23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyftt 8 3 OCAK 1982 "L'express,, dergisinin iddiasi: 4ANKARA «Casus Belli», Latince bir uluslararası hukuk terimi. Türkçesi, «Savaş nedeni» anlamına geliyor. Bu terim, Yünanisan'ın karasularım 12 mile çıkar ma iddiası karşısında Türkiye'nin re$mi tutumımu anlatmak için kullanılıyor. Yunanistan'm karasuları halen 6 mil uzunlukta. ASıcak, komşumuz karasularım 12 mile çıkarmaya hakkı olduğunu öne sürüyor. Ona göre, «UVuslararası bukuktdki eETilinı karasularının 12 mile çıkartılması vönündedir. Bu noktadan hareketle Vunanistan 12 millik kara&uları hakkına sahiptir ve bu hakkını saklı tutmakUdır. Ama bu, hakkın sonuna kadar sakiı tutuiacaği şeklinde alınmamalıüır.» Uluslararası hukuktaki eği lim. gerçekten de bu doğrultuda. Henüz yürürlüge girmeyen yenı Deniz Hukuku sozleşmesinde 12 mile açık bir atıl var. /aıcak ilgüi maddede devletler karasularmı «azami 12 mile çıkarabilirler» deniliyor. SSzleşme, özel durumlar için istisnalar da getirmiş. Bu yıl içinde sonuçlanması beklenen Üçüncü Deniz Hukuku Kânferansı'mn kabul edeceğı yeni sözleşmede bir başka madde de kapah ve yan kapalı denizlerin durumunu düzenliyor. 1958 tarihli Cenevre sozleşmesinde bulunmayan ve Türkiye'nin çabaları ile üçüncü sözleşme>e giren bu yeni unsur, «Bu tür denizlere kıyısı olan ülkelerin haklarını kullanırlarkeıı ya da yükümlülüklerini yerine getirirlerken işbirliği yapmalarım» öngörüyor. tavn ile de sınırlı degil. Bu Bunun yarı sapaü bir denun da ötesinde... Türkiye, niz olan Ege'ye uygulanmaböyle bir hareket karşısınsı ise Yunanisîan'ın karasuda «sessiz kalma»acak». Fulanm 12 mile çıkarmasını nu siz'emiyor da. önleyicı bir nitelik taşıyor. TÜMER NE DEDİ? 12 MİLE ÇIKARSA Başkentteki siyasi çevreNE OLUR? ler. «Yunanistan'm bu tür 6 millik uygulamada, YuoMubitti'leri karşısında Tür nantstan Ege Denizintn yüzkiye'nin Ege'deki haklarını de 35'ini karasuları olarak korumakta sonuna kadar ka egemenliği altında bulunourarlı oldueunu» bildiriyorruyor. Türk egemenliğinde • lar. ki sularm oram ise yüzde Nitekim MGK üyesi De8.8. Aslmda her ikı ülkenin •niz Kvıvvetleri Komutanı Ode Ege'deki kıyı uzunluklan ramiral Neiat Tümer, bunhemen henıen birbirine eşıt. dan bir süre önce Gölcük'te Aradakı farkın büyüklüğu yaprığı bir konusmada bu Ege üzerındekı irili ufakiı 3 hususu hiçbir tereddüte yer bin dolayındaki adanın her vermevecek bir sekilde vıır birinin altı millik karasyları auladı. alanı ile çevrelenmesinden Gözden kaçtıgı düsüncedoğuyor. sijle Oramiral Tümer'tn söz lerini aKtarmakta varar goEğar Yunamstan karasula rüyoruz: rını iddia ettigi gibi 12 mile ««980 yılı içinde Türkiyr'çıkanrsa Ege'de şöyle bir nin ithalalının vüztie »4'iitablo ortaya çıkacak: niin. ihracatıınn if* vüzde Yunanistan'm Ege ^zerınS7'«iinin deniz voluvla vapılde kapladığı »lanlar oran dıeını bclirtmek isterim. olarak yüzde 3^'ıen yüzde Kıyılara inhisar pden kii(53.9'a çıkacak. Türkise açıci'k hir kıyı seridi harie. sından yalnızca yüzde 1.2'Uk dfinya denizlprinin hüviik lcı bir artış söz konusu. Bu durumda Türkiye'nin kaırasulannın toplamı Ege Denizüıın ancak yüzde 10'uım kapsayacak. Asü sorun, uluslararası sularm oranmın yaklasık yarı yarıya düşerek yunan karasuları haline gelmesinden kaynaklanıyor. ülusiararası sularm oranı yüzde 56'dan yüzde 26.1'e iniyor. sıiTilan yözjillar bovunca Bunun yaratacagı sonuç sadece kendisinden Istifade şu: Ege'ye hıyıdaş iki ülkeetnıesini bilen sayıta az mik den biri olan Türkiye, kenUrda milletlerin serbestçe fsvflalamlııh böleeler olmuşdi layılarına hapis kahyor. tur. Akdeniz'e çıkışı «kapanıyor. Öyle ki zaten altı milMilletimizin denizlerdeki hukukunu konımak ve kollik uygularrçada ancak üç tamak amacıyla çerpktisinkoridorda gerçekleşebilen de Türk Deniz Kuvvetleri'Türk karasulannuan ulusnin her tiırlü askeri tedbiri lararası sulara geçiş yolları almaktan kaçmmayaca^ını, bütünüyle kapanıyor. Batı bu konucta kararlı oldupuAnadolu'da herhangi bir li nu. varsa şüphesi olanlara mandan kalkan bir gemibir kere daha duyurmak is"nin Akdeniz'e çıkabilmesi. tiyorum.» ancak Yunan karasularınKITA SAHANLIĞI dan geçmesi ile mümkün SORUNU NASIL DOĞDl? olabiliyor. Hjıva sahası ve karasulaBy durumda Ege'nin bir rından sonra Ege'nin derinYunan gölü haline geldiğini liklerindeki kıta sahanbğı söylemek herhalde abartma ve burada vatan doğal kaybir yaklaşım olmayacak. naklar da Tiifkiye ile YunaEge'de Yunanistan kadar ni^an arasında bir uyuskıyısı olan Türkiye'nin Akmazlık kondsu. deniz'e çıkış volu kapatılaKıta sahanhğı sorunu 1963 bi'ir mi? 73 yıllan arasında YunaTürkiye, bu noktada ekonistan'm Ege'nin kıta sahan nomik, sosyal ve güvenlik hâmın tümünii kendisinde gerekçeleri ile 12 mil uygu Sörerejî. oetrol arastırma îamasını tammayaeağmı söy rjhsatlan vermesi ve araslüyor. Türkiye'nin resmi potırmalarda bulunması gibi litikası yalnızca diplomasifaaüyetleri ile başladı. Budeki klasik «tanımaraak» Polonya olaylarında Maresal Kulikov önemli rol oynadı Dış Haberıeı Servisi 1981 yılı Reagan'm ABD Başkcnı o! ması, Tattran'jaki Amerikalı rehmelerin serbest bırakılmasıyia boşladı. Kâlâ sürmekte olan Polonvu claylofi i!e de sona erdı. Yılın en fczio yankı yarotan olayları arasında soyılan Polonya'daki geüşrr.elerde bircok kişinin imzalcn bulunduğundan söz edı:di. durdu. Wo!esa. Jaruzelskı, Öre:nev Reagan, Haig. Glemp 2. Jean Paui. isim.erine qazete büşlıklarında sik sk raslland. Bu arada. Po lonya'da askerı yönetimın ıktıdan ele gecirrresınde, perde orkosındo bir başka tamnmış kişinm daho. Sovyet Maresali v R Varşovu Kuvvetleri Boşkomutanı Kulikov'un da büyük pov sahibi plr'uğu ceşitli çevrelerce öne süıüldü. Öyle ki, Jarurelski'nin 13 Arolıkto yönetımi devranşıriin Kulikov'un emriyıe gercek.eştiği bile qerek ycbancı oianslarda. gerekse vabancı dergı ve gozetelerde ver aldı. Kimdi bu Mareşal Kolikov, Fransa'da yavnlanan L'Expres dergisi b' soruyu şöyle yonıflıyor: «Maresal Kuiikov, uzun süredir, Sovyç' ordusunun en seckin, en gözde suboylarındon biri durumunda. 13 Aralıklan beri de Varsovo*dorbesinin kilit adamı. Askeri mezıyetleri şöyle: İkincı Dünya Sovaşı'nda 6 yara aldı. 7 lane de madalya. Bunlordan biri Lenln nişanı. BREJNEV'N DOSTU Siyasi meziyelleri: 1971'de yapılan Sov'etı«*r Birtiği Korr.ü tanıyor. Bunlaroon biri, bugün Sovyet Der.iz Kuvvetierinin ba şındo olan Am;ra| Serge Gorc kov, diğeri de Moreşal Kuiikov. Kulikov Varşova Kuvvetleri Birliklerire komuta ediyor. Batı Cephesi'nde 18. Ordu'nun siyasi komiseriyken, Brejnev. bu genç subayı 1943'de tanı.nıştı Kulikov işte bu 18. orduda, 2" yasındayken bir tu gay>n başına yetirümişti Kcıplasmtş pSrtî mekanizmasını kcrakterize eden 'ihtiyarlar hüküme>ır.de', Kulikov alışumamış ciçımde hızlı yukseliştyle dikkc'.eri çeken kişi oldu. 18 yaşındc Kızıl Ordu'yo girdi 31 yasında Albay, 43 yaşındo .da Gene'O' oldu. 50 yaşında Sovv^t Ordusu Genelkurmay Baskanı oldu. 1977 ocuğında İSf. 55 yoşına gelirken Vorşova Kuvvetleri Başko mutanlığı'na gtlırildi. Moreşal Yakubovski'nin halefi olan Kuükov şimdi ise, buyük' bir oıasıiıkla, 73 yaştndaki Savunma Bokanı Mareşal Ustinov'un gorevden ayrılması nı bekliyor. B u arada şunu do belirimek gereW ki, Kulikov, Varşova Kuvvetleri Komutanlığından önce de Ulusal Savunma ıU Uqil. Basbakon yor dımcılığı yaptı Polonya oıayı bir geleneği de sürdürdü. Ş.mdiye dek Var şova Kuvvetler Başkomutanı o!on her Sovyet Maresali, Pakt üyesi bir ülkeyi normalleştirmiştir Mareşal Koniev, 1956'da Macarıston'da. Mareşal Grecko 1958 de Cekoslovakyada... Şimdı sıra, b!r baş ka bicim altındn, Mareşal Kulikov'da. Brejnev'in bu guvenilir adamı tüm Polonya bunalımı sırasında, Varşova ile Moskova arasında mekik dokudu. Ama bu ziyaretlerin tümü ba sına yansımodı Geçen temmuzdaki de trtesi ay ise, pratokole uygun, resmi bir ziyaret ycptı Varşova'ya. Ka sım ayı sonunda General Jaruzelski ı! e görüşmelerde bulunmak üzer« yeniden Varşova'ya gitti. Ağustos ve kasım avmHakı geziler basındo cıktı. Ama orahk ayı başında Vine Varşova'dsyken bu kez Sovyet ve Poionya bosmında sessizlik hokimdi Bir hafta sonra 6z 13 aralık darbesi meydana geldi > SedabEFGN . MGK ÜYESİ NEJAT TÜMER: MİLLETİMİZİN DENİZLERDEKİ HUKUKUNU KORUMAK İCIN GEREKTİĞİNDE TÜRK DENİZ KUVVETLERİ HER TÜRLÜ ASKERİ TEDBİRİ ALMAKTAN KACINMAYACAKTIR. VARŞOVA PAKT1 KLVVETLERİ BAŞKOMOTAM KULİKOV «Varşova'yı ziyaretinden 1 ha£ta sonra sıkıyönetim ilân edildi». nist Partisı'nın 24. Kongresi'n den beri Parti Merkez Komite si uyesi. Üstelik 50 yaşırtda îken üye oltfu. En büyük avan tajı ise, Leonid Brejnev'le kişisel ve eski bağîon olmosı. «Dniepropetrovsk kllği», Sov yet literatüründs Brejnev'e ya kın olanlar icın yoygın otorok kullanılan bir deyim. Brejnev'in çevresinde başka yakın kişiler var ki Brejnev bunları İkinci DünyT Scvasm'dan beri Yunanistan, uluslararası hukuku Ege'de tek yönlü uyguluyor na Türkiye 1973 yıhnda TPAO'ya Ege'de petrol araş tırma ruhsatları vererek ilk tepkisini gösterdi. Resmi Gazete'de 1 kasım 1973 tarihinde yayımlanan kararnamede, ruhsat veriîen alan lar arasında Yunan aüalannın gerisinde bulunan alanlara da ruhsat verildi. Böylece Türkiye ilk kez tepkisin. belirtivor ve kîta sahanh Sında hak iddia ediyordu. Yunanistan. hemen Ankara'yı protesto etti. Kıta sahanlıgı vıvusmazlıgı l kasım 1973 tarihinde belirsiilik !.a zandı. Sorunun oatlak vermesinin nedeni Resmi Gaze te'de yayımlanan bir kararnameydi. Bu kararnameyle TPAO'va Ege'deki bazı Yunan adalarının arkasında kalan alanlarria oetrol arama izni verümekteydi: Ese'dîki ilk oetrol araştırmalarma 1963'te başlayan Yunanistan hemen Ankara'yı "Drotesto et;i Bıınalım 1974'te Ecevit hükümetî döneminde ilk kez bir Türk arastırma gemisi. «Çandarlı»nın sismik etüdler vapmak arasında imzalanan Bern dek lerasyonu ile sorunun «ikili müzakereler» yoluyla çözüme kavuşturulması karara bağlandı. Bern deklerasyonunu izleyen günlerde kıta sahanhğı görüsmeleri yeniden baslatıldı. nÖRf'S AYR1L1KLAR1 VEI.ER? Kıta sahanlığının sınırlandınlması konusundaki Türk ve Yunan oozisyonlan bugün de birbirindsn oldukca uzak düşüyor Başlıca görüç farklılığl, adalann kıta sahanlığının sınırlarıdınlmasmdaki etkisinde beüriyor. Yunanistan. Eae deki adalann da kıta sahanlığının bulundugunıı iddia ediyor. Yine Yunan eörüsüne eöre. «Adalar Vıınan kara iilkesinin bölünmez hir parrasıdırlar.» Verilen Türk vanıtı da su oluyor: «O zaman nnlara arta clenmesinin anlamı nedir?» Yunanistan bu tezden yola çıkarak Türk kıyılannın karşısında yer alan adaları bır cizgi üe birleştirerek sımr almmasını bu sınır ile Ana POUT1KA VE ÛTESİ Mehmed KEMAL Hapiste Yatmak omancı Mehmet Seyda, tuttuğu günlüklerinden birinde. anahfırun muhtara peşkeş çektiği kansına çeşme başmda pusu kurup öldüren Candarma Meviüt ten söz ediyor. Mevlüt. kansınv öldürdükten sonra dama düşmüştür. parası pulu yoktur. Mahkeme bitmek üzere olduğundan bir savunma da gereklidir. îşte bu savunmayı Seyda yazıyor, yazarken de Mevlut'e soruyor: «Mevlut. kannı sevroez tniydin?» Yanıtı ustura gibi keskindir •SevTnesem öldürür müydüra?» Mehmet Seyda'yı. damda tamdmv, acaba Candarma Mevlut u da tamdım mı diye düşünüyorum. yüzünün hiç bir çizgisi gözlerimin önüne gelmiyor. Yalnız. sabahleyin su ısıtmadığı için kansııu baltayla doğruyan Musa Dayı'yı hiç unutmadım. biâm gel git işlerimize bakardı. meydancıydı. Cebeci dammda yatarken. orda yatanlardan öğrendiğirvuz bir türkü vardır, Mehmet Seyda bu türküyü Candarma Mevlüt'a söyletiyor. Çok kişiden duyduğum. kimin yaktığmı bilmediğim o türküyü belki o da soylerdi. Bu türkü belleğimde şöyle kalmış: R «Casus belli», latince bir sözcük, «Savaş nedeni» anlamına qeliyor. Yunanistan, karasularım 12 mile çıkarırsa Türkiye'nin vereceği yanıt «Casus belli.» üzere Egs'ye çıkmasıyîa haa safhaya vardı. 1 9 f da da Demirel hükümeti döneminde «Hora» Türkiye'nin kıta sahanlığı olarak gördüğü alanlarda sismik arastırma için denize açılmca Yunanistan konuyu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne götürdü. Güvenlik Kons3yi'nde uzun araştırmalardan sonra alman kararda Türkiye ve Yunanistan kıta sahanlığının belirlenmesi için bir an önce «anlamlı müzakerelere başlamava» davet edildiler. Karar da, kıta sahanlığı üzerindeki görüş ayrüıklarının her iki tarafça varüacak bir anlaşmayla çözüme kavuşturulması geregi vurgulandı. Bu arada Yunanistan konuyu başından beri sa\Tindufu şekilde Uluslararası Adalet Biv'anına götürdü. Türkiye'nin itirazlan sonucu rnahkeme 1979'da vetkisizlik karan verdi. 1976'da dönemin Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil ile Yunanistan Dışişleri Bakanı Dimitrios Bitsios dolu arasında kalan oar koridorda da «eşit uzaklık» ükesinin uygulapmasmı istiyor. Türk tezı ise. dogal uzantı kavramını esas alıyor. Tür kiye'nin görüşüne göre. «Yunan adaları a£lında Anıdolunun Kje denizinin clihinde devam eden doğal uzantısının üstünde ver almaktadırlar. Bu vadsınmayacak roğrafi bir eerçektir. Hal bövle olıınea adalann varlıği. Tür. kiye'nin bunlann çerisine ka dar uzanan Anadolu'nnn doğal uzantısındaki kıta sahanlı^ı hakkını eneellemernelidir.» DOGAL üZANTl VE DLUSLARARASI HVKtK «Hakkaniyet» ilkesi gibi «doçal uzantı» da bugün uluslararası hukukun yerleşmiş kavranılarmdan biri. Yin& son sözleşmede doftal uzantı kavramına açık bir atıfta bulunarak şöyîe deniliyor: «Kıyı devleti. kara iilkesinin doğal uzantısı üzerinde doîral kavnakların araş lırılması ve işletilmesi bakınıından eçemen haklara sa Türkiyede intihara en çok aile geçimsizlîgi neden oluyor ANKARA (AN'KA) Türkiye'de intihara neden olan üçı önemli nedenin sırasıyla, aile geçimsizliği, hissi ilişkiler ve geçim zorluğu olduğu belirlen di. Devlet İstatistılt Enstitüsü' nün bulgularına gbre, Türkiye' de meydana gelen intihar olaylannın yüzde 13'ü aile geçimsizliği, binde 4'ü hissi ilişkiîer, istediğiyle evlenememe binde l'i de geçim güçlüklerinden kaynaklanıyor. İntihar edenlerin uyguladıkları yöntemler konusunda da değişik sonuçlar ortaya çıktı. 1980 yılı içerisinde intihar ederek yaşamına son veren 750 kişiden yüzde 51'i bendini asma, yüzde 17'si kimyevi madde (ilaç vs.) kullanma yüzde 17'si ateşli silah kullanma yolunu seçti. Ankara'nın yollarında bir feötü yofeuj Kız kurbanm olam o nasıl bakış Hahnın üstüne döktüğün nakış İlmik çefeen ellerine de hurban olurum Hapis yatanm çoban dururum Candarma Mevlut'u bilmiyorum ama, onun gibilerden çoğunu tanımışızdır içerde... Bir kız severler. sevdikleri kızı birileri ellerinden ahr, öldürürler, dama düşerler, ondan sonra gelsin acılı, acıkh türküler... Ya sabahın alacasmda, ya akşamm karanhğında efkâr basıp. ellerini şakaKlanna dayayıp söylemeye başladüar rtu, değil hapishanenm loş dehlizleri, dağ taş iniler, kişide can varsa dayanmaz. Son girmelerimden birinde sorumlu. akşam yoklaması yaparken. her adını okuduğuna neden geîdiğini soruyordu. Yanıtlar. kısa, kesın ve yalın olacaktı. Olay. bir sözcükle anlatılacaktı. ' •Neden geldin?» 'Silahtan* «Sen?» tBildiriden.» «Sen?« «Örgütten.» Sıra. yazara yaklaşıyordu. Kısaca. kestirmeden nası] anlatacağını düşünüyordu, sonunda buidu. •Neden geldin?'Yazıdan.» •. Duraladı. kıznuştı. «Çık bakalım bir adım öne.> Çıktı. «Neden geldjn?» «Yazıdan.» Tepeden tırnağa süzdü. selisini vakıstıratnadığı bellivdi «Kosfeocomarı adamsın, duvarlara vazı yazmaya utannlıyor musun?* Hiç bir şey soylemedi. ya makaleden. fıkradan deseydı, o da konulannı sorsaydt. ne olacaktı? Du var yazarlışınm ayıbını sineye çekip sustu.. Tarihımizde ünlü hapishaneler vardır. Bunlaı ünlerini bulunduKlan yerlerden aldıkları gibi. tcın de yatmış kişilerden de alırlar. Sinop. Cebed dam ları dört duvarı arasında yatmış kişilerin ünleriy le anılır. Hüseyin Cahit Yalçın. Refik Halit. Sabahattin Ali. Kemal Tahir yazılannda yattıklan haplsaneleri bazan açıktan açığa, bazan dolayh yazmışlardır. Hapisaneler şiirlere de gırmiştir. Toplumların uygarhğı. bir anlamda. hapisaneleri ile simgelenîr. hip olacaktır.» Uluslararası Adalet Divanı da ünlü 1969 kararında, «eşit uzaklık» ilkesini kabul etmeyerek, çöziimü «hakkaniyet» ilkesi yanında «doğal uzantı» ya dayandıımış ve «eşit uzak lık» önerisinı reddetmişu Bu. «doğal uzantı» kavranıı nı uygulamada da«üçlendnı yor. MANŞ KARARI Yunanistan'ın Ege içn. önerdiği «Eşit uzaklık» ku ralıtıın geçerliğini çürüten bir başka gelişme de Fransa ile İngiltere arasında Manş Denizi kıta sananiığı nm belirlenmesinde verılen karar. İki üliıe arasınaasj anlaşmazlığın başlıca kaynağı, İngilterenin Fransa kı>alarınm hemen yanında yer alan adalannın durumuydu. Fransa ve İngiltere anlaşınaz lığı hakeme götürdüler. Hakem, 1977 yılında verdiği kararda, sınırlandırmayı iki ana kıta arasınüa yaptı ve bundan sonra adalara tanınacak haklan ele aidı. Kararda, Fransa sahillerine yakın İngiliz Adaları Fransız kıta sahanlığında çember ıçî ne alındılar. Fransa ile İngiltere'nin kıyılannm eşit uzaklıkta olması. ayrıca sınırlamanın iki kıta arasında yapılarak adalarm bunu etkilememesi Ege'deki Türk tezini destekler çagrışunlar getiriyor. YCN'ANtSTAN'IN GERİ ÇEVRİLEN ÖNERİSİ Yunanistan'm Ege'deki ıddialarına paralel olarak Deniz Hukuku Konleransına getirdiği bir önerinin reddedümesi de bu baglamda üzerinde durulmaya değer. Yunanistan, Deniz Hukuku Konferansında kendisine «T» kımadalar devleti» statusü verilmesini istemisti. Bu daha çok Endonezya, Mauritus, Fiji gibi tümüyle adalar üıerinde kurulu ülkeler için getirilmiş bir statü. Bu statüye sahip ülkelerin en uçta yer alan adaları bir çizgiyle birleştirüiyor ve icte meyda na gelen kapalı denizdeki her türlü karasulan ve kıta sahanlığı haklarının tümüyle le o ülkenin egemenliğinde olması öngörülüyor.' Yunanistan, bu önerısıyıe Ege'deki adalan da yarunada ülkesıne dahil ederek Ege'nin tümünü bir kapalı deniz haline getirmeyı amaçlamakıa ve bütün bu hakları kullanmayı tasarlanıaktaydı. Ancak kendisine venlen yanıtta önerisi reddedıierek adalara sahip bir yarımada devleti olduğu hatırlatıldı. Deniz Hukuku Konieransmdan eli boş dönen Yunanistan. AET'ye tam üye ülarak katılmasından sonra takımadalar devleti statüsünü AET Komısyonunca hazırlanan gümrük birlifcine ilışKin tüzük tasarısına soktu. Ancak Türk tarafının itirazlan sonucu komisyon, tasarının yürürlüge girmesini durdurdu. Kıta sahanlığı sorunu DU gün için iki ülke arasında buzdolabına koıımuş b:r nal de çözüm bekliyor Taraflaı görüşlerı arasındaki derin ay rüıklar yüzünden şimdilik soruna eı atmıyorlar Ancak bu süre' içinde Vuna nistarı, AET'de yaptığı gıbı durumu kendi lehine çevırecek davramşlara girmekten gerı kalnııyor. Yunanistan dakı venı hükü met. kıta sahanhğını müza kere etrnek yanhsı değıl An'Sre.as Papandreu. yapugı konuşmalarda Kıta salıaıuı ğını müzakere etmeyeceg.nı Ege'deki haklarının belınen miş oldugunu öne sürciü Saııki oundan önce yapıiatı ikıli kıta sahanhğı görü^ınelerine oturan "baska bir ül keydi. Yunamstan görüşme masasına oturmasa da, iki ülke yi çb'züm için müzaketeye çağıran ve altında Yunanistan'm da ımzası vaıan Beın Deklarasyonu ha:en yürür lükte. Birleşmiş Milletler Gu venlik Konseyi'nin aynı doğ rultudaki karanm da Ege' nin derinliklerinde arama ya hiç gerek yok YARIN: BATI TRAKV.VVE n%Kt İNSAN HAKLARI İstanbul Haber Servisi Usküdar iskelesinde sabah saatleri binlerce yolcu bir kaç turnikeden geçerek vapuro binebilmek için büyük çaba harcıyor. Her sabah alışılan izdiham nedeniyle Üsküdar seferleri gecikirken, binlerce kişi için küçük olan yolcu salonunun dışında büyük bir kümelenme meydana geliyor. Üsküdar iskelesinde saat 0T den 10'a kadar her sabah yinelenen bu manzara, halen onarımh ve çukur dolu olan iskele alanında beklemek zorunda kalan yurttaşlann çamura bulanmaları üe sürerken, Üsküdar dan gelir îken iskele görevlilen sadece yurttaşlann turnikelerden daha hızlı geçmelerini önerehiliyorlar. Usküdar iskelesinden işlerine ulaşmak zorunlugunüa olan yurttaşlar, vakmda tamamlanması beklenen Kadıköy iskelesini örnek göstererek. .Neden Üsküdaı iskelesinde de Kadıköy iskelesinde olduğu gibi hızlı geçişe olanak verecek bir düzenlemeye gidilmediğini merak ettiklerini» söylüyorlar. Fotograftaki görüntü, Ugilenenlerin her sabah Üsküdar iskelesinde görebilecekleri bir manzarayı oluşturuyor. Vapur bekleyen yuzlerce yolcu, çamur, yagmur ve karla, soğukla mücadele ederek turnikelerin önüne yığılmış durumda. . (Fotoğraf. Ender ERKEK)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle