19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 2 lr zamanlar inatcı blr başağrısına tıv tulmuştum, ilaç para etmezdi de, yal nız yürumek iyi gelirdi. Şimdllerde yürünecek yer de kaimadı pek; eski günlerin güzel kırlarında konutlar biübitiveriyor, konut ile otomobilden yayaların işi güçleşti. Şimdi başım ağrısa, çıkıp nerde yurürüm? Kalabalık kentte erincimi sürelcli yitiriyorum. Belki de bende köylü ruhu vardır diyoruıa. Uygarlık. hızı arttırdıkça, eski zaınan tutkusn sanyor beni. Hayaiimde aüa, atlı araba ile dolaşıyorum. Atın evcilleştiriimesine, araba tekerleğinin bilunmasııut geünceye dek insanlık binlerce yıl yürüyerek gitmiştir bir yerden bir yere. Nedir yiirümenin hızı? Saatte üçdört kilometre. Ata binen insamn hızı. sanıldığmca artmamıştır, çünkü yiİK taşımak, araba çekmek için kuüanmışız atı. Eh, bunlar için de az bir hız yeter. Posta arabalarmın ortalama hızı ise, saatte on kilometre kadarcmş. Atı, ustüne binip koşturmak belü sadece savaşlarda olmuştur. Genç yaşta ölüp giden ressamırnız Orhan Pekeri tamyanlar, onun bir dolu at resmi yaptığını büirler. Ama o konuda bir yanılgıya düşü'düğü da olmuştur; «Bunlar at değil, eşek» diyenleri bilirim. Ama Orhan Peker, at resmi değil. beygir resmi yapardı. OLAYLAR ve GORÜŞLER vuşmak olağanlaşacaktır. Bürokrasintn de ortadan kalkacagı anlaşılıyor. tnsanlan bürolarda toplaınağa ne gerek var. Dosyalar bir elektronik beynin elemanlanna geçirildi mi. kolayca baş,vurulur bilgiier elimizin altmda oluverir. Elbet gazetecıligin sonu da böylece gelmiş olacak. Yörunge gazetesi ekraru, okumak istsdiğiniz gazetenin son baskısını. bir düğmeye basmakla gozlerimizin önüne getiriverecok. Bunlan geçelim asıl önemli olan konuya gelelim. Bizim zavallı beş duyu organımızın durumu da değişecektir. Özellikle görma ve duymada olacaktır bu değişiklik. Daha şimdiden yeni duyular kazanacagımızdan. beyne yapay anıleır aşılanacağmden, bir ömür boyunca edinilebilen bilgüeri, teknikleri bir kaç dakika içinde beyne yerleşürecek bir mekanik eğitmendan söz ediliyor. Uyku bir kaç saate iı.ecek, acı dııyma denetim altma almabnecek. hattâ uzatılmış kış uykusuna yatıia'oilecek... Böyle bir durumda beyin yapımızm da değişeceiini kolaylıkla söyleyebiliriz. Felsefede, duyu verilennin kavramlara dönüşmesi kontısu yüzyıllardır tarüşılan bir konudur. İdealist filosoflarla deneyciler arasında kavga bugün de sürmektedir. Duyu verilerinin bebeklikten başlayarak. yavaş yava^ kavramlara dönüşmesi sorunu teletransmisyon ara<;ları karşısmda ne biçim alacağı meraka değer. Sayın Vehbi Hacıkadiroğlu'nun yen: çıkan «Kavramlar Üstüne» adlı kitabını. belki de gözden geçirmesi ger&kecektir. Beym üzerine doğrudan bilgi kaydetmek işi gerçekleşirse. zavallı duyu organlariEiız önemini yitirecek midir? Şunu da söylemeden geçmeyelim. tnsan bilgisinin toplamı her on yılda iki katı olmakta imiş.. Yirmi yıllık bir öğretim yetmiyor. Buna beyin nasıl yetişsin! Platon' un ideaları da beş para etmez bunca yeni bilgi karşısında. Hadi beyne boş verdik diyelim, ben, yeni taşıt araçlanrun hızı, kolaylığı, rahatlığı içinde. ayaklanmızı yitireceğimizden korkanm. Kullanılnıaya kuUanılmaya ayaklar yok olup gitmez mi? Belki de ileri uygarlıgın insanı bacaksızın biri olacaktır. 10 Teramuz 1981 B Bacaksızlar Melih Cevdet ANDAY yuzyüda birden yuz kat artıverdl. Bu ölçüde bir hızlanmaya bir daha rastlamîmayacağıru savunan bilim adanalan var. Arthur C. Clarke gibi. Kısa mesafeler için &n iyisi yurümektir gene de. Bun,un yanına atı, bisikleti. küçük motosikletleri katabilirsiniz. Otomobil, otobus, metro. tren, gemi, uçak gibi taşıtlar orta ve vmm mesafeler içla yararü oluyor. Bilginlerin Gem (Ground Effect Machine) dedikleri «Yer etkili makinelerle», Vtol (Verticol TakeOff and Landing Airczaft) dedikleri «Dikine kalkan ve inen uçaklar» işimizi daha da kolaylaştıracaktır. «Yürüyen yollar» şimdiden epey yaygmlık kazanmış bulunuyor. Bunlann geliş•prilmiş biçimleri, büyuk rahathk getirmesine karşılık. bizdea çok büyuk dikkatler isteyecektir. Çeşitli hızlarda yürüyen kaldınmlarda yer değiştirirken düşme tehlikesi vardır çunkü Heinlein adındaki bilgine göre, petrol bir gun tükeneceği için otomobilden bütün bütün kurtulacağız; onun yerini. çok çeşitli geniş yürüyen yol alacak, şeritler ortaya doğru gıttikçe artan ve ortadakilerde saatte 150 kilometreye varan çeşitli hızlarla hareket edecekler... Siz, daha hızh bir yola geçmek için arkadaşınıza veda ettiğinizde, sadece blr adım s&ga ya da sola geçip el sallayac&ksınız. Bu gibi tasanlarda beni en sevtndiren şey, otomobilden kurtulacağımız umududur. Anlaşıldıgına göre, otomobil, yalan bir gelecekte kentlerden atılacak, orta mesafeler için ktüianüır olacaktır. Elbett» otomobil değişecektir de. Ük değişikllk, onun, adma layık bir duruma getirilmesl olacak gibi görünüyor. Artık insan kullanmayacak onu, kendi kendini yürütecek, durduracak o. (auto). Gideceğl yerl bir «kod»un yardımı ile, belki de sadece sözlü olarak belirtmek, onun, radyo ile surekli yaymlanacak olan yolların durumu hakkmdaki bilgileri kendi kendine alıp ytne kendisi değerlendirecek en uygun yola girmesine, gerekli bütün manevraîan yapmasına yetecekmiş. işi bittikten soura arabamzı kent dışına yollayacak, gerektiğinde radyo iie çağıracaksınır. Böylece otomobilin evâlleştirihnesi dönemi başlamış olacak. Demiryoliannın sadece eşya taşımada kullanJacağı sanıhyor. Bu araç yüz elü yıl kadar işimize yaradı. Ne güzel yolculuklar yapmıştık omınla! Demek artık tarihi kapanıyor. Daha şimdiden Avustralya'öa demiryolu çagı kapanmıştır. Fak&t insanoŞlu, Ay, Merkür gibi gezegenlere yerleştiğinde, en yararh taşıt aracının gene demiryolu olacağı sanıhyor. Hava ulaşımına gelince, yeryüzünde en uzak mesafe altı saate kadar inecektir. Sıradan tepkili uçaklarla gerçekleşecek bu. Deniz ulaşımına girip de sözü uzatmayalım; orada yenilikler çok daha şasırtıcı olacağa benzer. Hızm böylesine artması ile, insanın da artık eskisi gibi kalamayacağuiı düşünmek hiç güç olmasa gerektir. Dünyanın herhangi bir yerindekl bir kimseyi, cebimizde taşıyacagımız küçük blr araçta sadece bir numara çevirmekle çağırıp konuşabileceğimizi düşünmek bile, beynimizin nasıl yeni bir yapıya geçeceğini anlamamız için yeter de artar bile. Elbet yolculuklar azalacaktır. Her gün işimize gitmek için katlandığımız sıkıntüar ortadan kalkacaktır. Zamanımızı yollarda harcamayacagız artık. Kimse yollarda kaybolmayacak. Bir kaza mı oldu, sadece bir düğmeya basmakla yardıma ka Peki, Ya Insan? e lnsanoğlu, araba tekerleğini, ayaga öykünertk bulmuş Dönen ayaklardır tekerlek. Euna yaratıcı taklit adını verebiliriz. Resim tarihinde doğayla bu tür bir ilişki kuran ilk sanatçılar Kübistlerdir. Nesnelerin değişmeyen, sağlam, geometrik yapılannı onlar soyutiamayı başardılar. Ancak burada da bir yanılgıya duşüîdüğü çok oldu. Somuttan soyuta geçiş anlasıldı da, bunun tersine de eloğru olduğn. çoğun atlandı, Kübistler gerçekte somutlayıcı idiler. «Felsefenin Işığında Modern Resim» adh özgün yapıtında, sayın Prof. İsmail Tunalı bu konuyu enine boyuna inceler. Hayranlıkla okumusumdur. Hız konusuna dönecek olursak... Tarihin en büyuk bölümünde insamn hızı, saatte bir ile on altı kilometre arasmda kalmış. Şaşılacak şeydir, hızınuz yirmincl lr süredır Muğla'nın bir köyündeydım. Burası ortr.cnla denizın, denızle azmakların [ora haikı yerden kaynoyan suiara azmak diyor) kucakiaştığı bir yerdır. Söbahları erkence kolkıp dolcıştyordum. Bir saOah yins gezintiye çıkmıştım. Köyün kıyısında Crman Işetrr.esınin evıeri vardı. Bu evierin önundeki meydanda tavuklar do'.aşıyoriardı. Ormanı evlercsn ayıran yolda yürüyüp giderken hic beklemediğim bir şey oldu. Ben doğanın güzelliâine dalmıştım ki, bir gürüitü koptu. tavuklar bağırarak kacışıyorlGrdı. Başımı çevirince ne göreyim? Önce bir köpeğin tavuklan kovaladığını sanüım. Sonra, devinen gorüntüier, ayarı yapılan bir fotoğrat makinesır.ın obiektifine yerieşmiş gibi netisştiier. Bir tilkiydi tavuklara saldıran... Saboh güneşinin aitında hcyvanın samur rengi sırtı, pırıi pırıl parlıyordu; kocamGn kulakları, uzun burnu, görkemii kuyruğuyla renklı bır ons;klopedide tilki maddesini görüntüleyecek kadar güzeldi: hem atık ve tetikti; can iiavliyle kacışan tavukların arasına daldı; iclerinden birisini boynundan kaptr, gerısın geriye donerek ormana kaçtı. Büîün bun^ar birkaç saniye icınde gercekSeşmîş; ben k'.ptrdayıncaya kadar herşey olup bıtmişti. Zaîen re yapab.iirdim? Aicak bır sesie bağırmaya yeitendığimi anırrssıyorum: Hoşşşt... Tilki köpek değildi ki hoşttan anlasın!.. Koşsom yetlşemezdim, csresizlik içinde ormana baktım. Hırslanmiştım. • Olası mıydı böyle bir şey? Tilki evierin önünde dolaşan tovukiara gün ışığında nasıl saldırırciı? Eenim b'.ldiğım kurnaz hoyvan ancak çece karanlığında kuytulardan çıkardı. Dünya tersıne mı dönmüştü? Şimdiye değin böyle bir olayı ne işitmıştim, ne görmüştüm. İlk rasladığım tanıdığa tilkinin tavuğu gupegünduz evierin önünden nasıl kaçırdığını anlattım. Karşımdaki başını koşıdr, sordu: Tavuğu kapan hayvan gerçekten tilki mlydi? Evet, tilkiydi. Hımmm, günduz ormandan cıkmayı göze aldığına göre, hayvan çok ac kalmış demek... içimde biriken hırs ve coşku birden kesillverdi. Işin bu yanını hiç duşünmemiştim. Daha sonra tilkinin öyküsünü onlattığım köylülerden eş yanıt aiacaktım: Görülmüş şey değil; tilki ne denli ac kalmış kl kendis.ni gün ışığında ortaya salıyor. Dcğrusu ben olaya bu türlü bir sağduyu ve hoşgörüyle bakamamıştım. Cünkü tilkiye hırslonmıştım. Cysa hoyvan doğanın yasalarınca yaşam kavgası veriyordu. Köylünün vorumu gercekçiliğl vurguluyordu: Ac kalan hayvan her şeyi göze alırdı. • Pekl, ya Insan? Insan icin benzerl bir hoşgörüyü göstermek oiasızdı. Aç da kalsa, kişinin başkasının malına, canına el uzatmaya hakkı yoktur. Tilki tilkiliğini, kurt kurtluğunu, gergedan gergedanlığını yapar da insantn insaniığı elvermez böyle işlere... Ne var ki çok karmaşık görünen coğu toplumsal olayın kökeninde yatar» nedenleri kurcaladığımızda yalın bir gerçeğe raslarız. Yeryüzünde hangi top.umda açlık ve işsizlik yoğunlaşıyorsa orada tilkilik, kurtluk, gergsdanlık, yılanlık ooğalıyor. Bu da bir doğa yasastdır. Hem de tarih boyunca kanıtlanmış bir doğa yasası... Hoşgörü gösterelim, ya da göstermeyetinv, böyle gelmiş, böyle gidıyor. Tilkinin eylemi hayattan doğuyor da insanın eyleml blr başka kökenden ml kaynaklanıyor? Yok canım... Diyorum kl hayvanlara gösterdiğimtz hoşgörüyO, Insanlara da göstermesinl öğrenmeliyiz. Eğer gösteremezsek. tavuktan, tllklden farkımız kalmaz. fİKKİCI U Avukatlık Yönünden... Av. Kâni EKSİOGLU lYasa» Hukuk Dergisl Yayın Yönetmenl lyasal iktldarlar eltnde oyuncalı durumuna getlrllmiş «yargı erkiv ülkeaüzde ilk kez 1961 Anayasası ile bağımsız olmuş, bu bağımsızlıis büyuk ölçüde soyut olsa bile özde yargıoa da büyuk güç ve güvence katnuşür. Bu1erkin bağımsızlıgı nedeniyle yargıç Türk Ulusu Adına karar vermeKte, böylece yargı erkinin toplumsal ve demokrat içerigi somut alaaa çıkmaktaydı. Vükselc Hakiırüer Kurulu ile gerçekleştirüen yargı b&ğmısızlıtına karşı C. Savcüannın durumu eleştiri konusu olmuş, bu nedenle de önce Anayasa değişikliği, izleyen günlerde de 45 sayüı yasa 1597 sayılı yasa ile değiştirüerek Yüksek Savcüar Kurulu olusturulmuştur. Yüksek Savcılar Kuruluaa karşın C. Savcılannı özluk ışlerinde yargıçiar kadar bagunsız saymak mümkün olamamıştır. Esasen kısıtlı ve bölümsel bagımsızlık içinde olan savcıiarın durumunu yargıçlann daha geniş olan bağımsızlığına eriştirmek gerekeceği sırada işleaı tümüyle ters yönde gelışmiş ve «Hakiınler ve Savcılar Yüksek Kurulu Yasası» yiirürlüğe konularak durum, eleştiri götürürlük kazanmıştır. Demokrasilerde esas olan, çağdaş olan yargının tümüyle bağımsız olmasıdır. Yargının yasaına ve yurütme organlarına karşı konumu belirlenirken duyarlı davranmak kaçınılmazdır. Bu konum yasama ve yürütme organlarına karşı küçük bür denge bozukluguna ugrarsa artık yargımn bağımsazlıgından, dolayısıyla «üukukun üstünlüğünden» sbzedilemez hale gelinir. Yargı gücünün bağımsızhgı Hişisel ya da mesleksel bü* istek değüdir. Bu istek doğrudan doğruya demokrasinin özünden, içeriğinden kaynaklanır. Çünkü toplumaa bireylerin hak aramaları, hakkın toplumsal boyutta gerçekleşmesi son derece duyarlı bir konudur. Demokratit düzenlerde hiç klmse hakkın tecellisinden, adaletin gerçekleşmesincien kuşku duymanıak durumundadır. Aksi halde, başka bir deyişle halk adaletin tecellisinden kuşkuya kapılırsa dejnokrasinin özü, içerigi büyük yara alır. Adaletin gerçekleşmesi, herkesin temel hukuk ilkelerivle çizümiş yasalar çeıçevesinde hak araması, hakü ile haksızın aynlması yargı gücünü elinde tutanlann.; yargıçların ve saveıların bağımsız, özellikle yasama ve yürütme güçlerine karşı bağımsız olmalarıyla sağlanatilir. Onlar bagımsız olmazlarsa bundan zarar gören kendi kişiüklerinden çok, halkm adalet duygusu ve demokrasiye olan inancıdır. Kimi aksamalan, yargı gücünün bagunsızlıgında görmek, böylece bagımsızlık geregtae gerekçe oluşturmak ileride demokrasi denüen saygın kurumu zedeleylcl olabüir. Bunu belirttıkten sonra konuyu savunma açısından işleyeceğim. Adalet aygıtı yargıçsavcı ve savunman olarak işler oian bu* aygıttır. Bu aygıtın islemesindeld bagımsızlık gereksinüni kuşkusuz tartışmasızdır. Genel işlevm işleriiğinde her üç ögenin de bağımsız olmasmdaki hem birbirine karşı hem de demokrasinin temel öğeierinden biri olarak • zorunluluk ortadadır. Burada her şeyden önce sözkonusu olan halkın, bireyin adalet inancuun sarsümaz biçimde gerçekleştirilmesidir. Bunun gerçekleştirümesinde ise asıl olan bağımsızlıktır, Yargı gücünün ışlemesmue yargıç ve savcı bagımlı olunca savunmaam bağımsız olması hiç ama hiç önem taşımaz. O dahi bu bağımlılık içinde kendini yitirir ve bağımlılığın kurbanı olur. Yasaya, hakka, adalete uygun olarak yapılacak savunma ve hak arama girişiml bağımlı bir aygıtın işleriiğinde anlamsızlaşır. Bu, özgür bir kişi iie tutsat iki kişimn işbirliğine benzer. Yapılacak işbirliği böylesi koşullar altmda bagımlı ve sözde, görünüste bir işbirliği olur. Bağımsız yargıca dert anlatmaa, hakhnın ve haksızan hukuk çerçevesinde belirlenmesine katkıda bulunmak guzeldir. Ama ba|ımh, yannmdan kuşkulu, durumunda endişeli ve güvensiz bır yargıca dert anlatmak öyle mi? Sonuçta ve bu koşullar altmda savunmanlık mesleğini yapanlaı ancak havanda su döver hale gelmezler mi? Çağdaş demokraside, yargı bagımsıiLığının peldştirU mesi için çalışüır. Çünkü yargı bağımsızlığı tam oturmamışsa demokrasi bundan sancı duymaya başlar. Halk adalete ve hak arama istek ve girişimine karşı kayıtsız kalır. Oysa halkımızın adalete olan Inancı ve güvenci herşeyin üstündedir. Onu sarsar duruma gelirsek bundan toplum olarak büyuk zararlar görecegimlz bellidir. Demokrasiye blr an Bnce geçme isteği lçinoe olan Milli Güvenlik Konseyi'nin bu gerceklerl gözden kaçıracagına asla inanmak istemeyiz. Bizim inancımıza göre bu yasa teknik düzeyde yanlış ele alınmış ve yargı erki daha da bağımsız küınacagına tam tersi olan blr uygulamaya kapı aralanmıştır. Yargının güç kazandığı ülkede demokrasi daha da büvüü güç kazanır. Milli Güvenük Konseyi'nin, bu yasayı bır daha gözden geçireceğine candan inanıyoruz. Çünkü haklı eleştiriler karşısında bazı yasalann değiştirildiğini sevinerek gördük. ACI KAYBIMIZ Boğaziçi Üniversitesi Öğrenci tşleri Büro Amiri İSTANBUL TIP FAKÛLTESİ DEKANLlClNDAN 4 ve 5 temmuz 1981 tarihlerinde Milliyet ve Cumhuriyet gazetelerinde ycyınlanan Asistanlık ve Tıpta Uzmanlık Öğrenciliği sınavları hakkmdaki duyurumuza ektir. Fakultemizin aşağıda isimleri vazılı Kürsülerinde 1750 sayılı Yasa hükümlerine göre Tıpta Uzmonlık Öğrencisı altnacaktır. Ycbanci dil sınavı 22 temmuz 1981 tarihinde, bilim dalı smcvı da 5 ağustos 1S81 tarihinda saat 10.00'da Temel Tıp Biiimleri 3 No.lu Anfide yapılaccktır. İsteklilerin bir dilekce, 4 fotoğraf ve ders notlarını gösterir (3 nüsha) mezuniyet belgesl ile biriikte 20 tem muz 1981 pazartesl günü mesai saati sonuna kadar Dekanlığa boşvurmaları duyurulur. BUlm Mikrobiyolojl, Tropikal Hastalıklar ve Par. AnesteziyoloJİ ve Reanimasyon Üroloji Kadro Adei NECDETELAYAK Abimizi 6.7.1961 tarihinde elim bir traîik kazası sonunda kaybettik. Kederli ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Öğrenci Arkadaşlan Ercan OrTEKİN Bülent KAHRAMAN Metin KALKAVAN Engin YILMAZ Cumhur Ç.UTER Ulvi SUVARÎOĞLU Nezihi BAYBAK Sema KAYAHAN Derya CEBECt lCumhuriyet. 6304) S Biolog Pizikoterapist Burs 1 1 1 (Tıpta (Tıpta Uzmanl* öğrenciligi) Teşekkür ve Mevlid Istanbul eski Agır Ceza Mahkemeai Başkanlarından. Kurucu Meclis (1861) üyesi, Avııkat Uzmanlık öğrencüigi) (Tıpta Uzmanlık ögrencüigi) Nefi Demirlioğlu'nun aramızdan ebediyen ayrümasından duydugumuz derin acıyı biziınle paylaşmak için her övgünun üstünde bir yakınlık gösteren dostlanmıza şükran duygulanmızi sunanz. Merhumun aziz ruhu için 14 temmuz 1981 sah günü öğle namazıruian sonra Çemberlitaş Peykhane Caddesindeki FUAT PAŞA CAMİİ'nde Mevlid okunacaktır. Arzu edenler davetlidir. AtLESÎ l Cumhuriyet:6295) ÇATALCA BELEDlYE BAŞKANÜĞINDAN Büyükçeıkmece Kordonboytı Cadde6İ üzerlnd»ki yeni yapüan Sosyal Tesisteki 11 adet dükkan. 12 adet konut 1 yülığına 1 adet Düğün Salonu, 1 adet Kafeterya ve 1 adet Lokanta, 3 yülığına 2490 sayılı yasa hükümlerine göre 29.7.1981 günü saat 10.00'da Belediye Encümenl huzurunda. açık artuma suretiyle kiraya verilecektir. 2 Lokanta bulümü ayuk taban fiyaU 15.000 TL. Düğün Salonu aylik taban ftyata 20.000 TL. Kafeterya bölümü aylık taban fiyata 15.000 TL. ZO3 ve Z:04 nolu dükkanlann behertnin aybk taban îiyatı 4.000 TL Z:O5 ve Z.06, Z:08 noiu dükkanlann beherinin aylık taban fiyaü 2.000 TL. Z07 Z:09 nolu dükkanlarm beherinin aylık fi3.500 TL. y a t x Z:l0 nolu dükfcan beherinin aylık taban fiyaü 3.000 TL. Z:ll. Z:12, Z:13 nolu dükkanlann beherinin aylık taban fiyatı 4.000 TL. 12 adet dairenin beherinin aylık taban îiyatı 5.000 TL/dır. 3 İhaleye iştirak edeceklerin lhale saaünden evvel muhammen bedel üzerinden % 3 geçlci teminatı yatumalan ve ikametgah senedi ibraz etmeleri şarttır. 4 îhaleye ait şartname Merkez Belediye'de görulebüir. 5 Belediye lhaleyi yapıp, yapmamakta serbestür. 1 19*1 l.E.T.T. İŞLETMELERİNDEN 10.000 Kg. Hurda Çelik 5.000 Kg. Hurda Apak 8.800 Kg. Hurda Bidon SATILACAKTIR 1 Yukanda yaalı malzeme meiktupla flyat ve tekltf lsteme usulü lla ihaleye çıkarümış olup, şartnamede yazıh kanuni nisbetlere göre hesap edileceik teminatı ihtiva eden teklif mektuplan, 27 temmuz 1981 pazartesâ günü saat 15.00'e kadar Metrohan 4'ncü katta bulunan Levazım Müdürlüğü, Satış Şefliğine elden verilecekür. 2 Bu işe ait şartnameler Levazım Müdürlüğü SaUş Kısım Şefliğinden bedelsiz olarak aunablUr. (Basin: 17852) 6298 10 1931 ESKİŞEHİR'LİLER NADİ BEYİ FAHRİ HEMŞERİ YAPTILAR Ankara 9 (Teleforüa) Eskişehirülerin özel davetlerini kabul ederek cuma gününü onlar 8rasında geçlrmeye karar veren Muğla mebusu ve gazetemiz BaşyazRn Yunus Nadi Bey bugün öğle treniyle Ankara'oan hareket etti. Dün toplanan Eskişehir Belediye Meclisi Muğla mebusu ve Başyazanmız Yunus Nadi Beye mazide yapbğı ve halen yapmaya devam ettiği vatani hizmet lere EskişehirlUerin bir şükran belirtisi olmak üzere fahri hemşerilik tevciiüne karar vermiştir. Mecîisin karar sureti şudur: «Meşrutiyetin üanı tarthinden itibaren en tehlike11 mücauele yülannda 1Pfanı, eîkarı ve kalemi ile Türklüğün yükselmesine çalışan ve kurtuluş savaşın dakl feragatkâr mesaisi her dakika anılmaya layık bulunan Muğla mebusu ve Cumhuriyet Gazetesi Başyazan Yunus Nadi Beyefendiye Eskişehir fahri hemşerilik tevcihi, kendisinin son zamanlaıda itıla lap ve şereî düşmanlanna karşı açtoklan mücadelede halkımızm his ve fikh iştirakini de ifadeye vesile olacaktır. Toplanan heyetimiz, Eskişehir halkmm duygulan na tercüman oıarak Yunus Nadi Beyefendiden fahri hemşeriliğimizin kabulünü ricasma ittiîakla karar vermiştir.» İLÂN ISTANBUL İKTlSADl VE TİCARİ İLİMLER AKADEMİSİ TİCARİ BİLİMLER FAKÛLTESİ DEKANLIĞI Kürsüler Öğretim Görevlisi Uzmanlık Dallan 1 Adet 1 Adet Uluslararası Ekonomi Sosyal Ekonomi ve iktisad Tarihi Ekonomi Kürsüsü Ekonomi Kürsüsü ISTANBUL İKTİSADt VE TİCARİ İLİMLER AKADEMİSİ BAŞKANLIĞSNDAN Akademimiz lşletme Fakültesine aşagıdakl kürsülere asistan adayı alın^caktır. Yasal koşullan taşıyan isteklilerin talip olduklarv kürsü ile smavına katılmak istedikleri yabancı dili belirten dilekçelerini, yüksek öğrenim diploması ya da diploma yeri ne geçen belgenin sureti ile özgeçmiş ve 3 adet fotoğraflarını ekleyerek en geç 31 temmuz 1981 cuma günü çalışma saati bitinüne kadar tşletme Fakultesi Dekanhğına (Ressam Naımk îsmail Sok. No. 1 BahTeliivle>r/lstanbul) başvurmaian duyurulur. Asistan adayı aknacak KürsüUr Alınacah Asistan Adedi 2 2 1 1 3 1 1 1 Yönetim Finansmaa Üreüm Pazarlama îstatistik Matemattk Finansal Muhasebe Muhasebe Denetimi ve Organdt«syonu Maliyet ve Yönetim Muhasebesi Türsel Muhasebe va Ortaklar Mvıhasebesi Yönetim Küreüsü 1 Adet Pazarlama Yönettmi ve Uîuslararası Pazarlama Yönetim Kürsüsü 1 Adet Pazarlama 1 Adet Personel Yönetiml » • 1 Adet Yönetim ve Organizasyon Îstatistik Kürsüsü 1 Adet İstatistik 1 Adet Kanütatif Teknikler Başvuracaklarda aranacak koşullar. Öğretim Görevliliğine başvuracaklarda konulanyla ilgili dallardan birinde Doktora yapmış olmaları «Yönetim Kürsüsü» Asistanlıklarına başvuracaklarda ise en az «Master» derecesi almış olmaları gereklidir. Yasal koşullara uygun isteklilerin en geç 31 temmuz 1981 pazartesi günü mesai saati sonuna kadar «Soganağa Mah. Nur Sok. 8/11» adresinde bulunan Ticarî Bilimler Fakultesi Özlük îşleri Şefliğine bagvurmalan gerekmektedir. Maliyet ve Yönetim Muh. Kürsüsü 1 Adet Cumhuriyel Sahibl: Cumhuriyet Matbaacıhk ve Gazetecilik T.A.Ş. adına NADtR NADt Genel Yayın Müdürü HASAN CEMAL Müessese Müdürü EMtNE tŞAKLIGÎL Yazı Işleri Müdürü OKAY GÖNENStN Basan ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş., Cağaloğiu Türkocağı Cad. 39 41. Posta Kutusu 246 ISTANBUL TEL: 20 97 03 BÜROtAR: • ANKARA: Konur Sokal: 24/4 YENİŞEHÎE Tel.: 1158 25 17 58 66, İdare: 18 33 35. • İZMİR: Halit Ziya Buivarı No.: 65, Kat: 3. Tel.: 25 47 09 13 12 30. • ADANA: Atatürk Caddesi, Türk Hava Kurumu îşham, Kat: 2, No.: 13, Tel.: 14550 19731. T A K V tM 10 TESMMtZ 1981 tnuak 3.19 Günes 5.36 Ofle 13.19 lkindi 17.19 Al'çam 20.42 Yatsj 22.41
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle