17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 MART 1981 DIŞ HABERLER Cumhuriye 3 PAKİSTAN HÜKÜMETJ, YOLCULARA KARŞIİIK 15 TUTUKLUYU SERBESI BIRAKMAYİ KABUL ETÎİ Dış Haberler Servisi Butto'nun dul eşi tutuklandı ve Karaci cezaevine nakledildi İSLAMABAD Pükistan'm idam edilen eski Devlet Başkanı Zülfikar Ali Butto'nun dul eşi Nusret Butto'nun tutuklanıp Karaci Merkez Cezaevine naklsdildiği bildirildi. İlk geisn haberlerde polisin 30 kadar solcuyu da tutukladı ğı ve liderliklerini Nusret Butto ile kızı Benazır'ın yaptık!arı Pakistan Halk Partisini kopattığı bildirildi. 28 yaşındaki Benazir Butto' nu n Pakistan Halk Partisinin diğer liderleriyle bırlikte kactığı ve yeraltı eytsmlerine başladığı da gelen ilk haberler arosında b"ulunuyor. Bu orada. Butto'ların Karaçl oeki evleri de polis kordonu oltında bulunduruluyor. Tutuklananlar arasında Pakistan Halk Partisinin önde ge len adlarından Piyar Ali Allana'nın da bulunduğu kaydedil di. Parti başkanı Maulana Ehteramul'un da aranmakta olduğu bildiriliyor. Ülke çapında tutuklama ve aramaların yapıl dığı kaydediliyor. Bu arada İs lamobod Ünivsrsitssi de süresiz olarak kapatıldı. Önceki gece, yeni kurulan ve dokuz partiden oluşan Muhalefet Birliği Afganistan'a ka cırılan uçaktoki yolcuların kur tulması icin siyasal tutuklulorın serbest bırakılmalarını istemişti. (ANKA) DÜNYADA DUGÜN Aii SİRMEN Halhali, İran Devlet Başkanı Benisadr'ın yargılanmasını istedi TAHRAN İran Devrim Mahkemelerinin eski Başkanı ve Kum kenti milletvekili Ayetullah Sadık Halhali, Devlet Başkanı Ebülhasan Beni Sadr'ın Anayasa'ya aykırı davranışlar gösterdiğini öne sürerek Beni Sadr'ın yargılanmasını istedi. Geçtiğimiz hafta yandaşlan tarafından düzenlenen bir yürüyüş sırasında Beni Sadr'ın, yurüyüşcüleri kınayan kişilere karşı harekete gecilmesi emrini verdiğini sâyleyen Halhali, bo tutumun İran Anayasasrna aykın oiduğunu belirtti. Halhali, bu görüşlerıni İran Meclisinin dünkü oturumunda savundu. İran devriminin llk zamanlarında Başyargıclık görevini de yürüten Halhali, görevi sırasında bırkaç vüz ölüm cezası vermişti. 'Dayanışma,, sendikası, muhalifler konusunda hükümeti görüşmelere çağırdı Dış Hoberler Servlsl Polonya'da hükümetin muhalıflere karşı tutumunu sertleşt rmesı üzerıne. son haftalarda Dayanışma Sendikası ile hükümet arasında yatışmış görünen gerginliğin yeniden artması na yol actı. Dayanışma Sendikası IIderleri aralannda yaptıklan uzun bir toplantıdan sonra yayınladıklan bildiride hükümeti konuyu tortışmak üzere görüşmelere ca ğırdılar. Bildiride hükümetin baskısma hedef olan muhaliflern, adları acıklan madı; yalnızca Dayanışma liderlerinin bu konuyu hükümetle görüşmek istediği belirtildi. Bildiride ayrıca Lodz kentinde Işten oıkartı lan beş Işcinin tekrar işe alınması da istendi. Pakiston Hükumetı, uç hava korsanı tarofmdan kacırılan Afganistan'ın başkenti Kabil Havaalınında b.r haftadır rehin tutulan Pakistan uçağının 10C'ü aşkın yolcusuna karşılık 15 tutukluyu serbest bırokmayı kabul etti. Ancak hava korsanları Pakıstan'daki 92 tutuklunun salın masını isteyerek bu öneriyi reddetti. Pakistan Hukümetıne dün TSİ 13.30'a kadar süre tanıyan ve bu süre içınde ısteklerinin yerıne getirılmemesi halınde uçoğı havaya ucuracaklarını açıklayan hava korsanları sürenin tamamianmış olmasına karşın tehditlerini gercekleştirmediler. öte yandon Pakistan hüküme tince yapılan bir acıklamada hava korsanlarının salıverilmesini istediği 92 siyosal tutukludan 15' inin tutukluluk hallerinin kaldınldığı belirtildi. Afganistan'a kaçırılan Pakistan ucağındaki yolculan kurtar ma amacıyla bir Pakistan özsl timi Kâbil'e sonderılirken, ABD vcnetimı Pakistan uçağı konusunda Sovyetler Birliğı'nin hiçbir caba harcamadığını belirttl ve Sovyetler'in bu konuda «nü fuz kullanmalarını» istedi. Sovyetler Birlığinin olayın tehlikesiz bvçimde sonuclanma sı yolunda ccba harcamasını isteyen ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Joseph Reap, aralannda üc de Amerikairnın bu lunduğu 111 rehinenin güvenliğinden Afgan hükümetinin ve daha cok Sovyetler Birliği'nin sorumlu oiduğunu savundu. İki Diplomat ugün biri Osmanlüann son döneminde, cbürü Cumhuri5ret Türkiye'sinde yakın zamanlara kadar görev başında kalmış sonra da politik yaşama geçmis iki onurlu dipiomatımızdan sözetmek istiyomm. 1914 yılının yaz aylannda dünya ilk büyük savaşın ateşi içinde yanmaktaydı. ABD ikinci savasta da olduğu gibi henüz ateşe girmemişti. Osmanlı împaratorluğu'nun ise ıttıhatçı oyunu ile saraşa katılma hazırlıklan çoktan başlamış olmakla birlikte Goben ve Breslau zırhlılanyla oynanan oyun henüz tezgahlanmış değüdi. Ne var ki, Amerüîan fcamuojrunda, Pransız, ingiliz ve Rumlann kışkırtmasıyla Türkiye'ye karşı güçlü bir eğilim olusturulmuş, yeni dünyanın basını, Washington'un, «Hıristiyan kıyımına» girişmiş olan Osmanlı karasularına donanma göndermesi için baskı boyutuna varan yazılar yayınlamaya başlamış tL O sıralarda Washington'da Osrnanhlan temsU eden Büyükelçiraiz, Ahmet Küstem'di. Ahmet Rüstem, Amerikan basınım alet ederek, Washington'u ülkesine karşı savaşa sokmak isteyen girisimlerin İngiliz komplosu oiduğunu sezmiştir. Tiirkiye'nin Washington Büyükelçisi 8 eyltil 1914 tarlhınde Washington Star gazetesinde yayınlanan demecinde bu oyunları gözler önüne sermektedir. Ahmet Rüstem demecinin bir bölümünde bakm ne diyon «Gazetelere bakılırsa, Fransa'nın ardından Ingiltere de ABD kamuoyuna Türkiye'de Hıristiyanlann öldürüldüğü masalını anlatıp, gerçekie Ugisi olmayan korkunç bir yakın gelecek tabiosu çizip, böylece Amerika'dan Türk limanlann» donanma göndermesi isteğinde bulunabilmesi için babaneler varatmaya çalışmaktadırlar. Türkfye'de ban kırımlar yapdmış olduğnnu, üzülerek söyleyeyim ki, inkâr edemem. Ancak Ermeni ve Manınüer Hırisüyan dlduklan İçin değü, Osmanh Devleti'nl Içten yıkmaya uğraştıklan ve bu amaçlan nğruna hükumet ve milletin gözü önünde Rusya, Fransa ve tngiltere'den yardım aldıklan için saldınya nğranuşlardır. Aynı kışkırtma karşısında, dünyaya bir değil, yirmi masum ırk kıyımı örnefi vertniş olan Rusya acaba nasü davranırdı? Ya ülkelerinin bagımsızlığı için savaşan Cezayirli. leri mağralarda yakarak öldüren ve sonradan bu büyük eserden sevinç duyan Fransa ne yapardı? Hindlstan'daki karargâhlannda başkaldıran âsileri kurşuna dizerek cezalandıran tngiltere'nin tutumu ne olnr du? Amerikan gazetelerinin bfiyük çoğunluğn, bn konuda tngiltere ve Fransa'nın yanında yer alduar. Onlara Türklerl suçlarken, Amerika'da bemen her gün meydana gelen linç olaylannı ve FUipinler'deki bağimsızlık savaşçılanna yapılan sn tedavilerini hatırlatarak daha insaflı olmalan gerektiğini söyiemeliyim. Bir varsaynn olarak dlyelim ki, Amerika'yı istilâ etmek İçin Japonların zencilerle gizli lttifaka girdikleri meydana çıkraıştır. Acaba bu zencilerin kaç tanesi sağ kalabilecektir ki olayı anlatabilsinler.» Savaşın kötülüklerinden sözeden, Amerikan halkının savas. istemediği kanısını taşıdığını belirten Ahmet Rüstem'in bu demeci, State Departement (ABD Dışişleri Bakanlığı) daki diplomatlan öfkeden köpürtmüş, Dışişleri Bakanlığı Danışmanlanndan Lansing Elçünizin sınır dışı edilmesini, Bakan Bryan'a salık vermiştir. Bryan, Lansing'den daha insattı davranmış, Ahmet Rüstem'in persona non grata (istenmeyen adam) ilân edilerek, geri çağnlması istegini ağır bulmuş, Elçimizin pişmanhk belgesi vermesi haiinde davranışın kmanmasıyla yetinilmesine karar vermiştir. Sözü edilen istek, Ahmet Rüstem'e iletilmiş, fakat onurlu elçimiz bu çağrıyı geri çevirerek, 20 Eylül 1914 tarihinde ABD Dışişleri Bakanı"na şu kısa yanıtı göndermiştir: «Ekselâns, Bir basın mensubuna 8 eylülde verdiğim demeçle llgill 12 eylül tarihii notuma cevap teskil eden 19 eylül tarihli mektubunuzu almış bulunuyorum. Cevap oiarak, Sayın Başkanınıza bn konudaki görüşlerine katümadığunı ve bundan dolayı hükümetime beni geri çağırması için talepte bulunmasını arau ettlğini bildlrmenizi rica ederim. İki hafta içinde tstanbul'a hareket edeceğimi de bOdiririmj» Olayı Milli Kurtuluş Tarihi adlı yapıtının birinci cildinde anlatan Dogan Avcıoflu, bu onurlu diplomatımızı Atatürk'ün birara Dışişleri Bakanı yapmayı düşündüğünü söylemekte ve kendisiyle ilgili şu dipnotn düşmektedir: «Ahmet Rüstem Kongre'den hemen sonra Sivasa gelmlş ve Atatürkün yanında bir Heyet'i Temsillye üyesi gibi çalışmıştır. A. Rüstem Sivas'tan Atatürk ile birlikte Ankara'ya gehniştir. İlk Büyük Millet Meclisi'ne Ankara MUletvekiU olarak katılmıştır. Bir süre sonra mületvekiUiğinden aynlmış, Avrupa gazetelerine yazılar yazarak millî davayı savunmuştur. Atatürk kendisine ölünccye kadar maaş bağlamıştır. Heyeti Temsiliye günlerinde Ahmet Rüstem Bey şöyle konuşur: «Biz burada Cemiyetler Kanunu'na göre teşekkül etmiş bir kurul değiliz. Bizim bir ihtilâl knruluridan başka kimliğimiz yoktur. Bu kimliğin bize verdiği cür'etle herşeyi yapabiliriz» (a. g. e. s. 290) Konu edineceğimiz ikinci onurlu diplomat bir Cumhuriyet çocugu, Cumhuriyet hükümetlerinde Dışişleri ve Milli Savunma Bakanlığı görevlerinde de bulunmuş olan Hasan Esat Işık. İlkelerine baglı bir kişi olan Hasan Esat Işık günümuzün taıunan kişilermden. Paris'te Büyükelçi olarak bulundugu sırada, Fransız hükümetinin Marsilya'da bir Ermeni anıtı dikilmesine seyirci kalması üzerine, merkeze bile danışmak gereğinl duymadan Paris'fcen Ankara'ya dö'nmüştü. Diplomasinin incelik kurallarının sınınnın nerede çizileceğini pek iyi bilemeyen bazı kişiler, Hasan Esat Işık'ın bu davranışmı fazla duygusal ve aceleci bulmuşlardı. Olaylar Sayın Işık'ın davranuşımn ne denli yerinde olduğunu gözler önüne sermektedir. Hıç kuşkunuz olmasın ki, Türk tarihinde ve bugünündeki onurlu diplomatlanmız yalnızca bu iki çarpıcı örnek le sınırlt değildir. Bu yazıyı, Türk diplomasisinin onurunun yalnızca Ömer Seyfettin'in «İncili kaftan» öyküsündeki düşsel olayla sınırlı kalmadığını bir kez daha anımsatmak için yazdık. Arif olan anlar. B Helmut Schmidt, ABDSovyet doruğunu destekliyor BONN Federol Almanya Başbakanı Helmut Schmidt. Batı Almanya radyosuna «Deutschlandfunk» verdiği bir demecte, doruk düzeyinde bir Amenkan Sovyet görüşmesi düzenlenmesi yolunda Sovyetler Birliği Devlet Başkanı Leonid Brejnev'den gelen önerıyi Başkan Reagan'ın kabul etmesi gerektiğıni söyledi. ' Avrupa'ya strotejik füzeler yerleştirilmesi çHrişiminden vazgeçmek ıcin vaktin henüz gec olmadığını, kaydeden Schmidt, «Bir hayli yol almış olduğu için, silahlanmanın durdurulması konusunda, Sovyetler Birliği ile gorüşmelerin pek kolay olmayocoğinıı anımsottı. Michael Foot: "Bayan Thatcher, ulusal ve uluslararası bir tehliked<r,, BRİGHTON İngiliz işçl Partisı liderj Michoeı Foot, Mu hafazakâr Parti hükümetinin Başkanı Bayan Margaret Thatcher'i şidde.tle eleştirerek, kendlsinin «triusai ve uluslararası bir tehlike» oiduğunu soyledi. Michael Foot, Brighton kentinde bir İşcj Partisi toplantısında yaptığı konuşmcda, Bayan Thatcher'in «Gaipten aldığı ilhamiarla, ve coğu kez bir televizyon söyleşisinin ortasında aklına esiveren parlak fikir lerle politika saptoyarak hem İngiltere'nin müttefiklerinj hoyal kırıklığına ugrattığını, hem de kendj ülkesinin Dışişleri Bakanlığını «şaşkına çevirdiğinlı öne sürdü. İngiliz İşçi Partisi llderi, Bayan Thatcher'in yeni ABD Başkanı Reagan ile VVashington'daki buluşmasmda kendisini kayıtsız şartsız desteklemesini ve El Salvador'doki ABD müdahalesini dizginfemeye calışacak yerde teşvik etmesini, €Üstelik insanlığın yüzkarası nötron bombasını yeniden piyasaya cıkarmak planlanna alkış tutmasını» da şıddetle eleştirdi. ABD'NİN ACİL MÜDAHALE GÜCÜ İCİN SEÇECEĞİ ÜS, HAİG'İN ORTADOĞU'YA YAPACAĞI GEZİ SIRASINDA BELİRLENECEK WASHİNGTON, ABDfnin Ortcdoğu'da kullanacağı acil müdahale gücü için gereken üs sün. Dışişleri Bakanı Aleksandr Haig'in nisan ayında ceşitli ülkelere yapacağı ziyaretler sıra Haig'n nisan ayında ceşitli ül NATO'nun Avrupalı üyeleri, Haig'in Napoli'de ve Belçiko'nın Mons kentinde bulunan NATO üsleri yerine Ortadoğuda bir başka ana üssü secebileceğini kaydediyorlar. Ana üs'te sade ce personel bulundurulabileceği, askeri birliklerin ise Amerikan üslerine yerleştirileceği kaydediliyor. Fransa'nın ve NATO'nun bazı diğer müttefiklerinin ABD'nin Ortadoğu'ya müdahale gücünü kurmasından memnun olmadıkları, NATO üyelerinin yü kümlülüklerinin sadece ittifak üyelerine yönelecek soldırılarla sınırlı kalmasını istedikle ri kaydediliyor. Bilindiği gibi, Aleksandr Haig nisan ayında Ortadoğu'ya yapacağı zivaret sırasında Yu nanistan ve Türkiye'ye de uğrayccak. El Salvador'da 24 saat içinde 35 kişi daha öldürüldü SAN SALVADOR El Salva dor'da tedhiş olaylarının bir türlü dinmek bilmediğini kaydeden yetkililer, 24 saat içinde. ceşitli bölgelerde 35 kişinin daha vurularak öldürüldüğü kaydedildi. Yaşamlarını yitiren bu 35 kişiden 12'sinin cesedi, dün sabah saatlerinde ve sokağa cık ma yasağının sona erdiğj daki kalarda başkent San Salvador' un ceşitli kesimlerinde bulundu. Öte yandan, San Salvador'un 25 kilometre kuzeyinde Jutiapa yöresinde, ordu birlikleri ile gerilla arasında çıkan silahlı çatışmada, 3 asker ile 10 do layında gerilla öldü. (a.a.) V EFAT Esen, Tanıl, Barış ve Taner'in biricik anneleri, Halil Kocagöz'ün sevgilı can eşi, HAFTADK HABER DERGISI SEVİ KOCAGÖZ 8.3.1981 günü vefat etmiştir. 9.3.1981 pazartesi günü Söke Koca Camiinde kılınacak öğle namazından sonra Bağarası Akçckaya'daki aile kabristanında toprağa verilecektir. A İ L E SI (Cumhuriyet; 1542) ALMAYIUNUTMAYINIZ türkiye'de Gönul ÜLKER ile Nedret KALKAN nişanlandılar TANZİMATTAN GüNÜMÜZE EDEBİYAT TARİHİMIZIN BİR PANORAMASI VE TARIHSEL AKIŞ IÇERİSINDE YAZARLIĞIN EKONOMIK SORUNU CEM YAYINEVİ Ankara Cad. 40 Cağaloğlu Istanbul yazarın kazancı (Reklamcılık 66) (Cumhuriyet: 1543)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle