Katalog

Cumhuriyet 8 29 AĞUSTOS 1981 Toprak Reformu Yasası , için yeni Anayasa'nm > bekienmesi öneriliyor S Erbü TUŞALP ANKARA (Cumhuriyet Büro' >u) ToprGk Reformu Yasaeının hazırlanması ıcın yeni Anayasa'nın hazırlanmosının beklenllmesl önerıidi. Toprak Reformu lle llgill ça lışmalarda hazırlayıcı ortamın oluşturulmcısı lcin yeni Anayasa'da toprak reformu lle llgill yeri alacak maddeierin belırlenmesınl ısteyen onerıde, ay rıca kamuloştırma, tcpulama ve mıros hukukunda yapılacak değişıkliklsrın d s beklenılmesl Istenlyor. Bu öneriler arasında Toprak Reformu örgütü'nün ye nıden düzenlenmesı ve Toprak Reformu Mahkemelerı'nin kurulması da vor. Toprak Reformu lle llgıll çalışmaların aksatılmadan ve amacına uygun olarak yürürlüğe konulobılmesi ve uygulama larına ortam hazırlanabılmesl lcin bir tokım önîemlenn önce likli aşamalarda sonuc'andırılması Istenlyor. Önlemler özetle şöyle: ıToprok Reformu'nun ana doğrultulannı ve uygulama yöntemlnl bellrleyecek (Toprak Reformu'nun temel llkelerl ve stratejlsl cerçeve Yasası)nın haztrlanarak yürürlüğe konulması. har eklmlnden başlayarok yararianmaları ve bunların hızla üretime geçmelerini sağ.ayacak yasal önlemlerin alınması. • Tarımsal toprak varlığının korunma») ve tanm dışı kullanımlarin denethn altına alınma sına yönellk yasanın hazırlanması ve yürürlüğe konulması.» DEMOKRASİ VE KIRSAL ALAN Toprak Reformu Yasa Tascrısı hazırlanmasından önce tz lenecek stratejıden beklenen sonuclar Ise şöyle sıralanryor: «Toprak Reformu önerüen cözüm yolu içlnde uygulanarak sonuçlandrıloigında tarımdakl Işletmelerln yüzd« 88.2's!nl oluşturan büyük bir topluluk kesimlnln uretlminin ve gelırinln artacağı ekonomik sosyal ve siyasai gelişmenin gerçekleşecegi öngorulmektedir. Bu yasanın yürürlüğe glr meslyle tarımda çağdaş tekno lo|l uygulanacak, üretim plânlanacak, gızli işsizlik azalacak, iç goc denetim altına almacak, kırsal alanda yaşama koşulları: Devletln kaynakları daha rasyonei kullanılarak düze'tilebllecek, köyluler ekonom.k boğımsızlıklarına kavuşacaklar ve anayasal haklarını ozgürce kullanacaklar ve demokrosl kırsal topluluklarda yerle şecek.» Toprak Reformu calışmalarında üc secenek üzsrınde duruldu. Bu konuda hazırlanan roporda «12 Eylul Harekâtının omacı ve hükumet progromı doğrultusunda uyum sağlayan ve tarımda üret'm artışını, sosyal adaletl birlikte gerçekleştlrmeyl amaçloyan ve bu yonde tanmın kurumsal yapısının yenıden kurulmasını içeren bir toprak reformu seçene ği benimsenmış ve onerilmesl uygun gorulmuştür» denılıvor. Toprak Reformu konusunda bemmsenen secenek ıse aynen şoyle UYGULAMA İLKELERİ Toprak Reformu Yasasırın hazırlanması lcm yapılan ön calışmaya ılışkın raporda bazı uygulama ılkelerl de ele alındı. Kamulaştırma, toprak dağıtımı, toplulaştırma, devlet desteği, kooperatıfleşme ve tanm topraklarının korunması ve flzıksel plânlama konularında şu nkeler yer a'ıyor: «Komulaştırmada, sahlblne bırokılacak bölümün dışında kalan büyük lopraklarla, toprağı blzzat Işiemeyenlerln topraklarının kamulaştırılması, • Kamulaştırma bedellnin günün değerlne dönüştürülrmjş vergi bildlrim değeri uzerlnden ödenmesl, • Kamuloştırma bedellnin •sit taksltlerle ödenmesl, • Komulaştırmanın tapu se nedl ya da topu senedl yerine geçecek blr belge üzerlnden yopılmosı, • Toprak dojğıtımının yet w büyüklükte yapılması, yerlne ve koşullara bağlı olarak özel mülkiyete, toplu özel mül klyete, kamu mülklyetlna ve kullanma hakkı verllmesliM yer verllmesl. • Toplu v« özel mülklyete açomalı olarak geçllmesl ve gerektlğl dunımlarda isteğe bafcılmaksızın zorunlu toplulaş tırma yapılması. • Köylüye önderlik edecek, llerl teknolo|lyl ve verlmlillğl artırıcı, glrdlleri götürecek ve her alanda yardımcı olacak devlet Işletmelerlnln kurulması. Kooperatifleşmede gönüllulOk ve demofcratikllk kurallannın uygulanması.» ÖNLEM A L M P Y ! UNUTMAflN Aracınızı parkta ışıklı bir yere cekın ve aiârm tertibatı takarak oto hırsızlarından koruyun. Gizli kontak yaptırın, pedallara kllit vurmak glbl önlemler alın. Önümüzdeki aylarda elektrik kısıntılarının yoğunlaşcscağı öne sürülüyor ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Sanay.cllerln eylül ve ekım ayiarının elektrik kısıntıları acısından yoğun gecebıleceği konusunda end şell oldukları bıldırıldl Sanayi ve Teknolon Bakanı Şahap Kocatopcu gecen hafta düzenledıği basın toplantısında önumuzdekl iki ayda elektrik enerıısı sıkıntısı cekılebıleceğıni acıkladı. Soz konusu acıklarra üzerme bazı sanayıcıler Bakanlığa başvurarak on lem alınmasını ıstedl. Sanayl ve Teknoio|l Bakanlığı yetkılılerl sanayıcılerın endışelerlnl Ener]i ve Tabil Kaynaklar Bakanlığına llettı. Alınan yanıtta sıkıntıların önüne gecilmesi lcin yoğun calışmalar olduğu bildlrılerek şu bılgller verıldi: • Keban ve Soma'nın ıkl unitesl ekım ayında faalıyete gececek. • 1982'de Keban ve Sorrra'da blrer ünıte daha calışmaya başlayacak. • 1982'de Yatağan santralının Ikl ünltesı birden devreye girecek. •• Hasan Uğurlu ve Suot Uğurlu baraıları 1982'de faalıyete gececek. •• 1983'de Oymapınar ve Aslantaş baraiları ile Afşın Elbıstan Santralı servise girecek. CANAKKALE'DE KISINTI CANAKKALE (Cumhuriyet) Canakkale'de elektrik tüketimının son ıkı ayda belırienen sınırı aşmcsı sonucu geceler yapılan yanm saatlık enerıı kısıntısı 1.5 saate cıkarıldı. ı Toprak reformuna ortam hazırlanabümesi için kısa dönemde «Toprak Reformu Temel îlkeleri ve Stratejisi Çerçeve Yasası »nın hazırlanarak yürürlüğe konulması isteniyor. • 1757 soyılı yosanın uyguioması sonucunda topraksız lara dağıtılmak üzere Urfa bol geslnde kamulaştırılan ve Urfa dqhıl bütün yurttakl hazlne arazlsinden, topraksız ve az topraklılarrn önümüzdekl llkba Otonuzım icinde hu^sızı teşvik edici eşya bırakmayııı Hüseyin AVUÇ Oto •ahlplerlnln en büyük korlcusunu, otolannın çalmması ya da soyulması oluşturuyor. Birbirl peşlsıra oto hırsızlannın yakalanmasj, konuyla llgill çeşltll çetelerln ortaya çıkartılması, polısin bu yöndekl amansız takıbi, konuya ilışkın korkuyu blr türlü azaltanuyor. Çalman, parçalanan re soyulan otolarm, yurt ekonomısıne mılyonlarca lira zaran oldugu belırtılıyor. Yetkılıler bu nedenle oto sahiplerınl uyanyorlar ve herşeyi polısten beklemeyıp. alabılecekleri önlemlen belirtıyorlar. NASIL SOYUYORLAK? Polls yetküilerl otolann çalınması ya da soyulması şeklınde oluşan hırsızlık olaylannın otonun markasına göre değişik şekllde yapü dıgııu belırtıyorlar. örnegın, Mercedes ve BMW glbı otolann çalınabümesi IÇJI onceden bır anahtar sağlanması ya da duz kontak yapılması gereklıyken, yerll malı Anadol marka bır otoyu çalabümek ıçın yalmzca bır çay kaşıgı sapuıı kullanmak yeterlı olabılİ5'Or Yetkılıler bu ıkl şeklm dışında otoların, otoprailarda park edılimşse kendı anahtan ıle, çahnan, kend:s.nı otonun sahıbı ımış gıb: gos tererek ya da gorevMerm meşguiyetlennden yararlanarak hazır anahtar sıstemlnl oto>a monte edarek; çabnacak otolann kapı kolunu degıştirerok, bu ko!a uygun anahtar yaptınp çümdıgını bellrtryorlar. Yetküller ayncaT öma gin Mercedes marka otolann kapı anabtarlannın aynı Hunanrla otonun kontak anahtan oldu ğunu da blldiriyorlar ve bu konuda dikkatll olunmasını lstlyorlar. NASIL SOYDtUTORLART Yetkılıler bınlerce olaym verdlğl deneylmle, otolann soyulmasınm çok daha basit yontemlerle yapıldjgını belırtlyorlar ve bu konjıda ilk akla gelenin kelebek camının kınlması oldugunu söylüyorlar. Yme yetkilller, oto hırsızlannın son zamanlarda oto sahiplerinin alarm düzeni taktınnalan nedenlyle, yakalann:a endişesıyle otonun kapısını açma yenne, ön ya da arka camını komple kırarak otoya gınreyı yeğledıklennı belırtiyorlar. ALINACAK ÖNLEMLER Polls yetkihlen oto sahlplerine, özellıkle de Almanya'dan gelen oto sahlbl işçilerımıze almalan gereken önlemlen şoyle sıralıyorlar: • Park edılen otonun lçıne kesınlıkle, hiçbır surette çanta veya benzeri eşya bırakmayınız (Bu gibi esyalar hırsızı teşvik edici nıtehktedjr) Bu şekılde yakalanan bırçok sab:kasız kışılprın, otonun ıçınde eşya gordükten sonra suç işledıklen görulmüştür. 9 Otonuzu parka çekın, ışıklı yere çekm. alarm tertibatı takın, gızlı kontak yaptınn, pedallara kılıt vurmak gıbı önlemler aun. KIBRIS'TA TÜRK TÂRAFI RUMLARİN KARŞI ÖNERİLERİNİ BEKLİYOR LEFKOŞE (Cumhuriyet) Kıbns Turk tarafı, Bum tarafının geçen çarşamba günu, Ledra Palas'ta, Rum görüşmecı Yuannıdas elıyle, Türk görüşmecı Onan'a verdıgı «gerekçeli Rum görüşlerl»ne iHalon yazuı belgeyı ınceledıgı ve «karşı öneri beklemc» surecine girdjgı oğremldt. Güvenılir Türk kaynaklanndan elde edılen bügıye göre, «Türk tarafı, Rum tarafından bu yanıttakl göruşleri değil, karşıönerileri beklemekte..» Bu nedenle, «Toplnmlararası gorüşmelerin şiradJ blr «karşı onerl bekleme» süreane girdığa belirtıliyor. Bu önerüenn, toplumlararası diyalogu zedeleyıd oldugu noktasında toplamyor. Bu görüşiJ dogrulayan KTFD Başbakanı Mustafa Çagatay, «Rum larafının, geçen çarşamba gıinü Türk tarafına \erdiği ve «çerekçell gorüşler» olarak nitelediği >azılı yanırın içerik ve anlam ltlbarıyla, olumsuz ve chyaloprun zedeleyici olduçuııu» soyledi. Mustafa EKMEKCİ Iscinin Olümli... ktoracağ.m olay, blr süre önce geçti. Yokluktan, varlığa kavuşmuş, basın dunyasında, ünlu deylmle «Koşeyi donmuş» bırı Ankora'dak' bır genç gırışimcıyl goruşmek lcin Istanbul'a cağırmıştı Genc gırışımci, Ankara temsilcisıni de alıp, !stanbul'a gıttı. Köşeyl dönmuş. deneylmlı kişınln yanı« na vardılor ıyı doşenmış bır odada kabul edıldıler. Çaylar söylendi: Sağdun efendlm.. Dedl genc, slzln öğütlerinlzden de yararlanacağız. Gencın bir a|ansı vardı. O sırada, kapı cralandı, bıri başını uzattı Gelenlere choş geldiniz!» dedl. Ve ayrıldı. Köşeyl dönen deneylmlı kışi, genc glrışimcl lle Ankara temsılcislne dönerek: Şu giden herlf var ya, dedl, bana ayda beş mllyona maloluyorl (Gerçekte kullondığı sözcük daha da ağırdiı Genc girişlmcl de, Ankara temsllclsl de şaşırıp kaldılar. Dışarı cıktıklannda. aralarında şöyle konuştular; Ne blclm adam bu? Yanında calışan klşinln arkasından nasıl böyle konuşablllyor... • •• A Kıbns Türk Anayasa metinlerinde dıs iliskiler: TîkEcîye ve Yunanisfon'a oyncaİıklı muarnele İzzet Rıza YALIN bildiriyor LEFKOŞE Tıirk tarail, Rum tarafına yaütığı onenlerde, Kendı anayurtlan Turkıye ve Yunanıstan'a, «en çok lutfa mazhar iilke mııamelcsl u>?ulamnası»nı öngoniyor. 1960 öncesı ve sonrasındakı yanlı uygulamalar necienıyle de, Türkıye ve yunanıstan'a, Federal Cum hunvet'te oldugu kadar. federe devletle olan ekonomik ve sosyal ılıştalennde. eçıt ış'.em uygalanması istenivor. «Federal Kıbns Cumhurlyeti Anayasası»nda onçörülen bu maddelerle, «îkl federe devletin, herhangi blr &lke. özellikle kendi anayurtlan, Türkiye ve Yunaütstan'Ia, bu anayurtiara "en çok lutfa mazhar ulke muameiesi uygu'anması" da ic'nde olmak Ü7ere, herhansi bir an!a.sjnava firmeleri» olancgı yayaratüıyor «Kapsamlı Türk önerilcrl» arasmda, Rum tarafına sunulan «Anayass taslagı», «Türk Snerllerinin, iki doruk anlaşmasıyia celiskill olduğu, bu anlasmalann ilkelerine ııymadıçı ve ters düştüjHi» vönıindekı Runı sav lan ıle Federasyon, Konfederasyon. Merkezi Federal Hukurrvgt, Ünıter Devlet, ulkemn bırllgi ve toprak bUtünlu^u kavramlanna ılişkın Rum görüş lenne yanıt getınrken, federal devlete oırakjlan yetkılere de IŞLL: tutuyor Tur]; Anayasa onerisınde, «fcıleral Uonujar» olarak «blrer birer sajılan» ve «tanımlanan» ve Rumlaruı, bu yonae otedenben tepkıienm depreştıren konular, «Dışişleri», «Bankacalık Kambıyo ve para Işlerl», «Gümruk ve tüketıın vergıleny le tanfeler», «federal bütçe», «Tunzm ve Tarutma», «Posta ve Telekomünıkasyon», «Federal Sağjk ve Vetenner Hlzmetlen» il° «Tartı ve Olçü Stan dartlan, Patent Telıf Haklan ve Tıcari Markalar».. Bu boiumde, «federal konular» oiarak tanırnlanan ve blrer bırer sayılan bu konulann dışında, «Federal konular olarak bellrtilmlyeD butün yetkl ve lşlevlerln federe devletlere verümesl», genış yetkill merkezl bir federal huklımet ist©yen Rumlann, büyuk tepki gös terdikleri bır durum oluyor. Federal konular arasında bulunan Turizm ve Tanıtma'dan sorumlu Federal Bakarihk, Ikl federa devletteki turizm endüst nsınin dengell gellşmesinl sağlamaktan sorjm!u bulunuyor. Posta ve Telekomünıkasyon hizme+leri ıle her f=dere devletin sağl'k hızmetlenni yürütecefi genel saghk ve veteriner hizmet^nnın eşgüdümlerlnden de Federal Konsey sorumlu olacak.. Ağırlık ve tartı s+andartl'' nyla, patent, telü* haklan • tıcari markalar konulan da, ;• ki toplumun eşîtlik temellnde katılacağı federal kurumlann eş'Hıdümünde bulur.uror. Geleceîrt« gere*i ortaya çıkacak konular, Anayasal degişiklıkle, federa! konular yapüab. lerek Federal konularda beltrülen Dışislennde, Federal Devlet'e bırakılan yetfcler. «Federe devletlerin haklan saklı kalarak», diplomatik ve konsolosluğa de*srin temsılcılerîe bazı amaçlar içm, gerekh iliskilenn kurulması da ıçınde olmak üzere, ayn ayn sıralanıyor. Bu yeödler, şunlar: Devleüerin tanınması, baş ka ülkelerle dıplomatik ve konsolosluğa değçin iUşkller kurulması ve bu tür llişkllerin kesılmesi Dıplomatik temsılcUeri kabul yetkisi ve konsolosluğa de* gin temsilcilerin tanınmasına üisldn belge verme yeüdsi... Halen diplomatik hizmetlerdo bulunan diplomatik ve konsolosluğa değgin temsUcüeri, dış ülkelerdeki görevlere bölüştürme ve halen diplomatik hizmetlerde bulunan özel elçilere dış ülketerde görev verilmesi.. Halen diplomatdk htenetlerde bulunmayan kişilerin, dış ülkelerdeki herhangl bir göreve. diplomatüc ve konsolosluğa değşin temsilcfler olarak atanmasx ve Uleştirllmesi ve haler, diplomatik' hizmetlende bulunmayan Msılere, özel elçl olarak dış ülkelerde görev veırllmesi. Federe devletlerin haklan saklı fcalarak, diplomatfk ve konsolosluSn deÇsnn temaiciler le bazı amaçlar için g»rek!i iliştaler kurmasTim göTönünde bu lundıırulmast. Türk Anayas3 önerilertnirı «fenel fınkitmier» baslıklı birinci böhlrnünün &<Hvı mac'dp sl dp. «Federel Cumhuri^et'In blr ynrttaslıfrı olac*mı» san'ıvor. Anavssanm •vünirln*e girmesiTTİe, frf federp devlet'n •vurt taslan. Fpd=ral rıımhuriyet'in yurttaşlan olacaklar. Bu olayı dlnleylnce, bır anım gözpmde canlandı. 1962 yılı olmalıydı. O zaman Milliyet'teydim. Ankara bürosu'nda. Bir gun, o zamanın ust duzey yetkllllerlnden blrlyle konuşup blr haber yazmıştım Hober yankı uyandıracak nltelikteydl. Doha üst düzeyde bulunan blr başka yetkill, yazdığım haberl yalanladı. Abdl Ipekçl. teleksle Ankara'yo şu kısa notu gectl: Ekmekcl'nln haberl yalanlandı! Tfllekste, Abdl Ipskçi'nln notunu görünce teleks başınc gecıp şöyle bir yanıt yazdım: «Abdl Bey'e not: Notunuzu okudum, çok üzuldüm. Ben gazeteden Istifa ediyorum. Böylece, yalan yazon blr gazetectden kurtuimus olursunuz, gazete de namusunu kurtonr!» Bu notun arkasından, Büro'nun şefl ilhami Soysal şu notu yazdı: «Ekmekci'nln («tlfosı kabul edltdlgl tafcdlrde, b«nlm de Istlfamın kabulü...* Abdı İpekcı'den kısa bır not geldi: Benl telefonla arayın, görüşellm... Telefonla Istanbu! arandı. İlhami, Abdi'ye «Ekmekcl, notu okuyunca deliye döndü. Siz onun Istlfasını gerl aldırın» bicımınde konuştu Abdı, «Ekmekcl'yı verln» dedl. Aramızda telefonda şu konuşma gectl: Ne oluyor sana'' Neden böyle üzüldün? Abdi bey, teleks notunuzu billyorsunuz... Ne var 0000? Ben sadece «Ekmekci'nln haberl yalanlandı!» dedım, Yalanlarra gazetede de cıkacak.. Ama. benim yalan hober yazdığıma Inanmışsınız. O zaman, ben glderim, gazete yalan haber vermemlş olur... Canım nereden cıkarryorsun, sana Inanmadığımı* zı? Pekı ns olacak şimdı? Sana istifanı nasıl gerl aldıracağız? Daha gençtim, daha titizdlm belkl... Sız, dedim, blr «durumt yazısı yazarsınız. Yalan haber yazmayacak denli tıtiz olduğumuzu bellrtlrslnlz, o zaman kalınm gazetede... Abdl İpekcl, ertesl günkO «Durum» başyazısında olaya ve basının nasıl görev yaptığına değlndl. Yazıda gönlümu alen sözler vardı. Abdi İpekcl, yaşamını yitirinceye değın de güvenlnl yitlrmedi, sanıyorum... Gazetecilik uğraşını onur vericl bir görev olduğu lcin de cok sevıyorum. Gecen hafta, Ankara'da blr Işcl öldü. IşçJ Almanya'da calışıyordu, Ona köylü mü, Işcl ml demek zordu Köylü Işcl Bekir, Ktrşehır'den Almanya'ya 57 yaşında calışmaya gitmiştl, eşl Dilber'l de yanına alıp. 63 yoşında oidu Işci. ikl cocuğunu okutmak lcin. Almanya'da ölesiye calıştı Çocuklarından blrl, Turklye'de maklne mühendlsl oldu ikincl oğlu Hocettepe'de son sınıftaydı, doktor cıkacaktı. Kıso blr süre önce Beklr hastalandı. Almonya'da hastanedeydı. Beynlndekl ur, bir türlü lylleşmlyordu. Hasta, Türkiye'de ölmek Istlyordu. Cocuklarını görmek Istiyordu Mühendls olan oğlu, blr sürü engelleri aşarak, ucakla Frankfurt'a glttl. Babasını, anneslnl aldı. Ucakla Ankara'ya getirdl. Hastane, THY ucaklarında doktor olmadığı gerekcesiyle, hastayı Lufthansa ucağı lle gönderdl. EsenboSa'ya yaklaştıklart sıroda ucağın doktom Beklr'e blr iğne daha yapmak Istedl. Dllbe", Alman doktora, «Neln!» dedl Iğne yaptırmadı. Baba'nın, cocuklarını, gören gözlerle görmeslnl Istlyordu. Esenboğa'da gümrukte blr soat bekledller. Baba, hasta arabasında, «ambulansıtaydı. Sonundo araba, Hocettepe Hastaneslne getlrlldl. Baba Beklr, yatağa yatınldı. Doktor gömleğl glymlş oğlunu, gördü. Gülümsedl. Onun kollan arosında, yaşama gözlerlnl yumdu. Eşl Dllber, çocuklan, babayı K'rşehlr'e götürerek topraöa verd'ler. Köyden yakınları geldl, cenazede bulundular. Işcl, cocuklarını yetiştırmek lcin Almanya'larda yıllarca calışmış, onuruyla da ölmüştü.™ TDK YAZIN SEÇİCİ KURUL ÜYELERİ İÇİN TAKİPSİZLİK KARAR) VERİLDİ Haber Merkezl Ankara'da yayınlanan «Yeni Sozcü» odlı bır gazetede cıkan ıhbaı yazısına dayanarak Ankara Cumhuriyet Savcılığınca, Türk Dil Kurumunun 1979 yılındaki yazın seçicl kurul üyelerinin «Kanunun suç saydığı fiill» ov dukleri Iddiasıyla açılan soruşturmada taklpsızlık kararı verlldi. Ankara Cumhuriyet Savcılığının 18 Ağustas 1981 takıpsiz lik kararında şaır ve yazar Afşar Tımucln'm «Nazım Hlkmet In şllrl» odlı yapıtını 1979 yılı eleştırl ödülüTe değer gören Salah Birsel, Cemal Sureya, Konur ErtoD, Doğar Hızlan ve Oktay Akbal'ın yer aldığı seçl cl kurulun «Kltabın fikri lcerl ğlnl nazara almodan ve Türk Dll Kurumu ödül yönetmellğlne uygun oîorak, sadece yapıtın sanat ve dll değerierl yönünden ortaya koyduklannı, bu tercfhlerlnde konunun suç say dığı filll övmek sucunun yasal unsurlan bulunmadığrndan hak larında kamu adına takîbat ya pılmosma mahal olmadığı» blldirildl. BODRUM Yaz aylarında, balığın eşkıya oiduğu yerdır bodrum Taze taze bakarlar ınsanlara. Ölduklerı halde, bakışlarınraki canlılığı kybetmemişlerdır. Lokantaların önünde serglle nırler. Para babaları kız beğenir gıbl balık secerler. Balığın kılosu, hele lyi cins balıksa bın liranın uzerindedır. Yoksul cocuklan ba lık ıstemeye kalktığında, ana baba blr düşmana ba kar gıbl bakar balıklara. On lar için balıkla, eşkiya eş anlamlıdır. Yollarının önünü kssen eşkiya neyse, bu balıklar da odur, bu denlz guzellerlni avlayacak sılah ları, yanl paraları yoktur. Ama çocuklar büyüklerln ke selerlyle pek ilgılenmezler buralarda Bu gezide birçok şeyln kendılerıne alınablle ceğfne doha cok Inanırlar. cBabacığım ben balık yemek Istiyorum ..» Babanın gözlerl yavrusuna dönüktür. «... Onlar bayat, zehirlenlrlz yavrum...» Çocuğun gözierı ıse kalantoriarın ma sasında buğlaması yapılmış kocaman balığa dönuk tür. Dışleri meydanda, gü lümseyen duruşuyla babay la oğul arasına gırıvermiştlr. Baba eşkıyadan kacar gibl elinden tuttuğu oğlu, yüreğlndekl ezıklikle uzakla şır, sonra da düşuverir blr donercl, ya da bır köftecl. dükkanının önündekl kuyru ğo. Bekleyişle açtık at başı koşar, sonunda köfte, ba lıktan da tatlı olur... Sandövic turizminin kuyruğunda sıra bekleyenlerın elbettekl konuşacakları cok şey vardır. c... Ben mi? Ben geçen yaz tatiliml Bod rum'da geçlrdim. .ı (Bodrum da ha!..» (Şöyle çocuklarla blr dolaşalım dedlk de...» Ötekısı lcin; çeker. Tatile cıkamamış olmanın acısı okunur yüzunde. Tatile çıkabilmlş olmanın mutluluğu unutyjruverır balıklan, sandövlclerl.. Ama dlyeceksınlzkl Çıku'nun da mutluluğu var... Çiku'nun sözluk anlamını bllen yok. Belki de anlamsız blr şey Bodrum sokak larında Hammal İbrahim'e rastlıyoruz Yerel gazetecl Saym Yılmaz Alten, Me'en gec gazetesinl cıkardığı yıl larda, Çiku'yu gazeteslne konuk etmiştl. Çiku dıye bir köşe ayırmıştı. Orada taşlamalar yapardı... Hammal Ibrahim sabohın erkenmden, akşamın ya kınına kadar hammall'k yo Bodruın, "balığın eşkiya olduğu,, yerdır Balığın kilosu, hele İJT cins balıksa bin liranın üzerindedir. Yoksul çocuklan balık istemeye kalktığında, ana ' baba bir düşmana bakar gibi bakar balıklara. par, kazandığı parcnın blr kısmıyla lcki alır, gerl kalapıyla da bır arabalı ham mal kiralardı. En cok sevdığl hammallar dört tekerlekll arabası olan hammal lardı. Onlardan bulamazsa, el orabosına blnerdı... Ibra hlm, meslekdaşlan tarafın dan kıskanılan tek adamdı. Çünkü onun yaptığını ötekller yapamazdı. Arabanın lcme kurulur, sofrasını acar, para ve ickl bitene ka dar kendinl dolaştırırdı... Cevresındekl Insanlara, gecen arabalara arada bır bağırırdı. «Çikuuuu..» ibrahim'ın bu seslenişmde cev reye bır meydan okuyuşu vardı ki, onun icklll irl göz lerıne durup bakanlar olur du. Onunsa bakışiarı hlc ml, hlc değişmezdl... ...Şımdl gene lbrahim*in cebınde parası yok ama, ba şında sijjndır şapkası, boynunda kravatı var. Yaşlılığı da buna eklenince eskımış politikacılan anımsatıyor Inaano. Hareketleriyle, efendllığiyle yerınl de yapmış, yü züne başka türlü bır ciddllık gelmiş.. Yıldız lokantası onun karargahı. tibrahlm nasılsın?» kırışık yüzünde hıc blr hareket yok. Elınl kalblne götürüyor... fAllaha ısmarladık.ı Gözlerinde blr parlamo oluyor, sokağın kalabalığına haykınyor. cCikuuuuuuu...» Bodrum'da kımln ne yaptı ğı bellı olmaz. Herkesin ne Bodrum Mektubu Mustafa Yesilova TATİLİ BEDAVAYA GETİRENLER... ...Bodrum sokakları tıklım tıklım, bır kondoru anım satıyor. Yaşıyabildığınce yaşamak, sevebıldiğınce sevmek.. Çiftler sokaklarda şcr maş dolaş. «Çok yoruldum leyla.» tBodrum'da yorulma yan mı var ayoi, buraya yorulmak İçin gelinir. Ben sen den daha yorgunum, lylkl yo ruldun.» Demek yorgunluğunda mutluluğu varmış. Yo rulup mutlu olmak, ya da mutluluktan yorulmak. Aşka susamış olanlar, (tabil buna aşk denebillrse) kese leMn ağzını açmışlar. Bazıları bazılarını besiye çekmlşler. Hem kllo alıyorlar, hem bedava tatll yapıyorlar. Yo hayslyet, gurur... bunlar blt pazarına sürOlmüş. Kimbıllir, belkl de hammal Ibrahim'ln ccikuuuuuı diye seslenlşl bu konuyla llgllıdlr... Bodrum sokakları canlı, renkli. Sokaklar yüruyor, omuz omuza, yanyanasınız. Sevgl, kardeşlik el ele tutuş muş, sakalar, espıriler, gökten yağmış Insanlar.. Tum bunlara değln gene de sokak cellşkilerle dolu. Insanlar arabalara değll, arabclar Insonlara yol verfyor. İsterse vermesinler, vermesinlerde... Cünkü sokak kapışılmış, kfmisl göbeğınl, kimisl köşesln! kapmış, ya oturanlar, oturabilenler... Bodrum'lu bu yaz yağmurunda birbirinl koybetmış. Hele bır sel gecip gitsin, gene buluruz birbirimizl... yaptığı belll olan yer de enteresan sayılmaz EN SON PEYGAMBER Delivermış yatak çarşafını tam orta yerinden, gecirivermiş kafosından aşağı. Belınde^n bır kolanla bağlamış, elıne uzun bır sopa almış, yurüyor Bodrum sokak larında. Yıkanmamış sacları. upuzun sakalları var. Uzun boylu, çok da yakışıklı. Bodrumun ünlü sandaletcisi Ali Güven'den aldığı sandsl^tle rı de ilglnc. Sandaletl, sı , ra sıra raptiyeler susluyor... «...blr peygamboriik gösterisi ml. Bu ne hai arkadaşım.ı «En son peygomber. Kızkn* bayılıyor bana, blr görsen onlan ne kodar mutlu ediyorum. Kente bu halle gl rlyorum. Bu kıyafet korkunç bir ligl görüyor. Kızlan kapınca da kent dışına çıkıyorum, köylere gidiyorum. Taa kl tatiilerl bitene kodar.» «Sende bu flzlkl yapı varken, bâyle durumlara glrmek neye?> «...Sen bunu an layamazsın amca. Peygamberllk o kadar guzel şeykl, sen de benlm gibl yap anlar sın...» O yoluna devam edıyor, biz bir meyhaneye giriyoruz. Bız onun gıbl yapamıyoruz tabli. Sokağı delıler le dolu olarak mı düşlüyor, bu kadar deliye blr peygam ben'n gerekll olduğyna mı Inanmış bılemiyoruz. Ama giysılerıyle, duruşuyla, fizikı yapısıyla peygamberlere benzedııîı de bır gerçek...