18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 2 on günlerde kaçak lmar uygulamalarının bağışlanabilir nitelikte olanlarını yasallaştırmaya yönelik kanum hazırlıklannın kamuoyunu ilgilendirdiği görülüyor. Basma yansıdığı kadarıyla, Danışma Meclisi'nin llgili komisyonu imar affını öngören kanun tasarısımn kapsamını dar bulmuş bu hallyle, örneğin tstanbul'un kaçak imar sorununun sadece %12'sinl çözebileceği görüşü karşısında, tasan Bakanlıkça gözden geçlrilmek tizere yeniden ele almmıştır. Gerçekten, ülkemizde imar uygulamalarındaki sonuçlar gözlemlendiğinde. bu konudaki yerel ve merkezcil kamu denetiminin otoritesinin aşmdığı, kaçak inşaat alışkanlığmm alabildiğine yaygınlaştığı hemen göze çarpar. Bunu önlemek amacıyla «tmar Mevzuatma ve Gecekondu Kanununa Aykın Olarak Yapılan Yapı ve Tesislere Uygulanacak Işlemler Hakkmda Kanun» adı altmda hazırlanmış bulunan yasa tasansının gerekçesi şöyle özetlenebilir: Bu tasarıyla; plana uyum ilkesi zedelenmeden, imar mevzuatı ve planma uygun duruma getirilebilecek yapıların gerekli harç ve cezaların almması koşuluyla yasallaştmlması; bu yoldan düzeltilemiyecek durumda olanlann ise yıktınlması ve bundan böyle de konulan para cezası hatta hapis gibi giderek ağırlaştınlmış caydırıcı yaptınmlar uygulanarak bu tür yapılan n kesinlikle önlenmesi, amacının güdüldüğü anlaşılmaktadır. Bu yazımızda. sözügeçen tasannın ana çizgilerine değinmekle yetinerek: ayrmtılı bir eleştirinin dışmda, yürürlükteki yasalarla çelişmekslzin soruna ne gibi bir yöntemle yaklaşmanm uygun düşeceğini yoklamak istiyorum. 9 HAZİRAN 1982 S İmar Affı BELLÎ ARALIKLARLA ÇIKARILAN NESEP AFFI, ÎMAM N t KÂfflNI VE YASADIŞI ÇOCUKLARIN ÜREMESİNİ NASIL ÖNLEMİYORSA, «RUHSATSIZ YAPILARI BAĞIŞLAMA» YASA L A R I D A B U HASTAUĞI İYİLEŞTİREMEZ Prof. Dr. Safa ERKÜN önce, bugüne kadar çok denenmiş istemi yasaklayıp kısıtlamakta değil, suDasmakalıp bir takım çözümlerden kaçı numu artırmaktadır. Hukukun yasası, nan bir tutumla konuyu ele almak yerin doğanm yasasma böylesine ters düşerse; de olur. Çünki, Nüfus Patlaması ve Hızlı ona uymayan zorunlu eylemler artık kıKentleşme etkenlerinden kaynaklanan nanamıyacağı gibi, önlenemez de. Çarpık Yapılaşma olgusu, imar bağışlaEğer yasadaki yaptırımlara karşın, ması getiren yasa değişiklikleriyle bir yine de görevler savsaklanıyor ve kötüye çırpıda önlenemez. ötedenberi llk akla kullanılabiliyorsa, parayedirme ya da kagelen ve kolay görünen yasa değişikliği, yırma çıbanları işuyorsa, kabahat yasada gerçekte sosyoekonomik nitelikteki yu değildir. Yasalan tezelden değiştirmeğe karda değindiğimiz temel etkenleri değiş girişmekle, bu yaralar lyileştirllemez. tirmig olmaz. Yüzeysel ve geçici çözümBugüne kadar aksamaların kaynağı ler ağrıyı dindirse bile, hastalığı kökün çoğu kez omuzlanna bu denli ağır hizden kazımaz. Sorunun köktencl çözümü; metler yüklenen belediyelerln, onu taşıuzun vadede, dengeli bir nüfus ve bölge yamaması gibi klasik bir nedene bağplanlaması, toplu konut ve istihdam po lanmakta ve bunun etkenleri olarak da, litikası temellerinde yatmaktadır. belediyelere yönelik aşağıdaki sakıncalar Kısa vadedeki sağlıklı yaklaşım İse, sıralanmaktaydı: var olan ve kuşkusuz iyi niyetle ko Gelir kaynaklarmdaki yetersizlik, nulmuş bulunan yasal yaptırımları (önce Yetişkin personelden yoksunluk, bir kez erteleyip bağışladıktan sonra a Yerel çıkar zorlamalarına ve basğırlaştırmakta) değil, tam terstoe (en kılanna karşı dirençsizlik (•). gelleri ortadan kaldırarak, yasal yaptıOysa ki bu yargı, günümüzde geçerlirımların kesinlikle uygulanması) olana liğini yitirmiş görünmektedir. Gerçekten: ğını sağlayabilmektedir. Başka deyişle: 29.5.1981 günlü Resmi Gazete'de Bu süregen sorunun çözümü «bağışlayıcı yayınlanan 2464 Sayılı Belediye Gelirleri yasama» yoluyla değil, «etkili yürütme> Yasası yerel yönetimleri parasal yönden ve özellikle «ivedili yargılama» yoluyla destekleyici hükümler getirmiştir. gerçekleşebilir. Mimarlık ve kent planlama öğreNasıl belli aralıklarla ötedenberi cı niml veren kurumlan bitirenlerin sayısı kanlagelen nesep affı yasaları, köyleri giderek artmaktadır. mizde imam nikâhıyla kutsanan birleş 12 eylül 1980 girişlminden sonra, melerden doğan yasadışı çocuklann üre yerel çıkar zorlamaları etkisizleşmiştir. mesi olgusunu önleyemiyorsa, aynı türAncak buna rağmen, imar mevzuatıden «ruhsatsız yapılan bağışlama> yasa na aykın yapılaşmanın özellikle btiyük lan da bu süregen yarayı, ne yazık ki İyl ' kentlerimizde düzenli yapılara oranla leştiremez. Üstelik kamuoyunda nasıl daha büyük boyutlara ulaştığı da, tasaolsa yarın öbürgün gözyumulup yasalla rının gerekçesinde açıklanmaktadır. şacağı kanısmı yaratıp kökleştirerek, umulanm tersine bir sonuç doğurabilir. Kanımızca yasa tasarısı aşın bir iylmserlikle, çarpık yapılanma olgusuna Tasan gerekçesinde deginlldlği gibi; bir kalemde kesin bir çizgl çekilebileceği imar yasa ve planlanna aykınlık eylem varsayımına dayanmakta; bundan böyle leri, sunum ve istem (arzvetalep) ,denge ruhsatsız yapılanma, kırsal (tanmsal) asizliğinden doğmaktadır. O halde çözüm. lanlan savurganca harcama ve çevreyi Tasan, yukarda özetlediğimlz amacı sağlamak üzere; gerek belediye ve yöresindekl gelişme alanı İçinde, gerekse bu sınınn dışmda bulunan kesimlerde o yere göre değişik olarak saptadığı oran ve ölçütleri aşmayacak çaptaki yapılanma aksaklıklarına bağışlama sağlamak üzere ilgllilerine 1 aylık başvuru süresi tanımakta: Belediyelerde Pen ve tmar tşleri Dalresine, Valiliklerde ise îl tmar Müdürlüğüne bir yıl içinde bu konulan saptama görevini yüklemekte; imar raevzuatma aykın yapı ve teslslerin bu yönden değerlendirilmesinde birinci kesim için Belediye Encümenlerini, ikinci keslm için îl tdare Kurullarını yetkili kılmaktadır. umursamaksızın klrletme alışkanlıklanmn, yaptırımlan para ve hapis cezasıyla ağırlaştırma yoluyla, kesinkes önlenebileceğini ummaktadır. Oysa ki yaptınmlar ağırlaştıkça, bunları uygulama olanağmın da azalacağı: ötedenberi bilinen bir gerçektir. Çünki yaptırımın ağırlığı «vicdani takdir» smırını zorlamaya başladığında, olayı hafifletici gerekçelere sığınarak görmezlikten gelme eğilimi belirebilir. Nasıl ki, bundan önce ayrı yasama dönemlerinde çıkarılan ruhsatsız yapılan ve gecekonduları önleme yasalan (örneğin 6188, 775 Sayılı Yasalar) da benzeri iyimserlik ve umutlarla yürürlüğe konulmuş, fakat uygulama sonucundaki olumsuz tablo düş kırıklığı yaratmıştır. Şu da yadsmamaz ki, kaçak yapı alışkanlığı bireylerimizin yurttaşlık erdeminden yoksun olarak eğitilmesinden de ileri gelmektedir. Plana saygı fikrinin, en azından yasaya saygı kadar geçerli ve zorunlu olduğu inancı, zihinlerde yerlegmemiştir. öte yandan yasa tasansının geçici ve yüzeysel önlemlerle savuşturmaya çalıştığı kimi sorunlar arasında, özel bir ağırlığı olan «hisseli tapuda yapılanma» kargaşası: arsa üzerindeki yatay çekişmenin, yapıdaki düşey pay dengelemeslyle, belki bir dereceye kadar çözümlenebillr: Kamu denetiminde planlı olarak Uretilebilecek toplu konut bloklarında paydaşlara kat ya da daire mülkiyeti tanmabilir. Söze başlarken değindiğimiz yaklaşım önerisini vurgulayarak yazımıza son verelim: 20.1.1982 günlü Resmi Gazete'de yayınlanan tdari Yargılama Usulü Yasasınm yeni kurulan yerel idare mahkemelerine verdiği yetkiler ve kısalttığı süreler ile oluşturulan reform, imar ve yıkma uyuşmazlıklannı da kapsamına alacak biçimde yorumlanıp uyarlanarak konunun gerektirdiği, ivedili bir yargılama yönteml gerçekleştirilebilir. Böylelikle, sözügeçen süregen sorunun, yalnız yasama yoluyla değil, yürütme ve yargı yoluyla da, göreli esneklik taşıyan bir çözüme kavuşturulabileceğini sanmaktayız. îlk adımda hemen yasa yapımma ya 'da değiştirilmesine girişilmeden önce. varolan yasalarm «yargısal yorumlama» yoluyla uygulanmasına işlerlik kazandırmayı yeğlemek ve smamak, yerinde olur gibi geliyor bize. (*) Bakınız: Safa Erktin «tmar Hukuku Prensipleri» tstanbul 1960, s. 17. t4 Idamlıklar,, OKTAY AKBAL Hftvın D SffiT Yüce dinimizi. özellikle genç nesle, açıklamalı ve sade bir dille anlatan büyük eser Danısma Meclisi Ustüne... j İSLAM DİNİ tnanç Maneviyat ibadet Otuz yılı sşkm bir süre Beyazıt Kütüphanesi Müdürdüğü'nü yapan MUZAFFER GÖKMAN'ın büyük titizlikle hazırladığı bu kitapta; iman. namaz, oruz, hac, kurban, ramazan sohbetlerl, Kurtuluş Savaşı sırasında minberden Mustafa Kemal'in ve Mehmet Akif'in Türk mllletine seslenişini, tslam'da anababa hakkı, Süleyman Çelebi mevlit ve bunun gibi yüzlerce konuyu, akhnıza gelen her sorunun cevabını alfabetik bir bulduru dizisi içinde kolaylıkla bulacaksınız. TEŞEKKÜR 4. Haziran. 1982 günü kaybettiğimiz, ailetnizin büyüğü, sevgili dayım HAMZA TANEROĞLUnun ^enazesine katılan, başsağlığı dileyen, tüm dost v« akrabalanmıza teşçkkürü bir borç bilirim anışma Meclisi, adı tistünde bir «danışinanlar» topluluğudur. Milli Güvenlik Konseyi'nin, dolayısıyle hüküm'etin danışmanlığırlı yapmak görevini üstlenmişlerdir. Bu Meclis'tekl üyeleri belirli kurullar seçmiş, MGK onaylamıştır. Yani genel seçimle, belirli siyasal görüşlerin, partilerin, temsilcisi olarak Meclis'e gelmemişlerair. Belirli yasalan hazırlayıp MGK'ne sunmak. Budur işleri. öyleyken, bir takım danışmanlar, kendilerlnde daha başka, daha üstün nitelikler bulmaya başlamışlardır. Yürürlükteki yasalara aykın yasa önerilerl düzenlemek, (TDK'nu kapatıp yerine bir Akademi'nin kurulmasını istemek gibi). kendi aralannda bir takım gruplaşmalara gitmek, şu ya da bu siyasal eğilimlerin çevresinde yarına dönük yatırımlara kalkışmak gibi... Gazetelerde okudum, Danışma Meclisi'nde belli başlı üç grup varmış: Atatürkçü Liberaller, Sosyal Demokratlar ve Muhalif Radikaller... Atatürkçü Liberaller, coğunluktaymış, bu yüzden bir «grup» oluşturmuşlar. Kunbilir, demokratik yaşam başlayınca bu «Liberal»ler siyasal parti halinde ortaya çıkarlar! Baksanıza şimdiden grup toplantıları yapmaya başlamışlar bile!.. Hatta istedikleri yönde oy kullanmayanları suçlamak için «Sol çekirdek oluşturuluyor» diyorlarmış!.. Bir parlamentoda değişik parti grupları vardır. Her zaman da olacaktır. Ama bu gruplarda yer alan üyeler halkoyuyla seçilmiş, belirli görüşlerin yandaşı olduklannı kamuoyu önünde kanıtlatnış kimselerdir. Meclis'te de doğallıkla kendi gruplarının sözcüsü olarak konuşurlar, gruplarına bağlı kalırlar. Ama atamayla gelen bir Danışma Meclisi'nde «Liberaller, Sosyal Demokratlar, Muhalif Radikaller» diye ayrı gruplar oluşturuldu mu, o Danışma Meclisi bambaşKa bir nitelik kazanır, ulus gözünde de saygınlığım yitirmeye başlar. Klm bu «liberal»ler, hem de AtatürkçU liberaller hem Atatürkçü, hem de liberal nasıl olunur, bilemem. Atatürk'ün «devletçiyiz» ilkesinl Anayasa'ya koydurduğu nasıl unutulur! Başlarında Prof. Aldıkaçtı'nın bulunduğu söyleniyor. Devlet Bakanı Prof. îlhan Öztrak'm Toprak Reformu Tasarısına karşı çıkan kişller, bu «liberal» grubun üyeleriydl. Madenlerin eski sahiplerine ıade edilmesi için yasa önerisi sunanlar, TDK'nun kapatılmasını isteyenler, hep bu «Atatürkçü Liberalier»... Anlaşılan şudur, «AtatUrkçii Liberaller» gelecekte parti halınde ortaya çıkmak hevesindedirler. tçlerinde «Böyle bir konu aklınıızda yok değil», «Bu arkadaşlar zamanı gelince birlikte hareket edecekler» diye konuşanlar da olduğuna göre «liberaller»in yarına hazırlandıkları «danışmanhk» görevinde kendi geıeceklerl için gereken yatırımları yapmaya başlamışlardır. Evet, pek çok danışmaıı yannki siyasal yaşamm yıldızı olmaya hazırlarımaktadır. Bunlarm başmda Mehmet Pamak adlı kişi gelmektedir. Bir kaç kez yazdım, bir daha yinelemek isterlm. Danışma Meclisi'nde görev yapanlar hlç değilse bir dönem milletvekilliğine aday olmamak zorundadırlar. 27 Mayıs'tan sonra oluşturulan Temsilciler Meclisl Uyeleri için de aynı öneriyl yapmıştım, dinleyen olmadı. Danışma Meclisinde «gelecekteki siyasal yaşamı» İçin gerekli UnU, etkiyi toplamak yarışına, hevesine ancak böyle bir kararla son verilebilir. ülusumuzun yannki siyasal yaşamını hazırlamakla görevl) olan danışmanlar bir dönem boyunca seçimlere katılmamakla ulus gfczünde önem ve saygınük kazanacaklardır. HÜSEYİN TALAYOĞLU 434 Sayfa 350 TL. Tek isteklerde 50, TL.'lık pul gönderiniz. Dağıtım ve ödemeli isteme: YENÎ ÇIĞIR KİTABEVİ Sahaflar Çarşısı No: 17 Beyazıt / İST. 26 22 90 P.K. 47 Beyazıt / ÎST. I L A N O/iI/fflırian Sunar 9g«»/K>g0n A GRUBU h«r cuma kesîn harehet NEFİS BİR PLA)DA DENİZE GİRMEK İSTERSENİZ Alaıjya ALAA ÎŞTE 12500TL *TEOMAN ÜNER yönetiminde •Şehir merkezine yakın *[>eğişik mimirisi *Tcras Restaurant •Güneşlemeterası *Roof Bar *Çift Asansörü *Ali Usta'nın özenliyemekleri •Denizgören BanyoDuşWC'li 108 oda Ftatlarımııa Özel OtobüstIkramtar f RehberınıztSorvıs veVAergıler dahildir 3arbarosBulvarı 35/4 BeşıktaşİST. l 61 10 7361 82 26 Tlx: 26105 İLAN SAKARYA 3. ASLYİE HUKUK HAKİMÜĞİNDEN Sayı: 1981/533 Davacı: Nımet Ok, Vekili Av. Nıhat Özkan Davalılar: 1 Mehmet Soy türk 2 M.Honefl Akkoyun (adresi mechui) Dava: Tazmınat Davacı tarafındon davalılar aleyhine açılan Tazmınat davasmın yapılcn yargılanmasına 17.5.1982 ta rihli celsesınde hazır bulun mamış olduklarmdan gıyab kararının llanen teblığina ve duruşmanın 28.6.1982 günü saat 10.30'a bırakılmasına karar verilmiş olmakla, adı gecenlerin mez kür gön ve saatte mahkememiz salonunda hazır bulunmaları gıyab karan yerine kain olmak üzere bulunmaları gıyab karan llân olunur. PTT Fabrika Müdürlüğünden TERMİNAL DİZİSİ SATINALINACAKTIR tdari ve Teknik Şartnamesine göre 120 000 Adet Kulaksız. 40 000 Adet Kulaklı tip 10'luk Tenninal Dizisi. kapalı yazılı teklif alma usulü ile satınalınacaktır. îki kalemde toplam 160.000 adet Termina! Dizisinin Bksiltmesi 24.6.1982 günü saat 15'de yapılacaktır. Bu Işe ait şartname normal çalışma gün ve saatlerinde tstanbul/Ümraniye'de bulunan Fabrikamız Malzeme Müdürlüğünden 1000, TL. karşılığın da ahnabilir. Tekliflerin Reçerli olabilmesi için teklif veren ftrmalann bu malzemeye ait şartnameyi Fabrikamızdan almış olması şarttır. Teklif mektuplan yukanda belirtilen gün ve saate kadar Malzeme Müdürlüğömüze makbuz karSilığında tesiim edilmeli veya aynı gün ve saatte Malzeme Müdürlü&ümüzde bulunacak şekilde posta ile stönderilmelidir. Postadaki gecikmeler kabul ediimez. Tamamlayıcı bilgi: 35 17 56 35 17 57 nolu telefonlardan istenebilir. (Basm: 16709) 4089 Kerim Korcan'm «İdamlıklar» romanı» üçüncü baskısmı yaptı. Yazar kitabını bitirırken diyor ki: « Konu vardır, yazannı üzer, sıkar, diişündürür, hatta a^latır için için. Gene konu vardır, yazannı açar, umutlandırır, pespembe ufuklara alır götürür. Takdir edersiniz ki, İDAMLIKLAR sıkıcı bir çalışma. Onu meydana getirirken içimin zaman zaman daraldığını hatırlıyorum. Ama bu konuda susamazdım, görduklerimi, bildiklerimi kendime saküyamazdım. Insan toplutnlarının asırlardır kanayan ve bir türlü dinmeyen yaraları sözkonusuydu. Görmezlikten gelmek, susmak hakkımız değil.» • îdamlıklar'da tesbih taneleri gibi birbirine eklenmiş dört adam var: Şakir Ağa, Boyabatlı Emin, Ayancıklı ömer, Resne'li Yaver Bey... Tesbihin imamesl de darağacı. Kerim Korcan ülkemizin mahpushane gerçeğinde insan manzaralarınm en çarpıcılarını yalın bir anlatımla sergiliyor. Kitabın sayfalannı çevirdikçe, insanın ruhu, ayaklarımn altmdaki iskemleye tekme vurulmuş idamlığı çeken darağacınm ipi gibi geriliyor. Ne diyor mahpushanenin gardiyanı Ali Faik bir idam gecesinin bunalımında: « Kerim Efendi, kanun adamı asar, ben buna birşey demem. Desem de bir faydası olmaz. Benim canımı sıkan, benim anlatmak istediğim bu değil. On yedi senedir burada nicelerini gördüm. Bu da demek kl Allah'ın bir hikmeti. Kimi urganda ölüyor sallanarak, kimi de yorganda. Lakin benim kafamı kurcalıyan birşey var.» Nedir mahpushane gardiyanı Ali Faik Efendi'nin kafasını kurcalayan sorun? Tüm insanlığm kafasmı kurcalıyan sorundur bu; senin, benim, onun; hepimizin sorunu. • Yazar Kerim Korcan, fikir suçundan 12 yıl yatmış bir kişi. Son haftalarda bizim gazetenin «KültürYaşam» sayfasında sanatçı bohemini yeren, serglleyen, yazılar yaymlandı. Ne demek sanatçı bohemi? Kerim Korcan'ı bunca yüdır tanırım. Yapısına bakarsanız, demirci ustası, ressam, çımacı, aktör, profesör, tornacı ya da ozan görünümündedir. Acaba bohem yaşantı fu:satı buldu mu? Hic sanmam. Hayatını nasıl geçirmiş Kerim Korcan: « Ama sonbahar gelip de idamlar başlayınca, mahkum birden en acı çizgide anlayıverir nerede olduğunu?» Kiraz ya da çilek mevsimi gibi idamın da demek mevsimi var. Mahpushane bohemyasından yetişip on iki yılda kırk sekiz mevsimi dört duvar arasmda yaşayıp sanatçı olmak da var. Kimseye böyle bir yaşam öğütlenemez; kimse de böyle bir yaşamı isteyerek seçmez; Kerim Korcan da seçmemiş. Hayatın kapılarına zincir vuran kendisi değil. Bu yüzden «yaşam öyküsü»nü şöyle anlatıyor: « Dönüp dönüp sorarlar, en lyl bildigitniz yanımız mıdır bakalım hayat hikâyemiz? Bu sorunun üzerinde tekrar tekrar durup düşünmeliyiz; yoksa en az blldlğimiz yanımız mı?» • Ve Kerim Korcan sımsıcak bir insan sevgisiyle mahkumlardan şöyle söz açıyor: «Mahkumlar, benim felaket arkadaşlarım. Mahkumlar, perişan bir çoğunun Ustübaşı. Mahkumlar, sarı tespihler ellerinde. Mahkumlar, tütün dumanına boğulmus yüzleri. Gecelerl zaten batakta, mahkumlar, karanlık gündüzlerU Hayat yalnız dışarda yaşanmaz, döt duvar arasmda da sürer. tnsanları mahkum etmek kolay, insanlara İnsan gibi yaklaşmak güçtür. Yoksulluk ve bilgisizliğin karanlığa gömdüğü insanları daha çok sevmek gerekmiyor mu insanlaşmak için... Kerim Korcan bunu yapıyor kalemiyle; ve en azından «İdamlıklar» üzerinde gardiyan Ali Faik Efendi kadar romanı okuyan herkes bir kez daha düşünüyor; 1930'ların 1940'ların Türkiye'sinden bu yana zaman sürecinin taşlanna basa basa yürüyerek... (5OVlÖnCE (Cumhuriyet Yalova'da küçük mik yasta bir eski eserler müzesi yapılacaktır. Yalova ve civarından çıkarılacak eski eserler buraya konulacaktır. Bu hususta inceleme 9 HAZİRAN 1932 YENÎ MÜZELER lerde bulunmak üzere Müzeler Umum Müdürü'nün de önümüzdeki günlerde Yalova'ya gideceği haber verilmektedir. ]Günün ilanıC Kontrplak tahtalarını artık Avrupa'dan getirtmek lüzumu kalmadı. Zira Eyüp'de kurulan son sistem fabrikada ımal edilen kontrplaklar ecnebi mamulattan hem daha üstün hem de ucuzdur. KONTRPLAK îstanbul Telefon Başmüdürlüğünden Silikonlu Manson Satınalınacaktır Başmüdürlüğümüz ihtiyacı olarak 1.500.000 adet 4 librelik silikonlu manşon kapalı teklif alma suretiyle satınalınacaktır. Bu işe ait şartname Gayrettepe Yıldız Posta Caddesindeki Başmüdürlüğümüz Malzeme Müdürlüğünden temin edilebilir. tstekli olanlann bu işe ait kapalı teklif mektuplarını engeç 1.7.1982 Perşembe günü saat 11.00'e kadar Malzeme Müdürlüğüne tevdi etmeleri ilan olunur. (Basm: 16746) 4127 îstanbul Telefon Başmüdürlüğünden 85 Çift Kasık Çizmesi Satınahnacaktır Başmüdürlüğümtiz ihtiyacı olarak 85 çift kasık çizmesi kapalı teklif almak^suretiyle satmalınacaktır. r< Bu işe ait şartname ve'mühürlü numune Gay rettepe Yıldız Posta Caddesindeki Başmüdürlüğümüz Malzeme Müdürlüğünden temın edilebilir. Istekli olanlann bu işe ait kapalı teklif mektuplarını engeç 24.6.1982 Perşembe günü saat 11.00'e kadar Malzeme Müdürlüğüne tevdi etmeleri ilan olunur. (Basm: 16371) 4125 Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. adma NADİR NADİ Ccnel Yayın Müdürü:. Müessese Müdürü: Yazı Ijlcri Müdürü: B M M I v» Yayan HASAN CEMAL EMİNE UŞAKLIGİL OKAYGÖNENSİN Cumhuriyet Matbaacılık »e Gazetecilik T.A.Ş. Posta Kutusu: 246 îstanbul Tel: 20 97 03 (S Hat) • ANKARA:KonurSokakno. 24;4 Yenişehir Tel: 17 56 25 17 58 86 İdare: 18 33 35 • IZMİR: Halit Zlya Bulvarı No: 65/3 Tsl:25 47 0 9 1 3 1 2 3 0 • AOARA: AtatOrk Caddesi, Türk Hava Kurumu l»hanı KatStt Tel: 14 55019 731 BÜSOLAK İSMAİL UYAROĞLU Şîîr Kitabı YAZKO YAYINLAR1 60 LİRA ÇIKTI! Sabahattin Kudret Aksal ZAMANLAR Şürler. Ederi: 100 lira Karacan Yayınlan TAKVJM İMSAK OÜNEŞ ÖĞLE İKİNDİ 9 Haziran 1982 AKŞAM YATSI 3.11 5.27 13.13 17.13 20.39 22.41
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle