Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 17 HAZİRAN 1982 u yılm dört aylık fiyat hareketlerl, varsayımlı enflasyon hızının bu yıl yüzde 25'te kalmasınm olanaksız olduğunu ve gerçekte enflasyon hızının yüzde 60'lara doğru yenlden tırmanmaya bağışladığmm habercisl olması üzerlne, para ve kredl hacminin daraltılması ve enflasyon hızının aşağıya çekilmesl icin bazı önlemler almmak lstenmiştir. Bu önlemler şimdilik Merkez Bankası'nın bankaların yatırdığı munzam karşılıklara ödediği faiz oranlannı bir yıl icin 3 puan düşürmesi ve munzam karşılıkların zamamnda yatırılması hallnde ceza faizini artırmasıdır. Hükümetçe ve Merkez Bankasmca alınan bu kararlarm sıkı para politikası geregi olduğu Iddia edilecektir. Ve bir ölçüde doğrudur. Ama, kanımızca bu kararlar emisyon hacminl daraltmak ve IMF'ce tesblt edilen kredt limitleri içinde kalmmak isteniidiğinden alınmıştır. Karar deflâsyonist bir politikaya yönelik ve emisyon hacminin denetimi bakımmdan yerinde görülmekle beraber, mevduat munzam karşılıklarmdan dolayı bankaların Merkez Bankası'na olan borçları söylenildi&ine göre. 100 milyar lirayı aşmakta olup. bu paranın üç taksitte Merkez Bankası'na yatırılması sağlanarak emisyon ve kredi hacminin denetimi hedef alınmn ise de, buna olanak görülememektedir. Nakit sıkmtısı nedeniyle faiz yanşı ile mevduat toplayan bankaların bu parayı kısa sürede Merkez Bankası'na yatırması çok zordur. B Munzam Karsılıklai* BANKALAR, YÜKSEK OLAN «MEVDUAT MUNZAM KARŞILIKLARI»NIN ORANINI DÜSÜRTECEK GİRİSİMDE BULUNMALI, 1211 SAYILI YASANIN 4 VE 40. MADDELERİ DEĞİŞTİRİLMELÎ. Mehmet Ali TUNABOYLU rilmesi istenllmiştir. Piyasadakl yaygm kanıya göre, bir kısım bankaların bir stireden ber! ödeme sıkıntısı icmde oldukları ve faiz borçlarını yen'den mevduat toplayarak kars'iadıkları: bir kısım vadeli mevduata 1981 vılı sonımda (vâdelerl gelmeyen hesaplara 1981 yılına ait) faizin tahakkuk ettirilmediği ve bu şekilde hareket eden bankaların bir kısmınm zarardan kârlı duruma geçtlğl ve blr kısmımn da faiz piderlerinin muhasebelestlrilmemesl nedenlvle yapav olarak kârlarınm arttığı. bu kârlann flktif olduğu: centilmenllk anlasmasmm uygulanmadığı, hatta centilmenlik anlasmasmdan eser kalmadıSı: bazı bankaların bir milyonu asan vâdeli mevduata yüzde 63'e kadar faiz uyguladıklan. bu uyguiamada banka 11e bankerler arasındakl faizln aynı düzeye EetirildiSi: ödemelerl aksatmamak lçin yüksek falzle mevduat toplama yansınm mevduat sertifikasıyla sürdürüldüğü ve bankerler eliyle serttfika satışına devam edildiğl, şeklindedir. Bankalar hakkmda yukanda açıklanan hususlar yıpratıcı ve söylenilmemest gereken şeyler olduğu halde. basmda yer alan haberlerin gercek olduğu da kuskusuzdur. Bankalar kendl ltibarlanna kendlleri gölge düşürmüşlerdlr. Plyasada (bankerlerde) milyarlarca llralık mevduat sertifikası vardır. Bankerler bu sertifikalan şahıslardan teker teker ml, yoksa adamlan aracılığıyla bankalardan birer birer bedelinl nakden ödeyerek ml aldırmışlardır? Bu sorunun vanıtı olumsuzdur. Ve bankerler sertifikalan aldıkları bankalardan paket anlaşma denilen anlaşma lle toplu ve taksîtli ödeme şekliyle almışlardır. Centilmenlik anlaşması ile belirlenen faizlerden yüksek faizle mevduat toplamışlardır. Yavmlanan banka bilancolarında 80 milyar vadell mevduatı olan bankanm 20 milyar lira. 9 milyara yakın ^adeü mevduatı olan bankanm 830 milyon lira faiz tahakkuk ettirdiği kâr ve zarar besaplarında görülmemiş midir? Kredl kullanan sanayici ve isadamlannm faizlerin yüksekliğinden sikâyetl yalan mıdır? Bunlar bankalar hakkmda önlem almmasına blr ölçtide neden olmustur. Ancak. bankalarla İlgill önlemler bövle ml olmalıdır ve alınan önlpmier ne ölçüde lstenilenf gerçeklestirebilir?. Bankaların para ve kredi polltikasınm içinde olan mali kuruluşlar olarak T.C. Merkez Bankası'nm oaranın değeri ve emisyon hacml yönünden alacağı kararlardan etkilenmemeleri olanaksızdır. Faiz yanşı ve 1 Temmuz bankacıhğmın bankalan her geçen gün açmaza sürüklediği ve durumun banka sektöründe blr bunalım doğmaması için önlemler alm ması beklenirken, alman önlemlertn ban kalan daha zor duruma lteceği ve sonun da büyük holdinglerle küçük sirketlerln karşıhklı mücadeleslne dönüşmesl olasıd:r. Alman talemlere karşı bankalanmı zm tutumu söyle olmalıdır: Mevduat munzam karşılıklanna verilen faizin düşürülmesl ve ceza fa izinin yükseltilmesi karşısmda yüksek fa lzle (Yüzde 50'den yukan) mevduat kabul etmemelidirler. Yüzde 5 olarak hesaplanan faiz kaybı kredllere avnen inttkâl ettrilmeme 11. faiz kaybı kredi müşterlsiyle yan yan ya bölüştürülmeli. banka faiz kaybmı kft nndan karşılamalı ve bir süre kârlann Sor« Kararlar Alman son kararlarm bankaiarı etkileyeceği: bankalar arasmda haksız rekabeti bir ölçüde önliyeblleceğl, ancak bankaların zararma yol açacağı: bankaların Merkez Bankası'ndan sa&ladık'arı faiz gelirinin yüzde 45 arasında düşeeeğl ve dolayısiyle faiz maliyetinin artacagı şüphesizdir. Faiz maliyetinin yüksekliği bir ölçüde kredileri etkileyecek ve kredi hacmini daraltacaktır. Bankaların 1981 yıh bllânço. kâr ve zarar hesaplarmın yayınlanmasmdan sonra basımmızda bankalarla ilgill bir çok haber ve yorumlar çıkmıştır. Bunları şöyle özetleyebiliriz: özel kesime ait sekiz bankadan 1982 yılımn ilk Uç ayında mevduata ödenen ve kredilerle plasmanlardan alman faizlerin Ankara'ya bildi düjüsü göze ahnmahdır. Kredl faizlerinin zamamnda tahslllne özen gösterilmeli. müşterislne ve kredinin özelllğine göre önlem almalıdırlar. Ancak, emisyon hacmi daraltılırken nakit sıkmtısı çekilecek ve bu nedenle ı^ikaların nakden faiz tahsilâtı zorlaşa '^';t)r. Bu sorunu çözebilen banka nakit ve ankes yönünden rahatlayacaktır. Bankalar kredi faizleri/maliyeti konusunda sanayicilerin sızlanmalannı onlemeye çalışmalıdırlar. Bankalar hakkmdaki kısıtlayıcı' ve bağlayıcı önlemlerin alınmasmda bu zümrenin şikâyetlerl de ctken olmaktadır. Bankalar haziran 1982 aymdan ltlbaren mevduat munzam karşıhklarmı za manmda ve muntazam bir şekilde Merkez Bankasma yatırmalıdırlar. Munzam karşılıkların yatırılmaması hallnde Bankalar yasası işletilerek Mahkeme kararı ile faallyetlerinin geçici bir süre durdurulması yoluna gidilmemelidir. Piyasadakl banker olaymdan sonra bir bankanm ge çici bir süre de olsa faalivetlnln aurdurul masmm yaratacafeı olumsuz etki düşünülmeli ve bu yetkl kullanıimadan baska yaptınmlar dtişünülmelidir. Mevduat munzam karşılıklarmm oranı yüksektir. Bankaların falzlerle fik tif olarak artan mevduatından yaklaşık 1/3 ünün Merkez Bankasma yatırılmast bir sorun olmaktadır. Bu nedenle, banka lar artan nakd! mevduatm munaam kar şılığmı yatırmalı ve faiz artışları hariç tutulmalıdır. Bankalar bu konuyu 18 Ha ziran 1982 günti îstanbul'da vapılacak 14. bankalararası toplantıda ortaya atmalı, konu hükumete intikâl ettrilmell ve ka rar aldmlmalı. 1211 sayılı yasanm 4 ve 40. maddelerinin tâdill clhetine gidilmell dlr. Serbest faiz ve plyasa ekonomlsi ban kalan gelecekte bir çok sorunlarla karşı karşıya getirecektir. Fiktif falzlerle bilân colannda aktif ve pasifleri kabaran ban kalanmız ilerlde kredl borçlanm nasıl tahsil edecekler ve tapbhütlerinl nasıl ve rine getireceklerr'ir'' Bpnkalarm asıl snrunları ve işslzlik HP yatmmlarm isteni len düzevde olmam^ımn hankaeılik sek töründeki etkileri simdiUk blr kenara bı rakılmı$. sadece emisyon hacmi üzerinde durulmuştur. Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve GazeteciliKT.A.Ş. NADİR NADl a d ı n a Cenel Yayın MüdürU: Müessese Müdürü: Yazı l;lerı Müdürü: Basan v» Yayan HASAN CEMAL EMİNE UŞAKLIGİL OKAYCÖNENSİN Cumhuriyet Matbaacılık ve Gsrttscllik T.A.Ş. Potla Kutucu: 246 IStanbul Tel: 20 97 03 (5 Hat) BÜROLAR • ANKARA: Konur Sokak no. 24/4 Yenlşehlr Te!: 17 5£ 25 17 58 66 Idare. 18 33 35 • İZMİR: HalltZlya Bulvan No:B5/3 T«l: 25 47 09131230 • ADANA: Atatflrk Caddeal, Türk Hava Kurumu Işham Kat 2!» Tel:1455019731 17 Haziran 1982 TAKVtM <MSAK GÜNEŞ ÖĞLE İKİNDİ AKŞAM YATSI, 3.0» 5.26 13.14 11.15 20.43 22.46 ( Cumhuriyet 17 HAZİRAN 1932 ÎDAREDE ÎLME DOĞRU Basvekil Paşa bunca meşguliyetlerl arasmda ustuste ikî gün Ziraat Enstitülerine giderek bunlann her tarafını uzun uzadıya tetkik etmişler ve bu ziyaretler de kendilerine refakat eden Ziraat Vekili Muh lis Beyden müesseselerin hal ve istikbal vazi yetleri hakkmda izahat almışlardır. Enstituler açılmakla ne olacak bîliyor musu nuz? Enstituler açılmak la bizde ilk defa olarak ziraat ıdaresi lıakiki yo luna girmiş olacaktır. Türkiye'de Ziraat Nezaret ve Vekâletleri ya nm asırdan beri mevcut olup devam ettikle ri halde hakikatte zirai idare namına ortada büyük bir şey yoktur. Ankara Ziraat Enstitülerinden tavukçuluk müessesesi geçen sene faaliyete geçirilmişti. Onun bir sene içinde aldığı neticeler biie fev kalade ehemmiyetl haizdir. Enstttülerin faaliyete gecirilmeleriyle bu seneden gelecek seneye hemen harikalar karşısmda kalacağımızı zan netmemeliyiz Enstitüterin ilmi tetkik ve araştırmalan memleketin her tarafmdaki tatbikat sahalanyla takip edilecektir. Tetkik ve tecrübe ile üretilecek neticeler elbet az çok zaman ister. Fakat mühim olan işin en doğru mecrasına konulmasıdır Ve bir kere bunu vaptıktan sonra her sene muayyen merhaleler katede ede nihayet sekiz on senelik gibi göz yu mup açıncaya kadar ge çecek nispeten cok kısa bir zaman Icinde esaslt neticelere varmsk lığımız işten değildir ve bu kadarhk fasıla asla çok gorülmetnelidir. Enstitülerîe Ziraat Ve kaletinde meydana gelecek bu gelişme aynı zamanda bizi idarede ve idarenin her şubesinde ilmi çahşmanm lüzum ve hatta hakimi yeti fikrine de Rötürecektir. Avrupa'nm buKünkü gelîşmesinde ve idare hayatında esas olan usulün bundan ibaret oldugunu lddla edebiliriz. Ziraat Enstitülerinto memleketimizde başlı başma ve çok hayırlı bir inkılap teşkil edecegini açık ve kati söy lemekten geri durmayız. tşinin ehli simdiM penç Vekilimiz Muhlis Beye muvaffakiyetler temenni ederiz YUNUS NADt Öyküler OKTAY AKBAL Siirler «Evet efendim, bîr zamanlar blr Izmlr vardı». Işte o îzmir, o 'bir zamanlann' Izmir'inin kenar semtleri, sokaklan. insanlan, anıları, aşklan ile yaşıyor bu öykülerde. «Deniz mi? Hangi deniz, ne deni2d? Izmir'de deniz meniz yoktun» v JTank Dursun K'nm çağdas öykücülüğümflzün en usta, en özgün bir sanatçısı olduğunü hep düşünmüşümdür, yeri geldikçe de yazmışımdır. Yeterince değeri bilinmez Tarık'ın... Oykü sanatmdaki kendıne vergi ustahğı, kişiliği belirtilmez. Oysa, yaşamın değişik dönemlerinde okunabilen .zamanla gücünden, etkileyiciliğinden hıç bir şey yitirmeyen öykülerdir bunlar. '1955'te «Hasangiller»den başlayan bir yazarlık serüveni. Canını dişjne takmiş yaşam savaşı veren genç bir yazarın direnişi... 'Vezîr Düşü\ 'Güzel Avrat Otu*. 'Sevmek Diye Bir Şey', '38 Kısım TekmiH Birden', 'BahriyeH Çocuk* adlı öykü kitaplan... Şimdi bu kitaplann çoğu piyasada yok. Yeni bir anlayışla yaymcıhğa başlayan 'Adam' Yayınlan, Tarık Dursun K.'nın tüm yapıtlannı da, öteki yazarlann yanısıra bir araya getirirse, bundan bugünün, yarının kuşaklan yararlanacaktır. Tank Dursun K.'yı 1950'lerin ilk yıllannda Ankara'da tanımıştım. Gözlüklü esmer bir delikanh. Sessiz. Kaynak dergisinin basımevindeydik. Avni Dokmed tanıtmıştı. O sırada şiirler yazmaktaydı. O yayında bir de kitabı çıktı, Cengiz Tuncer'le ortaklaşa, bir şiir kitabı: 'Devriâlem'... Sonra öyküler yayınladı, bir biri ardma; daha sonra da 'Hasangiller'le özgün kişiliğini gösterdi. öyküler, romanlar, senaryolar. film yönetmenliği. gazetecilik, fıkracıhk. kitapcıhk, yaymcılık, çocuk dergiciliği... Bunlar Tank Dursun'un yayın ve yazm alanmda çalıştıgı değişik alanlar... Bir de çocukluğundan ilk gençliğine kadar süren gençlik serüvenleri, daha doğrusu yoğun yaşam savaşmdaki günleri, yılları var. Uzun zaman bu eski yapraklan açmamakta direndi, şimdi şimdi bu eski 'zaman'ı diriltiyor öykülerde; kişileri, imbatlan .aşklan, dostluklan ile... Çağdaş öykücülüğümüzün eşsiz örneklerini veriyor böylece... Yeni kitabı 'tmbatla dol, kalbim'i bir solukta okudum. Sonra kimi parçalan bir daha okudum. tçinde yaşadun, kişileriöden biri oldum. öyledir Tank'm öyküleri, bir okur olarak kalamazsınız, öykunün içine girersiniz, o 194550 yıllan Izmir'inın tadmı duyarsınız... Tarık Dursun bu yeni yapıtıyla 'buyuk' bir öykü yazarı olduğunu kanıtlıyor. • Mücap Ofluoğlu Abdi îpekçi'nin anısma adadığı şiırinde çocuklara şöyle seslenmiş: «Biz dünyayı eskittik Siz yeni blr dfinya yapın Düşmanlıktan açhktan uzak Kendi dfinyanızı yaratm Renklerle duygularla Denizlerle karalarla insanlan kucaklayın Biz suçluynz bizi ba&ışlayın..» Yıllann tiyatro oyuncusu. Mucap Ofluoğlu «Fotoğraftaki Çocuk* adlı bir kıtapta şiirlerini topladı. «Şu küçük kitaba ne dersin?..» diye yazmış. Ne diyeceğim, iyi yaptm. derim. Kişi. yazdıklarma sahip çıkmalıdır. Hele belirli bir düzeyi tutturmuşsa niye yadsısın o dizeleri, niye gözlerden saklasın?... Ofluoğlu'nun şiirleri 1940'lann havasmı getiriyor. Bu hava, dosttur, cana yakındır. kafayı yoran, zor düşüncelere, götüren eğilimlerden, tutkulardan uzaktır Yaşama sevind adını verdiğimiz duygulan bol bol tadarsınız. Işte Nevin Seval'e adanmrş dizeler«Sormayın sormayın bir tuhaf olmuşum Gözlerim doğduğum şehirdedir Izmir'in içinde vurmadılar beni Ben vurulmuş da dofemuşum..» Ya fambo? Onu aradım hemen. aradım da buldum•Niçin bîliyor musunuz Dostluğu şarap bardağında Sevgiyi rakı kadehinde bulduğum Ve niçin bîliyor musunuz Dünyayı unuttum Lambo'nun ıezgâhında Ben biliyorum biimesine Slzde kal sın erkeklik Bırakm söyletmeyln..» Evet. 1940'lardan 50'lere. RO'a kadar gelen bir şlir havası... Sanatçı yaşantıian. ciçek pazarlan, Galata köprüleri. Lambo'lar, Sait Faik. Balıkçı vb.. Sanatsever okura yakın gelen izlenimler, duyarlıkiar Içtenlikle sövlenmiş şiirler. kendimizi buldugumu7 kflrtdfmlze yakın buldugrumu7 . nkara ÎTÎA'da, 1 7 1 8 mayıs günlerinde yapı lan Türk Sineması Panelt sinemamızm temel sorunlarmı seckin bir topluluk önünde konuşup tartışma olanağı sağladığı 1çin gerçekten önemli bir olaydı. Sinemacı arkadaşlanmızın, özellikle yaratıcı kesimin, haklı nedenlerle de olsa, panele katılmama lan. düşünen çok sayıda aydına Türk Sineması'nın sesini duyurmak, sorunlarmı sergileyip bu konuda çözüm arayanlara doğru yolu bulmalarmda yardımcı olmak açısından değerlendl rilebilecek bir olanağa sırt çevirmek anlamma yorumlandı. Haklı nedenler dedim. Hemen akla geleni, si nemada çalışma alanınm düzensizliği, karışıklığı, bu günden yarma kimsenin ne yapaeağmı kolay kestire memesidir. Ama bu kez asıl etmen, bu konuda yüzlerce. bin'erce söylenmiş, yazılıp çizilmiş şeylerin hiç bir olumlu sonuç saglamamasm dan dogan bıkkmlık, kanık samadır belki de. Dediğim gibi. bu etmenl de haklı saymamak elden gelmiyor. Ama sövlemekten. yazmaktan başka gücümüz olmadığma göre biz doğrulan burda da bir kez daha yineleyelim diyoruz. Hiç bir geyimiz yoksa sabnmız var!..  Sinema Paneli Uzerine A CESİTLİ YETENEKTE AYDINIAR, SİNEMA YAPMA ÖZLEMİYLE KWRANMAKTADIR. PARA, OLANAK BTJLUP DA YARATICILIKLAFINT GÖSTEREBİLSELER, SÎNEMAMIZ NELER KAZANIRDI KİMBİLİR! mege kalkısan, eline geçm's. diyelim blr yapımlık parayı. eü7el fiimp vatırmak ictn sanat a«kıvia çir pman biriro ancak deli de nir1 Rfnemami7in ara sıra yfl7flmüzfl aftartan Urfinier vermesini biz iste bu delilerin kutsal deliliklerlne borçluyuz. +•**• • Üeüncüsü ö7rrttrHik so runudur dedik. Sinemanm Ö7gür1flk sorunu. kuşkusuz. titkenin sorunımdan ayrı dtisünülemez. Ancak slnemada durum her vakit daha da kötü olmustur. Polis Vazife ve Selâhtvet Kanununa dayanan blr yönetmeliktekf kaypak. nerev'e ceksen gider maddeler. bu tee kosulmu"! memurlara, sinemî»va. sivasal Iktidarla rm e^ilimlerlndpn de öte. keviflerince htikmetmek olanaÇinı vermistîr. Füm darm varatıcı^nin kafasmripyken. senarvo asama<imda denet'mden ereçpr. Ru önsansürün Anavasava da. vasalara da avkm olduÇu vetkill hukukçularca sövipneprelmiştir: en hosRörtPü dönemierde de blr sev deŞismpmistir. Abdülha rn't «san^firnnfin burnn yas'.^mı ammsatan gülünçlüklerle dolu uvculamalarıvla bu s!>r>''"'" T*1*"'' S'"°masma sürekli çelme takar. geHşmesini baltalar. Böyle anlamsiz engeller ne söz. insanı bütün bovutlanvla. yasaksız îrdeleyen dünya slnema sanatçılannm smırsız konu zeneinliftivle varattıklan filmler. fi'kem'zde de avncalıklı Eöster'lir. lc paranmız da eHm'?den almırken. en 11kel kurun*u'arla zincire vu rulmu$ Türk Sinemasi'nm ara sıra da olsa dış saygm lıklar yaratan ürünler vermesi. ülkemizde ne yaman Wr Rinema potan^'vpli buIunduSunun göstergesidlr. Tarihiyle, co5rafya«!iv1a. Pdebivativla. bütün küitflrel birikimlyle asbnda blr slnema eennetldir Tfirklve Belirttlğimiz geri Pko nomik yapı, tencere yuvarlanmış kapağmı bulmuş, y'îreklpr acısı sansür ülkemizp sinemayı haram etme se de dünva slnema sanatmdaki yerimiz her vakit SÖT: kamaştırıcı olabiHr. Oercek yaratıcı empkdie rin sanatsal bir doyuma varmaianndan gpotik. setteki işclden. en yüksek dü zevde yaratıcı emekd. yönetmpne kadar hiç kimsenin ekonomik güvencesi de voktur sinemamızda. Çesit 1 atılımlara karşm bu ko1 nuda oiumlu. dovurucu blr eonura vanlamamistır. Ge ri teknik ürünü. gerl diisünce ürOnü. cer! zevk ürünfl bir sürü füm. en ve teneklilerln, veteneksizler'n vani sıra. ekmek narası icin bovunlannı bükerek varatıcıliklannı harcayıp zivan ettikieri iste bu kosullarda. böyle bir ortamda üretiiir. Ankara ÎTÎA'daki slnpma panelinde bellrtmege çalış tı»;ımiz. sinpmamızm pai sorunu buvdu. beri saptadıŞımız bu gpr ceklerin ışıŞmda neler yapabilecegl konusundaki R Ö rüşlerimizi. önertlerimis'i de bir baska yazımızda ele alaeağız. Vedat TÜRKALİ lan üçbeş oyuncuya akıp glder. Film yapımcısı, yaratıcılan giderek bunlarm elinde oyuncak olur. Filmln nlteligini de bunlarm, özellikle film yapılması için parayı. daha doftrusu bonoyu bastıran lşletmeci aracılann beğenisi belirler, biçimlendirir. Nice yetenpgin acılar içinde soyula sö mürüie yokolup gittlğl bu düzenln adı Türkiye sinema düzenldir: Yeşilçam'dır.. Baçka alanlarda tekPİleşmiş büyük sermaye bu alana glrmez. Sinemaya büyük sermaye her yerde güç akmıştır. Holivut efsanesl. Amerikan tekellerinin kasalan Birinci Dtinya Savaşı'yla dolup taşmca, yatınm alanlan daralıp da yenilerine gereksinlm duyulunca çıkmıştır ortaya. Blzde kâr sınırlan çok yük sektir. Sogan. patates satsa yüzde blr kaç yüz kazanacak sermaye. sinema gibi riskli bir alana kolay gelmez. Varlıklı kişilerln sinema ya girmelerine bir de aile yapısı engeldir. Kocasının sinemaya yatırım yapaeağmı duyan kansmın uykulan kaçar. Ekonomik zorunluklar agır basmad'kça bu engel kolay aşılmaz. Vehbl Koç. tutucu kayınpe derinden, acenta olmak için izkn alma öyküsünti ne tatlı anlatır anılarında. Bu türden tehlike slnemada daha da büyüktür».. Tekelci yapımızm sinemaya yansıması. özellikle büyttk kentlerdeki slnema salonlarını «ayak» adı altında bağlantılarla ellerinde tutan güçlü firmaların slnema pazanna eeemenliği biçiminde görülür. Onlann güçlerl de salt yapımcılıklanndan değil. dışalımcıhk, aracılık, tefeclllk, sine maöılık, stokçuluk, karaborsacılık yapmalanndan, ya da yapanlarla ortaklık etmelerinden kaynaklanır. Bu güvencesiz. bataklı or tamda çembert kınp atılım yapma yürekliliğinl göster CZZHGünün nanlanlZID HAFIZ BURHAN BEY Hünkâr suyu mesiresinde her cuma ve pazar günleri Hafız Burhan Bey ve saz heyeti icrayı aherk etmektedir. NÎÇİN ALMADIN? «Vah, vah, vah!... O canım elbise daha iMnci giyişinde akmıya mı başladı? Kabahat sende.. Niçin Ipekiş almadm?» • Slnema önce kafa lsidir. Sonra para işidir. Bu kafayla bu para, yaratıcılıgın smulanıp engellenmedi&i bir ortamda elele vermelidir: vanl özgürlük İşidir. Zengin edeblyatı, güclü kültürü. genis aydm kadrolan olan ülkemlzde sinema için gerekli kafa sı kmtısmdan söz edllemez. îsteklisi, coşkulusu, tutkulusu, çeşitli yetenekte aydmlar, sinema yapma Özle miyle kıvranıp dururlar. Para. olanak bulup da yaratıcılıklarmı gösterebilselerdl sinemamız neler kazanırdı kimbilir! • tkincisl, yanl para sorunu kolay çözümlenebilecek bir sorun değildir. Film yatırımı milyonlar ge rektirlr. Hadl bulup yatırdmız; bu paralan nasıl çıkaracaksmız, yeni film yap ma oianağını nasıl sağlaya caksınız? Sinema endüstriyel bir sanattir. Endüstrl icin yatırım, pazara baÇım lıdır. Toplumumuzda üretim pazar ilişkilerl neyse sinemamız alanmda da odur: Yanl aracılann, tefecllerin, dıs kaynaklı sömürücülerln ya&malayıp gerçek endüstrl atılımcısını zincirlediği. finans kapital tefeci be7İrgân alıs veriş ortamı. Sinema emekH lerimizin yarattığı artıde ger yıgmı yeni tirünler lçin veni atılımlar yapacaklara, film yapımcılanna değil. daha çok. bölge işletmecisl denen aracılara, sinema salonu sahio ya da kiracılanna, onlann bir filmi kaoatmak lçin verdiklerl, cngu cürük bonoları korkunç faizlerlp kıran tefeciIpre. ham film. aracgerpç dışalımcısı tüccarlara. bun lann stokçularma, karaborsacılanna. bu dönen çarkm parlak reslmlerl o SATILIK GEZt MOTORU 9 metre boyunda. genış kamaralan ve bütün teçhizatı ile bir gezi motoru ucuz fiyatla satıhktır. Tel Beyoğlu 2632 fMZA GÜNÜ Ord. Prof. Dr. DENİZCİÜK BANKAS1 T.A.O. GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN Bankamızm, Aydm îli Şube Binası'nda yaptınlacak tadilât ve dekorasyon işleri birim fiyat esasına göre kapalı zarfla teklif alınmak suretiyle eksiltmeye çıkarılmıştır. îşin ilk keşif bedeli 4 975 000TL. olup geçici teminatı 248 750.TL'dir. Bu işe ait ihale dosyası Eminönü Banka Şubemizin Üst katında bulunan Inşaat îşleri ve Proieler Müdürlüğü'nde ve Aydm Banka Şubemizde incelenebilir, ancak ihaleye teklif vereceklerin 7500. TL. bedel karşılığmda dosya satm almaları şarttır. îhaleye iştirak şartları dosya içindeki eksiltme çartnamesinin 5 maddesinde mcvcuttur Kapalı teklif zarfları 5 Temmuz 1082 günii sa at 16 00'ya kadar yukanda ya7!İı adresdekı tn%aat tşleri ve Projeler Mudürlüftu Ya7i tşlerı Şefliğine makbuz mukabili teslim edilecektir. Postada vaki olabılecek gecikmeler dikkatt alınmaz. Bankamız 2490 sayılı kanuna tabi olmadığından, ihaleyi yapıp yapmamakta veya dılediğine yapmakta tamamen serbesttir. (Basm: 17250) Hefzı Veldet Velidedeogiu kitaplannı 17 haziran 1982 perşembe günü saat 16.00 19.00 arası Izmir Sergi Kitabevi'nde imzalayacaktır. T.C. Fırat Üniversitesi Fen Fakültesi Satınalma Komisvon Başkanlidindan bildirHmiştîr î Fakultemiz bölumleri îçin laboratuvar aletleri ve malzemeleri almacaktır. 2 Aimacak malzemelerin muhammen bedeli toplam 14.014.000.TL sı olup muvakkat teminatı toplam 480 420.TL'sıdır. • Aletler ve malzemelerle iİRili listeler ve şart3 nameler Elazıft Fen Fakültesi Levazım Ayniyat Şefliği Dairesi'nde mesal saatleri içerisinde temin edilebillr. Veya mektupla, telefon la istenebilir. Tel: 14674 14673. 4 Taliplerin şartnameye göre, tekliflerini mektupla verebilecekleri gibi bizzat komisyona verebilirler. s Teklifler ve istenen belgeler en geç ihale günü olan 13.7.1982 tarihinde saat 14'e kadar komisyonumuzda bulundurulacak şekilde gönderilmis olacaktır. Postadaki gedkmeler kabul edilmez. ° Fakült»miz 2490 sayılı kanuna tabi olmayıp idare lhaleyi yapıp yapmamakta veya diledigine yapmakta ve malzemeleri toplu olarak veya ayn ayn ihale etmekte serbesttir. Duyurulur. (Basm: J7321) İSMAlt BAYIR ÇATALCA SULH HUKÜK HAKtMLtĞtNDEN Fenni Sünnetci Acısız modem sünnet ve her nevi pansuman yapılır. Devekuşu Sok. No: 9 (Söğütlübahçe Sineması arka çıkışı.) Kanarya İST. Telefon îş: 25 3116 283 Ev: 791063 t Lk N 980/442 Çatalca Sulh Hukuk Mahkemesinin 30.12.1980 tarih 1980/442 esas 1980/ 793 karar sayılı ilamı ile Catalca ilçesi Yeniköy'den Sunay Açıkel ile Süreyya Açıkel'e yine aynı köyden ağabeyleri bulunan Selami Açıkel vasi tayin edilmiş* tir, keyflyet ilan olunur. (Basın: 65811