27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 MART 1982 ••*• Cumhuriyet 11 Ve Dısısferi (Baştarafı 1. Sayfada) Toplantıda gazeteciler Büyük elçl Akıman'a konuyla ilgili başka sorular da yönettiler, an cak Akıman açıklamanın sının dışma çıkmamaya özen göster di. Bir gazeteci petrol aramala rınm halen devam edip etmediğini sordu. Sözcü, «Birşey söyllyemem açıklamam bu kadar» yanıtını evrdi. OLAY NEDİR? Bilindiği gibi, geçen ay Yunan basınmda Ege'de petrol aramaları yapıldığma ilişkin bazı haberler çıkmış, bunun üzerlne Yunanistan Enerji Bakanı bir açıklama yaparak bu haberleri doğrulamıstı. Bakan, bir yabancı petrol şirketleri grubuna Taşöz Adasının doğu «u ve batısmda petrol arama izni verildiğinl ve ocak ayımn sonlarına doğru on Rün sürey le sismik arama yapıldığmı bil dirmişti. BERN ANLAŞMASI NEDİR? Ttlrkiyo ile Yunanistan araBindaki Ege'deki başlıca anlaş mazlıklardan birini oluşturan kıta sahanhğı sorunu, karasula n dışmdaki kıta sahanlığının iki ülke arasmda ne şekilde paylaşılacağı noktasmda düğUmleniyor. Yunanistan, 1970 yılından bu yana Ege'de karasuları dışmdaki kıta sahanlığında petrol ararken, Türkiye ilk kez 1974'te (Çandarlı), daha sonra 1976'da (Hora) Ege'de karasuları dışmdaki alanlarda petrol aramıştı. Konunun Türkiye ile Yunanistan'ı ciddî bir bunahmm eşiğine getirmesinden sonra 1976 yılında Bern'de varılan bir anlaşmayla iki Ulke soruna bir çözüm buluncaya kadar ihtilaflı alanlara çıkmarnayı taahhüt etmişlerdi. Ağca, Bekir Celenk ile Sofya'da Vitosa (Baçtarafı 1. Sayfada) Topuz ile beraberlikleri, dostluklan söz konusuydu, Süleyman Necati Topuz'un eskl sendika arkadaşları. Topuz'un başlangıçta çok dürüst ve namuslu bir insan olduğunu, PetKim îş Sendikası içinde et kin çahşmalar yaptığını «milli petrol kampanyalarında» en ön saflar da yeraldığını söylüyorlar, «Bu işle re nasıl karıştı, şaşırdık» diyorlardı. Süleyman Necati Topuz, şu an da Federal Almanya'da tutukludur. Eski Bakanlardan Tuncay Mataracı ile ilgili soruşturmada, Nurnberg konsolosluğuna ifade vermış ve gerek Uğurlu'yu gerekse Mataracı'yı suçlamışür. Topuz, geçen yıl. Genelkurmay Sıkıyönetim Askeri Hizmetler Koordinasyon Başkanlığınca «Yurda dön» çağrısında bulunulduktan son ra yurttaşlıktan çıkarıimıştır. Papa'nın Mehmet Ali Agca tarafından yaralanması olayı bütün dıinyada bomba gibi patlamıştı. Agca, Papa'yı niçin vurmuştu? «Vur emri biryerlerden mi gelmlşti? Papa'nın Polonyah oluşu ve Bagım8iz dayanışma sendikasınm eylemlerini desteklemesl, Papa'nın Sovyetler tarafından öldürülmek lstendiği yolunda yorumlara yolaçıyordu. Ağca'nm, Türklye'den kaçtıktan bir süre sonra Bulgaristan'a gitmesi ve bir süre Sofya otellerinde kalması KGB İle işbirliği yaptığı yolundaki kuşkular, batı basmıa da da iyice yeretmişti. özelllkle lngiliz tolevizyon programcısı Julian Manyon, bu kanıdaydı bu kuşkulan dile getiren bir programı da Londra televizyonunda yayınlatmıştı. Manyon, Türkiye'de benimle de görüşmüştü. Ben, Ağca'nın yurt dışına kaçışına değin olaylan sıralamış ve bu olaylarda kendislnin sağ kesim tarafından korunup, kollandığını anlatmıştım. Bulgaristan'a geçtikten sonra ne yapmıştı, kimler le beraber olmuştu, bunu bilmezdim. Aslına bakarsanız. Milliyet Gazetesi başyazarı Abdi Ipekçi'nin Ağca tarafından vurulup. öldürülmesi olayı da henüz aydmlatılmıs değildl. Geçen ayın ortalarında Ağca'nın Papa'ya ateş ederken hemen yanıbaşında bulunan ülkücü terörist Ömer Ay'ın Hamburg'da ele geçme6i, ardından Mehmet Şener'in Isviçre'de yakalanması, belkl hem Ipekçi hem de Papa olayını aydınlatacak ipuçlan verecektir. Fakat bu aşamada kesln bir ifade kullanmak için zaman herhalde erkendir. ile gerçek suç ortaklarını gizlemış midir? El yazılı ifadesl önümde duruyor, ifadenin tümünü okuyunca, Ağca'nın lpekçi olaymdan sonrt» verdigi ifadeleri de değerlendirince. soylediği her söze «acaba?» diye kuşkuyla bakıyorum. Ancak yine de söyledlklerini çok dikkatli biçimde izlemek, kişiler ve olaylar arasındaki bağıntıları saptamak gerekır, dıye duşunuyorum. Ağca'nın Roma savcısına verdiği ifadenin bir bölümü şöyle: «Bu arada Türkiye'de çok sansasyon olduğundan, bu fırsattan yararlanıp tehditle, Halit Narln, Fahrettin Arslan, tncl Baba diye billnen Mehmet tnciler adlı ünlü ve zengin klşilerden 3 milyon Türk llrasına yakın para aldım. O zaman yurt dışına çıkmak zorunda olduğumdan 50 bin Alman markı satın aldım. Di ğer paraları, sağct ve solcu arkadaslara, hapishanelere gönderdim ve şubat ayında tranlı bir kişinin yardımı ile gizlice Samandağı civarından tran'a geçtim. Bu kişiye 1000 mark ödeyerek Iran'da 70 veya 80 gün kendl yaptığım sahte bir kimlik ve fakir bir Afganlı'dan aldığım pasaportla. fotografı degiştl rerek kaldım. Daha sonra batıya geçecok fırsatı bulamadığımdan ve Iran'da karışık olduğundan geldiglm yoldan ve kisinin yardımı üe Türktye'ye dönüp Istanbula geldim. lran'da. Tebrlz'de Otel Asya, Hotel Clhanlma, Tahran'da Otel Tarsl. Hotel Kristal ve çesttll otellerde kal dım. Türkiye'den 1015 temmuz arasında ayrılıp Bulgaristan'a geçtim. fotoğrafını doğiştirdiğim bir pasaportla Sofya'da yaklaşık 4050 gün arası, Hotel Vitoşa, Hotel Moskova Park, Hotel Sofya Grand, Hotel Bal kan ve Hotel Novetal'de kaldım. Bu arada Hotel Vitoşa'da Türkiye'den aldıgım bir adresle Ömer Marsan ile tanıstım. O saman 011 nolu odada kalıyordum. Sofya'da daha sonra Muhammed Ön adlı Suriyeli gazetecilik yüksek ögrenimi gören birislyle tanıstım. Dolar, mark karaborsacılığı yapıyordu. Daha sonra kendisine bir tabanca bıılup, bulamayacağını sordum. Bulgaristan dışına çıkartmak şartı ile istedigiml bulacağını söyledi. 1000 mark karşılığı bu silahı satın aldım. Daha son ra Ömer, Türkiye'de karaborsacı dostları olduğunu, istediği parayı ödersem, Türk pasaportu aldırıp, Bulgaristan'a kadar getlrtecegini söyledi. 4 fotoğrafla 60 bln lira karşılığı mark ödedim. TürkBulgar sınırı onun için kolay olduğundan, pa saportun en geç biray İçinde olacagını söyledi.» Bu ömer Marsan adı, Papa olayından çok once, Süleyman Necati Topuz tarafmdaa Sofya'da Türk elçilik yetkililerine su mektup ile bildırılmekteydı, «Ömer Marsan isimli Türk vatandaşı, 1977 yılı yat. sonlannda Sof ya konsolosluğumuza müracaatla geçerliliği sona eren pasaportunun temdidinî istemişti. Ancak konsolos luğumuz aldıgı bir ihbar ve istihbarat sonucu talebi yerine getirmemiş ti. Ayrıca bu kişi hakkında çdindiği bilgiyi Ankara'ya bildirmişti. Bu sebeple güvenlik Örgütlerimiz, Türkiye'de Ömer Marsan hakkında araştırma ve soruşturma yapmıştı. Gerçekte Ömer Marsan anarşist veya terörist değlldir. Politika ile uzaktanyakından bir ilgisi yoktur. Bu ihbar ve dedikodu konsolosluğu muza yanıltmak İçin bizzat Bulgar gizli servisi ile müştereken çalışan Ugurlu ailesinln adamlan tarafından yapılmıştır. Filhakika Ömer Marsan Uğurlu ailesl hesabına çalışan yetkili temsllcilerl Fikri Kocakerim'in yardımcısıdır» Bu mektup, 2 Aralık 1980 tarihUdir. Ağca'nın ifadesine göre pasa port, 1980 ağustos ya da eylül ayın da Ömer Marsan tarafından kendi sine verilmiştir. Ağca, Roma savcı lığına ömer Marsan'm admı bildir mektedlr. Marsan'ın Uğurlu ailesi İle yakınlığını Topuz, daha önce saptayıp, biidirmektedir. lşin daha da ilginci, 12 Eylül 1980 tarihinden hemen sonra, büyük olasılıkla eylül ayının ilk yarı smdan sonra Bulgaristan'a kaçan ünlü kaçakçı Bekir Çelenk'in Ağca ile aynı zamanda aynı Vitoşa otellnde kalmalandır. Ağca, Vitoşa otelinde 911 nolu odada kalmakta dır. Bekir Çelenk, .Necati Çelik» adıyla 1078 numarah odadadır. Acaba, Ağca ile Çelenk bir raslantı sonucu mu aynı otelde kalmışlardı. Gazeteci Celalettin Çetin, 15 kasım 1980 günü Sofya'da Vitoşa ote linde Bekir Çelenk ile görüşmüştur. Çelenk, Hürriyet gazetesinde» Celalettin Çetin'e «Abuzer Uğurlu da burada, eeni onunla görüştürürüm demiştir. Büyük olasılıkla Abuzer Uğurlu'da aynı gunlerde Sofya'dadır. Uğurlu'nun Sofya'da «Arh Milanov Sokak NOÎ 18'de» de büinen bır adresi vardır. Uğurlu ve Çelenk iyi dostturlar. Abuzer Uğurlu'nun yakmı kaçakçı Ömer Marsan ila Ağca'nın Uğurlu'nun ve Bekir Çelenk'in aynı gunlerde Sofya'da buluşmaları çok ilginç bir rastlantı olmuştur. Yalnızca bir rastlantı. Ağca ile Abuzer Uğurlu Malatyah hemşehriler. Belki bu yüzden bir yakınlıkları olmuştur, orasını biletaiyorum... ardmdalri CERCEK (Baslarafı l Sayfada) lanıp da tutuklama süresi 30 günü aşan işçi işten uzaklaftınlacaktır. Eğer tutuklanan işçi 90 günde aklamrsa boş yer bulunduğu takdirde yeniden işe alınabilir. Yüz kızartıcı veya devlet aleyhine işlenmiş suçlarda işçinin cezası ertelense de, affa uğrasa da işe alınması yasaktır. Ülkemizde yargı mekanizmalarının nasıl tşledikleri herkesin bildiği bir aerçefetir. Tutuhluluk ya da dava süreleri bazan aylarla değil yıllarla ölçülmektedir. Adltye'de çarkların ne kadar ağır döndüğunu YHK saym uyeleri elbet bilmektedirler. Ayrıca şu noktaların vurgulanması gerehiyor. Çağdaş dünyada azıh sabıhahlan bile topluma kazandırmah insanlıh kurah sayıhrhen ve 8uç işleyenlerin ıslahı için toplumlar çaba gösterirlerken, Türhiye'de suçsuzlann cezalandırılma&ı anlamına gelen bir kural toplu sözleşmelere nasıl girebilir? Bilindiği gibi suçluluğu saptanıp hüküm giyinceye dek sonığm suçsuzluğu asıldır. Elinde olmayan nedenlerle 31 gün tutuklu kalmı$ bir insanı ailesi ile birlikte açlığa mahkum etmek doğru mudur? Yaşadığımız toplumda işçiye öteki yurttaşlardan niçin ayrı bir yaklaşım söz konusudur? İşçi neden genel af ya da cezayı erteleme gibi genel hukuk kurallanndan yararlanamayacaktır? YHK'nın tşçlye yaklaşımı sağlıklı ve guvenllir olmalıdır. Bu yurdun mllyonlarca emekçlsine kuşkulu gözlerle ve olumsuz ön yargılarla bahmamn ulkeye bir yaran olaeağını sanmıyoruz. tnsan haklarına, demokrasiye, Anayasamıza ve yurttaşlık haklarına ters düfen maddelerin toplu sözleşmelerden kaldırılması gerehiyor. •trtrk GÖZLE (Baştarafı 1. Sayfad») yozlaşmadan eldette etkilenmiştir. Şlmdi, emeklilikler genellikle bu sicillere göre yapılıyor. Böyle olduğu için de yer yer haksızlıklara yolaçılıyor. Danıştay kapısı bunun için açık tutulmak gerekirdi. îdarenln her türlü eylem ve işleminin yargı denetimlne bağlı olmasının yaran da buradaydı. Geçmiş dönemlerde Danıştay nlçln bu kadar çok yürütmeyi durdurma kararlan verdi, diye sormadan önce, devlet bürokraslslnde niçin bu kadar insan oradan buraya sürüldü diye sorulmalıdır. İkinci soruyu sormadan blrincl soruyu sormanın anlamı yoktur. Nedenlerle ilgili soruları sormayıp, sonuçlarla ilgilenmek, insanı bir süre oyalar ama o ölçüde yanıltıcı olur. Rc'sen emekli olan memur kendini cezalandırılmış saymakta, ailesine ve çevresine karşı suçluluk psikoloiisine girmektedir. Üstelik kendisine bir savunma hakkı da verilmemiştir. Yıllarca hizmet ettiği devlet kapısından iki satırhk yazı ile kapı dışan edilmiştir. Bu ezikliği, bu küskünlüğü gidermek çok güçtür. Yalnızca güç değil olanaksızdır. Şöyle düşünelim: Üç yıla kadarki cezalara Yargıtay yolunu kapatan yasa maddesi. önümüzdeki gunlerde değişecektir. Niçin değişecektir? Bu kararlarda adli yanılma payı olabileceği düşünüldüğü için bu uygulamaya son verilecektir. Re'sen emeklilik de böyle değil midir? Geçmtg dönemlerde partizan amaçlarla doldurulmuş siciller emekliliklere gerekçe yapılmı$, bu yüzden genç ve küskün emekliler yaratılmıştır. Bu yüzden: bu emeklilikierin yenl baştan gözden geçirlimeslnde «kamu yaran» vardır. Devlet; bu kargaşa içinde daha verimll yıllar hizmet verecek olan bir çok elemanım ellnden kaçırmıştır. Olay. bir de bu gözle değerlendirllmelidir. Re'sen emekli olanlar; özel kestmöe iş aradıklannda «Sentn sicilln bo«uk ki, emekli edlldln» gibi özttr gerekçelpri İle karşılaşmakta, buralarda da iş bulamamaktadırlar. Nereden bakılırsa bakılsm bu re'sen emekliIlk işi. birçok kamu görevlisini tedirgin etmiştir. Ne düşünüyorum, bilir misiniz? Belli bir dönem ünlü flrmalarda müşavirlik yaptıktan sonra bu firmalardan aldıkları paranın onda birine razı olarak: müsteşar ve genel müdür olanlarm slclllerini kimler dolduruyordu acaba? Bu slclllerde: müsteşar ve genel mtidür beylerin bir zamanlar ücretli mernurluklannı yaptıklan flrmalara, genel mtidür ve de müsteşar olduktan sonra. ne gibi ayrıcalıklar ve kolaylıklar sağladıkları da yazıyor mu acaba? Papa'mn vurulması Tutuklu (Baştarafı 1. Sayfada) öte yanda, Baris Derneği Baş kanı Mahmut Dikerdem, avukat lanndan sonra dün de kendi adına tutukluluğuna Itirazda bu lundu. Itlraz dilekçesinde Diker dem, 40 yıi devlct hizmetinde bulunduğunu, bunun 2 yılım Ü Büyükelçi sıfatı ile devletımizi yabancı ülkelerde temsil ettiği ni, bu görevin devletın güvenli ği ile ilgili en gizli bilgi ve sır lara sahip olmak imkanını verdi ğinl belirtti. îtlraz dilekçesinde «Bu hüviyetimden ötürü spçildi gim Barış Derneği Başkanlığın da ülkemizin bilim, sanat, flkir yaşamında değerlcrlnl kanıtlamış seçkin bir yönetici kadro ile birlikte dünyanın her yanın daki insanların barış umutlannın gerçekleşmesi ıığruna lıarcanan cabalara Türkiye'nin de katkısıru artırmak tek amacımız olmuştur» dedl. Yasadışı örgüt kurmak ve bttlUcü yıkıcı faaliyetlerde bulunmak, suçlamalannı lşlemediğini belirterek tahliyeslnl istedl. Gazeteciler Pasaportu Marsan'dan aldım Mehmet Ali Ağca. Roma savcılığına verdlği ifadede, bir dizi yalan sıralamış ve bunların yardımı YARIN: BEKİR ÇELENK... (Baştarafı 1. Sayfada) yangU, Nuri Bayar, Münif t» lamoğlu, Sttmer Oral, Necmet tin Cevheri, Orhan Eren, Tuı> gut Toker, iiğit Köker, Mehmet Şeretoğlu, Ekrem Cep hun, Turgut Yücel, Ali Naili Erdeıc, Kemal Doğan, Ahme* thsan Birlncioğlu yer aldılar. DemJrel ve arkadaçlan, ilk önce cami avlusunda bir süre bes ledikten sonra bir protokol görevllsi yanlanna gelerek, «Protokol İçin dışarıda alanda yer var, oraya buyurun» demesi üaerine dışan çıkarak, «Proto kole mensup kişiler» yazılı ya re geldiler. Bu sırada Demirel vo arkadaşlarımn yakasına bu asteğmen tarafından Sekine Ev ren'in resimleri takıldı. Saat 12.20 sıralarında protokolden bir yetkili, Demirel ve arkadaslarına. «Buraya MGK üyeleri ile bakanlar gelecekler. Si zi daha geriye alalım» dedı. Ancak, Demirel ve arkadaşlan yerlerinde kalmayı yeğlediler. Eiı sırada Seklna Evren'in cenazesinl taşıyan askeri bir cenaze arabası, Hacıbayram Camii'nin kapısına geldi. Sekine Evren'in yeşil çuhayla kap lı tabutu, kara, hava ve deniz kuvvetleri erlerinden oluşan 6 kişi tarafından cenaze arabasmdan alınarak, Hacıbayram Camii'nin avlusunda en önde yer alan mıısalla taşına konuldu. Tabutun iki yanında birl karacı, biri denizci iki er nöbet tutmaya başladı. Tabutun camiye bakan kısmma da Sekine Evren'in bir resml konuldu. Saat 12.30 sıralarında bir otobüs ile Danışma Meclisi üyeleri törene katılmak üzere ca miye geldiler. Danışma Meclisi üyelerinin bir kısmı protokolde ayrılan bölümde yerlerini alırken, Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Orhan Aldıkaçtı ve bir kısım Danışma Meclisi Uyeleri, burada bekleyen Süley man Demirel ve arkadaşlannın elinl sıkarak, yakınlarında bek lemeye başladılar. Bu sırada, Bakanlar Kurulunun bir kısım Uyeleri ile Danışma Meclisi Başkanı Sadi Irmak da tören yerine geldi. BÜLENT ECEVİT VE EŞt Saat 12.45'e doğru feshedilen CHP'nin eski yöneticılerinden Mustafa Üstündag, Altan Öytnen ve Erol Tuncer, camiye gelerek, Demirel ve arkadaşlannın ellerini sıkarak yanlannda yerlerini aldılar. Saat 13.00'e doğru feshedilen CHP'nin eski Gönel Başkanı Bülent Ecevlt, eşi Rahşan Ecevit ile birlikte protokol sırasında, Ba kanlar Kurulu üyelerinin yanmdaki bölümde yer aldı. Ece vit'i gören Mustafa Üstündağ, AP'lilerin yanındanl ayrılarak Ecevit'in yanına gitti, ona «Ar kadaşlar, AP'lilerin yanında, Isterseniz buyrun oraya gelln» dedi. Ecevit, Mustafa Üstündağ'a «Geldlğimlx zaman bize burayı gösterdiler. Burası da lyfc» dedl ve AP'lilerin yanına jgltmeyerek orada kaldı. Bu BAYAN EVREN TOPRAGA VERILDI nun üzerine, Mustafa Üstündağ, Ecevit'in yanında kaldı. Altan Öymen ile Erol Tuncer de, Ecevit'in yanına glttlier. Bu durumda, Koevlt İle Demirel, birbirlerinden hayli uzate ta durdular. Ecevit, «Protokol düzeninJ bozmamak» gerekçesiyle Evren'in eliıii sıkmadı. ANKA muhabirinin edindıği bilgiye göre, protokolde el Eikılmama sı öngörülüyordu. Peshedilen CHP'li eski parla, menterlerden trfan OzaydınU İle feshedilen CGP'nin Genel Başkanı Turhan Fcyzioğlu'nun da törene katılanlar arasında olduğu görüldü. Saat 13.0o sıralannda MGK Uyesi ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Nurettin Ersin ve eşi gelerek, caml avlusunda yerlerini aldılar. Sanayici Sakıp Sabancı da önce cami dışmdaki Demirel ve arkadaşlarınm ellerini sıktı. Sabancı daha sonra cami avlusuna girerek, Orgeneral Ersin'e başsağlığı dileğinde bulundu ve elini sıktı. Orgeneral Ersin'i, MGK üy«leri, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsln Şahinkaya, Denlz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Nejat Tüıner ile Jandarma Genel Komutanı Or general Sedat Celasun ve eşleri izlediler. Bunun yanısıra Ankara'dakl yabancı misyon şefleri de caminin dışında yerlerini alırken, bir kısmı Kenan Evren'in damadına başsağlığı dileğinde bulundu. Saat 13.10'da camiden ezanm okunması ile birlikte, öğlen na mazı başladı. Caml avlusunda toplanan cemaate Diyanet îşleri Başkanı Tayyar Altıkulaç öğle namazını kıldırdı. Sekine Evren'in tabutunun hemen kar şısında avluda namaz kılanların arasında Başbakan Yardım cısı ve Devlet Bakanı Turgut özal ile eskl politikacılardan Kasım Gülek de bulunuyordu. MGK Genel Sekreteri Orgene ral Necdet Ürug, YÖK Başkanı Prof. Ihsan Doğramacı, Ankara Üniversitesi Eektörü Prof. Tür kfin Akyol ile bazı Üniversite Rektörleri, yargı organları tern silcileri tsmet tnHnü'nün oğlu Prof. Erdal İnönü, tş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı îsma1 RüştU Aksal ile bazı yöneti1 ciler yerlerini aldılar. EVREN CELÎYOR Devlet Başkanı Kenan Evren, saat 13.20'ye doğru yanında 3 kızı İle birlikte cami avlusundan lçeri girdi. Üzüntülü bir İfade ile avluda bekleyen MGK üyelerinin ellerini sıkan Evren, onların başsağlığı düeklerini kabul etti. DEMÎREL, EVREN'E BAŞSAĞLIÖI DİLEDt Evren'in gelmesinden sonra cuma namazına başlandı. Cuma namazı bittiğinde bir ara Süley man Demirel, Nahit Menteşe ve îhsan Sabrl Çaglayangil'in cami avlusundan içeri girdikleri görüldü. Ancak bunlardan yalmz Süleyman Demirel ileriye doğru yürüyerek, Evren'in elini sıktı ve «başınız sağolsun» dedi. Evren'in, Demirel'in elıni sıkarken, «teşekkür ederim» de diği duyuldu. Demirel, daha sun ra cami avlusundan ayrıldı ve alanda protokolde gösterilen yerine geri gitti. Öğrenildlğine göre, Demirel önceki gün, Devlet Başkanı Ev ren'e bir telgraf çekerek başsağlığı dilemişti. Ecevit ve Üstündağ da Evren'e bir başsağlığı mesajı gönderdl. Protokol gereği Evren'in ellnln cenazeye katılanlar tarafm dan sılulmayacağı önceden hatırlatılmış olması nedenlyle, Devlet Başkam Evren'in eli di ğer hazır bulunanlar tarafından bassağlığı dileği ile sıkılma <h. Sakine Evren ile birlikte 9 kişının cenazesi için namaz kıhnacağı sırada, Dsvlet Başkam Kenan Evren, eşi Sekine Ev ren'in tabutu önüne geldi. Evren'in yanında MGK uyeleri olmak üzere cami avlusundaki cemaat topluca cenaze namazı kılmaya başladılar. Sekine Evren ve diğer kişıler için ayrı ayn namaz kıhndıktan sonra topluca fatiha okundu. Fatiha okunmasından sonra namaz kılanların yanından ayrılan Kenan Evren, eşinin tabutunun başına geldi ve eşinin ta butunun baş tarafını öptü. Kenan Evren'in arkasmdan, ÜQ kızı da annelerinin tabutunu birer kez öptüler. Daha sonra Sekine Evren'in tabutu, yakınlan ve MGK üyelerinin omuz vermesiyle musalla taşından kaldınlarak, cami avlusundan çıkarıldı. Törene katılanlar tonluca, Hacıbayram Camisinden aşağı inenyokuşıuı başmdaki Gülbaba Türbesi'ne kadar yürüdüler. Cenazeyı taşıyan kortej, önde Sekine Evren'in cenazesini taşıyan araba, arkada Kenan Evren'i ve kızlarını taşıyan araba ile MGK üyelerinin arabası olmak üzere Cebeci Asri Mezarlığı'na gitti. Burada yapılan tören ile Sekine Evren toprağa verildi. Hacıbayram'dan Gülbaba Tür besi'ne değin, protokolün yürüyüşü sırasında iki yanı dolduran halk, töreni ilgiyle izledı. Devlet Başkant Evren, tören den, mezarlığa arabasıyla giden ken, arabasmdan eliyle kalabalığı selamladı. Saat 14.30'da Hacıbayram'daki resml tören sona erdi. Mezarlığa ıse, MGK uyeleri ve Evren ailesinin yakm ları dışında, topluluklar girmedi. Gülbaba TUrbesi'nin oradan dağıldılar. ÇELENKLER Bayan Evren'in cenazesine çok sayıda çelenk gönderilmışti. Devlet Başkanlığı ve MGK ile Genelkurmay Başkanlığı, Kara, Deniz Kuvvetleri Komutanları'mn çelenkleri kırmızı beyaz karanfillerden oluşuyordu. Bu arada, Pakistan Cumhur başkanı Ziya Ül Hak'm da törene çelenk gönderdiği görüldü. Hava Kuvvetleri Komutanlığı'mn çelengl ise, maviye boyanmış karanfillerdendi. Cenaze arabasına sadece, MGK çelengi ile «Evren allesi» çelengi konul du. Öbür çelenkler, başka araç laria mezarlığa götürüidü. tyi düMnleme yapılamamMi nedeniyle, protokol zaman zaman karıştı. GlivenUk görevlileri, sık sık fotoğraf cekmek is teyen gazeteclleri lteleyip kaka ladılar. Orgeneral Evren'in eşi, T.C. tarihinde cenaze töreni düzenlenen ilk Devlet Başkanı eşi oldu. BAKANLAR KURULU BAŞSAĞLIĞI DtLEDt Bakanlar Kurulu, Basbakftn Vekill ve Devlet Bakanı Zeyyat Baykara'nın Başkanlığı'nda Sekine Evren'in vefatı ned* niyle dün saat 17'de Çankaya KöşkUne glderek Devlet Eeşkanı Orgeneral Kenan Evren'e başsağlığı dileğinde bulundular. (Baştarafı 1. Sayfada) lere oönderildlği belirtlllyör. Acıklamoda, yasada gslecek yıl yapılabilecek muhtemel değişiklikler nedeniyle ısrafı önle mek amaçıyla mükelleflere Gelir Vergisl beyannamelerinden ücer odetten fazla verilmeyeceğlr blldirildl. Maliyetinin yüksekllğlnden az soyıda basılan beyunname düzenleme rehberinden blrkac mükellefin yararlanması istendi. Bu orada beyanname doldurmadaki güçlüklerin cözümü [çin vergl doirelerinde «Vergi Danışma Bürolanna» da başvurulabileceğl hatırlatıldı. MükellefBerin 3 Alman (Baştaraft 1. Sayfada) Antalya'da yapılmakta olan Oymapınar Barajının tşveren veklllerl olarak gö rünen mühendlsler Karl Heinz Stoecker, Uwe Kısten tnacher, Franz Blnder, tbra hlm Inan lslmll lşçlyl İsten çıkarmakla suçlanıyorlar.. Ağzımn tadını bilen köpekkre (Baştarafı 13. SayfsdA) «Banın özKiirlüğüne gerrken önemin verilmesi ve önenin grts terilmesl zortınludur. Tüm çağ daş ülkelerin Anayasalannda bu zorunlulueun sonucu olarak basına ö*el btr yer verilmiştir. Hemen belirtelim ki hazırlanmakta olan Anayasamızda yer alacak özgürlükleri, gelccek y8 netlmler dönemlnde saptırmaya kalkanlar ylne karsılannda demokratlk, Atatiirkçü Cumhuriyetln savunucusu Türk basınını bulacaklardır. Boaın İçin iteel l«ln alm> •» runluluğu getlrmemek, Mtınür koymamak, basunevlerl İle eklentllerlnl ve bamn araçlsrını iuç aracı iayarak zapt ve mü •adere ptmemfk. calısmadan alıkoymamak, dpvletln haberlef me olan»klarindan ejit yamrlan tntyı sağlamnlt... tlkelerl ülke çt karları açısından büyük tfnrm taşımaktadır. Bunun yanındt, haber, dUştlnce ve kanaatlann nerbeıtçe yayınlanmsmnı engel leyiel veya storlaftırirı styasl, Iktlmdi, mall ve t*kn!k ksyıt lann konulmam da avnı şekilde Karsrlı bulunmsktadır.» Demokrasilerin, açıklık rejiml olduğu, Ulkede yaşayanların, ülkede olup bitenlerden haber dar olmak hakkma sahip bulun (Bft?tarafı 1. Sayfada) dukları vurgulanan açıklamada, Eyalet yabanbasın öagurlüğU kavramına ge re, işçilerinBaşbakanlan için şu cı azaltılması niş yer verilerek, devamla çöyle bnerilerde bulundular: denillyor: • tlk aşamada işsiz olanla«Baaıns ancak Idfillk hakl»n nın, klşilerin rcref ve harilyet rın ülkelerine gönderilmesinin lerintn korunma#ı amacıyU bir teşvik edilmesl, bu kişilere paçprçeve çlîUmell ve bu çerçeve rasal kolayhklar sağlanması. nln aşılmaaı basın sucu sayılm» Gönüllü olarak gidsnlere asgalıdır. Kunu yaran varsa klşi ri 8.500 marktan başlamak üzeltk haklarının korunmıuıt nınırı re tazminat verilmesi, ayrıca daha dar tutulmak rorundsdır.» sigorta keseneklerinin toptan peşin ödenmesi. # Yabancı işçilerin çocuklanm yanlanna aldırmada uygulanan yaş sımrınm düşUrülmesi. Açıklamaya göre eyalet Başbakanlan, TUrklye'nin 1986'da AET'ye tam Uye oünasıyla doğan serbest dolaşım hakkının engellenmesini istediler. Bu arada Federal Almanya İş ve İşçi Bulma Kurumu Ulkede 1 milyon 953.316 işsiz bulunduğunu, bunnn 525 bininln yabancı işsiz olduğunu bildirdi. Ajanslara göre Federal Almanya'da sürekli işsiz görünen ve sosyal yardımla geçinen 100 bin dolayında Türk var. öte yandan Çalışma Bakanı Turhan Esener, OECD'nln Paris'te yabancı işçi sorunlarınm görüşüldüğü toplantısmda yaptığı konuşmada Batı Avrupa'da çalışan yabancı Işgilerin gönüllü olarak Ülkelerine gönderilme (Baştarafı 12. Sayfada) Bis» Thatcher'ın halvet olmasmdan bu yana üç yıl geçti nerdeyse. Şimdt lse görunen 9u: Ünlü treçet») uygulanmaya konurken, açıklanan, «Toplumun sosyal dokusu bozulacak» kehaneti doğru çıkmaktadır. Kamu düüenine karşı suçlar, şiddet olaylan, hırsızhk ve soygunculuk artmaktadır. Bunu suç lstatlstikleri ortaya koymaktadır. Ceazevlerl •suçlulara» dar gelmektedir. Iskocya'daki bir cezaevi müdürünün demeç yasağına başkaldırarak yaptığı açıklamadaki deyimle cezaevleri «tnnan çöplüğd» haline geliyor. Hapisanelerdeki <koku>nun ortahgı sarmasmdan korkuluyor. Ama Ingiltere'de sİ8tem ve kurumlar öylesine sağlam ki, böyle bir $ey olması olanaksız gibi... örneğln, hükOmetin bu «plsllglnl», devlstln BBC'si teşhlr edeblh'yor. Hem de en çıplak, en kes. kin görüntusü ilö... Ingiltere'de şu sıralarda «Cezaevlerl» siyasal ve toplumsal gündemin en önemli maddesi haline geldi. Siyasal purtiler, üniversiteler, suç olgusu üzerine çalışan enstitüler, hukukçular, toplumbilimciler, yani «kokuyu giderebilecek» tüm mekanizmalar harekete geçtiler bile... Belkl tilkonln şanssızhğı böyle bir (rsçete)ye bel bağlayıp, hapisaneleri kokutan bir hükümetle yöneti Imesi ama, bu kokuyu yok edebilecek güçlü «deodorantlan» bulunması İse en büyük şansı... Ingütere Mektubu Almanya yabancılar slni İstedl, «Zora başvurulma. malıdır» dedi. KAPATMA TEHDtDt P. Almanya'nın Istanbul Baş konsolosluğu görevlilerüıden bl rinin TUrklere hakaret ettiği yolundaki haberierin yankılan sürarken, Konsoloslugun vize bölümünde önceki gün bir bomba ihoan yapıldığı ve bunun üzerine F. Almanya'nın Konsolosluk yetkililerinin vize bölümünü kapatma tehdidinda bulunduklan öğrenildi. Gösterl Şarkıdan arabeske, aranjmandan türküye, özgün müzikten senfoniye kadar bütün boyutlarıyla müziğimizin durumu ve sorunları Uzmanlar, müzikçiler yazdılar, düşüncelerini açıkladılar Armağanınızı yarın getiriyorum lyiniyet (Bastorafı 13. Sayfada) Bülend Ulusu ile beraberindeki Dışişleri Baka nı İlter Türkmen ile Baş bakan danışmanlanndan oluşan Türk heyeti, diğer heyetler gibi sarayda ağırlanıyorlar. 7 Islam ülkesinin Dev let ya da hükümet Baş kanlanndan oluşan islam konferansı iyi niyet komitesi toplantısmı dün kü bölümünde, komitenin daha önce getirdiği önerilerin bugune ka dar yarar sağlayıp sağ lamadığı ele alındı. Tfi Bir köpeksever
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle