Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 Cumhuriyet OLAYLAR ve GÖRGŞLER vitesıdır Avrupa, Asya, Amerıka ve Afrıka'dan on dokuz ulke temsılcılerı Turk Sanatı uzenn de yogun calışmalar yaparken, Şah'ın parasıy la üstune ortu çekı'en bazı Turk sanatı ve de ğerlerı gun ışığına kavuşturularak bu kongre lerde gerçek sahıplerı ıle vurgulanmıştır.. Da ha sonra dort yılda bır yınelenen kongrelerın ıkıncısı, 1963 te Venedık'te, 1967 de Cambrıdge'de 1971da Aıxen Provence de 1975'te Bu dapeşte'de ve altıncısı da 1979 da Munıh te yapılmıştır O, doğayı ictenlıkle severdı Bunu 1942'de yayınlanan cManzara Uzerıne Bır Deneme» ad lı etudünde şoyİ9 acıklar: cTaDlat. renk renk mevsımlerı, yenıleşen şekıllerı ıle ınsanlık rçın bır zevk kaynağıdır Tabıatı kım sevmez, tabıa tı kım güzel bulmaz.. Tabıatla bır sure basbasa kalıp donen ınsanların gozlerının ıcıne bakı nız, orada neşe panltıları ıle bırlıkte gercek gü zellık panltılannı da gorunüz Tabıat güzeldır ve hıç bır şey guzel ı*te onj geçemez » O. ın sanı da severdı, Yakın dostu Selâhattın B yu yitırdığınde yazdıgı şu sozcuklerı aynen ken dısı ıçın kullanabılırız «O da bu karışık, bulanık. tatsız. ama ge ne de doyulama/an dünyadan donmemecesine, o kaçınılmaz gezıye cıkıp gıttı » Gıttı ama yıllar yılı anısı tazelenerek .. S K Yetkın Hocamızı bır yıl once bugün (18 nısan 1980) yıtırmıştık. Tazelenen anısına saygılar sunarak .. 18 NISAN 1981 er Insanın öğrencilık yıllan lclnde 6mür boyu unutulmayan acı, tatlı anıları ve yaşantıları olur. Bunların bır çoğu da hocaların etkın davranışları, sözlerıyle llgılıdır. Ankara Kız Lısesl'nde oğrenci bulunduğum sıroda, kısa bır dönem müdumm olan Suut Bey'ın daıma ılerıye bakan duşunceyle yuklü tavırları öğrencılennde derın bır saygınlık uyandırmıştır 10 kasım 1938 gunüydu. Ikıncl ders saatınden sonra o, bızlerı Etnografya Müzesıne bakan bahçede topladı. Uzgun ve vakur edasıyla bızlere azız Atatürk'u cısmen kaybettığımızı, ama onu aksıyonlarla yaşatarok daıma dıri tutacağımızı, kendıne özgu sesı ve tutumuyla belırttı Bu sozlenn ardından yükselen coşkulu sesı ve acı hıckırıkların dramatık toblosu belleklerde kalırken. Suut Kemal Yetkın adı da zıhınlerımdızde yer etmıştı. Henüz felsefe derslerının okutulduğu sınıfta bulunmamama karşın, ortık onun adına rastladığım, telıf ve çevırı her türlü kıtap ve dergıyı alır olmuştum. Boylece. metafızık ve etıkten edebiyata, felsefeden sanata ve estetığe dek kıtaplığımda, eskılenn deyımıyle, bır tkullıyat» oluşmuştu. O, 1940'lara, hatta 1931'lere Inen bır yazı zengınlığıne sahıptı. Onun tHukuk Felsefesı», «Sanat Felsefesı». cEstetık» gıbl yayınları yanında ayru tarıhlere yakın olarak tıasılmış edebıyat alanmda da bugun bıle zevkle okunon eskırnemış yazıları vardır tAhmet Haşım ve Sembolızmj, tRecaızade Ekrem» hakkındakı düşünceleri ozgünluğünü hâlâ korumaktadır cKalem» gıbı sanat ve edebıyat dergılerınde özlü olarak ışlenmış nıce konu onun imzasını tasımaktadır Aynca, M.E.B. Tercume Burosu'nun başında bulunduğu sıralarda onun cıddı izleyıcilık ılkesıyle fTercüme Mecmuası» en verımlı dönemlenni yaşamıştır denebıllr. Suut Kemal hocamızın edebiyata ve sanata olan ıkı tür eğılımını en tyl yansıtan, 4 ocak 1947 yılında ılk sayıyla yayına girip. Hi I Hocam Suut Kemal Doç. Dr. Neda ARMANER A.Ü. ilâhiyat Fakultes! Oğretim Uyesl her cumortesl gunu okuyucuya ulaşan «Sanat ve Edebıyat Gazetesı» oldu Sahıbı buıunduğu bu yayının Yazıışlerı Mudurluğunde Lutfı Ay bulunuyordu Bır sanat edebıyat sergısı (meşherı) halınde yurutülen bu yayında doha kımlerın adlarına rastlanmıyordu kı Bu değerlı yayının uzun omürlu olmayışından kendısıne yakındığımda, sankı kalbınin derınlıklerınden gelen bır üzuntuyu deşmışım gıbı olurdu. Onun edebiyata mı, yok3a sanata mı daha cok eğılımlı olduğu kestırılemezdı Çünku o. kışılığı ıçınde bunları gayet lyi bırleştırmıştı. Her ne kadar sanat tanhıyle ilgıll yayınlan nıcelık yonunden bır ustünlüğe sahıp ıse de, bu yoğunluk onun Istanbul Edebıyat Fakültesı Felsefe Bolümu, daha sonra Ankara Unıversıtesıne bağlı Dıl ve Tarıh Coğrafya Fakultesınde estetık derslerı okutması, llâhıyat Fakultesınde de uzun yıllar Türk ve Islâm Sanatları Enstıtusü nün Boşkanı olması, Hacettepe Unıversıtesı nde ve yıne emekiiye ayrılana dek Eğıtim Fakultesı'nde Sanat Tarıhı Kürsülerının kurucusu ve yurutücüsu olmasının doğal sonucudur. Ordınaryüs Profesör Yetkın, kultür yetenek lerl ve belırgın ozellıklerıyle nıce uluslararası kongrelerde. Turk ulusu ve Turk kulturü lehıne, türlü yanlış anlayışları düzeltmiş ve onaylat mış bır kışıydı. 1950'de Dublın de yapılan IV Sanat Eleştırmenlerı Kongresıne Nurullah Eerk ile bırlıkte katılmış ve onların onerılerıyle V Kongre'nm Istanbul da yapılması büyuk bır merrnunıyetle kabul edılmlştl 1954 yılı eylül ayındo yapılan bu kongreye on yedı ulusun temsılcıjerı katıimıştı. Şale Koşkü'nde acılan ve Guzel Sanatlar Akademısınas sirdürülen bu kongrede onun sjnduğu bıldırı Turklslâm Sa natının Batı ya etkılerını dıle getırıyor ve bun ları proıeksıyonla beigelıyordu Soyut karakter lı Turk susleme sanatındakı devrî hareketlılık ıle Henrı Matısse'ın Raks adlı yapıtında görü len yakınlığı gostermesı dıkkat ceken bır konu olmuştu 1949 kasımında, 5424 sayılı kanunla, bugunkü Hukuk Fakültesı çatısı altındakl blr bı nada nıtelık yönünden kuvvetlı bır öğretım kad rosuyla İlâhiyat Fakültesı açılmıştı. cMukayeseli Islâm Hukuku» dersını veren rahmetll Esat Arsebük aynı zamanda dekan seçılmıştı Türkİslâm Sanatları Profesorü rahmetll Remzı Oğuz Arık'tı. 1950 yıllarında mılletvekıll seçılen bu hocamızın ders ve semınerlerı rahmetll S K Yetkın tarafmdan doldurulmuştu. Derslerl cok caniı geçerdı DoğuBatı sanatı üzennde hazır lattığı semınerlere onem verır ve oğrencılerl ca lışmaya teşvık ederdi. Buna rağmen, thocayı çalıştıran oğrencıdır» dıye ince bır eğitsel nok taya zaman zaman değınırdı. İlâhiyat Fakultesınde vakıt geclrmedan kurduğu «Türk ve Islâm Sanatları Enstıtüsu n de hazırlığını başlattığı Uluslararası I. Türk Sanatları Kongresı'nın 1924 ekim 1959 yılında realıze edılışı onun yoşamtnın en boşanlı aktı Çıkış Yolu tuz yıldan oen uİKenın butun olanadannı özel sektore yonelten bır ekonomı modelım uyguladıktan sonra Turkıye nereje varmıştır' 1981'de dort sorunun yanıtını aramak zorundayız. 1) Sanayı toplumu olabıldık mı? 2) Otuz yü oncesıne oranla daha bağımsız mıy^? 3) Demokrası>ı kurup ozgurlesebıldık mı? 4) Toplumsal adaletı saglayabıldık m ı ' • Bugun hıç kımse Turkıye'nın sanayı toplumu olduğunu soyleyemez. Tersm«, bıze «Batının sutçusu, kasabl, manavı olmamızı» ogutleyenler vardır Endustnleşme yolunda azımsanmıyacak adımlar atılmışsa, da, çarpık ve dışa bagımlı bır sanayı sektorü oluşmuşfcur. Ozgurluk ve demo«trası \olunda nereye ulaşabüdık1' Avrupa Konseji, A E T ve NATO içmde fıkır ozgurlugü bulunmıyan tek ulkeyız. Sıyasal bagımsızlıgımız 20 mılyar dolarlık borç ve her yıl 2 mılyar dolar açık \eren dış odeme dengesıyle kosteklenıyor. Toplumsal adalet dengelerımız bozuKtur. Varsıllıkla joksulluk çehskısı derınleşerek sosyal yaraları buyutmus, gelır dağlımı hantasmı çarpıtmıştıı. Ekonomık çıkmaz sıjasal açmazı jaratmış, toplumsal anarşı oruu'yu yonetıme el koyman zorunda bırakmıştır. Şımdı bır çıkış yolu aranıyor. • Çıkış yolu nerede? Bu sorunun hem sıyasal hem ekonomık yanıtlan olmaüdır. Batı, eüonomıde bıze yon gosteriyor, reçete %erıyor «Açık kapı, serbest pıvasa, jabancı sermaje, liberal ekonoıni» deyımlerıj le suslenen formulu bılıjoruz. Yıne Batı bıze polıtık yonu de ışaretlıypr ve ınsan haklaıına dayalı sıjasal demokrasıye geçmemlzı ogatluyor. Io33 tıcaret anlaşmasıvla 1839 Tanzımat fermanı, bugunkune benzer bır ıkılemı geçen yuzyılda Türkıye gundemıne sokujordu. 1838 ekonomıae Turkıye'nın &.& pılannı Batı'ya açıjor, 1839 ınsan naklan yolunaa bır adun sağlıjordu. Şundı daha degışık koşulîaraa benzerı bır olay yaşanıyor. Avrupa Konsejı Turkı>e'ye Batı'nm bir yuzuııu gostenrken, I1IF Baıının otekı yuzuyle karsımıza çıkıyor. Ne yapmalıyız' O ••• Dünkü yazımda onemli bır dızgi yanhşı vardı. Orhan Velı'nın çok ıçtıfını auyunca «Ne dlye intıhar etmlyor? Ceksin tabancayı vursun kendini» dıyen hanım, «bizim hanım» dıye çıkmış Oysa «bir hanım» olacaktı, bıztaı hanımla llgısı yok. Melih Cevdet Anday. EVET OKTAY AKBAL Milli Eğitim Vakfı ve «17 Nisan» HflVIR ıe kadar llg'fic blr rastlantı oldu... Tam Köy Ens1 tıtulerı ıcm yazı yazmaya hazırlanırken Mılll fcğı• tım Bakanı Sayın Korgeneral Hason Sağlam'dan bır mektup aldım. Sayın Bakan mektubuna şoyle başlamış: «Dcha mutlu ve müreffeh bır topluma ulaşmoda, hıc kuşkusuz en onemli araç eğıtımdır. Bu yüzdendır kı toplumları kalkındıracak olan ınsan unsuru eğıtımle yuceltılmelıdır. Bugunku eğıtim sıstemımızde, arzu edılmemesıne rağmen daha çok ezbere dayanan bır öğretı mın sürdurulmekte oluşu, uretım deneyıml olmayan ve öğrendığinı uygulamakta güclük ceken fertlerın yetıştırılmesıne neden olmaktadır. Kısılık sahibi, yaratıcı, üretıcı ınsana olan ıhtıyacımızın korşılanması, eğıtımın Dunları sağlayacak pedagopk ve ekonomık bır ortam ıcınde surdurulmesı ıle mümkündür. Genel bılgılerle, öğrendığinı uygulayamayan kıtleler yerıne. teknık bıigı ve becerılerle donatılmış nıtellklı kışılerın yetıştmlmesı Iç.n, ınceleme. araştırma ve uygulamaya dayalı bır eğltım sıstemının gereklılığı ortadadır» Kişılık sahıbı, yaratıcı, uretıcl ınsan... Teknık bılgı ve becerılerle donatılmış nıtelıklı kışı... Köy Enstltulerının dayandığı temel ılke, bu amaca yönelık calışmalar yapmak değıl mıydı? Bu okullardan yetlşen kırbın oğretmenın buyuk çoğunluğu 'yaratıcı. üretici, teknlk bılgl ve becerılerle donatılmış olduklan lcln cevrelerıne yarar sağlamadı mı? En gerıci ıktıdarlar donemınde bıle ezılmeden ayakta kalan, Türkıye'de eğıtımın genış yığınları 'kışılık sahıbı' ve 'nıtelıkli birer bırey" olması ıçın calışan kışıler. bu Enstıtulerden yetışmış aydınlar olmad mı? Güzel, boşonlı deneylerimlz vor. ismall Hokkı Tonguc'la, Hasan Ali Yucel ın ve Ismet Inönü'nun bırlıkte başlattıkları, eğıtımde demokratıkleşme, öğretıml yaygınlaştırma. her yurttaşı okur yazar kılma, öğretmenlerl de teknık bılg yle. becerıyle nıtelıkli birer kişılık sahibi aydın olarak yaşama kazandırma gırişımi, bugune dek aynı hızla, aynı coşkuyla surdurülseydı 1981 yılında bir Bakan yenıden bu konuları düşunmek, bu alanda bırşeyler yapmak ıcin 'Al baştan' yapmaya kaıkar mıydı? Dun 17 nisan'dı Köy Enstitülerinln kuruluş yılı. Sayın Sağlam'ın da bıldırdığl gıbl on uç mılyon ınsanımız okumayazma bılmemektedır. Okumayazma bılıp te, bu nu kısa surede unutan, ya da okuyacak yararlı bir şey bulamayan mılyonlarca Insanımızı «nıtelıkli» bırer kışı saymak zordur Tonguc, kı ulkemızin en büyük eğıtımcısıdır ortaya koyduğu yapıtlarla once duşuncesını duyurdu, yaygınlaştırdı. sonra da bu duşuncelerı uygula maya koydu. Yenı bır aydın kışılığının ortaya cıkmasın da Tonguç'un payı büyuktür Tüm üikeyı okuryazarduşünur. duyar bıreylerle doldurmak, kara bilgısızlıği ortadan kaldırmok Icm başvurulacak guc, koydu. koy ınsanıydı. Tonguc, koyden aldığı genclerı koylere yollardı. «kişılık sahıbı, üretıcı, nıtelıkli» oğretmenler gercek bl rer ulkücu olarak yaşamı guzelleştırmek, insanımızı yuceltmek savaşına gınştıler Ne yazık kı karabılg;sızliğın ortadan kalkmamasında yarar goren gerıci güçler bu atılımı engelledı. sonra da durdurdu Gerısin gerı, eski yonteme dondurdü. Yanı ezbercilık, gercek dışıcılık, üıke yaranno olmayan, üretici, yaratıcı olmayan bır yonteme Mıllî Eğıtim Bakanı Sağlam, guzel amaçlar, guzel ülküler ardında caba harcayan bır aydın kışi... Asker ya pısı ona yurt ve ulus gerceklerımızın anlaşılmasında, og retılnresınde yarar sağlamış !lk ış olarak okumasızyazmasız ınsanlarımızı yetıştırmek, «ınsan»ca bır donatıma kavusturmak gerektığı ınancıyla genış kapsamlı atılım lara gereksmme duyuyor Bır mılyon ınsanımız bugünıerde yurdun dort bır yanında okuma yozma oğrenmektedır «On uc mılyon vatandaşı okuryazar olmayan Dir toplumun coğdaş uygarlık duzeyının seçkin ortağı ol nasını beklemek gercekcl olamaz » Ama bu buyük çabanın ustesınden gelmek buyuk para harcamayı gerektırıyor Oysa bu «buyuk» para Devlet butçesmde yok. Sayın Saglam bunu bır Vakır kurarak gerçekteştırmeyl duşunmuş «Halkımızın Mıllî Eğıtıme yapmak ıstedıklen bagışian yennde ve amacına uygun bır bıçımde kullanmak ve eğıtıme yenı kaynaklar sağlamak Icin «Mıllî Eğttım Bakanlığı Vakfı» kurulmuştur» dıyor. Biz, yazarların DU konuya ılgılenmemızi, bu cabaya yardımcı olmamızj ıstıyor.. Sayın Bakanın karabılglsızliğı ortadan kaldırmak. "îalkımız. nıtelıkli. üretici yapmak, herşeyden once de nerkese okumayazmo öğretmek yolundakı özlemınl ve caDasını saygıyla karşılıyorum. Bu alanda yıllardır süreklı yazıiar yayıntayan, Atatürk çızgısınde gerçekten nalkcı devrimcı, laık, cumhurıyetcı, ulusalcı, devletci oır egıtım ve oğretım yapılması ıçın, her türlü gerıci akıma. ozleme nıyete. karşı savaşım veren kışıler arasındayım sanırım Her ne kadar Vakıf türündekl gırışımlere guven duymazsam da, Devlet elıyle surdurulecek ou Vakıf gırışımını desteklemek bır gorevdır. Ama de•jığlm gıbı gecmıştekı başarılı deneylerden yararlanmak gereklr Dunyava örnek olmuş bır «Koy Enstitüleri» deneyım mız var Büyük eğıtımcılerımızln ortaya koyduğu s sternlı duşunceler. ılerl surulmüş eğıtım planları var «17 nısan» olayını lyi değerlendirmek, o cabayı. o coskuyu yenıden canlandırmak gereklıdır kanısındayım 1937'de Anayasaya koydurdugu alü ilke (Cumhurıyetçı lık, Mıllıyetçılık, Layıklık, Dev letçılık, Halkçıük, Devrimcı hk den son uçu uzerınde tar tışmalar açıldı. Özellıkle Devletçüık ilkesırun değtştırılmesı konusunda kamuoyu yarattna aaıacım guden kımı yazüarın basmda yer aldıgı goruldü. Bu eğüımdekı yazüarın gazetelerde yayımlanmasından az sonra. Boğazıçı Unıversıtesı'nce 9 mart 1981 günü «Devrım Tarıhı Eğıtımı Şurası» duzenlendı. «Ozel Çağrılı Konuklar», «Unıversıte Temsılcılerı» \e «Harp Akademılen Temsılcılenımıı oluşturdugu bır gun suren Şura'yı dınleyıcı olarak ızleme olanağuu bulduk. Aynı konudakı çalışmaiann, Maii Efıtım Bakanlığı, Talım Terbıye Daıre Başkanlıgı'nda o luşturulan komısyonca da sür'lurüldüğu şu gunlerde, Sura' ya katılan Mıllı Eğıtim Bakanı' nın ve bır kısım temsılcılerın kımi goruşlennı bır jazıyla ozetlemenın yararlı olacağını urmıyorum. • Şura'nın konusu dört bölüme ayrılmıştı. Eunlan kısaca şoyle belırtebıLrıZ 1) Devrım Tarıhı Derslerının kapsamı, 2) Derslerın verılış yontemı, 3) Dersın ogrenım yılı ve suresı, 4) Bu konuda uzman oğretim uyesı yetıştınlmesı Müli Egıtım Bakaru'nın açış konuşmasmın ardından Prof. Velıdedeoğlu'nun ve ozellıkle de Prof Suna Kılı'nın ozlu bır konuşmayla goruslerını bıldırmelennden sonra, Şurâ'yı olusturan temsılcılere bırıncı konu olan «Devrım Tarıhı Dersjıın Kapsamı» üzerıne beşer dakıkalık koriUSma olanağı tanındı. Boylece sabalıkı oturum bu ko nuya ozgulenmış oldu, öğleden sonra ılk sdz alan Ünıversıte temsılcılerınden bırı, «Devnm Tarıhı Dersı'rm kapsamı» Içın bakın ne düşunuyor «Devrım Tarihi'nin oğretimi illc Turklerden başlamaU, ilk Turk Devletleri anlatüma lı; daha sonra Osmanlılara gelinmeli >e Abdulhamıt devrine geçilraell, o devır anlatılmah..» Evet, boylece Atatürk'u, Mılll Mucadeleyı, ülusal Kurtuluş Savası'nı, Ataturk llkelerı'nı, daha doğrusu «Atatürk Devnmı»nı, Orta Asya ve Osmanlı tarıhı içmde kuçultüp erıtmeü, demek ıstedığı anlaşılıyor' . Şura'jT dınleyıcı olarak ızlejen eskj Kontenjan Senatorlerınden sayın Doçent Bahrıye Uçok, hafif sesle «Konu hıç boy le genışletılıp dağıtılır m ı ' Ay nca 16 Türk Devlet' sayısı da kesm değıl. Bu konuda Prof Coşkun Oçok bir yazı hazırlıyor» demekten kendıni alama dı Eu arada konuşma sırası kendısıne gelen sayın Prof. Dr. Enver Zıya Karal. «Devnm Tarıhı Ders'erıının kapsammı bu kadar genış tutmanın anlamsızhğını «Efitim \e öçretimlmiz boyurıca öçrencllere, once ilk Türk bovlarmın ve devletlerinin tarihlni, sonra Selcııklolar Tarihlni, bu arada Islâm Tarihlni. daha sonra da Hanedan tarihini done döne bol bol okutuyoruz. Devrfm Tarihi'nin konulannı sınırlamak zonındaTiz. 1918 nlından haşlavarak 1938'e kadar çetırmek. kanımca doğru bir vaklasımdır» dıverek vureuladı Şura'ya calışmasını basılı olarak sunan Boğazıçı Ümversitesı ön Lısans Okulu oğretım gorevlısı sayın Ertuğrul Zekâı öke"nın Renlş çaplı incelemesının sonuna koyTiuş olduğu ıs tatıstık bılgı ıse geret eazetelerde çıkan sozunü ettığımız yazılara eerekse $ura'ya katılan kıml temsılclerın ileri sürduklen düşüncelere. bır acıdan. vanıt olabılecek değerdeydi. Bu istatıstık bılgrn kısaca behrtmekte varar eormek teyız Sayın Öke. Devrim Tarihı derslerine «Bu derslerde neleri öçrenmek istediklerini» oğ rencüenne sormakla baclarmıs 1981 öğretım vılının Ilk Devnm Tarihi dersinde de 170 o§renclye aynı soruvu vöneltmls. Aldığı yanı^lar ve bunlann vuzde oranlan şövle1) AtatOrk Devrbnlerl nasıl nrînılandı, (simdl nasıl) uv?ulanıyor? %14J.. 2) Oîmanh împaratorlugu neden cBktü? S eçtığlıniz çutıat ayııun son gunlermde, Ataturk'un Atatürk Devrimi ve Bir Şura GELECEĞİN TÜRKİYE'SİNİ BIÇIMLENDİRECEK OLAN KUŞAKLAR KESİNLİKLE DEVRİM TARIHIM, İLK TURK BOYLARI YA DA «HANEDAN»» TARİHİ BİÇİMİNDE DEĞİL, ESKİ ANAYASADA YER ALAN 6 İLKENİN IŞIĞINDA KAVRAMALI. nen, örneğın, blr fıdanın yeşermege başladığı andan ıtıbaren, bıtkı ozsuyu nasü her yennı dolaşıp onu bır agaç yapar ve yaşamı bojunca da bu boylece surer gıderse, Ataturkçuluk bılincı ve coşkusu da gençlığımızın ruhunu oylece kaplamalı ve onunla bırlıkte buyüyup gelışmelıdır Boylece gelecekte her alanda karşılasacağı sorurüara AtatürkçÜ bır yaklaşımla çoztlmler arayan bır kuşak yetiştınlmehdlr. Gerçek Atatürkçu kuşaklar yetıştırmenın bir kostıludur elbet bu. Türk Dil Kurumu Başkam Savın Prof Dr Şerafettm Turan'm «Turk toplum yaşammda Ataturkçüluk Becerliliğini kaybederse ne olacak? Gunîük vaşamımızda (Atatürkçuluçe) aykırılıUar oluvor ve gençlik bunlan görüvorsa, ona De\rim Tanhl ögretmenln anlamı nedır?» bıçımındekı sorusunun gerçeklığı karşısında «Ataturk Ilkelen»nın butunluğünun anlamı daha da belırgmleşmektedır. Yazının başlangıcmda da behrttığımız gıbı, Atatürkçülüğun temelı olan «Atatürk ılkelen» ıçın orneğın «layıklık ılkesiyle, devletçılık ılkesı aynı genelleme duzs\ındeki ılkeler mıdır'. Layıklık ılkesı, bellı bır duşunce oruntusunu venr. Devletçılık ıse somut bır ekonomı polıtıkasıdır Kemallst layiklık ilkesı her doosmde geçerli ol8bilecek ıken Kemalıst devletçılık olmayabılm) gıbı düşunce ve onerıler ortalara ddkülmelrte<Aır. Bugün boyle bır öneri llen sürulebılıvorsa, yann bunun karşıtı, yanı «Devletçılık her donemde gecerlıdır, ama layıklık ılkesı geçerlı olmayabüır» denemez m ı ' Yakın bır geçmış te denmedı m ı ' Ilenkı bir sureçte de Hanedanlığa başka bır deyımle «Yenı Osmanlıcılığa» ozenenler «Mıllıyetçılık ııkesi her donem ıçın geçerlidır, ama artık Cumhuriyetçıhk olmayabılır» demezler mi, dıyemezler mı' Prof. Velıdedeoğlu'nun konuşmasındakı deyımıy le «Birbirine perçinlenmiş altı halkadan olusan ve bir parti tuzuçunü, hattâ Anayasa'nın sınırlannj aşan bu Ukeler bütunlüğu»nden bır halkayı çıkarmak, oburlenne de sıranuı ge'ebıleceğının bır işareü olamaz mı? Sura'nm bğleden önoeM oturumunun son konuşmasında Mıllı Egıtım Bakanı Sayın Sağ lam «Bugun gençlik boşluktadır. Gcleccçin Turldye'sl Ataturk'un izinde sizın ellerinizde şekillenecektir. Biz buım adam larmdan teklıfler bekllyoruz. Biz onlann uygulayıcısı durormındayız. Bu son şansunızdır. Bunu çok ıyi ve ivedi olarak kullanmak şarttır» demesıne yurekten katılmama olanağı yoktur. Ne var kı, geleceğın Türkıyesıru şekıllendırecek olanlar ke sınhkle: «Atatürk Devnm Tarüıı»nı ilk Turk boylan veya Hanedan tanhı içınde entıp cuceleştırmek ısteyenlerden olmamalıdır. «Atatürk ükeleri»nı parçalayıp üçe, ıkıye ındirmeyı düşunenlerden olmamalıdır; yine son gunlerde gorulduğü gibı, «Ataturk ıdealızmı» kavramını, «Ataturk ilkelen»mn yerıne geçırerek, Kemalıst ıdeolojıyi sulandınp zayıllatmayı amaçlayanlardan olmamalıdır örneğın; «ulkemızı muasır medenıyet se\nyesımn üstune çıkarmak», «Yurtta sulh, cıhanda sulh» gıbı amaç kavramlar «Atatürk ideahzmıonı belırtir; alü ılke ıse Ataturkçuluğün temelıdır. • Bazı sorularm bırkaç yanıtı olabıhr, bazı sorulann tek yanıtı vardır. 1980 yılı başlangıcmda 24 ocak formulu ujgulamrken ekonomıde bır başka >ol olmadıgı soylenmışfır. Oysa kapıtalıst eKonomıde çeşıtlı seçenekler \araır Buna karşın demokrası konusu seçeneksızdır. Kım demokrasıye karşı çıkabılır KI Insan hakların!» % fıkır ozgurlugvme dayalı sıjasal demokrasıyı e «Batı ıstıjor» dıje mı bemmsıj ecegız? lladem kı demokraainın karşıtı dıktadır, soralım: Hangısını seçersınız'' Demokrası sağlı sollu bır rejımdır. Yalnız sağla demokrası olasızdır Türkıye'de solu dıslıvarak demokrası yapmaya kalkmak ulkeyı sıyasal bunalımın en derınıne surukler. Nıtskım 30 yıllık bır deneyım sonucunda vardığımız 11 eylul çıkmazı bu gerçegı vurgular. Demek kı sıyasal çıkmazı aşmak, solu, yanı alıntenyle yaşamını surduren kıtlelerı yonetıme katmakla gerçekleşecektır. Boylesıne bır ulusal çözüm yolu, doğuda, batıda, dostta, duşmanda boy atan her tur dış muhalefetı ezıp geçer, T u r t o e n m çevresınde oluşturulmaja «,ahşılan kuşatmayı jarar. lç barış da ülkenın sağıyla solunu bır dengede bağdaştırmakla gsrçekleşır • Ekonomık yonteme gelince Dunya bunalımı suruyor. Uzmanlann soyledıklerine gore bunaumdan çıkış 1980'lerin sonunu bulacaktır Öyleyse ne yapmalı' «Açık kapı snasetıyle buhranı ithal etmek» akıl kan mıdır? Tanhımızde ıkı denejım var. Bırıncısınde Osmanlı Devletı yabaacı ve yerli paraba balarma baglandığı ıçın battı IKUICI Dunja Savdşa.dan sonra sınanmaya başlanan ıkıncı deneyım sonuou, 20 nulyar dolarlık borcu, 2 mılyar dolarük diş ödeme açığı, 5 mılyon ışsizıyle ortadadır. Ancak 192930 dunya kapıtalızminin bunaiunıyla birhkte Türkıye'de uygulanan Ataturk Devletçılıği bir ayn yontemdır ve 24 ocak 1980 fonnulunun seçeneği (alternatıfı) var demektır. Meriç KARACAOVALI 3) Kurtuluş Sa\aşı'mmn gerç«kleri nelerdlr? %10. 4) Ataturkçuluk Kemahzm nedır? %9.5. 5) Bugunlere nasıl geldlk? Niçin bu duruma duştük? %9. 6) Atatjrk İlkeleri nelerdlr? %6,5. 7) De\Timlerin sebep \e sonnçlannı açıklaymız. %6J. 8) Mılli Mucadele döneminde lsyanlar nelerdlr? Çerkez Etem kımdir? ° 0 3^. 9) Türk Dil Devrimi nedlr? %3. 10) 27 Mavıs'ın çerçek sebepleri nelerdir? " , 1 ^ . Bırıncı, dorduncü ve al'ıncı soru grubunun gerek sorulan, gerek yarutlan bakımından bır butunluk taşıdığı dıkkate alının bırleştırıldıgındfi. «itatürkçulük ve Atatürk Ilkeleri nelerdir? Ataturk Devrimleri nasü uvgulandı. (şimdi nasıl) uygu. lanıyor?» sorusunun oranı C ,L 30 1 e ulaşmaktadır. Gençlerın, Devrım Tanhl Derslen'nde bğTenmek istedıklerırun, bız buyuklerm onlara öğretmek ısfedıklenmızm de ustunde olduğu bu sorularla acacık ortaya konmuş değıl mı? Sura'da, Mıl'ı Eğıtim Bakanı sayın Hasan Sağlam'ın «Ynrtta, son gezimde eordüçüm: bazı verlerde dgrenciler, öçretmenlerinden daha üeridevdi» demesme nasü hak verme^'elım Bır oğretim uyesi, Ataturk Devnmı'nin tantune konu olarak, taa ılk Türklerl, Hanedan (Osmanlı) tanhını ve Sultan Abduluamıt Han'ı uygun gorurken, genç oğrencı. Kurtuluş Savası'nın gerçeklerını, Ataturk çuluğün Kemalızmın ve Ataturk Ilkelerı'nn ne olduğunu, dahası, bunlann dununu, bugununu ve 27 Mayıs'm nedenlerını oğrenmek ıstıyor. Şura'ya «Özel çağnlı konuklar»dan bın olarak katılan Tuğgeneral Sayın Osman Fe\zoglu, Devrım Tarıhı Derslen'nın kapsamı üzerınde, bugune kadar hâlâ «bır asgarî muşterekın» aramp bulunmamasını ışaret ettıkten sonra, ozetle şoyle dedı «Ataturkçuluğü bfitün eğitimöğretim aşamalanna. anaokulundan üni\ersıteye dek yerleştirmeliydik. Oysa ne yapmışıı? Tarih olarak gençlerimize: Küıcı çekip, Asya'dan kalkıp pala sallayarak Avrupa'ya kadar gittiâimizi öçretmişiz. İşte o kadar Bu muyuz biz?.. Öğretımlmizde Atatürkçu luçü 6yle verleştlrip yaygınlaştırmahyız M, hatta Fizik dersinde bile bu heyecan bulunmah.». Sa\nn FeyzioğluYıun söylemek istedığı, dogal olarak, fizığın konusu olan, sözgelıml, «ışığın krnlma yasalaranı veya «elektnk akımı vasalan»m Atatürkçü görtlşle vonımlamak değıl elbet. Sanırım aıilatılmak ıste • Yatırımlann dncelık ve sonralıklannı ulusal ekonominm ısterlenne gore saptayarak bujuk olçekh girışımleri yapabılecek en büyük guç devlefır Ulusal bınkımleri kar peşmde koşan ozel sermajenın elınde çarçur edecek ve devlet kuruluşlannı da ozel sektorun çıkarlarına gore ışletecek her ekonomık yontem otuz yıllık çık mazı dennleşürecektır. Türkıye'de toplumsal anarşi, şu ya da bu kışi lstedıği ıçm doğmadı, skonomık bataklıkta boy attı Bağımsız ve demokratık Turkıye'nın ekonomık temellen sa|lanüaştınlmalı... BULMACA SOLD4N SAĞA: 1 Toplumda kadm haklannın çogalması ve erkefcler le eşit duruma getlrümesı goruşurnl benlmseyen kımse 2 Btna çatılannda, çatınuı egik afaçlaruu taşıjan yatay durumaakı uzun merteic Duman leiesı 3 Bıı nota Gazetecılıkte habeı kaçırm& 4 Zodyak uzennde bir burç 5 Karanın denız bo yunca uzanan kısmı 6 Açıkça anlaşılma>an bır &02e açık bır erek getirme, tefsır Ileri sürülerek savunulan düşünce 7 Tersi bır goz rengl Büyüi su taşıtı. 8 Eskı dılde gelecek zaraon Devlet tarafmdan, herkesçe uyulmak uzere konulan her turlü kural 9 Hey Dln ı^lerini dunva lşlerıne kan$tırcnajan VTJKARID\N AŞAĞIYA : 1 Doîabılgisinde takımlann aynldığı bölüm 2 Tel 11 çiılglarda tellerl yuksekçe tutan tahta koprücük Toplumun genlş ölçude Ugısını çelsen olgu 3 Bır soru taiası Insanın yanlıs davraruşlardac saltınmasını sa6layan olgu veya truıdan alınan ders 4 Dyamıa Kent 5 Paramızın kısa va zılışı Magnezyumun sımgesı 6 Çok isleyen Ter El blr çey üzerinde hak sahı bl olan klmse, mallk. satup 123456789 UĞUR MUMCU Kacakçılığın belgesel öyküsü Silah Kaçakçılığı ve Terör (Ikinci Baskı) Tekin Yayınevi İst. 27 69 69 7 Kitışıksız hale getlrmek ya da temızlemek 8 Tersl tanh oncesi efsane ümutsuzluktan doîan karamsarUk. 9 Kımi agaçlann kabugundan sızan Dir cıns tk'ndınk Insanda bülnçli durumUD tODU DENİZCİLİK BANKASI T.A.O.'DAN Bankamız Yolcu Gemılerlnde kullanılmak tizere aşağıda cıns ve mıktarı yazııı malzeme ıçın teklıf aünacaktır. 5 adet 5661 Ekran RENKLt TELEVİZYON 5 adet VIDEO SET Televizyonun (PAL), Vıdeo Set'in (PAL/SECAM/ NTSC) sıstemlerınde çalışması ve EETAMAX bantlan ktıUanılması tercıh nedenı olacaktır. Fırmalar teklıflerı ıle bırlıkte cıhazlara aıt teknık kataloglan ve teknık bıl güerî yazılı olarak teklıl edecekler ve kapalı bır zart ıçınde fıatlı teklıflerını 30 nısan 1981 perşembe günü saat 17 00'ye kadar IKMAL MKRKEZI MUDURLÜCÜ 27 \îayıs Han Kat 3 Bahçekapı ISTANBUL adresınde mevcut Kapalı Teklıl Alma Kutusuna atacaklardır. DLNKC BLLMACANIN ÇOZUMI) SOLD4N S\Ğ\ : 1 Domınjon 2 Adun Abes 3 ^aza^ 4 Akü araK 5 Hg Tk 6 ükala n e 7 Ra A1Ize 8 Normal Te 9 L« Atkı yUKARIDiN AŞAĞITA : 1 Danabumu 2 Odak Kios 3 İLzıka 4 Imal Lama 5 Halat 6 Ya Ag Ilk 7 Obur Iz 8 Ne Atlet. 9 Sıkke En "5^^\ ataatlbehramoğkı Cumhuriyel S a h i h l : Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecüık T J İ Ş . adına NADtR .V\Dt Genel Yayın Muduru H4SAN CEİVL4L Muessese Müdurü „ EMÎNE CŞ\KLlGtL Yazı tşlerı Müdürü OKAV GÖVENSIN Basan ve Yavan : Cumhuriyet Matbaacıhıî ve Gazetecılık TJ\..$ Cağaloğlu Türkocağı Cad 39 41 Posta Kutusu 246 tSTANBUL TEL : 20 97 03 BÜROLAR: • ANKARA: Konur Sokak 24/4, YENtŞEHÎR. Tel. : 17 58 25 17 58 66 î d a r e • 18 33 35. • t Z M Î R : Halit Zıya Bulvan No . 65 K a t . 3. Tel.: 25 47 09 13 12 30 • ADANA: Atatürk Caddesı Turk Hava Kurumu Ishanı K a t : 2. N o . . 13 Tel 14 550 19 731. T A K V tM 18 VİS1N 1981 tmsak Güneş öğle Ikind) Aksatn Tafsi 4J0 6 16 1313 16 58 19 51 21.30 IYİ BIR YURTTAŞ denız turkai • \1 i n M4K.NIT GOKSU) • C'fC VECÜI NA1! AR • 17 \.san Curm IS 1< • 18 * i N un C te>ı 21 00 • :0 N >an î Plc« 18 1> • 22 \ san Çarş. a 18 15 • 23 \ısan Pcrş 18 15 f • 24 Nısan Cuma 18 1 3 • 2J g N sanC esı 21 00 " " (Basm: 13706) 2359