21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 Cumhuriyet amaa sana uymazsa, a«n uy!» demış Hazretl All. Ne güzel d» söylemiş Bu söz, bir bakıma, kuşaklar arasıncU. her zamaa oluşacak olan, olu»agelen çelişkılen, anloşmazlıklan, büyuk Lerin kavrayıp, ona göre davranmaları gerektagı zorunlugunu, kaçınümazlığını dü* gottrmiyor mu, dersiniz? Alışılnnslığın, iylyl de kötüyü do içeren alışılmışhğın rahailığında, bilinçli bilınçsizrah&tlıgındaömur sürmüş. yaşamı bır noktada dondurmaktan öte yapacak işleri kalmaınış olan yaşlı kuşaklarla, yeruye tazeye denenmemıse doğal bır ıtıyle vönehk özgurluk tutkusundakı genç kuşaklar arasında gorüş aynlıgı. insanlık tanhının her döneminde her dönemecinde olagelmıştır olagelecektır de Bu çatışma gıyım kusamda, eylemde davranışta olduğu kadar. düşüno© alanında, dunyaya bakıs açısında da kendıni göstermıştır, göstenyor da. ve GÛRGŞLER T HAZÎRAN MM. Z Zamana Uymak Vedat GÜNYOL •açh blr öğrendydl bu. Benim gımfimrian oünavan bır ögrend Bır hakemlık görevıvdl beni bekleyen. Mudür vardımcîsı bayan, saç konusunda hiç ödün vennıyor hemen saçını kesüreoeksm dıye dıretıyordu ögrenciye «Sız ne dlyorsunuz bu duruma''» diye söze başladı ogretmen. Baktım şöyle bir yakrndan ögrenciye Küstah bır tutumu yoktu. Daha çok, öğretmenın uzun. saçlanna hoşgörüyle bakmasını dıleyen. nazik. terbıyell bir yalvanş ıçmdeydı Benzerlerini adım başı gördüğum uzun saçlı gençlerden bınydi bu çocukcagız, Ahoı gözüyle bakınca, gördum ki, uzun saçlar çok ama pek çok yakışıyordu ona. Sordum «Nerede oturuyorsun?» dıye Şlşlı de oturuyormus Şışli, hali vaktl yennde yurttaşlarn oturduğu bır yerdi Oranın gençlerinin çogu, sabah evden çıkarken ceplerl parayla doldurulan, cumartesi pazar gunleri altlanna gıcır gıcır arabalar verilen turden gunahsız, beylnsiz ana baba kurbanlanydı Bu çocuk da öylelerinden miydı? Bılmıyorum. Yalnız, çok terbıyell v» söyle böyle sert dik bashhgına karşın yine de saygılı bir gençti. Okul dısiplinıni koruma bakunından müdür yardımcısı bayan haksız değıldı. Ne var ki, çocuk da, yaşadığı çevrenin koşullan açısından, üstehk akranlan arasında yadırganır duruma gelme bakunından nazik bir durumdaydı Saçını kestirso, çev ro arkadaşlan karşısında kuçuk dusebilır, yadırganabüır alay konusu olabüırdi Ne yapabılırdım ben şımdı? Düşündum ve şoyle bır karara \ardım Dehkanh, kendıne çok yakışan o guzelım saçlannı kesürecektı, ama daha once, güzei bir anı olarak saklamak amacıvla bır resminı çektırecek \e bana getınp gosterecekti. Ni teklm, resminı çeknrdı ve bana getirdı kesılmış saçlannın ardınd<* Kalan özlem dolu bır guzelhgin belgesı olarak. Bu ara, araştırdım, öğrencının ders notlanna bak tım. Hıç kınğı yoktu. O zaman, bunca katılık karşısında ki ben dp katıhğa prim vermıştım utandım. Eskl kuşaklar genç kuşaklara, kendi ahşkanlıkları, toreleri açısından baktıkça, böylesı çatışmalann sonu gelmez. Bır yakiTiım. her sabah kızmı l'seve yollarken, saçlannı özenle tarama6inı ısterdi Oysa moda saçlann dagınık olmastm buyuruvordu. Bır sabah kızcağız otobuse yetişmek üzere kapıdan çıkarken, annesi, elinde fırça tarak atüıp ona bır çeki düzen vermek istedı ve sert bır tepkiyle karşılandı Anne bılmıyordu kı kızm sınıf arka daşlan aralarında burjuva özentisi say dıklan taralı saçh kunse lstemıyorlardı. Tarla cadısı saçlardı gunun modası ve bu modaya uymayanlar toplum dışına itilıyor. horlamyordu. Otuz yıh aşfcın öğretmenlik yaşamımda, bu çatışmanın çeşıtll alanlarda örneklerini gördum. 27 Mayıs'ın hemen sonrasrnda, yurdumuza akm eden Avrupa kökenlı hıppılenn etkısı gıvım kuşam bakımından büyük oldu. Gençler özellıkle varlıklı allelere bağlı gençler, hlppi modasma uyarak saçlannı uzatmava başladılar Bu moda, daha 9onralan sakal uzatmaya kadar Burdurdü kaçınılmız baskısım. Bir gün, lisede, blr öğle tatali sırasmda, müdur yardımcLSinın kapısı 6nünden geçı>'ordum. Kapı acıktı îçerıde müdür yardımcısı genççe bir bayan arkadaş, bir ögrencıyle tarüşıyordu. Kapının önunde beni gören bayan arkadaş, imdada çağırdı benl Dıkbaşlı blr ögrena vardı karşısında. Çagn uzenne odaya girdrm. Uzunca boylu, tamlz giysill, uzun saçlı, «vet. uzun KuçaJdar arasınd&ki bu çatışma yalnız giyira kuşamda degü tabıi. Gıyım kuşama kafa tutmanın ardında, arkasında, kokenlnde çoğu kez blr yasam, bır göruş, bir tutum çogvm toplumsal va sosval ada let açısından bır dengesızlıgın bıhnçh bı hnçsız sezışı de var Avrupa da yayılan hıptuheın kokenınde bu dengesızlık yat maktadır bır bakıma Avrupa nın karnı tok, sırtı pek, yedıgı onunde yemedığı arkasmda varlıklı aıle çocuklarmı partallar içınde pısLge batmış tımarhane kaçkıru glbl ortalıga salan kurulu düzene kafa tutma, sırt çevırme istemı degıl mı dersi nlz? Malaparte bır yazısmda, Italya'da bır ara kadınlı erkekh eşcınsellığın gemı azıya alınışı, faşızme bır tepki olarak yorumluyordu. Bır tepki. evet Ama, topluma olumlu hıçbır şey getirmeyen, kazandırmayan bir tepki Tepkilerin her zaman olumlu olması da gerekmıyor Geçmış günlerde Türkiyemlzde gemi azıya alan terör olaylarmı da, Işlemez bir parlamento yönetımının aç mazlannın bir doğal sonucu sayamaz mı yız? Bütün sorun eski kuşakların. ozellık le aile içınde ve yonetim kademelennde görülen tutucu, kendıni yenılıklere kolay uyduramayan kışüenn gençlere kendı dünya görüşlennde ve çıkarlannda odun vermeksızın soz hakkı, yaşam özgürlü gü tanımaya yanaşmamalannda odaklanan bı. tutucu, bır hoşgörusuz tutum degil mı'' «Zaman sana uymazsa, sen zamana uy'> yargısı, o güzeüm yargı kımın, içm kimler içın geçerlıdır, geçerll olmalıdır, eskl kuşaklardan başka' Zaman gençlık ıçm genç duşunceler varar na işlemektedır ışleyecektir de Gerısi boş laftı Çevrcmiz 6 hazlran Dünya Cevro GQnQ nedenlyis Ankara'da b'r program duzenıenmış ve Devlet Bakanı Nımet Ozdaş da bu konuda bır demeç vererek demışkı « Ulkemizde çevre sorunlarımızı akılcı yolla cozume kavuşturursak gelecek kuşaklara daha sağlıklı blr yaşam ortamı, temlz hava, temlz su, temlz d e n . guzel doğal ortam, kısacası mutlu Insanın arayacaMi cevreyı bırakmış oluruz » Ylrmlnci Yüzyılın sonlarına doğru Turkıyede ae cevre kirlenmesl bır sorundur Sanayı devrımının gurd? m« getirdlğl bu olguyu heplmlz bllıyoruz Artık gunlük yaşamda bol bol konuşuluyor Istanbul'da denıze gırılecek yer kalmadı.. Izmır Korfezı bır bataklık Izmit Korfezi'nden cıkan balık yenmez.. Ankara'da yaşanmaz Neden yaşanmaz Ankara'da? Hava kirlenmesı yüzünden Pekl, Hakkârı de yaşanır mı? Yaşanmaz Nıcın? Olkenin klmı yerinde uygarlık düzenlnden voksunluk ağır basıyor. kımı yennde kalonfer bacalan koca Dir kentı yaşanılmaz koşullara boğuyor Turkıye de 5 ha zıron Dunyo Cevre Günü duzenlenırken bu celıŞMyl unutmayalım Anadolu'da «mahrumıyet bolgelerı» vordır, «Şork Hlzmeti»ne gldillr, ama gelışmlş ve zengin yorelerımızde gercek bır sanayl kuramadan cevreyı kir letmek g bı şasılası bır ışl kıvırmış bulunuyoruz Guzellm Marmara bıtıktır dunyanın ıncısı İstanbul un ışl tamamdır. A'tın Boynuz Halıc lağım çukurudur Nasıl başardık, nasıl ustesınden geld k nasıl da ocımadan canına okuduk dun/anın en guzel doğasın n? ÇVÇT OKTAY AKBAL Zaman Denizinde Cağaloğlu d B İ I İ m DÜIWâiSI /Vehbi EELGIL • Bütün insanlık Adına «DENİZLERN SERBESTLİĞIı İLKESİ GÖRÜNÜŞTE DENİZLERi TUM İNSANLIĞIN YARARİNA ACIYORDU, ASLINDA İSE BUNDAN ANCAK DENIZ GUCUNE SAHIP OLANLAR YARARLANIYORLAR. ANCAK fDENIZLERIN TUM İNSANLIĞIN ORTAK MAİ.I OLDUĞUı İLKESİ DE SADECE GELİŞMIŞ ÜLKELERE YARIYACAK enizcilikte guçlü devletler, daha antik cağlardan başUyarak, denizlerin bir kısmına veya tamamına sahıplık savmı üeri sunnuşler ve bunu kaba kuvvetle de pekı^tırnıiçlerdır Bunun son parlak orneğinl, Amerikanuı kesfi lle başlamı? olan cografi keşlfler dönemııide, Papa Alesandre VTnın (unlü Alezandre BorRlanın), dünya deniz ve karalannı, 4 mayıs 1493 tarihll lermanı lle Portetaz ve tspanya arasmda Uleştırmesuıde göni yoruz. Bu iki ülke, bir yü sonra, 27 baziran 1494'do imzalsdıklan Tordesıllas Andlaşması ile bu işi resmıjete dokmüşler dlr. Üleştlrme karanna gore, Atlantüc Okyanusunda. Yeşil Burun adalannın 2 bin Jdlometre uzaklığından eeçen hayali bır çizgınuı dogusundakl bütün denizlerle karalar Por tekizlenn, Batısındakıler de tspanyoUann oluyordu. Buralarda at oynatmak isteyenler bu Ulkelerln sılahlanyla karşı laşıyorlardı. cZaman adlı denlzdo blr gün blr lahza Icln Demlrleyemez mlylz?ı Cağaloğlu sokaklorında dolaşıyorum. Erkon 6lr sabah saatl Hazlran 81 Önce Adhye durağında Indim. Çemberlıtaş'da otobüsler durmuyor artık Bır ik) klşl bağırıp cağırdı. hele yaşlı bır hanım 'Nıye durmadı' dlye Durmaz, durmaz' Nıye dursun' Yaşam, bızlm ısteklerimıze alışkanlıklarımıza uymadığı zaman nıye kızarız? Değ ştırmışler durağı ışte 1 . Kcrşı kaldınma gectins Kalabalık Blr an yaşamın akışına daldım Koşuşma, telâş .. Adlıye'de davalar görülecek Savcılıklara oidılıp ifade verılecek. Bugün benlm de gıtmem gerekıyor Bır yazım Içm trirşeyler soracaklar Şoyle boyle yırml beş yıldır böyle Arada blr çağırırlar Bu sabah yolum gazeteye doğru Cebımde yazılar. tçlm rahat Gldıp bır cay lceceğıtn Gazetelere bakacağım Hasan efendlyle. Aslan Ali lle gündelik olaylan konuşacoğım Sonra Hasan Cemal, Karaoren, Slrmen... Öğleyln Cemlyefte belkl bır kadeh rakı, o kadar. Blr yazarın blr yaz günündekl yaşam öyküsO lşt« bu denll yalın... Hep duruyor yerll yorlnde. Blr o kalmış. Blr yorgancı. Bır kısa öykümde anlattığım o "Kırmızı Yorgan' sankl hep eskl yennde... Nedense kırmızr rengl çok sever yorgancılar Belkl de yenl evliler... Geceleri güzel görünür yorgancı dükkânı Renkler neon ışıklar altında daha belırgin, daha çarpıcı, daha göz alıcıdır Düşlere eürükler Insanı .. Gıttım yıllar gensıne Yıl 1955 60 arasi. Gece yarınsından sonrakl saatler Gazetede Işlmlzl bltırip durağa, son tramvaya yetişmek Icln koşuşmamız... Dızlcl. yazıcı, sekreter tüm arkadaşlar ötekl gazetelerın gece calışanları Geceyarılarının o tadına doyulmaz ayaküstü söyleşlleri Sevıler mi, seruvenler ml anlatılmazl Ama o gecekl huberler yazılar bır yana Itilmıştlr, unutulmuştur İst9 o yorgancı dükkânı bızleri kendl evrenlns çeker de çeker Beş on dak ka o yorganlann anımsattığı nice cağırışım b • gelır bır gıder... • Zoman adlı den zde b r gün bır lahza... Lamartlne'ln ünlü Göl' şıırınln ılk d zesi Bır lahza demlr atmak zaman adlı denıze At ıstedığ n kadar' O demlrı atmanla cekmen b r oluyor' Ustelık daha da ağırlık veriyor o onılar hem de gercektekl g bı anımsayadığın, blclmlerlnl değiştırdığın icln yabancıloştığın o gecmış zamanın olayları Daldım yan sokağa Burda bır arkadaş otururdu, ahşap bır kocaman ev Gazetede ış bltınce gldılırdl, lckller poker partıleri sabaha dek Ne o ev kaldı, ne o arkadaş Sonra Molla Fenorl Sokağı Eskıden 'Mılllyef ve 'Vatan gazetelerının bulunduğu yer Bınlerce anı uşuştu uşuşecek Tatlıları ta'sızlar Nasıl da unutmuştum allamıştım Türk parasınm yenıden ayarlandığı habe1 rını Ertesı gün bütjn gazeteler sekız sütun cektıler, blr 'Vatan da cıkmadı o haber' Masanın kenarında kalmış! Kıyamet kopmuştu Ihsan Ada cok üzulmüş ama her zomankı saygınlıâmı bozmamıştı bana karşı... Şurda Özdemır Asaf'ın Sanat Basımevl vardı Mlnlcık bır yer Kooıdan eğılerek girerdık kafamızı kapıya carpmamak ıcn Ilk önce bır pedal almıştı sonra Işl buyüttu En güze1 kapokları basardı Sanat çevresınin odat noktosıydı Matıneler orda tezgahlanırdı Dergiler orda cıkardı Sonra üst kattakı 'Yenılık' derglslnln yazıhanesı Na m Tıra'i ıle bırlıkte Yenılık'ı bir sanat magazını olarak yayınladığımız günler "Vatan'dan cıkar 'Yemlık e giderd m ordan özdemır'e .. Bır de Muzaffer'ın kebabcı dukkönı... Muzaffer de yok şımdı Ovsa Muzoffer Cağaloğlu dennektl Bizım eskı gun enmiz gecm s ^üzel anılanmızın canlı slmgeslydı En son avakü=îtü konustuk Kızı ı c n özü'üyordu Başı derde gre^ök d /e korkuvordu Avutmak güctür babaları inalon H° e Mu7"ffer a ^ Babıâlı nın gobeğınde bu/ümuş bır ınsanı Dayanamamış yüreğı bırakmış Coğa'oölu nu kücuk dukkânını duvardakı resımlerı anılan dostlorını cıkTiış g tmıs dünvami7dan icım göturmüyor orava g tmevi YLkorı yola saptım Bır kücOk kahve vardı eskıden Geceyanları işlmlz erken bltlnce oroda bır cav ıcernık Ahmet Dızer'ie Caâaloö'u'nun, basm lunvasının unuUı maz KIŞISI Ahmet Dızer O aa 1 vok Kırrief <ım!er a«tıo a'ttıvs» CağaloSlu'ndan kımer V mle' dP a riprek^R G~ır\rii\ık yaşom 'Cumhur yet'ın kapısında başlar fkl genc aelmış beklyo'lnr Nedır dertlerı'' Almolı dlnlemelı el'mrten bır sev Qe!ecekmış gıbl Ama Insanları Dnlamrjk Gazet=ier mpktuolor kıtaplar Insanlar Sıkmtıtar acı'ar aundelık yasamın üstüste gelen gerceklerl Bir aOn doho basl yor Corta'oğlu'nda Hergunkü gıb bır gün «Nnsıl o'ur ko'masın blr iz avucumuzda No«!i! voV olur h«»r sev busbnfün sılinerek' Demek «effSi7 ?omon o dpmleri blr daha Geri getlrmeyecek D yüruyerek büdığimiz sömürgecüik çağını açtılar. Zamanla Devletler Hukukunun ana ku rallanndan bıri halıne gelen «denizlerin serbestlıgi» ilkesı bojlece, insanlığa sadece fela ket getırdi. Ilke, görünuşte, denızleri «bütün insanlığın» yara nna açıyordu. Aslında lse, bun dan, ancak deniz gücüne sahıp ülkeler yararlanıyordu. tkinci Dünya Savaşı tktnd Dünya Savasmdan son ra da buna benzer bir durum ortaya çıkmıştır. Amerlka, Ingütere, Fransa'nın yanrnda sovyetlerle Japonlann da büyük birer deniz gücü hahne gelmeleri başka türlü bir somUrü düaenina yol açaeak (jfbi görünüyordu. Sömürgecülkten yeni kurtulmu9 olan ve Bırleşmiş Mületlerde çoğunlulSu oluşturan eskl sbmürge yenl ülkeler bu duruma müsaade etmek lstemiyorlardı. Bu yüzden bunlar Kaptan Cousteau'nun deniz diplerine «bütün insanlık'» adına el koyma çagnsını içtenlikle benimsedıler. Ve Hugo Grotiustin «denizlerin serbestliSı» ilkesine karşı denizlerin «bütun insanlığın ortak malı» oldugu fıknnı üeri sürdüler. Ükenın benunsenmesı sonucudur kı yeni bir deniz hukuku anlayışı ortaya çıkmıştır. Yakında muzakeresıne baslanacak olan det u hukuku andlaşma tasarısı, ılkenın somut ornejtınl oluşturmuştur. yası ve gerektıği kadar bolge merkez ve bürolar bulunacak olan kuruluşun, butün Ülkeler, tabıi üyesi olacaktır Kuruluşun icra organı «Işlet me» adı venlen bır tür şlr ket olacaktır. Araştınna, Uretım, taşıma, Işleme, satma, «Işletme»ce yürutulecektır. tşletme ve firmalar bu işi «bü tün insanlığın yaranna» yapacaktır Tasan, denizlert 6 bölüme ayırmaktadır 1) Karasulan, 2) Bıtışık Eolge, 3) özel iktisadi bolge, 4) Kıt'a sahanlığı, 5) Açık deniz, 6) Ortak bolge. Karasulan 12 mıl, bıtışilc böl ge 24 mil, ozel iktisadi bölge 200 mil sayılmaktadır. Kıta sahanlığı kıt'a bayınmn basladığı >ere kadar uzayacaktır. Açık denizleri hiç bır ülke ege menliği altma alamayacaktır Teknoloji transferi Bu noktada bir soru akla gelmektedin Bınlerca metre derinlıklerdeki deniz »ngınuklerinden yararianma yüksek teknolojiyi ve mılyarlar, hatta trllyonlarca dolar sermayelerl gerektirdiğina göre denizler yine bu olanaklara sahip ülkelerin fiill egemenliği altma gırmeyecekler mi? Tasan bu konuda sozde bir elektrik freni getırmektedır. GeUşmısler azgelişmislere çag daş teknıkleri öğretecek, yani teknoloji transferınde buluna caklardır. üluslararası bankalar ise kesenln agzını açaeak lardır Durum, Hocamızın, di kenlerden yün toplayıp borç ödemesi öjküsünü andınnıyor mu? Burada büyük aldatmaca «tek nolojı transfcn» konusudur Bir leşnus Mılletler 1 mayıs 1974'de, 3201 sayıh karar ile uluslar arasında «Yenı Bır iktisadi Duzen» kurulması onensınde bu lunmuştu Buna gore, 1) Dünja topluluğu Uyelerinın birbırle rıne muhtaç olduklan, 2) E\onomik kalkmmada üluslararası ısbırUğının gorev sayıldıŞı 3) Butun ulkelerm azgelişmislere fıJı yardımda bulunacakları, 4) Azgehsmışlere oncelıklı mua mele uygulanacağı, 5) AzgeLs mişlenn sattıklan ve aldıklan mallann fıvatlan arasmda adıl denge kurulması, 6) Dünya ik tısadi sorunlannuı çözümünde butıln ülkelerin eşıt olarak tam \e fıüı gorev almalan ve 7) Bilim ve teknolojinln son başarüanndan azgelısmişlerın yararlandınlmalan, çağdaş teknoloıının bunlara aktanlışının kolaylastınlması.. gıbi ılkeler kabul edılmıştı Bunlann hiç bırınn gerçekleştirUmedigmı eklemeye gerek gdrmüvorum Çunku üluslararası duzen, bu ?un hâlâ son^urü üzerıne kuruludur. Zengin ülkelerin, zengınlıklerini sürdürmeleri, bır çok ülkelenn azşshşmış fakır kal malanna bağlıdır N^tekım, yukanda saydığunız konular üzerinde gorüş alışvenşinde bulunulması için 2931 mayıs 1975'de Bükreşte yapüan üluslararası sempozyumda, teknoloji aktarma konusunda şunlar sovlemnıştı «1) Bızlerde veni buluşlar özel furoalarm elındedır, kendllerini zorlavamavız, 2) Sıze teknoîojl versek de kullanmazsınız, scrmaverüs ve yetişmıs adamınıa yok. 3) Yeni teknolojüer az adama gereksmme gösterir, oysa sızde bol el emeği var, işlennizi yüksek tek mkli makınelerle değü, bol işçi ile yapm, boylece işsizligtaizi de ortadan îndriinniy olursu Yaşar Kemal'ln üstuste yayınlad ğı son romanlar blr bütünsel anlam oluşturuyorlar 20 ıncı yuzyılda Cukurova'da doğanın ve ınsanın değışımıni dıle getlrlyor Yaşar Kemal .. Bır soy derebeylık duzenınden Kop'talızme gecışte toprak ustünde yaşayan canlıicrla bırlıkte donüşur Çukurova'da bır tek kuşağın ınsanı çevrenın nasıl değlştlğınl gormüştur Ünlü blr sosyololl profesorü müz, Yaşar Kemal e demış kı Batı'nın ikıyuz yıllık tarıhlni bız blr kuşakta yaşadık Acaba? Batı'nın Ikl ya da Oc yüz yıllık tarihinl blr kuşakta yaşadık gıbi gelıyor bıze. Ama Batı endustrl devrımını gerçekleştırdı, şımdı ıkıncı sanayı devrımı aşamasına geçtı Turkıye daha endustrısını kuramadı Sanayl devrlm ni gercekleştırememlş bir tODİumun yurdun dogasını kırletmesı ne anlam taşır'' Batı nın zengin ulkelerınln tüm dünyayı kapsayan endustrl gucu fcır ohtapota benur Turkıye endustrısi murekkep baiıgı kodar olamadan beş b n yıllık uygarlıgın bes klerını kır ettı kı. . elbet bu doludızgın çjıd şın bır nedenı va r dır Plansızlık, programsızlık, yağma Hasan ın boreğl, carpık kentleşme arsa apartman spekulasyonuyla sımgelenen 30 y llık blr dönem, Batı Anadolu'nun en guzel turlstlk bolgelerlnde doğayı kırleten dışa boğ rnî> yapay endüstrınln boy afnasına yol açmıştır. • Cevre kirlenmesl ml? Evet, Dunya Cevre gününden TOrkıye'nln de alacagı bır pay var Bununia bırlıkte bizdekı çevre kırlenmesınl Amerlka Ingıltere, Almanya, Belcıka gıbi ulkelerle eş tutmıyalım Oralarda gercek bır endüstri var: bız endustrıyl kuramadan çevremızl kırletmek dehasmı gostermış yaman bır kuşağın çocuklarryu. nuz» tyi düzen bu düzen Fakat, zamanla başka Ulkelerin de somürge sofrasında tı ka basa doymak istemeleri, durumu bırden değıştırmıştir Pransa, Hollanda, Ingıltere bunlar arasmda sayüabılır Bu konuda, özellıkle Hollandalı lar başı çekıvorlardı. Hollanda, Doğu Hındıstan Kumpanyası Endonezva'ya goz koymuştu Şırket, Hugo Grotius adlı bir hukukçuya yazdırdıgı «Mare Llberum Serbest Denlı» adlı kıtapla, denizlerin lamsenin malı olamavacagını ileri sılrü yordu Şırket, soze barutu da ekleyerek, muradma eriştı, En donezya'nın efsanevı zengınlık lerine el koydu, ve ülke üzenn deM egemenliğıni 300 yıl, acı masızca sürdürdü. Denizlerin serbestlıgl fıfcnni kendı çıkarlanna uygun bulan öteki ülkeler de aynı yoldan Ortak mal Tenl ilkeye göre denizlerin ortak mal sayılması bunlar üzennde hiç bir ulkenın tek başına tasarrutta »erbest olmadığı anlamına gelmektedır Merkezı Jamajka, Malta veya Piji de kurulacak bir kuruluş deniz zengmlıklerının işletılmesinde ve fırmalann denetlenmesınde tek soa sahıbi olacak Ur. Bir meclisı, 36 üyelık bır yonetlm kurulu, bir sekreter Yanl gellşmlsler, somut bir örnekle, şunu demek istıyorlardı «Transatlantıkler sizin neyınıze' Mallannızı yelkenll ile 150 200 küreklı genulerle tasıym » Cezayirli dele?a ıse, şu açıklamada bulunmuştu Cezayir, suni kauçuk formüllennın kendısine satılmasını bir firmadan istemıs, şu yanıtı almıştı, «Yapacagınız kauçuklan ve oto lastiklerini sadece kendi ülkenizde satarsanız bız de size formüllerı satanz » Ovsa, Cezayir petrolu vanmda lastık satma yoluyia da fakirhkten bir dereceye kadar kurtulmak ıstıyordu Ama onun fakırlıkten kurtulması oburunun kanna ket vurulması demektı Bu nedenle «denizlerin bütün lrsanlı*ın ortak malı olduğu» ilkesı <j» d?mzi°rın serbestliğı ılkesi gıbi, sadece ve sadece gelf^mis ülkelere varayacaktır Ne c'emıs halkımız' «Açıkgoz mey hanecı zarar etmez, eksık tartar, su katar, daha olmazsa orurur beraber atar» Cumhuriyet Sahlbl: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilık TJVŞ adına NADtR N4Dt Genel Yavm Muduru H4SAN" CEMAL Yaa lşlerı Muduni OKAY GÖNENSİN Muesesese Muduru . . EMİNE LŞAKLlGtL Basan \e Yayan: Cumhuriyet Matbaacılık \e Gazeteci lik T.A Ş , Cağaloğlu, Türkocağı Cad 3 9 4 1 Posta Kutusu 346 İST4NBUL TEL.: 20 97 03 BÜROLAR: « AMİAR\: Konur Sokak 24/4 YENÎŞE2ÎÎR Tel • 17 58 25 17 58 66, îdare 18 33 35 # İ23IÎR: Halit Zıya Bulvan No 65, Kat 3. TeL : 25 47 09 1312 30 «> ADANA: Ataturk Caddesi, Türk Hava Kurumu îshanı, Kat 2, No.: 13, Tel • 14 550 19 731. T A K V tM 7 HAZİR4N 1981 tmsak GBnes Öğle îkındi Akşam Yatsı 313 5 27 1312 17 13 20 38 22^9 1931 Cumhuriyet Galata Koprüsunun vazi yetı gıttıkçe tehlıkelı bır hal almaktadır Dubaların 20 tondan fazla su al dığı ve bir gün ço* fena bır vazıjet karşısında ka lmabılecegı ıhtımalınden bahsedılmektedır Tra^i vay arabalan koprunun duba eklentl mahallerm den geçerken dehşetlı sad meler olmaktadır Belediyenın Balatta tesıs ettı gl atelyesı açılırken Vall Bey, «nmdıye kadar ecnebı şırketlenn elmde 25 b'n Londra 4 Saird kum panyasının tngıli2 telsız ıttıhadıyla muştereken al dığı tertıbat savesınde Ingiltere'nin muhtelıf şehırAnkara 6 Devlet Ban kası îdare Meclisı bugun saat 4'de ılk toplanrısmı yapmış ve banka ümum ELLI YIL ONCE ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ DEKANLIĞINDAN Öğretim Üyesi ve Öğretim Görevlileri Almacaktu 1 Fakultemızm Makıne ve tnşaat Mühendisliğl Bölümlennm butun bılım dallarında açık bulunan, asagıda ünvan, derece ve adedi yazılı kadrolara 1750 sayüı kanun hukümleri uyarmca Prolesör ve Doçentler ahnacaktır. 2 öfretım Üyelığı ıçın Profesor ve Doçent kadrolanna son başvuru tarıhi 10 temmuz 1981 cuma günü raesaı bıtımıne kadardır 3 ögretım Üyesi bulunmamasj halinde öğretim Göreilisı ahnacaktır. 4 Ogretım Gorevlilığı ıçln müracaatlar 28 şufcat 1982 tanhme kadar yapılabılır Müracaatlar 10 temmuz 1981 tantunden ıObaren her ay deterlendirileoektır 5 öğretim Üyelıgıne atanacaklara lojman tahsis edlIecektlr. Bolunı A Inşaat Muhendıslıği Bol (Butun Bılım Dallarında) Ünvanı Profesor Doçent » » Profesor Doçent > Derece Adet 1 3 2 2 3 2 4 1 1 B S i İLAN Konkordato Komiserliğinden Ankara Ataturk Bulvan No 76/13'de emlâk aiım satımı üe ışügal eden borçlu Alı Bulut vekıll Avukat Kazım Uzunlu'nun Konkordato talepleri Ankara 1 ıncı Icra Hakımlıgının 28/5/1981 tanh ve 981/247219 savıh kararı ıle kabul edıbp borçluva ıkı ayhk konkordato muhletı venlmış ve Konkordato Komıserhgı gorevı de tarafıma tevdj edılmekle 11K "nun 292 maddeai hukmünce adı geçen borçludan alacağı olanlann 20 gün içınde alacaklannı Ankara'da olanlann bızzat Komıserlıgımıze başka yerde ikâmet edenlerın bulunduklan yer İcra Hakimlıgı veya tcra Memurlueıı aracıhgı ıle dılekçelerini göndennelen aksı halde Konkordato müzakeresine kabul edılmıveceklen gıbi dılekçelennın de ışleme konmayacagı 20 günluk muddet geçtıkten sonra 13/7/1981 eianu saat 18 de Konkordato tekhfını müzakere e'mek uzere alacaklılann Ankara îcra Hakimlıgı kalemınde toplanmaları 3'7/ı981 tarihinden itabaren her alacaklının vesikalan tetkık edeDilecegı IÎK'nun 292'na madde3i geregınce ılan olunur MÜNEVVER BAYSAI Konkordato Komıseri Ankara Icra Mahkemelen Baskaübi Kraner Iş Hanı 7 HAZIRAN 1931 GALATA KÖPRÜSÜNÜN VAZİYETİ FENA! lıraja tamır edüen bır du banm Turk ışçılerının eljı de 8 bm lıra\a tamır edıl dığıni sbylemışti Halbukı bıze haber verılaıgıne çore Beleiı\e ışsızhkten bu atelvede çalı şan 100 ısçıve jol 1er mıştır Bu zavallüar şım dı açıkta kalmışlardır Dubalar ban'ara tamır ett r lse hem bır kaçı^ın geç mı temn edılır hera de teM'ıîenın önune geçıl mıs olur lenndekı t9İeı.nzvon meraklılan Derbv koşu^jnu oturdjklan verde basm dan sonuna kadar seyre muvaffak olmuşlardır Mııaı rlurıne Zıraat Ban kası Mııdur Muavnı Selahattm Bey seçılnuştır FENNİN HARİKA8I DEVLET BANKASI İstanbul Üniversitesi Isfetme Fslcültesi Dekanlığından Fakültemız Pazarlama ve Pazarlama Araştırmalan kursü^fınde açı] bulunan doçpntlık kadrosuna at^ma vanılncaktır tisıl°nenlprm i'tpkrpl»nn<r 67geçmışlen ve yayınlarını eklcverek 22fi^^Si Pazartesı günü çahşma saatı sonuna kadar Dekanlıgunıza başvunnala n llan olunur B Mafcine Mühendislıği Bol (Mekanık Mukavemet Malzeme bılım dallan harıç butun bılim dallarında) a 3 4 a BOĞAZlÇt ÜNİVERSİTESİ TEMEL BİLİMLER FAKÜLTESİ DEKANLIĞINDAN Fakültemız Efiyoloil Bolümune tSekreter» alınacaktır Isleklılerın en az llse veya dengı okul mezunu olması, aaktılo ve lyı derecede Ingıl zce bı'mesı gerekiıdır. Başvuruların 19 hazıran 1931 akşamına kadar Blyolo|l Bölumüne yapılması rica olunur. İSTANBUL ERKEK LİSESİ ASURE GÜNÜNE ÇAĞR! 23 6 1981 PAZAR GUNU SAAT 10 00 DA tSTANBUL ERKEK LİSESINİN 97 KURULUŞ YILDONÜMU NEDENtYLE YAPACA&IMIZ AŞURE GUNUNE TUM SARI SIYAHLI i ArilN ONUR VERMELERİNI YÜREKTEN DILERIZ ISTANBUL ERKEK LÎSESt Müracaat Adresi : Cukurova Üniversitesi Mühendrclık Fakultesi ğı PK 198 Köprukoy ADANA İLGtLtLERE DUYUK.ULUR.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle