19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
l Cumhuriyet GL/SrlAT! <?£ GÖRGŞLER 4 NİSAN 1981 «NESCO'nun iletlşlm ve gazetecltlkle Pgl1II calışmaian son haftalarda Batı AvruV pa ve Amerıkon basınında oüyük blr tarşma konusu oldu. Internotional Herald Trıune, Nevvyork Times ve Express gibl gazei ve dergıler UNESCO'ya karşı bir kampan aya gtriştiter. Buna korşılık başta Le Mone olmaK üzere birçok yayın organlorı ve içüncü Dünya basını gerçekleri yaneıtarak INESCO'yu savundular. Neydi bu kampanyanın kaynağındaki oıy!ar? UNESCO 16 18 şubat tonhlerınde Paia'te uluslcrarcsı ve bölgesel bütün gazetei örgütiennm katılaoağı bir toplantı düzen t ;ştl. Toplontmın konusu da gazetecınln .endl ülkesınde, yabancı ölkeierde ve sakın;alı görevlerde korunrr.asıydı. Bu, yenl blr tasarı değıldl gerçekte. Uuslararası gazetecilık örgutierl gazetecılenn corunması icın doha ta 1960'lorda bazı gıripimlerde bulunmuş'ardı. O yılların 6avaş böljelerl olan Kore'de, Vietnam'da, Kambocya'la her yı! soyısız gazeteci ölüyor, kaoırılıyor ro tutuklanıyordu. Işte bunu önlemek İcın ga tetecılik örgütlerl kendl arolarında birtakım :asanlar hozırladılar. Konuyu Birleşmiş Mıletler'e getırdıler. Tosarı 1970'lenn başlarında Bırîeşmiş Mılletler'de tartışıldı, oma kesin bir sonuca varılamodı. Sonra. 1978'de uluslarorosı ve bölgesel gazeteci örgutlerl yenıden bu konuya eğıldiler. Artık bırşey;er yopılması gerekiyordu. Gazeteci için tSakıncalı böige» yalnız savoş olanı değüdl kı. Gozeteci kendi ülkesinde de normai görevlenni yaparken tutuklonıyor, dayck yiyor, terörıstlerın kurşunlarına hedef oluyordu. Gazetecıyi korumak. gazeteclnin peeine koruma polısı takmak değıldı eibette. A tnoc. tutuklonan, ıçkence gören. hakları clğnenen gazeteciye karşı uluslararası capta blr dayonışmo sağlamak ve bu gibl haksızlıkları. insan haklanna aykın davranışları öntemekti. Yabancı muhabirler de bozı ülkelerde görevlenni yaparken tutuk'amyor veya sinır dışı edılıyordu. Gazeteci örgütlerl bu ko nulorı kendı aralarında. hıc bir devlet boskısı olmadan tortışmak ıstediier. işte bu amaclarla ük kez UNESCO'da. 1978 nısanında bir toplantı düzenlendi. Ters Bir Yansıtma Hıfzı TOPUZ kaiıldı bu toptantrya? Merkezl BrOkseı de oion, bizim de üyesi olduğumuz Uluslararası Gazetecıler Federasyonu, yanı FİJ: Merkezi Prag'da olan Uloslararası Gozetecıler Orgütü, yanl OİJ: Kotolik Gazeteciler Birliği; Uzakdoğu Asya Gazetecıler Konfederasyonu ve Latln Amerlka Gazeteci ler Federasyonu. Arap ve Afrika Gazetecıler Federasyoniarı da bu toplantıya cağırılmışlar dı. Son dakikada gelemediler. Toplantıya katılan örgütler UNESCO'nun bu konu özerinde durmasını istıyorlardı. Bu arada önemll blr olayı daha bellrtmek gerekır: 1978 sonbaharındo toplanan UNESCO Genel Konferansmda «İletlşlm araçlannın temel ilkelerl uzerinde bıldiri» adlı bir sunus. bütun üye ulkelerın oybirliği ile, alkışlarla kobul edıldl. Bıldirinln Iki maddesinde gazeteci lerin korunması üzerlnde duruluyor ve UNESCO'nun bu konuda calışması Istenlyordu. Genel Konferanstan blrkac ay sonra, 1980'ın ocağında UNESCO Merkezlnde FİJ'le OİJ tamsilcılerınin kotıldığt blr danışma topiantısı düzenlendi. Siyasal görüşlerl blrblrinden cok ayrı olan bu temsilcller arasında co< olumlu bir hova Içinde gecen toplontıda çazetecüerin korunması Içln neler yapılması gerekeceğıni öneren bir «protokol» kabul edildi. Temsilciler bir yandan da Kuzey Parls Üniversıtesi profesörlerinden Plsrre Gaborit'ten bu konuda daha geniş bir anlasma ön tasarısı hazırlamasını Istediier. cm Doğan, Ahmet Uron Boran v© Mnstafa Gürselden oluşcn Turk delegasyonu Kongre'üe çok onemlı girısımlerde bulunarak o günlerm koşulları altında terorUm ve baskı konulannı vurguladılar. Arkadaşiarımızın kaleme aldığı bir öneri oy birliği ile onaylandı. Federasyon. UNESCO'nun bu konudaki gırişimterini desteklemiş oluyordu. ••• ••• Bundan blr sure sonra calışon gazetecl!IV örgütlerlnin temsilcilerl Meksika'da toplanarak yme aynı konuların ustünde durdular. UNESCO'dan yenl bir toplantı düzenlemesl tstendi. Bu toplantıdan bir oy sonra FİJ'ln Atlna'da Kongresi toplandı. Cetin özbayrak, Yal İşte bundan sonra sıra geldl gecer» şubatta Paris'te düzenlenen toplantıya. öteden beri bu konu uzerinde duran bütün uluslararası ve bölgesel gazeteci örgutleri bu toplanttya çağırılmışlardı. «American Nevvspaper 6ulld» denen Amerıkan Gazetecıler Örgutu. FÜ'e üye olduğu icin de bu Federasyon bütün Batı ülkelerıni temsil edecek bir örgüt sayılryordu. Ama her nedense bazı Amerikan cevrelerl İnter American Press Association'la «Worid Press Freedom Commlttee»nın de bu toplantıya katılmasını istediler. Önerl kabul edildl. Uluslararası Basın Enstitüsü l!e Uluslararası Gazete Sahipleri Federasyonu da toplantıya katılmok istediklerlni blldırdiler. Onlor da katıldı toplantıya. Toplantı daha acılır acılmaz calışan gozeteci örgütleriyle toplantıya sonrodon katılanlar arasında büyuk bir anlaşmazlık cıktı. Sonradan gelenler, bu tasannın basın özgürlüklerini kısıtlayacağını öne sürdüier. Neden? Çünkü onlar «Sovaş muhabirlerlne özel blr kimlik kortı verilirse devlet, gazetecileri kendl kontroluna almış olur> dedıler. Oysa Pierre Gaborit'in hazırlodıflı raporda hlc de böyle blrsey önerflmiyordu. Gaborit, sadece sovaş bölgelerinde gazetecilerin tanınmasını sağlayacak bir belgeden söz ediyordu. Bu belgeyl basın örgutleri de vereblllrlerdl. başka örgütler de. Kaldı ki bu kartı hangi örgütietin vermesi gerektlğinl gazeteci örgütlerl saptayacaklardı. Gaborit'in hazıriodıgı tasan sodece An blr calısma toslağrydı. Hlc blr gecerlillğl yoktu. Bu rapor UNESCO'yu aa boğlayan bir belge değüdl. Gazeteci örgutleri bu rapordaki bütün onerlleri dıledikleri gibi değişt rebilırlerdı eibette. UNESCO nasıi olur da devlet denetimini isteyebılırdi? Sağcı olsun, solcu oisun, Muslümcn ol8un, Katolik olsun, bütun gazetecilık örgütlerl toplantıya sonradan kctıianlara karşı bırIsştüer. Gazetecıye ışkence yaDildığı zaman meslek örgutleri arasında blr dayanışma kurulmasını savundular. 3una ötekı dört örgüt karşı cıktı. Tcpiantı boylece çıkmaza gırmış oldu. Sonra bu olayı buyuk haber ajanslan İle bazı unlu gazate ve dergıler nasıl yansıttılar? cUNESCO, basında sansürü ve devlet kontrolunu savunuyorlı «UNESCO'nun tasansına basın örgutleri hayir dediler!» «UNSCO'nun duzenledıği toplantıya yalnız komünist ve Ücuncu Dunya Örgütlerf cağırtldı!ı (Böylece FİJ ve Katolik Gazetecıler Birliği de komünist sayılıyordu, yo da Uçuncu Dünya Örgütü!) Neden bu olayı bazı cevreler bu kodar yonlış yansıtmaya çalışMar? AKII alccak şey değıi. Bu öneriiere karşı tepkılerın otorıter re|ımlerden, dikta yönetimlerinden geîmesl beklenirdl. Ama sıra onlara ge!meden bazı Amerikan cevrelerl onların ekmeğıne yağ sürdüler. Olayı ta baştan beri Parls'ten yanlış yansrtmaya calışan covrelerin amacı gazetecilerın korunmasına karşı cıkmok değüdi herholde. Onların amacı gıttikce gerginleşen uluslararası siyasal koşullar altında UNESCO'nun Ücüncü Dünya Ulkelerinden oluşan gücünö sarsmak ve etkilerinl kısıtlamaktı. Buyük haber a|anslarına ve onların etkisinde olan basına guvenen gazeteler de bütun ryl niyetlerlne karşın olayı yanlış yansıttılar. Başka kaynaklorı yoktu ki. Ulusiararası iletişlm düzenl boyte kurulmuştur. Onun ıcindir k! herkes venl bir iletişim duzeninln zorunlu o'duğunu 6ne sürmektedir. Parts'tekl gazeteci örgutleri topiantısı her seyden önce bazı olayların dünyaya hâlâ nasıl ters yansıtıldığını göstermesi bakımından cok llginc oldu. Oktay Kurtböke KTAY'ı tanıdığımda ciceği bumunda bir gazetec sayıiırdı, b,r okul oğıenc sı g bı tukenmez neşesve bitmiyen enerjislyle kahkaha dağıtırdı sağa sola.. 1960'ların ikincı yarısındaydık. Cumhuriyet, şımai ba?ıce içinde sessız vs yorgun görünümuyle bir tanhsel dekora dönüşen eskı bınasındaydı. Bir zamanlar ittıhat ve Terckkı'nın yonetım merKezi olan bu «Pembe Konak» genc gazetec' kuşağının sesleriyle cınlıyordu. Neler görmüştü Cumhuriyet, neler görecekti? Cevat Fehmi'den sonra yayın mudürü olan Ecvet Güresin. Hurr.yefın o zamanlar ç'kard'ğı Yenı Gazets'v transfer olunca yazı işlerinaen bir cok arkadaşımızı be raberinde götürmüştu. Oktay Kurtböke 1970'te sorumlu kışi olarak yönetime gecti. Türkıye eğik b r düzeyde 12 Mort'a doğru sürükleniyor; ben sıksık Nadir Nadi'ye. soruyordum: Nadır Bey, nereye doğru gldiyoruz?.. Hep aynı yanıtı alıyordum: c Kısa sürede keslnlikle iyimser değillm; blr baskı dönemlne oogru gldiyoruz.» O Türkiye'de HAYIR OKTAY AKBAL Rejimin Geleceği ülent Ecevlt soruyor «Türklye'de re|lmln ne olacak?» sonra da yakınıyor, hukukculor susuyor. aydınlar susuyor. yazarlar sorunlarm özüne gırmıyor, sendıkolar. barolar, universıteler yenl oluşturulacak r'eiımın yapısı nitellğl üzerinde göruş beürtmiyorlar. «Gercı sıyosal faaliyet yasak. Ama siyasal faaliyet göstermek s.zın do, yeni oluşturulacak reiimin yapısı nı'ehği üzermde gorüş belirtme oianağı herkes İCln bulunsa gerek» dıyor eskı Ba$bakan... •Cumhuriyefte oteden beri böyle yazılar cıkıyor. Hep yazıyoraz. Siyasal mteiıkte olrnasa da toplumfeal, düşünsel mteiıkte yazılarla görüşlerımizı belirtlyoruz. Ycsalar vcr, şımdılık belırli konularda oçık konuşmayı, yazmayı önlüyor. Görülen davalar var, suctamalar var, cözulmemış düğümlsr var, yasal ya da yasal olmayan bir takım teror örgütlerl hesap venyor: bir zamanlar onemlı gorevlerde bulunan kımseler hesap veriyor; bir takım siyasal partllerin liderle.i hesap vermek Czere sı raıarın, bekllyor. Bir düzlüğe cıkabilmiş değlllz. Bu yüzden daho belirgin, daha acık, daha gercekci blr bakışla düşuncelerımızı yazaTiıyoruz, söyıeyemiyoruz. Şimdl tik bekliyoruz. MGK'nın calışmalorını bitlrmeslni. önümuzdekı yaz aylarında demokrasiye gecişm llk adımı sa^ılan Kurucu Meclısın oluşturulmasına kadar olayların gelışmesini izlıyoruz. Bunu tüm yurtiaşlar yapmak zorundadır. Bakmayın kimı gazetelerin. kımı yazarların ken dılıklerınden bir takım savlar ılerl sürmeye kalkışıp, bugünkü yönetımı ker.di kafalarında bir cizgiye sürüklemek ıstemelerıne!.. Böylelen kendılerını aldatıyorlar, blr d« okurlannı... 12 Eylul harekâtının öncülen 'demokraslyi' en sağıam temeiler üstünde yüceiteceklerlnl söylemiçlerdır v e bunu gerçekleştıreceklerdir. Bu güvenle bir süre daha beklemek yurttaşlık gorevıdir. Büıent Ecevıt'in 'Arayış' dergısındek, son yazısında sorduğu soru hepımız icın yaşamsal bir değer toşıyor. Türkıye'de reıımın geleceği ne olacak?' Bu soruyu dostdüşman soruyor. Ecevıt'in yazdığına ben de katılmm: «Bu soruyu başkaları yanıtlayamaz, ancok blz kendımız .ranıtlayobilıri2 Doğrusu odur, onurlusu odur, gecerlısi oaur...» Cok partıll. cok seslı döneme gecişimizden bu yana, yant otuz altı yıldan beri genel oylcmaya dayanan sayısız secım yaptık. Halkımız 'oy' dlye bir değere sahip olmanın önemini öğrendi Bundan vazgecmesi olanaksızdır. «Egemenlik kayıtsız şcrtsız ulusundur» diyen Atatürk'ün amacı da 'gercek demokrasi'yi kurmaktı. Ne JC! ki, ıkıde bir bu demokrası crayısiarı kayaltklara bın 1ırdi devlet gem.slnl. 27 MayıS 1960. 12 Mart 1971, «n sonro da 12 Eylul 1960... Demokrasi blküsüne bağlı Türk ordusu her z&man yönetımı ulusun temsilcilerine bıraktı B:r kez daha bırakmaya hazırlanıyor. Ama bir daha cıkmazıara gırmemek, bataklara duşmemek icın Türk lemckrosısını en sağlam teineller üstünde kurmak gerokivor Buna heplmız manıyaruz. Bir kez daha Isi rastlantıya bırakamayız. Bıldığımız, mandığımız şudur Türk demokrasiBi her ssyden once KeTalıst ilkelere dayanacaktır. Cumhurt/etçı, Halkcı. Uluscu. Devletcı, Laik ve Devrlmcl llkelerıen hız aiacaktır. Çağdaş uygorlığa. bılıme, ekine acık Dlacaktır. Ataturk'ün 'Tam bağımsıziık" llkesinl benlmseecektır. Ataturk «Türklerın runen demokrat doğmuş ve na:ta dürya lizerınde yaşamış ve yaşayon mılletler arasında ruhen demckrat doğan yegâne mıllet olduğunaı ınanıyordu. Yıne Atatürk'ün şu sözü Turk demokrasisirın yaşcna bağlı, akılcı nıtelığmi belirler: «Blz ilhamla rımızı gokten ve gaipten değıl doğrudan doğruya ha^attan olmış bulunuyoruz... Milletı akl.mızın ermediğı ve/tı vcpmak güc vs yeteneğıni kendimizde görmediğımiz nusustardc aldatarak gscıcl teveccühler kazanmaya ter.ezzül etmemel'yiz Mıllete adi polıtıkacıiar gibi yalancı /acd'erde bulunmaktan nefret ederız.» Arayış' dergısınde esk, 9aşbakan Bulent Ecevlfin Turkye'a'e rei'mm geleceği' adlı boşyazısinı okurken Dunlan arvmsadım. Türkıye'de kurulacok demokrasi Ister Istemez toplumsaı bir içeriğe dcyanan, Kemallst IIkeıenn gucünden kaynaklanan bir çızglde. bir anlamdo oiusacaktır Gerceklerımıze saygılı. anlayışlı, Türk Insanının "ruhsn demokrof özüne yokışır bir halkct demokras. düzen. kurulacaktır. Bunun tersmi duşünmek otası aeğıldır. B CoSımızın demokratlk deviet kavromı, egemenllğln doğrudan doğ'uya ulusa lllşkin olmasını. buri'nla birllkte Insan hak ve özgur'üklerinl tanımayı, bunlar., sayg> göstermevi vo özgCırlukieıl korumayı, gözetmeyi vo onlann yerll yerinoe kulianı<rna<>.nı sağlomayı icerlr. Hukuk devlet) ükesl, bu üşunceierden trcYnaklanır. 3öyle olunca cağdaş demokDÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN SÜotık dev'et, hukuka boğlı dev lettir. Huvuka bağlı devlet klREKLİSİLAHLI SALDIRILARLA »ıye tum hak ve özgürlükeri YOZLAŞTIRILMASI, ÜLKEMİZİ tcnır, teniel hok ve özgürlükSAVAŞ ALAN1NA ÇEVİRMİŞTİ. l«rln korurması tcn adll btr hukuk düTonı kurar, böyle bir düzenl hlc blr nedenle köstek letmeden sı"i(turmeye ve yürut Anayosa Mahkemesi Emekli Üym meye kendlnl zorunlu sayar, :Ctün Işlevlerlnde Arayasaya '9 hukuw bağlı kolmayı, uy 13 mart, 1981 günlö Cumhu artık bozuk düzen. karposti, emayı ödevli görur. 12 Eylü! riyet Gazetesi'nde bir röpor konomidekl buna!ımlar, siyasa vonetimlnin bu gerceğl hepl tajdn yetkılisınden dinledik. sürtüşmelerine yol acan neden mize lylce belleteceğlne Inanı ler, zorbalık (terreur,. bir o'o12 Mart belgesine imza kovorum. yan o dönemın en üst duzey ha görulmeyecek, gerl gelmcyecektl. deki komutanı Say n Muhsln Blzlm Anayasamıza göre de Batur bir kesım gerceklert diÜcüncü on yıl dahn kotu herkesin düşünce ve kanı özle getirdi. Tarihimlzde 12 Mart ömeklerie tarihe gect*. Bu dögurlüğü vardır. Her yurttaş du olayını yaratan. onun gercek nemde de ekonomik bjrıd m şünce ve kanılannı söz. yazı, leşmesıni zorlayan olayKjr, yanında. zorbalık, anar^l cok roslm İle veva baska yollaria hep demokrosiden sapmaian, büyük boyutlara ulaşmı», loftek boşıno, ya da başkalariyle düşünce özgürlüğünu. pati cı lenmlştlr. Düşünce r>7t;ürluğubırlikte toplu olarak açıkloyakarları, oy avcılığı lc'n kötü lum camndan bezmeye süKıkbillr, bunları yoyablllr. Şu \or ye kullanma örnekleriyl<* dol rü. silah gücuyie yaroıayanlar, kı. her özgürlük gibl bu da durup taşırmadan Ilerl ge>niş bu özgürtüğü demokrasi ve smırsız değildlr. Daha acık tir. 12 Mart, düşünce öîgürhosgörü ve karşısındakin'n gö blr deylmie ötekl özgürlüklerlüğunün horlanması, temel nok rüşvedüşüncelerinlde dinleye de olduğu gib! bu özgürlük ve özgürlükierin askıyo nl.r rek toplumsal sorunıara e$ilde bir başı bozukluk yapısın ması, devlet yönetımlndo Atn me yerine toplumu blrbırıno dG değıldir. Politikaya girme törk ilkelerine ve Anayosaya düşman bölümlere a/ırmıslarden şu toplumsal gerceğl eer ıryulmaması sonucunun oluş dır. Yönetimin başındnküer, egileyelim: turduğu bunalımın bir patlakonomik bunalımın, pira ş'şBlzlm demokraslmlz otuz yıl ması olmuştur. O dönemde de klnliğlnln (enflatlon), pahatıdan beri üc kez tökezlemiştlr. yönetimdekl başarıSızlığı. yö lığın, geclm zorluğunun, can sağlayamamanın Birtncl on yılda düşünce öz neticilerdeki becerlkslzllğl A güvenllğinl becerlksizliğlnin sucunu ylne gürlüğu siyasa yetkllllerince nayasanın ustüne atıp onu doğru yolundan Baptırılmış, değlştlrme yoluna gidilmlştir. Anayasaya yüklemeye calışhaika demokroslyl yadırgat Bövlece OcOncu on yıla, de mışlar ve bu Anayasa lle dev ma, cekindirme ortamı yorat mokrosiyl kösteklediği sonı fet yönetlmlnln yörutulemeyemaya yeltenllmiştlr. Bu dav lan Anayasa geriye dojru de ce<j! düsünceslnl bir daha koranışlar hukuku o denli sars âiştlrllerek glrilmiştlr. Bu du muoyuna yayma\'a başlamışmıştır kl bizde demokrasl, Ik sünceye saplananlora r gör« lardır. Oysa Anayasa kendl döşunceler! doğrultusunda getldar muhalefet boğuşması. Anavasadakl aksaklık!o , ekrtve zorlanarak değl9tlrilmlştl. blr kftr döğüşu durumuna dö sıkier glderilmis olduğundnn Son Dersten Yararlanalım Ahmet ERDOĞDU Aslında suc ne Anayasa'da, ne demokraslde idi. Demokrasiye celme takanlar, demokrasi kurallarına uymayı. ontara göre işlev yapmayı bilmedikleri onu beceremedikleri ICln demokrasirin şamarını ye mişlerdir. Yasama gücü 12 Eylül 1980 gününden önce kilıtlenmlş kapılann ardında duş göruyordu. Yürutme gücö Ise. tüm olaylara seyircl kalmış, hic blr olumlu Iş becerememenin sorumîuluğundan kacı şın korkusuno tutulmuştu. Ataturk'un layik Türklyesi'nde ve layikliğl öngören Anayosasında, bu llke zedelenmiş, oy avcılığı İcin halkın dinsel Inanclarına, kutsal duygulonna e! uzcttlmıştı. Secim alanlarındakl konuşmalar sırasında secimle hlc ilgisl yokken kutsal kitabımız Kur*anı Kerim'l öpüp başına koyanlorın blr vaklt namazım dört kez kılanlann oy avcılıSma kopılan davron'şlarmdan demokra sl yora almiştır. Bu tutumlar yurtta bfil&culOğü, onarşiyl, kargaşayı 3tes lemlş, Turklyemlzi blr uç ırurrun kıyısırc getırmiştlr. D0şünca ozgürlüğünün yozlaştı rılması anayurdu blr savaş a* lanına cevirmiştir. D'S dösman, Iç düşmanlo rlels versrek bir kesim billncsız TG'fc genclerlnln ellne büim yerırm slloh vermlş, okutlarda, unlversitelerde kargaşa. her gtrt odam öldürme, soygun, yol kesme, adaT kaldırma dayr ları duzenlemlş ve ır<o/. jyjrcalamaya, Afgonistan glbı vabancılara bırakma cabafl na tutunmuştu. Düşünceler hlc bir zaman sllahia, kavga lle, savoşla kabul ettlrila r^zler. Fransa'da Kral Cumhurlyet dıi îuncesinl yok etmek icin hcıKin üstüne ordular gönderd!, halkı top oteşine tuttu Ama sonunda halk, araNk I&î? de Napolyon'un yeğeni l.ouisBonapcrte'ı Cumhurbaşy.j.ii secti. Daha dün iran'da Rıza Şah Pehlevi, halka ateş aotı. tonklarla halkı ezmeye cobaladı. (*) Düşünceler topla, tankla durdurulamaz. Düşünce özgürlüklerl yozlaştırtldt mı, bunclımlar yoğunlasır ve sonunda da haikın dediğl olur. Demokrasi halk yönetlm'dlr. Demokrasilerde klşilerin, ya da zümrelerin deflll, halkın dedlğl olur. Dahası var. Seclm sardığından cıkmantn blt« yönetlc! icin g"*vencesl. dllediğlnce tşlem yapma yetkisl yoktur. Yürütme orgonı. vöneticl en başta kendisl demokrasi ve hukuk devleti kurallarına uymak zorundadır. Uymazsa halkın dediği olur. Otuz yıldan alınan ders budur İşte! İnşalloh 12 Evlul dersl kafalora lylce yerleslr. n Ama sonunda Şah lran'Wan kacmak zorunda kaldı. Ancak yapacak birşey yokttt Cumhuriyet, tarihsel yörüngestnde yaymını BördOrmek zorunda ve kararındaydı. Oktay bu kararın inanciı bir yöneticısiydi; yürekliydl; cahşkandı; en zor durumlarda bile kahkahasını at'yordu. 1971'de 12 Mart'ın Sıkıyönetimi ilân edilince bıriıkte gözaltına alındık. Neşem.z süruyordu. Cünkü haklı olduğumuzu bilıyorduk. ikımiz de bu koşede yavmlanan «Tanzımat Kafası» basl'klt yczıdan yargılanıyorduk. O zamanki yönetimin öfkesi daha cok benim üstümtie yoğunlaşıyordu. Oktay'ı benden ayırıp tutuksuz yargılamak eğilimı vardı. Ancak bizim Yayın Müdürü buna fırsat bırakmadı; sorgusunda ayağa kalkıp dedi ki: < Ben Sorunv.u Müdür olarak bu yazıyı blr kez dağtl, bin kez yayınlorım.» Ortolık bırbıme karıştı B'z de tutukevinin yolunu tuttuk. Keyfımıze diyecek yoktu; ben Oktay'ı aptallıkla suçluyor, şakayı geliştlrip büyütüyordum: Oktay kardeşim, sen aptal mısın yahu! Böyle konusmasaydın da «plşman oldum, bu yazı gözümden kacmış» deseydin, şimdi dışorda olabilirdın. Bak. hovo pırıl pınl. Alırdın yanına coluk cocuğu. doğru Boğaz'a... Bir balık, bir rakı, bir roka Salatası.^ Gülüşüyorduk. 12 Mart'ın olağanüstu döneminl klml zarrtan tutukevlnde kımi zaman dısarda yaşadık. Nodir Nadi gazeteden ayrılmıştı; 1972'de yönetımı yeniden üstienmek kararını verirken: f Ancok arkadaşlanmla blrltkte gelirlm.» dedl. Biz de yine Cumhuriyet'e döndük. Oktay Kurtböke alağanüstu bir hızla işe girişti; kolları sıvadı; gazete venlden canlanıyordu; Oktoy Genel Yayın Müdüru oldu. Bir on yıl böyle geçtl. • İnsan gecmlşe doğru dönup düşündüğünde, an»» lar bir sınema fılmının şeridi gibl değıl, eski fotoğrafların kareleri gibi belirgınieşlyorlar; belki kopuk kopuk, ama canlı vs sıcak.. Kurtböke, bir ara bızim gazete, bir partınin milıtanlarınca saidırıya uğradığında, bahcede kıyasıya dövuşmuştü. Öğrencıliğınde güreşe merak sardığındon bu yolda deneyıml vardı. Zaten hayat bir savaşım değıl mr. Kurtböke genc yaşta emeklılığini ıstedt; bu, gercek onlamda bir emekiılik değıl; yonetlcıllkten aynlmaktır. Oktay, her zaman Cumhuriyet'cidir, gazetenln icındedir. Şımdi bir yandan Gazeteciler Sendikası Genel Başkanıdır; bir yandan Gozeiecılik ve Halkla İlişkıier Yuksek Okulu'nda öğretım üyelığinl sürdürmektedir: ve kuskusuz (emekli değil) emekci bir gazetecidır. Benlm bu yazdığımı bir ayrılık yazısı değü: yuksek sesle bir söyleşi sayınız. BULMACA 8OLDAN BAöA : 1 Tolcu katarlannd» ejy» vsgoou Blr oota. 3 Bulundugu Terden daha Uerty» gttmek. 3 tsiav lorunrtan Başlangıçtb yer alan. 4 Gemı Ta saadallana, çarpiîmalard» rarar gOnnemeieri için yanlanna s&rfcıtılan tur'.ü maddslerden yastıfc. 5 Blr «ayı Islm. 6 Tersl eski dilde akdger TürS parasımn tost yaîilıp. 7 E s ü dücis o?ul. çocui Bir nota. 3 Bir renk Tersi düsünülerek vanlıp tn» nılin sanuç ( Blitoçaltmda, ksrma»a hEİlnde bulunap ksndilertni belil etmeksiztrı blr taXım nıb bozukiukları do guran imgeleri bilıcg Blaruca ç*imek yoiuji» bunlan zararsız kılsn heMmîilt »öntenü. YVKARIDAN ASAĞIYA : 1 Küpe ve yüzük gibi ben k lşierinde k^lîanılan mavl rerJsli degerli blr ta» Dtan ma, utamj öuyma. 3 DU, kültüı ve ülkü bakunıcdan bsska topluluidartJaıı a^r.Ian topluluk Tersi eskı dılde yiice. 3 Eski ve deterü bir yapıyı onanp eski hallne getırme. t Blr ahrüJt ölçü birtainin iasa yszılışı Ögü t'Jlmfış tanıl Tersl susın ve ıssız geniç arazı. 5 Mün» kün, oîsoüir Tersl bir besin. 6 Bir sonı Yemek plşirsoekta kuUamlan «yaklı p 123456789 nüşmQ$tur. Bu tür uygulama, yurttaşlara ve cilelere de sıç ramış ve onlara kötü örnek olmuş, 40 yıllık komşular birblrinden kohvelerinl ayırmış. düşman olmuş. birblrlerine kiz vermez durumuno düşmuşlerdir. İktidardaki partiye oy vermediğl icin Kırşehir llimiz cezalandırıimış, ilceye cevrilrtıistlr. Yasama gucünön. Isterss Kalifsliği getirebileceğl düşüncesl Işlenmeye calışıSmış o dönemde yürurlukte olan 1924 AnayGsası bir yana itilerek oy avcılığı lc!n bağnaz lığa ısık tutulmuş, loyikllk İlkelerl acıktan ocığa tepelenmeye. yobazlık hortlatılmaya. Ataturk devrimlerl ciğnenmeye başlanmıstır. Kısacası, Osmanlı dönemlnln devlet yıkan kargaşa ortamı yaratılmıs ve sonunda llk on yıllık uygulaTia başansızlığa uğramıstır. İkind on yılı. gecenlerde 12 Ankara'da İmza gOnü, AZiZ NESiN 1981'ds cıkan Nesln Vakfı Edebiyat Yillığmı ve tüm yapıtlarını bugün (Cumartesi) 12 18 arası EVRENSEL Kitabevl Sanat Galerisi'nde Imzolayocaktır. ADRES: Mıthatpaşa 24/a Yenteehlr 78 8518 (Cumhuriyet 3080) »• taşınır ocak. 7 Kulîanma üüresi Resinj sanatında çıpİEk 6 Vücudun bir tarafında deviın ve öojirmua kaUonası M&bkeme karannı üösıeren be'E* â Lenl Eiektnk kuvvetlcl topİByaa &5g:z ÇÛZVMt DÜNKÜ nUUHACANIN SOLDAN SAĞA : MEHMEO KEMAL Celai Bayar Efsanesi ve Raftaki Demokrasi BÜTÜN KİTAPÇILARDA 1 Dolmen Re. 2 îrran Edun. 3 lye. i Latiî raL. i OUjkrari. 6 Zaıl Do. 7 Ar MU An S Se!« KoU. 9 Atlas YVKARFDAN âŞAĞITA I 1 Diplomasl. 2 Om At Re. i Laktca Lfc. 4 Mn İkamet. 5 İtnt. 5 Ney Alaka. 7 Ders Os. 8 ÎJ1 Aidst. fl Emel Ocaj. Cumhuriyel Sahlbt: Cumhuriyet Matbaacıiıi re Gazetecüik TA^. adına: NADtR VADÎ Genal Yayın Müdürü HASAN CEMAL Müessese Müdürü EMtNE LŞAKLIGİL Yazı Işlert Müdürü OKAY GÖNENSİN Basan ve i'ayan: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazctecilils TJS..Ş. Cagîdoglu, Türkocaöı Cad.: 3 9 4 1 , Posta Kutusu: 246 İSTANBLL TEL.: 20 91 03 BÜROLAR: • ANKAKA: Konur SokaH 24/4 YENÎSEHİB Tel.: 17 58 25 17 58 66 tdare: 18 33 35 • tZMtR: Halit Ziya Bulvan N o . : 65 Kat: 3 Tel.: 25 47 09 13 12 30 • ADANA: Atatürfc Caddesi. Türk Hava Ktırunra Kat: 2, N o . : 13 Tel.: 14 550 19 731 T A K V tM 4 NİSAN 1981 tmaak 4İ8 GABC? 6^8 C>ilt 13.17 tMndt 1653 4kşam 19J7 SU0 İLAN HATAY DEVLET ÜRETME ÇİFTÜĞİNDEN 1 Hatay Devlet Oretme Ciftliğının 1980 yılı tahmlnl Istihsall 27.000 Kg. fimer pamuk 21.000 Kg. yağlık gığit ve 119.000 Kg. yemlik ci ğit ccıkarttırma suretiyle satıça cıkarılacaktır 2 Acıkarttırma 15.4.1981 tarihınde carşamba gunü saat 14^0'da cittllk bınasındo Alım • Satım Komlsyonu huzurunda yapılacaktır. 3 Aylık arttırma suretiyle satılacak. llnter pamuk. yağlık clfllt v« yemlik clflittn muhammen bedell ve aetıcı te.r'jtı osnğıdcki gibıdlr Llnter Pamuk: Muhammen bedeil : 7.00 Kg/Tl. Gecid Temlnatı: 189.000 Yağlı ciğıt: Muhammen bedeii 14.00 Kg/TL C5ecici Teminatı 294 000 Yamlık ciğit: Muhammen bedelı • 7.00 Kg/TL G«Cici Teminatı: 833.00 4 Acık attırmaya aıt şartncme CUtlik Alım Satım Komisyonunda hor gün me«al saotleri dahillnde göruleblllr. ASIM AKŞAR'ı yitirdik Pazar gür/i ög!e namazmdan sonra KadıfcOy Osmaaaga Caraıinden kalcUnlacaktır. âRKADAŞUIRI Aliye ÇATALOLUK (1951 1880) Seklenmedik bir kaza sonucu aranaızdan aynüşımn birind yüffida seni has retle anıyonız. E$J ve ADesi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle