25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 KASIM 1982 Cumhurıyet 7 MHP davasında belgeler okunuyor A N K A R A. (Cumhuriyet Bürosu) MHP ve ÜlkücU kuruluşlar davasına belgelerin okun masıyla devam edildi. Alpaslau Türkeş imzalı genelgede «Hapishanede bulunan ülkücülere yardım edilsin» denildiği ankşıldı. Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesinde dün yapılan duruşmada, HO numarah belgeler dosyası okundu. Bu dosyadaki «MHP Genel Merkezi» başlıklı ve Alpaslan Türkeş imzalı 22 Ocak 1980 tarihli bir genelge kanlıklanna gönderilen genelge de «Hapishanede bulunan tilkülerin cezalandınlarak cezaevine doldurulduğu» ileri sürülerek, «Milliyetçllerln morallerini bozmadan baskılara gögüs gerdiği» ifadelerinin ycr aldığı görüldü. Ülkii Ocaklan il ve ilçe başkanlıklanna gönderüen gene;ge «Hapishanede bulunan Ülkıl cü gençlere yardım edilmesi ve tuluklu ülkücülerin zlyaret edilmesi» istenerek «Bu ziyaretler raporla bildirilsuı» denildiği kaydedildi. Daha sonra dlzi 30'daki Enver Kayrak adına 5 adet vekaletname okundu. Dizi 35'dekl «Mtıhterem Ömer Çakıroğlu» baslıMı, Ruhi Gönenli imzaü 24.6.1980 tarihli belge okundu. Belgede, Trabzon'da ikinci bir derneğin açıldığı belirtllerek «yardımlanmzı bekliyoruz» denildiği görüldü. «Değerli Üiküdaşım FahretUn Cevheri Bey» başlıkiı «O P. Güzeler» imzalı belgede lse «Almanya'da, mllliyetçi Türk gençiyim, ülkümüz için elimden geldlgi kadar çalışıyorum. MHP nin gelişmesi içlıı çauşıyoram» ifadesinin yer aldığı gözlendi. Bu belgede, îzmir'de yayınlanan Milliyetçi Hareketin Sesi gazetesinde çıkan Alpaslan Tür kesin fotoğrafmm orjinalinın, blldirilerin, duvar afislerinin| sembollerinin kendilerine gündarilmesinin istendiği kaydedildi. Türkes: • "Hapisanede bulunan ülkücülere yardım edilsin,, tstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Nolu Askeri Mahkemesi'nde yargılanarak 6 yıl 8 ay ile 15 yıl 8 ay arasında değişen çeşitli hapis cezalanna çarptınlan sendikacılar hakkında verilen karara muhalefet şerhüıi Yargıç Tur« gut Sanca yazdı. Gerekçeli karara muhalefet şerhî Üye yargıç: 22 sanıktan ancak birinin cezalandırılması gerekir tstanbul Haber Servisi Bağımsız Bank îş Sendikası yöneticileriyle ilgili olarak verilen mahkumiyet karannın go rekçesi açıklandı. Gerekçeli karara bir muhalefet şerhi koyan üye yargıç Turgut Sanc», bükUm giyen 22 sanıktan ancak birinin cezalandırılması ötekllerininse beraat ettlrllmesi gerektiğini bildirdi ve «Bank • lş Sendlkası'nın da öteki sendikalar (ribl amacının i$çllerin ekonomik, sosyal ve kuItUrel, siyasal menfaaUerinl korunuk olduğunu» belirtti. Bank • îş Sendikası yöneticl leri tstanbul Sıkıyönetim Ko mutanlığı (1) numarah Askeri Mahkemesi'nde yargüanıruşlar ve 8.3.1982 günu çeşitli cezalara çarptmlmışlardı. Sanıklardan Genel Başkan Atilla Onur, Mali Sekreter Kamer Doğan, Genel Sekreter Vardımcısı, Recai Varlı ve yönetim kurulu üyesi Osman Kovacıoğlu, TCY'nm 141/1B maddelerl uyarınca 10 yıl 8 ay agır hapis, Genel Sekreter Atilla Aksel ise TCY'nın 141/16 maddesi iie 6136 sayılı yasanm 13/2 maddesi uyannca toplam 15 jıl 8 ay hapis ve 25 bin lira ağır para cezasına hüktlm giymişlerdi. yönetim, yürütme ve onur kurullarında görev yapan v e TCy'nın 141/56 maddeleri uyarınca 8 yıl 8'er ay hapis cezasına çarptınlan sanıklar ise şunlardı: Selçuk Diker, Erol Oörter, Hüseyin Kutsan. Kemal Tahaytınak, Ahmet Komil önen, Va şar Gttlmez, Bahdişan Diker (Genç), Fehmı Yapıcı, Hayri Çınar, Erol Savaçkan, Fethi Karahulut, Müberra Kovacıoğlu (lümaı), Kemal Aykanat. Erkay Bentttrk, Niyaıl Perksoy, Cuma Eçll, Ayhan Kadam. Üye yargıç Turgut Sanca, Türkiye'deki çağdaş sendlkacılığın baslamasınm, dUnyada ilk sendika tlkrlnln çıkısından tam yuzyıl sonra başladığını, sendikacılrk faaliyetlerinin süreainin TUrttiye'de 1920 yıllık bir uygulamayı kapsadığını be lirttiği muhalefet şerhinde aen dikacılık mücadelesinin tarihinp de değîndi ve şöyle dedl; «Dava konusu, sendika ve sendika faaliyetleri olduşhına göre, 1963 tarihli Sendikaiar Kar.unu ısığı altında dellllerln değerlendirilmesi gerekirken, sendika özgürlUgUnttn doğuşu, gelişmesi, ülkedekf durunıu gözonünden uıak tutultnamalıdır. «•9. yUzyılın b&şlarında mrvdana gelen endüsiri devrimi ile sosyal yaşamda kökltt değişmcler meydana gelmiş, o güne. kadar olan iş ilişkllerfnin düzenlediği anlaşma özgürlüğü, işçilerin cahiUiği ve ekonomik zayıfhğı nedeniyle siimürülmeye ltilmesi. insanların ve çocukların ağır şartlarda çalıştınlmaları eleştirllere neden olmuş ve bu ortamda sendika fikri doijmuştur. Bu durum karşısında sendlka dzgUrlüğünün ortaja çıkısının sosyal bir ihtiyaç nldugu açıktır. «19. yüzyılın baslangicından 20. yüzyîla kadar, doğan bu sendika ve sendika özgürlüğtt flkri blrçok asamalardan ve mücadelelerden geçerek giinümüze kadar gelmiş, yUzyü hojTinca. bu fikir fizerinde, işçinin lş iHşkilerint ve sendlkanin durumunu, işçinin sosyal, ekonomik, siyasal gellsmeslnl sağlamak tçln felsefi, ekonomik, siyasi eserler ygzünus; gösterller yapılmış; lbtilaller olmus ve bugttnkÛ sendika öt gilrlügü ortaya çıknuştır. Insanlık tarihlnde klasik klsl lıak v e özgUrlüklerinin elde edllmesinde jeçen rnücadelelere esdeger bir gellştne gösterdlği ve blrçok zorluklardan sonra sendika özgiirlUgünUn elde edildigi anlaşılmaktartır. «Türklye'nln endfastrl gellşmesi 1920 yıllarından sonra başladığı İçin, bu Işçi ve sendlka özgürlUgii gellşmelerinin dışında kalmıj, 1938 yılında 3008 sayılı is kanunuyl» lsçt hakları ve sendika flkrlne doğ ru gellşmenln Içlne glrmlş, bu dttnemde birçok yasak ve kısıtlsmalarla hukuki mevzuat dUzenlemesl yapılmiftır. «Dünyada ilk sendika flkrinin çıkışından tam yilzyü sonra Türkiye'de çagdaş bir sendikacılık başlamıstır. Sendikacılıfc faaliyetlerinin attresi Türkiye'de 1920 senelik bir uygulama cöstermijtir.» Muhalefet şerhinin bundan sonrasında, sendika kütüphasine seçilen kitaplann sol içerikli olmasının aleyhte bir delil olarak ileri sUrUldüğU bildirild' ve «bunun sanıklar aleylıine blr delll olarak kabulüne imkan olmadığı» belirtilerek şöyle denildi: «YUzyılın lşçl »zgitrlfigünün gellsmesi doğru) tusıınun orta ya çıkarttıfı eserler vc sendika i>zgur)UğiinUn siyasi gfUşmeslr.ln felsefesini ortaya atan eser İpr ve ii.iman zaman sesıdîka ciz gfirlüğüniin elde ediimesinde sı 3ast faaliyetlerin etkenliği, bu lşçl özgürlüğunttn elde edilnıeslndeki mtlcadeleler sıranında siyasi iktidarlcnn değişmesı, hatta ışçi harekctlerinin siyasetle birleştlği zamanların oldu ga ve bu kouularda felsefi, ck> nomlk. slyasl kitaplann yaMİdl^ı, aynca butUn bu !şri harekrti ve sendika ftzgüriügitnun nrtaya çıkıp çelî'şmeslnde ilk fikirlerin Marks'ça ortaya atümas>; «osyaii/min ve komüniamin işîi konulanndaki ve sendika özgürlüğü konusunılakf düşünce ve uygulamaları; sendlka SzirUrlUİtunUn faşist düsünnolerde ve uygulamalarrlaki förüşö; marksist düşüncedckl (förüşü ve uygîilamaları; yasal düzenlemelerln bu düçünce v. Bu mülkleri kaca kiralarsmız? /NDIRMA Belediye Başkanı Servet Borulday, Belediye mülkleriude emsalınden 810 rrııslı ucuza oturan kiıacılarma karşı başlattığı kjra ucretlerini bugünkil emsal duzeye yükseltme mücadelesini sürdürüyor. B Beledjyenin 3*0'ı açkm miilkünde oturan kiracısma karşı başlattığı mücadelesmde Eeledıye Başkanı israr edince ve bu arada Belediye Meclisinin de, gerektigı takdirde Belediye mulklerinm satışı için Encümene verdiğı yetki üzerine, Beledi>e müiklerinden yıllardır yararlanan kiracılar güç durumda kaldılar. Bu kez araya Bandırma Ticaret Odast başltan ve yönetim kurulu da girerek, taraflan belli bir düzeyde ı.nlaştırmak için arsbuluculuk gdrevmi ylLkîendi. Beledıye müiklerinden kimsenin V2 denecek bir bedel karşıhğında yararlanmasına izm vermiyeceğinı söyleyen ve halkm da dsstegmi kazanan Belediye başkanı emekli Aibay Servet Borulday, Beledıye'nfn 5.500 ile 6.500 lira oian Kapelıçarşıdaki kira bedellerinin enaz 45 mish arttınlmasım istiyor. Belediye Başkanı Eonüday. Bu kirı bedeliri çok bulanlara karşı şunu soıuyor «Siz bu dükkanlaıın sanibi olsanız veya bugün kirslanıaya kalksanız kaç lira klra bedeli ister veya verirdiııia.» Beladiye Başkanı Servet Borulday, evvelki gün bu konuda söyle diyordu: «Bu soruna karşı, kimse buna yanıt vcremiyor. Sadece susuyoılar, bazıları ise haklısınız diyor.» ve ekîiyor Belediye Başkanı Borulday, «Kiracılarla anl <şanıazsam, Belcdiyf müiklerinden bazılanm satar, şebre yenl işyerleri, islıanlan kazandırırun.» Koyunlar ve kasaplar azı öğretim elemanlarmın üniversite ile illşkilerinin kesilmesine ılişkin haberler, öğretim üyelerinde ve öğrendlerde değişik yankılara yolaçtı. Bunun en somut örneğlni de. Ankar« Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi ile illşkisi kesilen yardımcı Docent Dr. Haluk Gerger yaşadı. Haluk Gerger, üniversite ı!e ilişkisinin kesildiğini btldiren tebllgatı aldık tan sonra fakülteden çıkarken bir öğrenrisl ile karşılaştı. öğrenci Hocam, lliiHnîzln kesildiği doğru mu? Gerger, haberi n doğru olduğunu söyleyince öğrenci saşkınlık içinde konuştu: Pek! hocam, bîzim smav sonuçlan ne olacak? Aksar mı? Eh, ne divelim. bu olay, koyunlar ve kasaplar ör neğındo olduğu gibi, birl can derdinde, diğert not. B [ ^ ^^^ Haslş Sendikası Genel Baskanı'nın sorgusu Fırsatcılık lr kısım Öğretim elemanlarınin kadrolan ye niloniyor. Bir kıs mının ise kadrolan «yeni/enemlyor». Neden mi? Kadrolarin yenilenecet haberi duyulur auyulmaz, Hacottepe Ünlvers!tesı yöneticilennden biri "TürkIs, Amerikan tipi sendikacılık yapıyor, îstanbul Haber Servisi DİSK davasında sorgusu ya pılan DÎSK eski Yönetim Ku rulu üyesi ve Has I3 Sendi kası Başkanı Halil Hayta, DÎSK'in Batı Avrupa tipi, Türk îş'in ise Amerikan ti pi sendikacılık yaptığını suyledi. Hayta, yargıcm bu konudaki sorularını yanıtlarken. partiler üstü politikayı benımseyen sendıkacılarrn her birinin bir partinın kontenjanından parlamenter olduklarını, kendiierinir ise işçilerin siyasal haklarının bilincinde olmasmı istediklerini bildirdi. 1963 yıhnda İstanbul Gögüs Cerrahi Merkezi'nde işçi darak çalışmaya başlıvan Türk Jş'e bağlı Sağlık îş, daha sonra da DÎSK üyesi Has îş'te yöneticilik yapan v e 1977'de DÎSK ve sendikacılıktaki görevleri so na eren Halil Hayta yargıcın işçinin haklaruıı alabileceği düzenin nasıl olacağına ilişkin sorusunu yanıtlarken «Ben sendikal faali yet içinde bulundum» dedi ve özetle şöyle devam etti: «ÜIl.cmizde İki ana sendikal görüş vardır. Birl Amerikan tipi sendikal görüstür. Diğerj de Batı Avrupa tipl senoikacıhk anlayısıdır. Amerikan tipl sendikacılıgi Türk , İş yürütür. DlSK'de Batı Avrupa tipi sendikacılığı benimsemiştir. 274275 sayılı vasalar Batı Avrupa tipi sendikacıhğa yatkındır. Amerikan tipi sendikacılıkta. sendikaiar topiu sözleşmc yapma dışında işçilerin sorunları ile ilgilenmezler. ıddianamede sendikalar yönünden yer alan yaklaşım dogru degildir. DtSK demok ratik kunıluş olduğunu. kit le örfütü olduğunu. bağımsız ve smıf örgütü olduğunu benimsemiştir. DlSK'ln kabu! ettigi sendikacılık an layışında toplu sözleşmeler dışında sendikalar baskı grubu olarak isçilerln Istem Ierini dile getirirler. Ekonomik ve demokratik taleplerde l'ulunabilirler. Partiler üstü görfl$ü benimseyen sen dikalann yöneticileri her bi H bfr siyasi partide kontenİandan parlamenter. Biz dlyoruz ki, işçiler siyasal haklann; bilsinler, belirtsinler.» Yjrgıç araya girerek. 4l la smdikalann siyasi faalJyette bulunun demesi sart raı? sorusunu yöneltince, Hayta şöyle konustu: «Sıyasi faaliyettB bulıınması hakkı olduğunu söylüyoıuz. Bu yasaldır. Onlar kendileri siyasi partilerde tepeden görev aldıkları için, isçiierin siyasetle uğraşması nı istemezler. DtSK İse yurt ve dünya sorunları karsısında görüslerini bildlrmelerinin bir Anayasal hakları o'duğunu anlaür. DİSK Anayasa çerçevesinde faaliyet göstermlstir. Yasal bir kuruluıjtur. Kuruluş tüzüğünde belirtilen atnaçlar doğ rultusunda faaliyet gösteren bir honfederasyondur.» Yargıç yeniden araya girerek. iddianamede kuruluş tuzuğü ile de Marksizm • Leninizm'in amaçlandığı iddiasınm yer aldıgına işaret etti. Halil Hayta iddla makamının yaaalara aykırı bir yaklaşım geürdiğini, DÎSK tüzüğünde amaçlaruun açık ça belirtildiğini, iddia maka mının buna yorum getirdiği ni söyleyerek. «Yorum yapı larak suçlama getirilirse sen dikacılık yapılamaz. Kanuna aykırılık varsa, savcıhk tüzükte gereken değişikliğin yapılmasını ister, ısrar edilirse, malikemeye verilir, ilgili tüzük maddesi iptal edilir. Tüzük yasalara uygun bulunmussa, daha sonra yasalara aykırıhğı İddia edilemez. Çünkü devlet yasal denetim hakkını kullanmıştır.» dedi. yalist bir örgüt olduğu iddiasmm doğru olmadığını söyledi. «Neye sosyaiist hareketln gelişmeslnl öngörüyorsunuz?» sorusuna, işçilerin haklarının daha iyi savunulacağına inandıklartnı, Genel Kurul'da bu karara oy veren 150 kişiden biri olduğu yanıtını verdi. Hayta, Yargıcm diğer sorularını yanıtlarken, tekelci sermayenin kanh diktatörlüğü faşizme karşı mucadelenin, demokrasiyi her aianda savunan ve varlıklan buna bağlı sendikalann görevleri olduğunu söyledi. Yargıcın «Faşizm Türkiye'de var mı ki mücadele ediyorsunuz?» sorusuna. «Faşlzmln tırmanı şı vardır. Sendikalar ilk faşizm tehlikesini sezen kuruluşlar olurlar. Çünkü ilk sal dırılara hedeftirler» yanıtını verdi. «DÎSK'in amaçlarmı benim siyor musun?» sorusuna, DÎSK'in anatuzüğünü okuyarak ve yaptığı sendikal faaliyetleri gözönünde tutarak, bunlan benimseyip üye olduğu yanıtmı verdi. iddia makamının DlSK'e yönelttiği bütün suçlamalan ve Anayasaya karşı olduğu iddialannı reddetti. «DtSK yasal blr kuruluîtur. 13 yıl yasal faallyet g8s termistlr. Halen de sınırlı yasal faallyetlerinî sürdürmektedlr» şekllnde konuştu. HasIş Başkanı Hayta, yasalara aykın, baskı altında almdığını bildirdiği polis ifa desini reddetti, Savcıhk ifadesini kabul etti. Halil Hayta ve Avukatı Mustafa Özkan'm verdiklerl yazılı tahliye lstemleri reddedildi. B İstanbul Haber Servlsi DÎSK'e baflı sendikalann yöneticisi ve üyesi 80 klşinin tutukluluk ğurumuna itırass edildi. îsianbul Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılıgına DÎSK avukatlan tarafından verilen iti raz dilekçesinde 80 kişinin ıki yıla yakın bir süredir tutuklu bulundugu, tutuklu kalmaîarına neden olabileoek bir delilin bulunmadığı belirtilerek tüm tutuklu sanıkların tahliyesi istenildi. Tutukluluğa itiraz dilekçesi, haklarında dava acılmamış tutuklu samklar için yasa gereğl, en fazla iki ayda bir yapıîması zorunlu inceleme nedeni ile verildi. 80 DlSK'linin tutukluluk durumuna itiraz edildi söyle demişt Elimlzde tarihi bir fır sat var. Üniversltede istenmeyen adamları atalım.» Hacettepe Oniversitesi'ni bilemeyiz ama Siyasal Bilgiler Fakültesi yöneticileri ellerindeki •Bu tarihi fırsatı» kaçırnıadılar. SBF Basın Yayırı Yüksek Okulu'ndan toplam 11 öğretlm elema nınm kadrolan yenilenmediği İÇİR okullan ile lliskileri kesildi. •Fırsat bu fırsattır» dö yip kapının önüne ko•an bu bilim adamları ilt, yıllarca beraber çalıçmış, her fırsatta kendılerinden yardım isteyen dığer öğretim eleman ları şimdi ne yapıyorlar Mivor musunuz? Görevlorine son verilen öğretim eiemanlarma solam bile vermiyorlar. Çok çahşmaktan. koridcrda eski görev arkadaşlarına selam vermey© «fırsat» bulamıyorlar olsa gerek. O da bir sey mi? tçi. goçmiş esekleri, Almanlar'a sığır diye yutiurup satmışız, Ayıp etmişiz! Anıa Aiman dostiarımız fazla kızmasınlar. Bir bilseler ki, o eşekleri bize yıllar yılı ne diye yutturuyorIar. G £ 0 ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) «îdam mahkumları Isa Armağan ve Mustafa Pehllvanoğlu'nun Mamak Özel Askeri Cea» ve Tutukevinden» kaçırıldıklan savıyla yüzbası Hasan Mesci ve arkadaşlarınm vargılanmasına devam edildi. Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı (1) Numaralı Askeri Mahkemesi'nde yapılan duruşmada tanıklar dinlendi. Tanık kıdemll başçcvuş Rıza 3ıçak, aradan uzun bir sürenin geçmesi nedeniyle olavı avrmtılan ile hatırlamadıftım sövledi. Cezaevi (a) blokta nöbetçilerin, mahkumlar taraiından dövuldüğünu ileri süren Rıza Bıçak, «Biz hepimiz bu durunılan biliyorduk. Sanık Hasan Mcsci'ye söyledlk» dedi. Tanık gardiyan All Karataş, sanık Mesci nin, «Tccrit kapılanmn açtk bırakılması lıususu benim emir ve tsJlmaiımia mı olmuştur» şeklindeki sorusuttu şöyle yanıtladı: «Tecrit kapıiaruun atılmasına dair emrlıı nereden geidlğlni ben bilemem, esa&en biz tecrit kapıları ı kapasak ılahi tutuklular acıyurlardı. O »anıanlar kilidlcr eski idi. Açıp tecritten dışarıya cıkablliyorlardl.» İLHAN ERDOSTTJN ÖLDt'RÜLMESl • Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı (1) Numaralı Askeri Mahkemesinde dün tlhan Krdost'un öldürülmesıyle ilgıli görülen assubay Sükrü Hağ ve dört er'iıı yargılanmasına devam edildi. Askeri Mahkeme bılirkişi raporunun Relmedıglnin görülmesi üzerine duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Mamak firari davasında tanıklar dînlendî Halil Hayta partiler üstü politikayı benimseyen sendikacıların her birinin bir parti kontenjanından parlamenter olduklarını belirtti. Muhalefet şerhinde «sendikalar kanunu ışığında delillerin de ğerlendirihnesi gerekirken, sendika özgürlüğünün doğıı< şu, gelişmesi ülkedeki durumu gözden uzak tutulma* malıdır» denildi. eno bir sarkıcımız cok zdr durumdayrrnş, iki aşk arasında kalmıs. Kalbinin yarısı bir komedvende. diger yansı ise, bir gazinocunun oğlundaymıs. Yakında kalplarde parselli satışlar baslarsa şaşırmamak Kerek. însanlan üzmeyeceksin, yansmı birlne, vansını di fifrlne. Istek artarsa artılt HVI»"*I bir blçimde dagıta. caksm. Kalpierde parselli sats şlar. ,w Tutanaklardan Halkevleri davası Duru?ma Yargıcı daha sonra 5. GeneJ Kurul'da BÜnt.n cephe karannı acıklamasmı istedi. Halil Hayta ne anlama geldiğinin gerekçesinde açıkça belirtildiğini, buna yeni bir yorum getirmenln mümkün olmadığını, seçimlerde CHP'nln desteklenmesini öngören bir karar olduğunu anlattı. 33 No'lu kararm yaşama geçirildlğini, devlete hiç birşey olmadığını, çünkü devlete yönelik olmadığını bildirdi. Halil Hayta. yine Yargıcm sorusu üzerine DİSK'in sos SÜRECEK I.U. İSLETME FAKÜLTESİ MUHASEBE ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜGÜN'DEN «TEMEL MUHASEBE İLKELERİ VE UYGULAMALARI KURSU» 29 Kasım 24 Arahk 1982 Vergî yasalanndaki değişiklikler ülkemlzdekl muhasebe uygulamalannm genel kabul görmüs muhasebe ilkelerine göre yürütülmestnln Önemlnl ve gereğini bir kez daha ortaya koymuş bulunmaktadır. Temel muhasebe ilkeleri ve uygulamalannı öğretmek ve yaymak amacıyla düzenlenmiş olan uzmanhk kursu, toplam 60 saat olup 20 iş gününü kapsamaktadır. Kurs, muhasebeyi bilmayen ancak bu aianda çalışmak lsteyen. muhasebenln bütünlüğü va isleyisi İle ilgili bilgilerini gelistirmek isteyen, muhasebe uğrasısı olmayıp kendi Isletmesiyle ilgili muhasebe raporlarmı anlamak ve izlemek gerekslnlmi duyanlara bu konulardaki temel bilgilerl sağlayacaktır. Kurs. programmda uygulamah ve belgell olarak «le ahnacak konulardan bazılari; muhasebo İlkeleri. hesap planı. aktif ve pasif kalemlerin işleyîşi ve muhasebelestirilmesi, değerleme sorunlan, flnansal raporlann dözenlenmesl ve yorumudur. Kurs îstanbul üniversitesi îşletme Fakülteslnde lş günlerinde saat 16.30 19.30 arasında gercekleştirilecektîr. Kurslft Uglll her türlu bilgi için: tstanbul Üniversitesi îşletme Fakültesi Muhasebe EnstitÛsü Ünlverslte tstanbul adresine veya 20 85 oo telefonundan 66; 22 42 oo telefonundan 2187'e başvurulabillr. (Basın: 19178) 7333 ANKARA, (Cumhurlvet Bürosu) Harun Kartal, Aslan Tayfun (Vkök, Ahmet Fazıl Er cttment ve Aslan Sener Yıldınm hâklarmdaKI ölüm oezalarının yerine getirilmesine ilişk!n Başbakanlık teskeresi Danışma Meclisi Başkanlığına su nuldu. Kartal ve özkök. tstanbul'da Emniyet Müdür Muavini Malımut üikler'i öldUrmek iddiasıyla idama mahkum olmuşlardı. Adalet Komisyonuna dün sevk edilen 4 idam dosyası önümüzdeki günlerde komisyonda görü$ülecek. DM'ye4 jdam dosyas daha geldi felsefeler üzerinde ayrı ayrı dficenlenmesi; bütün bu karmaşıU ve genis çaplı sendika ozgüılüğü ve işçl haklan konusuııda ki düşünce v« fels«felerln dilzenlenmesi İçin uluslararası dü cryde değerlendlrihnesi ve bu konuda yazılan binlerce Idtabuı bulunması açısından, iççiuin bilgi ve küHürünü arttırabılmesinin bu kitaplann kütüphanede bulundurulmasından bayka vc bu kitaplar üzerinde açıklanıalı, doğnıyu gösteılci, tarafsız semlnerlerln düzenlenmeslnden başka bir çare yoktur. tsçînln bu tariht gelişme içerslndcki bütün düşünce fark iılıklanru bilmeslnde ve doferuyıı bulmasmda, yanhş düşüncelere kapılmamasmda, bu kitaplann okunması ve bulundurulması elzemdir. KütüphancJe bulunan marksist düşünce ve komünlst dflşUncell kişUere ait, işçi konulan ile ilgili gelişmelerle llglll kitaplann bulundurulması da işçiye yüzyıl önceden anlatılmış bu fikirlerin bugünkü uygulamada doğru olup ounadığırun, işçlnln yararına mı, saranna nu olduğunun anlasılmasuun, okumaktan başka oareai yoktur. Ceza kanununun 141 ve 142. maddclerlnin yasakladığı faaliyetlerin ne olup olmadığını öğrenmenin de baska yolu yokttır. «Ytttyüdan beri sendika örRUrliiP, isçilerln ekonomik, sosyal kUltürel, siyasi menfaatleri üzerlne yazılmiş bir sürii kitap, Hklr, oygulama o!du$WM çöre ve bunların elde ediimesinde blrçok nıficadeleler vfril diğine göre, yüzyıl sonra Türld ye'ye getirilıniş bulunan ve yirml yıllık bir ııypulaınası olan sendika özgürlttğünün bilinmesl, kttllanllması, doğrulann bulunmnsı, bu tarihi geliçmeyl, çsrpjklıklan, dogruları ögrenmeden. okunmadan nasıl uyıruUnacaktır. Kötü ve İyi düşünce nasıl ortaya çıkacakhr. Bu nedenlerle kitaplann sol içerth 11 ounası, bu kitaplann bulundurulması, okunması, okuttı» rulması, öğretllmeslnin snnıklar aleyhine bir delll olarak ka bulüne İmkan yoktur ve semiika yönetenlerine kanun tarafın dsn verilen blr görev açıkca anlaşılmıştır.» Akbaş: Yasalara aykın bir eyleme rastlamadım ANKARA, (Cumhuriyet Bü rosuî Halkevleri yöneticilerinin »Dernekler yasasına aykın davrandıkları» savıyla yargılanmalarına tanıkların dinlenmesi ile devam edildi. Tanık Mehmet Akbaş, «Genel Merkez olarak tüm sanıkların çahştık ları devrede tüzük amaçlarına aykın olarak ve gene 1630 sayılı yasaya aykın olarak söz ve eylemlerine bil diğinı kadanyla rastlamadım» dedi. 9.11.1982 tarilıinde yapılan duruşmamn bir bÖJümü tutanaklardan aynen söyle: «Tanık Mehmet AkbaSt Halkevleri Derneğl'ne 1870 yılında girdim. Önceleri me mur daha sonralan İdare Müdürü olarak görev yaptım. Halkevleri Derneği'nin amaç ve çalışma şekilleri tü züğünde açıkça belirlenmiştir. Genel Merkez olarak tüm sanıkların çalıştıklan devrelerde tüzük amaclanna aykın olarak ve gene 1630 sayılı yasaya aykırı olarak herhangi bir, söz çahşma ve eylemlerine bildiğinı kadanyla rastlamadım. Beıv 1879 yılı başlarına kadar çalıştım. Dedifeim gibl bu devrede bildiğim kadanyla yasal olmayan bir lıususa rastlamadım. Esasen Halkevleri Genel Merkezi bclirtildiği şekilde merkez durumunda olup şubelerinde de çahşmalar yapılmaktadir. Merkezde ise Halkevleri Atatürk Enstitüsü vardı. Bu enstirü genellikle yayın işleri île uğ raşırdı. Halkevleri Genel Merkezi Karadeniz ve îçanadolu böl gesinde ve İçanadolu bölgesinde bazı şubesinde derneğin tüzüğünde belirlenen » çeşi', çahşma amacı dışına çıkan yazı, eylem ve çalışmalarını gerek yerel idaıe ve Emniyet teskilatınin bilbildirilmesi ve gerekse Genel Merkez'in doğrudan doğ ruya haber alması üzerine yerijîde yetkili kişilerince gerekli arastırma ve soruşturrLayı yaptınp tUzük amaçlanna uygun olmayan çahçma ve eylem içerisine ri şubesini verebilirim.» Daha sonra tanık olarak dinltnen Halkevleri Genel Başkanı Alımet Yıîdız'ın sekreteri Nezahat Akbaş ise sanıkların işledikleri ileri eürülen suçlar hakkında bir bilgısi olmadığını söyledi. Duruşmatia daha sonra Turan Çınar tanık olarak dınlendi. Tanık Çınar'm ifa desi tutanaklardan aynen şöyle. «Benim çalıştığım sürede bana isimleri okunan tüm sanıkların Halkevleri tüzüğüne ve dolayısıyla 1630 sa yılı yasaya aykın herhangi bir söz v e eylemlerine rastlamadım. Böyle bir çahşmalarını da görmedim. Bu konuda biçbir bilgim yoktur.» Soruldu: Hahrlayabildiğinı kadanyla taşra teşkiiatında Halkevleri tüzüğüne uygun davranmayan şubenin Kadri Kaplan'm Genol Başkanlığı sırasmda kapatıldığını hatırlıyonım. Ancak hangi şube idi şimdi ba tıriamıyorum» dedi. ILAN SARIYER SÜLII HÜKUK HAKİMLIGÎNDEN Dosya No: 982/814 Davacı Latif Çetinkaya tarafından ikonı° olunan vasl tayinl davasımn yapı. lan duruşmasında: Tunceli, Mazgirt, Güney Harman köyü, cilt 042/01, sayfa 40, hane 43'de nüfu sa kayıtlı Hüseyin ile Sakine'den olma 1966 d.iu Süleyman, 967 d.'lu Hıdır, 968 d.'lu Hayat, 970 d.'lu Dilşat, 972 d.'lu Erdal Çe tınkaya'ya p iı yer nüfusunda kayıtlı amcalan Halil ile Hatun'dan olma 1S39 d.'lu LATÎF ÇETÎNKAYA' nin Vasi Tayinine dair verilen karar ilan olunur. 9.11.1982 (Basm: 11639) > Tanık olarak dinlenen Mehmet Akbaş, Genel Merkez olarak tüm sanıkların çalıştıklan devrede tüzük amaçlarma ve Dernekler Yasasına aykm söz ve eylemlerine rastlamadığım söyledi giren şubelerin yöneticilerinf değistirmek ve tamam latmak gibi eylemleri, çalışmalan olmustur. Buna 6rnek olarak Tarsua Halkevle ILAN BAKIRKÖY 2. 8ULH HUKUK HAKtMLtĞlNDEN Dosya No: 1983/1015 Muğla Merkez, Bayırpınarbaşı hane: 87, cilt: 021/ 03, eahife: 36'da nüfusa ka yıtlı Selahattin ve Ayşe' den olma 16.04.1958 doğ. Muammer Gölgo hacir altına almarak kendisine ayru hanede nüfusa kayıtlı babası Selahattin Golge va si tayin edilmlş bulunmak tadır. Isbu karara itirası olanların ellerindeki belgeler ile kanunl rnüddet içinde mahkememiz dosyasına müracaat etmeleri tebliğ yerine kaim oimak Uzere ilan olunur. 9.11.1882 (Basm: 11613) SÜRECEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle