17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ve GÖRGSLER Ünlversite Reformu'nda Türkly° « e i e a 50 kadar dunyaca ünlü bilim adamuun en renkli klşilerinden biri olan fiudoJr" Vu««n (1896 1981), bir kaç hafta dnce îsviçre'de 65 yaşrada öldu. Nissen'in ölümüyle, Büyük Ataturk'ün öncülü£ünde gerçekleştirilen ünivereite refonnunun, hayatta kalan son blr kaç kiştsinden bfr Turk dostu da böylece dünyanuzd&n göçmüş oldu. Nissen çagımızın en büyük cerrahlanndan bınydi. Mesleğinde elli yıllık geçmlşi olan NiKen, 1633 39 yılları arasında, Istanbul Üniversitesi Binnci Cerrahl Klinığl direktörü idı va bu klıni|rin gelişmesıne büyuk katkıiarda bulunmuştu. Bir ara Alman Cerrahhk Demegj'nin Başkanlı£ım da yapftfl Nıssen'in. yayınlanmış onjınal araştırmaJannuı sayısı 500ün uzerindedir. Ancak bu unlu cerrah rousev! asıllı oldu&ımdan, Alnaanya'da Nazı'ler 1933'de iktddara gelince uUcesınden aynlmış ve yıllar boyu çeşıtli ülkelerde, kimi zaman iyi, ama bazan da kötu koşuüar altında yaşamuu sürdunnüştur. Bir kaç yıl onee yayunîanan, •Aydınkh »ayfalar Karanlık sayfalar* adını verdigi ve blr bölumunü de Türkiye'ye ayırdığj anılannda, yaşam öyküsünü dıle getiren Nissen, kitabının onsözündö şunlan yazar: «Benim yaşam yolum, milyonlarca başkalannda oldugu gibi. Nasyonal SosyaJizm'in derin etkileri altında kalmıştır. Ama bır şans eseri olarak ben, daha sonrakı gehşmelerden kurtuJdum ve Naa'lertn iktidara gelmelerinden k»a bir süre sonra, görevimi ve ülkemi terkettim (1).> 7 MAI Nissen'in Ardından Prof. Dr. Muvaffak SEYHAN Gen* onsozund*. ülkesinden aynldıktan sonra, 1933 38 yılları arasında Istanbul'da, 1939 4i arası Boston'da, 1M1 52 arası New York'ta ve daha sonra tsviçre'de Basel'de «eçirdigl yıllarda, büyuk bir mutlulukla çalıstığuu, bütun bu ülkelerde vefekar ve çahşma hevesll&i genclerle ltar?ılaştıgını dile getirir. Ünıversıte reformu lçln yenl denenıenın Ataturk tarafından başlatıldığmı anlatas Ni&sen, O'nnn kabramanhk, cesaret, organizasyon yeteneğl ve duşüncelerini uygulaznakta gösterdigl eşsiz «nenisınin bayranıdır. Nissen, Atatürk'le 1935te, kız kardeşi Makbule Hanıın'ın. hasta yatagı başında kar şılaşmıjtır. Bu karşılaşmadaki konuşmalaruıda, Ataturk'un, gelecek yıilarda olacaklan ve taıihin ataşını büyuk bir isabetle dnceden görerek dile getirmesi, O'nun, zamanının devlet adamlanna oranla, ne denü ileri görüjşlü oldugunu göstermesi bakımından ilgınçtir. Nissen, Ataturk'le karşılaşmasının Izlenimlerlnj ve konuşulanlan. anılannda şöyle anlatır «Birinci 0unya Savaşı'nın her zaman başanh tek Turk generali. Bagunsızlık Savaşı'nda Yunanlılan yenerek, ustün improvisaüon sanatmın en parlaJc örnegini veren ve bütün dünyayı hayran bırakan bir Idşi olmasma rağman, gerek giyıniş ve gerekse davranışlannda, asJtervari bir göstenşten sakınıyordu. Ben Cnu tek bir kez, o da, Iran Şah'ını kabuJ ederken üniforma iie görmüştum, Güzel ve kulturlü bir Fransızca Ue konuşuyordu ve görünüşe göre bundan hoşlanıyordu. Bir ara konuşmayı Aimanya'daki duruma yöneltti. Kısa ve kesin bir biçimde formullendirdıgl soruianndan. bu konunuo O'nu ne kadar meçgul ettigi ve Hitler'den hiç de hoşlanmadıgı anlaşıhyordu. Vakıa ko nuşmamız sırasmda bu yönde doğrudan doğruya sarfedjlmiş bir sözünü hatırlamıyorsam da, soruianndan ve jestlerinden, diktatörler âleminin bu yenl jnldızının hayranı olmadıgı belh ouyordu. Valnız bir kez, o da konuşmamız sona ererken ve ben Nazi'lerin sava? niyetlerine değinerek sözlenmi bitlrirken, karşılık olarak, hemen hemen feîsefl psikolojık bır göruş açıklaması biçiminde şunlan söyledi *Daha hıç bır devlet adam hğ\ ve askerhh başansı göstermemig bir adama, ıktıdan topyekun teshm etmek, temel (fundamental) bir hatadır.. Bır Onbafi, büyük bır askeri dehd ve büyüh bir ttratej olduğunu hanUlamah için da. her peyi göze almaktan çehinmeyecektir* Niasen'e göre, Ataturk'un rafonn planl»n, Iktidannın ilk yıllannda Batı'da pek an UşılamanuşO. O yıllarda, dunyanıa Turkiya için düşundükieri, bazı ön yargılara daya» nıyordu. Ama o, kısa bir surede bu an yargıların pek çoğunun ve en önemblennin, ortadan kaybolmasım sağlamıştı. Rudolf Nissen'ın, refonnda Türkiye'ye gelen yabancı profesörler arasında da özel ve seçkin bır yeri vardı. Nitekım o yıllardan, henuz hayatta olan ünlü ıktısatçı Vrıtz Neumarh da (190O ) kısa bır sure önce yayınlanan Bogazıçı'ne Sıgmma adını verdiği Turkıye anılannda, Ataturk'ten büyuk ovgu ve sajgı Ue sözeder Neumark'a gore, Nissen'in konuştujru herkes uzennde derrn etkıler bırakan bir kişiligi vardır. Butun mükemmel insanlarda olduğu gıbi o da, hem kendinden ve hem de yanında çalışanlardan olağanustu şeyler ister ve bu yuzden hem sevjhr, hem de korkulurdu (2). ' Tıp feıkültelerimizin bugun 60 yaşının üzerindeki hemen butun öğretmı üyelerlnın hocası olan Nıssen. Türkiye'de kaldığı altı yülık Josa sürede adını, dahiliyecı Erıch Prank (1884 1957) ıle bırhkt« en fazla duyuranı oimuştu. Anısına bütun tıp dunyasın da çeşitli törenler duzenlenecek olan Nissen'in, ülkemiz tıp fakultelennde ve özellikle İstanbul ve Cerrahpaşa Tıp FakuJteleri'nde, lâyık oldusru bıçımde anılacağı kuşkusuzdur. (1) HeUe Blaetter Dunkle Blaetter, Deutsche Verlags Anstalt, Siuttgart 1969. (2) Zuflucht am Basporus, Verlat Joset Knecht, Frankfurt/M, 1980. Hani Bilim? H dlyor tt: Parrron kadar konuşl N« dedin'' Parrran kadar konuş!... Sonro cebınden bir tomor benknot cıkarıp bfl kuâıdı gibi oynomoyo boşlryor: Buno ne derler biliyor musun? Ne darier? Porrra... Paranm her topıyt acan maymuncutc Fşfev zanması toplumdo cökOşü sımgeler. Acotoa biz paraya tapmayo ne zarran alışl sanlık de^srlerinı bır yana bırokıp banknot ölcüti nımsemeye ne zoman basladık'' Poro herşey Coğdaş dunyada herşey paranm terazısinde mi yor? Uzayo yönelen ostronot ya da kozmonot para ıcın mı yapıyor? Loboratuvarda hayotını ha bîlim adomının ıtici pücü pora mıdır? Kanserın g aydınlığo cıkarıp korkunc eaynlığı yenilglye uğı lcin geceşını gündüzüne kotonlar poro tutkunu r lar? Y^nı bir yöntem bulmak yoluna benlığınl c cerrohın Alloh'ı paro mıdır? Ozan en guzel şiiriı rayı düşünerek rri yoratır' DDnyayı guzelieştlrme\ l/şanlor. gonüllerıni barışa verenler, Okyanuslorın ne Inenler, doğlorın dorug'una tırmananlar. kul kopsayanlor, cok poro kozanmok lcin mi cırpmıy Nedi'" bu Türkıve'dekl para kazanmo solgını? düştirdü btzi bu tuzoğo? Cocuk çalışkan mı calışkan... Buyuyünce ne olocaksın kuçüğüm? Muhendls Ya sen? Doktor» Neden? Nedenl betll deflll ml? Olkemfzde kuşakiar boyı selerin en calışkan cocuklan Teknık Unıversiteyie Fokültelerine girmek ıCın kuyruklar oluşturdular çln'' SoraliTi bu ıslerl bılenlere: Fen fakulteleri, f kımya. biyoloıi, motematik alanları neden cekıcı ola dılor? Soyut blllmlerin temeiı atıİTodan bır ülkede mut bilimler gellş^blllr ml? Blr matemotikçınin onl nedir blzlm toplumda? Bir hic... Yo flzfkcl? Bir hlc... ÜnivaratteJerlmlz, flVademHerîmlz, billm Orefen t rumlor olmok yerine iyi para kazanan ünlü meslek don"lan yetiştirmek yolundo aşama aşama yozlaşiılt Toplumsal yaşamın Allah'ı para oldukca, moral değ< ler s/fıra ındlrgendıkoa, kendfni billme adamış klsi) acblllac ortodo koldıkco, ucsuz bucaksız bır korgaı okyonusunda kglac atmoyo boşlar yıâmlar... OKTAY AKBAL Hflvın Devrim ve Karşı Devrim... tatürkcülük böyfitc blr sınov veriyor. Bunu gormek. anlamak o kadar güç değıl. Doğumunun yüzuncu yıldonumunde Ataturk duşüncesı, devritnl ve bunlorın dayandığı ılkeler bır kez doho sınovdon gecmektedır. Bosmdo suregelen tartışmalor bunun kanıtıdır. Kımılerine gore. Atoturk llkelerl günun çsreklerln» göre deâıçtinlebılir, orneğın €devletçılık»ten vozgeçllebllır. tdevnırcllık» bır noktacfa durdurulabılır, hatto geriye döndurulebıJır. Gıöerek laytkUk ilkasmm bile günun koşullorına uymadığı llerl sürulecektır. Onu da blr gun göruruz bu gıdışle'.. Ortoda gârünen gercek şudur: ik! go2ete tTercumantla cCumhurıyet» Atatürkcülük konusunda bfrblrlne uymayan, bırblnne korşıt ikl ayrı görüşü, iki ayrı tutumu sovunmoktadır. 8u iki gazetenın yazarlan da Atatürkçülük konusundo blr turlü onloşomamaktodır. Yon8iz bır okurun gördüğü. Izledığı budur. Nıye boyledlr? Bllmeyenlere, anlamak ıstemeyeniere bir kez doha acıklamak gerskır bunun nedenini... Niye «Tercümamın Nozlı llıcak'ı, Kobaklı'81, Goze'sl, özyorük'O, Tomer"i ile «CumhurlysUın Nadır Nadı'sı ilhan Selçuk'u. Uğur Mumcu'su, Ali Sirmen'l, Altan öyrren'l, Musfafa Ekmekcı'si, Mehmed Kemal'ı, Oktay Akbal'ı Ataturk'e, Atoturkçulüğe, Kemalıst Devrımlere büsbutun ayrı ydnlerden bakmokta, kamuoyu önunde sürekll tortışmokta, c»k!$nwktedlrler? «Cumhuriyet» okurlan bunu fyl bllfrler. Ntye bfr kez doha okurlorımızın bildığı bır konuyu e)e alıyorum? Bilmeyen varsa, anlamak, görmek Istemeyen varso, onları da bu konuda bfrlikte düşünmeye Itelerrek (cln... Herkes bılir kl fCumrturtyet> adı Ostünde Turkiye Cumhurıyetınin doğuşuyla kurulmuş, ortoyo cıknnış, 1924 ten berl Ataturk Cumhuriyeti'nın ilkelerlnı sürekll sovunmuş blr gazetedır. Yunus Nadl. sonra Nadir Nadl. Doğan Nadl bu kutsal geleneğı şaşmadan surdurmüşlerdlr. Bugön bu gozete. Ataturk Cumrturıyefi'nln, bu Cumhuriyetın temel devrlmlennin, ılkelermin en duyarlı. en güclu savunucusudur. Bu görevim eonuna dek yopmoktodır v» yapocaktır. Kar?ıdevrlmcl cephedekller tounlorm en bellrgin organı «Tercümam ve bu gazetede sürekjı yazı yozorok fCumhunyetıe en cğır suclamalarlo saldıran blr takım yazarlar ise. 1923'ten bu güne kudar gelen, zaman zaman guçlenip zaman zaman etkislz kalon. ama Eüreklı fırsaı kollayan, Ataturk Cumhurıyetl'nf ters bır yone cevirmek ıcln uygun anı bekleyen bir akımın gü> nümüzdetci temsilcilerl ofduklanm göstarmlşlerdir. Alatürk'ün başoröığı hiç blr otılımı icten, yurekten benlrr8eyememlş Insanlar, gsrıcl iktıdoriar dönemiermde rıızlt bteimde coâalmışlar. önemif köşelerl. kavsak noktolon •llerine gecırmlşlerdfr. Bunlar, gdrunuşte Ataturkçudurler, ama gercskte Atotürk'e de, onun başardığı devrimcl otılımlara, yarattığı cağdaş uygarlık duzeyıne, çağdoş demokroslye düşmandırlar Tutucu ıktıdarlar donemlerınde yazdıkları, söyledıklerl sözler, ilerl sürdükleri savlar halkımızın belleâındedir. Evet, bızler Ataturk Cumhuriyetf'nl savunuyomz; onlarsa onlamından. icerığınden, arroclanndan uzakloştırmok Istiyorlor bu Cumhurıyet'i... Ataturk'ün gercekleştirdlğt bütün Işlerı bozmok. hepsini yıkmak başdzlemlerıdır 12 Mart dönemınde olduğu gibi. 12 Eylül «onrosmda da yönetim başmdakılerl türlö yollardan etkllamek omocındodırlor Böyle bir etkileme gücüne sahlp ofdukları hayallndsdirler Okurlarınm blr bölömünü oldottıklar» gfbl, etkill çevreleri, kişılsrl da yonıltocoklorını sonırlor Bunu sonmosolor da cıkotiarını efden kactrmamak icln tum güçlerıyle bu hayall. gercek gıbf fldftermeye cabolarlar. «Tercürran» gozetes! aylardır 1? Eytöl Yönetlmlne fcars! IctBnlıkter) uzok bır tutum Içmdsdir. övüyoriar, alkışlıyortar. ama bu arada yonetlmi kendı yörüngelerine cekmek. o yönde iş yapmalarınr sağlamok lcm de olonca gücleriyle dıdıniyorlor Bu ıctensiz tutumlannı anlayıp sergıleyenlere de türlü karacolmalarlo saldırıyorlor Ihbarlorla, küfürlarle, yalanlarlo tCumhuriyet»e karşı savaş ocmışlordır Durmadan cBabıâlı Pravdo'eı» dfye ad'andırdıktarı bu ga?etenin Atoturk Cumhuriyetlnın en büyük sovunucusu Ataturk devrıminln en büyuk bekcısı olduğu gerceâlnl qozlerden sakloyoblleceklertne ınanmok gibi bır goflefn içindsdirler Bu tür saldırıların hssabını Adalet onünde verecekferfnl de unutmamalıdırlor. Sunu do unutmosınlor kl AtotOrk Cuırhurlyeti'nde ktmse. hic kımse Ataturk Cumhuriyeti'nin llkelerinl, devrımlenni butun yaşamr bovunca savunmuş, duyurmuş. oğretmış yorumlomış. doho llerl oşomolara gıt1 mes' lcm savaşım vermıs «Cumhunyet» ve yazarlonnı suclu ve yenık bır duruma duşürarrez Karşı devrimcl güctsrtn ve o guclere hiîmet sunan kışılerln, çevrelerfn Iyı bı/mglerf gere!<en bır gercektır bu... A utufcsu, Turk Oevrim Tanhi Enstıtusü'noa 1950'de DırincJ cildi. 1960'da fkincı cildı ve belgeler olon ucuncö cildl yayımlandığında. olıp, cok yorulorok (dilinin O8manlıco olmasından öturüj, elimın a/tındakı Osmanlıco • Turkce Sozlük'e «ık sık basvurorak okumuştum, notlar tutarak. Ne yalan söyleyeyim, dilı oldukca ogdolı olduğu icın (cunkü Soylev'ı dıl devnminden once vermıştı Gazı Mustafa Ke mal). kdk söker gibi okuduğum dan o!so gerek, yopıtm pek t& dıno varamamış, yalnız tarihsel gerceklenmızi dğrenebllmıştım. 19631964 yıllannda Turk Dll Kurumu'nca buyük boy ve iki cilt olarak (600 sayfayı aşkın) yoyımlanan *Sov(«v»ı ve Saym Hocamız Prof. Velıdedeoglu'nun bugünku dile aktardıgı «Söylevıi 1931'ın ilk ayının ılk yarısında okuyup bltirince, «Anrt Yopıt» dıye düşündum. Ve hemen cBlr O«rs Örrarisl: Sdyk»v> adlı ıstek • önerj • dilek duygu karısımı yuzey38l bir ya zı yazdım (Variık, subat 1881). Ne kl bu yazım blr istek, dılek duşuncesi cercevesinde olduğu ıcın, yazdn kişı olarak benl bıle doyurmadı. Bunun lcin, «Anrt Yopıt» otarak djşundDfium cSöylev» uzenne yeniden eğılmek gereğını duydum. Gozi Mustofa Kemol'in onıt yapıtı olan «Soylevıınl okuyunca insan neler duşunmuyor M... O'ndakl yüksek bulunç. doyanç, dırenç, ozverl kimlerı duygulandırmaz kı... O, yalnız saldırg^n düşmanlarlo, podişah la. Damat Fenflerle, All Galip' lerle, Ali Kemai'lerle, işblrlikcilerle. İngılızcilerle, Amerikan gü dumunu ıstsyenlsrle, Anzavur» larfa, Delıboşlorla savaşım zorunda kalmamış. Biriikte yola Ciktıkları orkodaşlarmm yetenekleri ve görüş çevrenleri elvermeyince, Mustafa Kemal'e destek yerine köstek ofmoyo kalkmışlar. Bunun lcin de Mustafa Kemal, onlara karsı da so vaşım vârmiâtir. Nurettm Paşa. Refet Paşa. Bouf Paşo, Kozım Karabekır Paşa. Afl Fuat Paşa, Zıya Hurşlt, Rıza Nur. vb.'nın korsı devrlmcl kartatta yer olmaları, dahast sopmalan ylne de O'nu. aydınlık. doğru. ilerl. devnmcl yolundon alıkoya mamış. O'nun büyük dlrencl kar şrsında tümu de. sert kayalara carpmış gibi olmuslardır. O'ndakı boğımsızlık ve devrim tutkusu tumunün ayıplarını ortoyo cıkarmış, utanılacak dovranışlarını sergılemıştır. Erzurum Kongresf'nde Musta fo Kemolin Temsllciler Kurulu'na gırmesini Istemeyanler (C.1. s 46). Srvas Kongresı'nde BoşkOn olmosmı ıstemeyenler (C.1, s 58) cıkar Hem de klmler? Doha işın başında kororsız olan Rauf'lar, Refet'ler (C. 1, 8. 23). «Söylev»ln dem olarak okutulmasmı, blr yerde Gazl'nln şu sözlermden de esinlenerek düşunmüştüm: Anıt Yapıt ATATÛRK'ÜN ANIT YAPITISÖYLEV, OKULLARDA DERS KİTABI OLARAK OKÜTULMALJDIR. GENÇLERİMtZ İÇİN ÇOK YARARU OLACAĞLNA İNANIYORÜM. Behzat AY" «Utusal savoçlar «ırosmda korsıloştıgımız oçık ve glzll guclükler üzennde köklü bir bıl gi edmmeye ve gelecek kuşak kjrm ders olmasmo ve uyanmasıno yarayacak nlteilkte olan, söz konusu belgeleri, oldu ğu gbi bilginize sunmayı uygun buluyorum... (C. 1, s. 199( Amactm, d e v rimimızin ıncelenmesınde torlhe kolaylık «ağiamaktır.» (C. 2, s. 303). Başkomutonlık Savoşı'nm utkusundan sonra şöyle söyler. «Her evresi i!e duşünülmüş, hozırlonmış. yonetılmış ve utkuyia sonuclandınlmıs olan bu eovcşlor, Türk ordusunun. TOrk suboylorının ve komutanlarının yuksek göclenni ve yığltlıklerln; tarıhte btr doho saptaycn Ulu bır yopıttır. Bu yopıt, Türk ulusunun özgürluk ve bağım«ızlık dueünceslnin âlumsüz anıtıdır. Bu yopıtı yoratan bır •ulusun çocugu, bır ordunun Başkomutanı olduğum lcin sevmclm ve mutluluöum «onsuzdur.ı (C. 2. s. 466). konından soz oltr. SözO Gozl'ye verellm şimdl: «önumdeki 8iranın üstün« cıktım. Yuksek sesle şunlan Böyledlrr: 'Efendller, dedim. egemenllgl hlc kimse, hic klmseye, billm geregldır dfye, görüşmeyle, tortışmaylo veremez. Egemenlik, gucle. erkl» ve zorlo alınır. Os monoğulları, zoria Türk Ulusurrun egenMnllğir» el koymuşlor dır. Bu yolsuzluklormı altı yuz yıldan ben surdürmüşlerdl Şim di de Türk Ulusu bu saldırgan lara. ortık yeter diyerek ve bun (ara korsı ayaktanarok egemenllğinl kendl eline almış t>u (unuyor. Bu bir olupbittldir Soz kontsu olan, uiuso egemenPğm> bırakocak rrıyız, bırakma yccak mıyız. sorunu deflldır. âorun, gt»r;skleşmls blr oloyı yosa ile saptamaktan başka blr şey değil'ur Bu. ne olursa clsun yapılaccktır. Burado top fananlaı, Mecı.s ve herkes sorunu doöol bjiurso. sonınm V I «ygun olur. Yokso, yine g^r«ek, yöntemlne göre saptanacaktır; omo, belkl blrtokım kofalar kesllecektlr.» |C. 2. s. 475J Ve podişohlık tcaldırıltr. Vahdertln blr ingl/lz savoş ge* mislyle kocar. Gazl şöyle sesJ»nlr: «... Becerıksız, aşagılık duygu ve anlayıştan yoksun bir yorotık, kendisinl kobul eden herhangi bir yobancının ka nadı oltına sığınabilır; ama, böyle bir yaratıöın, bütün mus lömanlann Halifesf klmlfflln) ta sıdıflmı söylemek elbette doğnı değlldır.» {C 2, s. 477) AbdOlmeelt, TBMM'nce HoMfe «ecilir. Ne ki, Abdülmecit. blr yazısınm oltıno, tPoygamberln Hallfesl ve Kutsal Mekke |le Medlm'nlrt Kuluı sanının altına dg cAbduloziz Han oglu Abdulrrecit» dfye yazar. Gazl bu konuda da şunu soyler: tHan »onlannı kullonmok tan kertdinl alamamıştır.» (C 2. 8. 479) Hollfellk konusunda kaygu ve kusku lcindekilerin, kaygu ve kuşkulannı giderrnek lcin fcönku. henuz o evreye g e linmediğı icln) şöyle söyler bir yerde Mustafa Kemal: «Ulusu muz, yuzyıllarca bu boş göruş lere dayonorok, sağo sola koş turuldu. Ama ne oldu? Her git tiâl yerds milyonlarca ınsa n bı raktı. Yemen collerinde kavrulup yok olan Anadolu cocukionnm sayısmı bilıyor musunuz? dedım. Sunye'yi, irak'ı korumak İcln. Mısır'do borınabllmek icin, Afrika'da tutunabilmek ıcın kaç insan sehlt oldu, bunu bilıyor musunuz1» Sonuo ne oldu görüyor musunuz!? dedırr » (C. 2, s. 488) Ama, ylne de calkantı surer gi der. Meclıste karşıcılar M. Kemol'ı yurttoşlık hakîarından yok etmaye bıle kolkorlar. M. Kemal bu konuda şöyle söyler: • «... Bu maddenln istediği ko şul bende yoksa. yan| beş yıl surekiı olorok bir secim bölge sınde oturmamış isem, o da, bu yurt uğrunda yaptığım ödev ler yüzundendır. Eğer bu moddenın ıstedığl nıtelıği kozonmoyo calışsaydım, Istanbul'u kazandırmakia sonuclonon An burnu ve Anafartalar'daki savunmalanrm yapmamaklığım gerekırdı. Eğer bır yerde beş Yıl oturmak zorunda bulunsoydım, benım Bıtlıs ve Muş'u aldıktan sonra Dıyarbakır'o doö ru ya/ılon duşmanın korsısına cıkmomoklığım gerekırdl. Bu bayların istedığı mtelıklerl kozanmak ısteseycjım, Surfye'yı boşaltan ordutorın artıklormdan Halep'te bır ordu kurorok duşmono karşı savunmoya gırışmemeklığım ve bugün 'atııaal smır' dedığımız sınırı edımli olorok cızmemeklıâım gerekırdı. (C. 2, S. 497498). Blllma yatınm yopmoyon blr devtetln yüksedp eoı doşloşması olanaksızdır. B\r toplum ne kadar çeri kolmışso, fcafldoşlaşma İcln) ulusol gelirin o kadar oranda büyük bölümün bilım yatırımlorına oyırması gereklr. Bugün Turkiye, o darr başıno düşen u(u3al gelır bokmıından dunyonın eı yoksul ülkelerl orosmda değıldır. Bfzden cok yoksullar var. Öelir poyloşımmdo dünyoda en adaletslz düzen lerden blrısl ülkemizde gecerlıdır Ancok butün bunlar don ötede, bılım yatırımlarmı ölcut saydığımız zomon şaşılası bir gerillk ve bılincsizlik ıcmde yaşadığımızı görüyoruz. • fklnci Dunyo Sovoşmdon bu yana afcıllara sığmoz blr bezirganlık ruhu toplumu sardi: Pama, parrra. porrra... Pekl, honl bllim? Yofcsa yuce AtotOrk, porrrodır» mı damlşti? tHoyotta an hakfkl murşft Podlsahlıgın koldınlmotı ko nusuno gelınce Rauf Orbay ne der okuyolım: «Ben. dedl, podlsahlık ve ho fıfelık orununa gönOI ve duygu bakımından baâlıytm. Çünku benlm babom. padışohın ekme Öyle yatışmiş, Osmanlı Devletlnln llerl gelen adomlan sırosıno gecmıştir. Benim de kanımda o ekmekten vordır. Ben iyılik bilmez değllim ve olamam. Podışaha boğlı kalmok borcumdur Halifeye bağlılıön" ıce görgümün gereâidlr.» <C. 2. s. 470471). Mustafa Kemol, böylelsrl içtn şöyle der: «Cıkarlarını klrll blr tahtın, eürümüş, cökmüs ayoklanna sarılmokto bulanlor..» (C. 2. «. 473) Podişahlığın kaldınlmasma koror verilir. Anayoso, dln Islert ve odofet komlsyonlon ortak toplantıdodırtar. Ve bir turlü amaco yakloşmak Istemezler. Oinlemekte olan Mustafa Kemal, Karma Komisyonun Baş Lozon Borış Anlaşması'ndon sonro zomanm Boşbokanı Rauf Orbay, Ismet Paşo'yı kutlomak ıstemez Zaten banş çalışmaları suresınce hukümetın goruşunu soran ismet Paşa'yı yanttlamaz bile. Sıra Cumhuriyetın kurulmasıno gelır. Ylne korşı cıkanlar olur. Amo yl ne bunlar sert kayaya corporlar. Rauf Orboy, Istanbul'da gozetecılere, olumsuz demeçler vetır. Kimı gazete boşyozarlon da karşı yozılor yazarlar. Holıfeye sığmırlar. Der kı M. Kemal: «Oniar kolaylıkia anlayacaklardır kl, boştnda curumüş bır podişah soyunun, Hoiıfe sanıylo, yerleşıp kalma8inı zorunkı Kılan bır devlette. Cumhuriyet ılân olunsa bile. yaşatılomoz.» |C. 2, S. 569) Rauf Orboy, Kâzım Paşo'yo, «Cumhurıyetln ılanmı önleyebıllrsen yurdo buyuk yardımlarda bulunmuş olursun» der. Ne derlerse desinler, Cumhuriyet kurulur. Sıra Halifeliğin koldırıl masına gelır. Karşıcılar yine ayağa kalkarlar. Ama, gucleıi yetmez. Halıfellk de koldırılır. Ve Gazl, Söylevlni bitlrirken şöyle der cYarınkı cocuklarımız icin dıkkat ve uyamklık sağlayabılecek klml noktalan belırtebilmiş isem kendimi mut lu sayacağım > Sonra bildiğimiz «Gençlığe Söylev»lyle Ata Anıt Yapıt'ım, yani tSÖYLEV»! ni noktolor. BULMACA SOLD4\ S4GA1 Blr tahuuun Dseriodeki ntsk purtalert giderlp onu düm dttz bir durmna fetlrmeye J M » . »an dörtköşe n tnca çelik. 3 Eskl dUeh Wr lsta ert. y»*oda Mr seslenl?. Istenllea oJtellklert tajıyan. * Blr kümecin her elemaıucu olu^tuna n>rüIUann her blrt. Tersi stronsiyumun slntgnd. 5 lem bir orgammtt. ~ KatJCai, üave etmek. S B0Tflk ve lüslü çtdxr. Kum^1* asUr aramıu kaatlarak giyaioio dfk dıumasım sattlsyan kolalı bez 1 Ttnelert iri un. S Kanşıi rankli. Blr »oru Uiısj 9 Yabum dilda ukir, ««ril». Uanda yavrusu. 1 23456789 *ali Ertek çocuk. 3 ~ Ar BAŞSAĞLIĞI Slrligfmiz üyesl, can kardeşlmlz, arkadasımız, PARİS ÇALIŞMA ATAŞE8İ V EFA T Matkoro asrofındon merhum Osmon v© Vosfly» Oencoğlu'nun oğullan, nrerhum Suleyman ve Holide Toşkın'ın damatları. merhume Necmıye Gencoğlu ve Hıkrret Özaydınh'nın oğobeylerl, Ihsan Onal'ın sevgılf eşı Özcan ve Dr. Gurcan Ünal'm kıymetlı babolan, Guner ve Dr. Hîlal Onal'ın kayınpederl, Haluk, Tuğrul, C13dem ve Yeşim'ln sevgili dedelerı. Nıhal ve irfan özaydınlı, Zuhal ve Vedat Şenyol, Engin ve Güner Gencoğlu ıle Merol Gencoğftı'nun dayıları, Orhan ve Ayten Öztrak, Adnan öztrok, flhon ve Gülmen öztrok. Handan ve merhum Şeflk inan, Olker ve Metfn Başkut ıle Muhterem Boğcı'nın eniştelerl, merhum ibrohım ve Leman Şapçık Ile Sallh ve Hadiye Konlce'nin dünürleri. Değerll İnsan, birfcık vorlığımız ve babamız, TTKAR1DA.V k^AĞnk: 1 Bitkıfcrfn gOa yapunım Klyük blr bdlümünü oluşUııan hte karbonhldr&t 3 Kendlsioe emsij«t editen blr ftn karfüık kOtülflk «tme. Islm. 3 Büyttk baiır tepsl. Ay. m (OTctan gelen bmsetoı xtncbi. i Türk paraaımn kı&a ymzıjıjı o s m s c ü padişahianmn imz» yerto» kulIancükJan 6 » ! «ıcngB. 5 TOılfl madecleıden yapılan tnt» IUUO Desm. « Tm, geaanl y» da >"»to»BlJrt W bör baskent 7 pamuk gibi «eylen İJ Ue b » kup iplüc dunmıuna geUnnek. 8 Yumuşak ba^l! Esk) «Klde su. B BJr erkek «dı. Ekmelüe blrUlct* yenilen fam) yiyecelc ÇÖZtMÜ: SOLOAN SAÖA: 1 Iılenim. 3 Naim. S»yı J dA traş. « Üfto melc 5 Araba 6 Lüseml t EJe. DiaJs. 9 MOrtt. Beı 9 En HaU. 1CKARIDA.N AŞAĞIYA: 1 IndüJdetne 2 Zsaf Ö. ftun. 3 II ftser 4 Br nur h. 5 Mtunut. « latenk. 7 Mnia. ~ Aba. » Ya Bılet. 8 DtNKti BITMACASTS N. REŞAT MORALI OJN GOREVÜSf fiahibü Cumhurtyet Matbaaaük va Gtoetecılik T J İ ^ . Bânm Cumhuriyet a S ^ ÇAĞDAŞ YAY1NLARI Altenln ve ozeülkle boşanmanın turtO eorunîarmı ve doha önce Adalet Bakonlığı'nco hazırlonmış olon Boşannra Hukuku tasarısım ıceren ve cözüm yollorını gösteren kitop. TECELLİ ARI ırke» w» olcofc blr soldm sonuou voşamlannı yttfrml$l«rdir. Ailelerıne va ulusumuza basscg!ı0! dllerü MÜLKfYHLİLER 8İRÜĞI OCNEL MERKEZİ A. İHSAN ÜNAL 9.3.1981 cuma gflnfl Hokkm rohmeîlne kavuşmuşlur. C«nazesl 7.3.1881 cumartesl, Kodıköy Osmanağa Camilnde kılınocok oğle namozmı möteakip Karacaahmetltekl. allt kobrinde topraga verllecektlr. Alloh rohmat eylesln. İLENİN ÇİLESİ BOŞANMA Om Prof Or H V VELİDEOEOÖUU Herfeeeln okumosı tavsiy» edlllr. Edert 150 Ura. Müessese Müdürü «, EMt\E t Basan ve rayan: Cumhuriyet MatbaaaJık ve GazeteciUk T.A.Ş. CagalogJu, Türkocagı Cad. No.: 3 9 4 1 Posta Kutusu: 316 tSTASBVt TeL: 30 87 83 BÜRÜLAR # ANKABA: Konur Soka* 2t/t rBNiŞEHtS Tel.; 175825 1758 66 ldare: 183335 • IZMtR: HaUt Zıya Bulran No.: 65 Kaf 3 Tel: 25 4709 13 12 30 ADANA: Atatört Caddeö, TOrk Hava Kurmnu Isham B«fc 3 No< M TaL: 14550 »731 * ^ TAKVİM *wm *SJ?î!2 >ril OKTAY S ADtR NADt .:..::::.. fHSıî KURTBOKE
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle