Katalog

8 Cumhuriyet 21 MAYIS 1981 ankara,. anfca.. Müşerref HEKİMOĞLU Turizmde asıl patlama 1982'de bekleniyor Bilimin Işığında Atatürk Kag gündUr Istanbul'da Tarabya koyımun mavüiklerlne karşı Ataturk'ü dinliyonız. Gemiler geçiyor önümüzden, belleğimizden yıllar ve anılar. Yerli ve yabancı bilim adamlan Atatürk'ü anlatıyorlar. îlginç bildirilerden sonra tartışmalar başlryor. Arada çay söyleşilerinda ya da geceleri bir gümüş testiye dönüşen deıüze bakarak dahft güzel boyutlara vanyor bu tartışmalar. Türkiye Iş Bankssuun düzenlediği bir sempozyum bu. Yöneticüert kutlamak gerekir doğrusu. Banka, kurucusuna saygısmı teşekkürünü bildirmek yolunda iyi bir örnek veriyor. îzlediğimiz sempozyum, 100. yıldönümü için düzenlenen programın yalnız bir bölümü. Atatürk' Un Şisli'de müzeleşen ve 19 Mayıs'da açılan evtai d8 banka onardı. Istanbul Belediyesl bu konuda belll bir protokolü vuıutsa da banka kente güzel bir yapıt kazandırmakla övünebillr ber zaman. Sivaj kentimiz de 800 kişilik bir öğrenci yurdu kazandı 100. yüdönünıünde. öğrenim çağındaki gençlere devrim tarüıimizirj parlak sayfalanndan bir uzanta. Bir olaya önem verilirse, özen gösterilirse başka bir boyuta vanyor biç kuşkusuz. Banka"nın Atatürk'e dönük tüm çahşmalannda bu özeni hissediyor insan. Kültür yayınlannda bir Atatürk dlzisl yer alıyor bu yıl. 10 kitap yayınlanıyor. Tanınrruş büim ve düsün adamlantun ürunü bu kltaplar. Aynca, Atatürk'ten damlalar adU bir ço cuk dizisi var. Eir de yazı janşması; Atatürk ve Banş. Yurtta banş, dünyada banş ilkesini en güzel anlatan kişiye ttdtil verilecek. îzlediğimiz sempozyumun hazırlıklan 1979 yüuıda başladı. Yabancı ulkelerdeki bilim adamlanna, Atatürk'e dönük araştırmalar yapmış tarihçilere, siyasal ve sosyal bilimcüere çağnda bulunuldu. Brezilya'dan, ABD'rJn degişik ünlversitelerinden, Fransa'dan, Ingiltere'den, Hindistan'dan, Polonya'dan, Norveç'ten 15 yabana bilim adarm kablıyor bu sempozyuma. Türk bilim adamlan grubu da Suna Kili. Anıl Çeçel, Akın Düren Cevat Geray, ismet GiriUi, SeUm îlkia, Emre Kongar, Ahmet Mumcu, özer Ozankaya, Mümtaz Soysal, Cabit Tanyol, Yüksel Ülken ve «bocalann hocası» diye anılan Hıfzı Veldet Velidedeoğlu'ndan oluşuyor. Sempozyum hazırlığmda Prof. Suna Klli"nin büyük katkısı olmalı. Prof.. Kili'nin 100. yıl dizisinde bir de kitabı yaymlandı bu yıl. Atatürk Devriminı bir çağdaşlaşma modeli olarak sunuyor. Çağdaslaşma nedir, Atatürk' Un amaçladığı çağdaşlık düzeyine varmanın yollannı koşullanru, yöntemini de sempozyumda güzel vurguladı Suna Kih. Onu dinlerken ayn bir mutluluk duydum Tarabya koyunun maviliklermde çınlayan gür bir kadın sesı. Atatürk devrimlerinden bir uzantı gibi. Atatürk, çağdaş uygarlığa ortak değerlerle katkıda bulunmayı amaçladı değil rci? Bu sempozyumda Türk büım adarnlannın genel çizgısi bu amaç doğrultusunda VX ^ V İ T eörüntüdeydi dogrusu. Bir Fransızuı Ataturk'ü De Gaulle'e benzeterek ya da uluslararası s i . 5asal büimler demeği baskanı Prof. Mendes'in Atatürk'e Latın Amenka'dan bir bakışia, Brezilya modeüni ds one surraesuıe karşı, Mümtaz Soysal'ın, Suna Kili'nin Akın Düren'in yanıtlan ve büdirüeri çok anlamUydı' Bu bıldirilerin bir an önce yayınlanması gerekir bence' Okunması gerekir, Atatürk ilkelerinin 1920lerden 1980; lere uzantısı tedir. Özellikle Anayasa tartışmaian yapan çevrelere iyi bir ışık olur. El yordamıyla bir yere vanlamayacagını anlar, bilimin ışığmda Atatürk'ün gerçegıni oğrenebuırler belkt Türk büim adamlan anaya, sal düzende Atatürk devrimleri ve ulusculukla Türk anayasacüığında Kemalist yaklaşımın anlamım döne dbne vurguladüar. Polonya'U bir bilmı adanumn. Varşova Ünıversıtestoden Prof. Wiatrm büdirismde ugm^ £ ? « • A ^ ^ **<* br ld r oa a i i e lrk C Suna KıUmn görüşunü, lçtenlikle payiaşıyor. rmn bzgürMk ldeolojisi olarak G r Türk batımsızlık savaşınm rulme umut ar yaratügım, yenilmez p y yeni Turistik oteller dolmaya başladı Meral TAMER Turizm mevsimınin başladığı nisan ayı ortalanndac bu yana İstanbul'daki büyük ^a• ristik otellerin hemen hemer hepsinde kapasite kullanımı açısıntian geçen yıla oranla belirgin bir artış gözleniyor. Sorularımıza yamt alabildiğimu otellerin yeraldığı tabloda da görüldüğü gibi Çınar va Büyüls Tarabya'Mn dışmdakl otellerir bu aykl doluluk oranlannda geçen plın maya ayuoa göre ^bl8'e varan artıslar kaydedilmiş bulunuyor. Müşterileri arasındfl yabancı turistf oranımn yüksek oldugu bu o elierin yetkllilerl de dı? turizmde bu sezon bir canlanrna olduğunu belirtiyorlar ve bu canlanmayı Türkiye'de anar şinin durulmuj? olmasına bağlı yorlar. Ne var M bu kea de TUrklye' Türkiye'de anarşinin durulması turizme olumlu etki yaparken Fransa'da seçimi sosyalistlerin kazanması bazı tur iptallerine yol açtı. ye gelecek turistlerln kendl 111kelerindekl beklenmedik siyasal ve sosyal gelişmeler, dış tu rizmde beklenen canlanmayı köstekleyebilecek etkenler olarak nitelenlyor. Bu ionuda gö Müjde Ar seks oyuncusu olarak tanıtılmasına kızıyor... SANATÇI •SOSYAL İÇERİK LAFINDAN MİDEM BULANIYOR» DİYOR. Deniz SOM Cankurtaran'da bir mohalle kahvösindeyiz. Arada bir geçen banliyö treninln gurültüsü, sokaktaki çocuklann sesini bastırıyor. Ara sokaklarda tAh Güzel istanbul» filminin dış sahnelerinin çeklml var.. Kahvenin arka masalarından birinde filmin baş kadın oyuncusu Müjde Ar var. Çekim Için sırasının gelmeslnl bekliyor.. Acık bir çay söylüyor garsona, oayını yudumlarken söze glrlyor Türkiye'de Igrenc bir ma gazln türü tutturuldu gidlyor.. Herşeyl saptırarak gazetecilik bile diyemeyeceğim bir yönternle ellne geçen resme bakıp, nasıl istlsmar edeceğinl düşünüp yazıyorlar. Gazete bayilerine bakmaktan fena oldum. Acaba bu hofta sıra kim de diye bekliyorum.. Ellerinde birkaç isim var. Ben, Bülent Ersoy, Ajda Pekkan, yazıp duruyortar. Amaç başanlı olmaksa başanlı da oluyorlar. Bunların dışında bir de Erkekçede kapak olmuştunuz. Evet. Erkekçede fotoğraf çok örtemllydi. Fotoğraflarda et yoktu ama bir artlam taşıyordu, Yayınlanan fotoğrafları ben seçtim. Yazı Ise amacından saptırılmıştı. . Ya gazino çalışmalarınız, dekolte giysileriniz?... Ben bir seks oyuncusu de ğliim. Fakat böyle lanse ediliyor. Her işi kuralma göre yap mak lazım.. İçkill gazinoda ça lışıyoruz. Gecede 67 bin llra ödeyen, saat 11 de kafayı bul muş bir insana dunyanın en güzel icrasını blle yapsanız ba zı yan şeyler arıyor. Güzel ka dın görmek tstiyor. Evindeki karısır.dan, sokaktakl kadından farklı bir kadın görmek istiyor. 3 yıidır sahnedeyim ve devam ettirebiliyorum. Yoksa üç bacok açmayla bu iş biter di. Yarım santim bacağımı açınca da tçınlçıpiak» diye man şet yapıyoriar. Müjde Ar'ın basınıo bir bölümünden fazlasıyla şikâyetçi olduğu belliydi. Darbır E konomik ortcmdan geldiğini ve amacının pora kazanmak olduğunu unlatırken şöyle diyordu: Asıi hedefim sinema oyunculuğunu surdürmek. Ama baktım ki ekonomlk zorlamala rın sonu yok sahneye çıktım, 50 film yaptım 30'u çok kotüydü. Şimdi ise salt pora için değil Istediğim filmi çevırir du ruma geldim. <Ah Güzel İstanbul» üzerinde bir yıla yakın bir zaman buyük bir titizlikle çalıştık. Hikâyeyl çok sevdim. Çok güzel bir film oluyor gibi. Ama bunun İçin de seks filml diye yazdıiar. Sosyal içerikll bir film ml bu?.. Şu sosyal Içerlk lafından midem bulanıyor. İstanbul'u anlatıyor bir aşkı anatıyor, insan llişkilerinl anlatıyor. Fakat seks filml değV. Kendl tümlerinlze misinlz?... glder tBu rolde böyie ml oynanır» diye kendimi kabliyetslz bulurum. Cankurtarandaki kahvenin ca Tina vüzlerini dayayıp Içerlyi sevredenlerden bazıları ellerinde Müjde Ar'ın fotoğrafları ile iceri girip imza Istiyoriar.. Bir yandan fotcğraf imzalarken bir yandan da içe dönük bir kişiliği olduğunu, çevresiaden cok kendisi İle llgllendiğlni aniatıyor. 24 saatin dışında fazladan üç saatlik bir zamanınız rurgay Kıran, Ispanya'd» saa ayiarda tırmanan anarşik olayIÜT aedeniyle bu yaz Türkiya' İSTANBUL'DA BASLICA TURİSTİK OTELLERİN ye gelecek Ispanyol turisüerioin sayısınâa ua azalma olaca MAYIS AYTDOLULUK DURUMLARI ğını kaydettıkten sonra, «tu1980 m a y ı s ayı rısUer, kendilerini her bakua1981 mayıs ayı Odatîdeti TL. Oielln Adı Oda doluluk oranı dan giivencede hissetmei isterve sınıfı Sayısı (2 kişilik, ön odalar) doluluk oranı ler. Kendi ülkelerindeKi çaikan .o73,5 11.200 (%lö vergi hariç) °/.8O Hüton (Lüks) 411 tüar oa oniarı dış geziye çıKb65 •/o83 Sheraton (Lüks) 459 7.700 CDİ5 vergi hariç) maktan caydırır,» dedi. Açık degildi •o82 EtapMarmara (Lüks) 432 7.000 (°.ol5 vergi hariç) Hüton Otelı Sau^ Dırektörü o »»55 o6O Çmar (Lüks) 201 6.555 (O'ol5 vergi dahil) Mehmet Kunt ıse, aış turizrft/o50 %66 Büyük Tarabya (Lüks) 261 4.830 ( ol5 vergi dahil) de şu günlerde belırü ölçüde "Q80 •A74.5 Etapîstanbul (l.sınıî) 200 3.500 (°'ol5 vergi hariç) bir canlanma oanasına karşm, o °/o56 •o73 3.500 ( bl5 vergi hariç) MaçkaOteli (1. sınıf) 184 Türk Hava Youaıııun elınde •/b70 •/o7O Keban (2. sınıf) 90 3.000 («ol5 vergi dahil) yeterli uçak bulunamaması nedeniyle, yani lurısuerıu ulaşımı geregınce sağiarıamadıaı için yabancı turizm şırkeueriyie buyük çapü bağiaıulara giremeoikleıınaen yaianaı. Menrilşlerine başvurduğumuz E gün içinde Fransız turizm şir ilk sıralan aldıklarmı belirten ketlerinin Etap Marmara ile Kıran, Ağca'nm Papa"ya suimet KUUL, gece sokaga çiirfla tap Marmara Genel Müdür kast girişiminden sonra bazı Iyasağuıın da yabancı turist iMuavinı Turgay Kıran, Pransa' bağlantüı 9 grup turunu lptal çıa caydırıcı bir etken olduguda Sosyalist Parti Liderl Pran tttiklerini söyledi. ttalyan, Al talyan turizm şirketlerinin de r.u söyledikten sonra, «Turist çois Mitterand'Lr Cumhurbaş man ve Fransız turistlerin, ül Türkiye'ye grup turiarmı iptal belirli bir saatte oteline dönkanı seçilmesmi tzleyen 3 4 kemize gelen turistler arasır.da edebüeceklerine dikkati çekti. mek ısıenro. Turisı, ge»neli ve para harcamak ister,» dedi. Gece sokaga çıkma yasağının 24.lA)'den Ul.OO'e çıkarılmasım bu necierJe memnurüuiiia karşı ladıiilarını söyieyen Kaaz, bu yasagın daha da ıfiri saatlere alınnıasının turizm açısından yararlarına ueğinda. Avrupa'dakı büyuk turızm şirketiennm broşurierinı 9 1 0 ay öncesmden hazırladıklarırj haürlatan Mehmet Kunt, Türkiye roe anarşinin durulmuş olr.iusına ragmen, bu durumun Avrupa'oaku turıstık bıo^urıere henüz yansımad;gını, bu ne ue.Tle ÛIS turizmde büyük çaplı bir canlanmayı er. erken laâi kış sezonundan, itibaren oerUediklermi söyledi. Sheraton Oteli Satıs Müdürü r.lelüie Doğruer de marttan bu yana dış turizmde bir canlanma olduğunu kaydettikten soıı ra, önoekı yıllarda rezervasyon ların 6 ay öncesmden yapıldığını, bu yıl ıse 12 aydan daha uzun süreli rezervasyonlara rast Müıde Ar özel hayatıyla ilgilenilmesinden koşlanmıyor. lanıadıklanm, ilginr bir gözlem oîarak kaydettı. mesinden keslnlikle hoştanyan tutmam. olsaydı ne yapardınız?... İç turizme gelmce, müşterüemam. Daha önce söylediğim Yine kendimle llgllenir Ya kitap okumak. rınin yandan fazlası yerli olan Etap Oteltnin Genel Müdür dim Aşkı Memnu'dan önceki Kitapçıları dolaşır abuk gibi bu tür hoberlenn aslı Muavini Turgay Kıran, 1 ocakMüjde Ar olarak yaşamak is sabuk kitaplara bakar, film yoktur. İlişkl kuracağım erketa uygulamaya koyduklan • ve terdlm. Beşiktaş pazarında, için malzeme ararım. ömeğin ğin hayatında başka bir kadın Ticaret ve Sanayı Odalanna balık pazarında, Mahmutpa Irvving Wallace. Jack Londonu olmamalı. Benlm hayotımda bağlı kişilerce siciı numarası şo'da alışverls yapardım.. Ta okumoktan hoşlanırım. Yerti da kimse olmamalı kl ilişkl ku oüdirmeleri koşuluyla o'o5O inbak, çanok, süpürga alırdım.. yazarlardan Azlz Nesin'l, U rabileyim. Yapım böyle be dirim taruyan yeni tarifeden nim. 6 ay kadar bakışmalıyım Bunlar benim llgiml çekerdi.. gur Mumcu'yu severim. sonra Türk müşterilerin sayıBunun için llişkilerim hiçbir Kendinizle bu kadar ilgisında hızlı bir artış gözlendi Şiir?... zaman kısa süreli olmamıştır.. ğini vurguladı, bu aröşın anar lenirken dünyada olup bitenler Oysa benim hakkımda kolay Şiirden nefret ederim.. şideki durulmanın ve enllasüginizi cekmiyor mu?... Pa Ya manşetlere çıkan ö kadın Imajı yaratılmak isteni yon hızındaki yavaşlamanın da pa'nın vurulması, Fransa seyor. Illşki bittlkten sonra 34 payı olduğu görüşunü «mmzel yaşantınız?... çimlerl... du. özel hayatımla İlgilenil ay da kafamı dlnlerlm.. İlgilenlrlm ama belll bir O 0 c 0 a S £f, S : K e m a l ı z m l y 11 lloç flyatları nasıl bellrlenlyor?.. Bu konuyu, hem Eczacılık ve Tıbbî Müstahzarlar Genel Müdürü ibrahim Sezgin'e h&m de İlaç Endüstrisi işverenleri Sendfkası Genel Sekreteri Dr. Sabahattin Alpan'a sordum. Gerek Sezgin gerek Alpan, iiaç fiYotlannın «24.3.1972 gün ve 7/4129 sayılı Bakanlar Ku rulu kararnamesl gergğince» beürlendiğini söylediler.. Kararnamenin 17. maddesine gö ra smai malîvette «yüzde yirml oranında bir artış olursa, maliyet unsurları ve ilgili endeksler yen'den gözden geçirillyormuş..» Alpan şunları da söylüyor: «Başlangıçta ilaçlann pek çoğu yurt dışırtdan ithal edildiği için fiyatlan belirli bir kurala uyulmaksızın sodece ithal fiyatlan baz alınarak tes bit edilmis ancak zamanla yer li üretimin artması ile bu uygulamalar yeterslz kalmıştır.. Bunun üzerine fiyat lesbitini belirli esaslara bağlamak İçin Sağlık Bakanlığı tarafından ka rarnameler çıkarılmıştır.. Halen yurüriükte olan fiyat kararnamesine göre ilaç fiyat larının tekevvününde sınai maliyet sistemi esas alınmıştır.ı Dr. Alpan, bu konudakl açık lamalarını şöyle tamamlıyor: «İlaç endüstrisi ilaç harnmadde temininden, tüketiciye in tikal eden momul ilaca kadar fiyat ve kalite yönünden kontrole tabi tek endüstri koludur» Sezgin, «Bakanltğın yaptığı, toplama ve çarpma Işlemldlr» diyor ve ilaç fiyatının ötekl sanayl ürünlerl gibi ekonomlnin koşullarına bağlı bulundu ğunu söylüyor.. Sorun, hammadde sorunu. Hammaddey» dışalım yolu İle getirir ve lisans sistemi İle ça lışırsanız, bunun başka yolu var mıdır?... Tabii kl yoktur.. SSK İLAÇ FABRİKALARI Yazı dizisinln bu aşamasırtda bir önemli konuya daha değln«yoruz. Konu, SSK'nın İlaç üretimi. Soruyorum: fSSK glbl yüksek tüketiml p olan bazı kuruml'" ın kendl Ilaçlarını kendiieri üretmelerl konusunda ne düşünürsünüz.. Önce Dr. Eczacıbaşı yanıtlıyor: fSosyaı Sigortalar Kurumu' nun ilaç üretiml konusundaki göriışümüz yıllar önce İlaç sa nayisl tarafından uzun araştır malar sonundo kamuoyuna acıklonmıştı. O sırada, bu yatınmın beklendiğl kadar yaraıiı olmayacağım, çeşitll zararlarla karşılasılablleceğlnl v* Sosyal i^'nseyerek dinledim bu sözleri üncu dunyanın doğuşunu müjdeleyen bir ülienin bu dunyadata sancüara yıllarca seyirca kalmasıru ^ m s ^ î dım Dış poütıkammn gelişen çizgilenni. Atatürk devrımlennı bugunden yanna uzanan bir bütün olarak düşunmek gerekiyor. Bu uzantı da yanlış bir yorumla bir sapmayla böyle çeli^kilerden de, çağdaşlaşma yolunda yaya kalmaktaa da kaçınıiamaz. Olaylar tarugımız! Tarabya sempozyumunda, Türk bilim adamlaruun özelükle vurguladığı layiklik ükesinden saparak çagdaş değıl çağdışı görüntülere girmedik mi? îlk günkü oturumda çağdışı bir gösteri de seyrettık. Böylesine çağdaş bir toplantıda, çağdışı bir olay uzücü elbet. Ancak üzülmek değil sevinmek gerekir. Oturumun kadın başkanının hoşgörüsüne sığınarak konuşmak olanağuu bulan bir kişi, tam deyimiyle ağzının payını aldı. Çok sert tepkiier gördü. Havayı bozmak, olaylan çarpıtmak isteyen kişilere her zaman her yerde rastlanır. Hele Atatürk konusunda. Ama böyle güzel tepkilere her zaman rastlanmaz doğrusu. Yananeı bilim adamlan gözleri parlayarak seyretti şu Osman Ülkümen'e gösterilen tepkileri. Emekli bir gecel müdür yarduncısı upuzun boyuyla dikiliverince. «Altı oktan en uzunu» diye espri yaptı bir yabancı. Ciddi, ağır başlı kişiliğiyle tanınan İsmail Hakkı Birler'in sözlerinin de Türkçe çevirisini istediler. Sizi yeşil kitaptin tanıyorum diye adamm klşillğini açıklayıverdi Birler. Derken, başka biri kalktı ayağa, vüzü sapsanydı ama sesi gür. Meger o gün hastaneden çıkmış! «Böyle bir toplantıda seçtdn kişilerle Atatürk'e dönük çüzel bir çün seçirmek için hasta yatağımdan kalktun çeldim» diyord'u. Bence, bu sözler de bilimsel bildiriler kadar g^izel. Atatürk gerçeğini yaşamadan böyle komışulmaz çünkü. Kültür sarayında ger.el müdür Cahit Kocaömer'i dinlerken de hissettim bunu. Başbakan Yardırncısı. bakanlar, komutanlar, bilim adamlan karşısmda degil de Atatürk'ün önünde konuşur gibiydi. «trindeytz» diyordu. İnönü'nün bir sözünü yineliyerek «Vatan sana minnettardır» diyordu, sesi de titriyordu. Bilimsel toplantılar, Atatürk'ü vaşamak ve yaşatmak yolunda oYumlu bir aşama bence. Bu aşamayı geliştirmek gerekir. Atatürk devrimlerini. ükelerini, biltmm ış.ğır.da yommlayarak çağdaşlaşma savaşını daha güçlü sürdürebiliriz. uqur mumcu S tLAÇ ENDÜSTRİSİNDE YERLİ FİRMALARIN CİROSUNUN YÜZDE 63, YABANCI SERMAYELİ FİRMALARIN CİROSUNUN İSE YÜZDE 37 ORANINDA OLDUĞU BELİRTİLİYOR. nulmus, ancak mallyetln yüksek oluşu nedeniyle ilaç imali tekrar ilaç sanayline bırakılmıştır. Kanımızca SSK, kendl meş galesi olan konular üzerinde çalışmalıdır. SSK'nın ilaç imal etmesl ekonomik olcmayacağı gibi yeni gelişmeleri takip etmesl ve yeni teknolojıye ulaşması mümkün değildir. İlaç sanayii özel teknoloji ve uzmanlaşmış personel İsteyen bir sanayi koludur.» Prof. Dr. öteki konularda olduğu gibi. bu konuda da gerek Eczacıbaşı'ndan, gerek sa Alpan'dan başka türlü dü llacı birden üretomez v« buna imkan da yoktur.» SSK'nın İlaç fabrikası kurup, gellştirmesl başlıbaşına Inceleme konusu olacak bir so run, bu yazı dizisi. elbetteki bilimsel bir fAraştırma» değil, yalnızca konulan yetkillleri İle konuşup. sorunlan satır başları ila geçiyoruz. Bu konunun derinlemesine araştırılmasını bilim adamlan lle SSK yetkililerine bırakıp, SSK'ca yayın lanan rapordan İlaç tüketiml lle ilglil birkaç rakam verelim. 1980 yılı İçinde SSK »ağlık kuruluşlarında 2 milyar 732 milyon 169 bin llra llac tüketimine gitmlş.., Bu rakam, yal nızca. SSK eczanelerinden tü ketilen llac karşılığı. Sigorta dışmdakl eczanelere ödenen i'aç bedeli 667 milyon ve bedeli 1980 yılında ödenen ecza ne stok karşılığı 1 milyar 580 milyon TL'yl de gözönüne alırsanız, bir yıl İçinde ilaç Için ödenen paranın 5 milyar iiraya yaklaştığını görürsünüz. Elde edilen bu rakamlar, SSK tarafından kurulacak Ilao fabrikalarının devlete nasıl tasarruf sağlayacağını göstermeye yetiyor. Bunun için devletin özel bir ilaç politikası olması gerekiyor. Şimdiye dek böyle bir po litika, köktenci çözümlerle ele alınmış değil, bekleyelim, bun dan sonra devlet, bu tür bir politika oluştursun. Devlet Planlama Teşkilatın ca yapılan bir araştırmaya göre (Yıldız Ünver, Türkiye'de Üretim Sürecinde Tıbbi İlaç ve Hammaddesi Sanayii, DPT, Yayın ve Temsil Şubesi Matbaa Birimi, s: 13) ilaç yapımc:lan tarafından üretMen hazır ilacın yüzde 47"stni kamu kuruluşları tüketmektedir. SSK, Milli Savunma, Devlet Demir Yol'arı, PTT. Ereğli Demir Ce lik. Karabük DemirÇelik, Ereğ li Kömür İşletmeleri, Kırıkka)e Tesisleri, Şeker Fabrikalan, Etibank Hastaneleri gibi kamu kuruluşlarınm tükettiöi ilaclar dışında diğer tüketim alanı. eczaneler ve ecza depo larıdır. Sigortalar'ın üyelerlne en uy nl bir kamu kuruluşunun »aggun ve gerekll llaçları sağla laması kolay değildlr. masının kolay gerçekleştirileHer hasta, kendisi İçin en meyeceğinl belirtmiştik.. uygun sonucu verecek llaçları Bugün de ilaç yapımı konu özgürce sağlayabilme hakkma sunda şunları söyleyebiliriz: sahip bulunmalıdır. Değlşik du Batı'nm bazı toplumlarmda rumlara çok daha sağlıklı bihekimliğin bile sosyalleştirilme çimlerde karşılık verebilen Isl yolunda adımlar atılabildlği laçlar yerine, bir kamu kuruluhalde, komunun ilaç yapımına şunun üreteceği tek tük llacı girmesi hiç düşünülmemişlir.. kullanmakla yetinmek, sağlıklı kısıtlamak Bunun ilk nedeni, hekimin öz yaşama haklarını gürce, inandığı, güvendiği ila demektir. cı seçerek, hastasına verebil Sosyal Sigortalar'ın ilaç yapımesini sağlamaktır.. mı çalışmalan da, bu çerçeveilaç yapımı, uzun bir bilgl, de düşünuiüp değerlendirllmell deney ve teknolo|l birikiminin dir. Uygulama da zaten bu düürünüdür.. Türkiye'de bugün şünceleri doğrulamıştır..» 1951 ELÜ YIL ÖNCE Cumhuriyel (21 ÎMAYIS 1931) üyesidrr. Camiyet Türkiye deki kooperatifçilik horeketlerinl idare ve yenl ku ruluşları himaye edecektir. Bundan sonra yapılan yönetim kurulu secifnlerl sonucunda başkanlığa Darülfünun Rektörü Muammer Raşit Bey sec''lmiş lerdir. Bir haziranda bütün tabil uyelerin bir ara ya gelmesiyle umumî bir toplantı yapılacaktır.. TÜRK KOOPERATİFÇİÜK CEMİYETİ Yen kurulan Türk Kooperatıfçilik Cemiyetl kuru cü üyeler> dun saat 15'de Darül'ünun binasında ilk toplantılannı yapmıştardır. Toplantıda önce cemiyelin nizamnamesi okunmuş, oylanarak kabul edilmiştir.. N'zamnameye göre Darülfünun müderris lerl, yüksek mektep mual limleri ve bütün Itse muailimleri cemiyetin tabii İlaca bir yılda 5 milyar ödeniyor aynı blriklme ulaşmış, güvenilir ilaç yapım kumiuşları var dır. Başka alanlarda glderllme si gereken sayısız gereksinim leri bulunan bir toplumda, çözülmüş bir sorun uğruno kamu kaynaklarını bir daha harcamak, ekonomik ve sosyal bakımdan yararlı değildir.. İlaç, sıradan bir üretim değil, ayrı bilgi ve knowhom'ı gerektiren bir alandır. Türkiye' de ulusal sermayeli kuruluşlaı üike gereksiniminin bugün üc te ikisini, uluslararası kurulus lar da üçte birini sağlor durumdadır. Yılların emekleriyle elde edllebilen bu blriklml, <,* 1980 verilerine göre İlaç endüstrisi içinde yerli firmala rın toplam cirosunun %63, /abanoı sermayeli ilaç 1irmalarının payının %37 olduğunu soyleyen Sabahattin Alpan, 3SK konusunda şu yanıtı venyor: «Bilindiğl gibi SSK bir süre evvel bir ilaç fabrikası satın alarak uretime başlamıştır. An cük, bu fabrika, SSK'nın değil tüm ihtiyacını, bir kısım htiyacını karşılamakta dahi ce$it!i güçlüklerle karşılaşmak tadır. İngiltere'de de bir süre önce böyle bir girişimde buluşünüyor: «Benim yanıtım şudur: Eğer SSK standart bir ağrı kesici (bir veya iki veya üç formül) standart bir öksürük şurubu, standart bir antiasit, standart ve fakat kullanımları ve tüke timleri son derece yüksek maddeleri üretirse (ki bu son derece kolay ve mumkündür) Türkiye'de ilaç yapımcılarının yüzlerce, hatta belkl binlerce bu şekildeki çoğu etkisiz bazıları son derece sağlığa zararlı olan ilaçları önemli bir pazarı kaybedecektir. Buna elbette kl razı olamazlar. Ama SSK da elbetteki hemen her YARIN: îlac Sav:ırganlığı SAMSUN'DA SAM1MI MERASİM YAPILDI Samsun 20 Dün, Relsicumhur Hz.'nin 1919 se nesi mayısının 19. gunü Samsun'a çıkarok millet ve memleket» kurtarmak Icln oçtıkları mucadelenin Yildönümüne rastlamakta Idi. Bu günO fGazl günü» olarak kabuı eden Samsun'lular bu şerefll ytldönümünü buyük bir sevinç ve merasimle kutlamışlardır. Akşam bir fener alayı yapılmış ve gece de partl binasında bir balo verflmiştlr. İlk gösterilerine mutlaka giderim.. Ama tanınmamak için kendimi pek göstermem. Bir keresinde film yarıda kal mışlı. cAaaa Mü|de An dedikleri zaman utamyorum.. Film leriml seyircl gözü ile seyrede mlyorum. Fakat her filmde ken dlml «lestJrirlm. Coâunlukla DÜZELTME Prof. Kazım Türker'ln 20 mayıs 1981 günlü bölümde son kısmındaki «Şöyleki, 250 mg.' lık ampisilindent biçiminde başlaması gereken cümlesinda, bir dizgi yanlışı sonucu ampisilin «150 mg» olorok cıkmıştır. Düzeltir, özür dileriz.