19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 4 SANAT EDEBtYAT MAGAZİN 1 TEMMUZ 1981 TELEVIZYON Jody arkadaşlarma artık buyüdüğunü ve onlarla birlikte oynamak istedi&int söyler. Çocuklar Jody'ye elindeki basketbol topunun hatın için katlanar caktır SEÜM ILERI ILE SÖYLESI (DI Türk romanının düzevl ve duramu. Edebiyat ortamımızâa bir suredir sure tartışmalann odak noktası bu. Fethi Naci'nin başUttığı tartışm» bir çok romancıram ve eleştirmeuimlıt de tartifm» »»«• nasuıa sürükledl. Hiç kuşkvsnz bn tortışmaUT arasınd» ad verilerek ya da iraa yoluyla anıianların bışınrta Selim İleri geHyordu. BU de onunla j'aptığıımz söyleşlde gerek Türk romanı çerek kendi rornan kuramı ve uygulaması üıerine ne düşündüğünü öğrenmek için ona sorular yönelttlk. Genç lnışak yazartan arasında gerek romanlan gerek yazdıklanyla okur çoğunîuğuna alaşabihnesi açısmdan Se lim tleri önemli bir ad. Bu söyleşide, Selim İleri'nin romanlarıru değerlendirecek, onlan irdeleyecek detOix. Ben ve blr çok etoşörmen göruşlerini, eleştirel yargüannı yanva döktüler. Efeer bnnları blr toplams vurursamz olnmln kefenin büyük ölçüde ağır bastığını «8yleyebUiriı. Selim tleri hikâye ve romanlanndaki başarunm denemelerinde de sürdürdü. Roman üzerine denemelerinde kendinden önceki kuşak romancılan için önemli saptamalart'a bulunda, aynca roman üıerine yaıdıkları roman türiinde yaptıklannm nasıl bir bilgi ve büince yaslandırüdı|ının kanıtıdır. Türk romanında Mşüeri ve anlatnruyla kendine örgü blr alan afrmştır. Okuru da bu 5& günlüğü taşır. ^ ^ Doğan HIZLAN # Calibft. Halit Ziya üşaklıgü'in «Kınk Hkyatbır» romanı, çok iyi yazıbnış bir toman degüdir. Ama bu romanda cmsellık konusu, ömer Behlç'ln düşünce ve duygulanunlannda eşsİE blçimde ifade edllir. ömer Behiç, günün birinde dingin evinin., mazbut eşinm vs çocuklarmın, bunca güzel şeyin kendisini neden mutlu etmedigini sorar. Eğilimler, zaaüaı, yonsemeler bundan sonra üşüşür kafasına. Onu artüc sarsan «başka» bir şey vardır . « Acı, "başka* blr şey.. Ve romanlarm» da çok knllandığınıı nlhüizm sözcüğü. Bunlar, bu bafea? SÇISJ felsefelik görüşlerinlıi de »çıkbyor mu?» # NihUizmden ürküyorum elbat. Hayatın, bugUnkü hayatımızın nihilizmle olan yakmlvklan var. Bu konudaki görüşlerimı, bizi sarsan, çalkandıran Hkır bunaUmlanmızı «Bir Akşam Alacasısnda dıle getirmeye çalışrmştım. Nihlîizm, hayatımızı etkidikçe etldyor. Tabii bu, «Babalar ve OğuHar»daki Nihilizm de^il. Daha değişik. Hem yer, hem dönem de&işik. Orhan y alaturka bir nihüizm bu. (Sonunda Attilâ İlhan gibi, ben de kavram üretiyoram ..) Yaygın o!an bu. Bendeki nihilızme gelince; belki sahıden alafranga sağcı deyimini hak ettırecek bir şey Uzak gelpceğin her zaman içm var olan umutlarmı kesinkes bir yana bırakıyorum. Şimdi sonsuz bir arayış içindeyiz. Bu aşamada nıhılizmden de sbz açmanm, bu sorunun da üzerine ptmenln, sanıldığmca ürkünç olmadıSı karjsmdayım. < Orhsn Gtncebayiı alaturka nlbiltem, dlyorsunn. Bir kültür karg&şası mı «özkonusu?» • Saamıyorum. Tersine, yeni blr külturün vsrleştiği kanısındayım. Batı kültürüne de, O»manU Türk kültürüne de, yani împaratorluk kültürüne de aykın düşen bir şev bu. Ama yıne de bir kültür. Yeni işadamlanmızın konuşmalarıru, yeni yeryüzü tannlanmızın topluma etkilerini izlersek bu kültürü aynmsaya' bilinz. Sözgeümi bir işadamı, satın aldığı bir yalı ya da köşk için «yüa milyona kapattımjı diyor; buradaki «kapattım» sözcügünün üzerinde önemle durmak gerekir. Güneydoğudan buraya, yani kültür başkentimize akın söıko 19.50 AILE DEDIĞIN 1 Temmuz Denizcüik Bayr&mı nedeniyle hazırlanan programı tstanbul Radyosu spikerlerinden Hayri Küçükdeniz sunuyor. Kalılanlar tstanbul Üniversitesi Hukuk Fakullesi Öğretim Üyesi Proî. Dr. R&yegan Cender ve tstanbul Ticaret Odası Deniz Muçaviri Kaptan Necmettin Aktan. 20.30 HABERLER 20.50 HAVA DURUMU 21.05 DENİZCİLİK BAYRAMI I 21.25 Türk Halk Müziği programında ekrana gelecek olan tbrahim Tatlıses 5u turküleri söylüyor. «Çoban kızı suya gider*. «Oy Emine*, *Kavak feavofetan uzundur*, *Daldan anm* ve «Bir mumdur». İBRAHİM TATLISES SÖYLÜYOR Ileri: "Roman tartışmaları sıradan polemikler olmaktan öteye gitmedi « Roman tartışmaları son sıralar epev yanlo nyandırdı. Bo tartışraalatın başlaıraç noktası bir gereklil^e mi dayanıyordu? Ofreekten böyle bir tartışmamn ha^latümasının zamanı nuydı? 1'oksa bütiin bu tartı^malat. bir bardak suda kopartılan fırtına mı?» • Romanın tartışılması bence bir gerek lilikti. Üstelik geç kalınmış bir tartışma bu. Biıçok konu ve alanda olduğu gibi, romammı zın tartışılmasında da geç kalındığı kanısındayım. Öte yandan güncel tartışmalarda pek ye ni bir şey söylenmedl. BelU kişüer, belli fıklr lerinda direttiler. Yeni şeyler soylenmesi de biraa güç iş sanınm. Bunun için yeni romanlan okumak gerekiyor her çeyden önce. O IOmanların niçın yazüdığını. nasıl ve neden ya nldığını irdelemek.. Bundan sonra yapüır het halde. Ancak o zarnan roman tartışmalan, bir bardak suda kopartılan lırtına oünaktari çıkabilir. Derinlikli, yoğun roman incelemelerine gldilmedikçe, şu ya da bu biçimae günümü2 Türk romanından söz açmak, benim sözürnde sadece bir gttvde gösteriaidir. ^ Fethi Nacl, roman yok bfctde^ dlyoTdu* • Evet. Herkes bu konu üzerinde durdu. Bunu Feîhı Naci söyledl, tanıtlamak da Sayın Fethi Naci'ye düşüyordu. Arna onun yerine bambaşka kisiler TUrk romanınm variıgım tanıüamaya çataaladüar... Neyse kl Fethi Nacı, bu meseleya açıklık getiren başka yazılar 6a yazdı. Öiıemsedığı romanlan ve sanatkârâne bulduğu roman tarzını bir kez daha açıkladı. Onun roman yoktur sözü etrafında yanhp çizılenieı, bence, sıradan polemıkler olmaktan bteye gidemedi. Ben, Fethi Nacl gibi düşünmüyorum; hiçbır zaman da düşunmedım. Gelgelelim Fethi Naci'ye yöneltılecek yamtların daha düzeyli oUnası gerektıği kanısındayım . Tartışmaların başlangıcına döneUm. Attüâ tlhan*ın RÖrüşlert. fğur Mumcunun Attili tlhan'U yaptığı söyleşide bazı deyimler var: tîçüncfi Yeni Roman pibi. Böyle bir sınıflamaya katüıyor musunnz: önce bunu sorayun. îkincisi sizin İçin söylenen «Alalranga sağcı» deyimini labul ediyor musnnuz?» • Attilâ İlhan'm söyleşisi, son bir yü ıçinde daha bnce dergilerde yayımladığı kuramsal yazüarm btr tür somut ömekleTİe noktalanması gibi birşeydi. Attilft tlhan, bu söyleşlsinden çok önce, Yazko Edebiyat, Gösteri gibi dergilerde ad vermeksizin göruşlerini eçıkladı. Türk romanındaki gelişmeyi toplumcu. . özür dilerim... toplumsal gerçekçilik hareketinin çls gisinde görrnediğini belirtiyordu. Bu yazılan okuyanlar anımsayacak, aşağı yukan, «Ben blçisnci sanat yapıUnaz demiyorum», diyordu Sayın Attilâ llhan, ama biçimci sanatı toplumsal gerçekçilik gibi değerlendirTnemiıi istiyor ve bireyci sanatçüann açıkça billurlaştınlmasını gerekll görtlyordu. Bu yazılar, ftd verilmeksizin yazılmış olduğundan hemen hiçbir yankı uyandırmadı. Kimdi o bireyci romancılar? Sayın üğur Mumcu"yla yapılmış olan söyleşi, bu açıdan, bana sorarsanıa, çok dttrüst bir tutumu belgeliyor. ÇünkU, yülardır tanıdığım, dosüuk ettiğim, görüşlerini dinlediğim AV tılâ llban'ın benim yazıp çizdiklerim konusunda «gerçekten» ne düşündüğünü hiçbir a m a n ögrenememiştim, desem yalan olmaz. Bu bakımdan göruşlerini ilgiyle Izledim. Ben. romancı olarak da, şair olarak da, düşünsel yazılarıyla da Attilâ İlnan'ı çok severim. önemli, renkleri savsaklamamış, kendini ille otoıtan bir sanatçıdır. Görüşlerini de o renklilik içinde düşünüyorum. « Ym tçflncö Tenl Roman? Alafranga tafcılık?» • Bu alalranga sağcılığın, hıristiyan demok rat deyiminden türeüldiğinl düşündüm. Belld de yanılıyorum. Attilâ îlhan, bunlar, yani alaîranga sağcüar, batıdaki bur^ıva aydmmın biî deki karşüığıdır, demek istiyor herhalde. Aslında bu konuda pek bir şey söylemek istemlyorum. • Tartışmaya değmes mi diyoTsaniKT» • Yoo. AttüA tlhan'» bir yazar olarak saygım var benim. Onun bazı savlannı, bu saygı duyuşun dışında tutmak istemem. Ama ille bir şey söylememi Istiyornanız; Attiia llhan, romanımıza y» da anlatı edebıyatımıza yenüik getirmiş, soluk katrraş degşrlı başka yazarlar» yanlış anlaçılmasm: o degerlerden biri de benim, demiyorum kuşkusuz , Ferit Edgü gibl, BUge Karasu gibi önemli y&zarlanmıza şöyle bir tepedan bakıp geçmek istiyrjr. Listeslne »onr»dan Adalet Ağaoğlu'yla Tomris Uyar'ı da katmış .. Onun bu tarz görüşlerini «Gerçekçilik Savaşu adlı polemik kitabınds da okumak olası. Orada da «bobstiller» deyimi var; dogrusu ben çok irkümiştlm. Bununla birlilrte, bir yazann renkliliği diye de bakmak olası o deyimlere. • Deyimlerin karşüıt» yok o halde steee«» • Ben Adalet Agaoğlu'yla Bilge Karasu1nun nasıl olup da yanyana getirildiklerini pek kavTayamadım. Farklı sanatçılar... O «aman, dedlgîm gibi, Attilâ îlhan'ın yenilikle, özenll bir edebiyatla muhasebeye girdigl düşüncesine vardım. Kendisi de yeniliklere adamakülı açık bir Banatçı. Oyleyse? Öyleyse, Attilâ IIhan'a da. mı alafranga sa|cıbireyci demek gerekiyor? Yok; bu, edebiyatın da smrrlan dışmdaki, bir siyasal seçim, dünyagerüşü sonmu olarak irdelenmişse, Attilâ tlhan'ın yargısıdır... Bütün bu deyimlerin, terimlerin, kavramlann Türkiye'ye artık yarar getiremeyecegi kanısındayım. Bence bu tarz sözcükleri kullanmaksızın bir şey yapabilmek çok daha anlamlı. îkinci Yeni, Üçüncü Yeni... Bunlar zorlama şeyler. Ne yazık ki o zorlama şeyler, birtakım yan ftydınların kafasında derhal yer ediyor ve artık, «damga» yerin« kullanılıyor. Edebiyatta, çağdaş edeblyatta bu tarz öbeklendlrrnelenn tutmadığı açıklık kBzanmıştır. Bugün Edip Can severin toplu eser'erin» dönüp bakalım; Ikinci Yeni şairi mi Censever? Sadece Edip Cana»veT'in şiirinden konuşulabillr. Bunun gibi, Üçün cü Yeni Eoman dlye bir şey yoktur. Bu tarz deyimlerin artasma birkaç kişi takılır, sonrada kitaplar karşısında unutulup gider o deyim « Hemen şunu sorayıra: Attilâ tlhan, sizt ba<ilta yazarianmızla birliktc, bir arada anıyordu. Siz kendinizi böyle bir grup içinde mi göriiyorsunuz? Böylesine toplu blr deS*rlendlrme söıkonusu oUbiiir mi?» • Benira değer verdigim, bnemsediğim yazarlardan söz açümıştı o soyleşıae. Onlarla b:r arada anılmaktan tabii ki onur duyarım. Ama böylesi toplu değerlendirmelere katümadıgımı demln de belirttim. « Murat Belçe'yle de bir söjleşl yayınlandı Cnmhuriyet'te. Gerek Attilâ tlhan, çerek Murat Bel.çe'de Türk aydmı üzerine irdelemeİM \ordı. Six de romanlannızda aydın kesiml nl enine bovuna anlattımı. Onlan, bir benasetmeyle söyleyelim, bir çöküş. bir boralama çerçevesi içinde romana eetirdiniz. Avdın tipı ii7de olumsuz bir tip. Türk aydıtmun bugünkü konumu, kültür yapısı üzerine ne düşünüyorsnnuz?» oturumım genç dinleyicileri, «Yaşarken ve ölürken» adlı kitabımdan yola çıkarak, «Herkesı yazdınız, sizi açıkoturuma da çağırdjk. bnünuzdekı kâgıda bakıp durdumız, bızı de bol bc; gozledimz, yoksa biz yazümaya degmez mıyiz?» diye soruyorlardı. Gorıiyorsunuz, bu tartışma sonunda tath bir şakaya dönüştü . « Gencllikle sanatçı problematiği üstünde duruyorsunuı roman ve hikâyelerinizde. Bu slzi bir kısırdönjrnye sokmasın?» # Henüı yazmaktan vazgeçmiş degilım. ölmedığıree, hattâ genç sayıiabilecegıme göre. bir kısırdtfngüye kapılıp kapümadıgunı, yakalanıp yakalannıadlğımı tartışmak, bir bakıma yazar!;gımı dondunr.ikla e^anlamh. Balican Naci îslimyeli'nin eski bir konuşmasmda söyledigi çok hoş bir sbz var, onu anımsıyorum: «Kimse benim resim hayatımı otuı yaşımda donduramaz» « Clnsellik roman ve hikâyelerinizde ağır basan bir öge. Kahrımanlanmzın bir kısmı, cinsellik skalasında olasandışıhfeı yeğlemişler. Zaman zatnan erotik bir vapıya yakla 21.55 Çarşamba geceleri «Küçüfe Ev»in yerine «Ya^amafe Için* dizisini izleyeceğiz. Programda yapüan degiçiklikle «Kuçüfe Ev de cuma gecesine kaydınldı. YAŞAMAK İÇİN 22.45 HABERLER RADYO TRT I 05 00 A.ÇÜH w progr&m. 06.05 Eıgi karvam. 05.30 Sarlcılar. 06 02 Bblgesel yayın. 06 30 Koye haoerter 08 40 Günasdın. 07 30 Haberler. 07 40 Atatürt dlyor M. 07.İS Günıln Içinden. 10.03 ArkMj >ınn. 10.23 Bülgesel yayın. 11.05 Türküler. 11.20 Şarkılar geçldi. 11« Haftf müzik. 13 05 Reklamlv. 12.10 Oeie üteri (1). 13.00 Haberleı 13 15 Saz eserleri 13 30 Bolgesel y»yın. 1**5 Ogleden sotıra. 16 05 Tttrküler 16 20 Sarkılar. 16 40 HaIı! müılk. n 00 Olaylann için den 17 30 Erfcekler toplulugu. 18.05 Çocuk babçesl. 18.20 H&i tanın çocuk şarkısl 18 23 Bol gesel jayın. 19 00 . 01.00 TB7II ile ortak yayro. 19 00 Haberler. 19 30 Yurttan sesler. 20 00 Kbyümflı köylümöı. 20 20 Y « M sesler 30.40 Haöl roüök. 210S Kadınlar toplulu»u. 31.30 Erkekler (ult. 33 05 Türy.iller. 22 20 Çe*iUt müzik. 22 40 ŞarkıUr. 23 00 Haberler 23.15 Geoenin tçtnden. 00 55 G\lnün haberleıinden &teüer. 01.00 Progranv ve kapanıj. 01.05 . 05 00 Oee ysnsı. 10 J0 TOlkulsr. 10.40 Kanunlsntnızıa ı$ığwd& 11.00 Kft* dınlar toplulu|u. 11.30 ÇeşlUl mOBik. 11.45 TUrktıler 12 00 Dılnya folMoru. 13.20 K&bottj Bavramı özel prOCTam. 12 40 Türküler geçıdl. 13 00 Haberler 13.15 Hafil mürik. 1! 30 Kılçük kons«r. 14 00 Beraber ve solo tütkülCT. 14.30 Yaban cı dil öjrenelim. 15 30 Sevllen eserler 16 00 Şarlolaı. 1850 Arkası yann. 16.40 Blzden size halk raOzlM 17.00 OlaySann tçtnden 1730 Sevllen eser'.er. sevilen toplvıluklar 18 00 Erzurum radyosu TOtk halk muriSİ topluluju 18 30 TeknoloH ve hilim dünyasından. 19 00 0100 TRT 1 İle ortak yavın ILERİ ÜZERİNE BİR KAÇ NOT.. tlh hitt&ye kitabı Cumartesi Yalnıziığını 196S'de yaymladı. Pastırma Yazı ikınci hikâye kitabıydı 1971'de vavınlanan bu kıtaptirı sonra ilk romanı Dcsıan Gönuller l9T3'te çıktı. Dostluklann Son Gunü hıfcâye kitabı 2978 Sait Fcik Hıköye Armaganı'nı aldı. Her Geco Bodrum, romam il« 1977 Turk Dil Kurumu Roman ÖdüJü'nü feazandı. Denemelerini Çağdaşlıh Sorurv lan cdı altndi topUıdı (1978). ölüm İlişkılen, Cehennem Kraliçesi, Bır Ak$arn Alacası, Yaşarken ve Ölürken r o m a n l a n birbirıni izleüi. Son hıtedye kitabı Bir Denizin Eteklerinde adını tafiyor. Selim tleri, Dogan Hızlan'm roman ve roman # Evet, aydınlardan, daha çok da yan aydmlardan soz açmaya çalıştım ben. Attilâ IIhan'm aydmı olumsuzlayan gönislerine temelde yüzde yüz katılıyorum. Dedığiniz gibi, aydın bende olumsuz «görünen» bir tiptır. Ama yme aydın, bende, çöküşünün acısıru çeker. Derin bir ruhsal karraaşa sözkonusudur. Bu, ben ce yalruz aydınlarm değil, bütün blr toplumun sancısi. Ne yapmak gerektiğl itonusunda sürekli kararsızlıklar içinde bocalamış Insanlarız. Aydmlan olumsuzlamak, onlan salt olumsua yanlanyla görmek de soruna çözüm getirmiyor. Ben. Türkiye'de gorüşlerin, düşuncelerm bir düzeylüik egitiminden ğeçmesı gerektiği kanısmdapm. Sorunların, her turlü sorunun açıksözlülükla tartışümasından yarar umdum. örtbas ederek yol aUnamayacagı ortadaydı. Ne yazak ki, tartışılması gereken sorunlar, bizde çarçabuk «gırgıra alınıyor.» Bazı yazılan okuduğurn vakit, dehşetll bir yahıiElık, ıssızlık duygusuna kapüıyorum. Böyle yazılar çok yazılıyor bizde. KırmaJt, küçümsemek, aşağılamak, «pislik atmak» ... bunlar, ne yazık ki aydınlanmızm çoğunda erdem yerine geçiyor. Bunlardan usandım. Bizleri okuyan insanlan, gerçek okurlan her zaman çok daha lazla önemsiyorum. Asıl onlara karşı sorumlu oldugumuza inanıyorum. « Slzin lçln yanlanlan mı »oylüyorsnnur?» # Hayır... Ya da, bir yanıyla benSm için yasnlanlardan da söz açmak isterim. Beni eV kileyen, eleştirileriyle bana ışık tutan yazılar yayınlandı elbet. Ama g«nelde, yaratıcüık içindeki yazar (romancı, şair, hikftyeci) natilseniyor. Irdeleyid, agıruklı eleştiri yolc gibi. Sösgelimi Ahmet Oktay'ın «Yazsonu» üıertne Yaako Edebiyat'ta çıkan incelemesi gibi yazılar çogalmalı; TUrk romanı üzerine tartışmak bence böyle mümkündür. Yoksa, kuru kuruya söylenmiş savlar, hafifseyişler romancılığımıza hiçbir şey katmıyor. Eleştirmenler, aydınlar Türk romanının ilerlemesini acaba gerçekten ml isriyorlar, diye kara kara düşünüyor insan. ömekse, Murat Belge'nin söyledikleri... Engin bir bilgisi var Murat Belge'nin. Ama bu bilgi, Türk romanından sbz açmayı öngörmüyor. Somut ömekleri incelemeyi sanınm gereksiz, daha da acısı «degmez» buluyor Murat Belge, bir tavır gibi. Bugün Virginia Wool£'un dokusunu gevşeterek yerll roman yazılamaz... deyip bıratayor. Eh, tam bir kunmtuya kapılıyorsunuz: Murat Belge kimi belirtmek istedi diye. BelM sahiden yazılamaz. Ama hatalanm » gösterilsin, öğrenelim... < Size öMİllkle ölüm tllşkfleri romanınndan sonra yöneltllen bir eleştiri vardır: Çevreslni yazryor, diye...» # Rica ederim! Aynı Işlevsiz tartışmalara geri dönmek, hep, yalnız geri dönmek ediminden tiksiniyorum. Ben, gerçek hayattan edindiğim izlenimlerie birtakım roman kişileri yaratmaya çalışıyorum. Buna benzer bir savı, bir açık oturumda da dinledim. Eir konuşmacı, herkes kendi çevresini yazıyor, o kişileri siz de tamyorsunuz, bu adam böyle mi yazılır diye ister istemez soruyorsunuz diyordu. Ama konuşmacının düşünmediği bir şey var: Romancı o adamı değil konuşmacının tanıdığı adamı, yakın arkadaşını, şunu bunu değil, sadece kendi romanı için gerekli buldugu kişiyi yazıyor. Bu roman kişüerini tanıma, yakınclan tanıma meselesi, sanınm bu, asıl tasırdöngü! Bu konuda çok şirin, beni gerçekten yüreklendiren bir mektup aldım geçenlerde. DemJn söz açtığım açıktartışmalanyla flgül snnılannı yanıtlıyot. şıyorsunuz. Bu seçiml ve yeğleylş tavnru »çıklar mısınız? Cinselliğin roman dünyumdak) yerini ve kapsamını anlatir mısmi2?» # Erotik hır yapı kurabilmem ıçin, bir toplumda cınseligin yaşanması gerekir. Erotik bır yapı kuramayacağım bir yana; benim yazdıklanm dogrudan dogruya bu kurulamamış erotik yapımn moral değerlerinin temellendlrilraesi biçiminde ele alırup ırdelenseydı, daha sağduyulu davranılmış olunurdu. Sizin erotızm dediğiniz; bana sorarsanız, neresinden bakılırsa bakılsm, neresinden alınırsa alınsın akıllara durganluk vericı bır komedyadır Bu gülduriinün çok acıklı olduğunu da bilmem söylememe gerek var mı? Cinselliği defil, cinselliksızliği yazmaya çalıştım ben. Derin yaralar, onulmazlığa vardıkça varan hastalıklar, insani iletişimle moral değerlere çevrılebilecekken sapkınlığa, yırtıklığa, bayağılığa, öıündeyse kedere ve gözyaşma dönüşmüş urkünç ılişkiler gördüm. Sözgelimi Oktay Rıfat'ın «Bir Kadının Penceresinden» adlı başyapıt romaru, bu toplumun cinsel yaşamı konusunda yetkin bir ağıttır. Erotik yapı dediğiniz bu agıtsa; cinselliği, toplumsal yaşamdaki kapsamı ve yönsemeleri çerçevesinde ele alıyorum: Ne e>:sik, ne lazla. Bu sorunların düşündürücü oldugu kanısınuayım Ben sadece hayatm acılannı yazmak istedim. « Cinselliği sunus?» » a »çısından mı ele alıyornusu. Onun baakısı söı konusu. Yalnızca lahmacun tüketiml artmış değiî; bu yenı toplumsal çehre, kendine özgü, kendi isterlerini karsılayan sanatçısını da var ediyor. Hem de onu gerçek bır burjuva sanat koruyucusu gibi kollayaralc. İşte îbrahim Tatlıses! öte yandan Imparatorluk artığı kültürle, Batı kültürünün temsücılennin artık devreden çıkmakta olduğu kanısmdayım. Bizler, özelUkle de aydın geçinen sanatçılar, hiçbir iş çevresinde eşine rastlanmayacak amansız ve 0lümcül bir rekabete kayıp gittiğimizden, kültür meselesini de başka sözcülere devretmek üzereyiz. Bakıyorsunuz romancı, yalnız ben vanm, diyor; benden önce de, sonra da kimse yoktu, kimse olmayacaktır... Sanınm bımun dibini eşelersek, mükemmel bir rekabet meselesi karşımıza çıkar. Romancının bu neredeyse beş parasız ya da beş paralık rekabeti, sanatçı olmayan aydmlarca da körükleniyor. Çogu tek satır okumamış mimarlarJtMJs, muhendislenmiz, hekim ya da iktisatçılarnruz, yaygın kitle iletişim orgarüannda bir yazann kendi mesleklerinden birisinı, bir yapmtı k t şiyi olumsuzladığıru görmeslnler, işin içtne demekler, telgraîlar, sbvgüler kanşıyor. Böylesine müthiş bir ilkeîlık ,ancak bata n bir kültür tçin sözkonusu edilebüir. Ama îbrahim Tatlıses'i beğenenler, onu Bavurunayı d& biUyorlar. YARIN: ROMANQNIN SORUMLABI TRT 111 07 00 Açılı» ve program. 07 02 Güne baslarken 08 00 Sabah kor.sei 09 00 Tttrkçs habeı^ ler 09 03 Barok ntfızik 09 30 Mlchael l'Yanki »öylOyor. 10 00 Haflf müîik dünyasından 11 00 öSJev? doSru 12 00 Haberler 12 H9 ÎMskoteSirniıden 13 00 Konser Mstt. U.30 Caı müzlSİ 15 00 Müılkll daklk* lar 16 00 Gunün konserl 17.00 HabeTİeı. 17 09 Slzler lçln 18 00 Haltanın tODİuluSu 19 00 Haberler 19 09 Bir kon s»r. 10.30 Caı ustalan. 31.00 MOzftde 20 yOı yıl 2145 Saz eserlert 22 00 Haberler 22 09 Gecenln (Rardiklert 23 00 Çdrvımbs konserl 34.00 Gece ve rcurlk 01.00 Prograrn TRT II 07.00 Açüıs ve pTOgnon. 07 0S Sollstlerden seçmatar. 07.30 Haberler 07 40 THrkfller v» oyun havalan 08 00 Sabah İçin müıik. 09 00 Şarkılar. 09 15 Edebiyat ssyhsı. 09.30 Sabah konserl. 10.00 Günün Bulmacası 1 2 3 ı 4 5 6 7 8 9 • 1 234 5678 9 II I| 1 fflj ıinı a L Bolşoy Baîesi bugün geliyor Sanat Sorvisl ~ Uluslararası 9. isionbul Festivali'ndo top lam beş gösteri yapacak olan Sovyetier Birlıği'nln Ünlü Bolşoy Baleal dokjsan klşlllk kalabalık kadrosuYİa bugün Istanbul'a gelecek. Ilgililer, Sovyot Havo Yollan Aeroflot ile gelecek topluluğun soat 13.00'te Yeşllköy Havoolanı'nda olacağını bildlrdiler. GULDAL ve UĞUR MUMCU Kızlarının doğumunt, Müjdelerler SOLDAN SAĞA: 1 19T2 Münih Olimpıyat lannda 1 altın madalya kazanmış ve 4 yeni diinya rekoru tesis etmiş olan ünlu Amerikalı yüztıctl. 2 Eski Yunan sıtelerinde siyasi toplantılann y*pıldıgı meydan... TJlals (eski dil). 3 Alçak... Değırmende üretüır. 4 Basit bıı cismin simgesi... TEESİ, pişmiş yemek... A^Tupa'da bir nehir. 5 Av rupa ülkelerınden blrinin halfcndan olan (kirnae)... Bir hali oyunu. 6 Eskl bir uyf^rlılc . Haya. 7 N&ğmeler (esld dil)... tnsan \iicud\inda oluşan *• zotîu bir madde. 8 Bir nota TEBSt, kimyada tterbiyum cismirün simgesi, 9 pararun piyasada azalmasî üzerine satın alma gücünün artması, enflasyonun tersi. Ş 1 En ünlü eseri «The Garden Party» olan, Kak herine ön adlı Yeni Zelandalı kadın küçük hikftye yazan. 'l Borazan lıuşu, 3 Şekerkamışından yapılan alkollü btr içld,.. Zayıl, çelimsiz. 4 Gündüzün bakümak için çok VtiçUlt çocuMann bırataldJgı yer... TERSÎ, bir rertk. 5 Ağır tempolu, üç ölçülü îspanjol halk dansı. 6 tsim... Kimyada osmivumun simgesi. 1 Duman lekesi... îridyum elementinin Bimgesi. & Veba (esM dil)... TEHSt, Polonya'da bir ırmak. 9 «îki nur sahibi» anlamına gelip Hz. Muhammed'in ıM lnzı ile evlendiği için üçüncü halife Osman'a «grilmiş olan ad. kısacaı 2 12 3 4 5 6 7 8 9 1 H; } £ N A > A' P k A. f 6 7 B 9 RıA 1 A 1İT 1 TA c t> R 1 İ A lA •ıc C 1 tc |^ A 0 rV ft1 • M | M S 1 \ r A 18 s i • as A M • EGtTtMCt Şair Vedat Güler ile Ordu Belediyesl Kar»deniî Tiyatrosu oyuncnsn Hülya Karakaş'ın ortaklaşa haztTladıkları Karma Şiir Sergisl Satail Yolu'nda açıldı. Güler'in «Atatürk ve Çocukn, Karakaş' ın ise «Kardeşlik» konnln şiirleri flglyte k*rşılan4ı. • ÎSTANBUL Devlet Tatbt ki Güzel Sanaüar Yüksek Okulu Dekoraöf Resim Bölümü öfretiru üyelerlnden Ergln 1nan, elll ülkeden toplam 3200 resmin yer aldığı «tngiltere Oeveland (UK) 5. Uluslarara8i Resim Bienali»nde sekizinci olarak büyük başan kazandı. înan dört înglllz, ikl îsveç ve bir Polonyalı sanatçının ardmdan Uç sterlinlik ödüle deger görüldü. • CEM Yaymevl GÖverdn Çocuk Kitaplan adryla yeni bir dirinin yayınına başladı. Bu dizide yetklll ve tevilen ysıarlar. yurdamuzun ve dünyanm masal söylence ve flestanlannı çocuklar Jçin hanrlavacaklar. • ANKARA Üniversitesi Tıp Fakültesi Bölümü Psikiyatristlerinden Alanur Içıtman'ın fotoğral sergisi Ankara Sanatsevenler Demeği'nde sürüyor. DEVLET TATBİKİ GÜZEL SANATLAR YÜKSEK OKULU MEZUNLARINASANAYİCİLERİMİZE VE SANATSEVERLERE DUYURU İstanbul Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Olçulu'nun ATATÜRKE Doğumunun 100. Yıldönümünde 8xmagan olarak sunacağı geleneks«l yılsonu sergisinin açıhşma Okul Müdüru K 9. Istanbul Festivali'nde bugün... • GENÇ kuş&ftın en yetenekll şefiarindan \ladimir Verbitsky"nin yöneteceği Sovyetler Birllgi Devlet Senfonl Orkestrssı Çaykoeki'den «Ostrovsld'nin îlkbaha.r raasah İçin mürflrten bBlttmler», «Prokoflefin «Kemaa konçertotra No. 1, Re Majör» v« yine Çaykovski'den «Senfoni No. 4. Faminör» adlı yapıtlar, yorumlayacagı konserl bugün 21XX)"d« Atatürk Kültür Merkezi'nde veriyor. l«ntngrat Konservatuvan'mn piyano, koro yönetlciligi ve oTkestra şefliği bölümlerinden diploma alan Verbltski'nin yöneteceği orkestra, Odessa Konservatuvan'ndata son yülannı Moskova'da kem&n ustası David Olstrakh'ın Ogrenclsi olarak tamamlayan Varelv Klimov» eçlik edecek. (Kyatlar: 500, 300, 200 TL.) • GfUNTHER Anger (piyano), Axel ko (keman) ve Jodchm Ameln'den (viyolonsel) kurulu Demokratik Alman Tophıluğu Berîin Üçlüsü Hayd'rn «Trio No. 3 üo majBr / C majör» Beethoven'in «Trio Op. 1 No. 1» ve Brahms'ın «Trio No. 1, Op. 8» adlı yapıtlannı seslendirecek. (Aya trinl, Saat 10.00, flyatlar: 400, 300, 200 TL.) C< «Plcasso'nun Günlüğü» belgeselini saat 17 00 ve 19.00'da Atatürk KUltür MerSezi'nde ızleyebiliyorua. TANKUT ÖKTEM Onur vennenizi diler. Açılış : 3 Temmuz 1981 Saat 18 00 Yer : DTG.S.YO NOT: Mezun arkadaşlanmız ile aramızdaîd "daya^ nışma ve haberleşmeyi sağlıyabilmemiz için, adreslerini okulumuza bildirmelerini rica ederim. TRABZON'DA İLK KEZİMZA GÜNO Ozan Yaşar Miraç. «Çomderesl turWll«rf '/ fçH şarkılar, / Trabzan'dan çıktım yola» adlı uç yeni şiir yapıtını 24 ŞUBAT KtTABEVİNDE (Uzun Sokak) mzalayacak. Tarih: 4 temmuz 1881 cumarteei saat 14 00 19.00.. (Basın; 17473) 411»
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle