15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 2 ve Gd' rek devletcilik dıye cdlandırılan ekonortl sıyasetır, n Turkıye de kap.tal zmı gelışt rd.ğını ve 1923 den bu yana Turkıve nın ekononık sıyasetınde onemlı bır değ şıklık olmadıgını ılerı surmektedır (3) Atatürk un ozel gınşımcılığe kcrşı olmadığı b r gercektır Artcsk ulkenın ka kınması ıc>n devle'ın temel ekonom k konularda doğrudan ekononık yaşana gTTesını ısteaığı de bır gercektır Bu neden e, dev.etc lık uygulanasını baş'atan k şırın cınanmış bır ozei gırış.mcı» olarak tanmlanmosı pek ınandırıcı olmamaktadır Kaldı kı devletcıl k bır anlamda sanayıın devlet elı,le kurjlması demektlr Ote yandan dev'et n doğrudan ekonomık yaşama g rmesı yatırım yap"ası kuşkusuz ozel kesımı et<ı'e>eceK ozel kes mde şu ya da bu şek.lde sermaye brkımıne yoiaçocaktır. Bu kacınılmazdır Arcck burada onemlı olan nokta de/letcılık uygulamasının olduğu yıllarda (1938 1939) kcmu kuruluşlarından ozel kesıme dolaylı sermave a'*tapmının (orneğın fı/at po ıtıkası yoluyla) o'momasıdır Daha sonrakı yıllarda, kamu kesımmn ıhmal edıldığl, yonetimIsrın n bu kLruluçları ıflasa surukledığı hatta ve hatta ozel kesıme kaynak scğlayan kuruluş nıtellğıne dustuklerı b'r gercektır Ama bu uygjlama'orı da devletc lık e bnğdastırmak müm kun değı'dır Ote yardan De/le*cılâı kcpıta lızme gecısı sajlayocck gec cı bir model ola rak duşunrrtek ıse Atatjrk un ekonomık düşunceye kotkısını kabullenmemek demek olur Kaldı kı, devletcılık pol'tıkası sonucu kamunun ekonomıdeVı payı onemlı olcude artmıştır Baslıbasına bu ola/ bıle kapıtal zmın mantığına ve yukonda ılsrı suru'en sava ters duşer BjaunKu ekoponrk yapı yanlıs ekonomık planlama ve zorlarnavla o'uşmuştur Daha doğrusu devletcılıkten vazgecmenın ağır faturasıdır Devletc lığın u/gu'andığı donemlerde Ise dunya kapıtalıst sıstemı en uzun ekonomlk bunolımırı yaşarken Turklye yuzde 9 ' J aşan bır hız'a bjyumuş ve Sonayıın GSMH lc ndekı payı vüzde 15'e ulaşmıştır 1) Osmon Ulagay Cumhuriyet 6.1 1977 2) Tercuman Atalurk Sermneri 151981 3} istanbul ITİA Mez. Demeğimn 1416 Occk 1977 Sempozyumu 19 4ĞUST0S 1981 TATÜRK'ün binncl planda ekonomlk, 60runlarla karşılaştığı donem Kurtuluş Savaşı sorunlarıdır. Savaş bıtınce, 6kono mık yOKSulIuK tum çıplakl.ğıyla ortaya cıkmış ekonomık sorunların ağırlıgı savaş alanlarında yenırien enr.peryalıst guçlers yeni umut ışığı olmuştur Bunu 1yı değerlendıren Batılı gucler, perde ger.snde kalarak, Mustafa Kemal'ın «kalkınma donemının kaçınılmaz zorluklarıyia yıpranmosını» beklemışlerdır. Çjnku onlar cok lyi bılı/orlardı kı. Tur<ıye azge'ışmışlığın tum koşullarını taşıyordu ve duşunuyorlardı kl, b<r sure sonra kendılerıne avuc acılacak, savaş alanlarırvn onurlu kahramanı Mustafa Kemal ekonomık savaşta yenık duşecektır ingılız ış çevrelerının ya/ın organı tThe Economıst» 7 Terrrnuz 1S23 gunlü sayısında şunlcrı yazıyordu. c .. Türkıye en kısa sjrede, ekonomısml yenıden kurnak ve ekononnık faalıyetlerı canlandırmak zorundadır Fakat bunu yabancı ssrmcye ve tekno'oıının yardımı olmaksızın gercekleşt.rmesı olanaksızdır. Barış antlaşması (Lozan) sonucunda yabancı yatırımcı ve Iş adamı Orkutülur, gücendırıllr. yabancı seTnayenın katkısı sağlanaroaz ve dolayısıyla Türklye halkının tum sınıflarının bekledıği cboüuk» gerçeklestırılemezse, dalga dalga yayılacak olan hoşnutsuzluk. hükünnetl sarsacak hatta devırecek boyutlara er.şebılır» (1) M Kertıal, Batılı güçlerın bu tür beklentılerıni gayet lyl bılmekte ve onlann tuzağına düşmemeye ozen gâstermektedır Bu amaçladır kl, savaştan sonra ekonomıde başarıya ulaşmok, sıyasal bağımsızlığı, ekonomık bağımsızlıkla perçınlemek zorunlu blr gelışme olmuştur. Cünkü ekonorıde başansızlık, kazanılan ulu8al savası golgeleyecektır Bunun bılmcnde olon Mustafa Kemal 1923 İzmır Iktısat Kongresınl acarken tslyasi ve askerl zaferler ne kadar bjyuk olusa olsun, ekonomık zaferlerle taclandmlmazlarsa yarotılan zaferler surekil olamaz» demektedır. Atatürk'e gore *... Düşmanlara karşı en kuvvetlı sılahımız Iktısat hayatındakl genlşleme, sağlamlık ve başarı olacaktır» â Devletcilik Üzerine... ATATURK, OZEL GİRİŞİMCİLİĞE KARŞI DEĞİLDI. ANCAK, ULKENIN KALKINMASI İÇİN DEVLETIN TERÎEL EKONOMIK KONULARDA DOĞRUDAN EKONOMIK YAŞAP»IA GIRMESİNİ İSTEDIĞI BİR GERÇEKTİR. " Cumhuriyet Sahıbr Cumhuriyet Matbaacıı k ve Gaze'ecılık T A Ş admo NAD1R NADİ Genel Yayın rVuduru HASAN CEMAL Muesssse Muduru EMINE USAKL1GIL Yazı l»,erı t/uaufu OKAY GONENS N Basan vs Yayan Cumhurıyet Matoaac lık ve Gazetecı lık T A Ş Caqaloğlu Turkocogı Cad 39 41 Posta Kutusu 246 İSTANBUL Tel: 20 97 03 B 0 ROL A R • • ANKARA Konur Sokak 24/4 YENISEHIR Tel 17 52 25 17 58 66 Irtare 18 33 35 • İZMIR Halıt Zı/a Bu ./an No 55 Kat 3 Te 55 47 09 13 12 30 • ADANA Atatürk Coddesı Tı,rk Havo Kururru îşhcnı, Kct 2 No 13 Tel .4550 19731 T tmsak 417 Guneş 611 A K V I M Akssm 20 03 Yatsı 2' 44 Kemal KILIÇDAROĞLU Mallye Bakanlığı Baş Hesnp Uzmanı runlu bır gereksınmenln sonucu olarak gündeme gelmıştır Kemalızmın ekonomıye yaklaşım bıçımı olan devletcılık Kemalızmın ılkelerı ıçınde en son benımsenmesıne karşıri] en çok tartışılanıdır. k' olçüyü şoyle koyup örneHerrektedır c umumıyetle. zaman ve meKânda da mı b r hususı ozellık gosteren eKonomık bır ışı devlet üzerine alabıl r. Meselâ bır ış kı buyük ve muntazam bır Idareyı gerektrır ve hususı (ertler elmde Inhlscra dücar olmak tehlıkesınl gosterır Veyahut UT>UITII bır ıht yaca tekabül eder, o Işı devist üzenne alabıl r Madenierın, ormanların kanalların, demır yol'arının, denız seyrısefer şırketlerının devlet tarafından ıdaresl ve para ıhrac eden bankolarin mıllıleştirılmesi Kezalık su, gaz, elektnk ve saıreye aıt Işlenn mahalll Idare er tarafından yapılması, yukarda ızah ettığımız nevıden işlerdır.» Gorulüyor kı ekonomıde, ülke ıcın yaşamsal oneml olan faalıyet alanları tumuyle devletın denetımıne alınmak Istenmek'edır Ote yandan. devletcılığin b'r başka belırgin ozellığı ıse devlet gırışımc l'ğının bır plan cercevesınde gerçekleşt rılmesıdır I ve II Beş Yıllık Sanayl Planları bu amocla hazırlanmıştır. Devletcilik Nedir? Özet olorak devletcılığı, devletln ekonomık yaşama mudohalesınden çok, ekonomıye doğrudan katılması şeklınde tanımlayabılırız. Cunku devletçılıkte, devletın ekonomıye mudahalesı değıl ekonomık yaşama kurumlarıyla doğrudan katılması soz konusudur. Öte yandan devletcılık, ozel gınşımcılığe karşı bır polıtlka da değildır Bu konuda Atatürk şunlan soylemektedır. eDevletcıl'ğın bızce manası şudur Fertlerın hususı teşebbuslerınl ve faalıyetlennı esas tutmak, fakat buyük bır mılletın butün ıhtıyaclarını ve bır çok şeylerın yapılmadığını gozonunde tutarak, memleketın ıktısadıyatını devlet.n elıno almck» Göruleceğl üzere devletcılığın sosyalızm ya da kapıtalızmle ılgısi yoktur. Devletcılık hızlı ve dengelı kalkınma amacırtı gerçekleştırmek icm uygulamaya kon muştur Ancak, devletçılıkte olcü nedır'' Devlet ekonomısının hangi kunımlarını elmde tutobılır 9 Kışısel kanımıza gore, bu konudaki olcü kişi ve toplum çıkarları orasındakl dengede yatmaktadır. Toplum çıkarlannın ağır bastığı faalıyet dallarmın devletın elmde bulunmosı devletciliğın bir gereğidir. Atatürk bu konuda 19 <VĞLSTOS 1981 Öğle tkindi 13 17 17 06 Kapitalizme Geçis Aracı mı? Yukarıda da belırttığ m.z gıbl, Kemalızmın llkelerınden b rı olan devietcılık süreklı tartışma konusu olmuştur Orneğın, Sayın Memdulı Yaşa. devletcllığı kapitalizme gec şı sağlayacak gecıcl b r model olarak gormektedır (2) Aynı şekılde sayın Emre Kongar da Ataturk'un tınanmış bır özel glrlşlmcı» olduğunu helırte 19 AĞUSTOS 1931 Tıcari denge Dış ticaret ofisi 1931 senesi ılk altı aylık ıcraat ıstatıstıgını duzenlemıştır Buna gore. 1931 senesınm ılk altı ayırda ithalatımız 69 745 358, ıhracatımız da 56 504 695 lıradır. Bu rakamlara nazaran itnalatımız ıhracatımızdan 13^40 662 lıra £aaladır. Ancak, lzmlr Iktısat Kongresl beklenenl vermemış, yaklaşık bir on yıl Turk Sanayicı. bankacı ve tüccarlarının ülke/l kalkındırmosı beklenmiştlr. Bu olmayınco da devletcılık zo İstanbul hatırası İUET OKTAY AKBAL Çağdaş Yobazİık! cMaolesef Atoturk'ü bu mllletln gözunde küçük duşurmek ıcın yapılon bır çok kotu gınşımler.. » Sayın Evren. Çarakkale'deki konuşnasında bu girışımlerden blr tek ornek vermlştlr, gızlı Kuran kurslarında bır «hoca» Anafartalar zaferının Atatürk tarafından kazanılmadığını ilerl surmekteymış Sayın Evren şoyle dıyor tAnafartalar zaferinin Atatürk tarafından kazanılmadıflıni ağıza gelmeyecek galiz kellmelerle Ifade etmeye calışıyordu. Işte bız bu gıbı yobazlarla mucadele edeceğız » Yobazlarla savaş .. Yobazlıklarla sovoşmak anlomına gelir Yobazlıklar nedır' Ataturk'un çizdığı yola ters düşenler, bıle bıle Turkıye yl Mutareke yıllarının ortamına, havasına suruklemek isteyenler; Vahdettın'lerl, Abdülhamlt'lerı, Damat Ferlt'lerı savunan, Turk ulusunu tutsaklık, gerılık, I'kellık, cagdışılık çemberinde tutmaya çalışan kımseler bugun de aramızdadır. Adlar değışmış, kılıklan, kımlıklerı değışmiş, ama kafa hep o kafa, hep o yobaz kafa 1 ... cBunların yaptıkları doğrudan doğruya Turk mıllstlne karşı hakarettır. Bunlarla sonuna kadar mucadele edeceğiz. Turkluğumuzu, benllğlmizi kazandıran ve bu toprakları blze tertemiz teslım eden Atatürk'e karşı uzanan dillerle amansız mucadele edeceğiz. Bundan klmsenin şuphesi olmasın ı Ne var kl bugunun cyobaz»ı dunun, oncekl günun ycbazı gıbı değıl. Her türlu uygarlık olanağından yararlanıyor, gorunuşüyle, konuşmasıyle herkes gıbl bır ınsan... Hatta çok da paralı olduğu ıcın dünkü yobaz tıpıne hıç ml hıç benzemıyor Içk lı toplantılar duzenlıyor, zıyafetier çekıyor, görkemlı bır yaşam suruyor. Ama çıkarıyla gerılığe. ılkellığe. bılgısızliğe. karanlığa, kısacası Ataturk'un bu topluma kazandırmak istedıği her olumlu Işe, davranışa, eyleme karşı çıkmaktan da gerl kalmıyor. Ince yollar kullanıyor, bol para harcayarak yardakcılar toplayabilıyor, bır takım «önlü» kımselerl, billnç aydınlığından uzak korkaklon yanına çekeblllyor. Atatürk konusunda lleri gerl konuşan yobazlar bunların yanında gunahsızdır, suçsuzdur. Cünku o bilglsiz yobazlar bu tur kaynaklann urunlerldır. Konuşmalarla, yazılarla, yayınlarla, zaman zoman Iktıdarları da yanlı» yoliara Ittiklerı yönetımsel uygulamalarla yetıştırdıklerl yobaz cıraklarına kızmok yararsızdır. Önemll olan her yere her yana sızan, hatta baş tacı olan bu uygar görünumlü tyobazsları anlamak, maskelerlnl çıkartmok, onlarm etkilerınden uzak kalabllmek. lşte bır cTürk ve Islâm Ansıklopedısı ... Abdülhamıt i hepımız bılırız. Turk tarıhının en tkorkunç» klşılerınden bırıdır. Atatürk de boyle der, tarıh de böyle der. olay'ar da, gerçekler de... Iş başında 33 yıl kalmış, Imparatorluğun üçte b rlnl düşmanlara bırakmış. özgurlüklerl yok etmiş, oydınlan, düşünen kafaları ortadan kaldırmaya çalışmış, hasta ruhlu bır kışi... Adı gecen tAnsıklopednye gore ıse tdevnn en büyük diplomatı» cmılletlerarosı çekışmeleri tasarladığı ıstıkamete cevırebılen ve Osmanlı Imparatoriuğuna yonelen tehllkeleri ustalıkla uzaklaştıran» bır kımse' .. «Şahsi ıktıdann donemmde «refah artacak, buyuk yatırımlar mllll eğıtımde dev hamleler gerçekleştırılecekıtır. tEn büyük tarafı dıplomasıdekı ustalığıdır. Almanya'yı buyük devletler safından koparıp Osmanlı Imparatoriuğuna muttefık hale getırmesı» . Bır de şu sav var kl dünya güler «Eğer Sultan Abdülhamıd devrılmeseydı büvük ıhtımaıie 1 Dunya savaşı çıkmayacaktı»'... Bır de Vahdettın ıcın yazılanlara bakın tBu durumda deg I Vohdettın'ın, en muktedır bır şahsıyetın blle batan gemıyı kurtarması mümkun değ'ldı» Yurttan kaçmasını da bu Ansıklopedı şoyle tmazur» gosterıyor: tSaltanatın ılgasını muteakıp hayatını tehlıkede gordugü gerekcesıyle yurt dışına gıdecektır» Vahdettın yainız bu ansıklopedıde değıl, çağdaş yoboziığın organlarında da aç kca ovulmuş ve savunulmuştur Bu yazılara gazetemızde hakkettıklerı karşılık verılmlştır. Ataturk'u, başordıklorını gormezlıkten gelemedıklerl ıcın, Turkyeae bugunku yonetım Atatürk devrımının llkeierıne bağhlığını sık sık ılerl surduğu Içm; başka yontenıere *?ş v'jran «çağdaş yobazlar» kraldan çok krolc .'k Atotürk de*Tİmını yıllardır sovunanları bastırııcasına «sahte Ataturkcülük» oyunu oynuyorlarl. Yıne de zarr'in zaman iclerındekl kotu duyguları ortaya dok mokten kenaılerınl alamıyortar Bunlardan bırl geçenler de Atatüıkle inonü'nun milletvekıli adaylarını resımle rme bakorck SöCtıklermı yazacak kadar ışl Ilerı gotür du tBu aday şoyle boyle. zekl. kurnaz. iradell. yahui ba udom şe\t benzıyor seçılsın» deriermişl cCağdaş yobazlık» ışte budur... Yobazlığın en korkunçu, en teh 1 ürürlüğe girmesl beklenen Yeni Ünıversıte Yasası kamuoyunun dıkkatını yıne taıversıtelerımıze cekmıştır. Gerçi kamuoyunun dıkkati 60 h yıllann sonlann3 doğru (1967 • 68) başlayan oğrenci evlemlen ile süreklı olarak yuksei bgTenım kunımlan Uzennden eksılmemlştır ama, şu son günlerde bu ılgl enıkonu yoğunlaşmıştır. Eunda ünıversıtelerm, ülkeyı yaşanmaz duruma sokan ıkı büyıik sorundan (anarşi ve enflasyon) blnsınm, ANARŞI'rın kaynagı gıbı görulmesmın ro!ü kuçumsenemez Ancak, kamuoyunun bu ılgısımn olumlu oldjğu pek soylenemez. Yeni yasa ile bu mıkrop yuvalannın (') temızlenmelen ve ülkeyi bu duruma sokanlann eski deyim İle tecriye edilmeleri bir tür doyura yaratacaktır. Kuşkusuz bu tepkmın haklı bir yaru vardır. Ünıversıtelenmız bır dış gozlemcı gozü ile bakıldıgında, ozellikle son 67 yıllık donemde hızlı bır bozulma ve yozlaşma surecı içıne gırmiş, yıne dışten ve yüzeysel bakıldığında bılım verlne fesat Ureten kunımla' olmuşlardır Bu yazının amacı üniversıteleri kamuoyu onünde savunmak ya da devlet yonetımmden sorumlu kışıleri bu kurumlara karşı tutumlanndan otüru eleştırmek degıldır Kaldı kı, umversite savunma gereksınmesı duymayaca«ı bır kunımdur; daha doğrusu öjle olmak ve oyle kabul edılmek durumundadır. Kısacası bu yazı çerçevesmde, başlık olarak da seçtığım z tUniversıte Saygınlıftı»ndan soz etmeğe çalışacağız Bunu yapar ken de son 1015 yıllık geçmışın akılcı bır değerlendırmesıni özetle »unmayı yararlı bultnaktavız. Y Üniversitenin Saygınlığı ı SON 15 YILDAN BERI, KOTU AMAÇLA HAREKET EDEN ^c 10 YUZUNDEN UNİVERSITELERİMîZİN YİTİRDİĞİ SAYGINLIĞIN YENİDEN SAĞLANMASI ULUSAL GÖRE\TDİR. Doç. Dr. Sümer GÜREL Ege Unl. Guzel Sanatlor Fakultesi mış, bu arada Ulkemlzdekı so^o • ekonomık ve polıtık ortam Türk üniversitelerınm, yazık kı, olumsuz bıcımde etkılenmesıne vardımcı olmuştur Işin ılgınç vonü Fransız unı versıte gençlıgi amacma ulaşır ulasmaz şıddet gostenlerıne son vermiş \ e 1 2 yıl ıcmde eğıtım (duşün duzevınde kalan, özellıkle Vıncenno Unıversıtesinın öncıllük ettığı aşın sol ey lemlen dışında) normal duru ma donmuştur Oysa bızde bir bakıma ben zer sosval, ekonomık ve polıtık yapıdaki ktmi Ulkelerde, orneğın Yunamstan ve tspanya'da Universıtelerdekl huzursuz or tam, gıttıkçe büyüyen bojTJtlarıyle 12 Eylül harekâtına uek süregelmıştır. Sanırız bu sü reklıliği bır başka ülkede gozlemek olanaksızcur. Bunda «çır kın polıtıkacı»nın vebali çok büyüktur. Başka bır deyışle 1960ların ortalanndan başlayarak ülke yonetımlnden sorum lu tüm hükümetler. kendi beceriksizliklerinl ve başarısızlıklannı en kotüsü ünıversıtelere sızıp uygun gördükleri ÖS rencı \e kımı oğretım ogelerınl ce janlarına alarak bu bnım \ijvalanna mal etmege çahş,mışlardır Bunda, üzulerek so; lejelım unnersıtelerın kendı oz denetım ve dayanı^ma eksık'ıjıı sonucu, basanb da olmuşlar tiır. Son 15 yıllık kişısel gozlem lerımızı dzet olarak şoyle sunabılırız Ünıversıtelenmızde gerek oğrenc:, gerekse oğretım oğesi düzeyınde sorun yaratan, çırkın pohtıkacıya alet olan, satılmış ve soysuz kışılerın ton lamı « 10'u geçmemektedır T Belki de "o 10'u bile bulmamaktadır Şımdi soruyoruz tum Turk ulusuna, karnuoyuna, devlet buyuklenne, boylesı kuçı k bır azınlığın jarattığı sorunlar ve oluşturdugu ko*ü ortam yüzünden unıversıtelerımızın bugunkü duruma düşmeleri, saygm lıxlannı bu derli vıtırmeleri 9 eskl deyımıyle reva mıdır Bu, acıma duygusu uvandırma ya da az önce de defını^ı ğimız gıbi bır savunma çabası ıçmde sorulmuş bır soru değıl dır S2dece ve yalnızca konuya ıls cuvsrJar3 akılcı fasyonel) b c mde bır seslenmedır. Gıderek de umversite saygınlığınm onemine ilgıli ve yetktli tum yurttaşlan ınar.dırmak ve kimı onenlerde bulunmak ıçırdır Aslında vazımızın esın kaynaeı Hacet'epe Ur.ıversıtesı Tıp Fakultesi Profesorlermden değerlı hoca Sayın Hüsnu Goıtsel'ın Curnhurıyet Gazetesı'nde 17 temmuz 19S1 gunu yavmlanan cLrıversıte Yasası» başlıklı >a7>sı oımustur O jazısır.da sayın Goksel, rektor ve dekan seçımlerlnde, uzun vadede, tüm yetkırun sıyasal >onetıme geçeceğını, bunun ise, ozunde umversıte ozerklığıne, gıderek bıhmsel ozgürluğe ters duşeceğmı dıle getıriyordu. Amerika'nm Cıt of Asbury Park şehrinde Mılletler Salonu adıyla tesıs edılen bujuk bejnelmılel muzeve istanbul un da bır hatıra gonderme; suretıy le iştırak emesı ıç:n gazetemızın aracılıjı rıca edılmıştı Gazeteiıız bu husus r a lazım gelen tesebbüslerde bulunnaktadır Mllletler Salonuna guzel Istanbul'umuzu hak'ayla temsile liyık bır hatıra gondenlmesme çclışılacaktır. Bıj nun nasıl bır sanat eserı olması lazım geldıji aras tırılacak ve mutenassıs kımse erm fıkırlen alınacaktır. Baytar mektebinm nakli Bajtar mektebmm An kara'ya nakli hakkmda mektep re^orlugune e m r gelmıştır Bu ışle meşgul olmak uzere me* tep rektoru Ankara'ya g. decektır. Derslere başlama zamanına kadar rsakfl işınm bıtırılemıvecefı ve bu juzaen tedrısatın geci keceğı ılerı surulmektedır Rektor bu husus hakkında da vekalete ızahat verecektır. Uk maçı kaybettik Karşılaşmalar yapma^ üzere Moskova'da bulunan Darulfünun takımı, Moskova karması ile yap tıfı ilk maçta 3 4 mağ lup olmuçtur Sahava tTl M, Hüsnu. Saım Suphi Sadi, Reşat, L. Mehmet, Alaettın, Zekl, Muzaffer, Rebu tertibıyle çıkan takımımız perşembe günü Rua takımıyla ikına bır maç yaDacaktır Saygınbğın Onemi Ünıversıte!er «Bilimsel araştir ma vapan, bılçi üreten ve urettikleri bu bilçileri öncelikle kentlı toplumlan, dderek tum ınsanlıg>n vararına kullanan» kunımlardır. Iste bu tanım bıle, gerçek anlamda unıiersıte (ki sozcuğun aslı evrenselhk niteligi taşıyan bır kavramdır) denınce ne denlı sa; gıdeğer bır kururadan, bır olgudan soz ettiğımızi kanıtlamaga yeterlıdır. O nedenledır ki, son 15 yıldan beri jıtırdağı bu saygınlığn ür.ıversıtelemııze gerı verılmesı bır ıılasal gorev bılınme Ldır. Bunu da komuoyunu en iyl bıçımae etkıleme, yonlendırme ve ınandırma gucune tahıp kışı ve kuramlar vapabıhrler Sonunaa kazanacak olan salt unıversıteler ve onun osrencı, oğret'm oğesı ile obur çalışanlan değıl, tum Turk ulusudur Atatürk bu gerçeğı «hayatta en hakıkı mursıt ılımdır» yar g'sı ile en doğru bıçımde dıle gehrnıştır Umarız bu gercegi (yineleyelım °o 10'u bıle buimayan azm Ugın son 10 15 yılda kamuoyunda yarattıgı haklı olumsuz tepkının etkısınden sı>TilaraK) bjnmjn vonetımınden sorumlu buyuklenmiZ de kabul ederler de Unnersıtelerın sajgınlıklannın tazelenmesınde gerekenı yapma':ta gecıkmezler. TEŞEKKÜR Oğlurruz OMER'ın doğumundo ve doğum öncesinde yckın ılglennı esırgemeyen. müstesna ınsan, Sayın Gynecolog Operatör Dr Med. Yaşın Yanında Kuru HAYRETTİN ERÇALIK'a Teşekkürü b r borc bılıyaruz Tulây Ruhl ATlK Kötii Amaçlılar Ünıversıtelerımız 1967'de Pran »z üniversite genclıgınin KATILMA ( 1 * particıpation) sav ^ z ü ile ve polıtık bir ıçenkle uaıversıtelerde yonetıme ağır lıklannı koymak (kendı deyım lerı ile bu kurumlan demokratık Işlerlığe kavuşturmak) arcacı ile başlattıklan evlemlerden etkllenmışlerdır. Bu etkileşim, aslında çok kısa bir sürede hemen tılm dünya gençliğinl sar (Cumhuriyet 7106) CENNET ÖREN'İN İNCİSİ KİRALIK DAİRE ARANIYOR Iki kışıllk aıleye, sobalı yo da kalorıferlı, 12500 TL'ya kadar kıralık dalre aranıyor. TEL: (Iş Saatlerinde) 449295 VİILA nız. Lâle OREN İNDIRLV1Lİ TATIL OLANAĞI SUNUYOR EGE ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNDEN 1750 Sayılı Kanuna tam olaraJc Kımya Fakultesi Kımya Muhenchshğl ne Profesor (bulunmadıgı t&kdırde Oğretım Gorevhsı), 2) Guzel Sanatlar Fakultesi Musıkı Bolümune Musıkı Araştırmacıherı dalında Asıstan, Çalgı Yapımı, Nota yazımı dalıada uzman Mımarlık Bolümune Mımarlık Tarıhi ve Kuramı Mıman Proıe ve Tasanm Teor.len dalında Asıstan, Tıyatro Bolümune Sahne Tasarımı (Dekor Kostum) dalında Asıstan. Dogaçlama \e ovunculuk Teknıgı dalında uzman kadrosuna Oğretım Görevlısı, TÇAKR. Bölumune Restorasjon ve Mımarlık tanhı dalında asıstan \e aynı bolume uzman Şehır Planlama Bölumune Kent sel Tasanm daluıda as stan 3) Rektorlugumuze baglı Yabancı Dıller Okuluna Ingılızce Fransızca, Almanca bırımlenne okutman ahnacaktır Profesor olarak yapılacak başvurulara yayın lıstesı, eserler ve bıyografılerının eklenmesı, asıstan. uzman ve o^utmanlann başvurulannda sınavına gırilecek yabancı dılın ve bıyografılerının belırtılmesı ii>*enılen gorev yen ve unvam açıkça yazılara! 318 1981 tanhıne kadar fakulte ıçm Fakulte Dekanlıklanna Rektorluge bağh Yabancı Dıller Okulu içın Okul Mudurlugune djlekçe ile başvurulması vabancı dıl ve bılım smav tanhlenam Fakulte Dekanlıklarınca tesbıt edılecegı \e burada oğrenıleceğı. Rektorluge bağh Yabancı Dıller Okuluna alınacak okutmanlann sınavı 219 1981 tanhınde yapılacağı dıger koşul ve ajmnüı bılgılenn ılgılı Dekanlıklardan ve Okul Mudurlugunden almacağı, Dekanlıklara ve OkUt Mudurluğune süresınde vapılmıvan başvurulann dıkkate ahnmıyacağı duyurulur. 1) (Basın t 3189 18719) 7123 Tatılınızden önce öde/ınız Indlrımden faydalanı İLGİ BİLGİSAYAR ögretiyor... Hafu »njarı Türkçe olarak veriten';int bilmerk Tatı'ınızl yaoınız. Daha sonra zamsız ödeyınlz. VILLA LÂLE uUenın en lüks, en ucuz, en temız motelıdır 2 KİŞİ TAM PANSIYON 2650 TL 2 KISı YATAK 1000 TL KAHVALTI 125 TL. VILLÂ LALE de tam pars yon zorunluluğu yoktur. OREN BURHANIYE TEL: 343 Ç geBr ve yaşam düzeyiajzi yüksdtin, ,ÇwenzcfcSÂYĞlNLİİtfcâzanın.;; RPGIIPROGRAML\MASEMİNERİ Bılgisayar (Computer) dalında Türkıye'de en yaygın ve geçerli RPG II PROGLAMLAMA Dılının oğretileceği bu semıner, Bılgi Işlem Sıstemleri Tanıtımı j r e Bılgisayar'a Gıriş ile takviye edılmiştır. 0 desenü pancur aîinıimTsnı oosrâma Dtukhıtente îşîe sanat TEL380434 SoğutluçeşmeCamiikarşısıSoğutluHanKat 3 No 23 Kadıköy IBM 3742 DİSKET OPER\TÖR EĞİTÎMİ Asgari orta okul mezunu adayîarm kabul edileceği bu seminer, tamamen makınebası eeıtımi olarak verilecektir. < % r> ^ BEN EYLEM OFLAZ 19 Ağustos 1981 de altı yaşıma bastığımı bütun dost ve akrabalanma muıdelenm. bilraterk Ayazpaşa İsunbul
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle