26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 2 ara Afrika'da bu ulkeye en az altı kez yoltım düştü. Bu ülkenin haberleşme bakanmı birkaç ay önce Paris'te tanımıştım. Para komando yüzbaşılıgından ayrüarak hükümette görev almış çok dinamik bir subaydı. Afrika çapmda bir iletişim semineri düzenlemeye hazırlanıyordu. Konuyu enine boyuna tartıştık. Yeni tasanlarla Olkesine döndü. Bir ay sonra bakandan bir mektup aldıoi; beni seminero çağınyordu. Hemen kalkıp gittlm. , Bir de baktım ki, benim o ülkeye var ~c|ığım gün bakan görevinden ayrılmış. Bizim seminer de belirsiz bir tarihe ertelenmiş. Haberi radyodan dinledim. Hepimiz birşey yoktu. Ser$ok üzüldük. Yapılacak "îniner bir hükumet konusu olmuş ve karar Devlet Başkamrundan çıkmıştı. Oraya benim gibi başka ülkelerden gelen temsilciler de vardı. Birbirimizl tanıyorduk. "Aramızda başka çalışmalar düzenledik. Af rikalı dostlarla buluşmak sevindiricl oldu. O ülkedeki dostlanmm başında Tele"vizyon Genel Müduru David Barry gelir. David'i Paris'te öğrenciliği döneminde tanımıştım. Hacettepe Üniversitesi'nde öğre OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 19 HAZİRAN 1982 K Afrika'da Bir Ülke Hıfzı TOPUZ bütun sertliğine karşm bunlan önleyemiyor. Peki Haberleşme Bakanı neden istifa etti? Bakanı n istifası günün konusu olmuş tu. Çünkü Haberleşme Bakanı rejimm en güçlü kişilerindea biri sayılıyordu. F>.ki bakanın son darbeden önce, daha para komando yüzbaşısı iken gJriştiği eyiemlsri o ülkede bilmeyen yoktu. Anlatılan olaylan n başmda şu geliyordu. Yüzbaşı bir gece tek başma eski Devlet Başkanınm k.'ışküne gitmiş. Nöbetçilerin silahını alıp Dev let Başkanının yatak odasına kadar girmış. Devlet Başkanı gece yanşı karşısmda hıç tammadığı bir subayı görunce biraz şaşırmış her halde. Yüzbaşı da «korkmayın generalim, demiş. Sizin ne derecede kötü ko runduğunuzu kanıtlamak için bu oyunu düzenledim. Sizi öldürebilirdim. Bir darbe de yapabilirdim. Ama maksadım kötü değil. Bu işi başkaları yapabilir Benim mak sadım sadece sizi uyarmak. Bağışlayın!» Bunun üzerine Yüzbaşıyı bir yerlere surmüşler. Bir süre sonra da şimdiki Dev let Başkanı bir darbe düzenleyip eski Dev let Başkanını tutuklamış. İlk denemeyi yapan yüzbaşı Haberleşme Bakanhğına getirilmiş. Eski Devlet Başkanmm korunması konusunda çok iyi haberler verdiği için mi acaba? Belli değil. Afrlka'nın koşullan altmda zaman zaman çok şaşırtıcı olaylar oluyor. Eski para komando Haberleşme Bakanı da bakanlığa gelir gelmez bir takım şaşırtıcı gi rişimlerde bulunmuş. Bakanlıkta yepyeni bir ekip kurmuş. David Barry'yi teîevizyonun başma o getirmiş. Neden? Çünkü daha yüzbaşılığında Radyoda David'in programlannı dinlermiş de odan. Genç Haberleşme Bakanı aklma bir şey koymus: îleti|im araçlannı demokratlaştırmakT^ Olacak iş mi bu? Hem de bütün kararların tek bir merkezden ahndığı bir ülkede! Yüzbaşı bakan bütün çalışmalannı bu amaca yöneltmiş. Neler yapmış, avnntı'annı pek bilmiyorum ama, son seminer hazırlanırken ana caddelere çarşaf büyüklügünde geniş afişler astırmış: «Sansüre ve gazete toplatümasma hayır diyoruz!» Düşünün ki parlamentonun dagıtıldığı, partilerin kapatıldığı, bütün eski yöneticilerin ceza evlerinde olduğu bir dönem de bir Haberleşme Bakanı çıkıyor ve «san sür istemiyoruz!» diyor. Devlet Başkanı pek hoşianmâmış bu tür bir haberleşme politikasmdan. Geri kalmış ülkelerin bazılannda zaman zaman egemen olan dikta eğilimlerine karşm Afrika'nın geleneksel bir hoşgörü ahşkanlığı var. Devlet Başkanı bir yandan bir bakanı görevinden uzaklaştın yor, bir yandan da ona televizyonda söz hakkı tanıyor. Eski bakan görevinden aynldıktan iki gün sonra televizyona çıktı, kendi yerine atanan bakanı seyircilere tanıttı. Biz de stüdyodan izledik bu olayı Eski bakan yenisine dönerek «çok prüç bir göreve gellyorsunuz. Bu ülkede herkes haberleşme bakanıdır» dedi. Sonra seyircilere döndü. «yerime geçen bakanın iletişim işlerinde çok büyük tecrübesi vardır. Muhabere yüzbaşılığından gelmiştir. • diye konuşmasmı sürdürdü. Daha sonra da •güç olan şey şudur, dedi. iletişimle ilgili kararlan alırken aşağıya mı bakacaksınız, yukarıya mı?.» Çok ilginç çeyler oluyor Kara Afrika ülkelerinde. Ertesi gün yeni bakanla tanıştüc. Uzun uzun konuştuk kendisiyle. Çıkarken kapıda eski genel müdürlerle karşılaştık. Ço ttm görevlisi Dr. Ertugrul Özkök'ün çok yakın arkadaşıydı. Hatta E. özkök bir ara David'i Turkiye'ye çağırmıs ve bir yaz tatffini birlikte Anadolu'da geçirmişlerdi. Bundan altı yıl önce ilk kez o ülkeye yolum düştüğunde David radyoda ufak bir görevdeydi. İlk kazandıgı parayla bir mobylette almıştı. Geceleri bir yerlere giÜerken David beni mobylette'inin arkasma alıyordu. Kenti öyle dolaşıyorduk. Bu ülkede 1980 sonlannda bir hükümet darbesi olmuş ve şimdiki Devlet Başkanı o darbeyle iktidara gelmişti. Eski Dev let Başkanı başta olmak uzere butün bakanlar tutuklanmış ve partiler kapatılmışto. Esld yöneticilerin hepsl hâlâ içerdeler. Haklannda hâlâ dava da açümadı. Herkes \ heyecanmı yitirdi. Aydınlar ve sendikalar artık demokratik düzene dönulmesini istiyorlar. Bu konular açık açık konuşuluyor. Bildiriler yayınlanıyor. Zaman zaman ufak çapta gösteriler de oluyor. Hukumet ğunu tanıyordum. öpüştük. Yeni bakan hepsini bir toplantıya çağırtmışü. Bakanlıkta yeni atamalar olacaktı. Ama ne oldu, bilmiyorum. David hâlâ televizyonun başında mı? Onu da bilmiyorum. tnsanlar gelip geçiyor, rejimler değişiyor, ama bütun bu değişikliklerin yanı sıra b\r takım gelişmeler oluyor. Onun için de bu ülkelere «Gelişme yolunda ülkeler» deniyor galiba! Evet. Kara Afrika ülkelerinin bir çoğunda eski bir demokrasi geleneği ve yabancılara karşı bir dayanışma eğilimi var. Yukanda sözünü ettiğim ülkeye Fransızlar ilk kez Ondokuzuncu yüzyılm sonlannda sızmaya başiamışlar. O çağiarda bu ülkede tki eski krallık varmış. Fransızlar, bunlarm biriyle bir protektora» (koruma) anlaşması ımzalamışlar Öteki krala da haber gönderip Fran^a'nın alacağı karariara uymasmı istemişler. Öteki kral. yani Mossi imparatoru Naba VVebgho da Fransızlar şu bildiriyi göndermiş: «Uzun zamandan beri sağ duyusu olan kâhinlerime danışıyorum, Bana (eğer bir beyaz insan görürsen kendini ölmüş say) diyorlar. Ülkemin işlerini duzeltmek lcln benim size ihtiyscım yok. Ben kimseden yardım istemiyorum Kendi tüccarlanm var Yabancılardan birsey beklemiyonım. Kafanızı kesmedim diye mutlu olun. Def olup gidin başımdan Bir daha da buralarda görünmeyin1.» Bu olaydan bir vıl sonra Fransız askerleri Mossi ülkesine saldırmışlar. İmparator Naba Wobgho halkını Fransızlara karşı savaşa ve direnişe çağırmış Binlerce atlı uymuş bu çağınya Mossilerin ellerinde tepeden çakıl tası ile doldurulmuş tüfekler, Fransızlann ellerinde o çağm en ileri savaş araçlan.. Yerliler perişan olmuşlar. Imparator Naba Ghana'ya kaçmış. 1004'de de orada ölmüş. Ama ne olmuş? Aradan 63 yıl geçtikten sonra bu ülke yeniden özgürlüğe ve bağımsızlığa kavuşmuş. İki adım Ueri. bir adım geri. Afrika'da devrijnlerin böyle bir temposu var. DuyarlıDuyarsız Kebapçıya glrdlm, masaya oturdum. Buyur abi. Bir buçuk Adana. Acılı mıî Acılı. Seslendi: Bir buçuk Adana, acılı... Geldi Adana acılı, çatalımın ucuyla ağzıma atınca genzim yandı, yüreğim kalktı. însanın yüreği evreni kapsayan sonsuzluk radarı gibidir; soğan keserken gözyaşı dökersln ve acılı kebap yerken gırtlağından geçmez olur lokmalar. Acıdır, acılı kebap. Acmın kuyusu karanlıktır göz gözü görmeyeslce; ve derindir, inersin inebildlğince. Acının memeleri doludur.. Era emebüdiğince. Acı, durmuş saatin sarkacıdır; sallanır gün ağanrken; ve horozlar ötmez olurlar vakitslz öten horoza saygılarından. Nasırlaşır acının acısı can kafesinde; yürekler bağnazlığın döküm kalıplarında taşlanır; köpekler dolaşır ortalıkta kaz adımlanyla. Kitabra yaprağı sonbahardır; sararmış benzlyle vurur aklın kapısınr. Kim ooo? Ben.. diyemezsin, «biz» diyemedikten sonra yalnızlığm acısında kıvranarak, Gözyaşmm elmasmı deler sabahın ilk ışığı. Öter fabrikaların düdükleri: bacalar savurur emekçinin kara soluğunu göklerin yedincl katına. En az Ucretin hesabında küçülür banknotlar utancmdan. özgürlüğün slrenlerini çala çala koşar cankurtaranlar. Blllnçsiz kalabahk yol verir taş arabasma. Yığmlar büyür kadmsı erkeklerle erkeksl kadınların çokluğunda . Dikerler acının samdanına haksızlığın mumunu; cılız aydınhğın gölgesl dört duvara vurut. Acı çırpmır ana yüreğinin salladığı beşlkte. Uyusun da büyüsün yavrum. Acının hamur tahtasında açılan yufka, büyüyüp yürek olur lncecik. Incecikten bir kar yağar umutlara. Gün ağırırken utanmaz suratların makyajı başlar güneşi aldatmak için. Yüreğin atışı duyulmaz avuç içi kaşmınca. Altmdan çakmaklarla onurunu yakarlar insanın; dumanını savururlar havaya. En yüksek faizln orantısında erdemler sıfırlaşır. Yoksa zincirlnin halkaları, gemi hangi limana demir atabilir? Yelkenden yoksunsa yürek, hangi kıyıdan denize açılabllir? Olumsuz utkunun altını çizer sıradan kişinin duyarsızlığı; ama kalm parmaklar banknot sayarken parmak uçları duyarhdır. Ve acının duyarlığı uçup gider aklın gticü egemenlegtikçe; savaşımm güdüsü tüm benliğl sarıp bencüliği dağıtınca. • Acılı Adana bittl. .başıma gareow: tath^steHRiislnr * 1 Istertm, ne var? KÜnefe var, hoşaf var. Getir bir hoşat CVCT OKTAY AKBAL Cirkin ve Ayıp... Bilim Dünyası Ansiklopediler, Bilim Dergileri nsiklopedilerle bilim der çagınldığım bir yüksek okul yaymlanmıştır, bugün de ya Bilim dergilerimizi «halk gilerinin son yıllarda bir da, hocalardan biri bana şöy ymlanmaktadır. Ansiklope için» ve «uzmanlar icin» olden çoğalması, türlü yo le demişti: «İhtisaskolum gü dilerin bu kadar artmasınm mak üzere ikiye ayırabilinz. rumlara yol açmıştır. Kimi zel sanatlar olduğu için» bi bir nedeni de bilgi artışı ve Uzmanlar için yayınlanan lerine göre bunlar «bilimsel limsel konular benim dışım çeşitliliğidir. Eskiden tek bir bilim dergileri mizin başmyozlaşmanm», kimilerine go da kalır, bunlan okusam da uzmanlık kolu sayılan alan da kuşkusuz, Sayın Erdal re de «bilime doğru yol al anlayamam» diyordum ken lar bugün on'larca uzman Inönü'nün, Türk Fizik Dermanın» sağlıklı belirtıleridir. dikendime. Kafamı buna gö lık dalma aynlmıştır. neği adma, dernek başkanı Bu karşıt iki görüş bunla re koşullandırmıştım. Gerolarak, 1976'dan beri yaymKaldı ki, bizde yayınlann alıcılannı şaşırtmakta, çekten de, okuduğum bilimlamakta olduğu Çağdas Figerçeğin hangisinde olduğu sel yazılan anlayamıyordum. nan ansiklopedilerin hepsi, zik (Bilimsel ve mesleki der bütün uygar ülkelerde okunu öğrenmeye Itmektedir. Çünkü bunlar bilimsel terim gi) gelmektedir. Çağdas fiBu arada, bana da, bir çok lerle dolu idi. Sonra konular, nan ansiklopedilerin çeviri ziğin sorunlanna dokunan okuyucularun, aynı şeyi sor herkesin anlayabileceği bi sidir. Türkiye henüz ulusal dergı sadece profesörlerin, makta. konu üzerindeki gö çimde yazılmıyordu. Bunla bîr ansiklopedi yazacak dü fizikçilerin değil. Fizikte ba zeye ulaşamamıştır. Bunun rüşümü anlamak Istemektsşanlı lise öğrencilerinin de dir. , 1 1 l n kaleme^alanlann çoğu.bil. için gerekli »uzmanlar, res tınlayabileceği bir düzeyde', giçlik tastama çabası içinde samlar. teknisyenler» kadro dir. . Konuva açıklık. getirmek idi. Bir.arkadaşımın ısrarları sundan yoksundur. için daha sözlerimin başıJi '• üzerinVaçık yazılmış bilimBunun dışmda, hemen "bu Bu kbnu, bizi, ^ânsfklopefda belirtmeliyim ki, ben i sel yazılan okumaya başlakinci görüşten, yani, gidişln dım. Böylece de bende bilim dilerin niteliği konusuna gö tün fakültelerimiz ve üni«ulusaUı, versitelerimiz tarafmdan ya sağlıklı bir gidiş olduğu dü zevkl gelişti. Bilimin, tyi an türür. Bilginin şüncesinden yanayım. Gö latılmak koşulu ile, anlaşıl «enternasyonal»i olur mu? yınlanan yüksek düzeyde bi rüşlerimi önce ansiklopedi maz bir şey olmadığmı öğ Maalesef olur. Her ulus, lim dergilerimiz vardır. kendi ansiklopedilerinde •Halk için» bilim dergileler, sonra bilim dergileri a rendim.» kendi ulusunun reklammı rinin başmda. kuşkusuz TÜ çısmdan açıklamak istiyoÎşte, bizim gibi gelişme yo vapma eğilimindedir. Saym BlTAK'm Bilim ve Teknik rum. lunda olan ülkelerde ansik llhan Selçuk 20 ocak 1974 dergisi gelmektedir. Başta lopedilerin baş görevi okuyu tarihli yazısmda bu konuya geliyor diyorum. çünkü der Ansiklopediîer gi 100 bin dolayında basılAnsiklopediler, konulan ba cuda bu kanıyı. bu tadı u parmak basmıştı. maktadır Bunun yansının kımından «genel» ve «ozel» yandırmaktır. Bilim dergileri bile satılması ülkemiz için dıy e ıkıye aynhr. Genel an Süs bilgisi Ülkemizde yüzyıllar bo bir aşamadır. siklopediler her konu hakkın Ansiklopedileri «süslük» yunca tek kültür alam olada ozet bügı venrler. Meyîstanbul'da genç mühenbilgı kaynağı olarak gören rak hep yazm (edebiyat) dan Larousse bu konuda gü dislerce kâr amacı güdülme zel bu örnektir. Ozel ansik ler kuşkusuz vardır. Fakat, gösterilmiştir halkımıza Bu den 1980 bahanndan beri ciddi bir tutum değildir bu. lopediler ise, uzmanlık alan Bugun her aydm bir dalda yüzden, hangi insanımızın yaymlanmakta olan Doğa yaşamını inceleseniz yazm lanna girerler. Bunlarda, sa uzmandır. öbür konularda ile karşılaşırsmız: Padişah ve Bilim dergisi hem «halk» dece belirll konular üzerin bilgi sahibi değildir. Bir me lanmız, paşalanmız başta hem de «uzmanlar» için olde bilgi verilir. Milli Eğitim deni hukuk profesörü, bir olmak üzere... Bugün bile ma niteliklerfnj aynı zaman Bakanhğı'mızca 40'lann baş tornafreze ustası, bir mi kiminle tanışsanız. bir za da taşımaktadır. larında yayuılanmasına baş mar «Quasar»i, «elektroman manlar şiir yazdığmı söyler Sözü edilmesi gereken lanmış olan Islam Ansiklo yetik kuwet»i, modern ma size ve yüz bulursa bunlan başka yaymlar da var. Fapedisi, Türkiye dahil, bü tematikteki «kümeler kura okumaya da başlar. Yazın kat, bir iki Örnek yeter satun Islam ülkelerinin tanh, mı»nı bilmeyebilir. Ama la uğraşmanm kötü bir şey nıyonım. cografya, etnografya ve bi bunlar, bu kavramlar hak olduğunu söylemek istemiBen bütün bu çabalan bü yografılerinden söz eden bir kmda kendilerine yetecek yorum. Ama, bir ülkenin ve yük şükranla, saygı ile kar ansiklopedidir. Ve çelişkili kadar bilgilenmek istedikle ni kuşaklanna. tek geçer şılıyorum. «Halk Içinlikte bir olay olarak, Hıristiyanlar ri zaman, başvuracaklan akçenin yazm olduğunu a biraz fazla ileri gidenleri ca. 1908'den başlayarak ya yer ansiklopedilerdir, genel şılamak, sorumsuzluktur Bu de iyi niyetle karşıhyorum. yınlanmıştır. Bunda, her konu ansiklopedileridir. Bu nun acılannı çok çektik. Bi Bilim tadınm yayılmasında konuda bilgi bulunmaz. Bu da bilginin yozlaşması de lim dergilerimiz bu kısır onların da, kannca karann nun gibi, bir tıp ansiklope mek değildir. Yozlaşma, ast döngüyü kırma görevinl ü ca. etkisi olacağı kanısmdadismde de sadece tıpla ilgili ronomi uzmanının «Quasar» zerlerine almışlardır. yım. konular bulunur. hakkmdaki bilgiyi genel koOlkemizi özlediğimiz uyBugün, bilim dergilerimiAnsiklopediler, konulannı nu ansiklopedilerinden öğgarlık düzeyine çıkaracak alfabe sırasına göre, işledik renmek istemesi ile başlar. zin, ansiklopedilerimizin top gençlerimizin yetişmesinde lam tirai ve satışı, yazın der ledikleri gibi anakonulara gö Gelişmis ülkelerde yüzyıl gilerlmizinkinin kat kat üs bilim dergilerinin büyük kat re de işlerler. Ancak, bunlakısı olacaktır. lardır yüzlerce ansiklopedi tündedir. nn, arkasına alfabetik bir listenin eklenmesi de gelenek olmuştur. Bu durum, incelemelerl çok kolaylaştırmaktadır. Ansiklopedilerin çoğalmasmm yozlaşmayı değil, tersine, bilime doğru gidişin bir 1. Tersanemlz Döner Sermaye Genel Müdürlüğü ihtiyacı İçin aşagıda yazıh 13 belirtlsi olduğunu söylemişkalem boya hammaddesi kapah zarf teklif isteme usulü ile alınacaktır. tim. Gerçekten de, ülkelerin. 2. Bu işlere ait teknik ve ldari şartnameler Tersanemlz Döner Sermaye Saazgelişmişlikten gelişmişliğe tınalma Komisyonu Başkanhğı Ofisinden beher adedi 500. TL. sı karşılıyöneldikleri sıralarda ilginç ğında almabllir. Şartnarae almayan ihaleye iştirak edemez. olaylarla karşılaşıhr. Bunlar îhale Döner Sermaye Satınalma Komisyonu Başkanhğı odasmda 28 haziran da ilk önce dokuma sanayii 1982 pazartesi günü saat 14.00'de yapılacaktır. gelişir. Nitekim bizde de öy En son teklif verme 28 haziran 1982 günü saat 12.00'ye kadardır. le olmuştur. Bilgi alanında ldari şartnamede istenen belgelerin tamamı bulunmayan teklif zarflan aise, ansiklopedi yaymlan hız çılmayarak lade edllir. kazanır. Şimdi bizde olduğu Posta ile şartname gönderilmez ve postada vâki gecikmeler dikkate ahngibi. Bu da normaldir. Yüzmaz. yıllar boyunca bilimin «b» Genel MüdUrlüğümUz 2490 Sayılı Kanuna tftbi değildir. sinden bile nasibini alamaMuhammen Geçfcl mış ülkelerde öyle olması da Malzemenin Cinst Miktan Bedeli Teminatı normaldir. Bu gibî ülkelerde, önce, bütün bilimler hakkmÇinko Kromat 5000 Kg 3.000.000, TL 90.000, TL. da bilgi veren ansiklopediler Blanfiks 6000 1.260.000, > 37.800, çoğalır. Bu anlamda ansiklo 6000 1.380.000, > 41.400, Kırmızı Demir Oksit pedi. yozlaşmanın değil, 8000 67.200, Kurşun Sülyen 2.240.000, > «yozlaşmadan kurtulmanın» 20000 Çlçek Yağı 2.600.000, 78.000, belirtisidîr. Azgelişmiş ülke Gliserln 5000 2.000.000, 60.000, demek bilim düsüncesi ge10000 2.900.000, 87.000. Pitallk Anhidrid lişmemiş, bilim biriklmi ol10000 2.800.000, 84.000. Tutya OstObeç mamış. bilim zevki uvanma10000 3.250.000, 97.500. Titan Dioksit mıs ülke demektir. îşte. an5000 6.250.000, 187.500. Krom Oksit Yeşll siklopedilerin ilk görevi bu 7000 4.200.000, 126.000, Krom San Toz eksiklikleri gldermek, bilim 2500 2.500.000. 75.000, Dehidrate Hlnt Yağı tadım uyandırmaktır. Sözle37.500, Polivinil Asetat 5000 1.250.000, rimin bu noktasmda. konuya (Basm: 17215) 4419 daha da açıklık getirmek 1çin bîr örnek vermek 1stiyw rum: Konferans vermek için A Biz, 'Cumhuriyet' gazetesi ve yazarlan yurürlükteki yasalara titizlikle uymaktayız. En haklı seslenişleri, en doğru gözlemleri, en yerinde saptamalan bile yasalara ters düşmemek için dile getiremiyoruz. bunun acısını çeklyoruz. Yasalar yanlış olabilir, yanhş uygulanabilir, bir süra için suçlularla suçsuzlar birbirine kanştırılabilir. ama adalet sonunda ortaya çıkanr gerçekleri... Doğrunun yanlışı, güzelin çirkini, iyinin kötüyü ergeç alt edeceğine güveniyoruz. Tutuklular arasmda , tanıdıklanmız, dostlanHVIZ, arkadaşlarnmz var. Bİze jgöre, bütün bu durum lar geçicidir. suçlularla suçsuzlar ortaya çıkanlacaktır. Adalet önüne^ getirilen konularda yorum yap mak, 'somfe* duruniundaki kişilerin ne vanmda, ne karşısmda yer aldıgını göstermek doğru değildir. Yargı katmda hesap vermeye çağrılan belkl de en kısa sürede aklanarak özgürlüge kavusacak tıir kişiye. gazete sütunundan en ağır saldınlara kalkışmak en hafif deyimle, çlrkindir. Geçen gün Tercüman' gazetesinde Adalet Bakanına yazılmış bir açık dilekçe okudum. Istanbul Barosu'ndan Onur Kurulu kararıyle çıkanlmıs bir avukat hem de bu gazetenin köşe yazan, Bakandan, işe karışmasmı ve şu anda tutuklu bulunan İstanbul Barosu Başkanını görevden almasını istiyor. İstanbul Barosu Başkanı, bir davadan ötüru bir kaç aydır tutukludur. 24 hazlranda yargıç önOne çıkacaktır. Dünya ölçusünde tanınmış bir hukuKçu, yaşamı boyunca hak ve adalet için savaşım vermlş bir avukat, aydın bir yazar olan İstanbul Barosu Başkanı ile ilgili suçlamalara bir şey diyecek değiliz. Yasalann işîne kanşmak suçtur, bunu kimss yapamaz, yapmamahdır. Savcılann ileri sürdüklerl suçlamalann bir çok kez gerçek dışı oldugu eaptanmış ve en ağır suçlarla adalet önüne getirilen kişiler aklanmışlardır. Adalet kesin yargısım vermeden ne olumlu ne olumsuz bir görüş, bir tîüşünüş belirtilemez. Böyleyken, tstanbul Barosu'nun eski bir üyesi olan, avukat gazeteci, başkanı istifaya çağınyor, 'hontrol ve murakabe imhanlarıran' kullanıhnasmı istiyor. Yani. Adalet Bakanı, yargılanan bir Baro Başkanını görevinden alacak, yerine başkasını atayacak!.. Böyle bir şeyi düşünmek bile gariptir, önce de yazdığım gibi çirkindir. Istanbu] Barosu Başkanı, benim de yakın arkadaşımdır, avukatımdır, gazetemiz yazarlanndandır. Ben adaletin yakında bu başkanla ve öteki samklarla ilgili davada en doğru, en gerçekçi karan vereceği kanısındayım. Biz, düşüncelerimizi. görüşlerimizi belirtmekten kaçımrken, 'Tereüman' yazan barodan çıkartılmış avukat! îstanbul Baro Başkanı aleyhindeki yazılannı aynı hırsla, aynı hızla 8ürdürmektedir. Buna hakkı var mı? Kendini yasalann üstünde sanan bu baya kim haddinl bildirecek? Adaletin işine kanşmak suç değil mi? Yargılanmakta olan, tutuklu bulunan kişileri gazetedeki sütununda en ağır sözlerle suçlamak MGK bildirilerine aykırı düşmüyor mu? 'Tercüman' yazan ile tstanbul Barosu Başkanı arasında birçok dava vardır. Bu davalann bir bölümünü Baro Başkanı kazanmış ve Tercüman yazannı ağır para cezalanna mahkum ettirmiş. Ba davalann bir bölümu daha sürmektedir. 'Tercüman' yazan hangi kaynaklardan elde ettiğl biünmtyen bir takım sözde 'belge'lerle mahkemelerde ilört geri sözler söylemekte, sütununda en çirkin sözlerle Baro Başkanına durmadan sataşmaktadır. Yanıt veremez durumda olan kişilere saldırmak, eli kolu bağlı bir tnsana yumruk ve tekme savurmaktan fark sızdır. însanhk dışı bir tutumdur bu... Adalet Bakanmm "bu açık dilekçe'ye gereken yanıtı vereceğinl umanm. Kendilerlni suçlu gören ler görevlerinden belki aynlabilirler. Ama seçimle işbaşına gelen bir hukuk adamı kendisini hiç bir şekilde suçlu görmüyorsa^ neden görevinden aynlsın? Baro'dan çıkartılan bir avukat gazeteclnin keyfi böyle istiyor diye mi? Evet. çirkin ve ayıp... w Ktinefe kenefle çağrışım yapıyor. hoşaf eşekle. Acı ne ki? Tatlı yeyip tath konuşacaksm C Cumhuriyet 19 HAZÎRAN 1932 GÜZELLER ACELE EDÎNtZ! Belçika'nın Ostende ve Spa şehirlerinde yapılacak olan dünya gü zelUk müsabakasma işti rak edecek olan Türk güzelini seçmek üzere tertip ettiğimiz müsaba kanın haziranm son gün lerinde yapılması gerek mektedir. Güzeller 13 temmuzda Brüksel şehrinde toplanacaklan için fazla vakit kalmamıştır. Genç kızlar, Türk gü zelliğini temsil etmek çe refi, Türkiye'yi tanıtmak için propaganda yapmak vazifesi sizi bekliyor. ] Günün ikınıl TEMÎZ KUM Salih ve Ahmetçioğlu Mehmet ve şurekası kum, çakıl şirketi. en temiz kum ve ça kılı ucuz ve müsait şartlarla verir ve inşaat ta teslim eder. Telefom Beyoğlu 3688. Gölcük Tersanesi Komutanl^ı Döner Sermaye Genel Müdürlüğünden Cumhuriyet Sahlbi: Cumhuriyet MatbaacılıkveGazetecilikT. A.Ş. adına . :..„ NADİR NADİ G«n«I Y»ytnMüdürü:...,, ,Müe»e*eMüdürü: Yaa Ijleri MüdürO: ^ BMan v« Yayan HASAN CEMAL EMİNE UŞAKLIGİL OKAY GÖNENSİN Cumhuriyet Matbaacılık ve Gezetecllik T.A.Ş. Po»ta Kutusu: 246 İstanbul Tel: 20 97 03 (5 Hat) BÜROLAR. • ANKARA:.Komır'Sokak no. 24/4 Y»nl»»hlr T«M 7 5e 25 17 58 66 Idare: 18 33 35 • İZMİR: ^ Halit Ziya Bulvan No: 65/3 T*l: 2547 09131230 • ADANA:AtatürK Caddasl, Türk Hava Kurumu Ifham Kai 2/3 Tel; 14 5.5019 731 OPERATÖR Dr. KAZIM SARI Genel Cerrahi Uzmaıu Mecidiyeköy, Kervangeçmez Sok, No. 5 Keramet Apt. (Keçeliler Garajı yanı) Tel: 66 47 48 19 Haziran 1982 İMSAK 3.09 OONEŞ 5^6 ÖÖLE 13.15 İKİNDİ 17.16 AKŞAM 20.43 YATSl 22.47
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle