23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 8 27 KASIM 1982 f İNDİ HİNDİSTAN VE TAYLAND GEZİ İZLENİMLER! t. Sokaktal&şayanlar Nehiı^deYaşayaıılar 4olnar, kapalı bir çam kozalağı görunümünde. İçi yumuşak. tatlı ve çekirdekü bir meyva. İçi de nar gibi dilim dilim. Karpuza tanmo diyorlar. Blzlm greyfurtlardan çok daha iri ve k ı r m m olanlarmın adı sonio, her sokak başmda diiim dilim satılan ve yemeğe doyamadığım ananasın Tayland dilindekl adı subpaVod. Hindistan cevizini üstünden bir kapak açıp sert kenarlı bir küçük kaşık ve kamışla getiriyorlar. Kamışla ortasındaki tatlı ve serin suyu içiliyor. Kaşıkla da beyaz ve kokulu iç kenarları kazmarak yeniliyor. Ancak bu beyaz eti o adar ağır kokulu ki tümüyle yiyebllmek olanaksız. Türkiye'de kulianıldığı gibi rendelenmiş biçimdeki kunıtulmuşunu pastalara koymak daha iyi. Füsun ÖZBİLGEN Aynı çamurlu suda çamaşır yıkıyor ve diş fırçalıyorlar Tayland boksu görülmeye değer bîr vahşet. İki koca eldivenle indirilen yumruklar yetmezmîş glbî ayaklarıyla da birbirlerinin kafasına tekmeîer indiriyorlar. tstanbul'da bir dalı 12 bin liraya satılan orkide Bangkck'ta sokaklarda demet demet satıhyor. Koca bir deme tinin fiyat! ise 20 baht yani 180 lira. N nehrin çerçevesindekl ev< lerde yaşam su'/<rın içinde geçiyor. Evleri, dükkânları, tapmaklan, atölyeleri, işyer leri hep nehrin içinde kazıklann üstünde. Suyla ay1 nı hizada ve girişi nehirden. Arka tarafa dolanmak istediğimde karadan bir yol var zannediyordum. Ama böyle bir yol olmadığını lıay retle gördüm. Tüm ulaşım araçlan bu kanallardı. Kan a h n üstünde tabut satan blr mağaza bile gördüm. Ya şam, ibadet ve ölüm hep suyun üstünde oluyordu. $ Tayland boksu urlstlere yerel göreneklerinin t a n ı tıldığı «gül bahçesi» adı verilen genlş ve güzel bir parklan var. Burada temsili bir köy düğünü seyrettim. Gelin ve damat yüzükoyun bir sedirin üstüne yatıyorlar. Babaları başlarına çeşitli kokulu sular döküyor' Tütsüler yapılıyor. Sonra Thai danslan başlıyor. Bu danslarda kadınlar parmaklarını uzun ve sivri gösteren THAÎ DANSI Taylandh kadınlar, parmaklannı uzun ve slvri gösteren ince, uzun külahlar takıp, ellerini çok zarif ince uzun külahlar takıp hareketlerle oynatarak dans ediyorlar. Erkeklerin danslan ise sert ve kıncı horeketlerle döğüşe benziyor... elleri ile çok zarif hareketler yapıyorlar. Erkekler İse daha çok taekwan do'ya yoğrularak kızartılmıştı. Pl gibi acemilerta çok acıkıp dınlar bulaşık yıkamaya glzerken yanıbaşmda bir abenzeyen sert ve kırıcı h a yatları da oldukça ucuz. Her da çubuklarla oynayamayarişiyor. Bazılan çamaşır yı dam eğilmiş aynı suda dişreketlerle y a n döğüş yan cak kadar sabırsızlandıkları biri başhbaşına insanı dokıyor, sulan köpürte kölerini fırçalıyor. Yan tarafdans oyunlar oynuyorlar. zaman yaptığı gibi acı sos pürte. Temizlik tamam da yurmaya yetecek küçük por ta da yine aynı suyun içinlaruı içinde getirilen küçük Hindistan'da halkın en siyonlarla pilav bizim paratemizlik anlayışımızda bir de yıkanan bulaşık kaplar. plastik kaşığı. büyük eğlencesi sinemalarmızla 150 lira, ördek eti yemiktar fark var galiba. Çün Aynı nehrin üzerinde ince dı. Öylp kı gazetelerinmekler 350 lira, et yemeklekü Bangkok'un içinden geuzun kano gibi kayıklarla © Bir garip de blr iki sayfa kücük küri ve kurbağa bacaklan 350 çen Chao Paya nehrinin muzlarmı taşıyan bir kadm çük yüzlerce sinemanm ilira. 100 liraya koca bir mey temizlîk kanallarında kazığa çakılı kıyıdaki evlere satış yapılanları ile doluydu. Bangva tabağı geliyor önünüze. evlerinde yaşayan insanlar yor. Yine aynı nehrin üzehaill'ler temizllğe kok'da da kocaman sinema Tabii bu yemekleri yerken merakh insanlar. büttin bu temizlik işlemlerinde turlstlerl taşıyan ince afişleri görüyorum. Ama ya Çinlilerin pilav yerken. Sabah kalkınca rlni aynı nehrin içinde yauzun motorlarda herkesin halkın daha çok düşkün olkullandıkları çubukları kulbanyo yapıp dlşlepıyorlar. Kahverengi akan elinde bir kamera bu sefaduğu paralı bahisler. Bu lanacaksımz ya da bizim rini fırçalıyorlsr. Sonra kasuyun içindekl çocuklar yületin resmlni çekiyor. Bu da Tayland boksu ve horoz dögüşünde yoğunlaşıyor. Tayland boksu da görülmet LAN ğe deger bir vahşet. îki kotSTANBÜL 2. tORA ca e'dıvenle indirilen yumTETKIK MERCİt ruklar yetmezmiş gibi bir HAKİMLÎĞİNDEN de ayakla kafaya indirilen telaneler var. O sıcak ve Sayı: 982/3185 nemli ortamda dayak yiyen Haklmliğimizde konkorgenç boksorlerin nasıl olup dato tekliltade bulunan lsda yerden kalkabildikleri tanbul Sultanahmet Su Teoldukça hayret verici. razisi Sokak No: 1/8'de bu Bangkok'da lüks binalar, lunan borçlu Hamit Teoimücevher mağazalan, gemen'in vaki Konkordato taniş bulvarlar ve şık otellelebi kabul edilerek 24/11/ rin yamsıra teneke mahal1982 tarih 982/2185 esas 982/1948 sayılı karar ile leleri, sefil ve perişan yıkınÎKI AYLIK Konkordato tılarda yaşıyanlar. üç kuruş mehli verilmiştir. para için vücudunu İş bu mühlet karannın satan küçücük kızlar ilân tarlhinden itibaren yeiçiçe yaşıyor. Zengindl gün içinde her alacaklı lik ve fakirlik arasındaki tarafmdan istida ile icra zıtlığın bu kadar ortada oltetkife merciine itiraz ededuğu ve böylesine boyutlabileceğl ilân olunur. ra ulaştığı blr başka ülke 24/11/1982 düşünemiyorum. Taylandl (Basm: 12304) tarihinde Batılı ülkeler hiç ışgal etmemlşler. Ama Amerikan sermayesinin ülkeye iyice girdiğl açıkça bel li oluyor. ITT gibi şirketlerlnden beş parasız insanlara 7 baht'tan (yaklaşık 60 lira) CocaCola satan firmalarına dek. ABD sermayesinin yatınmlarını garan tileyen, ülkedeki orta sınıfı yok edip zıtlıkları çok çarpıcı boyutlara ulaştıran düzeni korumak için de kral saklı tutularak bir askerl 1dare kurulmuş ülkede. Askerler göz açtırmıyorlar sivil halka. Bu arada son iki yıl içinde biraz muhalefet ÜM8T yapmaya çalışan 23 tane (HOCAYI) gazetecinin de yok edildiğini öğrenlyoruz. ARPACl'yı Tayland gazetelerl de Hin yitirdik. dlstan'daki gibi dış olaylarla yakmdan ilgili Bu yüzSOKAK SATICILARI Bangkok'un tüm kaldınmlart açıkta yemek pişiren, muz kıOnurlu anısı önünde den prazetelerlnde Türkiye* zartan, çeşitli et ve bahkları yağda kavuran, ananas, muz, papaya satan sabcılarla saygı ile eğiliriz. ye illşkin haberlerl görmek kaplı. Kenti gezerken buram buram yemek kokulan içinden geçiyorsunuz. 1956 1982 mümkün. örneğin HindisARKADAŞLARI tan'da Lken Ecevit'in serbest bırakıldığı haberini blrincl sayfasında okudum gazetelerin. TayKONGRE İLANI land'da da DevYol davasıOtakçılar Lisesi Koruma Der nın başladığım. neği Başkanlığmdan. Onca açhk. sefalet, yokDerneğimizin olagan genel ku sulluk ve sınıflar arasındarul toplantısı 26 aralık 1982 pa kl zıthğın serE'îendigl ülke27 KASM 1932 s»r günU saat 10'da Otakçılar lerden Türkiye'5'e dörımek Lisesi salonlarında asağıdaki oldukça ferahlık ve mutlugündeme göre yapüacaktır. luk veriyor. Kendi üikesinin Q Hitier'in dikkat 9 Hürriyete oan feda Üyelere duyurulur. sıkıntılan ve gerçekleri daçekici beyannamesi Bir mahpus kaçtı. Bir arkadaşımn YÖNETİM KÜRÜLTJ ha kolay çözümlenir gibi G Ü N D E M: yardımi ve gardıyanların ihmalıle buGörünmeğe başlıyor insana. na muvaffak olmuştur. Herşeyi göze 1 Açılış ve yoklama Almanya'da hükümet buhranı sü.ftlan cesur bir mahpusun nasıl kaçtı2 Toplantı Divanmm seçimi BİTTİ rerken Hitler şayanı dikkat bir beyar»3 Saygı duruşu gını ve nasıl herkesin kendisine itibar name neşreylemiştir. Bu beyannamede 4 Yönetim Kurulu çalışma ettiği büyük bir fabrika sahibi oldudenıliyor ki: raporunun okunması ğunu Rene Glair'in . »"(101X17616 Can t LAN •Hükümet buhramnı halle yardım 5 Denetleme Kurulu çalışFeda* filminde pe>f yakında Artlstik için Berlin'e çağrıldım. Halbukı hakima raporunun okunması KADIKÖY 2. binemasında göreceksiniz. katte Von Papen kabineslni kurtarmak 6 Bu raporlar üzerinde göSL'LH HUKUK ve benim için yeni bir 13 ağustos harü^me HAKİMUĞtNDEN 7 Yönetün Kurulu ve Dezırlamak maksadile çağrıldım. 982/587 Kay. T»y. netleme Kurulunun ibrası Bana tevdi olunan vazife, lcrası 8 Yeni Yönetim Kurulu ile kabil olmayan bir takım şartlara tabi Şakir Yüce ısimlî şahsm Denetleme Kurulu üyeleuzun zamandan beri uaytutulmuş idi. Fakat Alman mllletlnin rinln seçimi bolduğu, bulundugu yerin çektiği derin ıstırap dolayısiyle bütüa 9 Dilek ve temenniler, kabelli olmadığı Av. Faruk Viski Coni Valker f'ırkaların maksatlannı aydmiatmak pamş. Üstündağ tarafmdan iddla ıstidadını gösteren bir tekiifl ortaya edılmiş olup Şakir Yüce'Viski Coni Valker (Johnnie Walsurmeye karar verdim. Bu teklifin rednin bulundugu yeri bilenier ker) çisesi 750 kuruştur. Her yerden 'ii, H'ndenburg'un müşavirlerinin mem varsa veya bizzat kendısiarayınız. nuniyetınî mucip olmuştu. nîn iîandan itibaren 1 ay rari'mda mahkememizin Vaziyet bu merkezde olduktan © Açık ve kapalı şaraplar 982/587 sayılı kavvum tasonra, şimdikl reiimi velevki cebren yıni dosyasına müracaatlaolsun ortadan kaldınnak 2aruridir.Buyükdere ve Bereket rakıları, şarı tebliğ olunur. Bunu yaparken milletin batması raplan, Kaini konyağı. Y. Kaini ve • öğrenci karnemi kaybetfim. tehlikesini de göze aldırmak iazımdjr.» Mahtumîan. (Basm: 12279) Hükumsüzdür. C. ŞtXE BARLAS T Öğretmenler ile Gazeteciler... Nadir Nadi, Uğur Mumcu'nun «Terörsüz özgürlük» kitabma yazdığı önsözde köşe yazılanna değiniyor, şöyle diyor: «Batıhlarm «Chronique» dedlkleri köge yazarhğı, bizde öteden beri büyük bir gelişme göstermektedir. Aradaki ayrım birincilerin daha çok yaa n kroniği, tiyatro kronigi, politika kroniği gibi uzmanlık dallanna ayrıldığı ve bu «köşe»lerde boy gösteren yazarlann en fazla haftada bir iki kez kalem oynatmalarma karşıhk bizimkilerin hemen hergün çeşitli konulara deginmeleri ya da değinmek zorunda kalmalarıdır. Toplum yapunızm henüz yerli yerine oturmuş olmamasmın bir sonucu olsa gerektir bu. Hemen her gazetede üç, dört, beş belki daha çok köşe yazarımız tannnın günü çeşitli konulan koltuklayarak okurlann karşısına çıkmakta, okurlar da bunu beklemektedir. Ne var ki düzinelerle köşe yazan arasında kendini okura gerçekten sevdirmiş olanlann sayısı bir elin parmaklarını aşar mı bilemem. Aşsa da aşmasa da Uğur Mumcu bunlann ilk akla gelenlerinden bîridir bence...» Haldun Simavi, köşe yazılanna «çeroz salata» dermiş. Salata nasıl sofrada bulunması gerekli bir şeyse, olmadıgı zaman eksikliği duyulursa, bunlar da öyleymiş. Meze gibi bir şey işte... Egitim toplumunda, «asıl olan öğretmfinliktir> derler. Genel Müdürlük, Bakanhk yapmıs olan bir kişi, öğretmenlige rahatça döner. îsmail Hakkı Tonguç, Genel Müdürlük'ten alımp, resim dğretmenliğine verildiği zaman hiç yuksunmedi; öğrencilerine resım dersleri verdi. Bir kıyımla, görevinden alınmıştı. o başka... Basmda da, asıl olan gazeteciliktir; habercihktir. «Ankara Notlan»nda bir yerlerden haber iletmek isterim. Bunlar bazen satır aralarmda olur. Kâmil Kırıkoğlu'nun cenazesinde Ihsan Ada anlatmıştı. Kınkoğîu. «Ankara Notlan» için, «SöyleşiBaşyazı» dermiş. Ferda Guley de, «Ankara Notlarv'nı «Ahmak ıslatan yagmuru»na benzetirdL Şöyle derdi: Yazıya girerken, bakarsmız hava gunluk güneşlik. Şemsiye almaya, pardesü giymeye gerek yok. Yazının sonlarına doğru, bir çıseleme ardından bir sağnak; sırılsıklam dönersın eve! 1960 öncesmdo, «Vatan» gazelesinde çahşırken Yazı îşleri Muduru Selami Akpmar'a yazdığım bir mektupta. haftada bir köşede yazı yazmak istediğimi bildirmiş, bunu nasıl karşılayacağını sormugtum. Verdiği yanıtta özetle şöyle demıştî: «Köşe yazarlığına hiç hevcs etmeı scnin yaptığın iş daha önemli. Yazdığın haberler, röportajlarla her köşo senin* îstediğimin olmayışına azıcık kınlmıştım o zaman. Selami Akpmar'a simdi daha çok hak veriyorum... «Ankara Notlan»nın türunü ben bulmadım. Ancak, son zamanlarda taklitleri çoğaldı. Nadir Nadi'nin dediği gibi; her gazetedo dört. beş belki daha çok... Çarşamba akşamı Ankara Sanat Kurumu'nda konuştum. Konu, «Basından Anılar»dı. Din]eyenlerin dikkatlertni çekmek için bol boı fıkra anlattım... Ahmet Rasim de. yazılannda fıkra anlatmayı sever. Biri şöyle: Timur'la Nasrettin Hoca hamama gitmişler; soyunup ipek peştemallan kuşanmışlar. Timur. demış ku Bana bir fiyat biç! Altı yüz' Timur kızmış. Bu benim peştemahmın kargılığıt;Hoca da dik dik bakmış: Ben de zaten ona fiyat biçtim! demlş.77 Konuşmaya başlarken, degerlendirmeyi dinleyenlere bıraktım. îğneyi kendimize batınrken, basmın haber almadaki güçlüklermi, gazetecilerin mahkemelik oluşların!. «tekzipleri, bir bir örneklerle sıraladım. Toplumda özgur basmm yararlarına değinmeye çahştım... Inönü'den, Gümüşpala'dan, Gürsel'den, Abdi Ipekçi'den, Ahmet Emın Yalman'dan, Hasan Yılraaer'den anılar aktardım. Bir saat nasıl da çabucak geçivermiş... 24 kasım çarşamba günü, öğretmenler Günü'ydu. Ankara Valiliği emekli öğretmenlere onur belgeleri verdi. Gecekondu bölgelerinde anaları, okullara, gözleme yapıp gönderdiler. Varlıkh evlerden gelen gözlemeler kıymalıydi; birçok okulda da öğrencıler öğretmenlerine armağanlar almışlardı. Giysılik kumaşlar. elektrikli mutfak araçlan, daha birçok şeyler. îlkokullardan, universiteye değın. bu armağanlar almıp verildi. Yoksul aile çocuklan, ezilmemek için annelerine, öğretmenlerine vermek için çoraplar ördürmüşlerdi. Renkli, güzel çoraplar. Kapıa çocukları getiriyorlardı bunlan. öğrencilerin öğretmenlerine, böyle armağanlar vermelerinl yadırgadı çok kimse... Öğrenci öğretmenine hediye mi verirmiş? diyenler vardı..; öğretmene en büyük armağan. onu öğretmenlik onuruna yakışır biçimde yaşatmak; baskılardan, kıyımlardan uzak tutmaktır... «öğretiİPbilir çocuMar smıfmda, öğretmene çiçek vermişlerdi. Çocuklardan biri ikide bir, çiçeği kapıp kucaklıyordu. Öğretmen 5,01 du: Çiçeği ikide bir neden kucaklıyorsun oğlufljg Çiçeği çok seviyorum ögretmenim; siz unuflftrsanız, kapıp eve götüreceğim!..; $ Bir demet orkide 180 lira iryerlere gidip gezen kişilere dönünce «vediğin içti^in senin o!sun, gezdiğini ve gördüğtinü anlat» denir genellikle. Ama ben yedigim ve içtiğimi de a n latmak istiyorum. Çünkü gerçekten onlar da çok ilginçti. Taylandhlar'm Çin mutfağının benzeri çok değişik yemekleri var. Meyva, sebze, balık cinsleri, her çeşit denizden çıkan yaratık, her cıns et ve sakatat yeniliyor. Pirinç ve bol acılı sos larla hazırlıyorlar yemeklerini. Bangkok'un her yanın. da bol ve sık lokantaya rasîamak mümkün. Ayrıca kaldırımlar açık hava lokanta K! görünümtinde. Çünkü tüm kaldınmlar açıkta yemek pişiren, muz kızartan, yağda çeşitli etler kavuran. ananas. muz, papaya (bir çeşit kırmızı kavun) satan gezgin satıcılarla kaplı. Kenti gezerken bir yandan da buram buram yemek kokularının içinden geciyorsunuz. Gezgin satıcıların arasmda ülkemizde bir dalı 12 bin liradan satılan orada ise koca bir demeti 20 baht olan (yaklaşık 180 lira) orkideler ve değişik tropik çiçekler satan küçülc kızlar da yer alıyor. Bir a n düşünüyorum da îstanbul'da belediye zabıta smın işportacılarla savaşmasınm y a r a n n ı anhyo r rum. Esklden zabıtanın sey yar satıcılan kovalamasma fena halde lçerleyen bir kişl olduğum halde Bangkok'u gördükten sonra bu işin çok gerekli olduguna inanıverdim. T % Thai lokantası ir Thai lokantasına girip oturduğunuzda önce size ka lem gibi dürülmüş küçük beyaz nemli, lavanta kokulu ve buharları tüten havlular ikram ediyorlar. Tabii yemeniz için değil ellerinizi güzelce silebilmeniz Jçin. Sonra içinde yüzden fazla çeşit yemeğin yer aldığı menü geliyor. Yemeklerin yanlarmda numaraları var. Menü üç dilden h a zırlanmış. îngilizce, Thai dili ve Japonca (veya Çince çünkü lkl yazı da birbirine benzediği İçin nece olduğunu anlamam mümkün değil). Yemeklerin yanmda üç çeşit fiyat oluyor. Küçük, orta ve büyük porsiyon fiyatlan ayrı ayrı gösterilmiş. Hepsinden bir örnek t a dabilmek icin küçük porsiyonlardan bir çorba, bir pilav, karışık sebze ve Ördek söylüyorum. Yemeklerin h a zırlanmasmı sabırla bir saat beklemek gerekiyor. Ama arkasından gerçekten nefis şeyler geliyor. Hem de öylesine doyurucu ki bir tek çorbayı içen doyabilir. Çünkü içinde pirinç, balık böbreği. karides. et parçaları gibi çeşitli şeyler yüzüyor. Karışık sebze de yine bizim lokantalarm en bolkepce porsiyonlarından faz la. îçinde çok değişik ve adlarını bilmediğlm sebzeler i'e barbu yaprakları var. Bizdeki yiyeceklere benzeyen tek şey lahana turşusu. Onu da ayrı bir kap İçinde getlriyorlar. Sonra lncecik kırmızı acı biberlerin içinde vüzdüğü iki çeşit acılı sos geliyor. B Cumhuriyet H Fi ratiar ucuz ilav yumu'talı, karidesli ve çok lezzet li. Ördek etini ise çok güzel ve kokusuz hazırlıyorlar. Benim söyledîğim cinsi köfte gibi P
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle