18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CumKuriyet 2 konomik poliükası liberal olsa bile çağ das devletin, hele bu devletin niteliklari arasında sosyal olma da varsa. başta gelen görevi kuşkusuz, işstzlik ve yoksullukla savaşmaktır. Bu savaşı başarı ile yürütebilmek için eo'h yıllarda ve 70' li yıllann ortalarma kadar genellikle benimsenen temel politikalar, önce ekonomik kalkınmayı hızlandırmak düşuncesinde odaklanırdı. Bu amacı engelleyici her oluça karşı çıkılmakta, bu arada yoksullugun yaygınlaşması ve derinleşmesi pahasına da olsa, hızlı kalkınmayı sağlama doğrul tusunda ekonomik planlar yapıhnakta idi. Fakat, 70'li yıllann ortalanndan itibaren, ekonomik kalkınma çabalannm otomatik olarak istihdam hacmini büyütnuediği ve geniş kitlelerin yaşam düzeylerinde bir iyi leşme saglayamadıgı konusunda açık tereddütler ortaya çıkmıştır. Bu tereddütler günümüzde bir gerçek olgu niteligine ulaşmış bulunuyor. Harcanan tum çabalara karşın, gelismekto olan ülkelerdo ne işsizlik azalmış ne de yöksulluğun yaygınlaşması önlenmîştir. Yattnmlann artması icin tasarruflan arttıncı politikalar umulan sonuçlara götürmemiştir. OLAYLAR VE GÖRÜŞLER de olmalıdır. öte yandan en az ücret temel gereksinimleri insanhk onuru ile bag dasabilecek bir düzeyde sağlamalıdır. Bazen ve genellikle ülkemizde sanüdıgı ve uygulandıgı gibi temel gereksinimlenn en az bir düzeyde karşıîanması sözkonusu de ğildir. Bu nedenlerden ötüni Asgari Ücret YönetmeliğUnm yeniden ele alınıp göz den geçirilmesi zorunludur. Fakat, yönefcmeliğin önemli ve olumlu bir ilkasini de hemen belirterek yetkililerin son tutumlan ile güncelliğe çıkmış buunan konuya bîr açıklık getirmekte de yarar gorüyoruz. 1972 tarihli Asgari Ucret Yönetmeliği' nin 1. maddesi, enaz ücretin günun fiyatlan üzerinden saptanacağını hükme bağla mıştır. Şu halde, bu ücret fazlaca yıpranmaya uğramadan, başka bir deyimle satınalma gücunde azalmalar, örneğin yüzde 3'ün üstüne çıkmadan yeniden saptanacaktır. Böyle olması İş Yasası'nm 35. maddesi ile de belirlenmiş ve «... ücretlerin as gari hadleri en gec ihi senede bir tespit edilir» denilmiştir. Bu hükümler ve bugün kü enflasyon oranları karşısmda hükümetin iki yıl sonunu bekleme seçenefi yoktur. Iki yıl sonunu beklemek istilc^rlı eko nomilerde, diyelim fiyat artışlannın yüzde 23'ü geçmedıği dönemlerde sözkonusu olabilir. Oysa, bütün resmi venler 1981 yıhnda fiyatlann yüzde 35 40 oranmda artmış olduğunu gösteriyor. Ashnda artış daha da yüksektir. 1982'de ise ve ilk üç ayın verilerine bakıhrsa, enflasyonun hızınm. yüzde 40'ın ötesine ulaşabileceği belümektedir. Bugünkü en az ücretlerin sap tanmasmdan bu yana bir yıl geçmiş bulunuyor. Şu halde yeniden saptama, için bütün nedenler vardır. 7 HAZİRAN 1982 E Enaz Ücret ve Ekonomik Politikalar Sosyal devletin son amacı, refahm hakça bölüşümünü sağlamak, durgunluk ve bunalım döneminin sıkıntılannı ve yükünü de bunu taşıyabilecek güce sahip olanların nnTniT.lffnna yüklemektir. Yuvarlak Dünyada Yuvarlak Top... El Salvador'u bilir misiniz? İki yıl öncesine degin bu soruya olumsuz yanıt verilebilir; ama artık El Salvador'u iylce tanıyoruz. Niçin? Çünkü lkl yıldan beri El Salvador'da aydm, öğretmen, köylü, işçi, sendikacı ve her katmandan toplam 35 bin dolayında insan öldürüldü. Kuruludüzene karşı çıkanlar için izlenen sürek avı öylesine kanlı boyutlara ulaştı ki dünyada yankılar yapmaya başladı. Halk gttçleri Orta ve Güney Amerika'da ahşılagelmiş baskı ve sömürü düzenine karşı direnmeyl örgütleyebildiler. Eh, bu durumda Washington için «tehlikeli gelişmeler» söz konusu oldu. ABD için «tehlikeli gelişmeler» dünyanın ilgisıni çeken olaylar demektir. Oysa El Salvador'da halk kuzu kuzu yerinde otursa, bu küçük ülkeden kimin haberi olurdu ki? Ekilebllir toprakların 72 bin hektarı 6 ailenin eUndedir El Salvador'da, geriye kalan 43 bin hektan 300 bin küçük ciftçl ailesl paylaşır. Daha başka bir hesapla 14 aileden oluşan bir oligarşl, ekill toprakların dörtte üçünü denetiminde bulundurur. Ve bu düzene karşı çıkanlar; ABD'nin beslemesl silahlı kuvvetlerin süngüsüyle karşılaşır. • Yarın Ispanya'da «Dünya Futbol Kupası» başlayacak. Televizyon yeryüzünü sardığmdan beri bu gösteriler denizler aşırı ülkelerde yaşayan halklan aakcam»ın karşısına çiviliyor. Yoksullukla zenginliğin uçurumları' arasmdaki derin çelişkiler'e gömülü Latin Amerika'nm büyük tutkusu futboldur. Bu toplumlarda yoksul kent mahallelerinden ya da uzak kasabalardan kopup para ve üne kavuşmak için hangi yöntemler geçerlidir? Eğer güzel bir kız isen eğlence odaklarmda yıldız; gozüpek bir oğlansan futbol arenalannda bir şöhret olabilirsln. Büyük kentlerin fakir arsalarınüa bez topların peşinde sabahtan akşama dek didinen nırçm çocuklann düşlerinde stadyumlarda parıldayan bir futbolcu olmanın tutkuları yanıp söner. Denebilir kl: Çürüyen Blzans'ta gladyatörlerln gösterileri ve mavilerle yeşillerln araba yarışmaları halkı nasıl uyutmuşsa, çağımızm karanlık rejimlerinde boğa güreşleriyle futbol maçlan benzer işlevler sürdürüyorlar. Acaba abartma mıdır bu benzerliğl vurgulatnak? • Cumhurıyet'in 5 haziran günlü spor sayfasında şu haber yayınlandı: «Dünya Futbol Kupası'nm başlamasına seklz güa kala, 3'üncü grupta yer alan El Salvador Ulusal takımınm finallere katılabilmesi için gerekH olan para Eğitim Bakanlıgı Bütçesi'nden aktarma yapüarak sağlanabildi. Ancak bu durum zaten çok az olan Eğitim Bakanlıgı Bütçesl'nin hepten iflas etmeslnc neden oldu ve Eğitim Bakanlıgı bu ay bin öğretmene maaş ödeyemediğini açıkladı. El Salvador takımlarında bulunan futbolcuların da iki aydır para alamadıklannı belirten yöneticiler, yapılan son maçlarda elde edilen hasılat ile açığın kapatüdığım ve kadronun Ispanya'ya hareket edeceğinl söylediler.» • Şimdi El Salvador'u daha iyl tanımış oluyoruz. Dünya Futbol Kupası'na katılmak için Eğitim Bakanlığmın bütçe^ni.kırpan ve öğretmenlenhe aylık veremiyen bu Orta Amerika ülkesinde bir avuç kompradorun diktası sürüyor. Şaka bu ya, El Salvador kazara «1982 Dünya Futbol Kupası»nı kazanırsa. al gülüm seyreyle sen dünyamızın halinı... Kör bir dostu Neyzen Tevfik'e sormuş: Tevfik, ahvalü âlem nasıl? Neyzen yanıtlamış: Gördüğün gibi... Prof. Dr. Cahit TALAS Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi nun gerektirdiği temel gereksinimlerini kar şılamayan bir ücretle çahşanlar işverene, aldıklan kadar verirler. Başka bir deyimle emek gucünün verimi de aldığı kadar olur. Bu nedenle işveren çalıstırdığı işçilerin sayısını arttırmak zorunda kalır. Kalkınmanın en büyük engellerinden biri de ucuz emektir. Gelişmekte olan ülkelerin çoğu, bu nedenle kalkmmakta sürekli güçlükler le karşılaşırlar. Yalnız beslenme ile ilişkisi üzerinde durursak, hemen şunu saptayabiliriz: 1) Beden, korunmak için daha az enerji harcama eğilimi içine girer. 2) Has talığa karşı koyma azalır. 3) Hastalıklardan ötürü işten kalmalar ve işe devamsızlıklar çoğalır. 4) Çabuk yorulmadan ötürü iş kazalan artar. tş kazalan oranı bakımmdan Türkiye'nin dünyada önde gelen ülkeler sırasında yer almasının, ötekiler arasmda, ücret düzeylerinin yetersizliği ile yakuı ilişkisi vardır. Saym Başbakan Bülend Ulusu ve Türkiye'de bugünkü ekonomik politikanın mi man sayılan saym Turgut Özal en az ücretin arttınlmayacağını söylediler. Yüzde 25 oranmda bir artışm, yani şimdiki en az ücreti 10.000 (brüt) liradan 12.500 (bürt) liraya çıkarmanm bütçeye 70 milyar lira yük getireoegtni vurguladılar ve. böyle bîr artışın yattnmlann ve istihdam hacminin daralmasma neden olacağı görüşünü ileri sürduler. Çağımızm özellikle 70'li yıllardan sonra gün ışığına çıkmaya başlayan yeni gerçekleri önünde bu düşüncelere katılmak olanaksızdır. Bu olanaksızlığa değinmeden önce Türkiye'deki en az ücretlera kısaca gözatmakta yarar var. Genellikle bütün gelişmekte olan ülkelerdeki gibi Türkiye'de de en az ücretler temel gereksinimleri sağlayan ücretle eşdeğerdedir. Bu ücretle ancak temel gereksinimlerden öteye gitmeyen ve çoğu kez en az düzeyin altında kalan maddi olanaklara ulaşılabilmektedir. Ne var ki. ülkemizdeki en az ücretlerle bu temel gereksinimleri karşılamak olanağı bile yoktur Temel gereksinimler beslenme, gîyim, konut. aydmlanma, içme suyu, taşıt, sağhk ve eğitim hizmetleri gibi kalemlerden oluşur. Oysa, net 7300 lira dolayında kalan bu en l ekim 1972 tarlhinden beri yürürlükte bulunan az ücretle ülkemizde yalnız konut gereksinimi bile karşılanmamaktadır. Kentlerde, az çok elverişli bir konuta ulaşabilmek için bu en az ücret çok gerilerde kalır. Böyle olunca, en az ücretin yeniden saptanması ve gerçek anlamma uyan bir niteliğe ulaşması için zorunlu nedenler bulunmaktadır. Çünkü, en az ücretler yaşam bakkı ile doğrudan ilgilidir. Yaşam hakkı, haklann en kutsalıdır. En az ücretlere kutsal olma niteliğini veren öge de bu bağlantıdır. En az ücretle kendisinin ve ailesirdn temel gereksinimlerini sağlayamayan bir aile başı, iki nedenden ötürü her gün biraz ölür: Birisi. iyi beslenemediği, sağhklı bir konutta oturamadığı ve biraz önce değindiğimiz öteki temel gereksinimlere ulaşamadıgı, ikincisi de, bu durumun neden olduğu ruhsal bıınalımın etkisi ile mensup olduğu toplumdaki ortalama ömrü yaşayamadığı içindir. Anayasamızdaki Çahsma Hakkı tmd. 42) ve ücrette adalet sağlanması fmd. 45) ilkeleri ile Türkiye'nin de kabul etmiş olduğu insan Haklan Evrensel Bildirgesinin aynı ilkeleri belirleyen maddelerinin bir anlamı varsa, ve bu ölçüde yetersiz ücretin toplumda yapacagi derin yıkmtınm ve neden olacağı her çeşit toplumsal bunalımlann ve bunlann birfkimlerinin gelecekteki önemi küçümsenmiyorsa. bazı düşünceleri a$mak gerekir. Ücreti ve özellikle en az ücreti insancıl yanı zayıf bir ekonomik politikanm başhca araçlanndan biri olarak görmek son derece sakmcalıdır. Bu nedenledir ki. başka ülkelerde, fiyatlarm hızlı arttığı dönemlerde en az ücretler sürekli ayarlamalara konu olurlar. ••• Türkiye, en az ücretlerin durumunu hem bağlandığı ilkeler hem de satm alma gücünü korumak açılanndan heman yeni den ele almalıdır. Bir kez şunu saptaya hm: Ücret yalnız başına işçinin değil aile nin de geliridir. En az ücret de bu niteliktedir. Böyle olunca ve en az ucret genellikle devlet tarafından saptandıgından ötü rü, bu saptamada ilk temel ilke en az ücretin yalnız bir insanı değil ailenin temel gereksinimlerini karşılayabilecek bir düzey Türkiye de bu deneyi kendi içinde yaşamıştır. İşsizlik artmış ve gelir dağılımı adaletsizliği sürekli bozularak yoksulluk yaygmlaşmıştır. Enflasyonun çok hızlı bir artış gösterdiği son 45 yıldanberi ise, bu durum daha da ağırlaşmışür. Şu halde. kal kınma çabalannm temel felsefesini yeniden gözden geçirmek, sanınz her geçen gun daha da yoğun bir gereksinim olarak Turk toplumunun önüne gelmiş bulunuyor. Yeni oluşturulacak felsefenin temejinde denge olmalıdır. Başka bir deyimle ekonomik ile sosyal arasmda bir denge kurmak gereKr. Bunu şöyle de belirleyebiliriz: Yoksul luâa süreklilih verereh hızlı kalkınmaya dönük politikalar ne gerçekçi ne de yararhdır. Önemli olan, yoksulluğu yenmek, sosyal adalete süreklilik getirmek. adil bö luşümü temel amaç almaktır. Bu yol daha etkindir. Çünkü, banşçı ve huzurlu bir topluma götürür. Çunkü. insana değer veren. daha çok insanm mutluluğunu amaç layan ve insanı önde tutan bir felsefeden yola çıkmaktadır. Buradan, en az ücretlere ilişkin bazı te mel gerçekleri kısaca açıklamaya yönelmek istiyoruz. ••• Düsünüyoruz ki, zor fakat sağhklı yol bugünkü ekonomik politikanm seçeneğidir Bir kez daha vurgulayalım. Düs>ük ucret politikalan denenmiş ve salcmcalı olduğu her yerde anlaşılmıştır. Şu düşünce mizi bir kez daha yineliyelim: Sosyal dev letin son amacı refahm hakça bölüşümünü sağlamak, durgunluk ve bunalım dönemlerinin sıkıntılannı ve yükünü de bunu taşıyabilecek guce sahıp olanlann omuz lanna yüklemektir. En az ücretle çalışmaya yüzbinlerce insanın can attıgını ileri sürmek hem ekonomik hem de sosyal bakımdan önemli bir yanügı sayılmahdır. Ekonomik bakımdan yamlgıdır. Çünkü, büyük, kalabahk kitlelerin satm alma gücünün düşürülmesi durgunluğun başhca nedenlerinden biridir. Sosyal bakımdan ya nılgıdır. Çünkü. seçeneği de olan bir politikada direnerek. insanlan temel gereksinimlerini bile karsılamaktan yoksuıı bırak mak ve işsizliği yaymak her çeşit toplumsal bunalımlann kaynağını oluşturmaktır. Bir Latin atasözü ile bitirelim. Barış istiyorsanız adalet ekiniz. tanındı. fakat zorunlu uygu lama getirilmediğinden bek lenen sonuç almamadı. 2 Yeni yasa, kural olarak sigortalı olmak için klşinln bir mesleki kuruluşa Uye olma zorunluluğunu kaldırmış bulunmaktadır. îşadamlannın BağKur 1llşkilerl, bundan böyle Ver,.gl Daireleri aracılığıyla dü"zenlenecektir. * ; a. Vergi dairelerinde kaydı bulunan her lşadamı (tüccar, esnaf, serbest meslek sahlbi) kendiliğinden BağKur kuruluşunda sigortalı sayılacaktır. Bu yıl mart ayında mükel leflerden yıllık beyannamelerine ek olarak alman, sos yal güvenlikle ilgill bilgl fiş lerinin de bu amaca yönellk olduğunu samyoruz. Sadece küçük bir azınlık sayılabilen «vergiden tama men muaf (bağışık) küçük esnaf ve sanatkârlar» İçin bir meslekl kuruluşa yazılma yoluyla BağKur'dan yararlanma yönteml saklı bırakılmıştır. Çünkü bu durumdaki esnafm, vergi dairelerinde düzenli bir kaydı bulunamayacaktır. 3 üygulamada tereddüt uyandıran hususlardan biri de. bağımsız işinden ay rı. ücretli olarak başka bir lşte çalışan klşlnin durumu ldi. Yeni yasa BağKur'da kaydı yapılmış sigortahlann, bu faallyetlerl devam ettlkçe sosyal sigorta kapsamma giremlyeceğinl bellr lemlş bulunmaktadır. 4 Bugüne değln çok sa yıda lşadamınm isteyerek ya da lstemeyerek BağKur kapsamı dışında kalmış olduğunu söylemtştik 2654 Sa yılı Yasanm Ek geçici 13. maddesine göre, sigortalı olması gerektiğl halde bugüne kadar kaydını yaptırmamış olanlann sigortahlık hak ve yükümlülüklerl, yasanm yayın tarihinde yani 20 nisan 1982 tarihinde baş lamıştır. Yazılma. süresi 3 ay olduğuna göre, ilgllllerin 20 temmuz 1982 tarihine ka dar başvuruda bulunmalan gerekecektlr. Başvuru doğruca BağKur şube müdürlüklerlne yapılacak, girlş formlan 11gtli vergi dairelerince onay lanacaktır. 3 ay içinde bildirlmde bulunmayanlar 1. basamağı seçmiş sayılarak ^Vsfeme tâbi tutulacaklardır. 5 Yeni yasanm aynı ge çicl maddesi ile kaydını yap tırmamış işadamlanna ekim 1972 tarihinden beri vergl dairelerinde düzenll kayıtları bulunması koşulu ile, geçen bu süreyl borçlanma olanağı verilmiştir. Borçlanma primleri, slgcrtalılann bulundukları basamağa göre tahakkuk et tlrilecek ve 2 yıllık taksitlerle ödenebllecektlr. Borçlanma İçin başvun» süresi 20 nisan 1982 tarihin den İtibaren bir yı! olup, borçlanıtacak süre vergl da Irelertnden ahnacak onaylı yazılarla belgelendirilecektlr. Yoksulluğu yenmek genel ekonomik po litikalann başhca temel amaçlan aıasında en önde gelenidir. Bunu Friedman liberal leri de sanınz kabul etmek zorundadırlar. Çünkü, ister gelişmiş, ister gelişmekte olan günümüzün toplumlannda, yoksullnğa süreklilik getirerek ve onu yaygın tutarak hiç bir yere vanlamıyor. însanhk onuru it, Yurdun değişik yorelertnden gelen maktuplardan parçalar sunmak istiyorum bugün. Bu meKtuplan okumak halkın gündelik nabzmı tutmak gibi oluyor. Kısacası 'yurttan sesler' bunlar... Yalova'dan S.C. yazryon «Bugünlerde herkes Atatürkçü kesildi. Ka>makamlıklara, valiliklere, yetkiU mercilere dilek;eler yağıyor. O Atatürkçü, bu değil diye ihbarlar! iyi ha tırlıyorum lise son smıf öğrencisi iken Atatürk'ün Kocatepe'deki resmini simgeleyen rozeti yakama taktığım için Erzurum Cumhuriyet Caddesinue meydan dayağı yemiştim. Bir tek «Atatürkçü» gelip benı kurtarmamıştı! Yıl 1972. Bir kaç gün önce vapurda gördüm. Bu kez çekiiiş Samsun'da yapılacakmış, piyanyo biletinin üstünde Atatürk'ün resmi... Biraz düşündüm, dedim ki piyango bir kumardır. Atatürk adı ve resmiyle kumara nasıl alet olabiliyor?» Kırklareli'nden B.T. yazıyor. «Okul yüzü görmemiş bir emekçinin oğlu olarak tutucu bir çevrede büyüdüm. Ailemin etkisınde yetiştim. Kayseri'de çıkan bir gazetede bir köşe yazan Peygamberimizi anlatan bir yazı yazmıştı. Dzun sure bu yazının yankısı sürüp gitti. Ben o gazeteciyi öldürmek için gönüllü çıktım. Kayseri'den uzak laşınca tutucu görüşlerimden sıynlmaya başlndım. Kitaplar okudum, iş hayatma girdim. Gonüllü olarak öldürmeyi üstlendiğim gazeteciyle tanıştım. Geomişteki düşüncelerimi anlattım, en yakın dostlanm arasma girdi. 'Cumhuriyet' gazetesinl okumaya başladım. tlk 2amanlar ağır geldi. tcimdekl tutucu kahntılar yer yer kıpırdadı. Ama şimdi bir ekmek bir su gibi 'Cumhuriyet'siz duramıyorum. Bu acı gerçekleri niye mi yazdım? Bizde Prof.'lar, yaza'lar. gazeteciler, sendikacılar var, hep soldan sağa dönüyorlar. Ben neden sağdan sola döndüm? Hakb olan ben miyim, onlar mı? Bir de şu var. Ben Atatürk ilkelerine tutkunum. Ama Atatürk ilkeleriyle bağdaştıramadığım bir 'Ataturkçülük' türedi. Ben mı Atatürk'ü yanlış anlamışım? Şimdi bulunduğum yere 'Cumhuriyet' getirtmiyorlar. Ben özel olarak uzaklardan getiriyorum.» Adana'dan F.D. yazıyor: «16 mayıs 1035 Parti Kurultayı'nda Ataiurk TDevrim' sözcüğunü ilk kez kullanmıştır. TDevrim" adı Adana'da bir ilkokula verilmiş, yıllarca okul bu adı taşımıştır. TJevrim" sözcüğünden cekinen kişiler son zamanlarda X>evrim İlkokulu' adını 'Malazgirt flkokulu olarak değiştirmişlerdir. 'Devrim' yerine 'Malazgirt' adını koyanlann siyasal tutumu, kafalanndaki niyet iyice belli olmuyor mu? Adımı isterseniz açıklayın. bir yılda üç kez kıyıma uğramıs bir görevliyim. Yılmadım, yılmayacağım.» Antalya'nın Kale'sinden A.A. yazıyor; «Bir okul kitaphğı kurduk. Geçen gun M. Eğ Müdürlüğünün bir yazısı geldL Antalya Emniyet Müdürlüğünce yasaklanan kltaplann bir Ustesl var. Bu listedeki kitaplar şunlar: Mutsuz Bir Hafta, Gül Sağnağı, Küçük Kara Balık. Çu«k Ali, Bir Şeftall Bin Şeftali, Gönen öyküleri, Dünya Masallan, Esek Kulakh Kral, Bizim Fabrika, Pazarcı Çocuk, Küçük Çoban, Köroğlu... tster istemez bu kitaplan kaldırdık. öğrencilere ne okutahm? Geriye Teksas, Tom Miks'ten baska bir sey kalmıyor. Kavgayı değil, dostluğu, banşı, kardeşliği öğretmekle görevli bizler kavgayı mı öğreteceğiz öğrencilere?» * M. E. Bakaohgı Genel Sekreteri Saym Ahmet Bartu'dan 'Kim Bu Kitap Dfişmanlan' yazunla UgiU bir mektup aldım. Saym Genel Sekreter «yazınızda adı geçen F.G. Lorca'nm eserleri, daha önc« M. EğiUm Bakanlıgı Klasikleri arasmda yayımlanmış ve devamh dagıtım llstesînde bulunan okullara gönderilmiştir. Söz konusu yazara ait kitaplatın yasaklanması yolunda Bakanhğımtzca herhangi bir ışlem yapılmmıştır» demektedir. Yanlış uygulamalara, key fl yasaklamalara kalkışan okul yönetJctlerinln dikkaüne... OKTAY AKBAL Hflvın Yurttan Sesler lışanlann sosyal sigorta yasası, uygulamadaki 10 yılük sürecinrtamamlamak üzeredlr. Gözlemlerimize göre ilk günlerden beri bu yasa ile ilgililere sağlanabilecek sigorta haklan konusunda çe şitll tereddütler uyanmıştır. Bunlar genellikle BftğKur'a yazılma zorunluluğuna ve primlerln düzenli ödenmesinde hangi makamm denetleyebileceği hususundaki kuşkulann cevap sız kalmasmdan kaynaklanmıştır. Bugtlne kadar, BağKur Yasasmda 3 önemli değişiklik yapılmış ve bunlardan ilk ikisi gelir basamaklarmın ve prim oranlarmm günün koşullanna göre yük seltilmesi amacma yönelmiştir. Bu arada. vükselen primler paralelinde emekll aylıklarına zam yapma olanağı da doğmuştur. 20 nisan 1982 tarihinde yflrOrlüğe giren son değişiklik yasası ise, kanımızca bu yasaya göre sigortalı sa yılacaklarm kesln bir tanımını gttirerek kapsama girecek işadamlarınm zorunlu olarak yazılma yönteminl pekiştirmeyi öngörmektedlr. Gerçekten de, günümüze dek, BağKur sigortasma kimlerin yazılıp kimlerin yazılmayacağı tartışıhr bir nitelik taşımakta, çok sayıda lşadamı ve esnaf, sigortalı olmadan faaliyetlerini devam ettirebilmektedirler. önce 2654 Sayılı yenl BagKur Yasasma göre zornnlu olarak sigortalı sayılacak kişilerl Szetleyelim: Kendi adma bağımsız çahşmak koşulu İle: a) Gerçek veya götürü usulde vergi mükellefiyetinl tescll ettirmiş olan tüm tüo car, sanaylci, esnaf, sanatkâr ve serbest meslek sahlplerl. b) Kollektlf. komandit, llmlted şlrket ortakları. c) Anonim şlrketlerln ku rucu ortakları ile yönetim kurulu üyesl olan ortakları, ç) Vergl muaflyetinden yararlanan esnaflardan bir mesleki kuruluşa kaydını yaptırmış olanlar. Aynı kannna g5re sigortalı sayılamayacaklar da şunlardır: a) 18 yasını doldurmamış olanlar, b) Yabancı uyruklular. c) Başka bir sosyal güvenlik kuruluşuna prlm ödeyenler veya böyle bir kuruluştan yaşlüık aylığı alanlar, d) Tarım lşl yapanlar. Konumuz açısmdan, Kuruma yazılma yöntem! ve baslıca özellikleri: Yenl yasa hükümlerlne Köre, bundan böyle bir vergl dairesine gerçek veya Kötürü usulde vergi mükellefiyetini oluşturmuş her i? adamı (tüccar, esnaf, serbest meslek sahibl) zorunlu B A Ğ K U R Bağımsız ça BAGKUR'a Girmede Yapılan ? J Değişiklikler # BAĞ KUR A KİMLERİN GİRİP KİMLERİN GİRMEYECEĞİ TEREDDÜDÜ 20 NİSAN 1982'DE YÜRÜRLÜĞE GİRMİŞ OLAN YASA DEĞİŞİKLİĞİYLE ORTADAN KALKMIŞ, DURUM AÇIKLIK KAZANMISTIR. Yetvart KOVAN Mali Danışman olarak BağKur sigortasma da kaydını yaptıracaktır. Başvuru süresi, eskisi gibi 3 aydır. 1 BUlndiği gibi, daha önce BağKur'da sigortalı olabilmek için bir mesleki kuruluşa üye olma koşulu aranırdı. Ticaret odalan, es naf odalan. mesleki dernek ler bu konuda özel servisler kurmuş olup, bunlar tarafmdan onaylanmadan, ki şlnin sigortalılık işlemi tamamlanamazdı. Bu gibi mesleki kuruluslara kayıtlı olmayı zorunlu ve yararlı görmeyen çok sayıda lşadamı gibi. yaptığı işin niteliğine uygun bir meslek kuruluşu bulamayan esnaflar da BağKur'da sigortalı olamıyorlardı. Adl ortaklık halinde çalışanlar çoğunlukla BağKur'a glremlyordu. Oysa bunlann tümü vergi mükel lefl olarak bağımsız çahşan kişilerdi. BağKur'a yazılmayı özel llkle benlmseyen, çıkanna uygun gören esnaftan bir kısmı da, mesleğinl ilgilendlrmeyen kuruluşlara yazıl ma zorunda kalıyorlardı. Gerçi 1979 yıhnda 2229 Sa yüı Yasa İle «isteğe bağlı sigorta> dalı gellştirildl ve bir mesleki kuruluşa kayıtlı olmayan işadamlan ile ev kadmlannm da BağKur'a yazılmalanna olanak ( Cumhuriyet Evvelki gece tstanbul'da fecl olduğu kadar tahripkâr bir hadise oldu. Tanınmış spor kulübü Fenerbahçe'nln Kadıköyü'ndekl binası, 25 senelik yuva 7 HAZİRAN 1932 KULÜBÜ YAND1 FENERBAHÇE sı yandı ve hazin tarafı da muzafler ve şaşaah bir spor hayatımn bütün eserleri. izleri de kurtulamadı, hepsi kül oldu. I Günün UanıL MÜZAYEDE Bebek Sarayındaki ve koru köşkündekl eşya müzayedesıne 10 haziran cuma günü devam olunacak ve Bebek Sarayında kalan kıymetli eşya İle mefruşat müzayede ile satılacaktır. İ L AN PTT Fabrika Müdürlüğünden TERMİNAL DIZİSI SATINALINACAKTIR îdarl ve Teknik Şartnameslne göre 120.000 Adet Kulaksız, 40.000 Adet Kulakh tip 10'luk Terminal Dizlsi, kapah yazüı teklif alma usulü ile satınalmacaktır. tki kalemde toplam 160.000 adet Terminal Dizisinln Eksiltmesi 24.6.1982 günü saat 15'de yapılacaktır. Bu İşe ait sartname normal çalışma gün ve saatlertnde Îstarbul/Ümraniye'de bulunan Fabrikamız Malzeme Mudürlüğünden 1000, TL. karsılığın da alınabilir. Tekliflerin geçerli olabilmesi için teklif veren flrmalann bu malzemeye ait şartnameyi Fabrikamızdan almış olması şarttır. Teklif mektuplan yukanda belirtilen gun va saate kadar Malzeme Müdürlüğümüze makbuz karşılığında teslim edilmeli veya aynı gün ve saatte Malzeme Müdürlüğümüzde bulunacak sekilde posta 1te gönderilmelidir. PostadakJ gecikmeler kabul edilmez. Tamamlayıcı bilgi: 35 17 56 35 17 57 nolu telefonlardan istenebilir. (Basm: 16700) 4089 Cumhuriyet Sahlbi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T. A.Ş. adına NADİR NADİ Cen«l Yayın Müdürü:. MOesseseMüdürü: Y*zı lılcri Müdürü: Baaan v» Yayan HASAN CEMAL EMİNE UŞAKUGİL OKAYGÖNENSİN Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T. A.Ş. Posta Kuhısu: 246 IStanbul Tel: 20 97 03 (5 Hat) BÜSOLAR. ANKARA: Konur Sokak no. 24/4 Yenlsehir 517 58 66ldare:18a3 35 • İZMİN: Hallt Zlya Bulvan No: 85/3 Tel: 25 47 09 13 12 30 • ADANA:AUtürk Caddetl, Türk Hava Kurumu Ifhani Kal Ü9 Ttl; 14 55019 731 T A K V İ M İMSAK 3.13 QÜNEŞ 5.27 ÖÛLE 13.12 İKİNDİ 17.13 7 H a z l r a n 1982 AKŞAM 20.38 YATSI 22.39
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle