23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 TEMMUZ 1982 «TVi Cumhuriyet 9 Calışanlar... Sorulan... Sorunlan... YdmazSİRAL hlzmet süreleri, 657 sayılı yasaya bag lı memur statüsünde '.alışılmaya başlanması durumunda, terfiye sayılanilir ml? TANIT: Sorunuzun yanıtını Mallye Bakanlıgı'nm 11.8.1978 tarlh ve 50 sayılı «DeTİet Memurları Kannnu Genel Tebliği» verecektir. «Çeşitli kuruluşlardan Bakanlığtmıza gelen yazılardan, Isçl statüsünde çalışmakta iken Devlet Memnrlyetlne geçenlerin, veya Işçl olarak blr süre çalısıp ayrıldıktan sonra Devlet Mentnriyetlne atananlann İsçl stattisünde geçen hlzmet sürelerlnin degerlendlril mesl yolnnda yanlış uygulamalar yapıl dığı anlaşılmaktadır. (...) Bu Itibarla Isçllikten aynlan veya halen Isçl olnp da Devlet Memnriyetlne ahnmak istenenlerln işçl statüsünde geçen sürelerinin değprlendirilmesi olanaksızdır. Devlet tVlemurlyetine ilk kez atanacak olan bn gibller hakkında Devlet Memnrlan Kanunnnnn «Devlet memur tuğuna alınma» ve «atanmaaya Hlskın genel hükümetlerinin uygulanması gerekmektedlr. Ancak genelgede sozü edilen «iejçl statüsünde» geçen süreler, Teknik Hiz metler Saghk Hiztnetlerl ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri sınıflarını kapsamamakta. Bu sınıflarda çalişaniarın «... Memurluga girmeden önce yurt lçlnde veya yurt dışında mesleklerlnl serbest olarak veya resml veya özel kn rumlarda» yapanlann bu hizmetlerinin 12 yılı aşmamak üzere 3/4'ü terfl yönünden değerlendlrilmektedlr. SSK'LI SÜREM, TERFIMI ETKILER Ml? SORU: Çalışma Bakanhğı'nda görev yapmaktayım. Ancak özel olmakla blrllkte bir çok çalışam Ugttertdlrebilir düşüncesiyle soruyorum. Konu şu: Beş yıl PTT Bakım Merkezl'nde «Işçt Statüsünde» çalıştun. Kıdem ve lhbar tazmlnatlanmı alarak aynldım. öte yandan aynl dönemde blt yüksek okulu da bitirdim. Çalısma Bakanlıgı'ndakl buRünfcü görevime de 1979 yılında basladım. PTFde işçl statüsü içlnde ve 8SKlı olarak geçen 5 yıllık çanşmam derece ve kademe terfl işleml sırasmda gözönüne alınır mı? Blr başka deyişle ve aenel lfade Ue. «Kamn kuruluş,lannda lş.ç» statüstinde (1475 sayılı yasaya bağlı) ıreçetı (Baftorafı 1. Sayfada) du? Bu soruyu Bankalar iremlnli Başmurakıbı Meh met Topçu, 13 eylül 1981 tarihll Cumhuriyet'te yayın lanatı söyleşlmlzde şöyle yanıtlıyordu: «Bazı bankalar büyümek, pazar rayını artırmak istiyor. Bunlar açıkça çıkıp 'ben. mevduata ytızde 80 faIz vereceğim" diyemiyor. Centilmenlik anlasması da bunu önlüyor. Bu durumda her banka kendl büyüme amacına, maliyet yapısma gö re el altmdan mevduat sertifikası verlyor bankerlere. Böylece onu hem destekllyor, hem kullanmış oluyor. Yani bazı bankalar için bu gün birinci hedef, birincl ön celik kâr değil hızlı büyüme. Bankalara hakim olan bazı gruplar piyasa paylannı yflkseltmeye daha büyük Snem veriyorlar. Bu da tnev duat toplama yanşınm hız lanmasında ve faizlerln tırmanmasmda önemli rol oynuyor.» 22 kasım 1081'de yayınlanan söyleşimizde konunun uzmanlanndan Öztln Akgüç de bankalann centilmenlik anlaşmalanna uymama nedenlerini irdelerken bazı bankalann hızla büyümek çabalannı ve likidite sorun lannı çözmek için yeni fon toplamak zorunda olduklannı vurguluyordu. Gallba gerçekten d^ olan buydu. 1981 temmuzunda 840 milyan bulan toplam mevduat, yıl sonunda 1,5 tril yon düzeyini de aşmıştı. ama mevduat ve kredi faizlerinde beklenen düşüş bir türlü gerçekleşmlyor, tersine faiz yanşı her geçen gün yeni boyutlar kazanarak sürüyordu. Yani «Temmuz bankacıhğı» öngörülen senaryoya uygun olarak işlemiyor, özkaynak yapısı bozuk firmalann kredi talebi azalacağına artarken. fark lı yapıdaki bankalann farklı faiz vererek mevduat toplama yanşı da sürüyordu. Mev duat sertifikası pazarlayan bankerler ise bu süreçte blr araç olarak kuUanılıyordu. Hedefe ne ölcüde Gerçi Maliye Bakanlığmm 17 kasım 1681 tarihlı tebhgiyle bankalartn bankerlere «Paket» haiinde mevduat ser tifikası satmaları yasaklanmıştı ama bunun el altından sürdügünü herkes bilıyordü. Sertifikatann banker lere ozel koçullarla ve çoğu kez indirimli olarak verilme si ise bankalann vadeli mev duatındaki buyük tırmanış nedeniyle zaten yükselmış olan kaynak maliyetlerini daha da yükseltiyordu. Bankalann tek sorunu kay nak maliyetlerinin yükseltıl mesl değildi. Vermiş olduklan kredilerin hatta faizlerinin tahsilatında güclük çe ken bankalar buna karşılık vergi ve fon ödemelerini sürdürüyorlar, nakit giriş çıkış dengesini tutturmakta sorunlarla karşılaşıyorlardı. Bunu çözmek için tek çareleri de g e n e taze mevduat toplamaktı. Öte yandan, Banker Kastelli mevduat sertifikası pazarlamak suretiyle «Mal sorunu»nu aş mış bulunuyor. 1981 yılı sonundaki para bankerleri boz ftununun sonrasmda her za mankinden daha büyük bir hızla para topluyordu Ancak Kastelli'nin, faiz yanşına ayak uydurayım diyerek net yüzde 5860 faiz vermek zorunda kalmca. zaranna çalıstığını galiba kendi si de biliyor. ocak 1982 sonunda yaptıgımjz söyleşide ısrarla faiz oranlannı düşüreceğlni söylüyordu. Cevher Özden'ln aynı söyleşide «Pe kl bankalar zor gflnler yasayabillr mi?» yolundaki sorumuzu yanıtlarken söyledik leri de üginçti: «Türkiye'de banka sektörunün hiç blr kesiminde sallantı yoktur ve olamaz. Bankalara sınır4iz mevduat sertifikası ihraç yetklsi veren hükümet, hiç bir bankanm sallanmasına RÖZ yumamaz. Ya Merkez Bankası şemslvesi attına ahr. ya konsorsiyuma »lır ve bunu halk anlamaz bile. Ya ni panijre yol açaaak herhangl bir olavı yaratmaz hü kümet Bu yüzde yüzdür.» diyordu Kastelli. Sonuçta ne oldu? Bankalar bir kez daha «centilmen Hk yemini» ettiler. Kastelli. faitleri düşürme olanağını bulamadan Isviçre yolunu tutmak, Merkez Bankası ise halkın da anlayabilecegi şekilde bankalan desteklemek zorunda kaldı. Holdingler arasmdaki çekişme. bankacıhk kesiminde tehlikeli bir mücadeleyo dönüştü. Devle tin, elindeki çok geniş yetkileri kullanarak banka si"? temini ciddi bir denetime al maktan başka seçenegi kalmadığı İ7İenimi yaygıniasmaya başladı. Ve ne ucuz kredi bulup işini çevirmek isteyen «îanayicinin. ne de tasarrufuna enflasyon oranı nm üzerinde ve (rüvenceli yatınm olanafcı arayan tar sarruf sahibinin sorunlanna gerçekçi çözümler buhınamadan bujröne gelindî Bugün vanlan noktada «Temmuz bnnkacıhftı başanlı oldu mu?» sorusuna vanıt arayanlann tüm bunlan düşünmeleri ve ondan sonra konuşmaifin gerekli herhalde. BtTTt ve servet (BaşUrafı I Sayfada) demeye başladı. Ama. bu na rağmen, jurt dışına kaç madan birkaç gün önce yüklü miktarda parayı kime ödedi?.. ödeme sırasm da yanında kim vardı.. Ayrıca Ege bölgesinde büyük bir kuruluşun acaba Kastelli'ye ne kadar borcu vardı?.. Bu borcun ertelenmesi için araya hangi gazete sahipleri girlyordu?.. Neden «iriyordu?.. Aynı holding grubu içlnde yer alan bir gazetenin 15 tane günitik kuponu ile blrlikte 95 bin lira götürüldügünde. Kastelli 100 btn Üralık bir hesap açtmyordu. Aşk tneşk resimleriyle süslü bu gazetenin adına cıkan kuponun miktarı 140 150 milyon Uraya kadar ulaşıyor muydu' Kastelli «borç verme l$lerlnde» herkesi uzak tutmuş. Bu belll. Ama. acaba ortaya atılan Iddialardan ve sorulardan bir bölümü şu anda tstanbul'da bulunan ve Kastellt'nin «borçalacak llişkilerlnde en yetklli danışmanı olan» bazı kişilerden öferenllemez mi?. Kastellizedelerle blrlikte diğer bankerzedelerl de «kurtarma operasyonu» hız la sürerken. ilginç tartısma lar birbirini kovalıyor. Ister «köşebaşı bankerleri», ister Kastelli. kimin aracılıgı ile olursa olsun, banker olayı «ffyat artısı olayından çok daha vahim sonuçlar» yarattı. Baştan beri 24 Ocak kararlarını savunanlar ve bugün de aynı savunmayı üstlenenier «bu kararlar olmasaydı. fiyatlar böyle lner miydl?» diye soruyorlar. Ve 24 Ocak kararlannın «basansına» kanıt olarak örneğin, «fiyat artışlarındakl azahnayı» öne sürüyorlar. Oysa. bugün. vanlan noktada soru çok deftişti. Plyat artışları gerçek te gellr dafılımını bozar. Gelir dağıhmını olumsuz yönde etkiler. Oysa, 24 Ocak kararlarmın blr uzantısı olan «serbest fatzler» sonucunda ortaya çıkan bankerlik olayı «servet da«rılımını» bozdu. Bir başka deyimle, gelir dağılıtmmn bozulmasmdan cok daha kötü etkiler yarattı. Yüksek falzden yararlanarak «ek gellr» elde etmek lsteyenler ellerindeki avuçlarındaklleri sattılar. Ev, araba. kat el değiştirdi. Mül kiyet ve servet el değiştirdi. Bunun daha nesl savunu lur? Yoksa Kastelli'nin «borç alacak üfşktleri» basındakl bazı köşeleri mut laka ve mutlaka 24 Ocak kararlarını savunmaya mı itlvor?.. Kaldı ki, 24 Ocak kararlarmın «tasarruflan artırdığı» ortaya atılan lddialar dan bir başkası. Oysa, aynı iddialar DPT'nin yıllık programlarında başka türlü yer alıyor. Buna göre, 1980 ve 81 yıllannda sabit fiyatlarla «harcanablllr ge Ilr» düşmüs. özel tüketim 1980'd.e düşmüş. 1981'de biraz daha artmış. Gelir gider dengesinde sonuç olarak bakıldığında, özel tasarruf oranı düşük görünüyor. Sabit fiyatlarla bakıldığında özel tasarruf oranı 1980'de yüzde 10. hemen bir yıl sonra 1981'de yüzde 20 oranımia epr'ipmiş. Tasarruflann gerilemesine rağmen, bankalardakl mev duat artısınm İkl kaynağı var: tlki yüksek gelir grup lannın tasarruflan. tklnclsi de, düşük gelir sahiplerlnin, biraz önce bellrttiğimiz gibi, mal varlıklannı sat raaları. «Serbest faizlerln» bir başka çarpık noktası da bu olsa gerek. Burada Ücüncü bir etken daha vurgulanmah. Bu da «artan kredilerin dağılımı». Artan krediler nereye gitti?.. 1981 yılında banka sis teminde toplam 593 mllyar liralık bir kredi artışı var. Ama, bu kredi artışının tam 423 milyar lirası durKunluöu karsılamak için kullanıldı. Yani, herhangl bir tiretim artışı için degil. KasteUi olayımn bir yönü elbette «parası batanlar».. Ama, genel ekonomik açıdan irdelenlnce «batmanın sonuçlan» eallba çok daha çarnıcı... Hem de hiç umulmadık boyutlarda... Çesttll ilişkiler içlnde ele almınca kim, neyl savunuyor .daha açıklık kazanmıyor mu? TGS İstanbul Subesi Genel yapıldı Kurulu MHP (Battorofı 12. Sayfada) Ukle bazı önemli Rörevler 1çin kimlerin kimlerin yertoe getirliAceKı hakkında iisteler düzenlenmiş (ki bu İisteler büyük capta uygulanmıs) bulunmaktadır. Diğer taraftan, bakanlığımız personeı dairesinde hiçbir şe kilde mevcut olmayıp ancak ilgili müfettis Ue Teftiş Ku rulu Başkamnda veya Danıştay'da bulunabilecek bir kısım mUfettişlik raporlan tezlekeler tutanaklar gibi giıli belgelerin fotokopilerinin (örneğin: 22 sayılı dosyadakt 5288 nu maralı belgeler gibi) tarafımıza tevdi edilen belgeler arasında yer almış bulunması, olayın boyutlannı çok daha ge nişletmekte ve siyasi kadrolaş manın olaylarm üstUnde ve tarafsız kalması gereken ku ruluşlara dahl sirayet ettiğini göstermektedlr. Sonuç olarak diyebillrlz ki, bütün bu belgeler, bakaniığımız personel hareketlerinin MHP Genel Merkezince yönlendirildiğlnin açık delillerinden başk» bir şey degildir.. Arzederiz. 6 mart 1981..» (Başlaratı l. Savfada) derlerinfn Kahire'yö girmelerine izln verilmeyeceğı belırtıliyor. A.a.'nin haberine göre Batı Şerla ve Gazze'de yaşayan Araplor Filistlnlileri desteklemek, israiı'l kınamak amacıyla pazar ve pazartesl günü greve gidiyor, iki gün boyunca res ml ve özel tüm kurum ve kuruluşlarm kapatılacoğı haber ve riliyor. Amerikalı ünlü flllm yıldızı Jane Fonda Lübnan savaşın da israil'i destekledlğini açıkla yarak dün Telaviv'e geldi. Bera berinda eşl politlkacı Tom Hayderı olduğu halde Israil'e gelen Fonda, israll'in Lübnan'ı işgal etmesınl desteklediğini söyledl, Filistlnlllerin israll'in varlığmı kabul etmemesin! eleş tirdi. Öte yandan Amerikanın sesi radyosunun haberine göre, Sov yetler Blrliğl, Filistinll gerillala ra ve Suriye'ye askeri yardımda bulunduöunu acikladı. Suudl Arablstan'ın Taif ken tinde biraraya gelen Arap 01kelert, Lübnan'daki çatışmaların şona ermesine yardımcı olarak herhangl bir karara varamadan dağıldı. Arap ülkeleri. BM ile illşklyi sağlayacak bir komite kurulmasına karar verdiler Görüşmelere Cezayir, Suudi Arabietan, Kuveyt ve Su r!ye katılmıştı. Lübnan ve FKÖ de temsll ediliyordu . Mısır Arjantîn (Baştarafı Sporda) tl: 2 0. Bu golden 3 dakiku sonra soldan ortalanan topa Zamo ra çok 1yi yükseldi ve kaleci nin uzanamayacağı köşeye topu bırakti: 2 1. Ispanyollar bu golle ümit lendiler ve son dakikalarda Alman kalesinde korkunç bir baskı kurdular ancak başka gol atamadılar. Kupa ya veda ettiler. Bu grupta birinci olacak takımı îspanya îngiltere karşılaşması belirleyecek. In giltere karşılaşması belirleyecek. îngiltere'ye birincilik için ikl farkh yengi ge rekiyor. B GRUBTJ F. Almanya 2 1 1 2 1 3 îngiltere 1 1 1 tspanya 1 1 1 2 Son maç: 5 Temmuz: Ispanya • İngiltere. Beskov (Baştarafı Sporda) «Yenildik, elendik, gidiyo•İngiltere ve F. Almanya'dan daha defansif oynamadık. Hiç olmazsa blr gol attık. tkincj blr golü de aradık. tlerki maçlarda daha lyi oynıyacağımızı sanıyorum.» ruz« diyen Thys, takım kap tanı Gerets ile kaleci Pfaffın sakatlanmalarının çok şe yi yıktığını sözlerine ekledi. Thys. bir soru üzerine. SSCB karşısmda ılk yarıda çok gol kaçırdıklarını ve ye nilgiyi hak etmediklerini de belirtti. Sırt ağrılarının hızl a geçmekte olduğunu söyleyen ln giliz ulusal takımı kap tanı Kevin Keegan, kendisini çok daha iyi hissettiğini ve pazartesi günkü tspanya maçında oymyabileceğüu söyledl. Tribünde oturarak takımı seyretmenin kendisine azap verdiğini belirten Keegan, «Sahaya çıkıp oynamak istiyorum. Gayet iyiyim» şeklinde konuştu öte yandan teknik direktör Ron Greenwood'un, Keegan'ı tspanya maçında da yedekler kulübeslnde bekletecegi sanılmakta. tngiliz ta kımına yakın çevreler, Greenvrood'un oturmuş bir kad royu bozmak istemedlğinl belirtiyorlar; (Baştarafı 1. Sayfada) dür, sağda solda FKÖ önderie rlnin Beyrut'u terketmeye niyetleri olmadığı, gececek zama na güvendikleri, askeri dezavan tajı bir siyasi basartya dönüştürerek bu savaştan çıkacakla n söylentüerl gittikça daha yay gın çevrelerde isitilmeye başlan dı. PKÖ'nün ve Hderlerinin Bev rut'u terketmeme ihtimal! ar Ima bakıhrsa hâlS hayli zaytf ama durumlannın da Haig'in istifasını izleyen ateşkesten bu vana hissedilir derecede düzel miş olduğu da bir gerçek. Daha birkaç gün öncesine dek, Pilistin mukavemetlnin ön derliğinin askeri bir lntlhar mı, yoksa bir siyasi harakiri yolunu mu tercih edeceğtai tar tısıyorduk. Daha doftrusu, Batı Beyrut'ta her çevrede tartışılan buydu. Şimdi artık bu sözcük ler konuşmalarda geçmiyor. Fl listln mukavemetinin bundan sonra alacağı biçim, elde edece ği siyasi tavizlertn (tabii ABD den) neler olabilecegl tartıştlı yor. Bu arada, ABD Baskam Rea Ran'ın Mısır Devlet Baskam Htisnt) Mflbarek'e eönderdljH cevabi mesajda, «FUistin halkı nın yasal haklan»ndan ilk kez söz etmiş olması dikkate deger bulunuyor. Üstelik, ABD, PKÖ'nün siyasi bir organiana Olarak devarmndan yana olduğunu belirtti. Bu, ABD İle tsrail arasmda bir ihtilaf konusu nu oluşturuyor. Burada genellikle paylaşılan bîr yoruma göre, ABD, tsrail'e, Sayda'ya ya da Damur'a kadar ulaşması için yeşil ışık jfakmış tı. Sharon'un gelip LUbnan Cumhurbaşkanhğı Sarayı*nın bulunduğu Baabda'ya kadar da yanması, 12 Generali ile Baab da'da masaya oturup fotoğrat lar çektirmesi, Beyrut'un kusa tılması.. bütün bunlar, İsrail' in Amerikan yeşil ısıfhmn öte sine geçtiğini belgeleri. Haig, harekatm devamuıdan yanaydı. Amerikan yönetiminin diğer ka natlan ise, İsrail Harekatı'mn ya da beşinci Arapîsrail sava sinın, ABD'nin uzun vadeli çı karlanna zarar verlci boyutlara eriştiğini düsünerek dur masından yana çıktılar. Sonuç malum: Haig gitti. Buradaki siyasi cevrelere ulaşan bilgüere göre, tsraüin Beyrut kapılarma dayanmasın dan, FKÖ yönetiminden çok, başta Suudl Arabistan, Körtee Ulkeleri Uderleri Urkmüşler. Bunlann, ABD yöneticilerine, «Şlmdl sanlnuş olan Beytvt degil, blzix, tsraili durdunm» dedikleri söylentüeri PKÖ yönetiminden yakın çevrelerine,, oradan da bizim kulagımıza ya yılarak Ulaştı. Körfez rejimleri, PKÖ'nün askeri yapısrnın dışın da siyasi olarak tasflyesinin de kendilerine yönelik bir FİUstin terörüne yol açacagından dehsetU Urküyorlar. Körfez Ulkelerinde lstikrarsızlık demek Amerikan çıkarlannın sarsüma 8i demek. Nitekim, Pilistin mu kavemetinin üç bUvuklerinden Abu tyad, dün verdigi demeç te, «FUistin mukavemetinin Lübnan topraklannda yer üırrindeld askeri varlıfr sona ere bilir ama bfltfln bölrtede yer «I tında siddet nygnlsyacak varli tı baslayabillr» diyerek. gerek Körfez ülkelerinin. gerekse ABDMİn kaygılannı besleyici bir muhtemel gelişme yönüne işaret etmiş oldu. Savaş, yann blrind ayını, Beyrut kuşatrnası ise üçüncU PSİKOLOJIK haftasmı dolduruvor. Sonucun ne olacagı, bu tarihi dönemin ne bicimde sonuçlanacağı hâU bel1< deSil ama busün RBİin dayandığımız noktada sunu ke sinlikle söyleyebiliriz: Pilistin mukavemeti artık umutsuz bir durumdan çıktı. Mukavemet hareketl su ya da bu biçimde, ama mutlaka ya sayacak. Bu saptamarun yanısı ra Yaser Arafat'm da Pilistin slyasetinin tartışılmaz tek ismi olarak belirdifini sftylemeliyiz. Abu Ammar, kim ne derse de sin, sabrın, sinir dayanıklılıgının ve siyaset manevracıhğının lçinde bulundugumuz ta rihi dönemdeki çok az sayıda ki ustalanndan blri oldugunu kamtladı. En umutsuz anlarda teslim olmamaya, bovun eftmemeye ve gerekirse silah elde topraga düsmeye kararlı olduftunu açık ça ortaya koydu. Ve, bu çizgi yi çektikten sonra da siyasi ma haret ömekleri gösterdi. Dostu da, dUsmanı da, bu adamm ya man bir siyaset adamı olduğu nu herhalde kabul edecetderdlr... t s t a n b u 1 Haber Servisl Türkiya Gazetecder Sendikası'nm tstanbul Şube Kongresi dün yapıldı. Genel Kurul'un açış konuşmasını yapan TGS İstanbul Şu be Başkanı Odhan Baykara, iki yıllık çalışma dönemlerinde iki değişik donemi 12 Eylüı ön cesi ve sonrasmı yaşadıklannı söyledi. Baykara, «Türkiye Gaıcteciler Sendikası'nın bütün or ganları ile her dönemde daha bilinçli ve daha faydalı bir biçimde üzerine düşen sorumluluklan insanlık, ülkemiz, ulus umra ve emekçilerimiz açısından yararlar sağlamayı sürdürecektir» dedi. Baykara şöyle konuştu: «Anayasamızm, özgürlükçü, mazlumun hakkını koruyucu ve zayıfı güçlendirici, daima ileriye ve ilerlemeye açık bir biçimde oluşturulacağına inanıyor, kazanılmış temel hak ve özgürlüklerin geriye götürülme mesinl istenüyoruz.» Gsnel Kurul'a divan seçimi yapılarak devam edildi. Djvan Başkanlığma Sadullah Usumi, Başkan Vekilliğine Pikret Onsuver, yazmanlıklara da Ismail Bayra ve Eeha Öz seçildiler. Daha sonra sözalan TUrk tş 1. Bölge temsilcisi îsmail Topkar da konuşmasmda «Kuv vetlilerin sömürüsüne karşı, şuurlu, partizanlığa kapılmadan sıkılmış bir yumruk gibi karşı durmalıyız» dedi. Genel Kuruı sonucu yapılan seçimlerde, önceki yönetimin çı karttığı liste 279 muhalif oya karşılık 431 oyla kazandı, TGS îstanbul Şubesi yeni Yönetim Kurulu şu isimlerden oluşuyor: Odhan Bavkara, Hasan Ercan, Süreyye Ersen, Ahmet Sağlık, fcren Güvener, Suat Köprülü, Şaklr Süter. Necdet Uzunay, Cengiz Çandar, Mehmet Erol, Flkret Ercan ve Ydmaz Gökkaya. Antalya'dan (Baştarafı 12. Sayfada) at başlayalı 2 ay olmuş ve birkaç bina da tamamlanmış... Şirket ortaklanndan Yılmaz Türkeri, oldukça W dialı konuştu... Inşaatın zamanından önce bitirileceğini, malzemenin yüzde flO'ımn alındığını, demire çimentoya zam gelmesinden etkilenmeyecekleriru, 750 tnilyon liralık tesis için Turizm Bankasındon henüz bir kuruş kredi alamamalanna karşılık 100 milyon liranın üzertnde yatinmı gerçekleş tirdiklerini söyledi... Bu arada. bakanlann gelişini beklerken ortalıkta do laşan bir söylentiyi araştırmak üzere Güney Antalya Turizm Gelişim Projesi için de yer alan Güneydeniz Çam yuva Tatil Köyü'nü görmeye gittik... 29 nisan 1982'de Uhan Evliyaoğlu tarafından törenle temell atılan ve yine yabancı ortaklı başka bir şirket tarafından yapılacak Çamyuva Tatil Köyü için garantisiz ticari alacak hlardan 3 milyon mark dış kredi Retirildiği. fakat şirketin bu parayı başka işlerde kullandıgı. inşaata başla madığı söylentlleri vardı... DPT Yabanct Sermaye Daire si ödemeleri durdurmus, Orman Bakanlıgı da Milli Park içindeki alana yapılanma i7 oi vennemiş diyorlardı... Çamyuva Tatil Köyü'nu gor düfc Kültür vo Turizm Bakanı tlhan Evliyaoğlu tarafından atılan temel yeri çev rede kamping yapanlarca çöp çukuruna dönüştürülmüştü... Evet milyonluk bir turizm yatınmı, bakan tara fından temeli atılan bir tesis, fimdilik «çöp çukuru» olarak turistlere hizmet veriyordu... Kızıltepe Tatil Köyü'ndeki tören bittikten sonra saat 15'de ögle yemeği için Turizm Bankası'nin Kızıltepe Kamping'ine gidildi. Bu arada kamping yöneticlleri sorunlannı Bakan'a duyurma olanagı buldular... Efendim su gördflgüoüz Orman Bakanlığı'nın keresteleri yerimizi kısıtlıyor... Bunlar kıyıdan kaldınlabllse... Bir de efendim. Göynük Köyü kıyıda duvar çevirip mezarhk alanı yapmış ...Köylüler, (I idare kurulundan kıyıdaki iki dönOm arazînin mezarhk yeri olduguna dair karan 1979 yılında çıkartmışlar ama bu rada bir tek 81ü var o da ge çen yaz denlzden çıkartılan klmligl bellrslz blr ceset... Bölge muhakematta davamız surüyor... Burayı mezarhk olarak kullanmıyorlar, herhalde parselleyip satacaklar... Uğurlu (Baştarafı 12. Sayfada) cak Üğurlu'nun iddia ettiği gl bi ondan rüşvet almadıklarını. üğurlu'nun Tali Kut'u devam lı telefonla arayarak rahatsız ettiği için bu ise bir nal çaresi bulmak tt»re otel Kalyon'da buluştuklannı, Üğurlu'nun ken dilerine yaptığı ttkUfln samk TaU Kut taratından red dedildiğini ve bunun Üzerine lokantada Abuzer Oğurlu ile mündkaşB ederek ovrıidıklarını ifade ile suçunu inkâr etmistir.» Sanık Tall Kut'un ifadesine de değinilen iddianamede KutJ un «Yaşar Apak ile btrçok de falar Kalyon otclinde vemek yediklerini ancak Oğurlu tle buluşmadıklannı Oğuriu'yu bir defa Kapıkule gUmrUk sa lonunda eördUğUnü blr daha hiçbir yerde karşılasmadıklarj nı belirttiği rüsvet olayını kabul etmedlSin kRydediliyor. VAKIN: EMNİYE1 tFADELERtNt KABUL ETMEDİ Türkiye (Başurafı 1. Sayfad») kaaı'nin Türkiye'ye beşinci plan çalışmalarında yardım a oldugunu ve planı Türkiye ile Ortadoğu bölgesi için hazırlanmıs bazı modellere dayandırmak istemesinln ge rekçesini soran bir gazeteciye şu vanıtı verdi: •Üye Olkelerle ilişkilerimizi bu tür modeller belirle miyor. Nasıl destek saglıyacağimızı analiz ederken, bu modelleri araç olarak kullanıyoruz. Model, zorunlu koşulumuz degildir. Türkiye, bankamızın 87 büyük müs terisi arasmda kalacaktrr.» Stern, Turk yetkilileri ile yaptığı görüşmelerde yüzde 4'ün üzerinde bir büyüme hızının hedeflendiği izlenimini edindiğini de kaydederek, «Türkiye yalnızca enflasyonu durdurmaya çaIısmıyor, büyümeyi de birIikte yflrfltfiyor. Bu çok güç bir istir. Bütün güçlüge kar 8in. basarı saglanmıs olması gerçekten etkileyicidir.» *& Kastelli'nin (Baştarafı 1. Sayfada) gibl kotılacaklar. Bir süre dinlenmek amacıyla Istanbul'a gelen Turgut özal, Yeşilköy Havaalanı'nda gazetecilerin soru lanm yanıtladı THA'nin ha benne göre son ekonomik gelişmelere bağh olarak tah villerin durumunun mevdu at sertifikalanna oranla daha iyi oldugunu belirten Özal, sözlerini şöyle sürdürdü: «Çünkü tahvili olanlar yüzde 28 faizlerini alırlar ama onlann da 7 yıl vade li olanlan var. Bu konuda biz şöyle düşünüyoruz, ilgi li bankalar. şirketler bir des tek yaparlarsa biz de onla ra bir destek sağlanz.» Öte yandan Adalet Bakanlıgı Müsteşarı Sabahottin Okutan, «Bankw Kastelli olarak blllnen Csvher Özden yurda döner, bütün borçlarını 1 yıl lçinde ödemeyi taahhüt eden bir öde m« planı hazırlarsa ve bu plan mahk«m«ce uygun görülürse, tutukluluk karan kalkabfllr» dedi. Okutan, THA'ya yoptığı ooık lamada, cödeme güçlüğü İçin d* bulunan banktrlere ve bun larla llgill kişilere uygulanacak ceza hükümleri hakkında 2644 sayılı kanunun gereğince, Cevh«r özdm'in karsılıksız çek vermiş ve hatta muvazaalı ala cak ve borç ilişkisine girmiş bil hassa kanundan yararlanma im kanına sahip bulunduğunu» bildlrdi. Okutan şunları söyledi: «Cevher özden hakkında tu tuklama karon bulunmaktadır. Bu nedenle Ister kendlllğlnden yurda dönsün, Isterse yakalan sın mutlaka tutuklanacaktır. Ancak bütün borçlarını 1 yıl İCİnde ödemeyi taahhüt ed«n blr ödeme planı hazırlar ve bu plan istanbut Asllye 2. Ticarot Mahksmssince uygun bulunur •a tutukluluk hall son bulotol Ulusu neral Adnan Doğu olduğu halde Çerkezköy"e gelen TJlusu incelemelerinden sonra tstanbul'a döndü. (Baştarafı I. Sayfadn) (Baştarafı 12. Sayfada) tifa edilmeyecek de başka hangi durumlarda istifa edilecek? tstlfa da bir hlzmettir.» «Meclis'in yapısma uysrun blr Divan oluşması ha linde tıkanıklıkların, çelişkilerln giderileceğinl» savunan Doç. Hamitoğullan. hükümetle Danışma Meclisl ilişkilerl konusundaki görüslerint de şöyle açıkladı:' « HUkttmetten tasarılar geliyor., blzden yetki lsteniyor ama biz verdlğlmiss yetkileri, memlekete e n yararlı sonuçlan doğruracak tarzda denetleme ve uyarı gürevimizi yerine getirme Imkânından mahrumuz ma alesef. Bunun mutlaka tamamlanması gerekirdi. Rundan sonra hiç değllse tamamlanması, bu bütünlesmenin sağlanması, bu ceHskinîn glderilmesi perek lldir. Bu nasıl olurdıı? Bu herhalde Kurucu Meclis calışmaya geçecegt aşamadan başlamak üzere, ya hü kflmet .bakanlanmız tabii tive olurdu veya hükümet Meclis'e dayanırdı. Bunun yapılmamış olması iki organ arasmda birblrlnl fcütttnleme. desteklemelerlne Olanak vermemektedir. B a t ta bunu tıkamaktadır.' Bu çellskilerin önfimüzdeki dönemde bir cftziime kavuşrnasını tprnenni Pdlyorum.» Danısma Esener (Baştarafı 1. Sayfada) m&sı istenen çalışma gruplannın ilki olduğu bUdirUdl. Bu toplantılann önUmUzdski günlerde sUrdurUlerek kıdem tazminatı ile asgari ücretin arasın daki ilintinin nasıl kesilecegi yolunda kesin çözüme vanlacak. TUrkîş Ue hUkumet uzman lanrun dün Çalışma Bakanlığı'nda yaptıklan toplantı öncesinde bir açıklama yapan Ça lışma Bakanı Turhan Esener, kıdem tazminatı ile asgari Ucret ilişkisl kesüirken kazanılmış baklann ihlal edilmeyeceğini ifade etti. Turhan Esener, toplantıya lllskin şu bilgUen verdi: «Bngfinkfi toplantı teknik blr çalısma olacak. Asgari ücretin artmlmaan» hepimlı gSnttlden katüıyoruz. Fakat dahası mall zorlnklar var, kıdem tazminatı tavanının asgari flerete bağlanmıs olması, asgari ficret te yapüacak ufak bir aynntı bile kıdem tazmlnatını etklleyeceği için hazinenin katlanamayacağı bir durum ortaya çıkryor. Bu nedenle aradakt Ulşkinin çözülmesi gereldyor. Bunu yaparken, hiç bir şekilde muktesep haMarın ıhlall söz konusn olmayacaktır. öyle zannedlyorum ki, kıdem tazminatı tavanı da dondnrulmayacaktır. Hazinenm kaldiracağı bir değtşken anyornz. En iyi çöıtim yolu bn toplantılann sonnnda ortaya Cikacaktır «anıyonnnj» ACI BÎR KAYIP Şirketimiz ortaklanndan saym tmadettin Karaçalı'nın kıymetli eşi, MÜJGAN KARACAL1 hanımefendinin vefat ettiğini üzülerek öğrenmiş bulunuyoruz. Merhumeye Tanrıdan rahnıet d'Vr ailesinin acılannı paylaşırız. PANTÜRK TÎCARET LÎMİTED (Cumhuriyet 4819) r ACI BİR KAYIP Şirketimiz ortaklanndan sayın îmadettin Karaçalı'mn kıymetli eşi, ÜOD, eski (Baştarafı 1. Sayfada) lücUIUk ve Komtiniztn» baş lıklı yazısmda Devlet Baskanına hakaret ettiği savı ile Askeri Savcı tarafuıdan (1) Numaralı Askeri Mah kemede. hakkında dava açıl mıştı. Şemsek toplam bir yıl dokuz av 10 gün hapse hüküm giydi. Aym derginln sorumlu Yazı tşleri Müdür Mehmet Kazıkkarada blr yıl 9 av 10 gün hapis cezasına çarp tırıldı. Kazıkkara hakkında ki hapis cezası ilRili yasa hükmü uyannca 64 bin 500 lira para cezasma çarpörüdı. MÜJGAN KARACALİ hanunefendinin vefat ettiğini üzülerek öğrenmiş bulunuyoruz. Merhumeye Tanrıdan rahtnet diler ailesinin acılarını paylaşırız. ÖĞRETMENÜĞİN ÜÇ YÖNÜ Dr. A. FERHAN OĞUZKAfTın gözden gscirilmiş ve genişletilmiş olan bu yapıtının beşinci basımı çıktı. EDERt: 200 IİRA MESTA LİMİTED ŞİRKETİ (Cumhuriyet 4818)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle