soruşturmaların sonuçlarını ele alacağız.. Erni Ağakay’ın sahibi. Hayri Caner’in genel yayın netmeni. Kadri Yurdatap’ııı ise sorumlu yazı işleri yönetmeni olarak gözüktüğü ve önemli bulduğumuz, sinemamıra çok yararlı olacağını dü5ündüğümüz bu dergi üstüna 1TayriCaner’e sorular sorduk. Bu dergiyi çıkarmak nerden akhmza geldi? 1969’da Türkiye’de AS adlı bir sinema dergisi çıkar’ ıaıştim. Sinemanın ekonomik yönünü ele alınak istezniştLk: Dergi bir sanat dergisi kişiliğine büründü, fiimciler bunun yazarın!, nedenini anlamadılar. 4 5 sayı sonra battı. Benim böyle bir dergiyi Ingiltere’de iken de çıkarmamm büyük yararı oldu. Böyle bir derginin Türk sineması için ne büyük bir eksiklik olduğunu daha iyi anladım. Sinemanın kendi bünyesinde, kendi içinde ekonomik sorunları var. Bunları Istanbul’dan başlayıp Kars’taki. Erzurum’dakl sinemacılara dek ulaştumak, onların sonınlarını da buraya aksettirmeic gerekiyor. Bunun için geniş bir mııhabir kadrosu Bir sinemanın projeksiyon dairesinden sansür laboratuvardak.1 ilaç eksikjiğinden doğan hatalardan sinema salonlaruıın sorunlarma, her türlü mesleki sorunu ele alan bir dergi olacak bu... Diğer yandan Türk sinemasının kendi içinde de büyük bölünmeler var. Her kafadan ayrı bir ses çıkıyor. Böyle olunca sorun çözümlenemiyor. Yapacağnnız çeşitli konuşmelarla. soriişturmalarla asıl ana sorunları biraraya getirip. bunları dergide tek dil halinde, anlaşılır biçimde meslekten olanların ve sinemayla ilgilenenlerin dikkatine sunmak istiyoruz. Bir de şu var: Sinema bütün dünyada altın çeğını yaşıyor. Bunu, sinema yapınıcılarınm. haline gelen renkli TV, video gibi sinemacıların şeylerden korkularını ortadan kaldınp çok iyi salonlar yapılması, ses ve görüntü dü7enleri konulması ve çok iyi filmler yapılmasına borçluyuz. Gerçekte sinemanın hiç bir zaman ölmeyeceğine sinemacflarnnızı inandırmak istiyoruz. Onlara çeşitli örnekleriyle bunu kanıtlamak istiyoruz. Bu arada bize düşen, bu teknik aksaklık ve olanaksızlıkları gerek Sinema t TV Enstitüsü’nün, gerekse diğer uzman arkadaşların yardımlarıyla düzeltmeye çalışmak... Iyi bir gö.’ rüntü ve ses düzeniyle seyirci herzaman sinemaya gelir. Bu dergide bu tür Önemli mesleksel sorunların dışında.sinemanın sanat yanına eğilmek niyetiniz de var mı? var. Bütün Dergide Sanat Evleri diye bir sezon sırasında oynayacak önemli filmleri tanıtmak, sinemaya bazı gitmeyi yönetmen arkadaşlarımızı da uyarmak görevimiz olacaktır. Bir de Batı’da oldugu gibi Sanat Evleri ayrı bir olaydır. ‘ricart filmlerden ayrı. daha değişik bir seyircisi vardır bıı tür küçük Bunların çoğalmasmı. ilgi görmesini de sağlamakta d olmaya çallışacagız, Film Market adlı bir dergi çıkıyor . Amerika ve Zenciler . Toplanamıyan Komisyon Poitier’nln son filmi. .Hanky Panky» isimli çılgın bir polisiye gı.ildürü. Baş rolde Mel Brooks’un fiimleriyle une kavuşup sonradan kendi yolunu seçen Gene Wilder var (geçen .Yıkılış . The Silver Streak. isimli sevimli yıl güldürude başrolde Izlemiştik)... Sinemada her zaman sorumlu, akıllı, bilinçli zenci görünümü vermeğe uğraşmış olan yönetmen.filmi dolayısıyla yaptığı bir basın toplantısında şöyle ciiyon . Bugün Amerika’da zencilerin durumu çok daha Iyileşmiş bulunuyor. Aslında her zaman insana inanırım. Muazzam ve kolay yılulamaz bir yaşam gücü ve zenginlik taşıyan zayıf bir yaratıktır Insan. .. tletlşime de inanırım. Oneuz toplumlar varolamazdı. Amerika’da onca Insan ne yazık ki birbirlerini anlamadan birlikte yaşamaya çalışıyorlar. Sorunlar da burdan doğuyor.... . Ozel yaşamı Poitier. bir zanianlar .Macera Peşinde Les .Zita Aventuriers Teyze., .Çingene ve Bakire. gibi filmlerde oynamış bulunan sarışın Amerikalı yildız Joanna Shimkus’le evli. Shimkus, Poitier için sinemayı bırakıp evinin kadını olmuş. Şöyle diyor aktör özel yaşamı üstüne: . 15 yıldır tanışıyoruz. 2 kızımız var. Mutluluğumuza düşen hiç bir gölge yok. Beverly HiIls’de her yanı çiçek do bana lu bir evde yaşıyoruz. Joanna çocuklarla uğraşıyor, önerilen senaryolar, okuyor ve düşüncelerini söylüyor. Nereye gitsem yanımda oluyor. hiç ayrılmıyoruz. Sinemadan pek az insanı görüyoruz. Boş zaman larımı tenis, bahçe ve tarihsel kitaplarla geçiriyorum. 50 yaşına geldim ve bu yaş getiriyor.. sanıyorum ki insana tam bir filminin Wajda, çevrimine ara verip yalnız ca bu komisyonun toplantısına katılmak üzere Polon ya’ya oysa kendi st ordayken bu toplantının ‘bir türlü yapılarnadığını’ Ve söyle di belirtiyor, yor «Ben Paris’e dönüp ce kime zorıında başlamak kaldım. Yapım Gnıhu’nun sanat yönetmeni ve yapım şefi de dışarda Idiler. Tam hıı sırada komisyon, filmle ilgili kimsenin ortalarda ol mamasından yararlanarak toplandı. Ayrıca, öğrendiği mlze göre, filmi sevebllece ği. savunabileceği varsayılan varsa, toplantı önkim cesinde, agızlarını açmaya hile fırsat hulamadan, miis teşar tarafından salondan uzakiaştırıidıtar.ı. Waida, Polonya’da uzun zamandır sinemaya karşı bu tür bir davranış görülmedlğini belirtiyor ve olayı bir ‘skandal’ olarak niteliyor... KİM DUM DUMA . 1 B Susar Gün Doğarken ülbül Wajda’ya göre «komisyon bu görevlerinl üyelerinin doğrulayacak hiç bir nhtellkterj yok. Bir sinema yapıtını sanatsal açıdan yargılayacak yeteneğe sahip olmadıkları Için de, filmin yalnızca politik yönüne ba kılıyor..> Wajda, bu durum da, bu komisyonun çalışma lannı esinema sanatının çı karlarına buluyor ve bu komisyonun ve onun kararlarının kendisinde hİç bir saygı uyandırmadığını, söylüyor. Wajda, Polonya’nın en ö nemli yönetmeni olmanın verdiği güvenle konuşuyor kuşkusuz. Nitekim, sansür kurulu üyelerinden Waskowskl isimli bir yönetmenin. bir filmin bizim <höyle paramızla çevrilmiş lne elabilmeaşaşıyorum> demesl% den yola çıkarak dl.Ç yor: gBu sizin paramı Sanatsal yargı nıı, Politik yargı nıı? inson 9iivence[i L• : , oL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle