Katalog

2 Cumhuriyet OLArLAR ve GÖRÜŞLER 12 NİSAN 1981 finyaBin h«r yertade haber akıştrm btr rezalet. Olaylann kaçta kaçı gazetelere, radyo ve televizyonlara yaa sıyor? Evet çeri, orta. ileri her ülkede biıtun dünyada durum aynı. tletişim araçlan kendilerine göre bir seçim yapıyorlar. Haberler elendikçe eleniyor. Olaylann binde birinl duyabiliyorsunuz. Onlar da ne ölçude doğru yansıtılıyor? O ayn bir konu. Bumrn sonucu olarak gazete okuyucusu, radyo dlnleyicisi. televizyon seyirciîi gittikç» haberJeşme araçlanna olan güveTOIÛ yittriyor. Fransa'da bu konuda geçenlerde ilginc bir anket yaymlandı. Haberles me araçlarma fazla güveni olmayanların oranı şöyle. Radyoya gövenslzlik: %43, Televizyona güvensizlik: %50, Gazeteler© güvenslzlik: %58, Reklâmlara güvensizlik: %78. Her toplumun, her aiansın, her gazeteam, televizyonun haber seçimlnde kendl eiçulerl var. Haberieşme araçlanmn istihbarat bölumlertnde. yazı işlerinde çalışanlar kendi tastaslarını kullanarak haberlerin seçimtnl yapıyorlar elbette. Ajans bülteninde yer alan 100 haberin belki 9O'ı sepete atıhyor. Amerikahlar bu elemeyi ya panlara «gate keeper» (kaleci) diyorlar. Fransa*da bu deyimin karşılığı olarak «f;ltreur d'information» (haberleri filtreden geçirenler) deyimi çıktı. Edindiğimiz bütün bügiler bu eleyicilerin elinden geçiyor. Her şey onlann lnsafına kalnuç. Ama onları snçlamamai gerek. Onlar da öyle özgur sayılmazlar. Onlann da kendl ölçulerl ve koşullan var. Ben unın yülar gunluk btr gazetede istihbarat şefligi. sekreterlik ve yazı Işlerl müdürlügü yaptam. BizJm de kendl ölçü D Yalan Yanlış Haberler Hıfzı TOPUZ lerbniz vajrdı. Neydl bu ölçuler? Her şevden önce gaza tenin sahibi Kazım Şmasl Bey ne der, onu düşümırduk. Kâzım Bayiru Adnan Menderes'le ve o ciönemm bakanlanyla, ömeğin Emin Kalafat'la ve Mukerrem Saroî'la bir takım ilişkileri vardu Kâzım Bey onlan hiç kızdırmak istemezdi. Gazeteye girecek haberlerin ucu onlara dokunur mu. önce onlan hesaplerdüc Sonra o zamanki tstanbul Savcısı Hicabi Dinç'm tepkilerini düşünürdük. Hıcabi Bey telefonu açar, Bak, Hıfzı Bey. derdi, bu sabah Vatan'da şöyle bir haber var. Bunu gazeteye alırsan başın derde girer. Haberiniz olsun,.» Bazı haberleri de basmadan önce Ya11 va Belediye Başkanı saym Fahrettln Kerim Gokay'a damşırdık. O da bu haberlerin Ankara'da çok kötü karşılanacağıru söyler, haberi basmaktan çekınirdik. Daha bazı etkenler de vardı. Örnegin sayın Kâzım Taşkent'le ilgili bir hsbere yer vereceğimiz zarcan bunun Yapı Kredi Bankası ilanlanna bir tepkisi olup olamıyacağtnı düşunurdük. . Okuyucudan gelebüecefe tepkfleri de hesapîardık. Böylece kafamızda büyüğun buyuğü bir sansür makinesl islemeye başlardi Mesleğin alışkanlığı ile kendi kendimizi sansur ederdik. Haber seçünlı» kaf araızdaM bn sansur maMnesî y&n verlrdl Bu sansür m&lonesınin işleyışl ulkeden u> keye, reıirnden rejime. zanıandan zamana değişiyor. Otoriter reumlerde siyasal baskılarm üstünluğü var ama, liberal rejimlerde de haberlerin seçiminde akla gelmedik otkenler rol oynuyor. Bununla iîgili olarak şu olayı vurgulamak istiyorum: Amerika'da yüksek basın ahlak konseyi niteliğinde olan bir kurul vsr: Kational News Council (Ulusal Haber Konseyi). Bu konsey son gunlerde ÜNESCO ile il^ili haberîerin Amerikan basınında nasıl yansıtıldığını gösteren cok ilginç bir rapor yayınladı. Rapor UNESCO' nıua geçen ekim aymda Belgrat'ta toplanan Genel Konferansı ıle ilgili haberlerin Amerikan basınına nasıl yansıtıldıgını gös teriyor, Raporda 443 haber kesitl Ile 206 basyazı ve köşe yazısı ele ahnımş. Haberlerin vuzde 60'i Associated Press ve United Press tnternational bültenlerinden almmıç. Raporda şöyle deniyor: «Altı haftalık Genel Konferansta tartışılan v« UNESCO'nun temel çahşmalan lle ilgili konularda basında tek bir yazı çıkmamıştır. Nedir bu temel konvüar? Örneğin okuma yazma kampanyalan. eneril kaynaklannın geüştirilmesiyle ilgili araş tırmalar. tarihsel anıtlann korunmasu b* Hm adaını veya muhendis eğittmi. gıd& ururıleri üzerinde incelemeler, deniz bilimlerinin gehştirilmesi.. Bu konularda bar sına hıçbir şey yansımamıştar. Buna karçi iık iletişim politikasıyla îlgili 173 haber ve 181 bagyazı ve köşe yazısı çıkmıştır Amerikan basmtnda. Yazılann çoğunda UNESCO sert bir dille eleştırilmiş. hatta bazı ga^eteler Birleşik Amerika'mn bu nedenle UKESCO'dan cekilmesini istemişierdir • Ulusal Haber Konseytnin yaptıgı bu arastırma Amerikan basınmda çıkan bu yazılann UNESCO Genel Konîeransuıdaki Amerikan delegasyonu şefi VVilliam HarIPV'İ kızdırdıgını gosteriyor. Çunkü W. Harley Genel Konferansta UNESCO Genel Müdürunun önerilerini desteklemiştir. Oysa înternattonal Herald Tribune gazetesi bunu da yanlış bir biçimde yansıtarak deleşeyi eiıç duramda bırakmıştır. Amerikan delegesi bunun üzerine Herald Tribunp'un ya^ılannı protesto etmıştir. Rapora eöre Amerikan basınmı izleyerek UNESCO'ntın ne yaptıgını anlamaya imkân yoktur. UNESCO ilf llgill olaylann bu biçimde dunyaya ters yansıtılması Avrupa'da da büyük tepkilere yol açtı. Gazeteler bu tep kileri yansıtan eleştiri yazılan yayınladı1ar. Bu olaydan şöyle b*r sonuc çıkıyor. En ozgür Batı basınmda bile olaylar her zaman gerekügi gıbi okuyucuya duyurulmuyor. Haberler bir takım amaçlarla yanlış yansıtılıyor. Ama bir de bakıyorsunuz, aynı sistemin idnde bir takım örgutler bu çarpıklıkları ortaya çikartiyorlar. Bu çeîişkilerin içinde bile bazı çevreler dogruyu duyurabiliyorlar. Basın özgürlü&ünü bu çesit kurullar ayakta tutuyorlar. Tasasin o tür TruruhiJİar. Uluslararası Haber Tekelleri... RKADAŞ1M12 Cenglz Condartn Alexandar HalgHn Ortadoğu gezisme ılişkin blr cHoberYorum»u 10 nisanda Cumhuriyefte yayınlandı. Olayın aynntılara dek gırdısini cıktısını sayıp döken bu yazı coğu klşıyı düşündürmelidir. Türkîye yeryüzünde olan bitenlerl batıtı büyuk a|an«!ardan öğrenir Burnumuzun dibindekl Islâm ülkelerlnl de coğunlukla Amerikan kaynaklanndan izieriz. Vaktıyle Osmaniı Imparatoriuğunun sınırlan lcinde bulunan Şam, Bağdat vb. kentlere New York aracılığıyla bağlıyız. Cunku Türkive basını Associated Press (AP) ve United Press Intemational (UPİ) aianslarının verdiği haberlere davanır. Agence France Presse (AFP) Paris'ten. Reuter de Londra'dan yönetilen ve Dtkemizde etkinlik gösteren iki önemll ajanstır. Ne var kl Amerikan haberclüğ! Avrupa'y bastırmaktadır. Uluslararası haberieşme düzenl blzim etkl oğı lcinde buiunduğumuz kapltaüst dünyada bu dört büyök alansın tekeli altındadır. Dörtlü tekel, dünyadaki haberlerin vüzde sekseninl yayınlar. ama Insanlığın dörtte ücünü oluşturan 3'üncu dünya ülkelerine IUşkın haberleri öretimlennirı dörtte blr« kadardır. Batılı haber tekelleri, tüm duıvaya kendl mantıklan ve cıkarları acısından haber yayarlar. Sözgel'mt ABD Dısişleri Bakanı General Halg1in Ortctloğu gezisine hicbir batılı muhabir, Cenglz Çandar'ın mantığıyla yaklaşamaz, böyle bir yaklaşımı benlmseven muhablrln haberinl batıtı a|on3 yaymaz. Cünkü Ortadoğu o'aylarına mazlum ülkelerin gözluğöyle bakıldığında metropollere ters düşen bir görunüm ortaya cıkmaktadır, A İVİT OKTAY AKBAL HftVIR «Varlık» ve «Papirüs» BİLİM DÜNYASI Vehbi BELGİL Fareler ve İnsanlar D ah» 1953 yümda ba?latılan «Tıpküama» (Cloning) çalışmalarms tepkiler çeşitll olmuştur. Bır Jnimrfm j^ire, TÜcut hüerelerinden caniı upkısı yaratılamazdı: cünlrtl bu hücreler ihtisaslaşmanın son aşamasına KelmişleTdi. Evet, böyle bir hücrede. sahibinin 'bütün özellikleri yazılı ıdi. Pakat, hücre, ihtisaslaşma sonunda, bu özelliklerini hepsmi izlemea duruma ^etirmış, sadece uzmanU&mdaki özelliSe yeşil ışık yakmıştı. Pankreas hücresi, örneSin, insülin üretiırjnde uzmanlaçmıçtı. Bu hücTenin, artık, göz reneinin beürlenmesincle, rolü olamazdı. Deri hucresi, derinin frörevlerini yertne eetirebüirdl. böbrek hücrelerinin vapttğı lşl yanam&Tidı. Bu. şöyle bir benzetme ile daha iyl an laçılabüinü: Bir tıp ögreneisi, vüzlere yaklaşan tro dallanmn hepsindeki bilffileri ötrenir, fakat bıcüardan sadece blr tane«i üzerinde thtisas yapardı ve ihtlsası dışmdaki lşlere kanşmazdı. Ba ittraz bir dereceye kadar do&ru idi, fakat kuyvptinl eskl bilffilerden ahvordu. Oysa «hpMara» vepvenl bİT bfici alanı idl ve yepvenl tefenlkler pelistlrlvordu. öme*ln, bir yumurta. doSal olarak. ldne blr spermin sirmesinden sonra şrörevini yerine Ketirebilirdi. Fakar. trokılama calısmalannda, yumurtaTa, kimyasal yollarla «uvan emri» verlIebiHvordu. Son ra. vüctrt lîücresl ihtlsaslasmıs dive tnsan kafası çalıçmasnn durdurmuvordu. Vücut hücre;Hnc?en <^rslî trokısı yaratma fikri feuramda dogru olduSuna hücrer.ln «vurdumduvi^tıa, baska völlardan ca re bulunabîlirdl. NiteMm, bu konuya blraz sonra deSinecelann aeslinln eurdOrtnecegtel ileri sürüyorlardı. Sansasyon meraklısı gazeteciler, romancılar, din yobazlan... bu kümede yer aüyordu. Bressilya'dan Cocuklar (The Boys from Erazil) adlı romanda, ve bundan vapüan aynı adlı tilmde, deli bir Nazl doktoru, Hitler'in kan ve vücut hücrelerinden, Adolf Hiüer'in düzin°lerce tıpkısını yaratıyordu. Amacı, bunlardan hic olmazsa blr'inüı, Alman ulusu adına dünyayı ele Reçirme ülküsünu frerçekleştiımesini olanaklı kumaktı. Bu düşüncedekiler daha <la cok vanüıyorlardı. CUnMl, rihin yeteneklerinln babadan oftula gecmediği, Ispatlanmı? glbiydl. Sonra, Hitîer pibl insanlan yaratan şevterden blri de sosyal, siyasa! kosullardı: Versav Andlaşması Almanya ştibı ooX uygar, cok nüfuslu bir ült;evi en do^al haklanndan bile voksun bıratanayro onu manen de cökerrmeye çalısması } U < Hitler sesini duvurabilir, arkasında edam sürlikleve'billr mi idi"> Atatürk Tansimat döneminde eelse '.r!i Atatürk olabilir mi idi? Yani bugtinkü TürWye'vi kttrabilir mi idî* Sonra. k5tü adam ne demekti? TUrldye lçin büvük kurtancı olan Atats.Hirk. BaÇmrnzlık Savayı sirnsmdata düsmanlan lcin kötü adamdı. Bueün soîtalarca hâlâ fivle savıldıgı sibl. Son olarak 'aniTrtîlan blr şev öaha varnıt Trotalama calısmalarmın tek amacı canlı rrolnsı yaratma ds gildi. Bu vöntemle, hücrenin •rizleri fsırlan). ayrtnnlarma kadar 85rerıilmelc istenlvordu. Bu eizler öŞrenilince belîd kanserin sırlan da cSzülecektl. Kalıtım hastalıklarmm cöztimtt de bu plzlerde yattvrırdtı. Trokılama vönteml ile yaratılacaJc bitM ve hayvan türlerl insanlara vemeni ufukîar acacaktı. Bir taşım inssnlaT her türW venîMklere kar?ı cıkmavî eelenekie<,HrmWeıtö. Bülm tarlhl bun îann ömekjerfvîe doltrvdu. Tıtv kılamava tenki de aym «rihînkaynaklamTordu. Pakat, gerçek. Bnünds sonunda ortaya çıkıyor, benımsenlyordu. Y 1L 48, «oyı 883. İ < kez Yaşar Nabl Noyır'ın resmi V kapakta yer almış bu yarım yüzyıl Içlnde! Kırk sekiz yıllık bir geçmışl saot saat yaşamok, colışarak. dıdlnerek, yazarak, okuyarak, cevirerek... Ölümünden sonra da yakınlorının «Varlık»ı yen! bir güçle canlandırorak gelecek kuşaklaro dek yaşatma cobostna Inanorak... Son günlerınde göremedim Nayır"ı. lcim gotürmüyor bfr Insonın vıkılış anlarına tanık olmoyı. Ölmek. yenıden yaşamanın bir yoludur sanatcılor, yazarlar lcin... Yaşarken ölmektir en kotüsü... Zekl ömer Defne'nln mezar başında söylediği şlırde de dediğl gibl: tBir yolcu lcin ne büyük seref böyle uğurlanmak Onca bekleyenl olmak bir yeni dünva kıyısında Klmblllr orda n d telâş, ne sevmc. ne hazırlık şimdl Klmbiür nasıl gözlüvor yolunu Tarancı. Saba» Bir kitap dolusu yozmak gerelc Nayıria l'glll onılorı, Izlenimlerl anlatmak lcin. Bir gün bunu da yapacağım. $imdl size venl «Varlık»tan BÖZ etme'< Istiyorum. Noyır'ın kızı Piîiz'le orkodaşimız Konur Ertop yenl cVarlık»ı bırllkte hazırladılar Nisan sayrsı yenl blclmde, venl tcerikte cıktı. Dağlarca'nin tYaşar Nabl*ye Ağıt»r/ I<j başlavan yen! bir atılım: töldOâün gön Inandım kl Vazdı^ımı sandığ^rn Bu vetmı<; yapıt Gidenlerfn bıraktığıdır» dlvor. Öyledir sanot evreninde etkın klsiliklerln başkalarma lcattığı bir şeyler vardır. Nlsan soyısında Azra Erho*. Cevde' Kudret. Boşaran. Honceriioğlu. Kaynardağ. Tank Dursun K. özkınmlı, Tomris Uyar, Ahmet Oktay. D. Hızlon. Hacıhasanoğlu'nun yazılan var. En tanınmıs ozanianmızm dlzeleri de... Kısacosı tVotiık» bir yeniden docjuş. bir cfirîllg, bir canlanış evreslndedir. • Cema? Sureya'nın fPapirüs»Gnden de s6z etmek Kttyorum. tPapirüs» artık derg! değü, kltap. «Papirus 8ecki dizinlnin fklncl kltabı» da bugunlerde cıkti. Ntye dergl deği! de kltap? Doğan Vet'ln vazısında bunun oçıklaması vor: tBugün dört sayfaltk en kücuk bir dergl bile Geür Vergıslndekl deâişfkliklerle yıldo en Q; 50 • 100 bin lira aras.nda ek vergl peşin vergl l!e yukümlo tu! fulabileceklır. Böyle bir derg n!n sayı başına PTT giderleri de fiatmın yuzde 25'lni bulmaktadır. Zoton bir gelirierl bulunmayan, yıl sonlarını hemen her zaman zararla kapatan kücük dergllerln bu ağır koşuliar lcinde yavırnlarını Bördüremevecsklerl kuşkusuzdur. Böyük magazlnler ve Türk Dill. Yazko gibı kurumlara, blrtlklere bağtı olanların dışındak! dergüer. ya kaDanmak. ya da bukukl vapı değiştirmek zorunlarıvla korsı korşıvadır. Bugün yavımlarını sördürenlerin ise bu aerceğl bilmedlkleri konısındayız. BasVı sayısı b'ni, bın bes yuzö öecfneven bir kac yu? nushasını bedelsiz oîarok yazarclîerlere gönderen kucük bir yovn organının her mevslmde yenlden katlanan dlzg'baskıVağıt qMer!ert dışında bir de en az 50100 bln llral'k bir peşln vergl yükümlöğunu taşıyablleceğ) duşünulemez.t Yenl Gellr Vergl yasosı. uygulamadfj peV cok ofcsaklıklar gösterecpk Bunu b'î'yorduk zaten. Am n Mollve'mizln bir tak<rn uzmonlon kağıt ustOnde böyle aVsakiıklon va gönTiüyoriar ya da hlc aldırmryorlar. Yönetlmi de yanlıçlıklaro sürükluvoricr Bu yanıigılar, Iç'ınden cıkılmavacak korgoşaiar varotır: enlnde sonunda bu C'kma? yoldan geri dönülör. amo vakit gecmiş olur. Bin tane bile satmayan blr dergiden pes'n elM, yüz b!rı Wra vergl almok olur mu' Böv'e bir sev Istemek. sanat. ekln. yozm olonmda tam bir karanfıöın cökmeslnden yo«a olmoV defektir Bundan sonro kitap haünde yayıninı sürdOrecek tPoDlrüs» gercekten de doyuracak yazılario dolu. Mehmet Ooğar'm «Necatıgii'ın Inscnlaru. llhan Berk'le konusma gib1 llginc yazıiar dıkkatle okumavo değer... Berk'tn geomlş yıMarın anılonnı gündeme getlren bu nglnc konuşmastndan ayn bir yazıda söz edeceğlm. Bende yenl ammsatmalor yarattı Berk'le gecirdlğlmlz o gencl'k yıl\anno göturdü Cemal Süreva az yazan, az yoyınlayan ama her şiirl belirlı bir aşamada olan ozanlarımızdan btridir »Yumuşak G vitaminl» şlirini size sunmaV Isterlm: «Bilginlerlmlz saöolsunlar Blr vltomin buldulor ohştnca azıcık Yumuşok G vltamlnl Ulusölcil'k» Fareler Tıpkılama yolunda son blr adım, 1981 ocağunn Uk haftasında atılmıştır, daha doğrusu açıklanmıstır. Açıklanmıştır dıyoruz, çünkü, açıklanan Olayın çalışmalanna 18 ay önceden başlanmış. alman olumlu sonuçlar ocak 1981'de bilim dünyasına duyurulmuştu. HUcre Dergisi (Cell Magazıne)nın ocak 1981 sayısındaki açıklamaj^ göre, tsviçre'nm Cenevre Üniversitesinden Profesör Karl Illmensee lle Amertka*nın Maine eyaletindeki Jackson Laboratuvanndan Profesör Peter Hoppe, tıpkılama yöntemi ile üç fare dünyaya getırmişlerdir. Şöyle: 1) Bilarmler, gebe blr GRÎ farenln rahmindekl dort gunlük embrlyoyu şuin^a üe dişan almışlardır. Çok inca bir zar torba içinde henüz 16 hücre oîuşmuştu. (Embrlyo hücreleri nenüz lhtisaslaşmamıştır.) 2) Sonra torbayı deşerek 18 hücreyi dışan çıkarmışlar re bunlarm her blrinin cekirdeğinl feıldan ince bir tüble emerek çıkanp ayn yerlere koymuş lardır. 3> Bunun üzertae, KARA bir farenin henüz spermlenmiş yumurtasım da dışan ahp spermtn yumurtayı henüz aşılamasma meydan vermeden hem sperml, hem de yumurtanın cekirdefini yine kıl tüpîe emerek almıçlar ve bunlardan boşalan yere GRt farenin embrlyo hücre cekirdeğini yerleştirmişlerdir. 4) Bu biçimde aşılanmış yumurta öze! bir ortamda 4 gtin geUştirildikten sonra BEYAZ bir farenin rahmine konmustur. Burada normal süreslni dolduran yumurtadan GRt bir yavru meydana pelmistlr. Yani yavru, yuTTiurtanm alındığı K\RA fare ile rahminde eeliştiğl Hitlerin tıpkılan Daaa çok eski bilginlerden eelea bu ittrazlara karşılü:, b!r cok kımscler de. bu yolla, lı>sanlj»a zarar veren kötü insan BETAZ f&reye hlç benzememiş, embriyo hücresini vermiş olan GRİ fareye benzemişUr. Aslında, bu iş, anlaşılmayı kolaylaşürmak için yaptığımıa gibi basit olmamıştır. Bilgınler 542 deneme yapmışlar, bunlardan sadece 48'inds embriyo elde etmişlerdir. Bu 48 embriyodan da ancak 16 tanesi bir rahime konacak sağlıkta görtllmüştür. Bunlar 5 BEYAZ farenin rahimlerine verîeştirllmişlerdir. Büginlertn «tıplulama» diye adlandırdıklan bu isleme bir çok bilein itiraz etmiştir. Çünkü burada farelerin embriyoya benzemeleri gerekirdı. Pakat, çekirdekleri alman embriyo hücreleri ölmüş olduîtlan için embriyodan gellşmesi gereken farelerle doğan farelerl mukayese eüne olanagı kalmamışUr. Embriyonun 16 hücresınin sekizinden normal fare alınsa 1dl ve öbur sekiz hücre tıpkılamaya tabl tutulsa idi daha somut sonuca uiaşılabilirdi. ...VE t\a*NXAR Eilünseı denemelerin hemen hepsi farelerde yapılır, sonra İnsanlara uygulanır. Bunda da böyle olacak mıdır 9 Yani, yakında aramızda insan tıpkılan dolaşacak mıdır? Böyle bir şeyin yatanda olamayacagma kesin gözüyle bakılmaktadır. Kur bagalarda tıpkılama başarüı olmuştur. Fakat, insan hücreleri kurbağa hücrelerinden yüalerce kez daha küçük ve daha kanşıktır. Sadece saat, saniye ve dakikalan gösteren bir saat yamnda günleri, aylan, yıîları, Ay'ın her günkü biçimlni gösteren ve ayarlandjgı saatte calan bir saat nasıl daha kanşıksa insan ve memeli hücrele rt de daha asafı düzeydeki hay vanlann hücreleri karşısmda o kadar kanşıktır. Fakat, kuram dogru, yöntem doğru olduğuna gör^ olmaz diye blr şey yok tur. Bu iş de bir gün olup b&şanlacaktır. Ve insanlık bundan sadece ve sadece yarar sağlayacaktır. Birleşmlş MIHetler örgötönde 156 Oye Glka vordır. Oysa 120 ülkede ulusal haber ajansı kurulmuştur. AP. 108 ulkeye hizmet verir, 62 bürosuyla yeryüzüne yaygındır. günde ortalama 17 mıiyon sözcük yayınlamaktadır. UPİ'nln kapsamında 92 ulke vardır. ABO icinde 96. dışmda 81 böroyla calışmakta, günde 11 milyon sözcük yayınlamaktadır. Büyük bir propaganda etkinliği böylece ajans haberlerl niteliğinde dünyayı sarmaktadır. Bağlantısız Olkeler acısından durumu değerlendlren Yugoslav Tanjug A|ans haberleşmedeki büyük dengeslzllğl ortadon kaldırmak icin gırlşimde bulunmuş, 1975 yılında 40 doloyında ülkenin ajansları arasında blr işblrlldının ıik adımları atılmıştır. * Yenl Türkive'nln bir ulusal a|ansa gerekslnmeslnl |lk gören Atotürk'tür. Ulusal Kurtuluş Savaşında Anadolu Ajansı bu amaçla kuruldu. bağımsızlık eylemlnln gerceklerınl dunyaya duyurdu. Ne var ki ikinci Dünya Savaşından sonra yeryüzünde geilşen iletişim aşamalarının gerısınde kalan Anadolu Alansı, cok partili relimin yozlaşması sürecinde yansızlığını koruyamodı ve siyasat iktıdartarın boraıanı nlteliğlne dönüşüp ciddiyetini yıtırdl. Bu sure icinde ülkemizde birbirl ardından ozel haber ajansları kurulduysa da hicblrl uluslararası haberieşme boyutlarında örgütlenemedi. 1970'lerden bu yana olanaklan geniş görunen TRT kendlne göre haber hizmetinl geliştlrdl. Ancak bütön bu cabalar gudük ve yetersiz kalmakta, Türkiye haber alma aianında bağımlılık ağlarında bulunmaktadır. • Son zamanlarda TRTnin haber oaatlerlnde bazı öze! ajansiann adı sıksık duyulmakta buna karşılık Anadolu Aıansı'nın adı hlç geçmemektedlr. Nicin? Olayın ardında hangl nedenlerln yottığını bllmryorur. ama ikl büyük devlet kurumu, TRT ile a.a. arasında isbırliği neden eksiktir? TRT'yl öncelikle bir özel ajansın yönlendirmesl dikkatl ceklyor. Oysa ülkemlz bütun Ortadoğu"yu etkileyecek blr haber alma örgütlenmesinl ve etkinliğini gercekleştlrebillr. Turktye ham petrol dışalımının tumünü Ortadoğu Islam ülkelerınden alırken Ortadoğu'nun haberlerinl nlcln Amerika'dan alsın? Bu çelişkiyl gidermek ulusal «korlarımıza uygun blr davranış olacaktır. İslam dünyasıvla iletışımde Amerikan komlsyonculuğundan kurtulalım. • BULMACA 8AĞA : 1 Özel bir ydctemle pıc laklıfc verilmis tplik ya da bu lplikle yapünnş. 3 Dogum 1 | I I I | | | | | da anceye yardımeı olan kacan Yuvariak bir biçimde 2 sarünu? şey 3 Toplumla 11 3 gill, toplumsal Nlkelin Btra gesl. 4 Tos halina gettrtl 4 znis tbsıl ^ Bir lşto kullanı* 5 lan el araa. 5 Bir Blçfl [ ı j " B~~ I birteıi Gansar clnstndo, 6 deeeril postu İçin arlanan blr 7 oayvas. S Sös dinlems Inek ve manda gibi büyük 8 ba? hayvanUiT3 vsröen ortafc 9 I5lm 7 Eskl düde bayram Tersl bayvanlara yem ola Ilrtt, anlamlı 12 Cerrablıkralt verOeo blr btıfcl. 8 ta kanı dlndinnek *era sOBir savas uça^ı modell. t mek İçin kullanılan gubezl Demiryolu fcatsn Yavra yumaSı S Sanı Gureşte veya yemls yeüştlrecek hale bır oyun. 9 Blr ay Mflgelmiş olan hayvao vey» mtikte blr nota. DtNKÖ BlLMACAJfTN YTJKARIDAN AÇAĞITA : ÇÖZÜMfl SOLD\N SAĞA : 1 Btr kimsenln OstOaa »ldışı lçlerin, gerektlğlnds l Bakaç AU. Î tro kendistaden sorulma durumu. !&syon 3 Labada Pt 2 Sıcağa ve soŞuğa karsı * Eda Ira. 5 gey dsyanıklılıgı kükürtl.. BrtaılraşaK rt AJçı. 7 trA ın:9 kauçuk. 3 1en\ limoo Kukreme. 9 Oaım Ink Eskl dilde getnide çaPars. lışaa isçi. 4 He rşeyl ysYTKARIDAN A5AĞITA : ratan Tann. 5 Yönetim ha 1 BUe$ke. 2 Azaıfe icmından kendSne g ö n bakA. a Kobay Tür. 4 gımsızlıgı olan büyük fl. 6 Ala Arka. 5 Çadırlar. Sanp kıvîrmak, boru g M 6 Earaç eP. 7 Ay •armak Dedeler n btjyükAşınmi 8 Top Er. 1 S&balardan her bin. 7 B»întikam. 1 234567 8 9' 1UMZM VI CENNET ÖREN'İN İNCÎST AVRUPA'DA ULUSLARARASl KAMPLAR İ LAN VİLLA 2807 34 ÎNDÎRtMLİ TATİL OLANAĞI SUNUYOR Tatüinizden üç ay önce odeym vüzde onbeş, lîd ay once ödeym \üzde on indırim. Rezervasyon ıçın: Burhanlye Emiâtc Kredl Bsnfesn 8001 No.'lu hesaba i l i taksıtinizi vatmnız. tki kişl tam pansiyon 2.650. lira. Yatak kahvaltı 1İ30, lira, Geniş bHgi Içir : ören Bnrhanlre, Tel.: NS. Lâle \ H i M~ÜB 4J • i m\ İJ !• N ın\rmn HH • Jİ ÖREN VÇREBATAN CAD. 15"^ SULTANAHMETİSTAiNBUL {Cumhuriyet: 2251) TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ GENEL MUDÜPLÜCÜNDEN 1125 TON POLÎETİLEN ÖRTÜLÜK İMAL ETTİRİLECEKTİR. 1 Sartnamelerl Anîsara'da Genel Müdürlük Mabseme Satınalma ve tkmal. Istanbul'da Malzeme Şube, Iamır va Iskenderun'da Bölge MdJüklerinden 500. TL^i karşuığında temin eaılebilir. 3 îhale kapalı zarfla teklıf alma yoluyla yspüacaktıı. 3 Teklil verecek finnalann 281 tona talip olmalan haltnde 151.740 TL.'lik tamannna talip olmalan haUnde ise 601500 TL.lik geçicı teminatı mektuplanna eklemeleri gerekmekte olup tekliilerde blrlikte verilecels diğer vesaiS ve ödeme sartlan, sartaamede gösterilmiştir. 4 Teklil mektuplan 27.4.1981 tarihmden itlbaren 3ü gün opsiyonlu olacaiJ ve 27.4.193ı günü en geç saat 14.00'e feadar TM.O. Genel Müdürlügü Haberteşme Müdürlüğtine verllmiş olacalctır. Tekliî mestuplan aynı gun saat 14^0'da Komisyon huzurunda açılacaktır. 5 Postada vakl gecünnelerle telgraf ve teleıto gOoderileceîs teklifleT kabu! edilmeyeoekttı. 6 Ofisimte 2490 Sayılı Kanuna tatrt degildir. thaleyl yapıp yapmaiBafeta veya dilediğin« yapmakta « w besttto. CB&sm: 13550) 2X12 ITHALAT SERVISI ELEMANI ARANIYOR &uyui<: ınracat ve ıthalat yapan esnayı fırmasıyız îthalat servısımızde çalıştırılmak uzere uruversıte veya hşe mezunu. Almanca ve tngılızce dıllerınden bırını gayet ıyı bılen. asiorlıkle ılışkısi olmayan. azarnı 23 yaşında. asgarı 3 sene tecrubelı. mevzuati ve tatbıkatı b len bır eleman aranmaktadır tlgihlerın bır resım ve kısa h5l terdimeleriyle bırlıkte ^ Karaköy Posta Kutusu I329'a müracaaüarm» rıca ederiz. ' Cumhuniyet Sahibi: Ctanhuriyet Matbaacüık ve Gazetecilik TA.Ş. adına „ NADtR NADÎ Genel Yayın Müdüru „ HASAN CEMAL Müessese Müdürü EMtNE UŞAKLIGtL Yazı tşleri Müdürü OKAÎ GÖNENStN Basao ve Yayan: Cumhurtyet Matbaacılik ve Gazetecilik TJV.Ş. Cağaloğlu, TürSocağr Cad.: 39 41, Posta Kutusu: 246 tSTANBUL TEL.: 209703 BÜROLAR: • ANKARA: Konur Sokak 24/4, YENÎŞEHÎE. Tel.: 175823 175866 İdare: 183335. • İZMİR: Halit Zlya Bulvan No.: 65 Kat: 3. Tel.: 25 47 09 1312 30. • ADANA: Atatürk Caddesl, Türk Hava Kurumu Uhanı Kat: 2. No.: 13 Tel.: 14 550 19 731. TAKVÎM 12 NÎSAN 1981 tnsak *M Gflnes 6JS öfle 13.10 tktadl 1654 Akşam lâ^9 Tatn 21.13 KARADENİZTEKNİK ÜNİVERSİTESİ MAKİNA VE ELEKTRİK FAKÜLTESİ DEKANÜĞINDAN 1. Patültemis Maöne Bölümü Alaşkanter H bUlm dalında açık bulunan 2. derece kadroya Ümversıte Doçentı atanacaktır. 2. Fakültemiz Mafclna Bölümü Malzeme ve Imal OsuUeri büim dalına haketme durumuna göre 5 , 6., 7. ve 8. derece kadroya bir Asistan alınacaktır. BAŞVURD VE SINAV TARÎHLERİ 1) Doçent Kadrosuna son başvuru tarihl 4A.1981'«3ir2) Asistan kadrosuna son başvuru tarlhl 4İ.1981 Smav tarüjl 55.1981'dir. Asistanhk içöı saat 10.00'da Vabancı Dfl r e 14jOO'd« bilim smavı Dekanlığımızda yapılacaktiT. CB«sn: 13661>2253 m