25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhurıyet 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 26 NÎSAN 1982 urdumuzu tanıtmaya, ekonomisinl güçiendirmeye ve turizmine hız vermeye bu kadar önem verdiğimlz bir dönemde bütün bu alanlarda çok olumlu bir etkisi olabllecek bir konuyu, «kongre turizmi»ni, hâlâ çok ihmal ediyoruz. Kongre turizminin kapsamı çok geniş. Kongre, seminer, panel, meslek grubu toplantıları, satıcı (bayi) gezileri, hobi turları, fuarcılık, festivaller ve tüm ekinsel (kültürel) faaliyetlert içerlyor. Bu tür organizasyonlarm dış ülkelerde yapılanlanna katılmak da önemll, ama esas sorun Türkiye'yi bunlann 6nemli bir merkezl haline getirmek. Böyle bir merkez olabilmenin blzo sağlayacağı yararlan kısaca belirtelim: Genel anlamda turizm Krbirini tanımayan, asgari müşterekleri az sayılabilecek olan kişilerin tek tek veya grup halinde gelerek, genellikle sıkışık bir program 1çinde ve özel otobüs, uluslararası otel ve gece kulübü çerçevesinde gezip, ülkelerine dönmeleridlr. Bu tür turistlerin genel kalitesl, ülkesine gerl götüreceği lzlenlmler ve harcayacağı döviz, bizim onlara sunabileceğimiz olanaklarla sımrlıdır. Oysaki, müşterek amacı olan homoJen bir kitle özel bir nedenle ülkemize geldiğinde, aynı konuyla ilgilenen yurttaşlarımızla yakın ilişki kuracak ve harcama gücü de genellikle normal bir turistinkinden yüksek olacaktır. Bu tür çahşmalar yoğunlaştıkça, dış turizm piyasaeında yerleşmiş olan salt «ucuz turizm» ülkesl lürkiye imajı bir entellektüel uğraşlar merkezl olarak değişecektir. Sonra hiç önemsenmeyecek bir konu da, turizmin ölü sezonlarını bu faaliyetlerle doldurabilme olasılığıdır. «Kongre Turistleri» gittikleri bölgelerin ikllmine, doğal güzelliklerine ve tarihi zenginllklerlne de çok önem verirler. Türkiye'miz ise bu etmenlerln en yogun bir biçimde blraraya geldiğl ender ülkelerden biridir. Oysa bu konuda konuştuğumuz kişilerden edindiğim bilgilere göre, dünyada her yü düzenlenen ortalama 3200 kongrenin sadece 5*1 Türkiye'de yapılmaktadır. Ve daha kötüsü, yapılanlann da çok azı biraz başanlı olmakta, çoğunluğu neredeyse fiyaskoyla sonuçlanmaktadır ki, bu da ülkemiz için tam bir «antipropaganda»dır. Y Kongre Turizmi KONGRE TURtzMi ÖNEMLÎ BÎR KONUDUR. TÜRKIYE'MIZ NEDEN BİR «KONGRELER ÜLKESİ» OLMASIN? ULUSLARARASI BÜTÜN ÇALIŞMALARIN ÜLKEMİZDE YAPILMASINI SAĞLAMAK IÇİN VAKİT YİTİRMEMELİYİZ. Nuran İNANÇ Turizmd lele versin, bu alandakl malzeme yokluğunu gidersin ve pazarlamanın bu «ab c»si etkin bir biçimde uygulansın. Ama bu tür pazarlamanın etkisi yine de tasıtlıdır ve gerçek anlamda verimll olamaz. Bir çok ülkenin her yıl milyarlarca llra harcadığı «lobi> faaliyetlerinde çok önemll bir unsur kişilerle teke tek yapılan temaslardır. Türkiye'ye gelen heyetleri angarya kabul etmeden ağırlamak, ender boş zamanlarunızı feda ederek bu tür toplantılara katılmak ve bu tür heyetlerle dışan gittiğimizde gerçek anlamda çalışmak hepimizin boynunun borcudur. Hele dışanda büroları olan ve temasları yoğun olan ticarl şirketlerlmizi bu tür propaganda lçln yönlendirmek çok önemlidir. Bu arada gönül lster ki, lleride sayın hükümet mensuplanyla çesltll ülkelere giden işadamları heyetleri arasmda turizmciler de bulunsun. Genel pazarlamadan özel kongre pazarlamasına geçersek. şunu görüyoruz: Kongreleri kovalamak gerekir. çeşitli biçimlerde: Bir uluslararası kongre planlandığında, onun hangi ülkede yapılacağı büyük çekişme konusudur. Her şeyden önce, bunlan düzenleyen uluslararası örgütlere üye olmak ve bu konudaki toplantı ve yaymları izlemek gerekir. Daha sonra, bir kongrenin nerede yapılacağma son karan verecek kişileri saptamak, onlarla görüşmeye gltmek. kendilerini ülkemize davet etmek ve hatta bazen klşisel çıkar bekleyenleri tatmin etmek gerekir. Bunu yapacak klşilere de gerekli maddi ve kanuni olanakların sağlanması tabli ki şarttır. Gecikmenln çok şeye malolduğu bu alanda klşilerin hi2İı hareket etmeleri için formalitelerl en pra tik düzeye lndirmerdn yollan araştınlmahdır. ünutulmaması gereken bir başka etmen de dünyadaki ekonomik ve politik gelişmelerin yarattığı pazarlardır. Bilindiği gibi birçok uluslararası müsabaka, vb. gibi alanlarda bile ödüller. belirli aktüel gerekçelerle, belirli ülkelere dağıtıür. Ayrıca, ülkemlzde yogun bir kam, kişilerin tercihlerinl tarihi düşmanlıklar ve din farklarma göre yaptıklarıdır. Belirli bir ölçüde bu doğrudur. Ama gerçekçi bir açıdan, aynı koşullardaki birçok ülkeye bakarsak, onların ülkelerine kişileri çekmekte bizden çok üstün bir başarı sağlaladıklanm görürüz. Demek ki küsüp kabuğumuza çekilmek yerine dışanda olum lu imajımızı yaratmak, kültürümüzü, zeki, yetenekli ve iyi niyetli milletimizi tanıtmakta gecikmişiz. Eli açık, konuksever lnsanlığımız nedeniyle kabul etmekte güçlük çektiğimiz katı bir gerçek de şu: Kitlelerl ülkeleri ziyarete ikna eden ve götüren kuruluşlar ticari kuruluşlardır. Hangi ülke onlara kâr sağlıyorsa, kişileri onlar oraya götürürler. Demek kl, pazarlamanın en önemU noktalarından biri de ülkelerarası fiyat rekabetidir. Diyelim ki pazarlamayı yaptık, kongreleri ülkemize çekeblldik. Şimdi artık sorunumuz düzgün organizasyon. Bu alandakl llk eksiğimtz, kongreciliğin apayrı bir meslek ve ihtisas konusu olduğunun bilinmemesl. Görüyoruz ki, bu tür bir toplantı hangi meslek dalında yapüıyorsa, tlglll bir kuruluş organlzasyonu amatörce üstleniyor ve proîesyonel kongreciyi sadece otel rezervasyonu ve vasıta sağlayan bir araç gibi görüyor. Bunu yaparken de sadece en düşük fiyat ögesini gözönüne alıyor. Oysa kongrecilik mesleği, pazarlamasından du yurusuna, basın ilişkilerinden blldirllerln (tebliğlerin) basümasma, resml tormalitelerin hallinden protokole. toplantı salonu dttzenlnden ziyafetine, armağarundan sağlık servisine kadar sayısız ayrıntıyı lçerir. Yani kongreci vazgeçümez ve işin başından sonuna kadar varlığı şart olan bir koordinatördür. Şu anda türlü olanaksızuklar Içinde bu görevi üstlenen seyahat acentalarının da konunun kendilerini bile aşan bir uzmanlık dalı olduğunu anlayıp, özel departmanlar kurmaları, kendilerini görevlerinden kongre sahiplerinin ise bu servislerin maddi blr karsılığı olması gereğini algılamalan şarttır. îkl taraf da bir konuya anlayış göstermelldir: îş rekabetinin efendice yapılmasını. yapüacak Işt olumlu sonuca ulaştırabllecek kuruluşa verllmesini sağlamak, ülkemizin bu alandaki geleceğl açısından çok önem lidir. Zaten önce elbirUği ile gerekli ortamı yaratmak ve aramızdaki paylaşmayı sonra halletmek herkesin lehine olacaktır. ••• Kongre organlzasyonunda başarısızlığımızın en büyük nedenlerinden biri de, bu uğurda uyum sağlanması gerekli olan sektörlerin birbirinin koşul ve sorunlarından habersiz olarak ayn ayrı faaliyet gös termesidir. Başarısızlıktan dolayı kongre sahiplerl (Sanayi kuruluşlan, KTTler, Ba kanlıklar, Fakülteier, Dernekler, Blrlikler v.b.), koordinatörler (seyahat acentaları), resmi daireler, konaklama ve ulaşım sektörleri birbirlerini suçlar. Ama hiç biri kendi başına sorumlu tutulamaz. Konuyu bir bütün olarak ele almak, bir araya gelerek olanakları saptamak, eksiklikleri gidermeye çalışmak ve kendi sorunlan hakkında herkesin birbirini eğitmesl gereklidir. Alt yapı eksikliği, yatak ve kon gre salonu yokluğu, ulaşımın yetersizliği, haberleşme olanaksızlığı, lormalitelerin karışıklığı dev engellerdir. Ama ne giderilemeyecek sorunlardır, ne de bir baslangıç yapmaya engeldirler. Sadece blr yerden bir gün başlamak gerekir. örneğin, bugün yasalarda, yönetmeliklerde bu konuda tam bir boşluk vardır. Boşluk olmayan yerlerde ise, işletilemeyen, yürürlüğe konmamış mevzuat vardır. Kambiyo bölümünde işlemeyen bir turizm şubesl ve Turizm Bakanlığı bünyeslndeki faallyetl durmuş blr kongre bölümü bulunmak tadır. Başvurduğumuz yetkililer çok iyl niyetle konuya eğilmekte, fakat gereken yanıtları bulamamaktadırlar. Hattâ fikrlni almaya gittiğimiz bir mallye yetkilisi gerçekten takdir edilecek bir içtenllkle, kongrecilikten neyin kastedildigtnJ tam büemediğini itiraf etmiştlr. Özel sektörde yapılan görüşmelerde şu gerçek ortaya çıkmıştır: Kuram'ı bllen kişiler uygulamadan uzak kalmış, uygulamayı yapanlar ise kendi kuramsal bilgilerini yetersiz bulmaktadırlar. Bütün bu kendi sorunlan içinde haklı olarak bunalmış sektörlerin bu konuda yapabileceği en iyi şey, biraraya gellp, demagoii, polemik ve kişisel reklamdan kaçınarak sorunlan gerçekçi olarak tartışıp. sonuca varmayı denemeleridir, dlye î ü şündük. Tümü bunu doğruladılar. Hepslnin değerli fikirlerinden yararlanarak 24 25 nisan 1982 tarihlerinde düzenlediğimlz bu seminere Profilo Holding olarak ev sahipliği yaptık. Konuyla ilgilenen, izleyen veya tartışmak isteyen herkesi çağırmaya çalıştık. Türkiye'de ilk kez bir «Kongrecüik Kongresi» yapıldı. Bu ilk denemedeki eksiklerin bağışlanmasını, dileriz. Planlama ve Dünya Korkut Boratav'm «Sosyalist Planlamada Gelismeler» adlı kitabının ikinci baskısı «Savaş Yayırüjan»nda çıktı. llk baskısı dokuz yıl önce yapılmış bu yapıt Türkiye için onemini koruyor. Niçin? Çünkü ülkemizde çoğu kişi sosyaiizme (ya da kaıp&alizme) önyargıyla bakar. Oysa tarihte ve güıaümüzde çeşitli toplum düzenleri dünyamızı biçinitendirmektedir. Everest dağı, Misisipi nehri, GoiA çölü yeryüzünün dogal haritasmda nasıl yerlerini alıyorlarsa kapitalist ve sosyalist düzenler de çiyasal ve ekonomik topoğrafyayı oluşturuyorlar. Billm adamı bu olgulara nesnel ve önyargısız bir iakışla yaklaşır. ^ e yaklaşınca ne görür? • JCorkut Boratav kitabın ikinci baskısma yaadığı önsözde şu sayısal bilgileri veriyor: «Kapitalist dünya ekonomisinin bu dönemde (1973 sonrası) Içine sürüklendigl çalkantılar, Doğu Avrupa ve Sovyetler'i büyük ölçiide etkisi altına s^lmıştır. Zira, 2025 yıl önce, büyük ölçüde kencjine yeterli blr ekonomik blok goriintüsü taşıyan hu ülkeler, gelişmiş kapitalist ekononıilerin egemenliği altındaki dünya ekonomisine giderek önetnö ölçülerde entegre olmağa başlamışlardır. GATT Istatistlkleri göstermektedir ki 1955 yüında Doğu Avrupa ve SSCB blokiçi ihracatı toplam Ihracat hacimlerinin yüzde 74'ünü oluşturmakta lken, 1980'de ' blokîçi ticaretin göreli genişligl yüzde 50'uia altma düşmüştür. Gelişmiş kapitalist Ulkelerin, Doğu blokunun ticareti içindeki payı ise aynı dönemde yüzde 18'den yüzde 33'e çıkmısUTJ» Demek oluyar ki, uluslararası kongreleri Türkiye'ye çcKebllmek ve bu kongrelerl başarıh bir şekilde düzenlemek glbi ikl ana sorunumuz var. Bunlardan Uki, bir pazarlama sorunu. Genel anlamda ülkemizl tanıtmakta zayıf kaldıgımız artık hepimizce bilinen bir gerçektir. Bilinçll bir propaganda faallyeti afişiyle, filmiyle, dış basmda sağlanacak destekle, turizm bürolanmızı işler hale getirmekle mutlaka çok gereklidir. Dlleriz kl devletle özel sektör e Dısmek ki sosyalist sistemde bloklçl ekonomik iliskiler gevşerken Batı ile bağlantüar yoğunlasıyor. Üstelik Batı'ya karşı dışsatım açıklan büyüyor. 197480 arasmda bu açık yaklaşık 40 milyar dolara tırmanıyor. Doğu Avrupa ve Sovyetlerin Battfya borçları 70 milyar doları aşıyor. Buna karşın DUnya Bankası'nın 1981 «Geîişme Raporu»ndaki verilere göre 1970 79 döneminde gelişmiş kapitalist ülkelerdeki büyüme hızı yüzde 3.2 düzeyiride kalırken (Romanya dı^mda) sosyalist blok btîyüme ortalaması 5.2'ye ulaşıyor. Moğolistan, Amavutluk, Kuzey Kore, Küba ve Romanya1nın büy^lme hızı ortalama yüzde 8,5 olarak saptanıyor. 13u duruma göre Doğu Avrupa ve Sovyet'lerin dıç llişkilerinde Batı kapitalizmine bağlan hem ariüyor, hem de planlama yöntemiyle kalkınma geliışiyor. Acaba bu sosyalist planlamanın koşulları ve boyutları nedir? Ülkomizde Marks'ın. Lenin'in, Engels'ln ve benzerlerinin sloganlanna hayran ya da düşman olmak klmilerinin dünya gorüşünü ya da karakterini balirler. Oysa bu aşılmış bir yaklaşundır. SosyaUzm. yeryüzünde (kapitalizm gibi) artık olgulaşmıştar. Dünyanın neresinde olursa olsun, lçiçe ve yanyana yaşama zorunlukları ağır basmaktadır. Türkiye'nin Sovyetler ve Bulgaristan'dan elektrik alması ya da öteki sosyalist ülkelerle ekomik ilişkiQerini sıklaştırması, olgulaşmanın sonucudur. Dogu Avrupa ve Sovyetler ekonomik llişkilerde Batı ile bütünleşirken bu gelişmede Türkiye'nin dışîanması kime ve neye yarar? Siyasal Bilgiier Pakültesi öğretim üyesi Sayın Korkut Boratav, sosyalist ekonomide planlama me kanizmalarmı bize tanıtırken ideolojinin ve sloganlarm dışında bir dünya gerçeğinl gündeme getiriyor. Kapitalist «konomide ^devlet müdahaleciliğinin yanısıra) piyasa mekanizmalarının lslevt sözkorsusudur. Sosyalist ekonomide plan piyasa ilişkileri ya da çelişkileri nasıl çözümleniyor? Sosyalist planlama kavramma bilimsel yaklaşım, bize yaşadağımız dünyanın tanımadığımız bir bölümünün ekonomik mekanizmalannı öğretecektir. Korkut Boratav'ın kitabı bu işi yapıyor. SovyetHer'den sonra dünyada devlet planlaması yapan ikinci devlet Türkiye'dir. Planlama kavramı l!961'de anayasal bir örgütlenme bilinci oluşturmuşftur. Bu tarihsel gelişme içinde Boratav'm kitaUı üniversite dışma taşan ilgi alanını da kolayca ve doğal olarak bulacaktır. OKTAY AKBAL Güney Amerika bıın. 1 C B i l i m M i n y a a /vei*i BELGJL Cabuk Yardımda Yenilikler abuk yardımda hastanın en kısa yoldan hastaneye götürülmesi büyük önem taşır. En kısa yol hangi yoldur? Hastaneye en çabuk götüren yol mudur? Degil. 50 kilometrelik bir yol, taşıt tıkanıkhğı yoksa, 5 kilometrelik bir yoldan da ha kısa olabilir. Ama gelin görün ki, bir anda gelen ra hatsızlıklar, çok kez, hastaneye yakın yerlerde de olsa, trafik durumu, kısa yolu en uzun yol yapmaktadır. Bu soruna şimdilik üç çö rum bulunmuştur; • Çabuk yardımm ambülansta başlatılması. Telsizli, araçlı gereçli ambülanslar da hastanın durumu telsizle hastanenin çabuk yardım bölümüne bildirilip ne yapüması gerektigi danışılmaktadır. • Helikopter servisi. Ylne, çabuk yardım araç ve gereçleriyle donatılmış helikopterler bastayı hastane damındaki, bahçesindeki ho likopter alanına indirmekte dir. Tabii telsiz haberleşmesi bunlarda da vardır. • Helikopter, hastayı, kendi hastanesine degil, has talıgı en iyi tedavi edecek hastaneye götürmektedir. Bu arada, ambülanstakiler sadece hasta taşunakla görevli değüdirler. Çabuk yardun için özel yetiştirilmiş kimseler, gerektiğinde ilk müdahaleleri de yapmak tadır. C ralıkla göğsü nkıp açan *• raç bir yandan da oksijen vermektedir. «Dizeler anahtar olsun binlerce fcapıyı açan.» Şili'li şair Vicente Huidobro «ŞHr Sanatnm ne güzel tanımlamış... «Veni dünyalar bulun, tartın sözcükleri güç vermiyorsa sıfat, yokeder» diyor. Şalrler, hem dizeler yaratır, hem de şiir sanatı üzerine durmadan düşünürler. Nedir ştir? Binlerce kişi tanımlamış, tam olarak klmse anlatamamış. Ernest Renan «İnsanın kendisi konusunda her anlattıgrı, şiirdir» diyor «Çocukluk Anıları»nda. Zola da «Şiir insan bilgisinin büyümesl oranında ufkunu genişletmeli ya da daraltmabdır» görüşünde.. Tanımı ne olursa olsun şiir insan oğluna yakın blr «nesne». Hem elle tutulur gözle görülür, hem de bunlarla hiç ilgisi yok. O yanyana getirilmiş sözcükler kendi anlamlannın dışında bir anlam taşıyorlar. BugünkU insana da, yarınkine de blr şeyler taşıyorlar. Huidobro «Şairler, neden güllerl yanyor sunuz? Şiirlerinizle yaratın giilii» derken bunu anlatmak ister gibi. Şiir öykünmez, şiir tablo çizmez, şiir olanı biteni anlatmakla yetinmez, aşar bunlan... «Yalnız bizim için yaşar günesin altında ne varsa Küçük bir tanndır şatrjı «Çağdaş Latin Amerika Şiiri Antolojisi» Adam Yayınlannm yeni bir kitabı. Ülkü Tamer hazırlamış, şiirleri dilimize çevirmiş. Tamer'in nasıl usta bir §alr olduğunu, ayrıca Türkçeyi çok iyl kullanan bir çevirici olduğunu bilen okurlar bu derlemenin ne denli başanlı olacagını billrler. Gerçekten de Tamer'in bu seçkisi tüm kitapüklarda yer alacak değerde.. Güney Amerika'nm hemen bütün ülkelerinden çağdaş şairler var, bu şairler konusunda genlş bilgiier de.. Latin Amerika şairlerinin çoğu toplum olaylanyla iç içedir, bu Ulkelerin tarihlerine baktınız mı hep isyan, lhtilâl, devrim, askeri cuntalann birbirini izlemesi glDi olayları görürsünüz. Güney Amerika ülkeleri Kuzey Amenka'nın parasal güçlerinln etkislndea bir türlü kurtulamaz. ABD ne yapar eder bu ülkeleri kendi doğrultusunda rejlmlere stirükler: bakar kı blr uymayan var, hemen al aşağı eder. Şairler de dizelerinde hep bu gerçeği vurgulamışlar. Konuşmak niye? Bu şiirleri okumak herşeyl anlatmaya, anlamaya yeter... tşte Guatemalaü Castlllo: «Tarafsız aydınları yurdumun sorguya çekilecek güniin birinde en basit Insanlan *tarafından halkımızın» derken gerçek bir demokraside son sözün halkın olduğunu; «ben yansızım> deyip yan çizen aydmlann tarih önünde, kendi ulusları önünde bir gün hesap vereceklerinl yazmış.. «Sormayaeaklar nasıl vardıklarnu dogrulara yalanın gölgesinde.» ştli'li Nlcanor Parra da <Genç Şair>lere eu ögüdü vermlş: «Nasıl isterseniz öyle yazın Nasıl anlatırsanız anlatm öyle çok kan aktı kl köprülerln altından tnanmak yerinde degil Tek yolun doğru yo> olduguna Şiirde her şeye Izin var Ama unutmayın temel koşulu Bir şeylerle dolmalı boş sayfalar.» Nikaragua'lı Cardenal «Saat Sıfır» adlı uzun şiirinde bir destan yazmış. Kendi ülkesinin, lnsanının destanı Yabancı şirketlerin elinde oyuncak olan bir takım yönetimlerin, politikacılarm herşeyi. herşeyi nasıl yozlaştırdığını. Sandino'nun serüvenini okuyoruz bu şiirde. Şöyle bitüiyor şlirlni «Baskanlık sarayt ölfllerle dolar her gece Managua'da Ama ölür ölmez yeniden doğar kahrrtmanlar ve ye?ll otlar tışkınr kttllerin arasından.» Şalrler hep toplum savasçısı olacak degil ya! m savaşçılığı toplumlanm, uluslannı daha yaşama, huzura, gtivenllge kavusturmak (Arkası 11. Sayfada) Yardım Türleri • Kalp ve ciğerin durduğu hallerde, kan gitmemesi yuzünden beynin de bazen zarar gördügu bilinmektedir. Bu durum hemen düzel tilmezse hasta bitkisel yaşa ma girmektedir ki ölümden de kötü bir haldir bu. Bunu önlemek için hastaya ozel ilaçlar verilmektedir Cbarbiturates. calciumbloo king ilaçlar). dan 45 dakika sonra bile donan kışiyi kurtarmaktadır. Vücut sjcakuğımn böyle düş mesine «hypothermia» (haypotörmiya) denmektedir. Bu gibi durumlarda mideye ve kalın bağırsağa ılık su veril mekte, ısıtılmış oksijenle so lunum yaptınlmakta, ısıtılmış kan şınnga edilmektedir. vermektir. Süt tozunun su ile süt yapüması gibi. Son bir yenilik: Kan kaybeden hastanın kanını toplayıp, süzdükten Eonra ısıta rak yine kendisine vermek. Ağu yanıklar böbrek, akclğer bozuklukları meydana getırebüir. Bu da hastanuı su ve oksijen gereksinmesmı artırabilir. Bu durumlarda hastaya hemen su verılmekte, özel vantılâtörlerle oksijen saglanmaktadır. Yanmada önemll bir İş de yaıuk deri ve etlerin bir an önce kaldınlmasıdır. Bu işin çabuk yapüması için. Amerika'nm Boston kentindeki Shriners Yanık Enstitüsü'nde (Shriners Burns Institute) çabuk temizleme yöntemleri bulunmuştur. Damar yanması halinde damarlann kan götürme gö revi de hemen saglanmaktadır. Son bir iyileştirme yönt»mi yapay dendir (artificial 8kin). Hayvanlarm denlerin den parçalarla yapılan bu yapay deri, yarayı mikroptan korumakta. deri oluşma sma katkıda bulunmaktadır. Bunun dışında yaralara, antibiyotik merhemleri de sürülmektedir. Yanıklar Kan Kaybı Hastanın hızlı kan yitirme si halinde kendisine derhal kan verilmesi kadar çabuk kan verilmesi de önemlidir. Kan derhal bulabihrsiniz. Beyne Yardım Fakat. crneğin, yarım saat içinde vermeniz gerekirken Kan pıhtılan, beyln » sıvı bir saatte verirseniz hasta sı basmcmın düşmesi ve ki ölebilir. Bu gibi haller için mi ılâçlar yuzünden beyin kan pompalan yapılmıştır. zarara uğramaktadır. BunBunun yanında, yapay kan lar çabuk yardım gerektiren (suni kan) da yapılmıştır. hallerdir. Kimi hallerde ise, •Fluosai . DA» adı venlen çarpma sonucu beynin bir bu kan. kan bulmanin güç yanı zedelenmektedir. Böy olduğu hallerde imdada yele bir durumda. beynin bu tişmektedir. Bir de, Yehova kısmı, hastaya çok zarar Tamkları denen bir mezhevermeyecekse, çıkanlıp a bin mensuplan, başkasuun tılmaktadır. Beyne hızla mü kanının vücutlanna girmesi dahalelerle ölüm oranı yüz ni inançlanna aykın bulmak de 50'den yuzde 35'e düşü ta Imişler (Allah akıllar verrülmüştür. sin). Bunlara da yapay kan Karda, buzda suda kalan verilmektedir. Kan vermede yeni bir at ların vücut sıcaklıgırun düs tüğü bilinmektedir. Yenl iyi sama da kan tozunu sulanleştirmo yöntemleri. kaza dırarak kan yapıp hastaya CCumhurivet Haliç gitökçe dolmaktadır. Hemen her gun bunun yeni bir deliline tesadüî olunmaktaıiır. Evvelce Halıç'te fazia kunı tabakasına Kâgıttıane istika metinde tesadüf edilirdı. Şlmdı bilhassa Istanbul cihetinln köprüülen itibaren Eyüp'e kadar olan sa 2fi NİSAN 1932 100 SENEDENBERt... hil kısmı dolmaktadır. öğrendiğımiza göre bu işin Beledıvede tarihi bu dosyası vardır. Yapılan tetkıkat neticesinde bunöan 100 sene evvel Haliç in doldugıından şikayet e dıldıği hatta bunun için bir proıe hazırlandığı anlaşılmıştıı. Zehirlenme Zehirlenmede, çabuk yardım kadar, •Zehirlenmenin önlenaıesi» de önem taşu*. Ulkemızde zehirlı maatarlar dan, zehırli sıvılardan her yü çok olen olmaktacür. Ço cuklar zelurlenmeye en yakın kımselerdır. 2^hırlenmelenn onlenmesinde bu* on lem, şışelere, ustünde yazılı maddeler dışında bir şey koymamaktır. Maden suyundan boşalmış şişeye tuzruhu. kezzap, deterian koymamahdır. Çocuk. şışedekuıi su sanıp içmeye kaikar. Ikmci bir öniem. Içilmemesı gereken şeylerin üstune «tiket yapıştırmaktır. Amerüca'da. Zehirlenme Tedavi Merkezleri (Poison Control Centers) her yıl böyle etiketlerden 120 milyon adet dagıtmak tadır. Bütün bu önlemlerin yetmemesi halinde çabuk teda^n için başvurulmak üzere 30 Bölge iyileştirme Merkezi» kurulmuştur. NOTı «Güncel Buluşlar» adlı geçen haftaki yazımda. Türkiye'de satümayan yeni ürünlerden neden soz ettiğimi soracak olanlara yanıtım şudur: Bu sayfada çıkan yazüanmın amacı büim ve teknolojideki son gelişmeleri halkımıza sunmak ve gençlerimizde yaratıcıhğa özenme uyandırmaktır. DGünün itanıL Asn vektıyii hazırayı musevver . Yüksek fcîbar aleminön içyüzunü... Asaletin maskeslnl . Aclilikleri gttleyen şıklığı., gosteren ülun «Felaket Gecesi.»» Yarın akşamtian itibaren Melek'te... Çabnk Yardım Doktorlan Hastanın durumu, bir çok durumda, yolda müdahaleyi gerektirdiğinden ambülans personeli içinde, çabuk yardım doktorlarmın bulunma sı zorununu karşılamak için, Amerika'da, 1968'do Amerikan Çabuk Yardım Dok torlan Fakültesi (American College of Emergency Physi sians) kurulmuştur. Buradan, bugune dek, 15.000 kişi çıkmıştır. Kendilerini desteklemek için de, iki yıl özel eğitim gönnüş 70 bin hastabakıa ve hemşire yetiştirilmiştir. Bunlann yanında, uzman olmayan yardımcüar da vardır. Amerika'da şu sırada özel donatımh 39 bin ambülans, 300 çabuk yardun helikopteri, 900 heli alan'h hastane var cur. • Kalp ve ciğer çalıstırmat Durmuş kalp, göğse ve sırta bağlanan elektrotlarla (şok biçiminde) elektrik akimı verilerek çalıstırümak tadır. Ciğer çalıştırmak için, hastaya, şişirilen bir gomIek glydirilmekte. düzenli a İLÂN GELİBOLU SULH HUKUK HAKİMLİĞİNDEN 979/204 FKLAKET GECESÎ 1982/66 Karar Gelibolu'nun Alaeddin Mahalleslnden Necati Köksal Vekili Av. Adnan Erdemol tarafından ayni yerde mukimler Fatma Göksel ve onüç arkadaşı aleyhine mahkememizde açüan izaleyi şuyu davasuun yapılan duruşması sonunda: Geliboluinun Camiikebir Mahallesl, îbnihasancık ikinci geçidinde kain olup Tapuda Pafta: 15, Ada: 115 ve parsel: 23'de 250,96 M2 miktannda bir ahşap, bir kargir bahçeli ev vasfında Abdülkadir kızı Mezune. Hasan kızı Hayriye, Süleyman kızı Zekiye, All oğlu Hüseyin ile Fatma Göksel ve Faik evlatian. İbrahim, Lütfiye. Necati, Necmi, Yümaz. namlanna müştereken kayıtlı bulunan taşmmaz mahn, kabili taksim oLmadığından satılmasına ve satış bedelinin, hissedarlara, hisseleri nisbetlnde taksimine, satış memuru olarak Başkatip Nihat Güvenç'in memur tayinlne mütedair 3^.1982 gün ve 1979/294 Esas. 1982/66 Karar sayılı ilâmın, pcllsçe yaptunlan araştınnada tebligata yarar adreeleri aaptanamayan davahlar Abdülkadir kızı Mezune. Hasan kızı Hayriye, Süleyman kızı Zekiye, All oğlu Hüseyin, Hüseyin kızı Zehra'lara tebliğine karar verilmiş oldugundan işbu davalılann ilanın neşrinden itibaren sekiz gün içinde kendîlerf veya vekllleri tarafmdan temyiz edilmediği takdirde kesinlesmiş sayılacağı, tebllgat yerine kaim olmak üzere llanen tebliğ olunm; (Basın: 14449) 2896 Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. adına , „ NADİR NADİ Cenel Yayrn MüdüUü: MüesseseMüdürü; Yazı Ijleri MüdürO: BasanveYayan HASAN CEMAL EMİNE UŞAKLIGİL OKAY CÖNENSİN Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T. A.ş. Pceta Kutusu: 246 IStanbul Tei; 20 97 03 (5 Hat) BÜROLAR • ANKARA:KonufSokakno. 24/4 Yenişehlr Tel: 175E 25 17 58 66 Ida'e: 18 33 35 • IZMlR: Halit Zlya Bulvarı No:65/3 Tel:25.47 09131230 • A O A N A : AtatürfcCaddesi. Türk Hava Kurumu (şhanı Kat 2/3 Tel;14.S5019 3 TAKVÎM . İMSAK OÜNEŞ ÖÛLE İKİNDİ 26 Nisan 1982 AKŞAM 19.58 YATS1 4.19 6.07 13.12 •H 17.00 21.38
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle